Uluslararası ticarette, ihracatçılar vesaik mukabili (CAD – Cash Against Documents) olarak satış yaptıklarında, malların yurt dışına sevk edilmesini müteakip, sevk dökümanları olan;
- Deniz konşimentosu
- Ticari Fatura
- CIF yüklemelerde sigorta belgesi / sertifikası
- Gözetim kontrol / kalite / ağırlık sertifikası
- Paketleme listesi
- Spesifikasyon belgesi vs
gibi evrakları hazırlayıp, yurt dışındaki ithalatçıya sunulmak üzere, Türkiye’de (veya başka ülkede) kendi bankasına evrakları sunarak, ithalatçının bankasına gönderilmesini sağlamaktadır. İthalatçının bankası da kendisine tahsil için gönderilen vesaiki, ithalatçıya fatura bedelinin tahsilini müteakip evrakları teslim eder, tahsil edilen parayı da en seri şekilde ihracatçıya ödenmek üzere ihracatçının bankasına gönderir.
Tahsiller için yeknesak kaide ve kurallar (URC 522 Uniforms Rules for Collections) Madde 13 şöyle bir ifadeye yer vermektedir;
“Madde 13 Belgelerin Geçerliliğine İlişkin Sorumluluk Alınmaması
Bankalar belgelerin biçimi, yerliliği, doğruluğu gerçek/sahte olup olmadıkları veya yasal sonuçları veya belgelerde yer alan veya sonradan eklenen genel ve/veya özel şartlar dolayısıyla hiçbir yükümlülük veya sorumluluk üslenmedikleri gibi belgelerin temsil ettiği malların mevcut olup olmadığı veya değeri, tanımı, miktarı, ağırlığı, kalitesi, durumu, ambalajı, teslimatı veya malları gönderenlerin, taşımacıların, navlun komisyoncularının, malları sigorta edenlerin, alıcıların veya diğer herhangi bir kişinin iyi niyetle veya eylemlerine ve /veya ihtimallerine, mali durumlarına, icraatına veya ticari itibarına ilişkin olarak hiçbir sorumluluk veya yükümlülük üstlenmezler. “
Bu maddenin ithalatçıyı ne kadar koruduğu tartışılır. İhracatçı sahte belge de gönderse, aracı bankalar bu belgenin gerçek olup olmadığını araştırmayacak ve sahte belgeleri faturada yazılı tutar karşılığında ithalatçıya teslim edecek, ithalatçının bankası tahsil ettiği parayı ihracatçının lehine olmak üzere bankasına transfer edecek. İthalatçı ise sonradan anlayacağı sahte belgeler ile sözde ithal mallarını çekmeye çalışacak. Örneğin sahte deniz konşimentosu tanzim edilmiş olsun, ithalatçı iyi niyet çerçevesinde bankaya bedeli ödeyecek ve aralarında sahte konşimento olan vesaik alacak ve sonradan farkına varacak ki ortada mal yok ve deniz konşimentosu sahte. Vesaik mukabil için verdiğim bu örneği akreditifli işlemler için de vermem mümkündür.
Burada sormak istediğim; sahte belgelerle tahsiline aracılık eden bankaların da bu sahtecilikte sorumluluğu olmalı mıdır? Size göre ICC – International Chamber and Commerce’niin hazırlamış olduğu URC 522 Sayılı Broşürün 13. maddesinin yeniden gözden geçirilip revizyona tabi tutulması gerekli midir? Mevcut kurallar ihracatçıyı koruyup, ithalatçıyı aynı oranda korumamaktadır.
Fikirleriniz nedir bu konuda?