Türkiye’nin lider sanayi şirketi Tüpraş, “Stratejik Dönüşüm Planı” yolculuğunda bir yılı tamamladı. 2021 yılının Kasım ayında açıkladığı plan kapsamında 2030 yılına kadar emisyonlarını yüzde 27 azaltmayı ve 2050 yılında karbon nötr enerji şirketine dönüşmeyi hedefleyen Tüpraş, bir yandan ülkemizin akaryakıt ihtiyacını kesintisiz şekilde karşılarken diğer taraftan ülkenin karbon taahhütlerine önemli katkıda bulunacak yatırımlarını hayata geçirmeye devam ediyor.
Tüpraş, 2050’ye dek 10 milyar dolar yatırım hedeflediği stratejik planı kapsamında, dönüşümün ilk 9 ayında 53 milyon USD’lik kısmı sürdürülebilirliğe olmak üzere, toplam 101 milyon USD yatırım gerçekleştirdi. Yıl sonu itibarıyla ise yaklaşık yarısı sürdürülebilirliğe olmak üzere toplam 200 milyon dolar yatırım gerçekleştirmiş olmayı hedefliyor.
“Enerjimiz Geleceğe” mottosuyla, sürdürülebilir bir Türkiye için geleceğin enerjisini üretmek hedefiyle 2021 yılında Stratejik Dönüşüm Planını açıklayan Tüpraş, dönüşüm yolculuğundaki ilk yılını tamamladı. Plan kapsamında 2030 yılına kadar emisyonlarını yüzde 27 azaltacağını, 2050 yılında karbon nötr enerji şirketine dönüşüm hedefini açıklayan Tüpraş, yaklaşık yarısı sürdürülebilirlik hedeflerine yönelik olmak üzere, 2022 yılı sonunda 200 milyon dolar yatırım yapmayı hedefliyor.
Türkiye’nin ulusal akaryakıt ihtiyacını kesintisiz şekilde karşılamaya devam ettiklerini belirten Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, bir yıl önce açıkladıkları Stratejik Dönüşüm Planıyla, Türkiye’nin de karbon taahhütlerine önemli katkıda bulunacak yatırımları hızla hayata geçirmeye devam ettiklerini söyledi. Geçtiğimiz günlerde Mısır’ın Şarm El Şeyh kentinde gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’nda; pandeminin etkilerini henüz atlatmamış olan, jeopolitik gerilimlerle mücadele eden dünya açısından son derece önemli olduğuna dikkat çeken Yelmenoğlu, “Bizim de katılım sağladığımız 27. Taraflar Konferansı’nın (COP27) temel gündem maddesi olan iklim değişikliğiyle mücadele her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Biz de Tüpraş olarak, üzerimize düşeni tüm enerjimizle yerine getirmek için Stratejik Dönüşüm Planımız kapsamında, ulusal ve uluslararası iş birliklerinin de gücüyle emin adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. 2050 yılında karbon nötr bir enerji şirketi olma hedefimiz kapsamında, rafinaj alanında enerji verimliliğimizi artırmaya ve karbonsuzlaştırma projelerine odaklanıyoruz. Aynı zamanda, sektördeki tecrübemizle odaklandığımız yeni iş alanları olan yeşil hidrojen, sıfır karbonlu elektrik ve biyoyakıt üretimine yatırım yapıyor ve hâlihazırdaki lider pozisyonumuzu geleceğin düşük karbonlu enerji piyasalarında da devam ettirmeyi planlıyoruz” dedi.
Stratejik Dönüşüm Planı hedeflerine doğru ilerlerken, 2022 yılında yaklaşık yarısı sürdürülebilirlik yatırımlarına olmak üzere toplamda 200 milyon dolar yatırım gerçekleştirmeyi hedeflediklerini kaydeden Yelmenoğlu, “Sıfır karbonlu elektrik üretimi konusunda önemli bir adım olan Entek hisselerinin devralınması başta olmak üzere çeşitli yatırımlar gerçekleştirdik. Sürdürülebilir havacılık yakıtı üretimine yönelik olarak Honeywell UOP ile lisans anlaşması imzalanması, Avrupa hidrojen pazarının lider paydaş kuruluşu Hydrogen Europe üyeliği, İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü (TCFD) katılımı ve Tüpraş Enerji Girişimleri A.Ş.’nin kurulumu bunlardan birkaçı” dedi.
Tüpraş’ın Stratejik Dönüşümünde Bir Yılın Satır Başları
Başarılı gelişmelerin bir sonucu olarak Bloomberg’in 2022’de “İzlenmesi Gereken 50 Şirket” listesinde yer alan tek Türk şirketi olduklarını da hatırlatan Tüpraş Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, “Türkiye’nin en büyük sanayi şirketi konumunu güçlendirmeye devam ederken, ülkemizin temiz enerji dönüşümüne de öncülük etmenin gururunu yaşıyoruz” diyerek bir yıllık süreçte gerçekleştirdikleri yatırım ve çalışmalar hakkında şu bilgileri aktardı:
“Sürdürülebilir havacılık yakıtı üretiminde Ecofining™ teknolojisinin kullanımı için dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Honeywell UOP ile imzaladığımız lisans anlaşması kapsamında kurmayı planladığımız tesisimizde, stratejik dönüşüm planımızın bir parçası olan biyoyakıt iş alanına yönelik adımlarımızı sürdüreceğiz. İzmir rafinerimizde çalışmalara başladık. İhtiyacımız olan bio bazlı atık hammaddeyi temin edebilmek için iş birliği görüşmelerimiz de sürüyor.
Yine dönüşüm planımızda yer alan ve şirketimizin gelecekte odaklanacağı dört stratejik iş kolundan biri olan ‘Sıfır Karbonlu Elektrik’ alanında önemli bir yatırım gerçekleştirdik. Koç Holding ve Aygaz’ın iştiraki, sekiz hidroelektrik, bir rüzgâr ve bir doğal gaz çevrim santrali bulunan, toplamda 442 MW kapasiteli Entek’in hisselerinin Tüpraş tarafından devralınmasıyla önemli bir hamle yaptık. Bu birliktelik şirketimizin stratejik dönüşüm yolculuğundaki üretim portföyüne güçlü bir katkı sunarken, ülkemizin temiz enerji geleceğine de ivme kazandırmayı hedefliyor. Entek’in Tüpraş bünyesine katılması ile 2030’da 1 GW ve 2035’te 2,5 GW sıfır karbonlu kurulu güç hedefimize ulaşma anlamında önemli bir aşama kaydederek ilerlemeye devam ediyoruz. Entek’in, yenilenebilir enerji alanındaki birikimi ve uzmanlığı ile son derece yetkin insan kaynağının da Tüpraş ailesine katılması, sadece sıfır karbonlu elektrik üretimimizde değil stratejik dönüşüm planımızın hayata geçirilme süreçlerinde büyük bir sinerji oluşturmaya başladı. Entek geçtiğimiz hafta yayımlanan Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği kapsamında, EPDK’ya depolama tesisi kurmak taahhüdü ile mevcut kapasitesine ilave olarak 150 MW GES ve 854,5 MW RES olmak üzere toplamda 15 proje ile 1.004,5 MW ilave kapasite için ön lisans başvurusu yaptı. Başvuruların olumlu değerlendirilmesi durumunda ön lisans almaya hak kazanacağız. Şirketimiz yenilenebilir alandaki güçlü büyüme hedeflerine depolama tesislerini de ilave ederek geleceğin enerji dünyasında önemli bir oyuncu olma hedefinde güçlü bir şekilde ilerliyor. Bununla birlikte rafineri sahalarımızda da sıfır karbonlu elektrik üretimine yönelik yatırımlarımız devam ediyor. Bu kapsamda, Kırıkkale Rafinerisi’nde Haziran 2023’te devreye alınması planlanan 12,6 MW kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali yapım sözleşmesini Eylül ayında imzaladık ve ilave 54,4 MW kapasite için de başvurumuzu tamamladık.
Diğer yandan, bio bazlı ürünler, yeşil hidrojen, sıfır karbon elektrik, karbon yönetimi gibi öncelikli konular ve bu konularla ilgili yan sektörler başta olmak üzere, akıllı bilişim teknolojileri, yeşil enerji, enerji verimliliği, çevre ve geri dönüşüm, atık yönetimi, robotik çözüm teknolojileri alanlarındaki yurt içi ve yurt dışı teknoloji girişimlere yatırım amacıyla Eylül 2022’de Tüpraş Enerji Girişimleri A.Ş. “Tüpraş Ventures’ı” 100% Tüpraş iştiraki olarak kurduk.
Yeşil hidrojen alanında da ilk hedefimiz olan 2025 yılına kadar bir demo tesisi kurma üzerinde çalışmalarımız aralıksız sürüyor. Hem enerji verimliliği hem de katma değeri yüksek yeni ürünlerin üretimi için yatırımlar da tüm hızıyla ilerliyor. Bu aksiyonları göz önüne aldığımızda kısa sürede elle tutulur, ciddi iş hamleleri gerçekleştirdik”.
“Sürdürülebilir bir dünya için değişiyoruz”
Yelmenoğlu, “Sürdürülebilirlik konusunda birçok yeni veriyi kamu ile paylaşmaya başladık. Şeffaflığa ve açık bilgi paylaşımına çok önem veriyor ve bunu daha da arttırmayı hedefliyoruz. 2021 yılında sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalarımız sonucunda, FTSE4Good, MSCI ESG Rating, BİST SE (Refinitiv), Sustainalytics ve Vigeo Eiris, Bloomberg GEI gibi endekslerde değerlendirme skorlarımızda ortalama %22 gelişme kaydettik. Diğer yandan, 2022 yılında İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücüne (TCFD) destek veren küresel şirketler arasında yerimizi alarak, iklim risklerinin daha etkin ve bilinçli yönetilmesi ile ilgili kapsamlı tavsiyeleri şeffaf bir şekilde aktarma fırsatına sahibiz. 60 yılı aşkın köklü birikimimizden aldığımız güçle ‘Enerjimiz Geleceğe’ diyerek başlattığımız yolculuğumuzda, geleceğin enerjisini üretmek için dönüşüyor, sürdürülebilir bir dünya için değişiyoruz” ifadesini kullandı. 2050 Karbon Nötr yolculuğunda önemli bir başlık olan “Sürdürülebilir Rafinaj” alanında güçlü adımlar atmayı sürdüreceklerini belirten Yelmenoğlu, “Portföyümüzü çeşitlendirmek üzere elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz” dedi.
“İnsan Kaynakları projemiz Future Fit ile 2030 vizyonuna hazırlanıyoruz”
İnsan Kaynakları projemiz “Future Fit projesi ile organizasyonumuza daha bütünsel bakarak, gelecekte ihtiyacımız olacak yeni rol ve yetkinlikleri tanımlayarak, çalışma arkadaşlarımızı bu rollere hazırlayacak yeni beceri kazandırma programlarını devreye alıyoruz” diyen Yelmenoğlu, “Future Fit projemizin, Stratejik Dönüşüm Planımızda yer alan 2030 yılında ‘Sürdürülebilir, Rekabetçi ve Geleceğe Hazır bir Tüpraş’ hedefimizi destekleyen kültür dönüşümü için de çok önemli bir başlangıç olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, Projemizi sürekli iyileştirme çalışmaları ve onu besleyen platform yapılanmaları ile bizi geleceğe taşıyan dinamik bir iş listesi olarak görüyoruz. Girişimcilik, inovasyon, açık inovasyon ve start-up entegrasyon ile bugünün ve yarının işlerine yönelik çalışmaları da yürütüyoruz. Aynı zamanda yerli ve yabancı girişimlerin yenilikçi teknolojilerini rafinerilerimizde deneyimleyerek iş birliği geliştirmeye devam ediyoruz” dedi.
“2022 yılından itibaren her yeni işe alımda, iki kişiden birinin kadın olmasını hedefliyoruz”
Sürdürülebilir bir dünya ve geleceğin enerjisi için dönüşümü gerçekleştirirken, sadece ekonomik büyümeye değil, toplumsal etki alanında fayda yaratmaya odaklandıklarına dikkat çeken Yelmenoğlu, “Eşitlik için Enerjimiz Bitmez’ diyerek bir yola çıktık ve bu doğrultuda; kapsayıcı, adil, insan haklarına saygılı ve emniyetli bir çalışma ortamını tüm süreçlerimizin merkezinde tutuyoruz, dedi.
Mesleklerin cinsiyeti olmadığına inanan bir şirket olarak; sektörümüzde öncü bir uygulamayla, sahada kadın teknisyenler ve operatörler istihdam ediyoruz. 3 yıl önce, ilk kez Batman’da olmak üzere, İzmit, Kırıkkale ve İzmir rafineri sahalarımızda kadın operatör ve teknisyenlerimiz aramıza katıldılar. Rafineride kadın mühendislerimiz hep vardı ancak sahada vardiyalı kadın çalışma arkadaşlarımızın da işe başlaması, hem sektörümüz hem de şirketimiz adına öncü ve örnek bir uygulama oldu. Erkek egemen olduğu düşünülen bir iş kolu için bu cesur adımı atmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyoruz. 2022 yılından itibaren her yeni işe alımda, iki kişiden birinin kadın olmasını hedefliyoruz. Diğer yandan, yetenek havuzumuzun ise yüzde 53’ünü kadın çalışma arkadaşlarımız oluşturuyor. Bugün, Mühendislik, Ar-Ge, İnovasyon, Hizmet Tasarımı ve Bilişim Teknolojileri alanlarında yüzde 24 olan çalışan kadın oranımızı, 5 yıl içinde yüzde 40’a çıkarmayı, amaçlıyoruz. Yine öncü bir uygulamayla, şirketimizde geçen yıl Çeşitlilik, Eşitlik, Kapsayıcılık (ÇEK) Komitesini kurduk ve ÇEK Politikamızı yayımladık. Komitemiz bu alandaki faaliyetlerimizi yaygınlaştırarak güçlendirmek üzere çalışmalarını sürdürüyor. Tüm bu çabalarımızla Bloomberg’in Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde yer aldığımızı da mutlulukla belirtmek isterim” dedi.
Tüpraş, 2022 yılında Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’nda “Teknoloji ve İnovasyonda Kadın Programı” ile 5 yılda, 100 bin kız öğrenciye erişim taahhütlerini paylaştı
Koç Holding’in Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Nesiller Boyu Eşitlik Forumu’ndaki küresel liderliği kapsamındaki taahhütlerine katkı sağlamak üzere, Teknoloji ve İnovasyonda Kadın Programı’nı geliştirdiklerini belirten Yelmenoğlu; yürüteceğimiz farklı eğitim projeleriyle 5 yılda, 90 bini ortaokul, 10 bini üniversite olmak üzere toplam 100 bin kız öğrenciye ulaşmayı taahhüt ettiklerini ifade etti.
Tüpraş Teknoloji ve İnovasyonda Kadın Programı ile kız çocuklarının STEM (Fen, Teknoloji, Mühendislik, Matematik) alanlarında çalışma potansiyellerini ortaya çıkartmayı ve teknoloji ve inovasyon ekosistemine erişimlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Şirket, programın ilk adımını Batman Üniversitesi iş birliğiyle, “Genç Beyinlerde İnovasyon ve Kadın Girişimcilik Eğitimleri” ile başlattı. Eğitim Programı üniversitelerde girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmayı, öncelikle kız öğrenciler başta olmak üzere gençlerin teknoloji ve inovasyon ekosistemine erişimlerini kolaylaştırmayı amaçlıyor. Tüpraş, takip eden yıllarda faaliyet gösterdiği iller olan Kocaeli, Kırıkkale, İstanbul ve İzmir’deki üniversitelerle de iş birlikleriyle programı yaygınlaştırmayı hedefliyor.








Bu düzenlemelerle, Kamu İhale Kurulu kararıyla itirazen şikâyet başvurularındaki iddialarının tamamında haklı bulunan başvuru sahiplerine;

ÜNSPED Gümrük Müşavirliği ve İstanbul Üniversitesi’nin iş birliğinde düzenlenen ‘‘Uygulamalı Gümrük ve Dış Ticaret Uzmanlığı’’ sertifika programının dördüncü dönemi sona erdi. Yeni dönemden ve eski dönemlerden mezun olan öğrenci ve çalışanlara kep töreni düzenlendi. Açılış konuşmalarını UGM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gürbüz HOCAOĞLU, Genel Müdürü Rıza Mehmet KORKMAZ ve İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Murat ERDAL’ın yaptığı tören, Genel merkez, Ankara ve Ege bölge öğrenci ve çalışanlarının da katılımıyla eş zamanlı gerçekleşti. Mezun olan öğrencilerimiz program sonunda verilen sertifikalarını İstanbul Üniversitesi ve Ünsped Gelişim Akademisyenlerinin takdimi ile teslim aldı.



Yargıtay’a göre, iki veya daha fazla kişinin, başkalarının bilmeyeceği ve sınırlı bir dinleyici çevresi dışına çıkmayacağı yönünde haklı bir inanç ve iradeyle hareket ederek, herhangi bir aracı vasıta olarak kullanmadan, yüz yüze gerçekleştirdikleri, ancak özel bir çaba gösterilerek duyulabilecek, aleni olmayan, söze dayalı, sesli düşünce açıklamalarının, konuşmanın tarafı olmayan kişi veya kişilerce, ilgilisinin rızası olmaksızın, elverişli bir aletle (sesli bir açıklamayı kuvvetlendirerek veya naklederek onu ses alanının dışına çıkartıp doğrudan doğruya algılanabilir hale getirmeye yarayan her türlü düzenekle) dinlenmesi veya akustik olarak tekrar dinlenebilmesi imkanını sağlayan bir aletle kaydedilmesinin TCK’nın 133/1. maddesinde; en az üç veya daha fazla kişinin, yüz yüze gerçekleştirdikleri, aleni olmayan, söze dayalı düşünce aktarımlarının, söyleşinin tarafı olan kişi veya kişilerce, ilgililerinin rızası olmaksızın, bir aletle kaydedilmesinin aynı Kanun’un 133/2. maddesinde kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması başlığı altında suç olarak tanımlandığı, söyleşiden farklı olarak, iki kişi arasında gerçekleşebilecek olan konuşmada, konuşan tarafların, aralarında geçen sözleri kaydetmesi, TCK’nın 133/1. maddesi kapsamında suç olarak tanımlanmamış olup, koşulları bulunduğu takdirde eylemin aynı Kanun’un 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunu oluşturabileceği; elverişli bir aletle dinlenilen veya kaydedilen konuşma veya söyleşiden elde edilen bilgiler sayesinde kendi veya üçüncü kişi lehine, maddi ya da manevi yarar, yani; fayda veya avantaj sağlanması; bu bilgilerin, menfaat karşılığı olsun ya da olmasın, ilgilisi dışındaki kişi veya kişilere verilmesi ya da diğer kişilerin dolaylı olarak bilgi edinmelerinin temin edilmesinin TCK’nın 133/3. maddesinde ayrıca suç olarak tanımlandığı, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun’un 80. maddesi ile TCK’nın 133/3. maddesinde yapılan değişiklikle, kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların kaydedilmesi suretiyle elde edilen verilerin hukuka aykırı olarak ifşa edilmesi eylemi suç olarak düzenlenmiştir.
Ne kadar gururlansa da azdır şu domatesin. Bu sene domates altın çağını yaşıyor vesselam.
Pazarcı esnafı ürününü pek satamıyor. Bakan çok, alan yok, alan olsa da taneyle..
Sen çok zalimsin soğan. Hem göz yakıyorsun hem de cep.





Üyeler için tablonun dolu hali aşağıdadır.

Yeşil Gümrük Girişimi (GCI – Green Customs Initiative), çevreye duyarlı ürünlerin yasa dışı ticaretini engellemek ve bu ürünlerin yasal yollarla alınıp satılmasını kolaylaştırmak amacıyla birçok uluslararası kuruluşun ve sözleşmenin ortak kararıyla 2004 yılında kurulmuştur. Girişimin amacı gümrük işlemlerini sürekli olarak takip etmek, sınır kontrollerini düzenlemek ve çevreye duyarlı malların ve maddelerin konuyla ilgili uluslararası sözleşmeler, kurallar ve yasalar doğrultusunda satılmasını sağlamak ve bu ticareti daha hızlı ve kolay hale getirmektir. Yeşil Gümrük Girişimi, çevresel hassasiyeti yüksek ürünlerin yasal yollarla ticaretini artırma ve yasa dışı gümrük işlemlerini engelleme potansiyelini iyileştirme açısından son derece önemlidir.