Gümrük Bakanı Tüfenkci, İstanbul Mobilya Fuarı’nı açıyor

Mobilya sektörünün tüm enstrümanlarını aynı çatı altında buluşturacak 14.Uluslararası İstanbul Mobilya Fuarı (CNR İMOB) 23-28 Ocak tarihlerinde kapılarını açıyor. CNR EXPO Yeşilköy’de düzenlenecek fuara, 150 binin üzerinde ziyaretçi bekleniyor.

Mobilya sektörünün 2018’de hedeflediği 3 milyar dolar ihracatın önemli bir bölümünün gerçekleştirileceği fuara,600 mobilya firması 1000’in üzerinde marka ile katılım gösterecek.

 

2017 Perakende Güneşi Ödül Sahipleri Bir Araya Geldi

Perakende sektöründe başarılı çalışmalara imza atan sektör temsilcilerine ve kurumlara verilen Perakende Güneşi Ödülleri’ni 2017 yılında almaya hak kazanan isimler bir araya geldi. Sektörün önde gelen şirketleri 2018 beklentilerini ve hedeflerini paylaştı.

Soysal ve Perakende Güneşi Ödülleri 2017 sponsoru ATÜ’nün ev sahipliğinde 22 Ocak Pazartesi günü Ferahfeza’da düzenlenen toplantıya ATÜ İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Pınar Şener Harput, Vakko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko, Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, Yataş Genel Müdürü Nevzat Yıldız, Hopi Genel Müdürü Onur Erbay, McDonald’s İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Büyükçolak ve McDonald’s Eğitim Yöneticisi Derya Teker katıldı.

ATÜ İş Destekten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Pınar Şener Harput: “2016 zor bir sene oldu, 2017’de hızlıca toparlandık. 2018 sürprizlerle dolu olacak bizim için… İstanbul’da yeni havaalanı açıldığında İstanbul mağazalarımızı kapatıyor olacağız. Yurtdışında büyümemiz devam ediyor. 2017’de bazı ülkelerde 2 haneli büyüdük. Gürcistan, Makedonya, Letonya, Ankara, İzmir, Gazipaşa çok iyi gidiyor. 2018 için gözümüzü yurt dışına çevirdik: İhaleleri takip ediyoruz. TAV’ın aldığı, duty freesini bizim işletmediğimiz havalimanları var Suudi Arabistan gibi… Oralarda olmayı hedefliyoruz. Hareketli bir sene bizi bekliyor” dedi.

En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü’nün sahibi Yataş Genel Müdürü Nevzat Yıldız: “Yataş mobilya sektörünün en büyük 2. grubu… Başlattığımız dönüşüm programının meyvelerini fazlasıyla aldık. Satışlarımızın % 90’ını perakendeden sağlıyoruz diyebilirim. 2016 yılında yaklaşık % 54 büyümüştük, 2017’de de yaklaşık % 59 büyüdük. Türkiye’de şu anda 350 yurtdışında da 51- 52 mağazamız oldu. 2018 ile 2023 arasında yurt dışında en az 3 ülkede lider olma amacımız var. İran’da 14 mağazamız var ve şu anda Yataş olarak en bilinen 2. markayız. Suudi Arabistan’da çok iyi gidiyoruz. Romanya’da 4-5 mağaza açma hedefimiz var. Bu seneki büyüme hedefimiz % 50… Birebirde ise %28. 2023’de de Türkiye’deki ilk 20 şirket arasına girmeyi hedefliyoruz. Bu yıl Kasım ayında yeni bir marka çıkarmayı planlıyoruz. Bununla birlikte 2021 yılında yaklaşık 3 milyar ciro hedefimiz var” ifadelerini kullandı.

ATÜ Perakendeye Katkı Özel Ödülü’nün sahibi ‘Hopi’ adına toplantıda söz alan Hopi Genel Müdürü Onur Erbay: “Hopi ile araba da alınabiliyor, maydonoz da, milli piyango bileti de… Bugün Hopi, perakende müşterilerinin şirketlere katkısını % 30’a kadar artırabilecek noktaya geldi. Geçen sene mobil ödemenin ölçeklemesini yaptık. Şu ana kadar yaklaşık 300 bin kişi Hopi’nin mobil ödeme özelliğini kullandı. Kahve Dünyası ile başladık buna… Kahve Dünyası ile ilgili çok büyük hedeflerimiz var. Hopi kullanarak tek seferde 60 bin TL’ye yakın ödemeler var. 2017’de Hopi ile alınan moda ürünlerinin % 40’ının içinde ‘siyah’ var. Geçen sene en fazla ayakkabı, sonra pantolon ve tişört alınmış. Hopi’de an fazla alışveriş yapılan saat aralığı 16.00 -18.00 aralığı ve en fazla Aralık ayında alışveriş yapmışız. En fazla alışveriş yapılan gün de Pazar iken hafta içi en fazla ise Çarşamba günü alışveriş yapıyoruz. Hopi’de yapılan alışverişlerin % 42’si 36-45 yaş arasındaki insanlar tarafından yapılıyor. En fazla tercih edilen tarz ise casual idi. 2018’in ilk 3 ayında Vestel, Vatan Bilgisayar ve Tekzen de aramızda olacak” yorumlarında bulundu. Hopi’nin 2018’de katlanarak büyüyeceğini dile getiren Erbay, üye sayısının 7,5 milyona, üye iş yeri sayısının 170’e çıkacağını bildirdi.

Toplantıya katılan Boyner Grup CEO’su Cem Boyner, perakende sektörünün 2017’yi çok iyi geçirdiğini belirterek, 2018’de temkinli olmakla birlikte fevkalade pozitif bir beklenti olduğunu söyledi.

Alışverişin yeni icadı olarak tanımladıkları Hopi’nin her geçen gün daha iyiye gittiğini dile getiren Boyner, geçen yıl Hopi ile 1,75 milyon ayakkabı, 1 milyon pantolon, 1 milyon tişört satıldığını söyledi. Boyner: “Black Friday’de Hopi üzerinden 27 otomobil satıldı ama Aralık ayında on binin üzerinde piyango bileti de satıldı. 2018’de 300 milyon litre akaryakıt satmaya programlanmış durumda.”

Boyner sözlerine şöyle devam etti: “Perakende sadece perakende olmaktan uzun süredir çıktı. İnternetle birlikte alışveriş dalgası mağaza dışına çıktı, mobille birlikte her yer ve her saat perakendenin yeri ve saati oldu. Müşterinin üye markalarla olan ilişkisini 24 saat kesintisiz sürdürmek istiyoruz. Burada önemli olan datayı anlamlı kullanmak. Sizin ilgi alanınızda sizle konuşması çok önemli. Çok büyük planlarımız var, datayı çok daha akıllı kullanıyoruz. Yapay zeka ile bu becerimizi katlamak istiyoruz.”

Cem Boyner, Hopi’nin hızla büyüyeceğini kaydederek mevcut verilerin önlerinin çok açık olduğunu gösterdiğini söyledi. Boyner: “Geçen yıl büyümeler sert ve güçlü oldu. Perakendeci aslında fırtına kaptanıdır, sakin su kaptanı değildir. Dolayısıyla hazırlıklar her zaman çok iyi yapılmıştır. Her türlü sürprize çok hazır sektördür. 2017’de çok hızlı bir büyüme yaşadık. 2018’de temkinli olmakla birlikte fevkalade pozitif bir beklenti olduğunu söylemem lazım. Tedbirli diyorum çünkü bu coğrafyada hiçbir veriye sonsuza kadar kalıcı diye bakamayız. Her an değişebilir ve biz de kendimizi buna adapte ederiz. Yeni bir formülle, tedbirle büyümeyi ve genişlemeyi garantilemeye çalışırız. 2018 için dikkatli, tedbirli ama pozitifiz.”

En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü’nün sahibi McDonald’s adına toplantıya katılan McDonald’s İnsan Kaynakları Direktörü Mehmet Büyükçolak: “Ben üniversitede yaptığımız çalışmaları tek bir formülle anlatıyorum: Sunduğumuz değer eşittir deneyim bölü fiyat… Fiyatı etkileyen pek çok faktör olduğu gibi deneyimi etkileyen de pek çok faktör var; restoranlarımızın dizaynı, teknolojiyi nasıl kullandığımız gibi… Ama deneyim için olmazsa olmaz faktör insan… Bu formülde payı ne kadar artırabilirsek değer de o kadar artıyor. ‘Servis Sahnemizdir’ projemiz de insana dokunmak ve değer katmak için hayata geçirdiğimiz bir proje… 2016 ve 2017 zor yıllardı, 2018 daha zor bir yıl olacak. Biz de tedbirliyiz ama pozitifiz. 2016 yılından bu yana hazırladığımız dönüşüm planını istikrarlı bir şekilde uyguluyoruz. Bunun 3 tane sac ayağı var. Bir tanesi müşteri segmentini yeniden tanımlamaktı. İş modelimizi değiştirdik; malı alırken kazanmak ve tüketiciye fiyatlarımızı buna göre yansıttık. Sonuncusu ise bunu birleştirecek bir çimento olarak nitelendirdiğimiz kurum kültürünü oluşturmaktı. Bunu da birtakım projelerle destekledik. Son iki yıldır çift haneli büyüyoruz.”

Vakko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Hakko da sektörün büyümeye devam ettiğini belirterek, “Bizler çalıştıkça sektör büyüyor. Türkiye’nin geleceği de çok büyük… Dolayısıyla bizim için de güzel bir yıl geçti” dedi. Hakko, iyi günlerin kendilerini beklediğini ifade ederken 2018’e pozitif baktıklarını ve Vakko’nun bu yılın Eylül ayında Katar’da büyük bir mağaza açacağını ifade etti.

2018’de Gençler Şirketlerden Neler Bekliyor?

Türkiye’de 50.000’e yakın Y kuşağı ile gerçekleştiren Universum İdeal İşveren Araştırması’nın sonuçları 2018 yılında işveren markalarının nasıl şekilleneceğini gösteriyor.

Her yıl dünyanın 61 ülkesinde 1,5 milyon gençle gerçekleşen Universum İdeal İşveren araştırmasının Türkiye’de bu yıl 5.si yapıldı. 44.260 öğrenci ile Türkiye’de bugüne kadar yapılan en kapsamlı gençlik araştırması olan Universum İdeal İşveren Araştırması, gençlerin istihdama bakışı, sektörlerle ve şirketlerle ilgili algıları ve iş yaşamına dair beklentileriyle ilgili önemli ipuçlarını veriyor.

Y kuşağı ile gerçekleştirilen Universum İdeal İşveren Araştırması sonuçları işveren markalarının yol haritasını çizmesinde önemli bir etki oluyor. Y kuşağının kariyer hedefinde girişimciliğini ve yaratıcılığını kullanabileceği bir iş yaşamı istedikleri ortaya çıkıyor. Ardından ise “uluslararası kariyer yapmak”, “insan yönetmek”, “iş güvencesi” geliyor.

Araştırma gençlerin kariyer ve şirket seçimlerine dair karar alma süreçlerini şekillendiren 40 temel işveren markası unsurunun ölçümünü baz alıyor. Türkiye’de 5 yıldır gerçekleştirilen araştırmada birinciliği kaptırmayan işveren markası unsuru “profesyonel eğitim ve gelişim”. Türkiye’nin üniversiteli gençlerinin bir şirketi çalışmak için ideal bir yer olarak görebilmesinde en belirleyici unsur, o şirketin çalışanlarının gelişimlerine yatırım yapmayı önemsemesi ve bunu sürdürülebilir kılması. Araştırma gösteriyor ki, Türkiye’nin üniversiteli Y Kuşağı yaşam boyu öğrenmek istiyor.

Dinamo Danışmanlık Kurucu Ortağı & Universum Global Türkiye Lideri Evrim Kuran:“Türkiye’de Universum İdeal İşveren Araştırması’nın beş yıldır Türkiye’de de gerçekleştiriyoruz. Her yıl sonuçlarını Türkiye’nin en önemli işveren markası konferanslarından biri olan People Make The Brand’de paylaşıyoruz. Merakla beklenen sonuçlar ve konferansta ele alınan konular işveren markalarının geleceğini şekillendiriyor. Kasım ayında gerçekleştirdiğimiz People Make The Brand 2017’de Universum İdeal İşveren Araştırması sonuç olarak şirketlerin artık sadece müşterileri nezdindeki algılarına yani tüketici markalarına ya da kurumsal markalarına değil, aday ve çalışanları nezdindeki algılarına da odaklanmak zorunda olduklarını ortaya koyuyor. İşveren markalarına diyoruz ki insanların uçmasını ve şirketinizi uçurmasını istiyorsanız kanatları ve yolculuğu iyi tasarlamalısınız.” dedi.

İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı ile 2018 hedeflerinizi büyütün

21-25 Şubat 2018 tarihleri arasında Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, katılımcı bazında %55 büyüyerek, 5 salon 40 bin metre kare alanda güçlü iş bağlantıları ve fırsatlar yaratmaya devam ediyor.

2018 yılı hedeflerini artırarak devam eden İstanbul Kırtasiye Ofis Fuarı, yeni katılımcı sayısında %45 büyüme yakalarken, hedeflenen metre kare satışlarının %95’i tamamladı.

Yapılan sağlık testleri sonucu üretilen ürünlerin %98’inin güvenilirlik testinden geçmesiyle birlikte ziyaretçiler hem kaliteli ürünü uygun fiyata bulabilecek hem de bölgenin stratejik konumu itibariyle lojistik avantajlarından yararlanabilecek.

Yurtiçi ve yurtdışı heyet organizasyonu çalışmaları devam ediyor…

Yurtiçinde ve yurtdışında aktif pazarlama çalışmaları yürüten TÜYAP, hedef ülkelerde potansiyel katılımcı ve ziyaretçilerle birebir iletişime geçti.

T.C. Ekonomi Bakanlığı’nın ve Moskova, Sofya, Tahran, Tiflis, Üsküp ve Kahire’de yer alan TÜYAP yurt dışı ofislerinin desteğiyle Makedonya, Bosna Hersek, Kosova, Sırbistan, Ukrayna, Moldova, Azerbaycan, Gürcistan, Ürdün, Kıbrıs, Irak, Kahire, Bulgaristan, Filistin, İsrail, Mısır, Suudi Arabistan, Yemen ve Yunanistan’dan heyet organizasyonu yapılacak. Yurtdışı heyet organizasyonlarının yanı sıra Anadolu’da faaliyet gösteren perakendeci, toptancı firmaların fuara gösterdiği yoğun talebi karşılamak için Ticaret Odalarının da desteği alınarak 1000’in üzerinde perakendeci fuarda ağırlanacak.

MYTÜYAP ile B2B görüşmeleri tek bir platformdan organize etmek artık çok kolay…

Gerçek zamanlı iç mekan yönlendirme sistemi, detaylı katılımcı araması, etkinlik takvimi ve elektronik yaka kartı gibi özellikler ile benzersiz ve zahmetsiz bir fuar deneyimi sunan MYTÜYAP mobil uygulaması artık B2B eşleştirme sistemiyle katılımcı ve ziyaretçilere hizmet veriyor.

Eşleştirme sistemi sayesinde fuarda sergilenen ürün ve hizmetlerle ilgilenen ziyaretçiler, online davetiyelerini aldıktan sonra ilgilendikleri ürün grubu kapsamında eşleşen firmaları hem sistemde hem de e-posta olarak görüntüleyebilecek. Buna bağlı olarak katılımcı markalar da fuar öncesi kendisiyle ilgilenen tüm ziyaretçilerle toplantılarını tek bir platform üzerinden kontrol edebilecek.

Lansman ürünleri bu yıl da etkinlik alanında ilk kez sergilenecek…

Güvenilirliği tescillenmiş ürünlerin sergilendiği fuarda bu yıl da birçok marka ürün lansmanını etkinlik alanında sergileyebilecek ve workshop alanında uygulamalı olarak tanıtma imkanı bulabilecek.

Makinecilerin 2018 İhracat Hedefi 17 Milyar Dolar

Makine sektörünün 2017 yılı toplam ihracatı 15 milyar dolara yaklaştı. Son çeyrekte piyasa beklentilerinin üzerine çıkan sanayi üretim artışına dikkat çeken Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran, “Makine-teçhizat yatırımlarındaki artış sanayi rakamlarımıza, sanayideki üretim artışı da Türkiye’nin toplam ihracatına olumlu yansıdı. Yeni yılda yaklaşık yüzde 15 artışla 17 milyar dolar düzeyinde makine ihracatı hedefliyoruz” dedi.

2017 yılını yüzde 10,7 ihracat artışıyla geride bırakan makine sektörünün toplam ihracatı 14,9 milyar dolar oldu. Dünya makine ihracatının yüzde 22 gerilediği 2009 krizi sonrasındaki dönemi en iyi ülkemizin değerlendirdiğinin altını çizen Dalgakıran, dünya makine ihracatının toplam yüzde 3 artabildiği son 7 yılda Türkiye’nin Makinecilerinin yüzde 40 artış yakaladığını ve yeni yıl hedeflerinin yaklaşık yüzde 15 artışla 17 milyar dolar olduğunu belirterek şunları söyledi:

Bu yıl ihracat pazarlarımızda önemli bir açılım yaptık. Brexit kararı ve Katalonya krizi gibi pek çok sorunun hâkim olduğu Avrupa genelinde ciddi bir ihracat artışı sağladık. Rusya’ya yaptığımız makine ihracatı yüzde 54 arttı. Dünya genelinde Türk makinelerine ilgi artarken, yerli sanayicimiz de boş durmadı. Türkiye ekonomisinin üçüncü çeyrekteki yüzde 11,1’lik büyüme başarısında makine-teçhizat yatırımlarındaki yüzde 15,3’lük artış ile makine imalatındaki takvim etkisinden arındırılmış yıllık yüzde 16 üretim artışının büyük bir etkisi var. Neticede yatırımların sanayideki üretim artışına yansıdığını, Türkiye’nin ihracat artışında makine sektörünün kritik bir rol oynadığını görüyoruz.”

Sektör tanıtım faaliyetlerinde hız kesmedi

Makine İhracatçıları Birliği olarak bu yıl katıldıkları tüm fuarlarda ve toplantılarda Türk makine sektörünü başarıyla temsil ettiklerini dile getiren Dalgakıran, yürüttükleri faaliyetlerle ihracatçı firmalara yol gösterici olmaya çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:

İhracatçılarımızı uluslararası rekabette güçlü kılacak iş bağlantıları oluşturmaya çalışıyoruz. Geçtiğimiz yıl da düzenlediğimiz organizasyonlarla Tayland’dan Tanzanya’ya kadar pek çok ülke yetkilisini Türkiye’de ağırladık, İran’dan Polonya’ya kadar birçok ülkeye sektörel ticaret heyetleri düzenleyerek veya fuarlarda tanıtım kampanyaları gerçekleştirerek yurt dışında sektörümüzü temsil ettik.”

Makinecilerin gözü Çin pazarında

Yeni yıl itibarıyla Çin vizesi başvurularında online sisteme geçildiğini ifade eden Dalgakıran sözlerini şöyle tamamladı:

Çin ile yapılan anlaşmaya göre, üye firmalarımızın ticari vize başvurularında davet mektubu talep edilmeyecek, Çin’de bulunan bir firmadan temin edecekleri davet mektubu üyelerimizin vize almaları için yeterli olacak. Çin dünyanın en büyük makine ihracatçılarından biri ama toplam ithalatı içinde makineler çok önemli bir yer tutuyor. Pazar çeşitliğimizi artırmak ve ihracatta sürekli yükselttiğimiz çıtayı daha yukarı taşımak için çalışmalar yürütmeye devam edeceğizBu noktada Uzak Doğu ülkelerinin çoğunda makinelerimize yüzde 30 civarında vergiler uygulandığını, oysa onların makinelerinin ihmal edilebilir düzeyde gümrük vergileriyle ithal edildiklerini vurgulamak isterim. Dünya makine pazarının üçte birini oluşturan bu ülkelere yüksek vergiler nedeniyle henüz ciddi bir satış yapamadığımız dikkate alınırsa, makinecilerimizin ihracattaki başarısı daha çarpıcı hale gelecektir.

Çelik İhracatı 2017 Yılında Değerde Yüzde 26,4 Arttı

İhracat pazarlarında yaşadığı sorunlara rağmen 2017 çelik sektörü açısından geçmiş yıllardaki kayıpların kısmen telafi edildiği bir yıl oldu. Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre ihracat 2017 yılında önceki yıla kıyasla miktar bazında yüzde 7,7 artışla 17,8 milyon ton, değer bazında yüzde 26,4 artışla 11,5 milyar dolara yükseldi. Önemli ihraç pazarlarımızda devam eden sorunlar, haksız yere yürütülen ticaret politikası soruşturmaları, ülkelerin yerli çelik sanayilerini kuruyor olmalarının yarattığı tehdit ve hammadde fiyatlarındaki yükselişin süreceği beklentisi 2017 yılında olduğu gibi 2018 yılında da çelik ihracatçılarını zorlamaya devam edecek.

Çelik İhracatçıları Birliği tarafından açıklanan 2017 yılı ihracat verilerine göre; Türkiye’nin miktar bazındaki çelik ihracatı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7,7 artışla 17,8 milyon tona ulaşırken, sektörün değer bazındaki ihracatı yüzde 26,4 artışla 11,5 milyar dolara yükseldi.

Çelik sektörünün direkt ihracatına, diğer birliklerin faaliyet alanına giren demir çelik ürünleri de eklendiğinde Türkiye’nin 2017 yılında toplam çelik ihracatı; miktar bazında 18,7 milyon ton, değer bazında ise 13,6 milyar dolar oldu. Bu rakamlara ihraç edilen beyaz eşya, makina imalat, otomotiv gibi ürünlerin bünyesinde bulunan çelik dâhil edilmemektedir.

2017 yılsonu verilerine göre; bölgeler bazında ihracatta yılı lider olarak tamamlayan Avrupa Birliği’ne ihracat yüzde 55 artış ile 5,6 milyon tona yükseldi. Avrupa Birliği’ni 4,1 milyon tonla Ortadoğu, 2,2 milyon tonla Kuzey Amerika ülkeleri ve 1,5 milyon tonla Kuzey Afrika ülkeleri izledi.

2017 yılında Singapur, Hong Kong ve Malezya gibi ülkelerin başı çektiği Uzak Doğu ülkelerine ihracat yüzde 507 artış göstererek 1,2 milyon tonu aştı. Geçen yıl Orta ve Güney Amerika bölgesine gerçekleştirilen ihracat ise önceki yıla kıyasla yüzde 35 artarak 1,2 milyon tona ulaştı.

Geride bıraktığımız yılda en fazla miktar artışı yaşanan ülkeler; Singapur, İtalya, İspanya, Hong Kong ve Kanada olurken, en fazla azalışın yaşandığı ülkeler Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, ABD, Irak ve Umman olarak sıralandı.

İhracat rakamlarındaki düşüşün sürmesine karşın 2017 yılında miktar bazında en fazla ihraç edilen çelik ürünleri sıralamasında inşaat çeliği 5,6 milyon tonla ilk sırada yer aldı. İnşaat çeliği ihracatını 2,5 milyon tonla yassı sıcak izlerken hemen ardından 1,9 milyon tonla dikişli boru, 1,5 milyon tonla profil ve 1,4 milyon tonla filmaşin geldi.

Çelik ihracatı 2017 son çeyrekte atağa geçti…

Çelik İhracatçıları Birliği verilerine göre; 2017 yılının son çeyreğinde gerçekleşen ihracat önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında miktar bazında yüzde 10,2 artışla 4,7 milyon tona; değerde ise yüzde 35,3 artışla 3,3 milyar dolara yükseldi.

2017 yılı ihracat rakamlarını değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “İhracatta süregelen kayıpları telafi etmeye başladığımız bir yılı geride bıraktık. Yaşadığımız tüm sorunlara rağmen firmalarımızın olağanüstü gayretleri ile ihracatımızı artırmaya gayret ettik. 2017 yılında geleneksel pazarlarımız olarak nitelendirdiğimiz Ortadoğu ülkelerine olan çelik ihracatımızda düşüş yaşandı. Bu durumun nedeni bazı ülkelerdeki siyasi istikrarsızlık ve bölgede genel olarak artan çelik üretimidir. Ayrıca başta ABD olmak üzere dünyada artan korumacılık eğilimi ve haksız yere uygulanan ticaret politikası önlemlerinden dolayı kayıplar yaşadık. Bütün bu olumsuzluklara karşın pazar esnekliğine sahip bir sektör olduğumuz için bu kayıpları yeni pazarlara açılarak telafi etmeyi başardık. Bunun en somut örneği Uzak Doğu ülkelerine gerçekleştirdiğimiz ihracatta 2017 yılında kazandığımız büyük ivmedir. Örneğin; 2016 yılında 12,4 bin ton ihracat gerçekleştirdiğimiz Singapur’a 2017’de 562 bin ton ihracat yaptık. Yine 2016 yılında Hong Kong’a 2,6 bin tonluk ihracat yapmışken, 2017 yılında bu rakamı 283 bin tona taşıdık. Ayrıca AB ülkelerinin Çin’den gelen yassı çelik ürünlerine koymuş olduğu anti-damping vergisi sayesinde yassı çelik ihracatçılarımız İspanya ve İtalya başta olmak üzere AB ülkelerine olan ihracatlarını da arttırmayı başardılar” dedi.

Namık Ekinci ayrıca 2016 yılında Hong Kong’a ve Kanada’ya inşaat çeliği ihracatı gerçekleştiremeyen sektörün 2017’de ise Hong Kong’a 280 bin ton, Kanada’ya 225 bin tonluk inşaat çeliği ihraç ettiğini belirtti.

Gelinlik Fuarı’na teşvik dopingi

Avrupa’da sektörünün en büyük fuarı haline gelen IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’nın başına devlet kuşu kondu. Gelinlik, abiye ve damatlık sektörü ihracatta 1 milyar dolar barajını hedef belirledi.

IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, Yurtiçinde düzenlenen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen fuarlar listesine girdi. Destek ile ilgili düzenleme 12 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı.

Sektörel Nitelikli Uluslararası Yurt İçi Fuarların Desteklenmesine İlişkin Karar (Karar No: 2014/4)’da Değişiklik Yapılmasına Dair Karar 12 Ocak 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu kararla birlikte IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, Yurt içinde Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen fuarlar listesine girmiş oldu. IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’na katılan firmalar fuarda yer kirası ve stand masrafları için yaptıkları ödemenin yüzde 50’sini (2017 yılı üst limiti 30.000-TL) destek kapsamında Ekonomi Bakanlığı’ndan alma hakkına kavuştu.

Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Emre Kızılgüneşler, IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’nın yurtiçinde desteklenen fuarlar kapsamına alınması için yürüttükleri temaslarda mutlu sona ulaştıklarını kaydetti.

Gelinlik fuarının çıtasını yükseltecek

IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’nın destek kapsamına alınmasıyla birlikte fuarın çıtasının yükseleceğinin altını çizen Kızılgüneşler, “Avrupa’nın en büyük fuarı haline gelen IF Wedding, dünyada marka fuar haline gelecek. Gelinlik, abiye ve damatlık ürün ihracatımız katlanarak artacak. Bu destekle, kısa vadede 1 milyar dolar ihracat rakamına kolaylıkla ulaşabilecek konuma geldik. Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği olarak bu kararın çıkması için yoğun mesai harcadık ve sonuca ulaştık. Bu kararın çıkması için çaba gösteren Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci ve Ekonomi Bakanlığı bürokratlarına sektörümüz adına teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Dünya devi IF Wedding’e gelecek

IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’nın bu yıl katılım, ziyaret ve ticari bağlantı rekoru kırmasını beklediklerini dile getiren Kızılgüneşler, “IF Wedding Fuarı’na, sektöründe Avrupa’nın en büyüğü olarak gösterilen Pronovias da katılacak. Bu bizim için çok önemli. Bu sene tedarikçi bulmak için bir satın alma grubuyla katılma kararı aldılar. Bu firma alımlarını genelde Çin’den yapıyordu. Bu fuarda ilk bağlantıları kurarsak gerisi gelecektir” ifadelerini kullandı.

IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı’na bu yıl 23 bin 500 metrekarelik alanda, 256 firma katılıyor. Fuara 30 ülkeden katılım olacak ve ziyaretçi sayısının 30 bini aşması bekleniyor.

IF Wedding-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, İzmir Marble Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı ve Agro Expo Fuarı ile birlikte İzmir’de düzenlenen ve Ekonomi Bakanlığı tarafından desteklenen üçüncü yurtiçi fuar oldu.

Artık Egzoz Gazı Emisyonu Pulu ve Egzoz Ruhsatı Verilmeyecek

1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren yönetmelik ile uygulamaya konan Egzoz Gazı Emisyon Ölçümü Takip Sistemi, ‘Pul’ ve ‘Ruhsat’ verilmesini ortadan kaldırdı.

Yapılan bu yeni düzenlemeye rağmen araç sahiplerinden hala pul veya egzoz emisyon ruhsatı için ek ödeme talep edildiğine dair bazı şikayetler aldıklarını belirten TÜVTÜRK yetkilileri, araç sahiplerini sahteciliğe karşı dikkatli olmaya çağırıyor ve yeni düzenleme sonrasında elektronik ortamda kayıt edilerek yapılmayan ölçümlerin geçersiz olduğunu belirtiyor. TÜVTÜRK ayrıca egzoz gazı emisyon ölçümünü 1 Ocak sonrasında yaptıran araç sahiplerinin, ölçüm geçerlilik tarihlerini e-Devlet üzerinden sorgulayabileceklerini de hatırlatıyor.

T.C Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 11 Mart 2017’de yayınlandığı ‘Egzoz Gazı Emisyon Kontrolü Yönetmeliği’ 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren tüm hükümleri ile yürürlüğe girdi. Buna göre egzoz gazı emisyon ölçümleri elektronik ortamda Egzoz Gazı Emisyon Ölçümü Takip Sistemi’ne kayıt edilerek yapılmaya başlandı ve ölçüm sonrasında araç sahiplerine ‘PUL’ ve ‘RUHSAT’ verilmesi uygulaması ortadan kaldırıldı. Yeni sistemle, araç sahiplerinin ölçüm neticesinde düzenlenen ve ölçüm sonuçlarını da içeren EGZOZ GAZI EMİSYON ÖLÇÜM RAPORU’nu araçlarında muhafaza etmesi ve denetimlerde ibraz etmesi yeterli oluyor.

Buna göre, 1 Ocak tarihi ve sonrasında egzoz pulu ve ruhsatı kullanılarak yapılan bir egzoz emisyon ölçümü geçerli kabul edilmiyor ve araç muayenesinde Ağır kusur olarak değerlendiriliyor. Bu tarih öncesi düzenlenmiş egzoz pulu ve egzoz ruhsatları ise son geçerlilik tarihine kadar kabul ediliyor.

Yetkisiz kişi ve kuruluşlar araç sahiplerini yanıltıyor

Araç sahiplerinden egzoz gazı emisyon ölçümleri için hala PUL veya RUHSAT için ek ödeme istendiğine ilişkin şikayetlerin gelmesi nedeniyle açıklama yapan TÜVTÜRK, araç sahiplerini bu konuda dikkatli olmaya çağırıyor. Ayrıca, yönetmeliğin tüm hükümleriyle yürürlüğe girmesini takiben son dönemde TÜVTÜRK ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından egzoz gazı emisyon ölçümü konusunda yetkilendirilen diğer kuruluşlar dışında PUL veya RUHSAT ile ölçüm yapan yetkili olmayan kişi ve kuruluşlara itibar etmemeleri konusunda araç sahiplerini uyarıyor.

e-devlet’ten sorgulanabiliyor

Geçerli bir egzoz emisyon ölçümü bulunmayan araçların, araç muayeneleri Ağır Kusurlu olarak değerlendiriliyor ve muayeneleri onaylanmıyor. Egzoz emisyon ölçümünü 1 Ocak 2018 tarihinden itibaren yaptıran Araç sahipleri, ölçüm geçerlilik tarihini e-Devlet üzerinden sorgulayabiliyor.

Yap-İşlet-Devret Artık Ders Olarak Üniversitelerde

İstanbul PPPCoE ve Dinamo Danışmanlık işbirliği ile 2017-2018 öğretim yılında Bahçeşehir Üniversitesi‘nde lisans bölümlerine yönelik seçmeli ders olarak sunulan programda yüzde 85’i yabancı öğrencilerden oluşan katılımcılara Türkiye’nin PPP deneyimleri ve Mega Projeleri anlatıldı. Bahçeşehir Üniversitesi’nin yürüttüğü CO-OP Modeli’nin özgün bir uygulaması olan CO-OP Markalı Dersleri kapsamındaki ders öğrencilerin yoğun ilgisini gördü.

“PPP ve Mega Projeler” isimli ders, Türkiye’de PPP alanında verilen ilk lisans dersi olma özelliğine sahip. Büyük çoğunluğu başta MENA bölgesinden olmak üzere yabancı öğrencilerin oluşturduğu ve bu vesileyle Türkiye’nin PPP alanında geliştirmiş olduğu know-how’ın dünyaya tanıtıldığı dersler kapsamında, 3. Havalimanı ve Avrasya Tüneli’nden uzmanlar, projelerinin özelliklerini tasarımdan inşaat ve işletme aşamasına kadar geniş bir yelpazede öğrencilerle paylaştı. Avrasya Tüneli projesi sunumu, İstanbul Yeni Havalimanı projesi sunumları da dersler de paylaşıldı.

İstanbul PPPCoE (İstanbul Kamu Özel İşbirliği Mükemmeliyet Merkezi) Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın “PPP ve Mega Projeler” derslerini, Dinamo Consulting’den Fatih Kuran ise PPP’lerin finansal çerçevesini anlattı.

İstanbul PPPCoE’nin Kurucu Başkanı Dr. Eyüp Vural Aydın PPP ve Mega Projeler derslerinin akademik dünya ile iş dünyasını PPP projeleri ve finansmanı konusunda bir araya getiren az sayıdaki ve en kapsamlı programlardan biri olduğunu ifade etti.

Bahçeşehir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. İrem Şanal Özyurt, PPP ve Mega Projeler dersinin Bahçeşehir Üniversitesi öğrencileri tarafından oldukça yoğun ilgi gördüğünü belirterek, “dönem boyunca incelenen vaka analizleri ve durum çalışmaları ile bu dersin öğrencilere PPP projelerindeki başarı, eksiklik ve fırsatların neler olduğu konusunda önemli tecrübeler kazandırma niteliğinde olduğunu” ifade etti.

PPP’lerin finansal çerçevesini anlatan Dinamo Consulting Kurucusu Fatih Kuran ise “Alanında bir ilk olan derse katılıma olan yoğun ilgi bizi mutlu etti. PPP’lerin finansal çerçevesini ve bu alanda proje finansmanı kavramının öneminden bahsettim. Bu derslere olan ilginin önümüzdeki dönemlerde artarak devam edeceğini düşünüyorum.” dedi.

Tavuk Dünyası İzmir yatırımlarında 2018’de de hız kesmeyecek

2017 yılını Türkiye’nin farklı şehirlerinde açtığı 38 yeni restoranıyla tamamlayan ve kesintisiz büyümesiyle 36 şehirde 143 restorana ulaşan Tavuk Dünyası, yıl bitmeden İzmir’deki yatırımlarına da bir yenisini ekledi. Tavuk Dünyası Forum Bornova’da hizmete açtığı yeni restoranıyla birlikte İzmir’deki lezzet noktalarının sayısını 6’ya çıkardı.

Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu: “Çok seçkin bir yeme-içme alışkanlığına sahip İzmirli konuklarımızı, şimdi de Forum Bornova’da açılan yeni restoranımızda ağırlamaya başladık. Şu anda İzmir’de her ay yaklaşık 60 bin konuğumuzu ağırladığımız 6 restoranımızla hizmet veriyoruz. Ancak İzmir bizim için yatırımlarımız açısından önemli bir şehir. Bu kapsamda da 1-2 yıl içinde yapılacak yeni yatırımlarla birlikte İzmir’de 12 restorana ulaşmayı hedefliyoruz.”

Ayrıcalıklı konseptiyle yeme-içme sektöründe fark yaratan Tavuk Dünyası, 2017 yılında gerçekleştirdiği yatırımlarıyla kesintisiz büyümesini sürdürdü. Tavuk Dünyası yıl boyunca Türkiye’nin 17 farklı şehrinde açtığı 38 yeni şubesiyle birlikte 2017’yi 36 şehirde 143restoranıyla hizmet veren bir marka olarak tamamladı.

Tavuk Dünyası’nın 2017’nin hemen sonunda İzmir’de Bornova Forum’da hizmete açtığı yepyeni restoranıyla birlikte İzmir’deki lezzet noktalarının sayısını da 6’ya çıkardı. Tavuk Dünyası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Faralyalı ve Tavuk Dünyası CEO’su Volkan Mumcu Bornova Forum restoranının açılışı vesilesiyle İzmirli basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Tavuk Dünyası olarak bir önceki yılda kazandıkları büyüme hızını kesintisiz bir şekilde 2017 yılına da taşıdıklarını ifade eden Volkan Mumcu, açıklamalarına 2017 yılının kısa bir değerlendirmesini yaparak başladı: “Farklı lezzetleri ve konseptiyle yeme-içme sektörüne yepyeni bir soluk getiren markamız, sektörde de kendine yeni bir kulvar açtı. Müşterilerimizi çok özel reçetelerle hazırlanmış ve uluslararası ödüllere de sahip lezzetlerimizle; kendilerini rahat ve keyifli bir restoran atmosferinde; üstelik de ‘uygun bir fiyat’ ile ağırlıyoruz.

2017 yılında da gerek müşterilerimiz gerekse de yatırımcılarımızın bize gösterdiği teveccühle birlikte, hızlı büyümemizi sürdürdük. Kapılarını açtığımız 38 yenirestoranımızla beraber 2017’yi, %60’lık bir ciro büyümesi ve 340 milyon TL’ye ulaşan ciromuz ile kapattık. Düzce, Edirne, Zonguldak, Erzurum, Batman, Ordu ve Mersin’de açtığımız ilk şubelerimizle bu bölgelerdeki konuklarımızı da ödüllü lezzetlerimizle buluşturmaya başladık. Ocak başında 2018’in ilk yatırımı olarak Kocaeli’nde açılan restoranımızla birlikte; şu anda Türkiye’de 36 farklı şehirde 144 restoranı ile hizmet veren bir markayız.”

İzmir restoranlarında her ay 60 bin kişiyi ağırlayan Tavuk Dünyası için İzmir, yatırımdaki önemini korumaya devam ediyor

Açıklamalarına İzmir özelindeki hedefleriyle ilgili bilgiler vererek devam eden Volkan Mumcu; “Çok seçkin bir yeme-içme alışkanlığına sahip İzmirli konuklarımızı, şehrin farklı noktalarında hizmet veren şubelerimize ek olarak şimdi de Forum Bornova’daki yeni restoranımızda ağırlamaya başladık.

İzmir’e ilk yatırımımız 2012 yılında İzmir Optimum AVM’de açtığımız restoranımız olmuştu. Bu ilk şubemizle birlikte İzmirli konuklarımızın gösterdiği ilgiyle yatırımlarımızı artırarak sürdürdük. Şu anda İzmir’de Optimum AVM, Agora AVM, Tesco Kipa AVM, Mavi Bahçe AVM, İzmir Forum AVM ve İzmir’in seçkin turizm beldesi Alaçatı’da hizmet veren 6 şubemizde, her ay yaklaşık 60 bin İzmirli konuğumuzu ağırlıyoruz. İzmir bizim için yatırımlarımız açısından önemli bir şehir. 1-2 yıl içinde yapılacak yeni yatırımlarla birlikte İzmir’de 12 restorana ulaşmayı hedefliyoruz.”

Volkan Mumcu açıklamalarının sonunda Türkiye’de en çok ciro yapan restoranlarının da İzmir’de olduğunu söyleyerek sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu kadar kısa sürede İzmirli konuklarımızın bu derece sevdiği ve tercih ettiği bir marka olmak bizler için gerçekten de gurur verici. Şu anda var olan restoranlarımızda 150 kişi hizmet veriyor. Yeni yatırımlarımız kapsamında açılacak restoranlarımızla bu sayıyı 300’e çıkaracağız. Yapacağımız yeni yatırımlarla bölge ekonomisi ve istihdamına katkımızı artıracak olmak bizler için aynı zamanda heyecan verici. Önümüzdeki dönemde de İzmirli konuklarımızı hem ödüllü lezzetlerimizle buluşturmaya hem de sunduğumuz rahat ve keyifli restoran atmosferiyle kendileri için en seçkin lezzet ve sosyalleşme noktaları olmayı sürdürmeyi amaçlıyoruz. “