Küresel Gündemi Yeniden Tanımlamak: Eski Güçler’e Karşı Yeni Oyuncular

spot_imgspot_img

Kingsley Makhubela: “Kenara itilen insanlar terörizme doğru kayıyor ve terörizm bu insanları cezbediyor. Terörizm illa askeri bir çözüm gerektirmiyor. Politik ve sosyo – ekonomik zorluğu çözmek gerekiyor.

Dr. Karin von Hippel: “Suriye’ye yapılmayan müdahale sonrasında DAEŞ büyüyerek başka yerlere de sıçramayı başardı ve büyük bir mülteci sorununa neden oldu. Yaşanan bu durumu Türkiye’den iyi bilen ve hisseden başka bir ülke yok.”

Prof. Stephen Chan Obe: “Farklı iş yapma ve düşünce biçimleri bir araya gelmeli. Aksi halde barış tesis edilemez.”

TRT World’ün; güncel, kültürel, politik, ekonomik ve sosyal çıkmazlara çözümler aramak amacıyla ilk kez düzenlediği TRT World Forum, birçok ülkeden yaklaşık 400 siyasetçi, iş adamı, akademisyen, aktivist ve gazeteciyi yoğun bir gündemle bir araya getiriyor.

Alanında uzman akademisyen, siyasetçi, gazeteci, sivil toplum ve düşünce kuruluşu çalışanı olmak üzere yurt içinden ve yurt dışından yaklaşık 400 profesyoneli İstanbul’da bir araya getiren TRT World Forum’un ilk gün birinci oturum konusu “Küresel Gündemi Yeniden Tanımlamak: Eski Güçler’e Karşı Yeni Oyuncular” oldu. İlk oturumun konuşmacıları arasında; Dr. Karin von Hippel (Genel Direktör, RUSI), Prof. Stephen Chan Obe (Profesör, SOAS Üniversitesi), Prof. Pan Wei (Profesör, Pekin Üniversitesi), Prof. Gülnur Aybet (Cumhurbaşkanı Başdanışmanı) ve Kingsley Makhubela (CEO, Brand South Africa) yer aldı.

TRT World Editörü A. Craig Copetas’ın moderatörlüğünü yaptığı oturumda ‘Eşit fırsatlar nasıl olacak?’ ve ‘Nasıl bir yeni küresel düzen olacak?’ Sorularının cevapları arandı.

Panelde söz alan Kingsley Makhubela (CEO, Brand South Africa): “Bu konuları ele almak için şunu anlamamız lazım. Global belirsizlik söz konusu. Dünya genelinde fakirlik, sosyal dışlanma, zengin ve fakir arasında gittikçe artan uçurum var. Ayrıca küresel güvenlik ikilemi ve aşırı sağa doğru da bir kayış söz konusu. Fakirlik ve sosyal eşitsizlik konuları çok önemli. Öyle bir unsur katıyor ki bunlar, birçok insanı kenara itiyor. Terörizme doğru kayıyor ve terörizm bu kenara itilen insanları cezbediyor. Toplumda sorumlu bir rol oynamaktan uzaklaştırıyor. Bunlar insanların sosyo-ekonomik çıkarıyla doğrudan ilgili. Terörizm illa askeri bir çözüm gerektirmiyor. Politik ve sosyo – ekonomik bir zorluk bulunuyor ve bunu çözmemiz gerekiyor. İnsanlar kendilerini iyi hissetmiyor. Güvenlik ikileminde savaş olmadan savaşa hazırlanın mesajı ağır basıyor. Bu bakımdan ele alındığında tüm dünyada gerginlik var.

Craig Copetas’ın sosyo-ekonomik sorunların giderilmesi için kullanılacak kaynaklar askeri alanlara ayrılıyor. Kore yarımadasındaki bu yöndeki gelişmeler iyi değil bunu biliyoruz ama nasıl değiştireceğiz? sorusuna Kingsley Makhubela şu şekilde cevap verdi: “Bir kere kaynakları savaşlara ayırmamalısınız ve sosyo – ekonomik zorlukları ele almak durumundasınız. Eğer asıl nedenleri ele almazsanız o zaman gerçek konulara eğilemezsiniz. Örneğin fakirlik konusunun temeline inmek durumdasınız ki bu sorunu çözebilesiniz.

NATO tarafından Türkiye doğru bir şekilde okunmuyor

Panelin bir diğer konuşmacısı Prof. Gülnur Aybet (Cumhurbaşkanı Başdanışmanı) “ABD ve NATO Türkiye’nin güvenlik endişelerini veya ekonomik çıkarlarını ciddiye almıyor mu?” sorusuna şöyle cevap verdi: “Bir NATO uzmanı olarak şunu söylüyorum. Soğuk savaştan sonra NATO öldü mü sorusunu çok soruyoruz. 1990’lı yıllarda uluslararası toplum ayağa kalkabiliyordu. 90’lar bence kesinlikle bitti. NATO başka her batı kurumunda olduğu gibi soğuk savaştan bize kalan, yorgunluk yaşayan ve kendini tekrarlayan bir kurum. NATO’nun muzdarip olduğu hastalık BATI’yı endişelendiriyor. NATO tarafından Türkiye doğru bir şekilde okunmuyor ve NATO dünyayı okuyamıyor. Türkiye ve müttefikler nasıl davranmalı? sorusuna ise şöyle yanıt verebilirim: Liberal dünya düzeni 1945’ten sonra kurulduğunda ABD’nin büyük güçleri dengelemesi gerekiyordu. Sonrasında eski güçler şimdi müttefik olan onlar ekonomik bağımlılıkla kontrol ediliyordu. Almanya ve Japonya mesela batının etki alanında. Sonra başka müttefikler vardı fonksiyonel ve pasif. Türkiye fonksiyonel bir müttefikti. Stratejik ortaklığı yoktu. Bir de kafa karışıklığı şu Türkiye artık o rolde değil. Bu yüzden batı çok zorlanıyor.

Dünya Savaşta mı?

Craig Copetas’ın Dünya şu an savaşta mı? sorusuna Dr. Karin von Hippel (Genel Direktör, RUSI) şöyle cevap verdi: “Savaşa ve çatışmalara son vermeliyiz. Şunu da gördük, öyle durumlar oldu ki liberal düzenin lideri ABD en azından bazı savaşları son vermek istedi. Suriye’ye bakarsak Başkan Obama bu savaşa karışmak istemedi. Çünkü elinde Irak gibi yeni bir sorun olsun istemedi. Bu o kadar çok gücü serbestleştirdi ki Suriye’ye yapılmayan müdahale bugünkü zorlukların ortaya çıkardı. DAEŞ bu sayede büyüdü ve başka yerlere de sıçramayı başardı. Büyük bir mülteci sorununa neden oldu. Yaşanan bu durumu Türkiye’den iyi bilen ve hisseden başka bir ülke yok. Savaştan kaçan insanlar doğu ve batı Avrupa’ya akın etti.

Çin’deki demokrasi hakkında bilgi veren Pekin Üniversitesi’nden Prof. Pan Wei “Çin’de biz demokrasiyi çok farklı algılıyoruz. Biz demokrasinin sadece liderleri seçmekle sınırlı olmadığını düşünüyoruz. Çin’de şöyle tanımlıyoruz: İnsanların kendi iradelerini ifade edebilme özgürlükleri, yaşam standartlarının yükselmesinde söz sahibi olmasına demokrasi diyoruz. Biz buna halkın demokrasisi adını veriyoruz. İnsanların refahı ve zenginliği sadece bir lider seçmekten çok daha önemli.”

Her kültür kendi sorunlarını çözme beklentisi üzerine görüş belirten Prof. Stephen Chan Obe (Profesör, SOAS Üniversitesi): “Tüm kültürler kibir içerisinde kendi işlerinin en iyi olduğunu düşünüyor. Küresel iş birliği için bağlantılar arttıkça bu kibir de tarihe karışmalı. Farklı iş yapma ve düşünce biçimleri bir araya gelmeli. Aksi halde barış tesis edilemez. Farklı dini inançları mesela nasıl dengeleyeceğiz? Tanrıya ve everene karşı yaklaşımları nasıl dengeleyeceğiz? Ekonomik çıkarları nasıl dengeleyeceğiz? Hem savaştan uzak duracağız hem de aynı zaman müzakerelere kaynak aktaracağız. İkili bir yol aslında. Bir tarafta müzarkere ederken diğer tarafın ne istediğini biliyorsunuz.”

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı