Kurumsal İletişim ve İtibar Yönetimi Zirvesi’nde rekabet stratejileri tartışıldı

spot_imgspot_img

Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen Kurumsal İletişim ve İtibar Yönetimi Zirvesi, sektör profesyonellerini bir araya getirdi. Dijital çağda kurumların itibarlarını koruma ve rekabette öne geçme stratejilerinin masaya yatırıldığı zirvede konuşmacılar “Zor Zamanlarda Liderlik”, “Şirketin Mood’u”, “Değerlerin Işığında Kurumsal Strateji”, “Liderlik ve Teknoloji”, “Pozitif İletişim Dili”, “Yeni Kuşağın Beklentilerini Anlamak”, “Takım Olmak”, “Kriz Yönetimi ve İç İletişim” gibi konularda bilgi birikimi ve deneyimlerini paylaştı.

Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ve Kurumsal İlişkiler Enstitüsü tarafından düzenlenen Kurumsal İletişim ve İtibar Yönetimi Zirvesi, 30 Kasım tarihinde Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’da gerçekleştirildi.

Prof. Dr. Toker: “İtibara kişisel, kurumsal ve ülkesel bağlamda önem verilmeli”

Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşegül Toker, yeni çağdaki dinamiklerin şirketler üzerindeki etkilerine odaklanarak, gelişen ve değişen iş dünyasında itibar yönetimi ve kurumsal ilişkiler konularının gündemde tutulmasının önemine değindi. Toker “İtibara ve iletişime kişisel, kurumsal ve ülkesel bağlamda önem verilmelidir” sözleri ile günümüzde itibarı yönetiminin önemini vurguladı.

Oral: “İtibarı sağlamak kolay iken yok olduğunda tekrar yerine getirmek zordur”

K2C Şirketi Danışmanı Fazıl Oral da, “Çocuklarla oyun oynanır çünkü oyunlarda kurallar vardır ve bu kurallar güven duygusu yaratır. Aynı şekilde şirketlerdeki ve toplumlardaki liderler de kurallardan saptığında güven duygusu sarsılır” diyerek, kişinin kendini konumlandırmasında güven duygusunun rolünden bahsetti ve aynı şekilde şirketlerin de buna benzer davranışlar içerisinde bulunduğunu belirten Oral, itibarın sektördeki yerini şöyle özetledi: “Hiyerarşinin olduğu yerde gelişme olmamaktadır fakat bizimki gibi göçebe toplumlarda hiyerarşiden vazgeçmek zordur. Göçebe toplumlarda toplum birçok farklı sosyal statüden gelen kişilerden oluşur. Azınlık ve çoğunluk olarak gruplanan bu kişilerin hiyerarşik bir düzene geçmeleri tabiidir. Bu hiyerarşide liderlik önemli bir yerde durur. Liderlik vasfının arkasında merak duygusu, olağanüstü bir algoritma yaratabilme becerisine ihtiyaç vardır. Liderlik büyük bir beceri gerektirirken aynı zamanda kişiyi sorumluluk sahibi yapar. Her ne kadar bir lider itibar sahibi olsa da kritik nokta bu itibar sarsıldığında alınan kararlar ve uygulanan stratejilerdir. Çünkü itibarı sağlamak kolay iken yok olduğunda tekrar yerine getirmek zordur.”

Ağırdır: “Gerçek itibar yönetimi için kendi kapasitenizi bilmeniz gerekir”

Konda Araştırma Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise, itibarın gerçekçilik ve samimiyet ile güçlendiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İletişimin önce içeriye doğru başlaması gerekir. İtibar sıralama meselesi değildir, dışarıdan yönetilebilen soyut bir kavram da değildir. Vizyon ya da misyon sayılan değerleri sayamayan çalışanlar çoğunluktadır. İtibar, güvenilir olmakla eşit duruma getirilmektedir. İçeride hemfikir değilken dışarıda istikrarlı görünmek mümkün değildir. Gerçekçi ve sahici olmak için kapasite bilinmelidir. Gerçek itibar yönetimi için kendi kapasitenizi, kendinize yakışanı bilmeniz gerekir. Dışarıya gösterilen yüzle iç iletişim yapılması mümkün değildir. Bu davranış güven kaybına neden olur. Türkiye’de temas anında güven oluşuyor. Müşteri ürünü görmek, dokunmak istiyor. Satın alma kararı verdiren ve itibarı oluşturan bu temas anıdır. Ev, ülke, şirket gibi her açıdan bakıldığında, önemli olan samimi olmak olmalıdır.”

Yerlikaya: “Güven meselesinin temel noktası kurumsal iletişimin eriyen sınırlarıdır”

Kurumsal İlişkiler Enstitüsü Başkanı Atilla Demir Yerlikaya, sürdürülebilirlik, medya yönetimi, kurumsal ilişkiler, etik değerler alanlarında çalışmalar yapan Kurumsal İlişkiler Enstitüsü’nün odağında güven meselesinin bulunduğunu belirterek, “Bu meselenin temel noktası kurumsal iletişimin eriyen sınırlarıdır. Bir kurumun başarılı olabilmesi için stratejiye ihtiyacı vardır. Bu stratejiyi gerçekleştirecek insanların ve liderlerin gücüne, dolayısıyla iyi çalışan iletişim kanallarına ihtiyaç vardır” dedi.

Çebi: “Takım aynı amaca kilitlenmemişse sonuç sıfırdır”

Beşiktaş Jimnastik Kulübü II. Başkanı Ahmet Nur Çebi, spor dünyasında takım olmaya, iç ve dış iletişime ve itibar yönetimine ilişkin konuşmasında şunları kaydetti:

“Beşiktaş bir aile kurumu, şirket kurumu gibidir. Takım olmada önemli olan karşıdaki kişinin anlayabileceği bir dilde konuşmak ve anladığından emin olmaktır. Takım aynı amaca kilitlenmemişse sonuç sıfırdır. Öncelikle saygı, sevgi, mütevazilik aşılanmalıdır, daha sonra takımdan şampiyon olması istenebilir. Takımdaki insanları aynı amaç altında toplayamazsanız başarı gelmez. Takım içindeki çeşitliliği yönetme sürecinde yöneticiler prensipleri koyarlar ve oyuncular da bunlara uyarlar. Eğer konulan prensipler doğruysa zaten başarı gelir. Futbolcuların marka değerine göre taviz vermeden, kendi marka değerinin içinde yoğurmak önemlidir. Her ne kadar marka değeri yaratılmış olsa da itibarı kovalamak gerekir. BJK de itibarını yeniden inşa etme sürecinde ilk olarak çok çalışmıştır. Bu noktada insanlara güven vermek de çok önemlidir. ‘Beşiktaş=itibar’ düşüncesinin altında hem yöneticileri hem oyuncuları efendi olan bir takım olmamız yatıyor.”

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı