Raylardaki Yeşil Devrim: Demiryolu Lojistiğinin Küresel Oyuncuları ve Sürdürülebilir Ulaşım Mücadelesi!

Raylardaki Yeşil Devrim Demiryolu Lojistiğinin Küresel Oyuncuları Ve Sürdürülebilir Ulaşım Mücadelesi! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Raylardaki Yeşil Devrim: Demiryolu Lojistiğinin Küresel Oyuncuları ve Sürdürülebilir Ulaşım Mücadelesi!

Raylardaki Yeşil Devrim Demiryolu Lojistiğinin Küresel Oyuncuları Ve Sürdürülebilir Ulaşım Mücadelesi! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSon iki makalemde dünya üstündeki deniz ve karayolu lojistiği şirketlerini ve bunların çevresel etkisi üzerine yazmıştım. Genelde Türkiye’de atladığımız ama dünyanın birçok gelişmiş ülkesinden olmaz ise olmaz demiryollarını atlar ve hakkında yazmazsam kabul edilemez. Dolayısı ile sırada raylar var! Küresel yük taşımacılığının %17’sini üstlenen demiryolları, karayoluna kıyasla %75 daha az karbon salımıyla iklim kriziyle mücadelede en etkili silahlarımızdan biri. Ancak bu sektörde faaliyet gösteren DB Cargo, Union Pacific, RZD gibi devler sadece raylar üzerinde değil, aynı zamanda politika masalarında da büyük mücadeleler veriyor. Bu makalede, dünya genelindeki 1.3 milyon kilometrelik demiryolu ağına hükmeden şirketleri, teknoloji yatırımlarını ve 2050 karbon nötr hedeflerine giden yolu mercek altına alıyoruz.

1. Demiryolu Lojistik Devlerinin Küresel Hakimiyeti: Pazar Dinamikleri ve Stratejik Hamleler

2024 yılı itibarıyla küresel demiryolu lojistik pazarı 1.3 trilyon dolar değerine ulaşmış olup, özellikle Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya-Pasifik bölgelerinde yoğunlaşan güçlü bir büyüme trendi sergilemektedir. Sektörün lider oyuncuları, sadece altyapı yatırımlarıyla değil, aynı zamanda dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik odaklı stratejileriyle de dikkat çekiyorlar.

Başlıca küresel oyuncular ve operasyonel performanslarına bakacak olursak:

DB Cargo (Almanya):

  • 33 ülkede doğrudan operasyonel varlık
  • 800 lokomotif ve 72.000 vagonluk filo büyüklüğü
  • 2023 yılında 415 milyon ton gerçekleşen yük taşımacılığı
  • %86 elektrikli, %14 dizel enerji kullanım oranı
  • 2025 hedefi: Tamamen karbonsuz operasyonlar için 2.3 milyar Euro yatırım planı

Union Pacific (ABD):

  • 200 km’lik hat uzunluğu ile Kuzey Amerika’nın en büyük demiryolu ağı
  • 500 lokomotif ve 55.000 vagonluk filo
  • 2023 geliri: 24.1 milyar dolar (net kar: 7.2 milyar dolar)
  • Akıllı raylı sistemler için yıllık 1.2 milyar dolar AR-GE bütçesi
  • 2030 hedefi: Yakıt verimliliğinde %30 artış

RZD (Rusya):

  • 500 km’lik hat uzunluğu ile dünyanın en geniş üçüncü demiryolu ağı. Burada hazır yeri gelmiş iken, bir parantez açıp diğer ülkelerin hat uzunluklarına bakalım. ABD 250,000 km ile birinci sırada. Arkasından 156,000 km ile Çin geliyor ve tabi sonra da Rusya. Merak edenler için söyleyelim, Hindistan ise 65,000 km lik uzunluk ile 4. sırada. Şimdi verileri okurken daha rahat karşılaştırabilme şansınız olacak.
  • Trans-Sibirya Demiryolu’nda günlük ortalama 1.200 konteyner taşıma kapasitesi
  • 2023 Çin-Avrupa taşımalarında %18 büyüme
  • Batı yaptırımlarına rağmen 2023’te 16.9 milyar dolar gelir elde etti

Türkiye’nin Büyüyen Yıldızı! TCDD

  • Orta Koridor’da 2023’te %40 artışla 1.2 milyon ton yük taşıdı
  • 000 km’lik hat uzunluğu ve 1.050 lokomotiflik filomuz mevcut
  • 2023 yılında 4.2 milyar TL gelir (yaklaşık 250 milyon dolar)
  • 2025 hedefi: Transit süreleri 7 günden 5 güne düşürme planı

Şirketlerin genel olarak pazar payları ile büyüme oranlarına bakalım. Neden TCDD’ye büyüyen yıldız dediğimi görelim

Şirket Pazar Payı 2023 Geliri Büyüme Oranı
DB Cargo %21 (Avrupa) 18.4 milyar € %4.2
Union Pacific %28 (K.Amerika) 24.1 milyar $ %5.8
RZD %15 (Asya-Avrupa) 16.9 milyar $ %7.1
TCDD Taşımacılık %3 (Orta Koridor) 250 milyon $ %22.4

 

2. Çevresel Etki Analizi: Demiryollarının Sürdürülebilirlik Avantajı

Ulaştırma sektörü küresel karbon emisyonlarının %24’ünden sorumlu olup, demiryolu taşımacılığı bu alanda en çevreci alternatif olarak öne çıkıyor. Gelin detaylı karşılaştırmalı analize bakalım:

Enerji Verimliliği Karşılaştırması (1 ton yükün 1 km taşınması):

Taşıma Türü Enerji Tüketimi (MJ) CO2 Emisyonu (gr) Gürültü Kirliliği (dB)
Karayolu 2.1-2.5 80-120 70-85
Denizyolu 0.8-1.2 40-60 50-65
Havayolu 8.5-10.5 500+ 90-110
Demiryolu 0.4-0.6 20-30 60-75
Elektrikli Demiryolu 0.2-0.3 5-10 55-65

Rakamlarla konuşunca konu daha net gözüküyor. Neden demiryolu dendiğni bir kez daha görüyoruz. Bir de sektör liderlerinin çevresel performanslarına kısaca bakalım.

DB Cargo’nun Karbon Ayak İzi:

  • 2023’te 1.8 milyon ton CO2 tasarrufu sağladı
  • Yenilenebilir enerji kullanım oranı: %68
  • 2030 hedefi: %100 yeşil enerji kullanımı

Union Pacific’in Sürdürülebilirlik Hamleleri:

  • Biyodizel kullanımıyla 2023’te 350.000 ton CO2 azalttı
  • Lokomotiflerde %12 yakıt verimliliği artışı
  • 2030 hedefi: Emisyonlarda %30 mutlak azalma

TCDD Taşımacılık’ın Çevresel Katkısı:

  • Orta Koridor’da karayoluna kıyasla %65 daha az emisyon
  • 2023’te 420.000 ton CO2 tasarrufu sağladı
  • 2025 hedefi: Elektrikli tren oranını %45’e çıkarma

Demiryolu lojistiği, sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı konumunda. TCDD Taşımacılık eski kurucu Genel Müdürü Hasan Pezük’ün ifadesiyle: “Orta Koridor, küresel tedarik zincirlerinde yeni bir denge oluşturma potansiyeline sahip.” Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için altyapı yatırımlarının hızlandırılması ve teknoloji adaptasyonunun sağlanması gerekiyor. Raylarda görüşmek üzere,

Raylardaki Yeşil Devrim Demiryolu Lojistiğinin Küresel Oyuncuları Ve Sürdürülebilir Ulaşım Mücadelesi! Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemOlgar ATASEVEN

Girişimci, İş İnsanı, Yazar, Konuşmacı

olgar.ataseven@profesia.com.tr

RFID ile Sınır Tanımayan Takip

Rfid Ile Sınır Tanımayan Takipi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

RFID ile Sınır Tanımayan Takip

Emine KORKMAZ

Rfid Ile Sınır Tanımayan Takipi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemModernleşen Dünya’da hız ve doğruluk her zamankinden daha önemli hale geliyor. RFID teknolojisi bu beklentileri karşılamakla kalmayıp, sürdürülebilirlik ve güvenlik hedeflerine ulaşmada da kilit bir rol oynamaktadır.

Nedir mi RFID ?

RFID (Radio Frequency Identification); Radyo Frekansı ile nesneleri takip etme, tanımlama hatta izlenebilirliği ve veri güvenliğini sağlayan bir teknoloji olarak tanımlanabilir.

Basitçe geçmişine bakacak olursak, II. Dünya Savaşı sonrasında İngiltere kendi uçaklarını diğer uçaklardan ayırt etmek için Radyo Frekansı ile tanımlamasını sağlamıştır. Bu sayede RFID ciddi bir önem kazanmıştır. 2000’li yıllarda ise Tedarik Zinciri yönetiminde daha yaygın hale gelmiştir.

RFID Nasıl Çalışır?

İki tane bileşeni vardır: Etiket (aktif ve pasif) ve Okuyucu.

Pasif bir etiket güç kaynağı olmadan bir okuyucuya ihtiyaç duyar. Daha ucuz ve daha kullanışlıdır. Örneğin; giysi etiketlerinde, kart anahtarlarda ve kütüphanede kitaplar üzerinde olabilir. Aktif etiketler ise kendi bataryalarına sahip uzun mesafede verileri iletebilirler. Örneğin; araçların takibi veya sevkiyatın izlenmesi amacıyla kullanılır. Okuyucu ise; etiketlerle iletişim kuran radyo dalgaları yayar ve erişimi sağladığında verileri işler.

RFID ‘nin bir çok alanda avantajını saymak mümkündür. İzlenebilirliği, veri güvenliği, hatalı sayımın azaltılması ve depo yönetimi optimize etmesi gibi şeffaflığı sayesinde gereksiz taşımayı önlediği gibi karbon salınımını dolaylı yoldan düşürür. Sürdürülebilirliğe hizmet eden bir teknoloji olarak düşünebiliriz.

RFID Kullanım Alanları:

Rfid GörselGümrük İşlemlerinde; RFID kullanımı sayesinde sınır kapılarında beklemeyi azaltır zaman kaybını ve maliyeti önler. Konteyner hareketlerinin izlenmesi , insan müdahalesinin azaltılması ve belgelerde dijital takibi sayesinde bunu söylemek mümkün. Örneğin; ABD sınır kapılarında ya da limanlarda RFID sayesinde giriş-çıkışları otomatik hale getirmiştir. Türkiye’de Mersin ve Ambarlı limanlarında RFID destekli konteyner izlemek mümkündür. Taşıma esnasında konteyner üzerinde yer alan RFID etiketi sayesinde bu durum ciddi bir kolaylık sağlar.

Hazır giyimde; ürün üzerine takılan RFID sayesinde izlenebilirlik ve envanterin doğrulanması sağlanmıştır. Böylelikle ürün kayıplarında azalma, sayımın manuel sisteme göre daha hızlı ve daha doğru yapılması bununla birlikte stok verilerinin de doğruluğunun artması sağlanmaktadır. Bunun örneğini yurt dışı markalarda görmek mümkündür. Türkiye’de hazır giyimde pilot uygulamaları yapılmaktadır.

Dijitalleşmeye katkı sağlayarak doğal kaynakların kullanımını azaltır. İrsaliyeler, sevkiyat için düzenlenen fişler ve kontrol listeleri gibi pek çok evrağın yerini alır ve kağıt tüketimini azaltır. Bunların arşivleme maliyetini de ortadan kaldırır.

Geri dönüşüme ve LCA (Life Cycle Assessment) takibine katkı sağlar. Örneğin; Avrupa’da bazı belediyeler, atık toplama konteyner’larına RFID etiketi yerleştirerek atık miktarlarını ev bazında takip etmektedir.

ABD’de Mazgallarda RFID Kullanımı:

RFID teknolojisi sayesinde şehir altyapısının parçalarından biri olan menhol kapakları, artık gerçek zamanlı izlenebilmektedir. Her kapağa yerleştirilen akıllı etiketler, onun nerede olduğunu, yerinden oynatılıp oynatılmadığını ve bakıma ihtiyaç olup olmadığını anında bildiriyor. Böylece şehir yönetimleri, sadece kaybolan veya çalınan kapakları değil, aynı zamanda oluşabilecek kazaları ve güvenlik tehditlerini önceden tahmin edebiliyor. Bu teknoloji, şehirlerin hem güvenliğini hem de akıllı yönetim kapasitesini artıran stratejik bir yatırımdır.

Rfid Ile Sınır Tanımayan Takipi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemTeknolojinin bu sessiz devrimi, sınırları aşan bir etkiyle, sadece bugün değil, yarının şehirlerini ve endüstrilerini şekillendirecektir. Sonuç olarak, küçük bir etiketten yükselen veri dalgası, tüm sistemleri daha akıllı, daha proaktif ve daha dayanıklı hale getirerek, modern yaşamın dinamiklerine yön verecektir.

Emine KORKMAZ

Şartlı Muafiyet Sistemi ve Serbest Bölgeler İlişkisi

şartlı Muafiyet Sistemi Ve Serbest Bölgeler İlişkisi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Şartlı Muafiyet Sistemi ve Serbest Bölgeler İlişkisi

şartlı Muafiyet Sistemi Ve Serbest Bölgeler İlişkisi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemŞartlı Muafiyet Sistemi: Dahilde işleme izin belgesi/dahilde işleme izni kapsamında ihracı taahhüt edilen işlem görmüş ürünün elde edilmesinde kullanılan (belge/izin sahibi firma ve/veya yan sanayici firma tarafından) ve serbest dolaşımda bulunmayan hammadde, yardımcı madde (katalizör olarak kullanılanlar dahil), yarı mamul, mamul ile değişmemiş eşya, ambalaj ve işletme malzemesinin, Türkiye Gümrük Bölgesinde (Serbest bölgeler hariç) yerleşik firmalarca, ticaret politikası önlemlerine tabi tutulmaksızın, vergileri teminata bağlanmak suretiyle bedelli ve/veya bedelsiz ithal edilmesi ve ihracat taahhüdünün gerçekleştirilmesine müteakip, alınan teminatın iade edilmesidir.

Serbest bölgeler: Türkiye Gümrük Bölgesinin parçaları olmakla beraber;

a) Serbest dolaşımda olmayan eşyanın herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu, ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin uygulanması bakımından, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen,

b) Serbest dolaşımdaki eşyanın, bir serbest bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı imkânlardan yararlandığı, yerlerdir.

  1. Serbest bölgelerin sınırları ile giriş ve çıkış noktaları gümrük idarelerinin gözetimine tabidir.
  2. Bir serbest bölgeye giriş veya çıkış yapan kişiler ve nakil araçları gümrük idaresi tarafından kontrol edilir.
  3. Gümrük idareleri, serbest bölgeye giren, burada kalan veya çıkan eşyayı muayene edebilirler. Muayenenin yapılmasını sağlamak üzere eşyaya giriş veya çıkışlarda eşlik etmesi gereken taşıma belgesinin bir nüshasının gümrük idaresine verilmesi veya tetkike hazır tutulması gerekir. Muayene gerektiği takdirde, eşya gümrük idarelerine sunulur.
  4. Gümrük idareleri, Gümrük Kanununda yer alan hükümlere uyacağı hususunda ciddi şüphe uyandıran kişilerin serbest bölgeye girişine izin vermeyebilir.

– Serbest dolaşımda olan veya olmayan her türlü eşya serbest bölgelere konulabilir. Ancak, parlayıcı ve patlayıcı veya bir arada bulundukları eşya için tehlikeli olan veya korunmaları özel düzenek veya yapılara gerek gösteren eşya serbest bölgelerdeki bu niteliklere uygun yerlere konulur.

– Eşyanın serbest bölgelerde kalabileceği süre sınırsızdır.

Bir serbest bölgeye konulmuş serbest dolaşımda olmayan eşya;

1- a) Serbest dolaşıma giriş rejimi kapsamında ve Gümrük Kanununun 161.maddesinde belirtilen koşullar altında, serbest dolaşıma girebilir.

b) İzne gerek olmaksızın mutat elleçleme işlemlerine tabi tutulabilir.

c) Dahilde işleme rejimine tabi tutulabilir.

d) Gümrük kontrolü altında işleme rejimine tabi tutulabilir.

e) Geçici ithalat rejimine tabi tutulabilir.

f)maddeye göre gümrüğe terk edilebilir.

g) İlgili kişinin, gümrük idarelerince gerekli görülen tüm bilgileri vermesi şartıyla imha edilebilir.

Eşyanın (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen rejimlerden birine tabi tutulması halinde, serbest bölgelerin işletilmesine ve gümrük gözetimine ilişkin koşullar da göz önünde bulundurularak, ilgili rejimin gerektirdiği düzenlemeler yönetmelikle belirlenir.

2- Normal olarak ihracata bağlı olanaklardan yararlanan tarım politikası kapsamındaki eşya, yalnızca mutat elleçleme işlemine tabi tutulabilir. Bu işlemler izin alınmaksızın da yapılabilir.

1 Serbest Bölgelerde Yapılan Masraflar Eşyanın -Gümrük- Kıymetine Katılır mı?

Cevap: 1-a) Serbest dolaşımda olmayan eşya için bir gümrük yükümlülüğü doğduğunda, bu eşyanın gümrük kıymetinin serbest bölgede kalış süreleri içinde depolanma ve muhafaza edilme masrafları ile mutat elleçleme masraflarını da içeren fiilen ödenmiş veya ödenecek fiyata dayandığı hallerde ve söz konusu masraflar bu fiyattan (fiilen ödenen veya ödenecek fiyattan) ayrı olarak gösterilmeleri/ gösterilebilmeleri şartıyla gümrük kıymetine dahil edilmez.

Ancak; Eşyanın serbest bölgedeki depolanma masrafları ve serbest bölgede kaldığı süre içinde muhafaza edilme masrafları ile mutat elleçleme masrafları, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 21.maddesi gereği ithal edilen eşyanın (İthalatta) KDV Matrahına eklenerek ilgili gümrük idaresine beyan edilip KDV ve varsa ÖTV’nin ithalat sırasında ödenmesi gerekir.

Şayet; Söz konusu masraflar, fiilen ödenen veya ödenecek fiyattan ayrılamıyorsa, fiilen ödenen veya ödenecek fiyatın içine katılmış, bu fiyatla birlikte gösterilmiş ise ilgili eşyanın Gümrük kıymetine katılır.

b) Serbest bölgede mutat elleçlemelere tabi tutulan eşyanın gümrük vergilerinin hesaplanmasında, söz konusu eşyanın dikkate alınacak niteliği, gümrük kıymeti ve miktarı; beyan sahibinin talebi ve söz konusu elleçlemelerin yapılmasına izin verilmiş olması kaydıyla, bu eşyanın maddede belirtilen tarihte,

[ 193/1.madde: Bu Kanunla konulmuş aksine hükümler ve 193/2.madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bir eşyaya uygulanacak ithalat veya ihracat vergileri tutarı, bu eşyaya ilişkin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihteki vergi oranları ve diğer vergilendirme unsurlarına göre belirlenir.  … ]

söz konusu elleçlemelere tabi tutulmamış gibi dikkate alınacak niteliği, gümrük kıymeti ve miktarıdır. Bu hükme Cumhurbaşkanınca istisna getirilebilir.

2- Serbest bölgede üçüncü ülke menşeli girdiler kullanılarak üretilen eşyanın serbest dolaşıma sokulmak istenilmesi durumunda beyan sahibinin talebi halinde Kanunun 161’inci maddesi, talep olmaması halinde ise aynı Kanunun 15.maddesi hükümlerine göre gümrük vergileri hesaplanır.

3- Normal olarak ihracata bağlı imkânlardan yararlanan tarım politikası kapsamında yer alan serbest dolaşımda bulunan eşyanın serbest bölgeye konulması halinde, ilgili mevzuatta öngörülen bir işlem veya kullanıma tabi tutulması zorunludur.

4- Üçüncü fıkrada belirtilen eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinin bir başka yerine geri getirilmesi veya üçüncü fıkrada belirtilen bir işlem veya kullanıma tabi tutulmaması halinde gümrük idaresi ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli tedbirleri alır.

2 Türkiye Gümrük Bölgesi Dışında Veya Serbest Bölgelerde Yapılacak İşleme Faaliyeti:

1) Şartlı muafiyet sistemi çerçevesinde, dahilde işleme izin belgesi kapsamında işlem görmüş ürünün veya değişmemiş eşyanın tamamı ya da bir kısmı, hariçte işleme rejimi hükümleri çerçevesinde daha ileri düzeyde işlenmek üzere Türkiye Gümrük Bölgesi dışına veya serbest bölgelere geçici olarak ihraç edilebilir.

2) Birinci fıkra hükmü çerçevesindeki işlem görmüş ürünün ithaline, bu ürünlerin ithalat vergileri tutarından, geçici ihracat eşyasının en son işleme faaliyetine tabi tutulduğu Türkiye Gümrük Bölgesi dışı veya serbest bölgeden aynı tarihte ithal edilmesi halinde uygulanacak vergi tutarının indirilmesi suretiyle hesaplanan tutar kadar teminat alınarak izin verilir.

Örnek 1: Afyonkarahisar’da konfeksiyon üzerine faaliyet gösteren Cooban firmasının sahip olduğu DİİB kapsamında iplik ithalatı ve boyanmış kumaş ihraç taahhüdü bulunduğunu varsayalım. Cooban firması, DİR  çerçevesinde ve DİİB kapsamında ipliği ithal eder, ithal ettiği iplikleri işleyerek Türkiye’de kumaş haline getirir/kumaş elde eder. Bilahare söz konusu kumaşları boyanmak üzere Serbest Bölgeye veyahut Türkiye Gümrük Bölgesi dışına geçici olarak ihraç eder, bahse konu kumaşlar boyandıktan sonra tekrar Türkiye’ye ithal edilir ve işlem görmüş ürün olarak rejim kapsamında ihraç edilir.

Vergi uygulaması ise:  Birinci fıkra hükmü çerçevesindeki işlem görmüş ürünün ithaline, bu ürünlerin ithalat vergileri tutarından, geçici ihracat eşyasının en son işleme faaliyetine tabi tutulduğu Türkiye Gümrük Bölgesi dışı veya serbest bölgeden aynı tarihte ithal edilmesi halinde uygulanacak vergi tutarının indirilmesi suretiyle hesaplanan tutar kadar teminat alınarak izin verilir. Boyanmış kumaşın ithalat vergilerinden, boyanmamış kumaşın ithalat vergileri düşülerek kalan kısım kadar teminat alınır ve nihayetinde işlem görmüş ürünün (boyanmış kumaşın) ihracı ve DİİB’in kapatılması akabinde teminat çözülerek iade alınır.

3Serbest Bölgelere Gerçekleştirilen İhracat:

Şartlı muafiyet sistemi çerçevesinde, belge süresi içerisinde serbest bölgeye ihraç edilen işlem görmüş ürünün aynen/değişmeden, veya serbest bölgede yeniden işleme faaliyetine tabi tutularak vasfının değişmesi (8’li bazda GTİP, madde adı, vb.) suretiyle en geç belge süresi bitiminden itibaren 3 (üç) ay içerisinde; serbest bölgeden başka bir ülkeye satışının yapılması, serbest bölgelerde bulunan tesislerin yapımında kullanılması, serbest bölgelerde bulunan tesislerde makine-teçhizat, demirbaşa kayıtlı eşya veya bunların parçası olarak kullanılması, serbest bölgelerde yerleşik gemi inşa faaliyetinde bulunan firmalara gemi inşasında kullanılmak üzere tesliminin yapılması, serbest bölgelerden gümrüksüz satış mağazalarına satışının yapılması veya serbest bölgelerden kara, deniz ve hava taşıtlarına kumanya olarak tesliminin yapılması durumunda, Serbest Bölge Müdürlüğünden veya Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünden alınacak  bu durumu tevsik edici yazıya istinaden  belge ihracat taahhüdü kapatılır.

DİİB sahibi firmanın bir serbest bölgeye çıkardığı eşyanın, başka bir serbest bölgeye (ikinci bir serbest bölgeye) veya antrepoya satışının yapılması halinde, ikinci bir serbest bölgeye veya antrepoya satışı yapılan eşyanın ilgili DİİB taahhüdünün kapatılmasında kullanılması mümkün bulunmamaktadır.

Ancak; birinci serbest bölgeden ikinci serbest bölgeye veya antrepoya satışı yapılan eşyanın, bu ikinci serbest bölgeden veya antrepodan 2008/1 sayılı Genelgenin 23 ve 24.maddeleri çerçevesinde işlemlerinin tamamlandığının tevsiki kaydıyla belge ihracat taahhüdünün kapatılmasında kullanılması mümkün bulunmaktadır.

DİİB sahibi bir firma tarafından serbest bölgeye çıkışı yapılan eşya, bu serbest bölgede tüketiliyor ise (örneğin serbest bölgeye gönderilen yağdan yemek yapılıp serbest bölgede tüketiliyor ise), bahse konu eşyanın ilgili DİİB taahhüdünün kapatılmasında kullanılması mümkün bulunmamaktadır.

DİİB kapsamında serbest bölgelere ihraç edilen eşyanın bilahare (serbest bölgeye satışı yapılan malın Türkiye’ye ithal edilmek istenmesi halinde) serbest bölgeden yapılacak ithalatında [herhangi bir başka belge (yatırım teşvik belgesi veya bir başka DİİB/Dİİ) kapsamında olmaksızın], serbest bölgeden ithal edilen eşyaya ilişkin serbest dolaşıma giriş beyannamesinin tescil edildiği tarih dikkate alınarak (bu tarih itibarıyla belgenin/iznin geçerli olması gerekmektedir), bu işlem görmüş ürünün elde edilmesinde kullanılan ithal girdiler için bu beyannameye ilişkin vergilerin, 2005/8391 sayılı Karar’ın 19.maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen şekilde ödenmiş olduğunun tespiti durumunda, belge/izin ihracat  taahhüdünün serbest dolaşıma giren eşyaya tekabül eden ihracatın gerçekleşmesi aranmaksızın kapatılması mümkün bulunmaktadır. Ancak, konuya ilişkin işlemler tekemmül ettirilirken, 2005/8391 sayılı Karar’ın 19.maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen diğer işlemlerin de (varsa) tamamlanması gerekir.

Örnek 2: Şartlı muafiyet sistemi kapsamında, belge süresi içerisinde bir serbest bölgeye ihraç edilen işlem görmüş ürünün aynen veya serbest bölgede işleme faaliyetine tabi tutularak vasfının değişmesi (8’li bazda GTİP, madde adı, vb.) suretiyle en geç belge süresi bitiminden itibaren 3 ay içerisinde; serbest bölgeden başka bir ülkeye satışının yapılması, serbest bölgelerde bulunan tesislerin yapımında kullanılması, serbest bölgelerde bulunan tesislerde makine-teçhizat, demirbaşa kayıtlı eşya veya bunların parçası olarak kullanılması, serbest bölgelerde yerleşik gemi inşa faaliyetinde bulunan firmalara gemi inşasında kullanılmak üzere tesliminin yapılması, serbest bölgelerden gümrüksüz satış mağazalarına satışının yapılması veya serbest bölgelerden kara, deniz ve hava taşıtlarına kumanya olarak tesliminin yapılması durumunda, Serbest Bölge Müdürlüğünden veya Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğünden alınacak ve bu durumu tevsik edici yazıya istinaden belge ihracat taahhüdü kapatılır.

Diğer tafartan; DİİB sahibi firmanın bir serbest bölgeye çıkardığı eşyanın, başka bir serbest bölgeye (ikinci bir serbest bölgeye) veya antrepoya satışının yapılması halinde, ikinci bir serbest bölgeye veya antrepoya satışı yapılan eşyanın ilgili DİİB taahhüdünün kapatılmasında kullanılması mümkün değildir.

Not: Bu konu başta olmak üzere, YYS Yıllık Faaliyet Raporu Hazırlanması, YYS Yıllık Zorunlu Eğitimlerinin Verilmesi, YYS Revizyonları, Ön İzleme, Yeni YYS Belgesi Hazırlıkları ve YYS Belgesi Alım Süreci, YYS Başvuru Formlarının Doldurulması, YYS Danışmanlığı, vb. Tüm YYS Süreçleri hakkında daha  fazla ayrıntılı bilgiyi, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı konularında gerekli Hukuki ve Mevzuat Desteğini, İdari ve Adli İtiraz Süreçleri, Dava Açılması, Dava Aşamalarının Takibi, İlgili Mevzuat Ve Hukuki Açılardan Gerekli İtiraz Ve Savunmaların Yapılarak Dava Sonucunun Olumlu Sonuçlandırılması,  Sonradan Kontrol/ Firma İncelemesi Yaptırılması, Antrepo Açma, Antrepo Genişletme, AN6, AN7, AN8 Raporlarının düzenlenmesi, … vb, işlemleri, Sürekli/ Düzenli, Aylık, Yıllık Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Olay (Konu) Başı Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı, Gümrük ve Dış Ticaret Mevzuatı Eğitimleri, … vb. konularında yardım, destek, danışmanlık ve benzeri hizmetleri -İsterseniz- Firmalarımız “Çoban Gümrük Dış Ticaret Denetim, Danışmanlık ve Yetkilendirilmiş Gümrük Müşavirliği A. Ş.”den veya “Çözüm Denetim Gümrük Dış Ticaret Ve Danışmanlık A. Ş.”den alabilirsiniz.

4 Serbest Bölgelerde Yerleşik Firmaların Demirbaşına Kayıtlı Eşyanın Tamir ve Bakıma Tabi Tutulmak Üzere Türkiye’ye İthali ve Yeniden İhracında Aşağıda Belirtilen Hususlara Dikkat Edilir:

4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 108.maddesi, 2005/8391 sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararı ile 2006/12 Sayılı Dahilde İşleme Rejimi Tebliği’nin 14 ve 15.maddelerinden hareketle;

1) Serbest bölgelerde yerleşik firmaların demirbaşında kayıtlı eşyanın tamir ve bakım amacıyla dahilde işleme rejimi kapsamında geçici ithal edilmek istenmesi halinde, sözlü beyana tabi tutulması ve söz konusu sözlü beyan formunun tescilinin dahilde işleme izni hükmünde sayılarak, izne ilişkin tüm işlemlerin sözlü beyan formu üzerinden gerçekleştirilmesi,

2) Kamu alacağının güvence altına alınmasını teminen, ilgili Gümrük Müdürlüklerinde dahilde işleme rejimi kapsamında yapılacak işlemlere ilişkin teminatın, ilgili serbest bölge işleticisi tarafından verilecek toplu teminat kapsamında da gerçekleştirilmesi, serbest bölge işleticisinin vereceği teminattan yararlanacak firma/firmaların, yine işletici tarafından ilgili Gümrük Müdürlüğü’ne bildirilmesi, bu bildiri kapsamı firmalardan işleticinin vereceği teminat dışında ayrıca bir teminat aranmaması, işleticinin vereceği teminat kapsamında yer almayan firma/firmalara ilişkin teminat işlemlerine ise mevcut haliyle devam edilmesi,    3) Tamir ve bakım işlemi yapılan söz konusu eşyanın ülkemizden serbest bölgeye yeniden ihracında sözlü beyanda bulunulması,

Şeklinde işlem tesis edilir.

Örnek 3: Serbest bölgelerde yerleşik firmaların demirbaşında kayıtlı eşyanın tamir ve bakım amacıyla DİR kapsamında Türkiye’ye geçici ithali durumunda, sözlü beyana tabi tutulması ve söz konusu sözlü beyan formunun tescilinin dahilde işleme izni hükmünde sayılarak, izne ilişkin tüm işlemlerin sözlü beyan formu üzerinden gerçekleştirilmesi, gümrük vergilerinin teminata (Bölge işleticisinin vereceği teminata) bağlanması, tamir ve bakım işlemi yapılan söz konusu eşyanın ülkemizden serbest bölgeye yeniden ihracında sözlü beyanda bulunulması, alınan teminatın iade edilmesi, şeklinde işlem yapılması gerekir.

Devam Edecek.

Sevgi ve Muhabbetle, Sağlıcakla Kalınız.

şartlı Muafiyet Sistemi Ve Serbest Bölgeler İlişkisi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemKerim ÇOBAN

Emekli Gümrük ve Ticaret Başmüfettişi

(Yetkilendirilmiş Gümrük Müşaviri “YGM”)

Çoban Gümrük Dış Tic. Den. Dan. ve YGM A. Ş.

www.cobangumrukdenetim.com

www.cozumdenetim.net

E Mail: info@cobangumrukdenetim.com

kerim.coban@cobangumrukdenetim.com

k.coban0306@gmail.com

Kaynakça:

  • 4458 Sayılı Gümrük Kanunu.
  • Gümrük Yönetmeliği.
  • 2005/8391 Sayılı Dahilde İşleme Rejimi Kararı.
  • İhracat 2006/12 Sayılı Tebliğ.
  • Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2008/1 ve 2016/16 Sayılı Genelgeleri.

Mobbing Uygulayan Kişilerin Ortak Özellikleri Nelerdir?

Mobbing Uygulayan Kişilerin Ortak özellikleri Nelerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Mobbing Uygulayan Kişilerin Ortak Özellikleri Nelerdir?

Lütfi İNCİROĞLU

Mobbing Uygulayan Kişilerin Ortak özellikleri Nelerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİş yerinde Mobbing kavramı ilk kez Alman Çalışma Psikoloğu Heinz Leymann tarafından 1980’li yıllarda ortaya atılmıştır. Leymann’ın, İsveç ve Almanya’da yaptığı araştırmalar sonucunda taciz ve yıldırma olaylarının iş dünyasında da geniş boyutta yer aldığı ortaya çıkmıştır. Leymann’a göre Mobbing, çalışanlar ile işveren/işveren vekili arasında ya da çalışanların kendi aralarındaki psikolojik şiddeti ifade eden bir kavramdır[1].

İş kaynaklı psiko-sosyal bir risk olarak kabul edilen ve kişinin iş arkadaşları veya yönetim tarafından sistematik bir şekilde damgalanarak başkalarının yanındayken haksızlıklara uğratılması olarak tanımlanan mobbing, çalışma yaşamında bir meslek hastalığı olarak kabul görmektedir.

Uygulamada işyerinde mobbing, işveren veya işveren vekillerinin işçilere, işçilerin diğer işçilere veya işçilerin işverenlere karşı sistematik bir biçimde, psikolojik, duygusal ve sosyal saldırı gerçekleştirdikleri yaygın olarak bilinen bir gerçektir. Elbette ki her olay mobbing olarak nitelendirilemez. Bir olayın mobbing olarak nitelendirilebilmesi için süreklilik göstermesi ve belli aralıklarla sık sık tekrarlanması gerekir. Aksi halde, ara sıra münferit olarak meydana gelmiş birkaç haksız, kaba, nezaketsiz veya etik dışı davranış mobbing olarak nitelendirilemez. İşyerinde mobbing uygulaması genellikle, işveren veya işveren vekillerinin işçiyi işyerinden uzaklaştırmaya yönelik özel bir kast içeren davranışlar sergileyerek haksız eylemleriyle gerçekleşmektedir. İşçiler de çoğu zaman maruz kaldıkları bu tür davranışları ispat etmekte güçlük çekmektedirler.

Psikolojik taciz (mobbing) özellikle işyerlerinde işçisini tazminatsız işten çıkarmayı planlayan bazı işverenlerce sıkça başvurulan bir yöntemdir. Örneğin işçiyi iş arkadaşları yanında küçük düşürücü sözlerle azarlamak, yal­nızlaştırmak, dışlamak, diğer işçilere verilen haklarda eşit davranmamak, iş vermemek ya da aşırı iş vermek gibi söz, hal ve davranışlar işçiyi yıldırarak işten kendisinin ayrılması için uygulanan politikalardan bazılarıdır. Ancak psikolojik tacize uğrayan kişinin sistematik olarak bu duruma maruz kalması gerekir. Başka bir anlatımla işvereninden bir kez azar işiten kişiden ziyade, sürekli tekrarlanan hakaretler, sistematik bir biçimde devam eden baskılar, işçiyi görmezlikten gelme, onu yok sayma gibi davranışların sürekli işçi üze­rinde yinelenmesi hali psikolojik tacizi oluşturur[2].

Yapılan bilimsel araştırmalarda, göre, mobbing davranışlarını uygulayanların temel kişilik özellikleri şunlardır; Sosyal becerileri azdır. Küçük çıkarları için politik oyunlarla mobbing uygulamaktadırlar. Mobbing uygulayıcıları aynı zamanda narsist kişilik özelliği de taşımaktadırlar. Kendilerini yüceltmek, kendilerini daha üstün görmek ve göstermek için başkalarını kullanırlar. Başkalarının duygu ve düşüncelerine, gereksinimlerine empati göstermezler. Diğer bir patolojik kişilik özelliği de paranoid kişilik özelliğidir. Paranoid kişilikler; kuşkuculuk, aşırı kıskançlık, alınganlık, aşırı gururluluk, geçimsizlik, kindarlık, kendini üstün görme gibi paranoid eğilimleri taşırlar.

Mobbing davranışlarını uygulayan kişi aynı zamanda sosyopat olarak nitelendirilmektedir. Sosyopatın temel amacı, karşısındaki kişinin moralini sabote etmek, üretkenliğini ve örgütsel bağlılığını azaltmak ve kişinin kendisini yetenekli bir çalışan olarak görmesini engellemektir.

Mobbing Uygulayan Kişilerin Ortak özellikleri Nelerdir Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemYapılan araştırmalarda, mobbing uygulayan kişilerdeki ilgi eksikliği, övgüye muhtaçlık nedeniyle kendi eksikliklerini gidermek için başkalarını ezmeye çalıştıkları tespit edilmiştir. Taciz edenlerin güçsüz, özgüveni düşük ve korkak kişilikli insan oldukları, çatışmacı, sevgisiz, otoriter ve fiziksel cezalandırmayla yetiştirilen kişiliğe sahip oldukları tespit edilmiştir[3].

Lütfi İNCİROĞLU

 

Kaynakça:

[1] YILMAZ, Abdullah/ERGUN ÖZLER, Derya/MERCAN, Nuray, Mobbing Ve Örgüt İklimi İle İlişkisine Yönelik Ampirik Bir Araştırma, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/70075 Erişim tarihi: 20.05.2025.

[2] İNCİROĞLU, Lütfi, İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Konusunda İşverenle­rin Sorumluluk ve Yükümlülükleri, Kamu-İş-(İş Hukuku ve İktisat Dergisi), Nisan 2013, C:13; KUTSAL SAVAŞ, Burcu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu Hükümleri Doğrultusunda İşyerinde Psikolojik Taciz, İş Hukukunda Yeni Yaklaşımlar I, İstanbul 2017, s.260 vd; Y22HD.16.01.2019 T., E.2016/3654, K.2019/1020 Legalbank.

[3] YILMAZ/ERGUN ÖZLER/MERCAN, Mobbing Ve Örgüt İklimi İle İlişkisine Yönelik Ampirik Bir Araştırma, https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/70075 Erişim tarihi: 20.05.2025.

Satın Almada Bilişsel Yanlılıklar: Karar Verirken Beynimizin Bize Oyunları

Satın Almada Bilişsel Yanlılıklar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Satın Almada Bilişsel Yanlılıklar: Karar Verirken Beynimizin Bize Oyunları

Satın Almada Bilişsel Yanlılıklar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSatın alma profesyonelleri olarak her gün onlarca karar veriyoruz. Hangi tedarikçiyle çalışmalı? Hangi ürünü ne zaman ne kadara almalı? Riskleri nasıl öngörmeli, fırsatları nasıl değerlendirmeli? Bu kararlar bize rasyonel gibi gelse de aslında beynimiz sık sık kestirme yollara (heuristic) başvurur. Bu da farkında olmadan bizi bilişsel yanlılıklara sürükler. Ve ne yazık ki, bu yanlılıklar milyonluk kararları gölgede bırakabilir.

Bu yazıda beynimizin bize oynadığı o görünmez oyunları keşfediyor; satın alma kararlarını daha bilinçli, daha stratejik vermenin yollarını birlikte inceliyoruz.

Bilişsel yanlılık, karar verirken zihnimizin hatalı kısa yollar kullanmasıdır. Beynimiz her veriyi analiz etmek yerine geçmiş deneyimlere, alışkanlıklara, hatta duygulara dayanarak kestirme yollara başvurur. Bu da çoğu zaman hatalı ya da eksik değerlendirmelere neden olur.

Ve burada önemli olan şu: Bu yanlılıklar sadece bireysel değil, ekip kararlarını da etkileyebilir. Özellikle satın alma gibi stratejik işlerde, fark edilmediklerinde uzun vadeli zararlara yol açabilirler.

Satın Alma Sürecinde En Sık Karşımıza Çıkan 6 Bilişsel Yanlılık

  1. Onay Yanlılığı (Confirmation Bias)

Bir tedarikçi hakkında olumlu bir görüşümüz varsa, onunla ilgili sadece olumlu verileri arar, olumsuzları görmezden geliriz. Örneğin geçmişte başarılı teslimatlar yapan bir firmayla ilgili olumsuz bir yorum duysak bile, bunu “istisna” olarak algılarız. Çünkü zihnimiz, mevcut fikrimizi destekleyecek bilgileri sever.

Ne yapabiliriz?

Her karar öncesi “Aksi bir görüş ne söylerdi?” sorusunu kendimize sormayı alışkanlık haline getirmeliyiz. Satın alma toplantılarına “şeytanın avukatı” rolüyle bir ekip üyesi atanabilir.

  1. Çapa Yanlılığı (Anchoring Bias)

İlk duyduğumuz fiyat ya da bilgi, sonraki tüm değerlendirmemizi etkiler. Bir ürün için ilk olarak 50.000 dolar duyduysak, 47.000 dolara pazarlık yaptığımızda iyi iş çıkardığımızı sanırız. Oysa gerçek değer belki de 40.000’dir.

Ne yapabiliriz?

Pazarlığa başlamadan önce iç referans değerlerimizi ve alternatif teklifleri netleştirmeliyiz. İlk duyduğumuz değeri sorgulamayı öğrenmeliyiz.

  1. Statüko Yanlılığı (Status Quo Bias)

Mevcut durumu sürdürme eğilimindeyiz. Yeni bir tedarikçiyi denemek, sistemi değiştirmek risk gibi görünür. Oysa değişim, gelişimin ön koşuludur.

Ne yapabiliriz?

Her yıl tedarik zincirini gözden geçirecek “Kör Nokta Taraması” uygulamaları geliştirilebilir. Belirli aralıklarla “bugün sıfırdan başlasak bu tedarikçiyi seçer miydik?” sorusu sorulmalı.

  1. Sonuç Yanlılığı (Outcome Bias)

Bir kararın sonucuna bakarak, sürecin iyi ya da kötü olduğunu varsayarız. Oysa doğru karar kötü sonuçlar da doğurabilir (örneğin doğru bir tedarikçi zamanında teslimat yapamayabilir).

Ne yapabiliriz?

Karar süreçlerini belgeleyip ekip içinde değerlendirerek, sadece sonuca değil sürece de odaklanmalıyız. “Kararı nasıl aldık?” sorusu “Ne çıktı?” kadar kıymetlidir.

  1. Maliyet Yanılgısı (Sunk Cost Fallacy)

Bir karar için zaman, para veya emek harcadıysak, o kararı değiştirmek zor gelir. Bu yüzden aslında zarardayken bile aynı tedarikçide kalmaya devam ederiz.

Ne yapabiliriz?

“Bugün başlıyor olsaydım, bu kararı yine alır mıydım?” sorusu satın alma profesyonelleri için hayat kurtarıcı olabilir.

  1. Grup Düşüncesi (Groupthink)

Tüm ekip aynı düşünüyorsa, farklı görüş belirtmek zorlaşır. Bu da hatalı fakat “uzlaşıyla alınmış” kararların artmasına yol açar.

Ne yapabiliriz?

Ekip toplantılarında “sessizlerin sesi”ni duymak için anonim geri bildirim yöntemleri ya da ters akıl yürütme oturumları düzenlenebilir.

Bilişsel Yanlılıklar ile Nasıl Başa Çıkabiliriz?

Farkındalık Eğitimi:

Satın alma ekipleri için “bilişsel yanlılık eğitimi” düzenlemek, karar süreçlerini daha şeffaf ve dengeli hale getirebilir.

Veriyle Güçlendirme:

Kararların içgüdüyle değil, analizle desteklenmesi için dijital karar destek sistemleri kullanılabilir.

Çeşitli Ekiplere Güven:

Farklı uzmanlıkları olan kişilerin birlikte karar vermesi, kör noktaları azaltır.

Yavaşlatılmış Karar Modeli:

Özellikle stratejik kararlarda “24 saat kuralı” gibi bir yavaşlatıcı uygulamayla düşünce süreci derinleştirilebilir.

Kararlarımız ne kadar mantıklı görünse de zihnimizin bizi yönlendirdiği o görünmeyen patikalar başarıyla başarısızlık arasındaki farkı yaratabilir. Satın alma profesyonelleri olarak içgörüyle, farkındalıkla ve stratejik bir bakışla hareket ettiğimizde sadece tedarik değil; değer de satın alırız. Hep aklımızda olsun ki bilinçli farkındalık, stratejik satın almanın başlangıcıdır.

Satın Almada Bilişsel Yanlılıklar Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemM. Efsun YÜKSEL TUNÇ

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

efsun@indus.com.tr

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

Instagram @indusefsun

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar – Bölüm 3

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar Bölüm 3 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar – Bölüm 3

Reşat BAĞCIOĞLU

Uluslararası Ticarette Karşı Tarafa Güven

Uluslararası ticarette ihracat yapalım ama malımızı satmak istediğimiz kişiyi ne kadar tanıyoruz? Karşı tarafa duyduğumuz güven konusunda bir tereddütümüz var mı?

Güven Ve Mal Mukabili İhracatımız

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar Bölüm 3 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemMal mukabili ihracat işlemi, global piyasalarda var olduğu kabul edilen en riskli ödeme şekillerinden bir tanesidir. Mal mukabili ödemeye dayalı ihracat işlemlerinde karşı alıcının mutlak istihbaratı yapılmalı, yapılan istihbarat sonuçlarına göre dış ticarette ithalatçıya duyabileceğimiz güveni şekillendirmemiz gerekir.

İthalatçı hakkında gerekli istihbari çalışmalar yapılmadan sadece malımızı satalım düşüncesinde olmamız, bizi geri dönülmez hatanın içerisine sokacaktır. Hele hele bu işlem mal mukabili ödeme işlemi ise…

Dış Ticarette İthalatçıya Güven Sorunu

Ihracatta Güven GörselUluslararası ticarette güven.

Bir tarafta alıcı: ithalatçı, bir tarafta da satıcı; ihracatçı. İthalatçı ve ihracatçı farklı dilleri konuşan, farklı örf adetleri olan, farklı kültürleri olan ve farklı ülkelerde yaşayan kesimlerde önemli ve tek sorun; güven sorunudur. Muhtemelen birbirlerini hiç görmemiş ve sadece sanal ortamda tanışmış ve konuşmuş olsalar da birbirlerine iş ve parasal konuda güven etmeleri zor görünmektedir.

Uluslararası kuralların geçerli olmadığı iş yapma yöntemleri olan peşin ve mal mukabili ödeme şeklinde bir tarafın, diğer tarafa tamamen güven etmesi gerekmektedir.

  • Peşin alımlarda; İthalatçı parasını malı teslim almadan satıcıya gönderir,
  • Mal mukabili alımlarda ihracatçı önce malını gönderir nice sonra parasını ithalatçıdan alır

Gerek mal mukabili, gerekse peşin alımlarda ya ithalatçının ihracatçıya, ya da ihracatçının ithalatçıya güven etmesi gerekir. Anlayacağınız  bir taraf kendisine güven edilmesini sağladığı zaman, diğer tarafın güven açığı söz konusu olmaktadır. Uluslararası ticarette hata yapmamamız en büyük etkenin güven olduğu bir gerçektir. Bir dış ticaret işleminde en fazla hayanın mal mukabili ve peşin ödemelerde yapıldığı, en fazla paranın bu iki ödeme şeklinde kaybedildiği bir gerçektir.

Her mal mukabili işlemde ihracatçılar para mı kaybediyor sorusu aklımıza gelebilir. Mal mukabili ödeme şeklinde ihracatçının kendisini güvenceye alması durumunda, mal mukabili ödemeli ihracat işlemi korkulu rüya olmaktan çıkar. İhracatçının en büyük hatası, mal mukabili ödeme şekline göre yaptıkları ihracat işlemlerinde alacaklarını garantiye alamayışlarından kaynaklanmaktadır.

Dış Ticarette Yapılan Her Hata İhracatçıya Kayıp ve Zarar Olarak Dönüş Yapar

Ihracat Kar Zarar GörselMadem ki uluslararası ticarette rol alıyoruz, oyunun kurallarını iyi bilmemiz gerekir. Risksiz Dış Ticaretin Kurallarını bilmek hata yapmamızın ve bunun sonucunda para ve zaman kaybetmemizin önüne geçer.

İhracatçının yapacağı her hata, kayıp, zarar ve yitirilen sermaye anlamına gelir.

İhracat İşlemlerinde Yaptığımız Hatalar Bölüm 3 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

 

Reşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi 

Cerrahi İşlem Öncesi ve Sonrasında Medikal Malzeme Yönetiminin Hasta Bakım Süreçlerine Etkileri

Cerrahi İşlem öncesi Ve Sonrasında Medikal Malzeme Yönetiminin Hasta Bakım Süreçlerine Etkileri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Cerrahi İşlem Öncesi ve Sonrasında Medikal Malzeme Yönetiminin Hasta Bakım Süreçlerine Etkileri

Kadir HANÇER

Cerrahi İşlem öncesi Ve Sonrasında Medikal Malzeme Yönetiminin Hasta Bakım Süreçlerine Etkileri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSatınalma Dergisi’nin değerli okurları, yazıma geçmeden önce, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutlarım.

Cerrahi işlem öncesi ve sonrasında medikal malzeme süreçlerinin doğru yönetilmesi, hasta bakım süreçlerinin verimliliği, güvenliği ve sonuçları üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Cerrahi müdahaleler, hasta sağlığı açısından kritik olduğundan, bu süreçlerin doğru şekilde yönetilmesi, komplikasyon risklerini azaltmak ve cerrahiden elde edilen sonuçları iyileştirmek için oldukça önemlidir. Medikal malzeme yönetiminin doğru yapılması, cerrahi sürecin her aşamasında yüksek kaliteli bakımın sağlanmasına olanak tanır.

  1. Cerrahi Öncesi Dönem

Cerrahi işlem öncesinde malzeme yönetiminin doğru yapılması, sürecin başarılı olabilmesi için temel bir adımdır. Cerrahiden önceki hazırlık aşamaları, uygun malzemelerin tedarik edilmesi, temizlik, sterilizasyon ve doğru envanter yönetimi gibi önemli adımları içerir.

  • Hasta Güvenliğinin Sağlanması

Steril malzeme temini: Cerrahi süreçte kullanılan tüm malzemelerin steril olması gerekir. Yetersiz sterilizasyon veya yanlış malzeme kullanımı enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle sterilizasyon süreçlerinin doğru yönetilmesi, hastanın enfeksiyon kapmamasını sağlar.

Gerekli malzemelerin tam zamanında temini: Cerrahi işlem öncesinde hastanın ihtiyaç duyacağı tüm malzemelerin eksiksiz bir şekilde hazır bulunması gerekir. Malzeme eksiklikleri veya hatalı tedarik, cerrahi sürecin aksamasına ve hasta bakımının olumsuz etkilenmesine yol açabilir.

  • İyi Planlama ve Organizasyon

Envanter yönetimi: Cerrahi malzemelerin iyi bir şekilde planlanıp takip edilmesi, herhangi bir malzeme eksikliği yaşanmasını engeller. Cerrahinin gereksinimlerine uygun malzemelerin zamanında tedarik edilmesi, işlem öncesinde yaşanacak aksaklıkların önüne geçer.

Önceden yapılan hazırlıklar: Malzemelerin cerrahiden önce uygun şekilde organize edilmesi, cerrahların ve hemşirelerin ihtiyacı olan tüm araç gereçleri kolayca ulaşabilecekleri şekilde yerleştirmeleri, cerrahinin daha verimli olmasını sağlar.

  1. Cerrahi Süreç (İşlem Sırası)

Cerrahi işlem sırasında doğru malzeme yönetimi, operasyonun sorunsuz geçmesi için kritik öneme sahiptir. Bu aşamada medikal malzemelerin zamanında ve düzgün bir şekilde temin edilmesi ve kullanılması gerekir.

  • İşlem Sırasında Verimlilik ve Etkinlik

Hızlı ve doğru malzeme temini: Cerrahi ekip, işlemin her aşamasında doğru malzemelere hızlıca ulaşabilmelidir. Bu, cerrahın veya diğer sağlık profesyonellerinin işlem sırasında fazla zaman kaybetmeden ihtiyacı olan malzemeyi almasını sağlar. Gereksiz zaman kayıpları, hasta için komplikasyon riskini artırabilir.

Malzeme organizasyonu: Malzemelerin doğru bir şekilde düzenlenmesi, cerrahların gereksinim duyduğu ekipmanlara kolayca ulaşmalarını sağlar. Bu, cerrahi müdahale sırasında hastanın güvenliğini artırır ve sürecin düzgün bir şekilde ilerlemesini sağlar.

  • Hasta Güvenliği

Doğru malzeme kullanımı: Her cerrahi işlem için belirli malzemeler gereklidir (örneğin, cerrahi eldivenler, dikiş iplikleri, aletler). Malzeme yönetiminin doğru yapılmaması, yanlış malzeme kullanımına veya eksik malzeme teminine yol açabilir, bu da komplikasyonlara neden olabilir. Doğru malzeme kullanımı, cerrahinin başarısını doğrudan etkiler.

Hijyen ve sterilite: Malzeme ve ekipmanların doğru sterilize edilmesi, cerrahi alanın hijyenik olması büyük önem taşır. Steril olmayan malzemeler veya ekipmanlar, enfeksiyon riskini artırabilir, bu da hasta sağlığını tehlikeye atar.

 

  1. Cerrahi Sonrası Dönem

Cerrahi işlem sonrasında, malzeme yönetiminin doğru yapılması, iyileşme sürecini doğrudan etkileyebilir. Ayrıca, bu dönemde hasta bakımını desteklemek amacıyla kullanılan malzemelerin doğru yönetilmesi kritik önem taşır.

  • İyileşme Süreci ve Hasta Konforu

İzlem ve bakım malzemeleri: Cerrahi sonrasında hastaların iyileşme sürecinde kullanacakları malzemelerin doğru yönetilmesi gereklidir. Örneğin, yara bakım malzemeleri, dikiş malzemeleri, ağrı kesici ilaçlar ve diğer iyileşme destekleyici malzemeler doğru şekilde temin edilmelidir. Bu, hastanın iyileşme sürecini hızlandırır ve hasta konforunu artırır.

Erken müdahale gereksinim: Cerrahi sonrası komplikasyonları önlemek için bazı medikal malzemeler erken dönemde kullanılmalıdır. Örneğin, enfeksiyon öncesi tedavi için kullanılan ilaçlar veya yara bakım malzemeleri, hastanın iyileşme sürecine katkı sağlar.

  • Hasta Takibi ve İzleme

Düzgün takip ve raporlama: Cerrahi işlem sonrası hastanın izlenmesi gereken süreçte doğru malzeme yönetimi, hasta durumunun doğru şekilde izlenmesini sağlar. Örneğin, vital bulgular monitörleri, gerekli tıbbi kayıtlar ve yara bakım malzemeleri kullanılarak hasta iyileşme süreci izlenebilir. Ayrıca, hastanın post-operatif komplikasyonlarının erken fark edilmesi de daha kolay hale gelir.

Enfeksiyon ve komplikasyon risklerinin azaltılması: Post-operatif dönemde, uygun malzemelerin ve ilaçların kullanımı, enfeksiyon riskini ve diğer komplikasyonları azaltabilir. İyi planlanmış malzeme yönetimi sayesinde, hastaların post-operatif süreci daha sorunsuz ve güvenli geçirebilir.

  1. Genel Olarak Hasta Bakımına Etkisi

Hasta Güvenliği ve Memnuniyeti: Cerrahi işlemlerde medikal malzemelerin doğru yönetimi, hem güvenliği hem de hasta memnuniyetini artırır. Bu, hastanın daha kısa sürede iyileşmesine, daha az komplikasyon yaşamasına ve genel bakım kalitesinin artmasına olanak tanır.

Verimlilik ve Zaman Yönetimi: Doğru malzeme yönetimi, cerrahların ve sağlık profesyonellerinin süreç içinde verimli çalışmasını sağlar. Zaman kaybını engellemek, cerrahinin daha etkin bir şekilde yapılmasını mümkün kılar. Bu da hastanın daha hızlı iyileşmesini sağlar.

Cerrahi İşlem öncesi Ve Sonrasında Medikal Malzeme Yönetiminin Hasta Bakım Süreçlerine Etkileri Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSonuç olarak cerrahi işlem öncesi ve sonrasında medikal malzeme süreçlerinin doğru yönetilmesi, hasta bakım sürecine büyük katkı sağlar. Sterilizasyon, doğru envanter yönetimi, malzeme organizasyonu, zamanında malzeme temini ve cerrahi sonrası bakım malzemelerinin doğru kullanımı, komplikasyonların önlenmesine, iyileşme süreçlerinin hızlanmasına ve hasta güvenliğinin artmasına yardımcı olur. Sağlık hizmetlerinde bu süreçlerin dikkatli bir şekilde yönetilmesi, genel bakım kalitesini iyileştirir ve hastaların daha iyi sonuçlar elde etmesini sağlar.

Kadir HANÇER

Liderlerin Yapay Zeka Algısı ve Geleceğin İş Dünyası

Liderlerin Yapay Zeka Algısı Ve Geleceğin İş Dünyası Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Liderlerin Yapay Zeka Algısı ve Geleceğin İş Dünyası

Dr. Umut KÖKSAL

Liderlerin Yapay Zeka Algısı Ve Geleceğin İş Dünyası Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSatınalma Dergisi’nin değerli okurları, yazıma geçmeden önce, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutlarım.

İş hayatının geleceği, yapay zekanın (AI) hızla benimsenmesiyle yeniden şekilleniyor. Rutin idari görevlerin otomatikleştirilmesinden veri odaklı karar alma süreçlerine kadar, yapay zeka kurumsal operasyonların temel bir bileşeni haline geliyor. İşletmeler, müşteri hizmetleri (örneğin chatbot uygulamaları), satış tahmini ve tedarik zinciri optimizasyonu için yapay zeka destekli araçları giderek daha fazla kullanıyor.

Bu neyi ortaya çıkarıyor? Operasyonel verimlilik artışları, satınalma ve müşteri davranışlarına ilişkin daha detaylı içgörüler, ürün, hizmet deneyiminin daha fazla kişiselleştirilmesi üzerine odaklanması.

Burada dikkat çeken, safkan yapay zeka uygulamalarından ziyade hiperotomasyon tarzı, yapay zeka ile yetkinlikleri geliştirilmiş sistemlerin odağa alınmasıdır. Yapay zeka, insan çalışanların yerini almak yerine onların yeteneklerini artırıyor. Örneğin, insan kaynaklarında yapay zeka araçları özgeçmişleri tarayarak ve aday uyumunu tahmin ederek işe alımları kolaylaştırabilirken, pazarlamada kampanyaları gerçek zamanlı olarak optimize edebiliyor.

Bu eğilim, duygusal zeka, empati, eleştirel düşünme, analitik düşünme, yaratıcılık, problem çözme ve stratejik düşünmenin, yapay zekanın hızı ve analitik gücü ile tamamlanan insan gücü olarak kaldığı hibrit insan-yapay zeka işbirliğine doğru bir kaymaya işaret ediyor.

Etik hususlar ve işgücünün uyarlanabilirliği, yapay zekanın tüm potansiyelinden yararlanmak için çok önemli olacaktır.

İşletmelerin, çalışanlarını yapay zeka ile entegre ortamlara hazırlamak için sürekli öğrenme ve yeniden beceri kazandırma programlarına yatırım yapmaları gerekecektir.

Üst yönetimin yapay zeka stratejisine yaklaşımı, gelişen iş yerinde kurumsal başarının kritik bir belirleyicisi haline geliyor. Yöneticiler, yapay zekanın sadece teknik bir araç değil, uzun vadeli iş hedefleriyle stratejik uyum gerektiren dönüştürücü bir güç olduğunun giderek daha fazla farkına varıyor.

Liderliğin etkili Yapay zeka stratejileri, benimseme için net öncelikler belirlemeyi, etik yönetişimi sağlamayı ve bir inovasyon ve uyarlanabilirlik kültürünü teşvik etmeyi içerir.

Yapay zeka iş rollerini, iş akışlarını ve karar alma süreçlerini yeniden şekillendirmeye devam ederken, ileri görüşlü liderler, kuruluşlarını insan yeteneklerinin ve yapay zeka sistemlerinin üretkenliği, yaratıcılığı ve rekabet avantajını artırmak için iş birliği yaptığı hibrit bir geleceğe hazırlamak için iş gücünün yeniden beceri kazanmasına ve değişim yönetimine yatırım yapıyor.

Dr. Umut KÖKSAL

UK Danışmanlık Kurucusu, Dijital Dönüşüm Lideri

Tek Tabanca Satınalmacı

Tek Tabanca Satınalmacı Cavit Soy

Tek Tabanca Satınalmacı

Cavit SOY

Satınalma yapmak zordur bilirim; bir de tek tabanca iseniz çok fena. O zaman alımlarınız çok çeşitlenir. Bazen aynı gün içinde o kadar birbirinden uzak, alakasız şeyler talep edilir ki sizden gerçekten ne yapacağınızı şaşırırsınız.

Ekip olanların işi nispeten daha kolaydır. Ekip liderinin gözetiminde kategorik olarak paylaşırlar yükü. Her biri ayrı bir veya birkaç kategoriyi takip eder ve o alanlarda uzmanlaşır. Ama zannediyorum ki ülkemizdeki firmaların büyük çoğunluğu orta ölçekli kobilerden oluştuğu için birçok arkadaşım benim gibi yalnız çırpınır ve baş eder alımlarla.

Ordan, burdan, alttan, üstten, içerden, dışardan, aşağıdan, yukarıdan, depodan, ustadan, mühendisten, çıraktan, muhasebeden, idari işlerden, patrondan, insan kaynaklarından, danışmadan, müdürden, ustabaşından…. Velhasıl her taraftan talepler (birçoğu da acil)  sağnak sağnak yağar.

Tek Tabanca Satınalmacı Satınalma Dergisi Cavit Soy

Durumu size örneklendireyim.

Sıradan bir gün;

M33 kılavuz utucu pens talebi: Diş açma makinası için istendi. Tedarik ettik ama makinamıza uymadı. Tedarik ettiğimiz yer çözüm bulamayınca iade ettik. Ufacık bir şey ama 4.000 TL fiyatı var yaklaşık. En sonunda makinamızın ekranından satıcının telefonuna ulaştık. Sağolsun acelemiz olduğunu söyleyince bizi kırmadı, ertesi gün kendi getirdi.

Renkli ve beyazlar için deterjan talebi: Fabrikada bir oda yaptık. Bir arkadaş orada kalıyor. Ona yaşam ortamı oluşturmuştuk. Her şeyi var. Şofbeninden, çamaşır makinasına, televizyonundan internetine kadar… Çamaşırlar için deterjan talep edildi. Alo’nun hem renkli hem de beyazlarda kullanılan deterjanı varmış. Almışken kaliteli marka alayım dedim.

Pnömatik silindir talebi: Önceki aldığımız silindirin stroku kısa kaldı. Mecburen yenisini sipariş ettik.

PYROMETRE PYROSPOT talebi: Bir ısı ölçme cihazı. Fırının içinden belli mesafeden ölçme yapacak. Onun için önce teknik bilgi aldık. Sonrasında işimizi göreceğini anlayınca indirim talep edip siparişi geçtik. Ayrıca beraberinde quartz cam da istendi. Şimdilik araştırıyorum.

Pyrometers

NPU-NPI-HEB-Lama, profil, köşebent çelik malzeme talebi: Yeni projemizin çelik listesi mühendis arkadaşlardan geldi. Teklifleri toplayıp siparişi geçtim. Bir kısmı elimize ulaştı.

46 no hidrolik yağ talebi: Yaklaşık 17 varil yağ siparişimiz bugün geldi. Yanında pompa makinası da getirdiler. Varilleri yaklaşık 3 tonluk depoya aktaracağız. Pres kuruyoruz kendimize. Hidrolik güç ünitesi için lazım..

Hareketli kablo kanalı talebi: Geçen hafta verdiğimiz siparişimiz geldi. Bazı kablolar gidip geldiği için hareketli kablo talep etmişlerdi.

Hareketli Kablo Kanalı

Kulaklık, kaynak camı, oto fırçası, tiner, temizlik parça bez gibi sarf malzeme talepleri: Sağ olsun birkaç tedarikçimiz hırdavat konusunda. Getir diyorsunuz aynı gün getiriyorlar. Fiyatları da birbirine yakın. Allah’tan güvenilir firmalar da bu konuda fazla vakit harcamıyorum. Bana teknik ve maliyeti yüksek alımlar için düşünme fırsatı vermiş oluyorlar.

Ayçiçek yağı ve grafit tozu talebi: Bu talebi bir arada hiç denk gelmemiştim. Dökümhane olunca fabrikada çok enteresan talepler gelebiliyor. Daha neler göreceğiz bakalım? Bu arada grafit tozunu 2 kg bedelsiz olarak KGD Grafit firmasından temin ettim.

Gördüğünüz gibi aynı gün içinde aldığım birbirinden apayrı özellikte malzemeler. Tek tabanca olunca kırtasiyeden gıdaya, temizlikten çeliğe, hidrolikten otomasyona, pnömatikten motora, gazdan redüktöre, cıvatadan fittingse, paslanmazdan, hırdavata, izolasyondan elektriğe, rulmandan kesici takımlara, kaynaktan sanayi tüplerine kadar çok geniş yelpazede ürün alabiliyorsunuz. Tabi yıllar içinde hepsi hakkında en asgarisinden teknik bilgiye sahip oluyorsunuz.

Sonuç olarak bu çeşitlilik içinde dinamizm, hareketlilik ve heyecan barındırıyor. Monotonluktan uzak olmak iyi geliyor. Sürekli aynı şeyleri alsaydım herhalde çok sıkılırdım. Hiç bana göre olmazdı. Aksiyonu seviyorum sanırım.

Tabii ifadelerim yanlış anlaşılmasın, tek tabanca derken sadece satınalma konusundan bahsediyorum. Yoksa çalıştığım yerde tek başıma değilim. Yöneticilerimden, patronumdan, mühendis arkadaşlardan ve ustalardan her konuda destek alıyorum.

Tek tabanca çabalamak zordur ama özgürlüktür bence.

Cavit SOY

Alım Talebi: Fındık ve Ceviz Kırma Makinesi

Alım Talebi Fındık Ve Ceviz Kırma Makinesi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Alım Talebi: Fındık ve Ceviz Kırma Makinesi

Bir firmamız için, motorlu endüstriyel fındık ve ceviz kırma makineleri alınacaktır. Saatlik ortalama en az 50 kg. ürün işleme kapasitesi olması beklenmektedir. Aynı makinelerden toplamda 5 adet alınması hedeflenmektedir. Teslim yeri Sakarya – Adapazarı olup, ödeme şekli nakit (peşin) dir.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, talep edilen makinelerin teknik detayları, spekleri vb. gibi diğer detayları için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Fındık Ve Ceviz Kırma Makinesi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (750 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup, bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.