Nevold ile Yeni Lüks: Yeniden Değer Yaratmak
Selin ERDAL
Lüks moda dediğimizde aklınıza ne geliyor? El işçiliği, pahalı kumaşlar, ulaşılması zor parçalar… Peki ya çöp? Evet, kulağa tuhaf gelebilir ama bugün moda dünyasında “atık” en az ipek kadar değerli bir konu. Çünkü artık mesele sadece yeni olanı üretmek değil, eldekiyle ne yapabildiğin. İşte Chanel tam da bu soruya cevap arıyor ve yepyeni bir yolculuğa çıkıyor: Nevold. Lüksün geleceği belki de çöpe gidenleri kurtarmakta gizli.
Moda sektöründeki atık sorunu uzun zamandır tartışılıyor. Genelde bu sorun fast fashion markalarıyla ilişkilendirilse de, milyonlarca birim ürün üreten lüks markaların da ciddi bir etkisi var. Üstelik, son yıllarda LVMH ve Kering gibi büyük grupların elinde milyar dolarlık satılamayan stoklar kaldığı biliniyor. Yeni Avrupa Birliği düzenlemeleri ise markaların bu ürünleri yakarak imha etmesine artık izin vermeyecek gibi duruyor. Yani sektör ciddi bir dönüşümle karşı karşıya.
Geri dönüşüm deyince akla ilk gelen isim Chanel olmayabilir. Ama moda dünyası değişiyor, hatta daha doğru bir ifadeyle dönüşüyor. Lüks artık sadece el işçiliği, nadir kumaşlar ve yüksek fiyat etiketleriyle değil; aynı zamanda sürdürülebilirlikle, kaynak yönetimiyle ve ileri dönüşümle tanımlanıyor. İşte Chanel’in Nevold adını verdiği yeni girişimi tam da bu dönüşümün kalbinde yer alıyor.
Chanel’in Nevold Hamlesi
Lüks moda devi Chanel, alışılmışın dışında bir adım atarak artık yalnızca moda üretmiyor, aynı zamanda atığı da yönetiyor. Evet, doğru duydunuz: Chanel artık geri dönüşüm ve atık yönetimi gibi konulara ciddi yatırımlar yapıyor. Markanın bu alandaki yeni girişiminin adı Nevold — “never old” ifadesinden türetilmiş; yani hiçbir şey yaşlanmaz, sadece dönüşür fikrinden yola çıkılmış.
Chanel bu hamleyi sadece regülasyonlara cevap olarak yapmıyor. Asıl mesele, kaliteli hammaddeye erişimin giderek zorlaşması. İklim değişikliği yüzünden kaşmir, ipek, deri gibi değerli materyallerin üretimi tehdit altında. Chanel’in Moda Başkanı, Bruno Pavlovsky’nin dediği gibi:
“Bu konu her geçen gün daha stratejik hale geliyor. Varlığımızı sürdürmek için malzeme anlayışımızı baştan düşünmemiz gerekiyor.”
Chanel bu işe ani bir kararla girmedi. Aslında 2019’dan beri bu alanda yatırımlar yapıyordu. Şimdi ise bu yatırımları Nevold çatısı altında birleştirip ciddi bir kurumsal yapıya dönüştürüyor. Hedef: Sadece Chanel’in değil, tüm moda endüstrisinin atıklarını değerli hammaddelere dönüştürebilecek çözümler sunmak. Yani Nevold, bir B2B servis sağlayıcısı ve Ar-Ge merkezi gibi çalışacak.
Nevold’un bünyesinde şu an üç önemli yapı var:
- L’Atelier des Matières: Markaları, ellerindeki kumaş atıklarını değerlendirecek sistemlerle buluşturuyor.
- Filatures du Parc: Geri dönüştürülmüş iplik üretiminde uzman, 50 yıllık bir iplik fabrikası.
- Authentic Material: Deri geri dönüşümünde uzmanlaşmış bir şirket.
Amaç, hem Chanel’den hem de sektördeki diğer markalardan toplanan atıkların ileri dönüşümünü sağlamak ve bu yeni hammaddeleri farklı sektörlerde yeniden kullanıma sokmak. Örneğin, lüks bir çanta üretiminde kullanılamayacak geri dönüştürülmüş deri, bir spor ayakkabının topuk kısmında ya da plastik yerine geçecek bir malzeme olarak kullanılabilir.
Atığı Moda Diline Çevirmek
Bu aslında Chanel’in zaten alışkın olduğu bir strateji: Zamanında Lesage (nakış), Lemarié (tüy-çiçek), Maison Michel (şapka) gibi uzman atölyeleri bünyesine katmış, sadece kendi üretimini değil, diğer markalara da hizmet veren bir üretim altyapısı kurmuştu. Nevold da bu yaklaşımın “sürdürülebilir” devamı gibi.
İş ciddi, hedef büyük: Tüm ürün yaşam döngüsünü baştan tanımlamak ve lüks moda için döngüsel ekonomi anlayışını kalıcı hale getirmek.
Tabii sektörün bu çabaları “greenwashing” olarak görenler de az değil. Yani, bir yandan fazla üretmeye devam ederken, diğer yandan geri dönüşümle kendini aklamaya çalışmak ne kadar etik? Kritik soru şu: Bu tür projeler gerçekten sistemsel bir dönüşüm sağlayacak mı, yoksa vitrindeki yeşil süsler olarak mı kalacak?
Şunu da unutmamak gerek: Chanel gibi büyük markalar için bu işler başlangıçta kâr getiren işler değil. Pavlovsky’nin söylediğine göre Nevold şimdilik bir “maliyet merkezi”. Ama uzun vadede bu yatırımların hem çevresel hem de ticari sürdürülebilirlik için zorunlu olduğu ortada.
Chanel’in Nevold aracılığıyla attığı bu adım, henüz küçük ama etkili bir başlangıç. Gerçek değişim, bu vizyonun ne kadar yaygınlaşacağıyla ve markaların üretim politikalarını ne ölçüde dönüştürebileceğiyle ilgili. Ama net olan şu ki; gelecek, sadece koleksiyonlarda değil, kaynaklarda da sürdürülebilir olanın etrafında şekillenecek.
Kaynak: The Business of Fashion. (2025). Why Chanel Is Getting Into the Recycling Business.







Değerli okuyucular, bu yazımda birbirlerine benzer şekilde işlem yapılması sebebiyle karışıklığa sebep olan teslim şekillerinden bahsedeceğim.
Petrol ve doğalgaz sektörünün en büyük oyuncularından biri olan Shell’in CEO’su Wael Sawan, Japonya’daki Enerji Zirvesi’nde, İran ile İsrail arasındaki çatışma nedeniyle çok konuşulan Hürmüz Boğazı endişesi hakkında konuştu: “Eğer Hürmüz Boğazı, herhangi bir nedenle kapanırsa, küresel ticaret üzerinde büyük bir etkisi olur” dedi. Sawan, durumun kötüleşmesi ihtimaline karşı Shell’in alternatif planlarının olduğunu söyledi.
İş hayatında bazı roller vardır ki sesi çıkmaz, ama yükü ağırdır. Ne stratejik karar masalarının merkezinde yer alırlar, ne de sahada doğrudan görünürler. Ve tam da bu görünmezliğin içinde omuzlarında iki yönlü bir baskı taşırlar: yukarıdan gelen hedefler, aşağıdan gelen ihtiyaçlar.
İtirazen Şikayet Konusu; Başvuru sahibinin dilekçesinde özetle; ………… Tıb. Ürün. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan aşırı düşük teklif açıklaması kapsamında işçilik, sarf malzemeleri ve cihaz bakım maliyeti gibi maliyet bileşenlerinin ayrıştırılarak her bir maliyet kalemi için ayrı ayrı açıklama sunulmadığı, sunulan açıklamaların somut bilgi ve belgelere dayandırılmadığı iddialarına yer verilmiştir.
Dünyanın lider elektrifikasyon şirketi Hitachi Energy, bugün yaptığı açıklamada, Türkiye’de Kocaeli / Dilovası’nda 70 milyon ABD Doları tutarında büyük bir yatırım yapacağını duyurdu. Bu duyuru, Hitachi Energy’nin dünya enerji sisteminin daha sürdürülebilir, güvenilir, dayanıklı ve ekonomik olmasını sağlamaya yönelik girişimlerinde bir sonraki adıma işaret ediyor.


Minimum-Maksimum Stok Analizi, stok seviyelerinin belirli bir aralıkta tutulmasını sağlayan önemli bir stok yönetimi yöntemidir. Bu analizde, her ürün için belirli bir minimum (azami) ve maksimum (asgari) stok seviyesi belirlenir. Bu seviyeler arasındaki fark, stokların zamanında yenilenmesini sağlamak ve stok tükenmesi veya fazla stok birikmesi gibi problemleri önlemek amacıyla kullanılır. Ancak, bu analizin doğru bir şekilde yapılmaması durumunda, sağlık sektöründe ve diğer işletmelerde ciddi hatalar meydana gelebilir.
Bir ürünü satın almak, aslında bir hikâyeyi satın almaktır. Hammadde nereden geldi? Üretim süreci çevreye ne kadar zarar verdi? Kaç kilometre taşındı? Kimler çalıştı? Ambalajı nereye gidecek? Bugünün dünyasında bu sorular, yalnızca çevre örgütlerinin değil; müşterilerin, çalışanların ve yatırımcıların da soruları haline geldi. Ve işte tam da bu yüzden, yeşil satın alma sadece çevresel bir duyarlılık değil, kurumsal itibarın yapı taşlarından biri haline geldi.
İşçinin hastalık, kaza veya gebelik ve doğum sebebiyle istirahat raporlu olduğu süre iş sözleşmesinin askıda olduğu süre olarak kabul edilmektedir. Bu süre içinde işçinin iş edimini sunma işverenin de ücret ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Askı süresi (istirahat raporlu) içinde işçi Sosyal Güvenlik Kurumundan geçici iş göremezlik ödeneği alır. İşçi raporlu iken iş görme borcuna bağlı olarak işçiden bir soruşturma kapsamında savunma istenip istenmeyeceği tartışma konusudur. İşçinin dürüstlük kuralları çerçevesinde işvereni tarafından talep edilen savunmayı ruhen ve bedenen uygun olması halinde vermesi beklenir. Ancak işçinin savunma veremeyecek derecede hasta olması halinde de işverenin savunma istemesi beklenemez.