Değişimin Kaynağı ve Güvencesi: Satınalma ve Tedarik Zinciri

Günümüzde işletmelerin hayatında en önemli gündem, devamlılık için varlıklarını geleceğe taşımaktır. Sanayi ve ticaretin temel taşı ne kadar sağlam oturtulursa oturtulsun, değişen yerel ve küresel ekonomik ve siyasi trendler şirketleri birden bire hazırlıksız yakalayabilmektedir. Bu beklenmeyen gelişmelerden, sadece maddi ve maddi olmayan varlıklarında yedekleri olanlar başarıyla çıkmaktadırlar.

Sahip oldukları mevcut değerleri güçlendirerek günü yakalamak, yarını planlamak, yakın geleceği tahmin etmek ve daha ötesini de hayal etmek, artık şirketlerin en önemli çabası olmuştur.  İşletmelerin bilinen temel fonksiyonlarının arasına iş geliştirme, değişim yönetimi, lojistik ağ ve tedarik yönetimi gibi yeniden tanımlanmış işlevler katılarak, işletmelerin geleceğe güvenle taşınması hedeflenmektedir.

Geleneksel yapıda olan pazar payı yüksek ya da hakim konumda olan şirketler, kendilerini güçlü hissederek bu yeni işlevlere dönemsel trend gözüyle bakarak çok önem vermemektedirler. Zaman içerisinde ellerindeki tecrübeli kaynaklar azaldıkça, değişen ve gittikçe daha çok dijitalleşen Dünya’da kaybetmeye mahkum olmaktadırlar,  ya da direnme maliyetleri çok artmaktadır.

Özellikle 21.yüzyıla girdiğimizden bu yana, bir çok yerli ve küresel büyük marka ve şirketlerin yok olduğunu ya da yok olma yolunda olduklarını görmekteyiz.  Dünyada bir anda internet üzerinde saniyeler içinde yayılan bilgiler, şirketleri çok ani ve şiddetli olarak etkilemektedir. Değişen yaşam tarzı, gittikçe en önemli meta haline gelen maddiyat, artan özenti ve zayıflayan manevi değerler hem aile ve toplumun hem de şirketlerin yapılarını temelden sarsmaktadır.

Asırlık şirketlerin bile önlem almakta zorlandığı bu durumlar için, devletler ekonomik destekler ve korumalar yapsalar bile yapısal önlemlerini zamanında alamamış şirketler çok ağır darbeler yiyebilmektedirler  (adında genel sıfatı taşıyan global bir şirketin aynı kelimenin devlet anlamında nitelendirilmesi örneği).

PEKİ;  NE YAPMAK GEREKLİ ?

Şirket, bugün, yarın ve yakın geleceği için  mevcut bilgili, tecrübeli, birçok badireler atlatmış her alandaki kıdemli personelini çemberler şeklinde elinde tutarak şirket kendini korumalıdır. Bir yandan da bu kıdemli kadrolarla gençleri aynı çalışma ortamında birlikte yetiştirip onların hayal kurabilmeleri için önlerini açmalıdır.  Hayalleri olmayan şirketler mevcudu dahi koruyamayıp yok olmaya mahkumdurlar.

İnsana ve tecrübeye yatırım, maliyet olarak görülmemeli ve gelişmenin ilk etabı olmalıdır. İşyerinde yaşanmış ve bedeli ödenmiş tecrübelerin yeniden tekrarlanması hem zaman kaybedilmesine hem de kazançların kaybolmasına yol açar. En büyük gizli kaybı ise aralıksız yatırım yapan ve buna bağlı olarak görünürde bir büyüme var sendromunu yaşayan şirketler öder. Üst üste binen yatırımların etkisini ölçmek mümkün olamamaktadır. Üstelik eleman sirkülasyonu da var ise reel kayıp daha da yüksektir.  Dönemsel olarak yüksek taleple de birleşince satışların konjonktürden değil de yatırımdan geldiği zannedilir. Halbuki reel büyüme ve gelişme doğru değerlendirilmelidir, birbirinden ayıklanmalıdır.

Buradan iş geliştirmeye geçersek, şirket genelinde sabit kriterlere göre büyümeyi baz alan bir strateji saptanmalıdır. Gerçek büyüme,  yatırım, konjonktürel talep artışı, faaliyet dışı gelirler vb etkenlerden arındırılarak strateji ve hedefler saptanmalı ve bu paralelde ölçülmelidir. Doğru stratejiler büyük çalkantıları önler, daha istikrarlı gelişmeye yol verir. Ne olursa olsun Şirketin birbirini takip eden yıllar itibariyle büyük değişimler göstermesi doğru stratejiler ile yönetilmediğinin bir göstergesidir;  mutlaka araştırılmalıdır.

İş geliştirme doğru tanımlandığı andan itibaren çalışanlara reel, başarılı ve zevkli bir işlev olmaya başlayacaktır. Başarı başarının kaynağı olacak, yaratıcılığın ve hayallerin önü açılacaktır. Tabii ki bu gelişme süreci, pragmatik insan kaynakları süreci ve geleceğe yönelik eğitimlerle de desteklenmelidir. Bu bağlamda değişim sürecine farkında olmadan başlanmış ve uygulamada adım adım başarılı olma yönünde yola çıkılmış olacaktır.

Değişim, tecrübeli personel ile birlikte yeni kişilerin de sisteme girmesiyle, hızını kendisi ayarlayarak doğal seleksiyon şeklinde kendini göstermeye başlayacaktır. İyi ve tecrübeli kişilerin elinde ve içinde bulunduğu bir değişim süreci en iyi sonucu verecek ve şirketin hayatını uzatmakla kalmayıp, ileriki dönemlere de taşınmasının önünü açacaktır.

Değişim dinamiklerinin genel yönetimi, şirket içerisinde tüm işlevsel bölümlerin öncelikle kendi içlerinde katılacağı bir uygulama olmalıdır. Kendi dinamiklerini bir yandan en iyilemeye çalışırken bir yandan da üst çatı olarak  kurulacak liderlik takımı, şirket içinde koordinasyonu sağlamalıdır. Şirketin organizasyonuna göre bir başarı ödüllendirme yöntemleri de uygulanmalıdır. Böylece hem genel katılım sağlanmış hem de herkesi memnun eden,  gelecekten umutlu takımlar yaratılmış olacaktır.  Hayal kurma oturumları da düzenlenerek beklenenden çok daha fazla ve güzel sonuçlar çıkarılabilecektir.

İş geliştirme ve değişim süreçlerinin koordineli ve başarılı bir şekilde gelişmesi, şirketin içerisindeki hızı ve iş tatminini de arttırarak, çalışanların aidiyetini çok daha güçlü duruma getirecektir. Bağlılığın artması, çalışma ortamı ve ailelerin de dahil edileceği yöntemler ile desteklendiğinde kalıcı olmaya başlayacak ve şirket kültürü haline dönüşecektir.

Bu çalışmaların yapılması için gereken kaynaklar hem şirketin daha iyi gelir elde etme sonuçlarından hem de satınalma işlevlerinden gelecektir. Maliyet yapısı içerisinde para harcayan en etken faktörün satınalma olduğunu göz önüne alırsak,  işin odak noktası kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Şirketin faaliyet konusu ve yapısına bağlı olarak tüm harcama tek elden koordine edilmelidir. Öncelikli stratejiler saptanarak, sürekli ölçülmeli ve hedeflerle aylık karşılaştırılmalıdır.  Hedef – uygulama – sonuç gelişiminin izlenmediği bir ortamda yaratılan kaynakların takibi mümkün olamayacaktır.

Satınalma, günümüzde şirketin yaşamına ve varoluş sebebine bağlı olarak tüm mal ve hizmetlerin en uygun koşullarda kesintisiz olarak tedarik edilmesi anlamında bir zincir işlevine dönüşmüştür.  Halkaların gücü tüm gücü yaratmakta, en küçük bir uyumsuzluk tüm sonucu ve başarıyı etkilemektedir. Bu yapıyı kurabilen ve başarılı şekilde çalıştırabilen şirketler ihtiyaçları olan finansal kaynakları da en iyi şekilde sağlayacaklardır. Paranın ne kadar pahalı bir meta olduğunu göz önüne alırsak artık satınalma işlevi tamamen profesyonel tecrübeli ve güçlü bir takım tarafından yönetilmelidir. İhtiyaçlar miktar, fiyat, zaman, stok ve diğer bir çok benzer etkenlere göre temin edilerek,  tasarruf edilecek her kuruşun finansmana pozitif katkısı sağlanmalıdır.

Satınalma işlevinin şirket bünyesine uygun doğru yapılandırılması ile doğru satınalma yapılarak yaratılacak fayda sadece ekonomik değil aynı zamanda sinerjik bir dinamizm etkisidir. Bu dinamizm şirket içi diğer bölümleri pozitif hızlandırıcı olarak etkileyecektir. Bayrak yarışına tüm şirket yapısının dahil olması topyekün değişimi, iterek ve çekerek sürekli ileriye taşıyacaktır. Bu da Şirket içi hayaller kurulmasını provoke edecektir.  Sinerjik bir dinamizm dış kaynakların ve iş ortaklarının da sisteme uyum sağlamasını gerektirecektir. İşte tam burada satınalma tedarik zinciri ve yönetimi devreye girmektedir. Malzeme ve stok yönetimi ile optimum ihtiyaçlar tahmin edilecek; tedarik süreleri, mevsimsellik, dönemsellik, yerel ve küresel ekonomik konjonktür, finansal maliyetler, yatırım faaliyetleri, bakım ve onarım planları vb düzenlemeler yapılarak son yıllık plan kesinleştirilecektir.  Her üç ayda bir yeniden revize edilen minimum 18 aylık kesintisiz bir plan, dış mal ve hizmetlerin tedarikçilerine ve iş ortaklarına bildirilecektir. Geri bildirimleri de alınan tedarikçi ve iş ortakları ile bağlayıcı sorumluluk ve tazminat yükümlüğü içeren sözleşmeler yapılacaktır. Kriz yönetim planları ve alternatif tedarikçiler ile de desteklenerek şirketin kesintisiz ve düzgün çalışması kurulmuş olacaktır.

Bu sistematik çalışma şirket bünyesine uygun kabul görmüş kurumsal kaynak planlama (ERP), stok yönetimi, elektronik satınalma ve tedarik zinciri programları ile desteklenmeli, izlenmeli ve raporlanmalıdır. Bu şekilde iç ve dış tedarikçiler ile birlikte kurulmuş olan sinerjik yapı şirketin yaşamının devamını garanti altına alacaktır.  Diğer taraftan yeni ürün ve hizmet araştırma geliştirme, proje ve çalışmalarına güvenle girilmesini de sağlayacaktır. Bu yazılımlar, aynı zamanda yetki devri ve kullanımı, kayıt altına alınma, sürekli izlenebilme gibi şeffaflık unsurlarını da sağlamaktadır;  ayrıca iyi dizayn edildiğinde hedeflere göre performansı ölçebilmekte, kritik seviye uyarılarını verebilmekte, takip edilmesi istenen tüm bilgi ve belgeleri de sağlayabilmektedir. Kişilere iş yapabilmelerinde büyük kolaylık ve çeviklik getiren yazılımlar hata yapma ihtimallerini minimize ederek şirketlere büyük güvence vermektedir.

YAŞAM :

Günümüzde kompleks yapılara sahip otomotiv, uzay, savunma, deniz ve hava araçları, film yapımı, inşaat firmaları gibi işletmeler, binlerce malzemeyi bir araya getiren her işlemin ve malzemenin planlara uygun zaman ve şekilde tedarikini sağlayan en çarpıcı örneklerdir.

İnşaatı devam eden ve 2020 de bitmesi beklenen 1000 metrelik  Jeddah Tower’ın,
458 metrelik 4.2 milyon varil kapasiteli dev efsanevi tanker Knock Nevis’in,
1 dakikanın altında bir sürede hattan inen her Mercedes’in,
Milyonlarca Km öteden gelen Uzay görüntülerinin,
285 ton ağırlığındaki Antonov’un,
Uyduların,
yapılma sürecindeki satınalma ve tedarik zinciri yönetimini düşünürsek işin önemini ve neden bugün şirketlerin en önemli yaşam işlevi haline geldiğini daha iyi anlarız.

18.Yüzyılda başlayan sanayi devrimi üretim işlevini,
19. Yüzyılda gelişen seri üretim planlı mühendislik ve kitle üretimini,
20. Yüzyılda artan üretim ve talebin zamanında karşılanması pazarlama ve satış fonksiyonunu şirketlerde en önemli bölümler ve çalışanları olarak ortaya çıkarmıştır.

Dünya genelinde devleşen şirketlerin beraberinde çok ciddi finansman ihtiyacı getirmesi ile finans ve bankacılık ön plana çıkmış ancak son yaşanan 2008 dünya finans piyasaları krizinden sonra tüm işlevler yerine oturmuştur.

Günümüzün en önemli şirket işlevi de satınalma, lojistik ve tedarik yönetimi olmuştur.

Sanayi ve ticarette sınırların ve sırların kalmadığı, internet kullanımının neredeyse 1 yaşın altına düştüğü Dünya’mızda artık doğru mal ve hizmeti, doğru maliyetle doğru miktarda ve doğru fiyatla üretip global satışa sunabilmek şarttır.

Bu durumda doğru fiyattan doğru miktar ve doğru zamanda kesintisiz sürekli tedarik, işin temeli haline gelmiştir.

Herhangi bir tüketicinin Dünya’nın en uzak köşesinden anında mal alıp en geç 1-2 gün içerisinde kendisine ulaşmasını sağlayabilmesi,  malı yapan kişinin de şirketin de aynı beceriyi kazanmasına sebep olmuştur.

İçinde bulunduğumuz iletişim çağı, her geçen gün daha da gelişen yazılımlar ile; yatay ve dikey entegrasyon, şirket gruplaşmaları, internet üzerinde şirket birliktelikleri, uzaktan yönetim, becerikli holdingleşme ve benzeri sinerjik etkiler ile; çevik bir yapılaşmayı 21. Yüzyılın vazgeçilmezi yapmıştır.

Şirketlerin de bu değişime ayak uydurması bir tarafa, daha da öne geçmesi gereğini ortaya çıkarmıştır.

Unutmamak gerekir ki, insanlık tarihi boyunca lojistik ve tedarik; imparatorluklar yaratan veya batıran, savaşlar kazandıran veya kaybettiren, çağları açan veya kapatan en önemli işlev olmuştur.

Bugün de aynı noktaya gelen Dünya’da bu gelişmeyi başarabilen şirketler kendilerini geleceğe taşıyabileceklerdir.

Şirketlerin amacı kar etmek ve yaşamak olduğuna göre bu gerçekleri bir an önce hayata geçirmekte geç kalmayarak önlem alanlar tabii ki rakiplerine karşı çok önemli derecede üstünlük kazanacaklardır.

Sonraki sayı ve yazılarımızda değişik başlıklar ile bu konuda daha detaya ineceğiz. Diğer şirket içi işlevleri de inceleyerek organizasyon içerisindeki yerine oturtacağız.

 

Dünyanın Önde Gelen Forklift ve İstif Makinaları Markası Yale, Yeni Nesil Robotik Ürünleri Hizmete Hazır

QuickLift’in Türkiye’de tek yetkili distribütörü olduğu, dünyanın önde gelen forklift ve istif makinaları markası Yale, otomatik malzeme taşıma ve istifleme ekipmanları konusunda farkını ortaya koyduğu yeni nesil robotik ürünleri hizmete hazır.

Otomatik malzeme taşıma ve istifleme ekipmanları özel üretim olarak imal edilmesi gerektiğinden her zaman için gerek satın alma maliyeti gerekse kurulum süreci açısından, karmaşık ve kaçınılmaz bir şekilde de pahalı bir ürün grubu olmuştur. Tüm bu etkenleri dikkate alarak, 10 yılı aşkın bir süredir otomatik çözümler üzerine AR-GE çalışmalarının yürüten Yale, MO25 model düşük seviye sipariş toplayıcı, MO50-70T akülü çekici ve MC10-15 denge ağırlıklı istif makineleri ile altyapı gerektirmeyen robotik makinalarının hazırlıklarını tamamladı.

Bir yandan çalışma maliyetlerini düşürüp verimliliği arttırırken, diğer yandan da Yale markasının güvenilirliğini sunmak için tasarlanan Yale robotik ürün gamı, özellikle uygun fiyatlı otomasyon arayan müşteriler için ideal bir çözüm olarak ortaya çıkıyor.

Kalabalığın arasından sıyrılan ürün gamı

Konuya ilişkin açıklama yapan QuickLift Satış Müdürü Barış CAN, “Taşıma ve istifleme operasyonlarının kapsamı ve barındırdığı değişkenliklerden dolayı bazı müşteriler için geniş çaplı otomasyon işlemleri uygun olmuyordu. Ayrıca, hali hazırda var olan iş gücünü rahatlatmak, daha yüksek değerli işlerin önünü açmak adına otomatikleştirilebilecek küçük ve sürekli tekrar gerektiren çalışma şekilleri oluyordu. Yale, bunu dikkate alarak müşterilerimiz için esnek ve uygun fiyatlı otomasyon hizmeti sağlamak adına robotik ürün gamını geliştirdi.” şeklinde konuştu.

Sektör lideri navigasyon teknolojisi, Yale robotik ürün gamının geleneksel kılavuzlu otomasyon makinalardan farklılaşmasını sağlayan en önemli özelliklerinden biri oldu. Yale robotik makinaları, özel bir altyapıya ya da herhangi bir kabloya, mıknatısa veya reflektöre ihtiyaç duymadan bağımsız olarak çalışabilmekte.

Barış CAN sözlerine şöyle devam etti: “Yale, AR-GE departmanı, çalışmaları sürecinde müşterilerinin taleplerini değerlendirdikten sonra, depolara ve üretim hatlarına robotik teknolojilerini getirme konusunda en büyük engelin özel altyapının kurulması olduğunu tespit etmiş, kendi haritalarını oluşturmak için mevcut yapısal özellikleri kullanarak gerçek zamanlı, kendi yer ve yönlerini bulmalarını sağlayan birçok farklı makina üretmeyi başarmıştır.

Yale robotik ürün gamında kabloları yere gömmek veya reflektörleri duvarlara monte etmek gerekmiyor; böylelikle kurulum maliyeti azaltıyor ve süreklilik gerektiren yapısal bakımı neredeyse tamamen ortadan kaldırıyor.

Yale robotik modelleri tamamen müşterilerin çalışma ortamlarına bağlı, mevcut süreçlere hızlı ve kolay bir şekilde entegre edilebilir bir çözüm olmaktadır.

Yale’de her uygulamaya yönelik bir robotik ürün mutlaka var

Mevcut MO25, MO50-70T ve MC10-15 modellerine göre, Yale robotik modeller birçok farklı uygulamada verimlilik sağlıyor. Makinalar, üretim hatlarına servis yapmaktan, istasyonlar arasında yük taşımaya veya sürekli aynı rotada yapılan lojistik döngülerinden boş paletleri bir paletleme makinesine taşımaya kadar çeşitli tekrarlanan yük taşıma görevlerini otomatikleştirebiliyor.

Entegre engel tespit sistemi, makinaların acil durumları önceden tahmin etmelerine ve tepki vermelerine yardımcı olurken, makina hızını kontrol ederek yumuşak ve verimli bir şekilde hareket etmelerini sağlıyor. Geleneksel otomasyon ekipmanlarının aksine makinalarda hem manuel hem de otomatik olarak iki farklı kontrol modu olması, makinaların hem çalışanların yanında hem de diğer robotik makinaların yanında verimli bir şekilde çalışılmasını sağlıyor.

İkili mod tasarımının olması, Yale robotik ürün gamının, otomasyon olmayan işleri tamamlamak için hala manuel olarak kullanılabileceği anlamına geliyor. Operatörler bir düğmeye basıp kontrolü tekrar kazanabiliyorlar. Bu, ayrı ekipman gereksinimini ortadan kaldırırken müşterilere beklenmedik gereksinimleri karşılama esnekliği de sağlıyor.

Barış CAN, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Yale, robot bilimini müşterilerimiz için mümkün olduğunca nasıl daha düşük maliyetli ve verimli hale getirebileceğimiz konusunda detaylı bir AR-GE süreci yürüttü. Yale robotik çözümü, müşterilerimizdeki mevcut operasyona ideal şekilde uyması için tek bir makinadan tutun da büyük bir filoya kadar tamamen ölçeklenebilecek şekilde tasarlandı. Gerek kurulum gerekse uygulama içerisinde esnek kullanım kolaylığı sayesinde alışagelmişin dışında düşük bir sahip olma maliyeti
sunan Yale ürün grubu Endüstri 4.0 trendi devam ettikçe, Yale robotik ürün gamı da genişlemeye devam edecektir. Çok yakın bir gelecekte yüksek depolamalarda kullanılan istif makinelerimizde de aynı teknolojileri kullanabiliyor olacağız.”

[elfsight_file_embed id=”2″]

Hukuki Çeviri Hizmeti

İnsan yaşamında doğumdan ölüme kadar sözleşme, mevzuat, kanun, yönetmelik, tapu, poliçe, sigorta gibi evrak ve belgeler her bir birey için kaçınılmaz olduğu için hukuki çeviri hizmetine olan ihtiyacı tahmin etmek zor değil. Mevzuat çevirisi, patent başvurusu, poliçe çevirileri, mahkeme kararı çevirileri, bilirkişi rapor çevirisi gibi birçok seçeneği bulunan ve ileri düzeyde hukuk terminolojisi bilgisi gerektiren hukuk çevirisi hizmeti, mutlaka hem talep edilen dil çiftinde hem de hukuki alanda uzmanlığı ve deneyimi olan profesyonel bir tercüman tarafından yapılmalıdır. Hukuk çevirisi uzmanlık gerektirmekle birlikte, cümle ve anlam bütünlüğünün de bozulmaması bir o kadar önemli bir kriterdir.  Herhangi bir şekilde hatalı çeviri hizmeti, orijinal metnin geçerliliğini tamamen kaybetmesine sebep olabilmektedir.
Yeminli Çevirinin Önemi
Hukuki çeviri hizmeti kurumsal bir firma için gerekli olabileceği gibi bazı durumlarda kişiler için bireysel de olabilmektedir. Bu nedenden, kişisel bilgilerin korunması ve paylaşılmaması için hukuki çeviri hizmeti sunacak olan tercümanın mesleğinin gereği gizlilik kurallarına sadık kalması gerekmektedir. Aksi bir durumda, kişisel bilgilerin çalınması ya da dolandırıcılık suçlarına kadar gidebilecek bu alanda tercüman büyük rol oynamaktadır. Örneğin ihale kararı çevirisi hizmetinde belgelerin herhangi bir üçüncü şahıslar ile paylaşılması telafi edilemez maddi ve manevi kayıplara sebep olabilmektedir. Bu sebepten dolayı, çoğu hukuki çeviri alanında yeminli çeviri sıklıkla başvurulan bir hizmet türüdür. Öyle ki, çeviri hizmetinin güvenilirliğini ve geçerliliğini arttıran yeminli çeviri hizmeti mutlaka hukuki çeviri alanı gibi resmiyet ve gizlilik gerektiren tüm alanlarda kullanılmalıdır. Çevirimvar.com online tercüme bürosu yeminli çeviri hizmeti için de uzman tercümanlar bulundurarak, bu işlem için ekstra ücret talep etmemektedir.

Hukuki Çeviride Teslimatın Önemi
Hukuki çeviri hizmetinde, hizmetin kalitesi ve doğruluğuna ek olarak, çeviri siparişinin teslim edileceği gün de oldukça önemlidir. Öyle ki, herhangi bir resmi işlemi iptal etmek ya da ertelemek kişilerin kendi elinde olan bir durum değildir. Örneğin, herhangi bir miras davasında davayı tek taraflı iptal etmek söz konusu olamamaktadır. Bu nedenden, hukuki çeviri hizmetinde hızlı çeviri hizmeti anlayışı ile hareket eden çeviri platformları teslimat tarihinden önce ya da en geç teslimat gününde çeviri siparişini teslim etmektedirler. Çevirimvar.com çeviri bürosu 7 gün 24 saat online çeviri hizmeti sunarak gerek çeviri siparişini almadan önce gerekse çeviri siparişini teslim ettikten sonra müşterilerini hiçbir adımda mağdur etmemektedir.

 

Start-Up Yoluyla Göçmenliğe Ülkelerin Bakışı

Her girişimcinin hayali fikrine sermaye çekebildiğini kanıtlamak ve girişiminin globalleştiğini görmek

Sistemlerin değişim gösterdiği günümüzde, hükümetlerin girişimcilere, yatırımcılara bakış açıları da bu değişime cevap verebilir nitelikte gelişmekte. Ülkeler kaynaklarını en etkin biçimde kullanmak isterken, ekosisteme işgücü yaratan, gelecek vaad eden, inovatif projelere kendi ülkelerinde ev sahipliği yapmak istiyorlar.

İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, İrlanda ve Kanada gibi ülkeler bu trendde başı çekiyorlar. Aralarında sosyal devlet olması, göçmen milletlerden oluşması, hak ve özgürlükler konusundaki sempatik yaklaşımı nedeniyle Kanada, Start-up Girişimci Vize uygulaması ile bir adım öne geçmiş durumda.

Kanada Göçmeni olmak isteyen girişimcilere yönelik tasarlanan uygulama ile hem tohum fikirler yeşertiliyor hem de yeni dünya düzeninde bu şirketlere yatırım yaparak var olmak isteyen vizyoner genç iş insanlarına fırsat yaratılıyor.

“Türkiye’nin En Seçkin Girişimcilerini Keşfediyoruz”

Kanada Hükümeti tarafından yetkilendirilmiş Melek Yatırımcı veya Kuluçka Merkezleri parlak fikirleri dünya sahnesinde yerini almak üzere onaylarken, aynı zamanda bu projelere başlangıç sermayesi koymak isteyen yatırımcılara güven veren bir ortam sağlıyor. Göçmenlik Programı, Kanada’da yatırım yapmak isteyen girişimcilerin desteklenmesi ile başarılı bir şekilde şirketleşmeyi hedefliyor. Destek mektubu almış, şirket kurulmasına onay verilmiş projeler kontrollü bir şekilde yatırım alırken, yatırım yapan girişimcilere de göçmenlik için başvurabilme hakkı sunuyor.

Sen International Başkanı Av. Mazlum Şen, bu gelişmeyi “çeyrek asırlık tecrübemiz ile Türkiye’nin en seçkin girişimcilerini keşfediyor ve projelerine uluslararası bir kimlik kazandırıyoruz. Yolun başındaki veya kağıt üstündeki Start-up ların gerçek yatırımcılarla buluşmalarını sağlayıp, hatırı sayılır yatırım almalarında önemli bir rol oynuyoruz. Bununla birlikte, Start-up Girişimci Vizesi ile fikir sahibi, katılımcı ortak ve ailelerinin göçmenlik statüsü kazanmalarına hukuk firması olarak yardımcı oluyoruz.” Şeklinde açıkladı.

Göçmenlik Başvurularının En Önemli Nedeni Çocuklar

Göçmenlik taleplerinde en temel nedeninin çocuklar olduğunu belirten Şen; “Global dünyamızda çocuklarımızın iyi bir eğitim alarak, dünya vatandaşı olmalarını istememiz yatmakta. Bu anlamda gelecek vaad eden bir ülke olarak Kanada Göçmenlik prosedürleri ise gün geçtikçe zorlaşmakta ama Start-up Girişimci Vizesi hızlı ve etkili bir yaklaşım olup, mevcut göçmenlik programları içerisinde yatırımcının da rol almasını amaçlıyor.” Diye belirtti.

Startup Yoluyla Kanada Göçmenliği Hakkında Detaylı Bilgi Almak için Lütfen Tıklayınız.

Satınalma Dergisi Eylül Sayısında Öne Çıkanlar

Değerli yöneticiler,

Eylül sayımızda bir birinden değerli makale ve röportajlara yer verdik. Tüm sektörel derneklerle işbirliği geliştirmeye devam ediyoruz. Sasayder’den sonra Tüsmod ile işbirliği kararı aldık. Tüsmod Başkanı Sn. Gürkan Hüryılmaz bu sayımızda mesleğin gelişimi ile ilgili temel konulara değiniyor. Örgütlenmeye dikkat çekiyor. İş dünyası tarafında Sn. İnci Özkul, Sn. Orçun Kurt ve sosyal sorumluluk projelerinde Sn. Zeliha Sunal röportajlarımızı keyifle okuyacağınızı düşünüyorum. Makaleleri ile katkı sağlayan öğretim üyelerimize ve değerli yöneticilerimize teşekkür ederim.

20 -21 Kasım 2019 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı ve Ödül Töreni

Kurumsal pazarda Satınalma Dergisi ve BuyerNetwork İş ve Ticaret Platformu güçlü bir konuma sahip. 7.500’den fazla firma ve yönetici üyesi ile birlikte düzenlediğimiz geleneksel konferansımıza tüm arkadaşlarımız davetlidir.

• Konferansa katılım için Buyer Network Eğitim Sayfası http://www.BuyerNetwork.net/konferans

• Tüm ödül kategorilerine ilişkin Başvuru Formlarını http://www.BuyerNetwork.net/odul-kategorileri indirebilirsiniz.

Ödül kategorileri için firma ve departmanlarımızı daha fazla bilgilendirebiliriz.

Ödül kategorileri;

– Tedarik Zinciri Yönetimi Ödülü

– Tedarikçi İlişkileri Yönetimi Ödülü

– Katma Değerli Lojistik Proje Ödülü

– Kamu Satınalma Projesi Ödülü

– Dijital Dönüşüm Ödülü

– Yenilikçi Satınalma Ödülü

– Genç Satınalma Yöneticisi Ödülü

– Genç Tedarik Zinciri Yöneticisi Ödülü

21 Kasım 2019 – Satınalma ve Tedarik Zincirlerinde Performans Yönetimi Eğitimi

Konferans sonrasında ise daha fazla yüz yüze sohbet ve soru-cevap alanlarının da olduğu mesleki bir performans yönetimi eğitimi gerçekleştireceğiz. BuyerNetwork.net üzerinden kaydınızı yaptırabilirsiniz.

Kurumsal Pazaryerinde Olmak Sizi Kararvericilere Yakınlaştırır.

Sektörün alıcı ve satıcılarını BuyerNetwork.net pazaryerinde bir araya getirdik.

Sizler de firma sayfanızı kolaylıkla oluşturup tüm ürün ve hizmetlerinizin sektörel satışınızı yapabilirsiniz.

B2B pazarda harika bir deneyim yaşayın.

Yeni dönemde birlikteliğin gücünü tüm sektörlere yaymak istiyoruz.

İşlerinizde bolluk ve bereket diliyorum.

EDİTÖR

PROF. DR. MURAT ERDAL

www.muraterdal.com

[elfsight_file_embed id=”6″]

Verbis (Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi) Nedir?

VERBİS ; kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin, kişisel veri işlemeye başlamadan önce kaydolmaları gereken ve işlemekte oldukları kişisel verilerle ilgili kategorik bazda bilgi girişi yapacakları bir kayıt sistemidir.

6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 16’ıncı maddesine göre kişisel veri işleyen gerçek ve tüzel kişi veri sorumlularının kişisel veri işlemeye başlamadan önce Veri Sorumluları Siciline kaydolması gerekmektedir. Bu kapsamda, Kişisel Verileri Koruma Kurumu tarafından Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemi (VERBİS) hazırlanmış olup veri sorumluları bu sisteme kayıt olacaklardır.

HANGİ VERİ SORUMLULARI VERBİS’ E KAYIT OLMAKLA YÜKÜMLÜDÜR ?

Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 16’ıncı maddesine göre, kişisel verileri işleyen Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları, yurtdışında yerleşik gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları ile kamu kurum ve kuruluşu veri sorumlularının Türkiye’de kişisel veri işlemeleri halinde VERBİS ‘ e kayıt olmaları gerekmektedir.

VERBİS SİSTEMİNE HANGİ TARİH ARALIKLARINDA KAYIT OLMAK GEREKİR ?

18.08.2018 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanan 2018/88 sayılı karara istinaden veri sorumluları için kayıt başlama tarihleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir:

– Yıllık çalışan sayısı 50 ‘ den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’ den çok olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları ile yurtdışında yerleşik tüm veri sorumluları 01.10.2018-31.12.2019,

– Yıllık çalışan sayısı 50 ‘ den az ve yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL ‘ den az olmakla birlikte ana faaliyet konusu özel nitelikli kişisel veri işleme olan gerçek ve tüzel kişi veri sorumluları 01.01.2019-31.03.2020 ,

-Kamu Kurum ve kuruluşu veri sorumluları 01.04.2019-30.06.2020,

tarihleri arasında Sicile kayıt olmak zorundadır.

VERBİS’ E KAYIT OLUNMAMASI HALİNDE YAPTIRIM ÖNGÖRÜLMÜŞ MÜDÜR ?

Kanunun 18 inci maddesinde ‘’ Veri Sorumluları Siciline kayıt ve bildirim yükümlülüğüne aykırı hareket edenler hakkında 20.000 Türk lirasından 1.000.000 Türk Lirasına kadar idari para cezası verilir ‘’ hükmü yer almaktadır.

Yenilikçi Satınalma Projesi Ödülü Başvuru Kriterleri | 20 Kasım 2019 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı

Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı ve Ödül Töreni 20 Kasım 2019

Yer: İstanbul Üniversitesi – Beyazıt – Siyasal Bilgiler Fakültesi Konferans Salonu

Konferans Koordinatörü: Prof. Dr. Murat Erdal

Satınalma Dergisi ve Buyer Network Business işbirliğiyle…

2018 Ödülleri Haberi için tıklayınız.

 

 

 

 

– 2018 Ödül Töreni (21 Kasım 2018) –

Ödül Başvuru Formu için tıklayınız.

YENİLİKÇİ SATINALMA PROJESİNİN;
• Yenilikçi Satınalma Yöntemi Geliştirme Derecesi
• Kurum Satınalma ve Tedarik Zinciri Sürecinin İyileştirilmesine Yönelik Katkılar
• Kalite İyileştirme (Ürün/Hizmet/Operasyon) Faaliyetlerine Katkı Derecesi
• Tedarikçi Zamanında Teslimat Oranına Katkılar
• Maliyet Düşürme Faaliyetlerine Katkı Derecesi
• Dijital Dönüşüm Faaliyetlerine Katkı Derecesi
• Projeye Tedarik Zinciri Üyelerinin / Paydaşlarının Katılım Derecesi
• Projenin Sürdürülebilirliği

İşçinin tutukluluk süresi Kanunda öngörülen sürelerden kısa olsa dahi, işveren fesih yapabilir mi?

Lütfi İnciroğlu
İNCİROĞLU DANIŞMANLIK DENETİM VE EĞİTİM HİZMETLERİ 

4857 sayılı İş Kanunu m.25/IV’de, “İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması” halinde işverene haklı nedenle fesih hakkı tanınmaktadır. Bu durumda işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için asgari bir yıllık kıdeme sahip olması gerekir. İşçinin tutuklu olduğu sürece işçiye ücret ödenmez ve sigorta pirimi yatırılmaz. Örneğin üç yıldan fazla hizmeti olan bir işçinin geçmesi gereken bildirim süresi sekiz haftadır. Gözaltına alınan veya tutuklanan işçinin devamsızlığı sekiz haftayı geçerse bu durumunda işveren iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkına sahiptir.

İş Kanununda belirlenen bildirim süreleri iş sözleşmeleriyle ya da işyeri iç yönetmelikleriyle artırılabilir. Örneğin iş sözleşmesinde işçinin tutukluluk veya göz altına alınması halinde, kıdem süresine bakılmaksızın üç aylık bir süre öngörülmüşse, bu süre dikkate alınarak fesih gerçekleştirilir. Şayet iş sözleşmeleriyle bildirim süreleri artırılmış ise, bu durumda da artırılmış süreler uygulanır.

İşçinin göz altına alınmasına ya da tutukluluğuna yol açan olayın işyerinde veya işyeri dışında meydana gelmiş olmasının, işçinin olayda kusurunun bulunup bulunmamasının ya da mahkûm olup olmamasının fesih hakkı üzerinde etkisi yoktur (Sarper, SÜZEK, İş Hukuku, s.719; Ercan AKYİĞİT, İş Sözleşmesinin Tutukluluk veya Gözaltına alınma Nedeniyle Feshi, Sicil İş Hukuku Dergisi, s.57; Haluk Hadi SÜMER, İş Hukuku Uygulaması, s.237; Fevzi ŞAHLANAN, Tutukluluk Nedeniyle İş Sözleşmesinin Feshi, (Karar İncelemesi), Tekstil İşveren Ekim 2012, s.3).

Tutukluluk süresinin bildirim süresini aşmış olması, işverenin iş sözleşmesini feshetmek zorunda olduğu anlamına gelmez. İşveren dilerse bu durumda da işçinin iş sözleşmesini feshetmeyebilir. Bu durumda iş sözleşmesi askıda kalır. İşveren tutukluluk hali bildirim süresini aştıktan sonra ve askı hali devam ettiği süre içerisinde her zaman iş sözleşmesini feshedebilir (SÜZEK, İş Hukuku, s.719).

Sonuç olarak, Yargıtay işçinin tutukluluğunun Kanunda öngörülen sürelerden kısa olmasını işveren bakımından iş sözleşmesinin feshi açısından geçerli sebep olarak kabul etmektedir (Y9HD.6.02.2006 T., 722/2435 Legalbank). Öğretide de işçinin tutukluluk süresi Kanunda öngörülen süreleri aşmasa dahi, belirli bir uzunlukta ise ve bu durum işyerinde işin normal akışını olumsuz etkiliyorsa, olayın özelliğine göre işverenin bildirim sürelerine uymak ve koşulları varsa kıdem tazminatını ödemek suretiyle fesih yapabileceği ileri sürülmektedir (SÜZEK, İş Hukuku, s.720; ŞAHLANAN, Tutukluluk, s.3).

 

Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı ve Ödül Töreni – 20 Kasım 2019

Buyer Network ve Satınalma Dergisi tarafından her yıl düzenlenen “Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı ve Ödül Töreni” için geri sayım başladı.

20 Kasım 2019’da düzenlenecek konferansta firma ve yönetici başvuru ödül kategori formları netleşti.
Adaylar hazırladıkları klasörleri en geç 25 Ekim 2019 tarihinde teslim edecekler. 21 Kasım 2019 tarihinde ise bir günlük Satınalma ve Tedarik Zincirlerinde Performans Eğitimi gerçekleşecek.
Konferans Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL

2019 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Ödül Kategorileri:

Tüm kategorilerde başvuru formlarını BuyerNetwork.net B2B Kurumsal Pazaryeri ve İş Dünyası içerisinde  https://buyernetwork.net/odul-kategorileri linkinde bulabilir, formları .pdf formatında bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

BAŞVURU FORMLARINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.

– Tedarik Zinciri Yönetimi Ödülü

 – Katma Değerli Lojistik Projesi Ödülü

– Genç Satınalma Yöneticisi Ödülü

– Genç Tedarik Zinciri Yöneticisi Ödülü

– Yenilikçi Satınalma Ödülü

– Tedarikçi İlişkileri Yönetimi Ödülü

– Kamu Satınalma Projesi Ödülü

– Dijital Dönüşüm Ödülü

21 Kasım 2018 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı ve Ödül Töreni Videosu.

MASABAŞI GÖRÜŞMELERİ: 

20 Kasım 2019 tarihinde Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı, şirket ve yönetici ödülleri ve masabaşı iş görüşmelerine 500 kişinin üzerinde ziyaretçi beklenmektedir.
Firma olarak sunum, ödül başvurusu ve B2B masabaşı iş görüşmelerinde yer alabilirsiniz. Sizleri aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız.
Etkinlik Planlaması:

a – Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı

b – Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Şirket ve Yönetici Ödülleri (Son Başvuru Tarihi: 25 Ekim 2019)

c – B2B Masabaşı İş Görüşmeleri ve Firma Eşleştirme (Konferans gün ayrı bir salonda gerçekleştirilecektir)

Konferansta görüşmek üzere,
Prof. Dr. Murat Erdal

SATINALMA DERGİSİ, ARALIK 2018 SAYISI, DERGİ KAPAĞI


2018 Ödülleri Dergi Haberi için
http://buyernetwork.net/forum/thread/226/2018-sat%C4%B1nalma-ve-tedarik-zinciri-y%C3%B6netimi-%C3%B6d%C3%BClleri-sahiplerini-buldu-21-ka/

BAŞVURU KLASÖRÜ = Değerlendirme kategorileri başlıklar halinde ayrı sayfalarda açıklanıp dosya haline getirildikten sonra support@buyernetwork.net ve murat.erdal@buyernetwork.net adreslerine gönderilecektir. Kurumunuzda bazı başlıklarda henüz bir çalışma / faaliyet gerçekleşmemiş olabilir. İlgili başlık boş bırakılıp diğer başlığa geçilmelidir. Başarılar dileriz.

– 2018 Ödül Töreni (21 Kasım) –

-2019 Ödül Başvurusu ve Sorularınız İçin-

  • Satınalma ve tedarik zinciri ödül kategorilerinin tümünü BuyerNetwork.net Açık Öğrenme Merkezi içerisinde bulabilirsiniz. Firma ve yönetici olarak ilgilendiğiniz kategori hakkında bilgiyi ilgi sayfalarda bulabileceksiniz. Takıldığınız herhangi bir konu olursa Forum üzerinden sorabilirsiniz. Tüm katılımcılarımıza başarılar dileriz.
  • Konferansta sunum yapmak isteyen firma ve yöneticilerimiz doğrudan murat.erdal@buyernetwork.net üzerinden veya telefonla (0546) 740 10 10 iletişim kurabilir.

– KONFERANSLAR DİZİSİ –

  • 20 Mart 2019 Buyer Network Business – Sosyal Girişimcilik ve Yönetimde Kadın Konferansı
  • 16 Şubat 2019 Dış Ticaret Konferansı – Türk Telekom Özhan Canaydın Konferans Salonu
  • 18 Aralık 2018 – Dış Ticaret Konferansı – Beşiktaş Vodafone Park
  • 21 Kasım 2018 – Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi (Kamu ve Özel Sektör Buluşması) Konferansı ve Tedarik Zinciri Ödül Töreni
  • 26 Nisan 2017- Tedarik Zinciri Başarı Öyküleri Konferansı
  • 12 Mayıs 2016 Satınalma Denetimi ve Tedarik Zinciri Yönetiminde Etik Konferans
  • 4 Mayıs 2016 Yöneticiler için Karar Alma Teknikleri
  • 19 Kasım 2015 Tedarikçi İlişkileri ve Tedarikçi Performans Değerlemesi Konferans
  • 26 Mayıs 2015 Tedarik Zincirlerinde Risk Yönetimi ve Güvenlik Uygulamaları (TSE İşbirliği ile)
  • 16 Aralık 2015 Endüstriyel Pazarlama ve Satış Konferansı
  • 18 Aralık 2014 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı
  • 22 Ekim 2014 Tedarik Zincirlerinde Planlama Çalıştayı

BuyerNetwork.net Ticaret ve İş Platformu Hakkında:

B2B TİCARET & İŞ FIRSATLARI

-Satış ve Pazarlama Faaliyetleri

-İlan Yayınlama

-Firma Ekleme, Firma Tanıtımı, Sertifika Yayınlama

-Ürün Ekleme, Doğrudan Satış

-Tedarikçi Araştırması, Tedarikçi Firma Ürün ve Hizmetleri

İŞ DÜNYASI & YÖNETİM UYGULAMALARI

-Yönetici Yerleştirme Programı

-Özgeçmiş Ekleme ve İş İlanları

-Kariyer Fırsatları

– Sektör Araştırmaları ve Karşılaştırma Analizleri

MESLEKİ GELİŞİM & ZENGİN İŞ ÇEVRESİ (Networking)

-Eğitim, Konferans, Seminer vb. etkinliklere katılım

-İlişki Geliştirme

-Mesleki Forumlar ve Deneyim Paylaşımı

-Kişisel Gelişim

-Kariyer Geliştirme

-Bilgi Paylaşımı

Satınalma Cep Mobil Ticaret Uygulaması (Ücretsiz) Hakkında :

Randevu alamadığınız yöneticilere neden
Satınalma Cep ile ulaşmıyorsunuz ?

Satınalma Cep ile teklif toplamak da satış yapmak da artık çok kolay.
Apple ve Google Play Store’dan uygulamayı ücretsiz indirebilirsiniz.

Satınalma alım talebi girme ve teklif toplama ücretsizdir. “Vakit Nakittir”

* Tedarikçi Firma Üyeliği günde 1 TL

Şirketler için kayıt; http://www.satinalmacep.com/kayit/

Satınalma Dergisi Hakkında https://satinalmadergisi.com :
Aylık Düzenli Basılı ve E-Dergi (Apple, Google Play, Dergilik). 7. Yıl.
Zengin pratik ve akademik içeriği ile sektörel haber ve uygulamaları okuyucuları ile buluşturmaktadır. Banner, reklam, advertorial ve röportajlarınızla karar vericilere yakın olun.

HABER: dergi@satinalmadergisi.com   REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com

ABONELİK: abone@satinalmadergisi.comTel : (0212) 509 56 56

 

Kamu Satınalma Projesi Ödülü Başvuru Kriterleri | 20 Kasım 2019 Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı

Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Konferansı ve Ödül Töreni 20 Kasım 2019

Yer: İstanbul Üniversitesi – Beyazıt – Siyasal Bilgiler Fakültesi Konferans Salonu

Konferans Koordinatörü: Prof. Dr. Murat Erdal

Satınalma Dergisi ve Buyer Network Business işbirliğiyle…

2018 Ödülleri Haberi için tıklayınız.

 

 

 

 

 

– 2018 Ödül Töreni (21 Kasım 2018) –

Ödül Başvuru Formu için tıklayınız.

KAMU SATINALMA PROJESİNİN;
• Kurum Satınalma Hedeflerine Ulaşma Derecesi
• Kurum Satınalma Sürecinin İyileştirilmesine Yönelik Katkılar
• Kurumun İnovatif Satınalma Faaliyetleri
• Kurum Tedarikçilerinin Seçiminde Dikkate Alınan Faktörler
• Kamu Alımları Yoluyla Teknoloji Geliştirme Ve Yerli Üretim Programına Katkılar:
• Uzun Vadeli İhtiyaç Planlaması Yapılmasına Olanak Tanıması
• İhtiyaç Planlaması İle Bütçe Ve Yatırım Süreci Arasında Eşgüdüm Sağlaması
• Kamu Alımları Bilgi Sistemi Altyapısına Yönelik Çalışmalar
• Kurumun Satınalma Farkındalık Ve Bilgilendirme Faaliyetleri
• Ar-Ge’ye Dayalı Tedarik Faaliyetleri
• Kurum Satınalma Bilgi Sisteminden Elde Edilen Verilerin Analizi