6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu uyarınca iş güvenliği uzmanlarının görev, yetki ve yükümlülükleri ilgili yönetmeliklerde belirtilmiştir. Bu yönetmelikte, iş güvenliği uzmanının görevleri 5 başlıkta tanımlanmıştır:
- Rehberlik
- Risk değerlendirmesi
- Çalışma ortamı gözetimi
- Eğitim, bilgilendirme, kayıt
- İlgili birimlerle iş birliği
Mevzuatta maddeler halinde tanımlanan yukarıdaki görevlerden, bu yazımızda ‘rehberlik’ uygulamalarının nasıl hayata geçirilmesi gerektiğini tartışacağız.
Rehberlik
6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda İSG hizmetlerinin yürütülmesinden asıl sorumlu ‘işveren’ olarak tanımlanmıştır. İş güvenliği uzmanları, işverenlerin bu sorumluluklarını yerine getirmeleri noktasında işverene rehberlik eden personellerdir. Bu rehberlik, iş güvenliği uzmanının yükümlülükleri gereği yazılı olarak yapılmalıdır.
Türkiye’de İSG hizmetleri yürüten iş güvenliği uzmanları rehberlik görevlerini yerine getirirken üzerlerinde olmayan sorumlulukları da üstlenerek hareket etmektedirler. Örneğin bir iş güvenliği uzmanı çalışanlara baret taktırtmak zorunda değildir. Bu, işverenin sorumluluğundadır. İş güvenliği uzmanı, bu noktada şöyle hareket etmelidir:
* Temel iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinde kişisel koruyucu donanım kullanımını tüm personellere anlatılmalı, eğitim katılım formunda konu başlığı olarak yer almalıdır. Verilen eğitimlere ait video ve fotoğraf kayıtları tutulmalıdır. Bu eğitimler, yıllık eğitim ve yıllık çalışma planı dâhilinde verilmeli ve dokümante edilmelidir.
* Çalışanlar için işyerinin tehlike sınıfına uygun kişisel koruyucu donanım seçimine dikkat edilmeli ve kişisel koruyucu donanımlar personellere zimmet formu ile teslim edilmelidir. İşveren sorumluluğunda olan bu süreç, iş güvenliği uzmanları tarafından desteklenmeli ve onaylı deftere işverenin bu sorumluluklarını yerine getirmesi hususu not edilmelidir.
* Bir iş güvenliği uzmanı baret takmayan bir çalışan ile sahada karşılaştığında, ilgili durumu önce fotoğraflamalıdır. Ardından ‘işverenin bilgisi dâhilinde’ çalışanı sahadan uzaklaştırıp bir düzenleyici önleyici faaliyet raporu hazırlayarak bu durumu dokümante etmelidir. İlgili personelin bir sayfa şeklinde yazılı savunması alınmalı ve dokümantasyon sürecine dâhil edilmelidir. Çalışana kişisel koruyucu donanım kullanımı eğitimi verilmeli, bu eğitim de yine eğitim katılım formuyla kayıt altına alınarak sürece entegre edilmelidir.
Yürütülen bu hiyerarşi, bir iş güvenliği uzmanının görev, yetki ve yükümlülükleri noktasında mevzuata uygun olan hareket şeklidir.
Düzenleyici önleyici faaliyet formunda personelin uygunsuz hali ile yapılan iyileştirmeler sonrasında uygun hale getirilen hali belirtilerek hazırlanan form kapatılmalıdır. Bu süreç, baret kullanma zafiyetinden dolayı kaynaklanacak her hangi bir iş kazası durumuna karlı iş güvenliği uzmanının dokümantasyon anlamında sorumluluklarını yerine getirdiğini ispat edecektir. Aksi hallerde, iş güvenliği uzmanları İSG hizmetlerinin yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı hizmet sundukları işverene karşı sorumlu olduklarından, cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceklerdir.
Vedat CANER