6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 407/2 nci maddesine göre, “İşveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin rızası olmadıkça takas edemez. Ancak, işçinin kasten sebebiyet verdiği yargı kararıyla sabit bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir”.
Yasa koyucu bu düzenleme ile takas yasağına iki istisna getirmiştir. Bunlardan birincisi, “işçinin işverene kasden bir zarar vermiş olmasıdır”. Bu kapsamda işveren kasden verilen zarardan doğan alacağını, işçinin rızasını almadan ücret borcu ile takas edebilir. Ancak işverenin takas imkanı ücretin haczedilebilir (ücretin dörtte biri) kısmı ile sınırlıdır. Öte yandan, işverenin uğradığı zarara işçinin kasıtlı davranışının yol açtığının yargı kararı ile kesinleşmiş olması da gerekir (TBK m.407/2). (Geniş bilgi için bkz. SÜZEK, Sarper, İş Hukuku, 14. Baskı, İstanbul 2017).
Takas yasağına getirilen ikinci istisna ise, işçinin yapılacak olan takasa onay vermesidir. Türk Borçlar Kanunu m.407/2’de, “kasden verilen zararlardan” farklı olarak işçinin onayının bulunması halinde, takasta herhangi bir sınırlamaya yer vermemiştir. Başka bir deyişle, işçinin işverene kasden bir zarar vermiş olması halinde yapılacak takas, ücretin haczedilebilir (ücretin dörtte biri) kısmı ile sınırlı iken, işçinin yapılacak takasa onay vermesi durumunda herhangi bir sınırlama söz konusu olmayacaktır. Bu durum öğretide tartışma konusu yapılmıştır. Bazı yazarlar tarafından, kasden verilen zararlarda dahi ücreti korumak düşüncesi ile takasa sınır getiren yasanın, rızaya bağlı takasta hiçbir sınır tanımamasının kabul edilmesinin güç olduğunu ileri sürülmüştür (SÜZEK, İş Hukuku; SOYER, Polat, Genel Hizmet Sözleşmelerine İlişkin Yeni Borçlar Kanunu Hükümlerinin İş Hukuku Bakımından Önemi, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Toplantıları 2011; DOĞAN YENİSEY, Kübra, Hizmet Sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu Sempozyumu, İstanbul 2012)
Diğer taraftan işçi ücretinden yasaya aykırı olarak takas ve mahsup yapılması işçi açısından haklı fesih nedeni sayılır. Nitekim, 4857 sayılı Kanun m.24/II-e uyarınca, “işveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse”, işçinin haklı nedenle fesih yetkisi bulunmaktadır.
Sonuç olarak, işveren, işçiden olan alacağı ile ücret borcunu işçinin rızası olmadıkça takas edemez. Ancak, işçinin kasden sebebiyet verdiği yargı kararıyla sabit bir zarardan doğan alacaklar, ücretin haczedilebilir kısmı kadar takas edilebilir (TBK m.407/2). Aksi halde, işçi ücretinden yasaya aykırı olarak takas ve mahsup yapılması işçi açısından haklı fesih nedeni sayılır.