İş Zekâsı ve Ürün Zekâsını Birleştiren Şirketler Kazanacak

“Emlak. Bilgi. Güven.” sloganıyla yola çıkan gayrimenkul bilgi ve pazarlama platformu Zingat.com CTO’su ve Kurucu Ortağı Mehmet Erkek, 4. İş Zekâsı İnovasyon Konferansı’na katıldı. Erkek, bilgi teknolojileri sektörünün önde gelen isimlerinin katıldığı konferansta, yapay zekâ ve iş zekâsı konusu ile ilgili bilgiler paylaştı.  

Gayrimenkulde bilgi ve verinin değerini öne çıkaran çalışmaları ve projeleriyle dikkat çeken Zingat.com, bu yıl 20 Mart’ta dördüncüsü gerçekleştirilen İş Zekâsı İnovasyon Konferansı’nda yer aldı. Zingat.com CTO’su ve Kurucu Ortağı Mehmet Erkek, İstanbul Sheraton Grand Ataşehir Hotel’de düzenlenen etkinliğe konuşmacı olarak katıldı.

Etkinlikte “Yapay Zekâ ve İş Zekâsı” üzerine konuşan Mehmet Erkek, iş zekâsı ve ürün zekâsına büyük önem verilmesi gerektiğini vurguladı. “’İş zekâsını kullanarak pazar ve şirketiniz ne durumda, rakipleriniz ne yapıyor?’ gibi sorulara yanıt bulurken, ürün zekâsını kullanarak ‘Kullanıcılar hangi kategorilerde arama yapıyorlar?’ gibi önemli konularda da pek çok nitelikli veri elde edebiliyorsunuz” diyen Erkek, sözlerine şöyle devam etti: “İşte ancak iş zekâsı ve ürün zekâsı bir araya geldiğinde güçlü bir şirket konumuna gelebilirsiniz. Amazon, gelirlerinin yüzde 35’ini kullanıcılarına doğru ürünü önererek kazanıyor. Netflix gelirinin yüzde 75’ini kullanıcılarına doğru ürünü önererek sağlıyor. Şirket böylece yılda 1 milyar dolarlık tasarruf elde ediyor.”

“Verinin kontrolü CTO’ların elinden çıkacak”
Bilgi teknolojileri ekosistemi ile ilgili önemli bir öngörüsünü de paylaşan Mehmet Erkek, “Verinin kontrolü, önümüzdeki dönemde CTO’ların elinden çıkacak. Veri bilimi geleneğinden gelen insanlar kurumlar için çok önemli hale gelecek” diye konuştu. Şirketlerin ellerinde var olan verinin doğru kanala ulaşmasının çok önemli olduğuna vurgu yapan Zingat.com Kurucu Ortağı ve CTO’su, şirketlerde artık veri bilimcilerin olmazsa olmaz hale geldiğini de ifade etti. Nitelikli çalışanları kurum içinden yetiştirmenin önemli olduğunu söyleyen Mehmet Erkek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirket bünyesinde domain bilgisine sahip nitelikli çalışanlar var ise onları destekleyip eğitimlerine katkı sunmak önemli. Ayrıca eğer yapay zekâ ve veri, yer aldığınız sektörün ve işinizin temelini oluşturuyorsa bu noktada kurum içinde bir kuvvet oluşturmanız gerekiyor. Yapay zekâ, AR-GE merkezi ve veriye yatırım yapmalısınız. Eğer bu unsurlar işinizin temelini oluşturmuyorsa dışarıdan destek alabilirsiniz.”

“Gayrimenkule yatırım yaparken de bilgi ve veri kullanılmalı”
Gayrimenkul sektöründe farklı bir iş modeliyle çalıştıklarını ifade eden Erkek, “Emlakçı değil, emlak danışmanı kavramının yerleşmesi için çabalıyoruz. Emlak sektöründe çalışan insanların kalitesini, konumunu ve değerini yukarılara çekmeyi amaçlıyoruz. ‘Emlak danışmanları yer gösteren değil, yol gösteren olmalıdır’ bakış açısıyla ilerliyoruz” dedi.  Gayrimenkule yatırım yaparken bilgi ve verinin kullanılması gerektiğine dikkat çeken Mehmet Erkek, “Zingat.com olarak temel yol haritamızı bu bilgi ve veri oluşturuyor. Yapay zekâyı ev değerleme, dijital trafik yönetimi, fotoğraf etiketleme ve ilan kalitesi ölçümleme gibi pek çok alanda kullanıyoruz. Önümüzdeki günlerde de kullanıcı deneyimini üst düzeye çıkaran yapay zekâ yatırımları yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

TAİDER Antalya’da Aile Şirketleri ve Sürdürülebilirliği Konuştu

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği, “Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik: Büyük ve Küçük Ölçekli İşletmelerde Kurumsallaşmanın Yeri” konusunu Antalya’da düzenlenen toplantıda gündeme taşıdı.

Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD) ev sahipliğinde düzenlenen panelin yöneticiliğini AGT Ağaç Sanayi 2.nesil üyesi Mehmet Semih SÖYLEMEZ gerçekleştirdi. Panelde TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı ve Lila Kağıt 3.nesil üyesi Aydın ÖĞÜCÜ, TAİDER Önceki Dönem Yönetim Kurulu Başkanı ve TETA Teknik Tarım Yönetim Kurulu 2.nesil üyesi Sumer TÖMEK BAYINDIR, TAİDER Denetim Kurulu Üyesi ve Levent Kimya 2.nesil Üyesi Atıl PEKŞEN konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Mehmet Semih SÖYLEMEZ “TAİDER’in yarattığı güvenli ortamda gerçekleştirilen ulusal ve uluslararası toplantılarında sadece kendinize özel olduğunu düşündüğünüz sorunların aslında birçok aile şirketinde yaşandığına şahit olabiliyor ve çözümün nerede olduğunu fark ediyorsunuz” dedi.

Doğru Kurumsallaşan Aile Şirketleri Sürdürülebilir Kalabilir.

TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Aydın ÖĞÜCÜ konuşmasında, kurumsallaşmanın önemine dikkat çekerek, “Dünyadaki ekonomik ve finansal sınırların kalktığı, yapay zekanın güç kazandığı ve rekabetin hızla arttığı ortamda doğru kurumsallaşan aile şirketlerinin sürdürülebilirliğinden bahsedebiliriz.” dedi. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonominin ve istihdamın lokomotifi olan aile şirketlerinin güçlü ve sürdürülebilir büyümesinin önemine değinen ÖĞÜCÜ, TAİDER’in üstlendiği misyon gereği aile şirketleri sahipleri ve gelecek nesillerine yönelik tecrübelerin ve bilginin paylaşıldığı etkinlikler ve zirveler düzenlemekte olduğunu, gelenekselleşen TAİDER ulusal aile işletmeleri zirvelerinin 6.sının ise “Aile Şirketlerinin Olumlu Etkileri: Sorumluluk, Esneklik ve Yenilenme” temasıyla 2-3 Kasım’da İstanbul’dagerçekleşeceğinin bilgisini verdi. TAİDER Akademi eğitimlerinin ise “Aileler İçin, Aileler Tarafından” mottosuyla aile şirketi sahipleri ve gelecek nesillerinin ihtiyaçlarına yönelik özgün içerikte tasarlandığını iletti.

Aile Şirketleri Geleceğe Umutla Bakmalı.

TAİDER Önceki Dönem Yönetim Kurulu Başkanı Sumer TÖMEK BAYINDIR, “Aile şirketlerinin genlerinden getirdikleri girişimcilik, hızlı karar alma ve hayatta kalma gibi üstün özellikleri var. Bunun yanına ailenin çekim gücünü, tüketicinin veya paydaşlarının nezdinde nesiller boyu güvenilir değerler olarak kalabilmelerini eklediğimizde karşımıza son derece güçlü bir yapı çıkmakta. Bu yapının sürdürülebilir olması için ailenin ve işin kurumsallaşması yani bir sistem içinde işlemesini sağlamak gerekiyor” dedi. Aile şirketlerinin sürdürülebilirlik yolculuğunda rehber olmayı amaçlayan TAİDER Kuzey Yıldızı: Aile Şirketlerinde Sürdürülebilirlik projesi ve ödülü hakkında bilgi veren TÖMEK“Kuzey Yıldızı ödülü çevre, insanlar, toplum, gelecek nesiller ve yönetişim alanlarında aile şirketleri için özel olarak tasarlanmış ve geri bildirim raporları ile iyileştirilecek alanları ortaya koyan, farkındalık sağlayan TAİDER’e özgü bir çalışmadır ve tüm aile şirketlerini bu çalışmada yer almaya davet ediyoruz” dedi.

Yönetim Kurulları Adil, Şeffaf, Hesap Verebilir ve Sorumlu Olmalı

TAİDER Denetim Kurulu Üyesi Atıl PEKŞEN aile şirketlerinde şirket belli bir büyüklüğe eriştikten sonra yönetim kurulu ile icranın birbirinden ayrılmasının şirketin kurumsallaşma sürecindeki faydalarını açıklayan konuşmasında “Ailenin kurumsallaşması için ise aile anayasası gibi bir araç var. Ama her aile birbirinden farklı kültürel değerlere ve iş yapış şekline sahip. Bu nedenle kullanılan araç ve yöntemler her aileye özgü olmak durumundadır. Doğru kurumsallaşma aile şirketlerinde iş, ortaklık ve aile arasındaki dengenin sağlanmasıdır” dedi. Aile şirketlerinde profesyonellerle çalışmanın işlerden uzaklaşmak anlamına gelmediğini söyleyen ATIL buna ek olarak” Aile üyeleri sadece aile bağı olduğu için işe alınmamalı, işe alım ve terfi süreçleri tıpkı bir profesyonel gibi düzenlenmeli “şeklinde konuştu.

Toplantı, ANSİAD Başkanı Sadi KAN ve TAİDER Başkanı Aydın ÖĞÜCÜ’nün karşılıklı hediye takdimi ile son buldu.

Boğatepe Köyü Kırsal Kalkınma İçin Model Oldu

Sabancı Vakfı’nın toplumsal sorunlara çözüm üreten “sıra dışı kişilerin olağanüstü öykülerini” anlattığı Fark Yaratanlar programı, dokuzuncu sezonuyla devam ediyor. Fark yaratan çalışmaların kısa videolarının hazırlanıp internette ve televizyonda yayınlanmasıyla projelerin görünürlük kazanmasını ve izleyenlere ilham vermesinihedefleyen Fark Yaratanlar programı, bu sayede toplumsal gelişmeye aktif katılımı artırmayı amaçlıyor.

Dokuzuncu sezonun 11’inci Fark Yaratan’ı köy yaşamını canlandırmak için kurulan Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği oldu.

Boğatepe Çevre ve Yaşam Derneği, abisini kaybetmesiyle birlikte doğup büyüdüğü topraklara dönme kararı alan İlhan Koçulu tarafından 2000 yılında kuruldu. Dernekte, Kars’ın Boğatepe köyündeki ağır yaşam koşullarını yönetmenin yolları öğretilirken, bir taraftan da köyün kadınlarına, bitki yetiştiriciliği, mandıracılık ve nesli tükenen tohumlar gibi konularda eğitimler veriliyor. Köyün doğal kaynaklarını tanımanın yanı sıra kadınlar, bilgisayar ve Fransızca gibi farklı branşlarda da eğitimler alarak kendilerini geliştiriyor.

‘‘Türkiye’nin ilk eko müzesini kurdular’’

Dernek kurulmadan önce, göç nedeniyle neredeyse insansızlaşmak üzere olan Boğatepe köyünde, derneğin kurulmasıyla birlikte yeni bir dönem başladı. Köyde Türkiye’nin ilk eko müzelerinden biri olan Peynir Müzesi kuruldu ve peynir çeşitliliği artırıldı. Köyün en büyük gelir kalemi olan peynir üretiminin yanı sıra köy sakinlerin de desteğiyle eko-turizm de bir geçim kaynağına dönüştü. Kültür turu için gelen gruplar köyde konaklamaya başladı. Bu sayede 500 kişinin yaşadığı köye senede yaklaşık 7 bin turist gelmeye başladı.

Bileşik Endeks 4 Ay Sonra Yeniden 100 Puanın Üzerine Çıktı

Açıklama 2
İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi Şubat 2018 sonuçlarına göre; mevsimsellik etkisindeki kış aylarında inşaat işleri ve inşaat malzemeleri sanayisinde yaşanan geleneksel yavaşlama bu yıl erken aşıldı. Şubat ayında özellikle faaliyetlerde beklentilerin üzerinde bir canlanma yaşandı. Yurtiçi ve yurtdışı siparişlerin artışa geçtiği Şubat ayında, sektör dışı riskler nedeniyle temkinli bir beklenti eğilimi de yaşanmaya başlandı.

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nin Şubat 2018 sonuçları açıklandı. Şubat ayında 1,1 puan artış göstererek 100,06 puan olarak gerçekleşen Bileşik Endeks, böylece ay sonra yeniden 100 puan seviyesinin üzerine çıktı. Şubat ayındaki bu gelişmelerin ardından Bileşik Endeks geçen yılın Şubat ayına göre 9,85 puan daha yüksek gerçekleşirken, tüm alt endeksler geçen yılın üzerinde kapandı.

Mevsimsellik etkisiyle inşaat işleri ve inşaat malzemeleri sanayisinde yaşanan yavaşlamanın bu yıl erken aşıldığı vurgulanan Türkiye İMSAD İnşaat Malzemeleri Sanayi Bileşik Endeksi’nde, şu bilgiler yer aldı:


Faaliyetlerde beklentilerin üzerinde bir performans yaşandı

İnşaat malzemeleri sanayisinde faaliyetler, Şubat ayında bir önceki aya göre büyüme gösterdi. Geçmiş yıllardan farklı olarak inşaat faaliyetleri mevsimsellik etkisinden daha önce kurtuldu. Faaliyet endeksi Şubat ayında Ocak ayına göre 1,7 puan arttı. Ayrıca Şubat ayında faaliyet seviyesi geçen yılın Şubat ayının 15,2 puan üzerine çıktı.

İnşaat işleri talebinde erken kuvvetlenme görüldü

Yurtiçi satışlar Şubat ayında önemli ölçüde arttı. İhracatın sıçrama gösterdiği Şubat ayında üretimde de artış gerçekleşti. Cirolar Şubat ayında iç ve dış satışlardaki artışa bağlı olarak büyüdü. Tahsilat hızı ise Şubat ayında sınırlı gerileme göstermeye devam etti. Genel olarak faaliyetler, Şubat ayında beklentilerin üzerinde bir performans gösterdi. Bu performansta iyi hava koşulları da etkili olurken, piyasada inşaat işleri talebinin erken kuvvetlendiği görüldü.

Güven endeksinde sınırlı bir iyileşme gerçekleşti

Şubat ayında faaliyetlerde beklentilerin üzerindeki performansa karşın güven artışı oldukça temkinli bir iyileşme gösterdi. Sektörün kendi dinamikleri iyileşmeyi sürdürürken, sektör dışı riskler güven artışını sınırladı. Oldukça yavaş ve kademeli artış gerçekleşen güven seviyesi bir önceki aya göre 0,3 puan arttı. Böylece güven seviyesi geçen yılın aynı ayının güven seviyesinin ise 4,6 puan üzerinde kaldı.

İhracat pazarlarına yönelik güven, artışına devam etti

Türkiye ekonomisi ile inşaat sektörü ve inşaat malzemeleri sanayisine ilişkin güven Ocak ayından sonra Şubat ayında da durağan kaldı. Yurtiçi pazarlara yönelik güven Şubat ayında durağan gerçekleşirken, ihracat pazarlarına yönelik güven ise artışına devam etti. En yüksek güven artışı yine ihracat pazarlarına yönelik oldu. Güven endeksinde üç ay üst üste yaşanan artış önemli olmakla ve yeni sezon için ümit vermekle birlikte, güvendeki iyileşmenin kırılgan olduğu görüldü.

Yeni mevsim yaklaştıkça beklenti endeksinde artış ivme kazandı

Şubat ayında beklentiler Aralık ve Ocak ayı beklentilerinin üzerinde iyileşme gerçekleştirdi. Ancak beklentilerdeki iyileşme Şubat ayında faaliyetlerde görülen artışa karşın daha temkinli kaldı. Beklenti endeksi Şubat ayında bir önceki aya göre 1,5 puan arttı. Böylece beklenti endeksi geçen yılın aynı dönemine göre 10,7 puan daha yüksek gerçekleşti. Beklentiler geçen yılın üzerinde kalmaya, artarak devam etti.

Gelecek üç ayın, üretim, yatırım ve istihdam beklentilerinde artış oldu

Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerin durağan kaldığı Şubat ayında, inşaat malzemeleri sanayisine ilişkin beklentiler sınırlı ölçüde arttı. Önümüzdeki üç aya ilişkin alınan yurtiçi siparişler yeniden artışa geçti ve Şubat ayında yine yüksek bir seviyede gerçekleşti. Yeni sezon yaklaşırken önümüzdeki üç ayın üretim, yatırım ve istihdam beklentilerinde önemli artışlar yaşandı. Beklentilerde kademeli bir iyileşme gerçekleşmekle birlikte sektör dışı riskler nedeniyle oldukça temkinli bir beklenti eğilimi yaşanmaya başlandı.

Temiz ve Yerli Kömürde 350 Milyar Dolarlık Fırsat

Enerji üretiminde yüzde 33,6 pay sahibi olan kömürün yüzde 17,6’sı ithalatla karşılanıyor. Yerli kömürün yüzde 16 olan payının artırılması amacıyla Hükümet 2018 yılında teşvik için kolları sıvadı. Teşvik için olmazsa olmaz ise temiz kömür teknolojileriyle üretim yapmak olacak

Türkiye’de son 1 yılda 1,5 milyar ton yeni kömür rezervi keşfedildi. Toplam kömür rezervinin 17,3 milyar tona ulaşarak yaklaşık 350 milyar dolarlık ekonomik katma değer kazandırma potansiyeli bulunuyor. Temiz kömür teknolojileriyle insanı önceliklendiren bir yaklaşımla yerli kömür üretimini hızlandırmak hedefleniyor.

Türkiye’nin her yıl 35-40 milyon ton kömürü ithal ettiğini açıklayan Kömür Üreticileri Derneği Başkanı Muzaffer Polat, bu yıl yerli kömür üretiminin artacağını ve 2018 yılı sonuna kadar yaklaşık 100 milyon ton kömür çıkartılmasının planlandığını bildirdi. Hükümetin bu konuda bir teşvik paketi üzerinde çalıştığını hatırlatan Polat, bu teşvikten faydalanmak isteyenlerde çevreci teknolojilerle üretim yapması şartının aranacağını belirtti. Milli enerji için milli servetimiz olan yerli kömürün daha yoğun bir şekilde kullanılmasının son derece kritik olduğuna dikkat çeken Polat, “Bizi hem dışarı bağlayan hem de ekonomimize zarar veren ithalattan bir an önce kurtulmamız gerek” dedi.

Uzmanlar temiz kömür teknolojilerini tartışacak

Polat, temiz kömür teknolojilerinin sektörün olmazsa olmazı haline getirmek ve firmaları bu konuda bilgilendirmek için 2. Uluslararası Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi ve Fuarı’nı hayata geçireceklerini bildirdi. Temiz aynı zamanda güvenli madencilik politikasıyla yerli kömür üretiminin nasıl artırılabileceği kamu, sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, üniversite ve özel sektörden alanında uzman isimlerin katılımıyla tartışılacak. Yüksek oranda uluslararası katılımla gerçekleşecek olan etkinliğe, Birleşmiş Milletler, Türk –Alman Enerji Formu, Asya Kalkınma Bankası, IEA Temiz Kömür Merkezi gibi kuruluşlardan üst düzey yöneticiler gelecek. Sektörün tüm taraflarının buluşturacak Zirve 10-11 Nisan 2018’de İstanbul’da Pullman Kongre Merkezi’nde düzenlenecek.

Hazır Beton Faaliyeti, 13 Ayın En Düşük Değerini Gördü

Açıklama 2

Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koyan “Hazır Beton Endeksi” 2018 Şubat Ayı Raporu’nu açıkladı. Hazır beton sektöründe faaliyet, güven, beklenti ve bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi’ni ortaya koyan Rapor’da, Faaliyet Endeksi’nin şubat ayında gerilemeye devam etmesi inşaat faaliyetlerinin zayıflamaya başladığını gösterdi. Önümüzdeki döneme ilişkin beklentinin en yüksek değere sahip olması sektörün hazır beton ve inşaat faaliyetlerinin 2018’de yolunda gideceğine olan inancını ortaya koydu.

Faaliyet, güven, beklenti ve bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi’nin değeri önceki yılın aynı dönemine göre düşüş sergiledi. Özellikle Faaliyet Endeksi’nin, geçen yılın aynı dönemine göre %1’e yakın azalması, geride bıraktığımız şubat ayının geçen yıla kıyasla hazır beton üretimi noktasında zayıf geçtiğini göstermektedir. Beklenti Endeksi’nde de, geçen yıla kıyasla benzer bir düşüş olması, beklentinin zayıf olduğunu ortaya koymaktadır. Güven Endeksi de geçen yıla kıyasla düşük görünmektedir.

Faaliyet Endeksi düşüş gösterdi

Hazır Beton Faaliyet Endeksi şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,9’luk düşüş gösterdi. Ankete katılan firmaların %27’si şubat ayında satışlarının arttığını belirtirken satışlarında önceki aya göre azalma olduğunu ifade edenlerin oranı %50 oldu. Alınan kayıtlı siparişlerde artış olduğunu söyleyenlerin oranı %20 iken azaldı diyenlerin oranı da %57 olarak gerçekleşti.

Güven Endeksi en az düşüş yaşanan endeks oldu

Hazır Beton Güven Endeksi şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %0,3’lük düşüş ile en az düşüş yaşanan endeks oldu. Endeks değerinin eşiğin altında kalması, sektörün güveninin istenilen düzeyde olmadığını ortaya koydu. Ankete katılanların %17’si yeni istihdamı düşünürken, yeni yatırım düşünenlerin oranı ise %13 oldu. Ankete katılan firmaların yalnızca %37’si tedarikçilere vereceği siparişin önümüzdeki üç ayda artacağını düşündüğünü açıkladı.

Sektörün beklentisi geriledi

İnşaat sektöründe önümüzdeki dönemde yaşanması muhtemel gelişmeleri göstermesi açısından önemli olan Hazır Beton Beklenti Endeksi’nin şubat ayı değeri bir önceki yılın aynı ayına göre %0,9 geriledi. Önümüzdeki üç ayda satışlarının artacağını düşünenlerin oranı %33 iken satışların azalacağını düşünenlerin oranı ise %23 oldu. Gelecek üç ayda girdi stoklarını artıracağını söyleyen firmaların oranı ise %43 olarak gerçekleşti.

Sektörümüz, inşaat işlerinin yolunda gideceğine olan inancını koruyor

Hazır Beton Endeksi Şubat Ayı Raporu sonuçlarını değerlendiren Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, Faaliyet Endeksi’nin şubat ayında düşüş göstermeye devam ettiğini, bu durumun 2018 yılının şubat ayında inşaat faaliyetlerindeki zayıflamaya işaret ettiğini söyledi.

Önümüzdeki döneme ilişkin beklentinin en yüksek değere sahip olması, sektörün hazır beton ve inşaat faaliyetlerinin 2018’de yolunda gideceğine olan inancını ortaya koyduğunu söyleyen Yavuz Işık, “Güven Endeksi, geçen ayki yükselişten sonra kısmi bir azalma göstermiştir. Özellikle Faaliyet Endeksi’nin 13 ayın en düşük değerine sahip olması dikkat çekicidir. Endeksteki düşüş 4. ayına girmiştir. Şubat ayında beklenen toparlanma gerçekleşmemiştir. Mart ayı ile birlikte hissedilir bir hareketliliğin başlamaması durumunda, inşaat sektörünün durgunluğa girdiği söylenebilecektir. Bu yönüyle mart ayı göstergeleri 2018 açısından kritik önemi haizdir. Geride bıraktığımız şubat ayındaki gerileme, mevsimselliğin ötesinde bir boyuttadır. Söz konusu gerilemenin geçici mi yoksa kalıcı mı olduğu, mart ayı ile birlikte daha doğru bir şekilde söylenebilecektir.” dedi.

Hazır Beton Endeksi hakkında

Söz konusu endekslerin oluşturulmasına esas teşkil eden anket ile firmalara 9 soru sorulmuştur. Her bir endeksin değeri 100’ün altında ya da üstünde olmasına bağlı olarak yorumlanmaktadır. 100’ün üzerinde olması durumunda önceki aya ait faaliyetin ya da gelecek döneme ilişkin beklentinin olumlu yönde geliştiği yorumu yapılmaktadır.

Türkiye genelinde her ay hazır beton üreticileri ile gerçekleştirilen çalışmada 3 farklı endeks türetiliyor. Hazır Beton Faaliyet Endeksi ile hazır beton firmalarının geçmiş bir aylık faaliyetlerinin sonuçları, Hazır Beton Güven Endeksi ile hazır beton sektöründe faaliyet gösteren teşebbüslerin, ekonomi ve sektöre yönelik duydukları güven seviyesi, Hazır Beton Beklenti Endeksi ile hazır beton firmalarının önümüzdeki üç aylık dönemde faaliyetlerinin hangi seviyede olacağına ilişkin beklentiler hakkında bilgi edinildi. Hazır Beton Endeksi ile endekslerin tümünü içeren bileşik endeks elde ediliyor.

Yerli Yazılımın Gücüyle 2018 Yılı KOBİ’lerin Yılı Olacak

Türkiye’nin yerlileşme ve millileşme sürecinde yazılımlar gün geçtikçe daha da önemli bir rol oynuyor. Türk sanayisinin millileşme programlarında hareketlilik yaşanırken, Cumhurbaşkanlığı tarafından KOBİ’lerde ERP kullanımını yaygınlaştırmak için gerçekleştirilen toplantılar yazılımcıları heyecanlandırdı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan CPM Yazılım Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Serkan Ahtagil, yerli yazılımın gücüyle 2018 yılının KOBİ’lerin yılı olacağını belirtti.

Cumhurbaşkanlığı’nın KOBİ’lerde ERP kullanımını artırmak için düzenlediği toplantıların oldukça önemli olduğunu da aktaran Serkan Ahtagil; “Hükümetimiz KOBİ’lerde verimlilik artışı sağlamak amacıyla ERP kullanımını yaygınlaştırmak için yerli yazılımcıların da katıldığı toplantılar düzenlemeye başladı. Bu toplantılar aynı zamanda ERP sektöründe yer alan yerli yazılımcıları da desteklemek amacıyla yapılıyor. Yerli yazılım sektöründe uzun yıllardır yürüttüğümüz çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Cumhurbaşkanlığı Ekonomi İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı ev sahipliğinde, KOSGEB katılımı ve TÜBİSAD organizasyonu ile gerçekleştirilecek olan ilk toplantı, bu yolda atılmış en önemli adımların başında geliyor” dedi.

Bu toplantının sonucunda çok önemli verilerin ortaya çıkacağını söyleyen Ahtagil; “Bu toplantıda ERP kullanımını yaygınlaştırmak adına çok önemli kararlar alınacağı düşüncesindeyiz. Sektörümüzün lider firması olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki inovatif çözümlerimiz ve yenilikçi tarzımız ile birçok farklı sektörde deneyim sahibiyiz. Biz yazılımları evinizin anahtarı olarak görüyor ve yıllardır evinizin anahtarı başkasında olmasın sizde olsun diyoruz. Cumhurbaşkanımızın ve devletimizin desteğiyle sanayimizin ve KOBİ’lerimizin verimliliklerini artırarak sürdürülebilir projelere imza atacağımıza olan inancımız tam” dedi.

Yabancıyı ‘İstasyon’a Davet Edecek

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, ilk kez katıldığı MIPIM fuarında, yabancı yatırımcıya kentsel dönüşümün simgesi olarak tanıtacağı İstasyon Projesi’ni birlikte yapalım teklifinde bulunacak

Türkiye’nin gastronomi üssü, güneydoğunun sanayi merkezi, İpek Yolu’nun vazgeçilmez durağı, kültürlerin buluşma noktası Gaziantep, kültürel ve doğal güzellikleri ile bezediği kentsel dönüşüm projesi ‘İstasyon’u tanıtmak için dünyanın en büyük gayrimenkul fuarı MIPIM’de boy gösteriyor.

Kentlerinin tarihe ışık tuttuğu gibi geleceğe de ışık tutmasını amaçladıklarını belirten Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, özellikle kentsel dönüşümde herkesin örnek aldığı bir kent olma arzusunda olduklarını dile getirdi. Bu amaçla 13-16 Mart arasında Fransa’nın Cannes şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük gayrimenkul profesyonelleri fuarı MIPIM’e katıldıklarını belirten Şahin, burada tanıtacakları İstasyon Projesi ile yabancı yatırımcılara cazip teklifler sunacaklarını kaydetti.

2023’e kadar yapılacak

Kentin merkezindeki tarihi alanda yer alan ve özellikle ayakkabı sanayicilerinin atölyelerinin bulunduğu bölgeyi şehrin hemen dışına taşıyacaklarını ve o bölgeye Gaziantep’e çok yakışacağını düşündükleri İstasyon Projesi’ni inşa edeceklerini belirten Şahin, şöyle konuştu: “İstasyon Projesi’ni konut ve işyerleri yer alacak şekilde planladık. Bu bölgede oturan vatandaşlarımız ise proje hayata geçtikten sonra yine burada oturmaya devam edecek. Ayrıca Zeugma Müzesi ile Gaziantep Kalesi arasında kalan bu bölge şehrimizin en işlek bölgesi. Tarihi bir alan. Tamamen tarihi dokuyu koruyarak projemizi inşa etmeyi planlıyoruz. Bütün planlamalarımızı yaptık. Bölgedeki tarihi yapıları da gastronomi atölyeleri olarak değerlendirmeyi planlıyoruz. Oldukça başarılı bir kentsel dönüşüm projesi olduğu konusunda iddialıyız. İstiyoruz ki; bu projeyi uluslararası bir firma ile birlikte gerçekleştirelim. Projemizi en doğru şekilde ifade edebileceğimiz ve buna en objektif yaklaşımı görebileceğimiz mecranın MIPIM olduğunu düşündük ve bu amaçla buraya geldik. Yabancı yatırımcılara bu projeyi birlikte gerçekleştirmek için tekliflerde bulunacağız. Umuyoruz ki; projemizin gerçekleşmesi adına burada ciddi adımlar atacağız. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı olan 2023 yılına kadar bu dev projemizi hayata geçirmek istiyoruz.”

“Gaziantep’teki firmalar avantajlı olacak”

İstasyon Projesi’ni yapacakları bölgenin diğer tarihi mekanlara ve şehrin alışveriş merkezine çok yakın olacağını kaydeden Şahin, “Bu alanın turizm fonksiyonlarını da ortaya çıkartacağız” diyerek cazibe merkezi yaratacaklarını söyledi.

Gaziantep’in yabancı yatırımcılar için kaçırılmaz fırsatlar sunduğuna da dikkat çeken Şahin, “Gaziantep’te bir serbest bölge ile aralarında Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesinin de yer aldığı beş organize sanayi bölgesi (OSB) bulunuyor. Bu OSB’lerdeki 950 fabrikada 130 bin kişi istihdam ediliyor. Başta Ortadoğu ülkeleri olmak üzere 2 milyar kişilik nüfusa 5 saatlik uçuş mesafesinde yer alıyoruz. Şehrimizde 6,5 günde bir şirket kurulabiliyor. Dünya Bankası En Rekabetçi Şehirler Bilgi Bankası Projesi’nde en rekabetçi 7’nci şehir Gaziantep. 6,5 milyar doları aşkın ihracatı ile tek başına 172 ülkeden daha fazla ihracat gerçekleştiriyor. Uluslararası uçuşların yapıldığı bir havalimanı, tren yolları bulunuyor. Mersin Limanı’na çok yakın. Gaziantep lojistik bir üs konumunda. Bu nedenle Gaziantep’e gelecek yatırımcılar, gelecekte en kazançlı çıkacak yatırımcılar olacak” dedi.

Şu an Ortadoğu’da bir savaş ortamı olsa da bu durumun ilelebet sürmeyeceğini belirten Şahin, “Ortadoğu’da savaş bittiğinde Gaziantep, bu bölgelere yatırım yapmak isteyenler için büyük bir fırsat kenti olacak. Hem bölgeye yakınlığımız hem hammaddeye ulaşım ve jeostratejik konumumuz hem de o coğrafyadaki en gelişmiş kent olmamız Gaziantep’e bu avantajı sağlıyor. Doğal olarak Gaziantep’te kurulu firmalar gelecekte büyük bir avantaj yakalayacaklar” diye konuştu.

Uluslararası Denizcilik Zirvesi (17 MART 2018 – CUMARTESİ Saat: 09:30)

Uluslararası Denizcilik Zirvesi ilk kez 17 Mart 2018 günü İstanbul’da düzenleniyor. Başbakan Sayın Binali Yıldırım’ın himayelerinde, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Sayın Ahmet Arslan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilecek olan Zirve’de denizcilik sektörünün öncü isimleri bir araya gelecek.

Uluslararası Denizcilik Örgütü (İMO) Genel Sekreteri Kitack Lim başta olmak üzere, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşarı Suat Hayri Aka, Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Lucien Arkas, Türk Telekom CEO’su Paul Doany, Hürriyet Gazetesi Yazarı Fatih Çekirge gibi alanında uzman 30 ismin konuşmacı olarak yer alacağı Zirve, Çırağan Palace Kepminski Otel’de düzenlenecek.

Dünya denizciliğinin geldiği nokta, denizcilikte küresel trendler ve dijital dönüşüm ile denizin öncelikli alanı çevre oturumlarının yer alacağı Zirve, dünya genelindeki kamu ve özel sektörü bir araya getirmeyi hedefliyor.

İşsiz Sayısı 581 Bin Kişi Azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık 2017’ye ilişkin işgücü istatistiklerini açıkladı. Buna göre işsizlik oranı Aralık’ta geçen yılın aynı ayına göre 2,3 puan düşerek yüzde 10,4 oldu. İşsiz sayısı 581 bin kişi azalarak 3 milyon 291 bin kişiye düştü. TÜİK’in açıkladığı İş gücü İstatistik verilerini değerlendiren TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, “2017 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan İstihdam Seferberliği’nin etkilerini 2017 işgücü istatistik sonuçlarında görüyoruz. Bir sivil toplum kuruluşu olarak seferberlik kapsamında neler yapılabileceği ve yapılması gerektiği konusunda üyelerimiz ile paylaşımlarımıza devam ediyoruz. 2018 sonunda bizleri daha da parlak rakamlar bekliyor” dedi.

İşsizlik rakamları düştükçe yüzler gülmeye başladı. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranının 4,8 puanlık azalış ile yüzde 19,2’ye düşmesini özellikle sevindirici bulan Doğan “2017 yılına atılım ve üretim yılı demiştik. Yılsonunda ihracatımız 157 milyar dolara ulaştı ve büyüme oranımız % 11,1 olarak gerçekleşti. TÜİK’in en son açıkladığı işsizlik oranlarındaki düşüş ve istihdam sayısının 1 buçuk milyonun üzerindeki artışı da teşvik paketlerinin ve yeni yatırımların iş hayatına olumlu yansıdığını göstermektedir.’’ dedi. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü “Bununla birlikte söz konusu iyileşmeyi yeterli görmemek gerekir. Gençlerimizin iş hayatına istek ve adaptasyonunu yeterince sağlayamayabiliyoruz. Bu durum sonucunda istihdam oranları artsa da eğitimli ve yetişmiş işgücümüz aynı oranda artmayabiliyor. Tüm bunları aşabilmemiz için TÜMSİAD olarak her platformda vurguladığımız gibi üretmeye ve yeni istihdam olanakları oluşturmaya devam ederken, yetişmiş eleman sayımızı da arttırmamız gerekiyor. Böylece özellikle gençlerimizi iş hayatına adapte ederken üretimimizi de istenen kaliteye yükseltebiliriz.”