Türk Mobil Oyun Şirketi Gram Games 250 Milyon Dolara Satıldı

-ÇALIŞANLARININ YIL İÇERİSİNDE SINIRSIZ TATİL HAKKINA SAHİP OLDUĞU, MESAİ SAATİ VE ALT ÜST İLİŞKİSİ OLMAYAN TÜRK MOBİL OYUN ŞİRKETİ GRAM GAMES SATILDI

2012 yılında kurulan İstanbul merkezli Türk mobil oyun şirketi Gram Games, dünyaca ünlü oyun geliştiricisi Zynga tarafından 250 milyon dolar nakit ve ek ödemeler karşılığı satın alındı. Çalışanlarının yıl içerisinde sınırsız tatil hakkına sahip olduğu, mesait saati ve alt üst ilişki kavramları olmayan Gram Games, sıradışı ekip yapılanması ve yönetim anlayışıyla da bir çok gencin çalışmak için hayalini süslüyor.

İstanbul ve Londra’da iki stüdyoda toplamda 77 çalışanıyla faaliyet gösteren ve innovatif bir mobil oyun stüdyosu olan Gram Games; 250 milyon dolar nakit ve ek ödemeler karşılığı dünyaca ünlü oyun geliştiricisi Zynga bünyesine katıldı. Çalışanlarına tanıdığı yıl içerisinde sınırsız tatil hakkı ile mesai ve alt üst ilişki kavramlarının bulunmadığı Gram Games, bir çok gencin de çalışmak için hayalini süslüyor.

“1010!” ve “Six!” gibi ünlü bulmaca oyunlarının üreticisi olan ve dünya çapında 170 milyondan fazla oyuncuya sahip Gram Games, bugüne kadar pek çok oyununu Amerika ve Avrupa mobil platformlarında da birinciliğe taşıma başarısını gösterdi. Geçtiğimiz sene geliştirdikleri yeni oyunları “Merge Dragons!” ile de en çok kazanan ilk 50 oyun içerisine giren Gram Games’in Kurucu Ortağı ve CEO’su Mehmet Ecevit satınalma ile ilgili; “2012 yılından bugüne başarıyla yarattığımız Gram Games kültürünü, İstanbul ve Londra’daki stüdyolarda çalışan yetenekli takımımızı ve başarılı sayısız oyunumuzu; Zynga şirketinin dünya çapında etkin organizasyonuyla birleştirmekten gurur duyuyoruz. Zynga’nın dünyayı oyunlarla bağlama misyonuna derinden inanıyoruz ve takımları ile birlikte çalışmaya başlamak için çok heyecanlıyız” dedi.

Gram Games Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Karamancı ise Gram Games’in oyun geliştirmekteki özgün ve etkili yaklaşımını, Zynga’nın uzmanlığıyla birleştirmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek; “Ürettiğimiz “1010!” ve “Six!” gibi oyunlar ile dünyanın en başarılı bulmaca oyunu üreticileri arasında yer alıyoruz. Geçtiğimiz sene “Merge Dragons!” oyunumuz mobil oyun pazarında oldukça ses getirdi. Geliştirdiğimiz oyunlar ile milyonlarca insana ulaşmak istiyoruz. Bizler için bu paylaşım paha biçilmez bir keyif ve motivasyon kaynağı.”

Satınalma işlemini gerçekleştiren Zynga CEO’su Frank Gibeau; “Türk mobil oyun şirketi Gram Games ekibinin özgün kültürü ve yaratıcı oyun geliştirme yöntemleri açıkçası bizleri çok etkiledi. Hızlı hareket ederek, zevkli, oynaması kolay ve bağımlılık yaratan oyunlar üretiyorlar.” dedi.

Küresel Alacak Tahsil Süreleri 67 Güne Uzadı

  • Alacak tahsil sürelerinin küresel ortalaması 2007’den beri en yüksek seviyesine ulaşarak 2017’de 66 güne uzadı. Ekonominin küresel büyümeye odaklandığı yıllarda şirketler de en kısa sürede ödeme yapmaları için müşterilerini zorlamak yerine onlara güvenme eğilimi gösteriyor.
  • Euler Hermes, alacak tahsil süresinin küresel ortalamasının 2018’de 67 güne ulaşarak 1 gün daha uzamasını bekliyor
  • 2017’de alacak tahsil sürelerinde uzama yaygınlaşarak araştırma yaptığımız ülkeler ve sektörlerin üçte ikisinde artış gösterdi.
  • Elektronik, makine ve inşaat sektörleri en uzun alacak tahsil süresine sahip sektörler olarak başı çekerken hanehalkı tüketimini ilgilendiren sektörler ise son sıralarda yer alıyor.
  • En uzun alacak tahsil süresine sahip olan ülkelerden Çin ve Yunanistan’ı ortalama 83 gün ile Türkiye takip ediyor.

Dünyanın lider alacak sigortası şirketi Euler Hermes’in 36 ülkeden 20 sektörü inceleyen alacak tahsil süresi raporu yayımlandı. Rapora göre alacak tahsil süreleri 2017 yılında 2007 yılından beri en yüksek seviyesine ulaşarak 66 güne uzadı.2018 yılında da küresel ortalamanın 1 gün daha uzayarak 67 güne ulaşması bekleniyor. Elektronik, makine ve inşaat sektörleri 85 günü aşan alacak tahsil süresiyle dikkat çekiyor. Hanehalkı tüketimiyle bağlantılı olan tarımsal gıda, ulaşım ve eğlence sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin ise küresel ortalamadan daha kısa sürede ödemelerini aldıkları görülüyor.

2007-2008 ekonomik krizi şirketlerin ödeme vadelerini yakından takip etmesine ve hızlandırmasına neden olmuştu. Son 5 yıldır 64 günde sabitlenen alacak tahsil süresi son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Dahası, her dört şirketten biri müşterilerinden ödemelerini 31 gün içerisinde alırken, yine her dört şirketten biri 90 gün sonrasında alıyor.

Bu durum şirketler arasındaki ödeme standartlarında rahatlama olduğunu gösteriyor. Küresel ekonomi büyüdükçe alacak tahsil sürelerinin uzadığını ispatlayan bu çalışma aynı zamanda küresel çaptaki ekonomik faaliyetlerle ödeme vadeleri arasında net bir korelasyon olduğunu da gösteriyor.

Çin’de keskin yükseliş!

Amerika, Euro Bölgesi’nin bir kısmı ve Çin, 2017 yılında 2 gün gecikmeyle alacak tahsil sürelerinde en yüksek artışı yaşayan bölgeler olarak dikkat çekiyor. Euro Bölgesi’ndeki ortalama alacak tahsil süresi 2 günlük gecikmeyle 66 güne ulaştı. Bunda İspanya, Portekiz, Yunanistan ve Hollanda’da yaşanan önemli orandaki artışı gizleyen İtalya, Danimarka ve Finlandiya’daki düşüş etkili oldu. Çin’deki alacak tahsil süresi ise 3 günlük gecikmeyle – son 10 yılın en yüksek seviyesine – 92 güne ulaştı.

Alacak tahsil süresinin en uzun olduğu ülkeler arasında Türkiye de var

Euler Hermes Türkiye CEO’su Özlem Özüner, alacak tahsil sürelerinin Türkiye’deki durumuyla ilgili olarak “Türkiye ise ortalama 83 günlük alacak tahsil süresiyle Çin ve Yunanistan’ın ardından en uzun alacak tahsil süresine sahip olan ülkeler arasında yer alıyor. Tekstil, Kimya ve Elektronik sektörlerinde ise ödeme süreleri 100 günün üzerine ulaşıyor. Perakende, Hizmet ve Ulaşım sektörlerinde alacak tahsil süreleri ise küresel ortalamanın altında kalıyor.” dedi.

Şampiyonluk en çok Galatasaraylılara alışveriş yaptırıyor

Şampiyonluk heyecanının doludizgin yaşandığı ligin ardından GittiGidiyor, Poltio üzerinden düzenlediği anketle taraftarların alışveriş alışkanlıklarına ilişkin ilginç verileri ortaya çıkardı. Toplam 8 bin 23 oy kullanılan ankete göre, Türkiye’de her 10 taraftardan 6’sı takımının lisanslı ürünlerini satın aldığını belirtti. En çok satın alınan ürünler arasında yüzde 67’le tişört, eşofman, mont gibi kıyafetler ilk sırada yer alırken; forma satın aldığını belirtenler yüzde 16’da kaldı. Galatasaraylılar en çok şampiyon olunca alışverişe yöneldiklerini belirtirken; Beşiktaş ve Fenerbahçe taraflarının ürün tasarımlarının güzel olması, Trabzonsporluların ise yeni sezon ürünlerinin satışa çıkması halinde alışveriş yaptığı ortaya çıktı.

Türkiye’nin lider e-ticaret platformu GittiGidiyor, taraftarların tuttukları takımın lisanslı ürünleriyle ilgili alışveriş alışkanlıklarını, sosyal anket platformu Poltio üzerinden düzenlediği anketle ortaya koydu. 18 -22 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen ve toplamda 8 bin 23 oy kullanılan anketin sonuçlarına göre, taraftarların yüzde 40’ı “Takımınızın lisanslı ürünlerini satın alıyor musunuz?” sorusuna “Hayır, almam” yanıtını verirken; yüzde 22’si “Düzenli olmasa da ara sıra alırım”, yüzde 20’si “Çok nadiren de olsa alırım”, yüzde 14’ü “Evet, her yıl düzenli olarak alırım” ve yüzde 4’ü “Kendim için değil ama hediye olarak alırım” dedi.

Kişisel aksesuarlar formadan daha çok satın alınıyor
“Lisanslı ürünlerden hangilerini satın alırsınız/aldınız?” sorusunun yöneltildiği ankette taraftarlar, yüzde 67 oy oranıyla en çok “Kıyafet (tişört, eşofman, mont vb.)” yanıtını verdi. Bu yanıtı yüzde 43’le “Kişisel aksesuar (anahtarlık, çakmak vb.)”, yüzde 16’yla “Forma”, yüzde 9’la “Çorap”, yine yüzde 9’la “Bebek kıyafetleri”, yüzde 8’le “Atkı”, yüzde 7’yle “Telefon kılıfı”, yüzde 6’yla “Ev tekstili” ve yüzde 5’le “Şapka” yanıtları izledi. Oy kullananların yüzde 6’sı ise “Diğer” seçeneğini işaretledi.

150 TL ve üstüne en az çıkan taraftar grubu Fenerbahçeliler
Taraftarlara, takım ürünlerine yıllık ortalama ne kadar harcadıklarının sorulduğu ankette, katılanların yüzde 59’u lisanlı ürünlere yıllık ortalama “150 TL ve altı” harcadıklarını, yüzde 41’i ise “150 TL ve üstü” harcama yaptıklarını belirtti. Yüzde 64 oy oranıyla en çok Fenerbahçe taraftarı “150 TL ve altı” harcama yaptığını belirtirken; onu sırasıyla yüzde 59’la Galatasaray, yüzde 54’le Beşiktaş, yüzde 52’yle Trabzonspor ve yüzde 50’yle Bursaspor taraftarı takip etti.

En çok “150 TL ve üstü” harcama yapan taraflar ise sırasıyla yüzde 50’yle Bursaspor, yüzde 48’le Trabzonspor, yüzde 46’yla Beşiktaş, yüzde 41’le Galatasaray ve yüzde 36’yla Fenerbahçe oldu. “150 TL ve üstü” harcama yapan taraftarlar arasında Fenerbahçeliler ortalamanın altında kalarak en az harcayan grup oldu.

Forma almayı en çok Trabzonsporlular tercih ediyor
“Lisanslı ürünlerden hangilerini satın alırsınız/aldınız?” sorusundaki ürünler arasında en çok kıyafeti yüzde 48’le Beşiktaş taraftarı satın alırken; Beşiktaş’ı sırasıyla yüzde 43’le Trabzonspor, yüzde 42’yle Fenerbahçe ve yüzde 41’le Galatasaray taraftarı izledi. En çok forma alan taraflara bakıldığında ise Trabzonsporlular yüzde 77 oy oranıyla birinci sırada yer alırken; Trabzonspor taraftarını yüzde 73’le Bursasporlular, yüzde 68’le Galatasaraylılar, yüzde 66’yla Fenerbahçeliler ve yüzde 65’le Beşiktaşlılar takip etti.

Tasarımı güzel ürünler şampiyonluk kadar etkili
“Hangileri size lisanslı bir ürün aldırabilir?” sorusunun yöneltildiği ankette, katılanların yüzde 36’sı “Güzel tasarımlı ürünler/kıyafetler olması” yanıtını verdi.  Bu yanıtı yüzde 35’le  “Şampiyonluk”, yüzde 34’le “Yeni sezon ürünleri”, yüzde 23’le “Cazip fiyat/indirim”, yüzde 11’le “Kampanya”, yüzde 10’la “Yıldız futbolcu transferleri”, yüzde 8’le “Takımın yurtdışındaki başarıları” yine yüzde 8’le “O ürüne ihtiyacımın olması” ve yüzde 5’le “Maç günü/Maçtan önce” yanıtları izledi.

Galatasaraylılar aynı soruya yüzde 43’le en çok “Şampiyonluk” yanıtını verirken, Beşiktaşlılar yüzde 36’lık, Fenerbahçeliler ise yüzde 39’luk oranla en çok “Güzel tasarımlı kıyafetler/ürünler olması” şıkkını seçti. Öte yandan, Bursasporlular yüzde 71 ve Trabzonsporlular da yüzde 55’lik oy oranıyla en çok “Yeni sezon ürünleri” yanıtını verdi.

“Şampiyonluk günü Galatasaray ürünlerinin satışı iki kat arttı”
Ligin son haftasında GittiGidiyor’daki arama ve satış sonuçlarının da anket verilerini desteklediğini belirten GittiGidiyor Genel Müdürü ve eBay MENA Bölge Direktörü Öget Kantarcı, “Galatasaray” kelimesinin, Galatasaray’ın şampiyonluğunun kesinleştiği 19 Mayıs Cumartesi günü GittiGidiyor’da en çok aranan kelime olduğunu ifade etti. Kantarcı, “14 Mayıs haftasındaki site içi aramalarına baktığımızda, Galatasaray ile ilgili aramalarda bir önceki haftaya göre ciddi artış yaşandığını görüyoruz. ‘Galatasaray’ kelimesi şampiyonluk haftası öncesindeki arama sıralamasında 10’uncu sırada yer alırken, şampiyonluk haftasında 5’inci sıraya çıktı; ligde şampiyonun belli olduğu 19 Mayıs günü ise en çok aranan kelime oldu” diye konuştu.

Galatasaray ürünlerinin satışında da bir önceki haftaya göre artış yaşandığını söyleyen Kantarcı, sözlerine şu şekilde devam etti: “Satış verilerini incelediğimizde, şampiyonluk haftasında bir önceki haftaya göre Galatasaray ürünlerinin satışında 2 kat artış yaşandığını görüyoruz. Bu dönemde en çok Metin Oktay forması satılırken, bunu sırasıyla Galatasaray forması ve tişörtleri takip etti. En çok İstanbul, İzmir ve Bursa’dan alışveriş yapıldı. İstanbullu taraftarlar ise en çok Metin Oktay forması satın aldı.”

Dell Technologies Yapay Zekâyı Gerçeğe Dönüştürüyor

Verileri akıllı içgörülere dönüştürmek, pazara sunma süresini kısaltmak ve daha iyi iş sonuçları elde etmek için AI (Yapay Zekâ) ve ML (Makine Öğrenimi) teknolojisi kullanılıyor

İstanbul, 31 Mayıs 2018 – Dell Technologies, 14. nesil Dell EMC PowerEdge dört soketli sunucuların yanı sıra yapay zekâ ve makine öğrenimi kapasitelerini daha da geliştiren Dell Precision Optimizer 5.0 yazılımını duyurdu. Müşterilerin verilerin gücünü kullanmalarını sağlamak amacıyla Dell EMC Ready Solutions için yapay zekâ ve makine öğrenimi alanlarında Intel ile yapılan iş birliği sağlamlaştırılıyor. Yeni yapay zekâ ve makine öğrenimi çözümleri ve iş ortaklıkları, verileri gerçek zamanlı olarak akıllı içgörülere dönüştürerek daha akıllı ve daha iyi iş sonuçları elde edilmesini sağlıyor.

Dünyanın en çok satan sunucuları Dell EMC PowerEdge1 yapay zekâ güdümlü iş yüklerini, analizleri, dağıtımı ve verimliliği hızlandırmak için ürün yelpazesini genişletiyor. Bununla birlikte şirket destek ve dağıtım süreçlerinde dönüşüm yaratmak için Yapay Zekâ (AI), Makine Öğrenimi (ML) ve Derin Öğrenme’yi (DL) kullanıyor.

Dell EMC’nin isteğiyle hazırlanan ve kısa bir süre önce yayınlanan Enterprise Strategy Group (ESG) 2018 BT Dönüşümü Olgunluk Eğrisi Endeksi’ne göre, dönüşüm geçiren şirketlerin, verilere dayanan kararları rakiplerinden daha iyi ve daha hızlı bir şekilde alma olasılığı 18 kat daha yüksek. Ayrıca, dönüşen kuruluşların piyasaya sürülen yeni ürün ve hizmetlerle rekabette öne geçme olasılığı da 22 kat daha fazla.

Konuyla ilgili Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü Sinan Dumlu şunları dile getirdi:

“Nesnelerin İnterneti uç noktalarda veri ve bilgi işlem saldırısına neden oluyor ve kuruluşların iş zekâsı açısından tüm o verileri etkili, verimli ve hızlı bir şekilde altına dönüştürebilen, uçtan uca bir BT altyapısı stratejisi benimsemelerini gerektiriyor. Yapay zekâ ve makine öğreniminin gücü, kuruluşların veri güdümlü kararlara dayalı olarak daha iyi ürünler, hizmetler, çözümler ve deneyimler sunabildikleri bu noktada gerçeğe dönüşüyor. PC iş istasyonundan, veri merkezine ve bulutta çalışan uygulamalara kadar verilerle desteklenen uçtan uca çözümlerle daha iyi iş sonuçlar ortaya çıkarmak için çalışıyoruz.”

Veri merkezinde makine öğrenimi iş yüklerine uygun performans

Makine öğrenimi iş yükleri, yapılandırılmış ve yapılandırılmamış verileri hızla yönetmek ve analiz etmek ve ardından da rekabet avantajı sağlayan tutarlı ve hızlı sonuçlar sunmak için yüksek performanslı ve önemli ölçüde yüksek kapasite gerektiriyor. Dell EMC iki yeni dört soketli sunucuları PowerEdge R840 ve PowerEdge R940xa modellerini tanıttı.

Intel Xeon Ölçeklendirilebilir işlemcilerle elde edilen sıra dışı performansı (112 işlemci çekirdeğine kadar) ve devasa belleği (6TB’a kadar bellek ve NVDIMM seçenekleri)sayesinde bu yeni sunucular güçlü bir performans sunuyor ve müşterilerin şunları yapabilmelerine olanak tanıyor:

  • Güvenlik riskleri olmadan ve iş açısından kritik uygulamaları hızlandıracak şekilde tasarlanan Dell EMC PowerEdge R940xa ile veri içgörülerini hızla iş sonuçlarına dönüştürebilirler. Dört adede kadar işlemciyi, dört grafik işlemci birimi (GPU) ile 1:1’lik güçlü bir oranda bir araya getirerek uygulama performansını artırır ve doğrudan takılabilen NVMe (Non-Volatile Memory Express) sürücülerle düşük gecikme sağlar.
  • Veri tabanı bünyesindeki analizler için tasarlanan Dell EMC PowerEdge R840sunucusu müşterilerle daha iyi etkileşimde bulunmak ve inovasyonu hızlandırmak için içgörüleri daha hızlı yönlendirmenizi sağlar. R840 sunucu piyasada satışa sunulan diğer seçeneklerden2 daha fazla doğrudan bağlı NVMe sürücüsü ile gecikme süresini en aza indirir ve tam entegre UPI (Ultra-Path Interconnect) bağlantısıyla ile veri aktarımlarını hızlandırır.

Rakiplerin dört soketli tekliflerinin aksine, bu sunucular veri-yoğun hesaplamalarda öne çıkan sahada programlanabilir ağ geçidi dizilerini de (FPGA’lar)3 destekler. Her iki sunucuda da, BT altyapısını izlemek ve yönetmek için kullanılan OpenManage Enterprise ve verimliliği artıran otomatik ve etkili yönetim için Integrated Dell Remote Access Controller (iDRAC) bulunmaktadır.

Dell EMC ayrıca, otonom depolamayı gerçeğe dönüştüren makine öğrenme motoru ile üretilen, yeni nesil PowerMax depolama çözümünü de duyurdu. Tahmine dayalı analiz ve örüntü tanıma özelliklerini kullanarak tek bir PowerMax sistemi dizi başına gerçek zamanlı olarak 40 milyon veri kümesini analiz edip tahmin eder4, günlük altı milyar karara yön verir5 ve bu sayede, karma veri depolama iş yüklerinin verimliliğini ve performansını otomatik olarak en üst düzeye çıkarır. PowerMax’in akıllı kendi kendine yönetim özellikleri, kuruluşların BT kaynakları ve personelinin daha stratejik iş sonuçlarına odaklanmalarına olanak tanıyor.

Makine öğrenme ile iş istasyonlarında hız ve verimlilik

Dell kısa bir süre önce, Dell Precision iş istasyonlarında çalışan uygulamaları otomatik olarak ayarlamak için yapay zekâyı kullanan ve performansı en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan yeni Dell Precision Optimizer 5.0 yazılımını duyurdu.

Uygulamaları gereksinimlere göre optimize eden Dell Precision Optimizer, arka planda her uygulamanın davranışını öğrenir ve bu verileri kullanarak sistemi otomatik şekilde optimize edilmiş ayarlara uyarlamak için eğitimli makine öğrenim modelinden yararlanır. Böylece uygulama performansında yüzde 394’e varan artışlar sunabilir6. Bu da standart ISV uygulamaları ya da özel yerel yürütülebilir programlar da dahil olmak üzere tüm iş akışlarında kullanıma göre özelleştirilmiş gerçek bir optimizasyon sağlar.

Avrupalıların yüzde 73’ü Camı En Çevre Dostu Ambalaj Malzemesi Olarak Görüyor

Dünyanın en büyük cam ambalaj üreticileri arasında yer alan Şişecam Cam Ambalaj’ın üyesi olduğu Avrupa Cam Ambalaj Üreticileri Federasyonu’nun (FEVE)  gerçekleştirdiği tüketici araştırmasına göre Avrupalı tüketicilerin yüzde 78’i cam ambalajı tercih ediyor. Avrupa’da Türkiye’nin de dahil olduğu 12 ülkeden tüketicilerin katıldığı anket, Avrupalıların yüzde 73’ünün camı en çevre dostu ambalaj olarak değerlendirdiğini, yüzde 78’inin ise gıda ve içecek ürünlerini satın alırken sağlık için cam ambalajı tercih ettiğini gösteriyor.

31.05.2018 – Avrupa’nın ve dünyanın beşinci büyük cam ambalaj üreticisi Şişecam Cam Ambalaj’ın üye olduğu Avrupa Cam Ambalaj Üreticileri Federasyonu’nu (FEVE) Türkiye dahil 12 ülkeden tüketicilerle bir anket çalışması gerçekleştirdi. Araştırma sonuçlarına göre tüketicilerin çevresel duyarlılığının ve sağlıklı yaşam bilincinin artmasına paralel olarak yiyecek ve içecek ambalajında cama duyduğu güven giderek artıyor. Avrupalı tüketicilerin yüzde 78’i sağlık için cam ambalajı tercih ediyor.

Avrupa genelinde yürütülen anketin araştırma sonuçlarına göre tüketicilerin yiyecek ve içecek ambalajında cama duyduğu güvenin arttığı gözlemleniyor. Bu tercihte tüketicilerin camın yiyecek ve içecek ile etkileşim riski olmayan ambalaj malzemesi olduğuna yönelik farkındalık önemli rol oynuyor. Camı tercih edenlerin yüzde 78’i gıda ve içecek ürünleri konusunda camın en iyi ambalaj seçeneği olduğunu belirtiyor. Yüzde 73’ü ise camı en çevre dostu ambalaj malzemesi olarak değerlendiriyor. Her yıl 11.6 milyon ton cam ambalajın toplanıp geri dönüştürüldüğü Avrupa’da cam geri dönüşüm oranı yüzde 74’e ulaşıyor.

29 Mart-27 Nisan 2018 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmaya,Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, İspanya, Avusturya, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti (Çekya), Polonya, Slovakya, İsviçre ve Türkiye olmak üzere 12 ülkeden 6 bin 256 tüketici katıldı.

Mayıs Ayı SAMEKS Verileri Açıklandı

2018 yılı Mayıs ayı SAMEKS verileri İstanbul’da açıklandı. Belirtilen verilere göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 2,0 puan artarak 55,7 değerine yükseldi.

2018 yılı Mayıs ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi, bir önceki aya göre 2,0 puan artarak 55,7 değerine yükseldi ve ekonomik aktivitedeki canlılığın sürdüğüne işaret etmiştir. Endekste gözlenen bu artışta hizmet endeksinin 1,4 puan artarak 55,6 puana yükselmesi etkili olurken, sanayi endeksi de 0,3 puan artışla 56,9 puana yükselmiştir.

Hizmet sektöründe girdi alımlarındaki artışın sürmesi iş hacminde gözlenen artışta etkili olurken, böylece sektöre ait istihdamdaki artış Mayıs ayında da devam etmiştir. Sanayi sektöründe ise yeni siparişlerde gerçekleşen artışlar, önceki aya göre bir miktar ivme kaybetmiş olmasına karşın üretimdeki artışı desteklemiştir.


Satınalma Cep Akıllı Satınalma Asistanını aşağıdaki butonlar yardımıyla ücretsiz indirebilirsiniz. Tüm sektörlerden en yeni gelişmeler, mesleki yayınlar, kolay teklif toplama, fırsat ve kampanyalar, tedarikçi arama, e-öğrenme, dergi ve haber içerikleri, satınalma check-up ve hediyeler uygulama içerisinde sunulmaktadır.


Böylece mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Bileşik Endeksi’nin 55,7 puanlık değeri 2018 yılı Mayıs ayına ilişkin ekonomik aktivitenin canlılığına işaret ederken, hem hizmet hem de sanayi sektörünün 50 referans puanı üzerindeki seyrini sürdürmesi; SAMEKS’teki olumlu görünümün önümüzdeki dönemlerde de süreceğinin sinyalini vermektedir.

1.Sanayi Sektörü SAMEKS Endeksi
Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Sanayi Endeksi, 2018 yılı Mayıs ayında, bir önceki aya göre 0,3 puan artarak 56,9 seviyesine yükselmiştir. Yeni Sipariş (3,3 puan) ve Satın Alım (1,7 puan) alt endekslerinde gözlenen artışlar, sanayi sektörünün hızlanmasında belirleyici olmuştur.

Mayıs ayında yeni siparişlerin artış kaydetmesine rağmen nihai mal stokunda gözlenen sert düşüş, sanayi sektöründe üretimin önceki aya göre ivme kaybetmesine neden olmuştur. Bu yavaşlamaya rağmen 52,9 puanlık değeriyle önceki aya göre artışını sürdüren sanayi üretimi, sektöre ilişkin istihdam artışını desteklemiştir.

SAMEKS Sanayi Endeksi, olumlu görünümünü 2018 yılı Mayıs ayında da sürdürmüş ve kesintisiz 17 ay, 50 referans değerinin üzerinde yer alarak 56,9 puanla sektördeki canlılığa işaret etmiştir.

a. Üretim
Sanayi sektörüne ait Üretim alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 1,9 puan azalarak 52,9 seviyesine gerilemiştir. Önceki aya göre gerçekleşen ivme kaybına rağmen 52,9 puanlık bu değer, sektörde üretimin artmaya devam ettiğine işaret etmektedir.

b. Yeni Sipariş
Sanayi sektörüne ait Yeni Sipariş alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 3,3 puan artarak 58,9 seviyesine yükselmiştir. Yeni Siparişlerde gözlenen bu artış, sanayi sektörüne ilişkin pozitif görünümün önümüzdeki dönemde de süreceğine işaret etmektedir.

c. Satın Alım
Sanayi sektörüne ait Satın Alım alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 1,7 puan artarak 65,8 seviyesine yükselmiştir. Bu dönemde yeni siparişlerde gerçekleşen artışlar sanayi sektörüne ilişkin girdi alımlarının artışında etkili olmuştur.

d. Nihai Mal Stoku
Sanayi sektörüne ait Nihai Mal Stoku alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 4,2 puan azalarak 48,7 seviyesine gerilemiştir. Girdi alımlarının artışına karşın üretimde gözlenen ivme kaybı, firmaların stoktan tüketme eğilimi gösterdiğine işaret etmiştir.

e. Tedarikçilerin Teslimat Süresi
Sanayi sektörüne ait Tedarikçilerin Teslimat Süresi alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 2,6 puan azalarak 54,9 seviyesine gerilemiştir. Mayıs ayında firmaların %78’i teslimat sürelerinde önemli bir değişim olmadığını ifade etmiştir.

f. İstihdam
Sanayi sektörüne ait İstihdam alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 1,1 puan azalarak 53,1 seviyesine gerilemiştir. Yaşanan bu ivme kaybına rağmen 53,1 puanlık endeks değeri sektöre ilişkin istihdamdaki olumlu görünümün sürdüğüne işaret etmektedir.

2. Hizmet Sektörü SAMEKS Endeksi
Girdi alımlarında gözlenen olumlu görünüm Mayıs ayında da devam etmiş ve böylece sektöre ait iş hacmi artış kaydetmiştir. Bununla birlikte; girdi alımlarının iş hacminden daha hızlı artması, nihai mal stokunda da artışlar görülmesine neden olmuştur. Sektöre ilişkin istihdam ise iş hacmindeki ivmelenmeden olumlu etkilenerek artışa geçmiştir.

Böylece mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi 2018 yılı Mayıs ayında 55,6 puanla 50 referans değeri üzerindeki seyrini sürdürerek sektöre yönelik olumlu görünümün devam ettiğine işaret etmiştir.

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış SAMEKS Hizmet Endeksi; 2018 yılı Mayıs ayında, bir önceki aya göre 1,4 puan artarak 55,6 değerine yükselmiştir. İş Hacmi (0,5 puan), Satın Alım (2,4 puan), ve İstihdam (4,5 puan) alt endekslerinde gerçekleşen artışlar, hizmet sektöründe gözlenen hızlanmanın en önemli belirleyicileri olmuştur.

a. İş Hacmi
Hizmet sektörüne ait İş Hacmi alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 0,5 puan artarak 50,5 seviyesine yükselmiştir. Girdi alımlarındaki olumlu görünümün sürmesi, sektöre yönelik iş hacminin artışına destek vermektedir.

b. Satın Alım
Hizmet sektörüne ait Satın Alım alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 2,4 puan artarak 65,0 seviyesine yükselmiştir. Girdi alımlarında gözlenen artışlar, hizmet sektöründeki olumlu görünümün önümüzdeki dönemde de süreceğine işaret etmektedir.

c. Nihai Mal Stoku
Hizmet sektörüne ait Nihai Mal Stoku alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 6,2 puan artarak 58,2 seviyesine yükselmiştir. Girdi alımlarının iş hacminden hızlı bir şekilde artması, bu dönemde nihai mal stokunun artmasına neden olmuştur.

d. Tedarikçilerin Teslimat Süresi
Hizmet sektörüne ait Tedarikçilerin Teslimat Süresi alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 2,9 puan azalarak 51,5 seviyesine gerilemiştir. Mayıs ayında katılımcıların %89’u teslimat sürelerinde önemli bir değişim olmadığını ifade etmiştir.

e. İstihdam
Hizmet sektörüne ait İstihdam alt endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre 4,5 puan artarak 56,9 seviyesine yükselmiştir. Bu dönemde girdi alımları ve iş hacminde gözlenen artışlar, sektöre yönelik istihdama olumlu yansımıştır.

YORUM:
Nisan ayındaki 53,7 puanlık değeriyle yılın ikinci çeyreğine olumlu bir başlangıç yapan SAMEKS Bileşik Endeksi, Mayıs ayında daha da ivme kazanmış ve 2,0 puanlık artış kaydetmiştir. Böylece Nisan ve Mayıs dönemleri itibariyle yılın ilk çeyreğindeki ortalamasının üzerinde yer alan SAMEKS, yılın ikinci çeyreğine ilişkin pozitif bir grafik çizmiştir.

Hem sanayi hem de hizmet sektöründe girdi alımlarındaki artışın hız kesmeden devam etmesi, firmaların reel ekonomiye olan güvenlerinin sürdüğüne işaret etmektedir. Ayrıca her iki sektörde de istihdamın artış kaydetmesi, işgücü piyasalarındaki olumlu gelişmelerin ilerleyen aylarda da devam edeceği beklentilerini artırmaktadır.

SAMEKS verilerine göre sanayi üretimi ikinci çeyrekte de hızlanarak artmaktadır. Bu hızlanmada ihracatta gözlenen artışlar belirleyici olmaktadır ki, bunun da önümüzdeki dönemde hem enflasyon hem de dış ticaret açığı üzerinde olumlu etkileri görülecektir.

Satın Alma Talepleri Satışçıları Bekliyor…Rulman, Ambalaj, Masa ve Sandalye, Bakım Hizmeti ve pek çok satın alma talebi @SatinalmaCep B2B Mobil Ticaret ve Firma Arama Motorunda

 

 

 

 

 

 

 


Örgütsel Pazar ALIM TALEPLERİ Satışçıları Bekliyor…Rulman, Ambalaj, Masa ve Sandalye, Asansör Bakım Hizmeti ve pek çok ihtiyaç ve talep @SatinalmaCep B2B Mobil Ticaret ve Firma Arama Motorunda. Telefonunuza indiriniz #Satınalma #Satış #Ticaret #B2B #Örgütsel Pazar #SatınalmaCep’te

Ticarette yeni kanalımız büyük talep gördü. Satınalma Cep 2.000 profesyonel tarafından indirildi. Siz de firma üyemiz ve iş ortağımız olun. Örgütsel pazara ürün ve hizmet kampanyalarınızı en ekonomik biçimde duyuralım. Satışlarınızı artıralım.

https://satinalmadergisi.com/ucretsiz-kayit/

Uygulama içerisinde Temesist, Sanmover, CaseWare Analytics, Beta Yayınevi, OpenUpCall, Xinerji Teknoloji vd. iş ortaklarımızın sayfalarını ve fırsatlar menüsünü inceleyiniz.

  • Firma Sayfası (logo, bilgiler)
  • Ürünler
  • Kampanyalar
  • Hızlı Teklif Alma özellikleriile ticaret ağını zenginleştiriyorlar.

Satınalma Cep’i telefonunuza indirip hızlı teklif toplayabilir hızlı teklif verebilirsiniz.

İnteraktif biçimde çalışan uygulamada teklif almak isteyen alıcılar siparişlerine ilişkin tüm detayları saniyeler içerisinde girebilmektedir. Alıcılar alternatif tedarikçi araştırmasını süratle yaparken zaman ve maliyetten tasarruf sağlamaktadır.

Satış yapmak isteyen şirketlerimiz Türkiye çapında satış fırsatı, dinamik satış kanalı ile pazar geliştirme, binlerce firma ve alıcıya kolay erişim imkanına kavuşmaktadır.

Satınalma Cep uygulama içerisinde günde 1 TL vererek şirket ürün ve hizmetlerinizi doğrudan hedef kitleye tanıtabilirsiniz. İnternet (Google adwords, facebook, twitter vd.) reklam maliyetleri ile karşılaştırdığınızda hayli uygun ve doğru bir mecra olduğunu göreceksiniz. Twitter: @satinalmacep

Deloitte Avrupa CFO Araştırma Sonuçları

Belirsizliğe rağmen CFO’lar kararlı

  • CFO’lar belirsizliğe rağmen sermaye harcamalarını arttırmayı planlıyor
  • Risk iştahı ve belirsizlik seviyeleri bu dönemde de sabit
  • Yetkinlikler, siber güvenlik ve korumacılık CFO’ların kaygı duyduğu önemli konular arasında yer alıyor.
  • Önümüzdeki 12 ay içerisinde gelirlerinde artış bekleyen Türk CFO’larının oranı, dünya ortalamasının üzerinde.

30 Mayıs 2018 – Deloitte tarafından gerçekleştirilen 7. Avrupa CFO Araştırması’nın sonuçlarına göre, bir önceki dönemin sonuçları ile kıyaslandığında, Avrupa genelindeki CFO’lar iyimserliklerindeki ve gelir beklentilerindeki düşüşe rağmen şirketlerinin büyümelerine odaklanıyor. Türkiye’nin de dahil olduğu, Deloitte’un 20 farklı ülkede yer alan firmaları tarafından toplanan verilerin bir araya getirilmesi ile oluşturulan çalışma, 1.652 CFO’nun görüşlerini içeriyor.

İyimserlik ve gelir artış hızı beklentileri yavaşlıyor

Avrupalı CFO’ların %38’i, üç ay öncesine oranla şirketlerinin geleceğine dair daha iyimser; ancak bir önceki CFO araştırmasına oranla yaklaşık %5’lik bir düşüş mevcut. Buna karşılık; bir önceki raporda daha az iyimser olanların oranı %11’den %12’ye çıkıyor. Türkiye özelinde bakıldığında ise finansal beklentiler açısından geleceğe olumlu bakanların oranı %35 olurken, olumsuz bakanların oranı %29 olarak çalışmada yer alıyor. Geriye kalan katılımcıların (%36) ise beklentilerinde çok önemli bir değişme olmadığı ortaya çıkıyor.

Deloitte Türkiye CFO Programı Lideri Cem Sezgin’e göre sonuçların böylesine birbirine yakın çıkmasının sebebi, son dönemlerde ekonomiden pozitif ve negatif sinyallerin bir arada gelmesi ve bu sinyallerin sektör ve şirket bazında farklı yön ve boyutta etkiler yaratması. Sezgin, “Etkileyici büyüme oranı, ihracattaki artış, turizmdeki canlanma (turist sayısında 2017 yılında %27,9 artış) gibi olumlu göstergeler mevcutken; döviz kurlarındaki sürekli dikey seyir, enflasyondaki kıpırdanma, derecelendirme kuruluşlarından gelen not indirimleri, şirketlerin üzerindeki artan borç yükü ve petrol fiyatlarındaki artış gibi olumsuz gelişmeler de söz konusu. Şirketlerin, tüm bu dinamik ve makroekonomik resim içerisinde kendi mikroekonomik dengelerini bulmaya gayret ettiklerini görüyoruz” dedi.

Belirsizlik seviyelerinde değişim yok

CFO’ların %51’i, yüksek oranda finansal ve ekonomik belirsizlik olduğunu vurguluyor. Avro bölgesindeki ülkeler (%49), diğer ülkelere (%57) oranla daha iyimser. Türkiye’deki CFO’ların arasında yüksek belirsizlik olduğunu düşünenlerin oranı ise %61. Bu oran ile Türkiye, 20 ülke arasında Brexit ile ön plana çıkan İngiltere ve ekonomik krizin sancılarını halen atlatamamış Yunanistan’ın hemen arkasında yer alıyor.

Ortaya çıkan tablo, şirketlerin risk iştahı ile ilgili sonuçları da doğrudan etkiliyor. Daha fazla risk almanın iyi bir fikir olmadığına inanan Türkiye’deki CFO’ların net oranı %69. Deloitte’un daha önce gerçekleştirdiği anketlerde de Türkiye’deki CFO’lar risk konusundaki temkinli yaklaşımları ile hep ön planda oldular. Sadece İngiliz CFO’lar risk konusunda Türkiye’ye kıyasla daha isteksizler (%72). Türkiye’yi İngiltere’nin ardından, bölgesel istikrarsızlıktan etkilenen İsrail izliyor.

Tüm ülkelerde ankete katılan CFO’ların %63’ü (Türkiye’de bu oran yaklaşık %75) önümüzdeki 12 ay içerisinde gelirlerinin artış göstereceğini düşünüyor; ancak 6 ay öncesiyle karşılaştırıldığında bu oranın %6’lık bir düşüş yaşadığı görülüyor. Bu noktada Avro bölgesi (%71), diğer bölgelerden (%52) daha iyimser. Türkiye’de gelir artışı ile ilgili beklentiler ise daha önceki araştırma verilerinden daha olumlu. Cem Sezgin’e göre bu oranın ne kadarının enflasyonist baskıdan kaynaklanacağı ve reel anlamda ne kadar bir ciro büyümesi kaydedileceği önem taşıyor. Karlılık adına ise tersi bir durum söz konusu. Bir önceki ankete göre marjlarda iyileşme bekleyenlerin oranı azalıyor. Özellikle ithal girdi ve ürünlerin kur ve petrol fiyatlarındaki eş zamanlı artış sonucu gittikçe maliyetli hale geleceği aşikâr ve bunun fiyatlara bire bir yansıtılması kolay gözükmüyor.

Sermaye harcamaları ve işe alımların görünümü gelişiyor

CFO’ların %46’sı önümüzdeki 12 ay içerisinde sermaye harcamalarında bir artış olacağını öngörüyor. Bu konuda bir önceki araştırma verilerine oranla %4’lük bir artış gözlemleniyor. Avro bölgesindeki CFO’ların %56’sı sermaye harcamalarının artacağı yönünde yanıt verirken diğer bölgelerde artış planlayanların oranı %31 seviyelerinde. 20 ülke arasında sermaye harcamalarını arttırmayı planlayan CFO’ların oranının en yüksek olduğu ülkeler %69 ile İrlanda ve Fransa olurken, İngiltere, %19 ile bir kez daha en düşük orana sahip ülke olarak araştırmada yer alıyor. Türkiye’de ise sermaye harcamalarını arttırmayı planlayan CFO’ların oranı %45 olarak genel ortalamayla paralel seviyede. Ayrıca, raporun bu sayısında Türkiye, Danimarka ve İsveç; Avro bölgesi dışında sermaye harcamaları anlamında en belirgin iyileşmeyi gösteren ülkeler olarak karşımıza çıkıyor.

Çalışan sayılarına bakıldığında ise önümüzdeki 12 ay içerisinde yeni işe alım gerçekleştirmeyi düşünen CFO’ların oranı %42. İrlanda %69 ile çalışan sayısının arttırılması konusunda en iyimser ülke olurken, Türkiye’de bu oran %50 seviyesinde. İngiltere, %15 ile en kötümser ülke olarak anılıyor. Avro bölgesinde yaklaşık her iki CFO’dan birisi (%56) istihdamı arttırmayı planlarken diğer bölgelerde üç CFO’dan birisinin (%31) benzer bir planı mevcut.

Otomotiv sektörü en agresif sektör

Sektörel ayrımlara bakıldığında ise Avrupa otomotiv sektöründe çalışan CFO’ların hem sermaye harcamalarında artış (%49) hem de istihdam artışı (%50) anlamında kendilerine en çok güvenen CFO’lar oldukları ortaya çıkıyor. Bunun yanı sıra rapora göre, turizm ve seyahat sektöründeki CFO’lar (%19) sermaye harcamaları konusunda; tüketici ürünleri sektöründeki CFO’lar ise (%8) istihdam artışı konusunda daha az iyimserler.

Ankete katılan 20 ülkeden 11’inde CFO’lar önümüzdeki 24 aylık dönemde korumacı önlemlerden ziyade organik büyüme esas olmak üzere genişlemeye olanak veren bilanço işlemlerini gerçekleştireceklerini belirtiyor. Cem Sezgin’e göre ankette Türk şirketleri için belki de en olumlu sinyaller, istihdam ve yatırımlar alanında kendisini gösteriyor. Bir önceki CFO Araştırması’nın sonuçları ile kıyaslandığında Türkiye’deki CFO’lar hem işgücü anlamında büyüme hem yatırım harcamalarında artış öngörüyor. Nitekim 2017 yılındaki %7,4 oranındaki büyüme performansının 2018 için olumlu beklentiler oluşturduğu gözlemleniyor. Büyüme konusundaki irade, CFO’lara ilk üç stratejik öncelikleri sorulduğunda da ön plana çıkıyor. Verilen yanıtlara göre şirketlerinin ilk önceliği inorganik büyüme. Organik büyüme hemen onu takip ediyor. Üçüncü sırada ise yatırımlara daha geniş kaynak ayrılması geliyor. Sezgin: “Eğer şirketlerin bu öncelikleri değişmez ise, yakın dönemde yurtiçi ve yurtdışında birleşme ve satın almalara ilişkin sıkça haberler duyabiliriz” şeklinde görüş belirtiyor.

Risk iştahında değişim yok

Bir önceki ankete yakın bir oranla Avrupalı CFO’ların %34’ü bilançoları üzerinde daha fazla risk almak için uygun bir zaman olduğunu düşünüyor. Risk iştahının en düşük olduğu ülke %14 ile İngiltere iken, en yoğun olduğu ülke %64 ile Finlandiya. Diğer oranlara benzer şekilde Avro bölgesindeki risk iştahı %41, diğer ülkelerinki ise %24 seviyelerinde.

Ülkemizde risk sıralamasında tanıdık yanıtlar ön plana çıkıyor: Kurlar, ekonomideki gidişat ve jeopolitik durumlar. Ekonomideki genel gidişatın kendine ikinci sırada yer bulmuş olması, daha önceki anketlere göre dikkat çekici bir durum. Özellikle geride bıraktığımız senede, 2003 yılından bu yana en yüksek enflasyon oranına ulaşılmış olması ve kurlardaki yukarı yönlü seyir, durumu Türkiye’deki CFO’lar için öne çıkan bir gündem maddesi haline getiriyor.

En önemli sorunlar: siber, korumacılık ve çalışan yetkinlikleri

CFO’ların %32’si, her ne kadar düşük olasılıklı olarak değerlendirseler de yeni bir Avro bölgesi krizini şirketlerinin finansal beklentilerini en çok etkileyecek olay olarak görüyor. Türkiye’de Avro bölgesinde yaşanacak olası bir krizin, işini etkileyeceklerini düşünenlerin oranı %18’de kalıyor. Bununla birlikte katılımcıların %73’ü korumacılığı, %50’si de büyük çaplı bir siber saldırıyı finansal beklentileri üzerinde muhtemel etkisi olacak olaylar arasında değerlendiriyor.

Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı Başvuruları Başladı. (28 Mayıs-13 Haziran)

28 Mayıs’ta başvuruları başlayan İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı dijital dönüşümün gerektirdiği tüm tedarik zinciri becerilerini kazanabileceğiniz bir program. Modellemeden veri analizine, tedarik zinciri yönetiminden, kanal yönetimine tüm gereken beceriler alanında uzman akademisyenler tarafından sunuluyor.
Ales ve Yabancı Dil Şartı Bulunmamaktadır.
Program hafta içi 19.0-22.00 arasında Beyazıt Merkez kampüsünde yürütülmektedir.

Başvuru Dönemi: 28 Mayıs – 13 Haziran
Ücretsiz Online Başvuru: sosyalbilimler.istanbul.edu.tr
Detaylı Bilgi:
www.tedarikzinciri.org (Program akademik kadro, ücret, müfredat )
Sorularınız için Program Koordinatörü:
Prof. Dr. Murat Erdal (merdal@istanbul.edu.tr) Arş. Gör. Adil ÜNAL (aunal@istanbul.edu.tr)