Enflasyon Seviyesi
2023’te yıllık enflasyon;
- TÜİK’e göre yüzde 64,
- ENAG’a göre yüzde 127.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık’ta aylık enflasyonun yüzde 2,93 olduğunu açıkladı. TÜİK’e göre 2023’te yıllık enflasyon ise yüzde 64,77 oldu.

Bu, Türkiye’de son 22 senenin en yüksek yıllık enflasyon oranı. 2023’te yıllık enflasyon TÜİK’e göre yüzde 64, ENAG’a göre yüzde 127

3 Ocak 2024
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık’ta aylık enflasyonun yüzde 2,93 olduğunu açıkladı. TÜİK’e göre 2023’te yıllık enflasyon ise yüzde 64,77 oldu. Bu, Türkiye’de son 22 senenin en yüksek yıllık enflasyon oranı.
Piyasada ağırlıklı beklenti de Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE) aylık yüzde 3 artacağı ve yıllık TÜFE’nin yüzde 65 seviyesine yükseleceği yönündeydi.
Enflasyon Araştırma Grubu’na göre (ENAG) ise Tüketici Fiyat Endeksi (E-TÜFE) geçen ay yüzde 4,12 arttı. E-TÜFE’nin 2023 yılındaki artışı da yüzde 127,21 olarak gerçekleşti.
ENAG, her ay, kendi hesapladığı enflasyon oranını kamuoyuna açıklıyor. Grup, akademisyenler ve ekonomistlerden oluşuyor.
Dövizin Yıllık Artışı Enflasyonun Yıllık Artışı Kadar Oldu Mu ?
Dövizin artışının 2023 yılı enflasyon artışı kadar olmadığı ortada. Otoritelerin döviz kurlarının artışı konusunda;
“Dövizin ve faizlerin artışının yıllık enflasyon kadar olması gerekmiyor”
İfadelerine yer verilmiştir.
Bu bağlamda dövizin artışı sürekli gözlem ve denetim altında, serbest piyasa ekonomisi gereği dalgalı kur yerine, sürekli müdahale edilen bir döviz kuru piyasası söz konusu oldu.

Döviz kurlarının son bir yıllık hareketlerine göz atıldığına, ciddi bir sıkı müdahale geçiren dövizin adeta yerinden kıpırdayamaz olduğu ve yerinde dona kaldığı gözlenmektedir

En üstteki grafik son bir yıl, ikinci grafik ise sadece bir günlük döviz hareketlerinin grafiğini oluşturmaktadır.
Her iki grafik arasındaki bir benzerlik şudur: adeta döviz grafiği üzerine bir cetvel konulmuş ve cetvelle çizgi çizilmiş gibi kalem gibi.
Enflasyonun Artışı Karşısında Dövizin Kaplumbağa Hızıyla Yavaş Hareket Etmesinin Neye Zararı Olur ?
Kuşkusuz ki dövizin yavaş artışı ve piyasanın gerçeklerini yansıtmayan enflasyonun değerlendirmesi karşısında piyasada oluşan mal ve hizmet fiyatlarının yükselmesi ve üretim maliyetlerinin sürekli artması ancak döviz kurlarının yeterince artmamasının karşısında oluşan faturanın bir kısmını ihracatçı ödeme başladı.
İhracatçının üretim maliyeti yükseldi ancak bu maliyetlerle yurt dışına mal satmak için fiyatlama yapmaya kalkan ihracatçımızın verdiği fiyatlar küresel piyasalarda kabul görmemekte ve Pazar kaybına uğramasına neden olmaktadır.
500 Milyar Dolar İhracat Hedefi Rafa Kalktı
Birkaç yıl öncesine kadar Türkiye’nin ihracatının hedefinin 500 Milyar Dolar olduğu belirlenmesine rağmen gerçekleşen ihracatın bu hedeflenen ihracat rakamlarının yanından dahi geçmediğini görmekteyiz. 2023 yılı gerçekleşen ihracat USD.255.809.000 000.- civarı.
İhracat Rakamlarının Düşük Kalması İhracatçılarımızın Beceriksizliğinden Kaynaklanmadı
Döviz kurlarının enflasyon kadar artmamasının faturası ihracat rakamlarında kendini göstermiştir. İhracatçı yüksek maliyetlerle ürettiği malını yurt dışına pazarlamak isterken maalesef mevcut pazarını farklı ülkelere kaptırmış durumda.
Pazarımızı kaybettiğimiz en bariz sektörlerden bir tanesi tekstil sektörüdür. Kâr marjının oldukça sınırlı olduğu tekstil sektöründe maliyetlerin artması ancak bunun yanında döviz kurlarının yeterince artmamasından dolayı tekstil sektörü başta Mısır olmak üzere işgücü maliyetlerinin bizden daha rekabetçi olan ülkelere kaçmış durumda.
Piyasanın Dengesi
Piyasanın her yönden dengesi şaştığı vakit veya piyasanın dinamikleri oynandığında, dövize bağlı dış borçların getireceği maliyetler artmasın derken, piyasanın tüm dengelerini de karıştırmış oluyoruz. Piyasalarımızın dengesi kayboldu. Ücret politikasından, faiz ve döviz kurlarına, istatistiki verilerden işsizliğe kadar her veriyi münferit ele aldığımızda bir problemin karşımıza çıkması daima olasıdır.
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC Uluslararası Ticaret Odaları
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi











İmza Nedir ?
Markayı değerli kılan nedir, neleri kapsar, nasıl oluşur, ne kadar zaman alır? Marka değerinin parasal değeri ölçülebilir mi?

İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, 6’ncı kısım Teknik Şartnamesi’nin “Garanti ve teknik servis” başlıklı 10’uncu maddesinin kaynakların verimli kullanılmasını engelleyebilecek ve hukuki sorunlar yaratabilecek düzenlemeler içerdiği, cihazların kullanım süresine ilişkin açık bir düzenleme yapılmadığı, cihazların kullanım süresinin tüm satın alınan reaktiflerin tüketilmesine bağlandığı, cihazların kullanım süresine ilişkin belirsizlik oluştuğu, iddialarına yer verilmiştir.
Bisküvi-pasta, buğday unu, bitkisel yağlar, şekerli ve kakaolu ürünler ile makarna başta olmak üzere temel gıda ürünlerini kapsayan hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörünün 2023 yılı toplam ihracatı 12,4 milyar dolar oldu. Sektör ihracatını bir önceki yıla göre miktar bazında yüzde 36 artırarak 14,7 milyon tona çıkarsa da, küresel gıda fiyatlarındaki gerileme nedeniyle toplam ihracat geliri yüzde 8 seviyesinde arttı.
“Türkiye’nin dünya gıda ticaretinde yıldızı parlayan bir ülke olduğunu, bu alandaki jeopolitik öneminin ihracatçılarımıza yeni kapılar açtığını verilerle bir kez daha ortaya koyduğumuz bir dönem oldu. 2023 yılında buğday, arpa, çavdar ve şeker pancarı gibi ürün gruplarında yüzde 8 ila 22 arasında yaşanan rekolte artışı, yeni yılda gıda üretimimize ve ihracatımıza büyük katkı sağlayacak. Tarımsal üretim açısından ham haliyle de değer taşıyan bu ürünleri, işletmelerimizin son teknolojili tesislerinde uygun koşullarda işleyerek tüketicinin kullanımına hazır hale getiriyoruz. Bu alandaki yoğun rekabete rağmen komşu ülkelerimizdeki yüksek payımızı korurken, ürünlerimizi dünyanın farklı bölgelerindeki yeni pazarlara açmanın yollarını arıyoruz. Gıda fiyatları 2024’te istediğimiz seviyelerde seyrederse, sene sonunda 15 milyar dolarlık ihracat hedefimize rahatça ulaşabileceğimize inanıyoruz”
Sürdürülebilirlik, ekonomik ve sosyal ihtiyaçların çevresel sınırları aşmadan karşılandığı, koşullar ne olursa olsun mevcut neslin ihtiyaçlarını karşılarken gelecek nesillerin de aynısını yapma yeteneğini engellemediği bir durumu ifade eder. Dolayısıyla sürdürülebilirlik üzerine stratejiler planlanırken çevre, insan ve ekonominin birbirlerini engellememesi ve elde edilebilecek en yüksek faydanın ortaya çıkarılması amaçlanır.
2024 Küresel Riskler Raporu: Çevresel Riskler Giderek Şiddetini Artırırken, Dezenformasyon 2024 Yılının En Önemli Riskleri Arasına Girdi
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32 nci maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır. Ücret; kural olarak alacaklısı olan işçiye ödenmelidir. Bu bakımdan işveren, ücreti işçiden başkasına ödemişse borçtan kurtulmuş olmaz. İşveren, ücreti örneğin, işçinin eşine ya da kardeşine ödemiş olsa, onlarda bu parayı işçiye geri vermedikçe ücret ödeme borcu devam etmiş olur.