Çocuk Hakları

Doç. Dr. Gözde Mert
Doç. Dr. Gözde Merthttps://www.gozdemert.com/
“Doç. Dr. Gözde MERT İktisat alanında lisans, işletme alanında yüksek lisans ve işletme yönetimi alanında doktora, Yönetim ve Strateji alanında ise doçent unvanına hak kazanmıştır. Birçok firmanın, uzman ve yönetici kadrolarında çalışmıştır. Kurucusu olduğu Gözde Araştırma şirketinde, uzun yıllar yönetici ve uzman olarak görev yapmıştır. Halen, Nişantaşı Üniverisitesi’nde İşletme Bölüm Başkanı ve öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 2018 TÜAD Akademik Baykuş ödülü sahibidir. Yönetim, organizasyon, bilgi yönetimi, felsefe ve iktisat tarihi alanlarından birçok ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmaları ve bu alanlarda yayınlanmış olan kitapları mevcuttur.”
spot_imgspot_img

Bırakınız Çocuklarınız Çocukluklarını Yaşasın!

Dr. Öğr. Üyesi Gözde MERT

Nişantaşı Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi

İşletme Bölüm Başkanı & Gözde Araştırma Şirketi Kurucusu

“Çok sayıda çocuk son 25 yılda sağlanan ilerlemenin dışında kalmıştır. Bu eşitsizliklerin bedeli de, hemen ve en trajik biçimde çocukların kendileri tarafından ödenmektedir. Bununla birlikte, uzun dönemdeki etkiler gelecek kuşaklara da uzanmakta, bu çocukların toplumlarının gücünü eksiltmektedir. Dolayısıyla, bu eşitsizliklerin ele alınması ve azaltılması yalnızca yapılacak doğru bir iş olmakla kalmayacak – Çocuk Haklarına dair Sözleşme’nin ruhuna sadık kalınması – aynı zamanda nesnel getiriler sağlayacak stratejik bir hamle olacaktır.” UNICEF 2015 Dünya Çocuklarının Durumu Raporu

Bebekler, doğdukları andan itibaren, çevreden gerçekleştirmesini istediği beklentilerle büyür. Bebeğin ilk aşamada açlığını gidermesiyle başlayan süreç, bedensel ihtiyaçlar karşılandıkça, zamanla çevresindeki insanların önemini anlamasına, onlarla ilişki kurmasına, aile ve dış çevrede kendini var edebilme çabasına neden olur. Çocuk kendini var etmeye çalışırken, ilgi çekmeye ve ilgilenilmeye yaşamının sonuna kadar ihtiyaç duyar.

Uluslararası İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde, Birleşmiş Milletlerin, çocukların özel ilgi ve yardıma hakkı olduğunu 20 Kasım 1989 yılında ilân etmiştir. Toplumun temel birimi olan ve tüm üyelerinin ve özellikle çocukların gelişmeleri ve esenlikleri için doğal ortamı oluşturan ailenin toplum içinde kendisinden beklenen sorumlulukları tam olarak yerine getirebilmesi için gerekli koruma ve yardımı görmesinin zorunluluğuna dikkat çekilmektedir.

Kendi ayakları üzerinde durarak yaptığı eylemler karşısında çevresinin olumlu geribildirimler sağlaması çocuğun özgüven gelişimini desteklemekte ve pekişmesini sağlamaktadır. Böylelikle çocuğun ilgiye olan ihtiyacı yalnız anne ve babasından değil, tüm sosyal çevresinden beklenir. Ancak bu noktada önemli olan husus; çocuğun dikkat çekme malzemesinin olumlu veya olumsuz olması, beraberinde anne-babanın bu malzemenin oluşmasına ve ilgi çekme sonucu ortaya çıkan durumun kalıcılığına olan katkı düzeyidir. Çocuğun çevresinde bulunan kişilerin ilgisini çekmeye çalışması, onlardan bir beklentisinin var olduğunu göstermektedir. Bu durum dikkat çekilmek istenen ihtiyacın yeterince karşılanıp karşılanmadığını bize gösterebilir.

Çocuğun kişiliğinin tam ve uyumlu olarak gelişebilmesi için mutluluk, sevgi ve anlayış içinde bir aile ortamında yetişmesi gereklidir. Çocuğun toplumda bireysel bir yaşantı sürdürebilmesi için her yönüyle hazırlanmasının ve Birleşmiş Milletler Anlaşmasında ilân edilen ülküler ve özellikle barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesi gerekmektedir.

Çocuğa özel ilgi gösterme gerekliliği, 1924 tarihli, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi’nde ve 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulunca kabul edilen Çocuk Hakları Bildirisi’nde belirtilmiş ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nde (özellikle 23 ve 24’üncü maddelerinde) ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’de (özellikle 10’uncu maddesinde) de belirtilmektedir.

Çocuk Hakları Bildirgesi” ile kabul edilen on ilkeden oluşan bildirge aşağıdaki gibidir:

  1. İlke: Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi, sosyal sınıf ayırımı yapılmaksızın yararlanmalıdır.
  2. İlke: Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir.
  3. İlke: Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır.
  4. İlke: Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrası özel bakım ve korunma sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.
  5. İlke: Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.
  6. İlke: Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır.
  7. İlke: Genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır. Eğitimin ilk aşamaları parasız ve zorunlu olmalıdır.
  8. İlke: Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır.
  9. İlke: Çocuklar her türlü istismar, ihmal ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.
  10. İlke: Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.
Doç. Dr. Gözde Mert
Doç. Dr. Gözde Merthttps://www.gozdemert.com/
“Doç. Dr. Gözde MERT İktisat alanında lisans, işletme alanında yüksek lisans ve işletme yönetimi alanında doktora, Yönetim ve Strateji alanında ise doçent unvanına hak kazanmıştır. Birçok firmanın, uzman ve yönetici kadrolarında çalışmıştır. Kurucusu olduğu Gözde Araştırma şirketinde, uzun yıllar yönetici ve uzman olarak görev yapmıştır. Halen, Nişantaşı Üniverisitesi’nde İşletme Bölüm Başkanı ve öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 2018 TÜAD Akademik Baykuş ödülü sahibidir. Yönetim, organizasyon, bilgi yönetimi, felsefe ve iktisat tarihi alanlarından birçok ulusal ve uluslararası bilimsel çalışmaları ve bu alanlarda yayınlanmış olan kitapları mevcuttur.”

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı