Latince “Dura Lex, Sed Lex” sözü biz mühendislerin dünyasına bir nebze uzak olsa da, hukukçular için vazgeçilmez bir unsur. “Kanun katıdır ama kanun, kanundur.” gibi bir karşılığı var.
Günümüz proje yönetimi ve tedarik zinciri yönetimi kuralları açısından, en çok ihtiyaç duyduğumuz mottonun bu hukuk terimi olduğunu belirtmek gerekir. Tedarik zincirlerinin artan kompleksite yapısı, alternatif satış kanalları belirleme çabaları ile hammadde tedariğinden son kullanıcıya kadar tedarik zincirinin
- AR&GE,
- planlama,
- satınalma,
- üretim,
- kalite,
- depolama, sevkiyat ve dağıtım kanalları
süreçlerinde karşılaştığı farklı farklı kişiler doğası gereği anlaşmazlıklar ortaya koyuyor. Bu anlamda satınalma uzmanlarının her aşamada (farklı mal ve hizmet alımları tüm departmanların ortak ihtiyacı olduğu için) karşılaştığı bu legal zorluklar, talepte bulunan kişilere göre “ne şiş yansın, ne kebap” yaklaşımı ortaya koymalarını gerektirebiliyor.
İşte tam bu noktada, şirketlerin “code of conduct” dedikleri etik kodlarının göz önüne alınması gerekiyor. Satınalma profesyonellerinin ve tedarik zincirindeki her “karar alma” yetkilisinin “Katı da olsa kanun kanundur” mottosunda davranması işte bu noktada çok önemli. Şirket iş ahlakı kuralları, hukuk profesyonelleri tarafından operasyonel kısıtlar ve geçmiş hukuki tecrübeler göz önüne alınarak hazırlanan bir kurallar bütünü olduğu için, şirketin orta ve uzun vadedeki hedeflerine ulaşmasını sağlayacak faydaları içermektedir.
Eğer tedarik zincirinin yapısı gereği “hızlı” alınan bir karar ve operasyonu çabucak gerçekleştirme isteği bu kurallarla çelişiyorsa, bunu ilk fark edecek olan satınalma sorumlusu ve/veya finans yetkilisinin burada şirket kurallarına göre aksiyon alması çok fazla önem arz edecektir.
“Katı da olsa” bunu mutlaka ilgili operasyon yetkilisine/karar vericiye anlatmalıdır. Kısa dönemde operasyonu hızlıca yapmak isteyen, bu aksiyonunu aslında şirkete para kazandırdığı için bu şekilde ilerletmek istediğini söylese de satınalma yetkilisi orta/uzun vadede şirkete para/itibar kaybettirecek esnetilmiş kuralların kimseye kazandırmayacağını üstüne basarak vurgulamalıdır.
Anıl ERDOĞAN