Liderlik ve Yöneticilik, günümüz dünyasında çok konuşulan, tartışılan, üzerine onlarca, yüzlerce kitaplar ve makaleler yazılan bir konudur…
Çok genç yaşta başladığım ve çalışma hayatımı yakından ilgilendirdiğine inandığım için, okuyarak, düşünerek ve pek çok kaynağa başvurarak, Lider/lik kavramının tam olarak ne olduğu, ne olması gerektiği hakkında uzun ve etraflı bilgilere ulaştığım için şanslı sayılırım.
İyi bir lider nasıl olunur? Ya da İyi bir yönetici kimdir? Sorularının pek çok yanıtı vardır…
Onca araştırmalar sonucunda, “Kendini bilmenin Allah’ı bilmek olduğu, adalet ile liderlik yaptığında başkalarına objektif, iyi niyetli ve sempati yüklü bir yaklaşım sergilenebileceğini” söylemek elbette mümkündür.
Lider kimdir? Sorusunu kendime çok sorup bulduğum ilk cevap ise, “Önce kendini tanı, Sonra kendini tanıt” olmuştur…
Bir insan kendini doğru tanır, kendi doğasını doğru bilirse, yeteneklerinin, zaaflarının, güçlü yanının ve gücünün sınırlarının nerede, ne zaman son bulduğunu mantık düzeyinde tespit edebilmişse Lider/lik yapması da o denli kolaydır.
Hatta böyle kişiler için Doğuştan lider, Liderlik için doğmuş gibi cümleler sarf edebiliriz…
Gerçek bir lider kısmen psikologdur diyebiliriz… Çünkü insanları iyi tanır, onlara baktığında iç dünyalarını görebilir.
Yeniliğe açıktır ve kültürlüdür. En yakınında akıllı, dürüst, okuyan ve çalışkan insanlar olmasına dikkat eder ve seçimini bu yönde kullanır.
Seçkin yazarların önemli kitaplarını okur, öğrendiklerini de hayatına yansıtabilir…
Kısa, net ve doğru notlar alır… Her gece o günün muhasebesini, ertesi gününde planını yapar…
Aklı ve vicdanı, onun en güvendiği yön pusulasıdır…
Lider cesurdur ve cesur olmalıdır… Onları bekleyen en büyük tehlike, başarısız durum ve sonuçlarda inkâr yoluna sapmaktır ve mümkün olduğunca başkalarını suçlamaktır ki bu içgüdüseldir…
İşte burada cesaret çok önemlidir ve böyle durumlarda lider, tam bir tarafsızlık sergileyebilmelidir.
Her şey, her düşünce, her eylem, her karar insanla başlar, insanla biter… Lider bu gerçeği bilerek, baskı altında olsa da kontrolünü kaybetmeden tutarlı davranabilmelidir.
Gerçek bir lider her şeyden önce kibirden uzak durmalıdır… Alçak gönüllü olmalı, insanlara “En olmaz” gibi görünen şeyleri bile kolayca yapmaya sevk etmelidir… Ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, çevresinden de yeni bilgiler edinmeye daima açık olmalıdır…
Onlarla ilgilenmek ve onları dinlemek, üzerlerinde yaratacağı etkiyi artıracağı gibi alçak gönüllüğünün de en iyi ifadesi olacaktır… Özetle, Kendimizi yönetirken aklımızı, Başkalarını yönetirken ise kalbimizi kullanmalıyız…
Başka bir deyişle;
Kötümser; Rüzgârdan Şikâyet eder, İyimser; değişmesini ister, Lider ise yelken açar…