4857 sayılı İş Kanunu’nda, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını devletin izleyeceği, denetleyeceği ve teftiş edeceği hüküm altına alınmıştır (m. 91/1). Çalışma hayatını düzenleyen kuralların etkin bir biçimde uygulanmasını sağlamak amacı ile denetim örgütünü kurmak ve işletmek de devletin görevidir. Bu denetim, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı, ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte, teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince yapılır (m.91/1).(İNCİROĞLU, Lütfi, Sorulu Cevaplı İş Hukuku Uygulaması, 4. Baskı, İstanbul 2019).
4857 sayılı Kanun m.91 hükmünün uygulanması için iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle ödevli olan iş müfettişleri, işyerlerini ve eklentilerini, işin yürütülmesi tarzını ve ilgili belgeleri, araç ve gereçleri, cihaz ve makineleri, ham ve işlenmiş maddelerle, iş için gerekli olan malzemeyi 93 üncü maddede yazılı esaslara uyarak gerektiği zamanlarda ve işçilerin yaşamına, sağlığına, güvenliğine, eğitimine, dinlenmesine veya oturup yatmasına ilişkin tesis ve tertipleri her zaman görmek, araştırmak ve incelemek ve bu Kanunla suç sayılan eylemlere rastladığı zaman bu hususta Cumhurbaşkanınca çıkarılan yönetmelikte açıklanan şekillerde bu halleri önlemek yetkisine sahiptirler (m.92/1). (İNCİROĞLU, İş Hukuku Uygulaması).
Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez (İşK. m.92/3). (İNCİROĞLU, İş Hukuku Uygulaması).
4857 sayılı Kanuna göre, “İşçilerin kanundan, iş ve toplu iş sözleşmesinden doğan bireysel alacaklarına ilişkin başvuruları üzerine, iş sözleşmesinin devam etmesi kaydıyla birinci fıkra hükmü uyarınca işlem yapılabilir” (m.91/2) denilmek suretiyle halen iş sözleşmesi devam eden işçilerin örneğin aylık ücretleri ile fazla çalışma ücreti, hafta ve genel tatil ücretleri gibi bireysel alacakları için Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne veya ALO 170’e başvurmak kaydı ile işyerinde iş müfettişi incelmemesi talep edebilirler. (İNCİROĞLU, İş Hukuku Uygulaması).
4857 sayılı Kanun hükümlerinin tam ve gerektiği gibi uygulanabilmesi için işyerlerini teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerinin gerekli görmeleri ve istemeleri halinde, zabıta kuvvetleri, bu iş müfettişlerinin görevlerini iyi bir şekilde yapabilmelerini sağlamak üzere her türlü yardımda bulunmakla yükümlüdürler (m.97).
İş müfettişleri görevlerini yaparlarken işin normal gidişini ve işyerinin işlemesini, inceledikleri konunun niteliğine göre mümkün olduğu kadar aksatmamak, durdurmamak ve güçleştirmemekle ve resmi işlemlerin yürütülüp sonuçlandırılması için, açıklanması gerekmedikçe, işverenin ve işyerinin meslek sırları ve şartları, ekonomik ve ticari hal ve durumları hakkında gördükleri ve öğrendikleri hususları tamamen gizli tutmak ve kendileri tarafından bilgileri ve ifadeleri alınan yahut kendilerine başvuran veya ihbarda bulunan işçilerin ve başka kişilerin isimlerini ve kimliklerini açıklamamakla yükümlüdürler (İşK. m.93).
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşanan pandemi sürecinde çalışma tür ve biçimlerinde önemli değişiklikler meydana gelmiş ve niteliği gereği uzaktan çalışmaya uygun olan işler artık işyerinde değil, işçinin özel yaşamını idame ettirdiği evinden sürdürülmeye başlanılmıştır.
Uzaktan çalışma (evde çalışma-tele çalışma), 2016 yılında 6715 sayılı Kanunla İş Kanunu’nun 14’üncü maddesinde yapılan bir değişiklikle hukukumuza girmiştir. Uzaktan çalışma “evde çalışma” ve “tele çalışma” kavramlarının her ikisini de kapsayacak şekilde düzenlenmiştir.(İNCİROĞLU, Lütfi Çalışma Hayatında Esnek Çalışma Uygulamaları, 2. Baskı, İstanbul 2020)
Uzaktan çalışmada (evde çalışma) 4857 sayılı Kanunun günlük ve haftalık çalışma süreleri, ara dinlenmeleri, gece çalışmaları, tatil günlerinde çalışma, fazla çalışma gibi iş sürelerine ilişkin hükümlerinin uygulanması ve denetlenmesi mümkün gözükmemektedir.
Ancak çalışma ilişkilerinin doğası gereği işin yürütümü ve iş sağlığı ve güvenliği açısından işçinin iş edimini sunduğu yerin denetiminin yapılması bir noktada kaçınılmazdır. Nitekim işçinin evinde iş edimini sunarken geçirdiği kaza iş kazası sayılacağı için müfettiş denetimi ile kazanın oluş biçiminin tespiti ve kusur oranlarının belirlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Bu noktada işçinin uzaktan evinde iş edimini sunmakta iken iş sözleşmesi ile alınmış bir rızası olmasa dahi, yapılması zorunlu ve dürüstlük kurallarına uygun olarak gerçekleştirilecek, denetimlere izin vermesi gerekir. Aksi halde, işveren tarafından gerekli uyarılar yapılarak gerekirse, iş sözleşmesinin haklı nedenle sona erdirilmesi yoluna da gidilebilir (ALP, Mustafa, Tele Çalışma (Uzaktan Çalışma) , Sarper Süzek’e Armağan I, İstanbul 2011). Özellikle iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili evde alınması gereken tedbir konusunda işverene düşen yükümlülükler kapsamında işçinin dürüstlük kuralları çerçevesinde evinde alınması gereken tedbirlere izin vermesi gerekmektedir. Konuyla ilgili doktrinde ileri sürülen bir görüşe göre de, evde uzaktan çalışmalarda işverenin işin görülmesi sebebiyle birtakım önlemleri almasının mümkün olmaması ya da kazadaki ortak kusuru sebebiyle, işverenin tazminat sorumluluğunun ortadan kalkabileceği veya azalabileceği yönündedir (ALP, Tele Çalışma ).
Sonuç olarak hemen ifade etmemiz gerekirse, iş hayatının izlenmesi, denetlenmesi ve teftişiyle görevli olan müfettişlerin işçinin kendi evinde uzaktan çalışması durumunda, işçinin talebi olmadıkça çalışma yerini teftiş etmeleri mümkün değildir. Aksi durum konut dokunulmazlığı ve özel yaşamın ihlali sonucunu doğurur. Bu kapsamda evinde uzaktan çalışan işçi, iş müfettişinin veya işveren yahut işveren vekilinin denetim için eve girme talebini kabul etmeme hakkına sahiptir. Ancak, işçinin evinde iş edimini sunmakta iken iş sözleşmesi ile alınmış bir rızası olmasa dahi, yapılması zorunlu ve dürüstlük kurallarına uygun olarak gerçekleştirilecek, denetimlere izin vermesi gerektiği yönündeki doktrin görüşüne biz de katılmaktayız.