4857 sayılı İş Kanunu’nda işçilere yol ve yemek yardımı verilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. Yol ve yemek yardımları, iş sözleşmesi ya da toplu iş sözleşmelerinde veya sözleşme eki niteliğinde olan işyeri iç yönetmeliklerinde düzenlenmektedir. Yol ve yemek yardımı işçilere nakit olarak ödenebileceği gibi ayni olarak da verilebilir. Uygulamada genel olarak işçilere, işyerinde yemek verildiği ve işyerine gidiş gelişlerin ise servis sağlanarak yerine getirildiği görülmektedir.
Peki, işverenler işyerinde nakdî yemek ücreti ödemesi yapmakta iken, bu uygulamayı kaldırıp bunun yerine ikame olarak işyerinde yemek verebilirler mi? Ya da nakdî yol ücreti ödemesi yapmakta iken, bunun yerine ikame olarak otobüs bileti verebilirler mi? Bu uygulamayı yaparken işçinin onayının alınması gerekir mi? Bu durum işçi açısından esaslı neden oluşturabilir mi? İşte bu soruların cevabı Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesinin 2016 yılında verdiği bir karar ile açıklığa kavuşturulmuştur.
Yargıtay’a göre, “Ücret emeğin karşılığıdır. Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır (AYM m.55)”.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesine göre, “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir”.
İşçinin aldığı ücret miktarının düşürülmesi, ikramiyenin veya sosyal yardımın kaldırılması, işçinin işyeri organizasyonunda mevcut görevinden daha alt seviyedeki bir göreve atanması, çalışma koşullarının ağırlaştırılması gibi durumlar, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 22 nci maddesi anlamında iş sözleşmesinin içeriğinin işçi aleyhine değiştirilmesi anlamına gelmektedir. Bu tür değişiklikler, yukarıda sözü edilen kurallar doğrultusunda ancak işçinin yazılı onayı ile yapılabilir. İşçinin açıkça onay vermediği esaslı değişiklikler işçiyi bağlamaz[1].
Ancak, işverenin yönetim hakkı kapsamında işçinin sosyal hak ve menfaatlerine aykırılık teşkil etmeyecek uygulamalar yapabilir. Nitekim Yargıtay, “işçiye yapılan yemek ve servis gibi aynî yardımın kaldırılıp yerine ikamesi nakdî ödeme yapılması ya da tam tersi nakdî servis ve yemek ücretinin kaldırılıp ikame olarak işyerinde yemek verilmesi yahut otobüs bileti verilmesi, işverenin yönetim hakkı kapsamında olup, bu tür uygulamalar Medenî Kanun’un 2 nci maddesine aykırı olmamak koşuluyla esaslı değişiklik sayılmaz. Ancak yapılan sosyal yardımın, işverenin tek taraflı kararı ile niteliği değiştirilmeden miktarının düşürülmesi veya ödenmemesi, esaslı değişiklik sayılacağından buna yazılı onay vermeyen işçiye talep hakkı verecektir”[2].
Sonuç olarak, nakdî yemek ücreti ödemesinin kaldırılıp ikame olarak yemek verilmesi, nakdî yol ücreti ödemesinin kaldırılıp yerine ikame olarak otobüs bileti verilmesi, işverenin yönetim hakkı kapsamında olup, iş şartlarında esaslı değişiklik sayılmaz ve bu konuda işçinin yazılı muvafakatinin alınması gerekmez. Ancak nakdî yemek veya yol ücretinin niteliği değiştirilmeden miktarının azaltılması veya kaldırılması ise, iş şartlarında esaslı değişiklik mahiyetinde olup değişikliğin geçerli olabilmesi için işçinin açıkça yazılı onayı gerekir.
[1] Y9HD.25.04.2016 T., E.2016/12449, K.2016/10241 Legalbank.
[2] Y9HD.25.04.2016 T., E.2016/12449, K.2016/10241 Legalbank.