Araştırmalar, meditasyon yapmanın hem aynı evde olduğunuz kişilere, hem de sanal ortamda bağlantı kurduğunuz kişilere, yani bir şekilde iletişimde olduğunuz çevrenizdeki herkese fayda sağladığını gösteriyor.
Çok kalabalık bir tekne düşünün, bir kişi paniklemeye başlarsa herkes panikler ve tekne muhtemelen batar. Ancak bir kişi sakin kalırsa, tüm grup sakin olabilir ve herkes hayatta kalabilir.
Pek çok kültür, manevi gelenek, hatta sosyal bilim ve nörobilim bile olumlu ya da olumsuz duygularımızın bulaşıcı olduğunu söylüyor.
Yapılan bir çalışmada bir grup üniversite öğrencisine iki hafta boyunca günde 15 dakika meditasyon yaptırıldı. İki hafta ara verildi ve sonraki iki hafta yine günde 15 dakika meditasyon yaptırıldı. Ruh halleri her gün ölçüldü. Öğrencilerin meditasyon yaparak geçirdikleri haftalarda çok daha az olumsuz duyguda oldukları görüldü. Ve o haftalarda öğrencilerin aileleriyle, sevgilileriyle ve arkadaşlarıyla da pozitif iletişimde oldukları, ruh hallerine yardımcı olarak, manevi destek verebildikleri bildirildi. Bunu sadece günde 15 dakika meditasyon yaparak gerçekleştirdiler.
Bu pozitif etkiler sadece en yakınımızdakilerle sınırlı kalmıyor, etkileşimde olduğumuz tüm bireylere dalga etkisiyle yayılıyor. Prof. Dr. Daniel Siegel “Kişilerarası Nörobiyoloji” dediği araştırmasında ayna nöronlarımızın tam da bu etkiyi yarattığını bilimsel olarak da ortaya koymuştur.
Covid-19 ile savaştığımız bu dönemde, hem kendi ruh sağlığımızı koruyabilmemiz hem de sevdiklerimize manevi destek verebilmemiz çok önemli.
Zorunlu olarak evinizin koltuğunda otururken, gelecek endişesi ve kaygısı içinde kaybolmak yerine, hem kendiniz hem de çevrenizdeki insanlar için sadece 15 dakikanızı ayırarak meditasyonun gücünden faydalanmaya ne dersiniz?
Sağlıkla ve sevgiyle kalmanızı dilerim