Türk Şirketlerinin Stratejik Yönetiminde Üretken Yapay Zekanın Kullanımı

Türk şirketlerinin Stratejik Yönetiminde üretken Yapay Zekanın Kullanımı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Türk Şirketlerinin Stratejik Yönetiminde Üretken Yapay Zekanın Kullanımı

Dr. Umut KÖKSAL

Türk şirketlerinin Stratejik Yönetiminde üretken Yapay Zekanın Kullanımı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemÜretken yapay zeka, stratejik yönetim alanında giderek daha dönüştürücü bir güç haline geliyor ve liderlere karmaşık iş ortamlarını analiz etmek ve bilinçli kararlar almak için yenilikçi araçlar ortaya koymakta.

Son kitabım olan ve Ekim 2025’de yayınlanacak olan Üretken Yapay Zeka ve İnsan Kaynakları Pazarlaması kitabında da vurguladığım üzere, Türk şirketleri, gelişmiş modellerden yararlanarak senaryo analizleri tasarlayabilir, potansiyel pazar değişikliklerini simüle edebilir ve daha yüksek doğrulukla stratejik yol haritaları oluşturabilir.

Geleneksel Yapay Zeka Modellerinden farklı olarak, Üretken Yapay Zeka teknolojisi ile birlikte, yeni nesil içgörüler, üst düzey şirket yöneticilerinin, bir diğer ifade ile iş liderlerinin sektör, iş alanlarındaki fırsatları, riskleri daha etkin ve verimli şekilde değerlendirmelerine katkı sağlayabilir, hiper rekabetin olduğu, çevik, esnek ve dinamik iş dünyasında, iş liderlerinin daha veriye odaklanan, uyarlanabilir, güncellenebilir, ince ayar yapılabilir farklı fonksiyonel ve iş stratejileri tasarlamalarının yolunu açabilir.

Ülkemiz şirketlerinde yer alan her bir üst düzey yönetici açısından Üretken Yapay Zeka Teknolojilerinin şirketin stratejik yönetiminde kullanılmasının ortaya koyacağı en önemli fayda, çeşitlilik, hacim, karmaşıklık arz eden, yapılandırılmamış business verisini işlemek ve bunları aksiyona alınabilir yeni nesil bir iş zekasına transforme yeteneği kazandırmakta anlam bulmasıdır.

Üretken yapay Zeka ile:

  • Dış ticaret fırsatları
  • Dış ticaret riskleri
  • İç-dış Pazar eğilimleri
  • Müşteri davranışları
  • Rakip stratejileri
  • Proaktif Pazar analizleri
  • Proaktif Pazar gözlemleri
  • Mevzuat değişimlerinin, regülasyonların kapsamlı analiz edilerek daha etkin ve verimli içgörüler, öngörülerin oluşturulması güvence altına alınmış olur.

Bir başka örnek olarak şu verilebilir, ülkemizde yer alan bir holdingin üst düzey yöneticisisiniz, şirketin yeni dönemdeki stratejik planlaması konusunda çalışmalar yapıyorsunuz, bu planlama için gerekli olacak her türlü iç, dış faktörler ile ilgili verileri toplamak, analiz etmek, yorumlamak için büyük bir zaman kaybetmek yerine, Üretken Yapay Zeka teknolojileri yardımı ile tüm verileri toplamak, sentezlemek yerine, stratejik anlamda kritiklik arz eden verileri, içgörüleri sentezlemek, simüle etmek, sadece bir adet değil, birden fazla alternatifli hamle, koşulu test etme yoluna gidebilir.

Üretken Yapay Zeka, ülkemizde yer alan bir holding ya da şirket üst düzey yöneticisi için, diğer bir ifade ile stratejik iş liderleri için operasyonel veri işleme gibi yeknesak bir süreçten kurtulmak, daha stratejik, daha hamlesel karar verme süreçlerine fokuslanma anlamını taşır.

Aynı zamanda, Türk iş dünyası liderleri açısından, Üretken Yapay Zeka teknolojileri konusunda bilgi sahibi olmak, bu araçları bilinçli şekilde stratejik yönetim faaliyetlerinde kullanmak, stratejik yönetim açısından inovasyon ve yeniliği de teşvik eder.

Türki iş dünyasındaki iş liderleri, üretken yapay zeka teknolojilerine, uygulamalarına odaklanarak, stratejik planlamadan strateji geliştirmeye ve strateji kontrolüne yönelik daha çevik, daha proaktif bir anlayış, yaklaşım da tasarlayabilirler.

Burada sormamız gereken soru şu;

Türk şirketlerinin Stratejik Yönetiminde üretken Yapay Zekanın Kullanımı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemKuruluşunuz hem yerel hem de küresel pazarlarda rekabetçi kalabilmek için üretken yapay zekayı stratejik yönetim uygulamalarına entegre etmeye ne kadar hazır? Siz Türk iş dünyası liderleri olarak ne kadar hazırsınız?

Dr. Umut KÖKSAL

İşçi Talep Etmese de İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda mıdır?

İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

İşçi Talep Etmese de İşveren İş Arama İznini Kul­landırmak Zorunda mıdır?

Lütfi İNCİROĞLU

İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem4857 sayılı İş Kanunu’nun 27 nci maddesine göre; Bildirim süreleri içinde işveren, işçiye yeni bir iş bulması için gerekli olan iş arama iznini iş saatlerin içinde ve ücret kesintisi yapmadan vermeye mecburdur. İş arama izninin süresi günde iki saatten az olamaz ve işçi isterse iş arama izin saatlerini birleştirerek toplu kullanabilir. Ancak iş arama iznini toplu kullanmak isteyen işçi, bunu işten ayrılacağı günden evvelki günlere rastlatmak ve bu durumu işverene bildirmek zorundadır.

İşveren yeni iş arama iznini vermez veya eksik kullandırırsa o süreye ilişkin ücret işçiye ödenir. İşveren, iş arama izni esnasında işçiyi çalıştırır ise işçinin izin kullanarak bir çalışma karşılığı olmaksızın alacağı ücrete ilaveten, çalıştırdığı sürenin ücretini yüzde yüz zamlı öder”.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 421 nci maddesinde de iş arama iznine ilişkin İş Kanunu ile paralel bir şekilde düzenleme yapılmıştır. İşverenin belirsiz süreli hizmet sözleşmesinin feshi halinde bildirim süresi içinde işçiye ücretinde bir kesinti olmaksızın günde iki saat iş arama izni vermekle yükümlü olduğu izin saatleri ve günlerinin belirlenmesinde işyerinin ve işçinin haklı menfaatlerinin göz önünde tutulacağı hükme bağlanmıştır.

Süreli fesih yoluyla yapılan fesihte bildirim süresi öngörülmesinin nedeni; işçinin bir anda işsiz ve ücretsiz kalmasını engellemek ve bu süre zarfında yeni bir iş aramasına fırsat vermek amacına yöneliktir. Bu amacın bir gereği olarak da İş Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda işçiye yeni iş arama izni hakkı tanınmıştır. İş arama izni, sözleşmenin kim tarafından feshedildiğine bakılmaksızın belirsiz süreli iş sözleşmelerinde bildirim öneli içinde kullanılmak üzere işçiye tanınan bir hak olarak tanımlanabilir. Belirli süreli iş sözleşmelerinde veya belirsiz olmakla beraber peşin ücret ödenmek suretiyle fesih durumunda ya da sözleşmenin işçi tarafından haklı nedenle feshinde iş arama izni uygulanmaz zira bu hak süreli fesih beyanının bildirim süresine özgü bir hükmü olarak ancak bildirim süresinin uygulanmaya başlaması şartıyla doğar (Mollamahmutoğlu, H./ Astarlı, M. / Baysal, U.: İş Hukuku, 4. Baskı, Ankara 2020, s. 289).

Bildirim öneli içinde işveren iş arama iznini kullandırmak zorundadır, işverenin bu yükümlülüğünü azaltacak ya da ortadan kaldıracak sözleşme hükümleri geçersizdir. İş Kanunda belirlenen iki saatlik süre de asgari nitelik arz etmekte olup işveren tarafından arttırılabileceği gibi sözleşme ile iş arama süresinin daha uzun bir süre olarak kararlaştırılabilmesi mümkündür.

İş arama izni işçinin talebi ile toplu olarak kullanılabilir. İşçi toplu izin kullanımını işten ayrılacağı günden önceki günlere rastlamak ve işverene bildirmekle yükümlüdür. Aksi halde işveren iş arama iznini her iş günü itibariyle kullandırma imkanına sahip olur. İşveren iş süresinin hangi zamanında iş arama iznini kullandıracağını yönetim hakkına dayanarak takdir eder.

Hemen belirtilmelidir ki, işveren tarafından iş arama izninin kullandırılmaması ya da eksik kullandırılması halinde işçinin iş sözleşmesini derhal fesih hakkı mevcuttur. Ayrıca yeni iş arama izni ihbar öneli içindeki çalışılan günler için söz konusu olur. Dolayısıyla hafta tatili, ulusal bayram genel tatil günleri gibi çalışılmayan günler için işverenin yeni iş arama izni vermesi ya da bu sürelerde dahil olacak şekilde iş arama izni alacağı hesaplaması söz konusu olmaz (Mollamahmutoğlu/Astarlı /Baysal; s.290).

Nitekim çalışılmayan tatil günleri için iş arama izin ücreti hesaplanmaması gerektiği hususu Hukuk Genel Kurulu’nun 27.01.2010 tarihli ve 2009/9-593 E.,2010/20 K. sayılı kararında da kabul edilmiştir. Buna göre, “İşçinin talebi olmaksızın işveren iş arama izni vermek ve kullandırmak zorundadır. İş arama iznine ilişkin düzenlemede işverenin talep koşulundan bahsetmeksizin işçiye iş arama izninin verilmesi gerektiği belirtilerek bu zorunluluk hükme bağlanmıştır. Aksi halde işçinin talebi bulunmadığında işverenin iş arama izni verme yükümlülüğünün bulunmadığı sonucuna varılır ki bu sonuç Kanun hükmüyle bağdaşmaz. Dolayısıyla bu borç bizzat Kanundan kaynaklanmakta olup işçinin işverenden iş arama izin isteğinde bulunması gerekmediği gibi izin istenmesi halinde de işverenin kabul edip etmeme yetkisi bulunmamaktadır. Maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında düzenlendiği gibi işçinin talebi sadece iznin kullanılma şekli ve zamanı yönünden dikkate alınması gereken bir şarttır.

Yukarıda yapılan anlatımlar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı işveren tarafından ……, iş arama iznini toplu ya da kısmi olarak hangi tarihler arasında kullanabileceği de belirtilerek seçenekli şekilde kullanmasının mümkün olduğunun bildirilmesine rağmen davacı işçinin iş arama iznini kullanmadığı ihbar süresince davalı işyerinde tam gün mesai ile çalıştığı sabittir.

Gerçekten de İş Kanunu’ndaki amir hükme göre iş arama izninden yararlanma işçinin isteği koşuluna bağlı tutulmamıştır. Talep bulunmasa da işçiye iş arama izni verilmesi zorunlu olup işveren bu konuda bir taktir hakkına sahip değildir. Somut olayda olduğu gibi davalı işveren tarafından iş arama izninin kullanılması için yapılan bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İşverenin izin verildiğini belirttiği gün ve saatlerde çalışılmak istenmesi durumunda işçiye iş verilmemesi gerekir. Ayrıca davacı işçi bildirimlere yaptığı itirazında feshin yasaya ve işyeri uygulamasına aykırı olduğunu belirtmiş olup iş arama iznini kullanmak istemediği yönünde bir beyan veya bir itiraz ileri sürmemiştir. Bu nedenle iznin kullandırılması gerekirken çalıştırılan davacıya izin kullanmaksızın alacağı ücrete ilaveten çalıştırıldığı sürenin ücreti de yüzde yüz zamlı ödenmelidir.

Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, davalı işverenin yaptığı hatırlatmalarla yükümlülüğünü yerine getirdiği, davacının serbest iradesiyle izin hakkını kullanmama yönünde tercihte bulunduğu bu nedenle bozma kararının yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca kabul edilmemiştir. O halde mahkemece yukarıda açılanan hususlara değinilerek verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, yerindedir[1].

Sonuç olarak, “İş Kanunu’ndaki amir hükme göre, iş arama izninden yararlanma işçinin isteği koşuluna bağlı tutulamaz. İşçi talep etmese dahi işçiye iş arama izni verilmesi zorunlu olup, işveren bu konuda bir takdir hakkına sahip değildir.

İşçi Talep Etmese De İşveren İş Arama İznini Kullandırmak Zorunda Mıdır Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündemİşveren tarafından iş arama izninin kullanılması için işçiye yapılan bildirimler de işvereni bu yükümlülükten kurtarmaz. İş arama izninin belirlendiği gün ve saatlerde işçi çalışmak istese dahi işverenin işçiye iş vermemesi gerekir.

Lütfi İNCİROĞLU

 

Kaynakça:

[1] YHGK, 15/4/2021 T., E.2018/757, K.2021/488 Legalbank.

Sürdürülebilirlik Satışın Anahtarı mı?

Sürdürülebilirlik Satışın Anahtarı Mı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Sürdürülebilirlik Satışın Anahtarı mı?

Selin ERDAL – Satınalma Dergisi Moda Editörü

Sürdürülebilirlik Satışın Anahtarı Mı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBir dönem “geleceği düşünerek modada değişim yaratmanın zamanı” diyerek anlattığım sürdürülebilir moda, bugünlerde ne yazık ki biraz gölgede kalmış gibi görünüyor. Tüketiciler artık her yerde duydukları karbon ayak izi, geri dönüşüm, etik üretim gibi kelimelere karşı daha mesafeli. Çünkü markaların yaptığı “greenwashing” yani içi boş çevreci söylemler, güveni epey sarstı. Şu anda da zihnimizi kurcalayan soru şu: Sürdürülebilirlik artık gerçekten satmıyor mu, yoksa tüketici başka bir şey mi arıyor?

“Gezegeni düşünüyorum” diyen çok, ama kasadan geçiren az… Çoğu insan sürdürülebilirlikten yana olduğunu söylüyor fakat iş alışveriş yapmaya gelince tablo değişiyor. Görüyoruz ki öncelik hâlâ fiyat, kalite ve tasarımda. Böylece tüketici kalbine “yeşil” argümanlarla değil, öncelikli olarak güçlü bir ürünle girildiğini bir kez daha anlıyoruz.

Bunların yanında, çevre dostu üretim, çoğu zaman daha pahalı. Ucuz hammadde ve hızlı üretim zincirleriyle rekabet etmek ise oldukça zor. Bu yüzden geçtiğimiz yıllarda birçok sürdürülebilirlik odaklı marka piyasadan silinip gitmiş durumda. Fakat Shein gibi fast fashion devleri bütün eleştirilere rağmen büyümeye devam etti. Bu çelişki de aslında tüketicinin “ideal” tercihler ile “gerçek” alışkanlıkları arasındaki farkı gözler önüne sermiş oldu.

Tüketiciye Dokunmak

Sürdürülebilirlik mesajları son birkaç yılda markaların en güçlü iletişim araçlarından biri haline gelmiş halde, evet. Ancak bu kampanyaların tonu her zaman olumlu karşılanmıyor. Bazı markaların aşırı tüketime ve hızlı modanın çevresel maliyetine dikkat çeken kampanyaları, aslında haklı bir noktaya temas etse bile bazı tüketicilerde ters etki yaratabiliyor. İnsanlar, diğer markaları suçlayan ya da kendini fazla yücelten yaklaşımları samimiyetsiz bulabiliyor. Çünkü tüketiciler, mesajın içeriğine katılsalar bile, markaların bu söylemi bir pazarlama stratejisi gibi kullanmasından rahatsız oluyor.

Bu tür sert ve doğrudan kampanyalar, sektörde farkındalığı artırıp hızlı modayı sınırlamaya yönelik yasal düzenlemelerin hızlanmasına katkı sağlıyor olsa da tüketiciler için kimi zaman irite edici bir dil olarak karşılanıyor. Ancak büyük resimde sürdürülebilirlik adına önemli bir etki yarattığını söylemekte fayda var.

Tüketici baskıdan kaçıyor: Birçok kişi alışveriş yaparken “doğru olanı seçme baskısı” hissetmek istemiyor. Bu nedenle aşırıya kaçan seviyede öğretici, had bildirici kampanyalar geri tepebiliyor. Tüketici; alışverişten keyif almak istiyor, yük hissetmek değil. Ama bir noktada da sürdürülebilirliğin suçluluk duygusuyla ilişkilendirilmesine de karşı olduğumu söyleyemem.

Bugün öne çıkan markalar, sürdürülebilirliği bir pazarlama dersi gibi sunmak yerine, önce ürünün güzelliğine odaklanıyor. Kısacası, ürün ilham verici değilse sürdürülebilirlik mesajı tek başına asla yeterli değil, şeklinde özetleyebiliriz.

“Peki ilerleyen dönemde ne olacak?” diye sorarsanız, bugünlerde sürdürülebilirlik biraz geri planda olsa da, bu tamamen “out” olduğu anlamına gelmiyor elbette. İklim krizinin şiddetini artırdığı, afetlerin giderek daha yakıcı hale geldiği bir dünyada tüketici duyarlılığı yeniden yükselebilir, yükselmelidir.

Ama şimdilik markalar için geçerli olan denklem şu: ‘Harika’ bir ürün + güvenilir bir sürdürülebilirlik hikayesi = tüketicinin kalbinde yer.

Sürdürülebilirlik Satışın Anahtarı Mı Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemSelin ERDAL

Satınalma Dergisi Moda Editörü

Alım Talebi: 2. El Krom Tank

Alım Talebi 2. El Krom Tank

Alım Talebi: 2. El Krom Tank

Bir firmamız için 2. El Krom Tank alımı yapılacaktır. 25 ton kapasitede olması istenmektedir. + – olabilir. Serpantinli, 304 kalite ve krom tankın üstünde motor karıştırıcı olması talep edilmektedir.

Teslim yeri Balıkesir – Bandırma’dır.

Ödeme şekli ve istenilen ürünle ilgili diğer spekler için İlgili olan üretici ya da satıcıların, aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi 2. El Krom Tank

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (750 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup, bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Faizler Neden Yüksek Seyrediyor – Bölüm 7

Faizler Neden Yüksek Seyrediyor – Bölüm 7 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Faizler Neden Yüksek Seyrediyor – Bölüm 7

Reşat BAĞCIOĞLU

Faiz

Faizler Neden Yüksek Seyrediyor – Bölüm 7 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemFaiz nedir sorusu ile başlayalım dilerseniz.

Banka ve benzeri bir yere ya da bir kimseye belli bir süre işletilmek üzere ödünç verilen paranın kullanımına karşılık olarak alınan kâr; başkasının parasını belli bir süre kullanmak, işletmek için ödenen para.

Bankalara verdiğimiz paranın adı mevduat olup, bankalara verdiğimiz paranın bankalarca işletilmesi karşılığında bankalar mevduat sahibine faiz öder, bankalardan parayı alıp kullanan ihtiyaç sahipleri de bankalara faiz öder; bunun da adı kredidir.

Çok genel anlamda faizi iki şekilde adlandırabiliriz;

  • Bankaların mevduata verdikleri faizler,
  • Bankaların verdikleri kredi karşılığında aldıkları faizler

Faizsiz Finans Piyasası Olur mu?

Söylediklerimi hiçbir tarafa eğip, bükmeden ifade edecek olursam, faizsiz bir finans piyasası olmaz. Adına ne derseniz deyiniz, dünya finans piyasası faiz üzerine kuruludur.

Faiz Bilgi

Faiz KarikatürFaizin olmadığı bir finans piyasası zaten düşünülemez. Finans dünyasındaki kazanç faize dayalı kazançtır.

Mevduat ve krediye ödenen faizlerin dışında özel ve kamu alacaklarının zamanında ödenmemesi durumunda da “gecikme faizi”  işletilmektedir.

O halde bankaların dışında kamu ve özel sektör alacaklarının zamanında ödenmemesinden dolayısı da faiz ödenmektedir. Ve adı yine faizdir.

Faizin Yüksekliği veya Düşük Kalması

Faiz gerçeğinin varlığından sonra, faizlerin yüksekliği veya düşüklüğünün ülkemiz ekonomisine getirdikleri ve götürdüklerine bakalım.

Yüksek Faiz

Faiz Risk GörselYüksek faiz, ilk bakışta parası olan için yüksek kazanç ve yüksek getiri gibi görünse de, madalyonun öteki yüzüne bakıldığında yüksek faizin bir risk göstergesi olduğunu bilmekte yarar vardır. Ülke riski dediğimiz CDS (Credit Dafault Swap – bir borçlunun (genellikle bir hükümet veya şirket) borcunu ödeyememesi durumuna karşı koruma sağlayan bir tür finansal türev aracıdır)  puanının yüksek oluşu, o ülkenin piyasaya verdiği güven konusunda alacak epey yolu olduğunu gösterir).

Dünya Merkez Bankası Faiz Oranları
Kaynak: https://www.cbrates.com/

Faiz Oranlarıı

Yukarıdaki listede yer alan Türkiye ve İsviçre’nin verdiği faiz oranları mevcuttur. Ülkemiz yüksek faiz vermek sureti ile piyasaya güven vermeye, daha fazla likid yatırımı ülkemize çekmeye çalışmakta ise de İsviçre’nin aynı konuda tuzu kuru. Yüksek faiz vermeye ihtiyacı olmayan bir ülke konumundadır. İsviçre sıfır (0) faiz vermesine karşılık adeta dünyanın kasası konumundadır.

Yüksek Faiz Oranı ve Ekonomimiz

Yüksek faiz oranı vermek tasarruf sahipleri için bir fırsat gibi görünse de, ülkemizin gelişimi ve yatırımlar açısından kesinlikle bir dezavantajdır.

Yüksek faizin;

  • Ülkemiz gelirlerinin bir kısmını faiz ödemeleri için kullanıldığı,
  • Yatırım maliyetlerinin artmasına sebep olacağı,
  • Yeni yatırımların kısıtlı olması veya mevcut yatırımların daralmaya gitmesinden dolayı istihdamda azalma yaşanacağı
  • Yatırımların azalması, bazı projelerin iptaline sebep olur, bunun sonucunda da işletmeler küçülmeye giderek çalışan sayısını azaltma yoluna gider,
  • Üretim maliyetlerini olumsuz etkileyeceğinden dolayı üretici / ihracatçı firmaların yurt dışına verdikleri fiyatlamalardan olumlu sonuç alınması azalacak veya pazar kaybedilecek,
  • Tüketim harcamaları göreceli olarak azalır bu da ekonomide durgunluğa sebep olur,
  • Döviz kurlarının düşüşüne ve yerel para biriminin de değer kazanmasına sebep olur. Döviz kurlarının düşmesi özellikle ithalatı ucuz hale getireceğinden kısa vade de ekonomik olarak etkileri görülebilir. Yüksek faiz dolayısıyla düşük seyreden döviz kurları, ithalatçıya avantaj, ihracatçıya ise dezavantaj olarak görülür.
  • Yüksek faiz oranları tahvil ve hisse senetlerinin getirilerini azaltacağından dolayı, bu alanda paralarını değerlendiren yatırımcılar tahvil ve hisse senedi piyasasından çıkarak faiz piyasasına yönelir. Borsa düşer veya yerinde sayar.

Yükselen Döviz Piyasası

Dövizin AteşiGeçmiş yıllara göz attığınızda tansiyonu yükselen döviz piyasasının ateşini almak için yüksek faiz politikası ile birlikte diğer döviz politikaları uygulanır.

Faizin tanımından başlayıp, konuyu nerelere getirdim değil mi?

Faizler Neden Yüksek Seyrediyor – Bölüm 7 Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi 

Bakan Uraloğlu: Türkiye’de Yük Taşımalarının Yaklaşık Yüzde 85’i Kara Yolu ile Yapılıyor

Filo Yönetimi Eğitimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Bakan Uraloğlu Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi’nde Konuştu

Filo Yönetimi Eğitimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemUraloğlu, Yeşil Kalkınma Vakfı (YEKAV) tarafından düzenlenen Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, ulaşım ve iletişim politikalarını küresel trendler ve çevresel sorumluluklar doğrultusunda şekillendirmenin öncelikli görevlerinden biri olduğunu, iklim değişikliği, artan nüfus ve sanayileşme baskısının doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımını her zamankinden daha kritik hale getirdiğini ifade etti. Son yıllardaki kuraklık, sel ve orman yangınları gibi doğal afetlerdeki artışın çevresel sorunların ekonomik ve sosyal boyutlarını gözler önüne serdiğini dile getiren Uraloğlu, “Türkiye, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde 2053 net sıfır emisyon hedefi ve Paris İklim Anlaşması’na taraf olarak iklim değişikliğiyle mücadelede kararlılığını ortaya koymaktadır.” dedi…

Yekav LogoUraloğlu, özellikle ulaştırma sektöründe sıfır emisyona geçiş çalışmalarını hızlandırdıklarını aktararak, “Kurumsal karbon ayak izi hesaplamasını Türkiye’de ilk gerçekleştiren bakanlık olarak çevre bilinci hizmet anlayışına liderlik etmekten de gururluyuz. İklim kriziyle mücadelede öncü bir rol üstlenerek, çevreye duyarlı, karbon emisyonunu azaltan ulaşım sistemlerini hayata geçiren projeler geliştiriyoruz.” şeklinde konuştu. Yakın bir zaman önce başlatılan “Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası” projesini, Avrupa Birliği mali işbirliği çerçevesinde finanse ederek, sektördeki tüm ulaşım modlarını kapsayacak şekilde yürüttüklerini ifade eden Uraloğlu, şunları aktardı: “Bu proje, ulaşım faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını sıfıra indirmeye yönelik etkili bir çerçeve oluşturmayı hedefliyor. Proje kapsamında geliştirilen emisyon modeliyle kara yolu, demir yolu, hava yolu, deniz yolu ve kent içi ulaşım modlarının mevcut durumunu analiz ederek, farklı gelecek senaryolarına göre aktivite tahminleri, araç sayısı, yakıt türü ve emisyon projeksiyonları oluşturacağız.” İfadelerini kullandı.

Eğitim Filo Yönetimi Binek Araç Kiralama Satın Alma İdari İşler
Filo Yönetimi Eğitimi, Binek Araç Kiralama, Satın Alma ve İdari İşler

Türkiye’de Yük Taşımalarının Yaklaşık Yüzde 85’i Kara Yolu ile Yapılıyor

Bakan Uraloğlu, Türkiye’de yük taşımalarının yaklaşık yüzde 85’inin kara yolu ile yapıldığına dikkati çekerek, bunun da sektörü karbon salınımı açısından öncelikli bir alan haline getirdiğini söyledi. Kara yolu taşımacılığında yeşil dönüşümü sürdürülebilirliğin merkezine yerleştirerek, elektrikli kamyon, otobüs, minibüs, çekici ve otomobillerin sektörde kullanımına imkan sağlayacak mevzuat düzenlemeleri yaptıklarına işaret eden Uraloğlu, kent içi ulaşımda da çevresel duyarlılıkla hareket ettiklerini anlattı. Uraloğlu, paylaşımlı elektrikli skuterleri, kısa mesafeli ulaşımda şahsi araç kullanımını azaltmak amacıyla hayata geçirdiklerini kaydederek, “2021’de yürürlüğe aldığımız Elektrikli Skuter Yönetmeliği kapsamında bugüne kadar 26 firma, yaklaşık 65 bin skuter ile Türkiye’nin birçok ilinde faaliyet göstermeye başladı.” diye konuştu. “Kombine Taşımacılık Yönetmeliği” ve “Yeşil Lojistik Belgesi” uygulamalarıyla da çevre dostu taşımacılığı teşvik ettiklerini aktaran Uraloğlu, “Yeşil Lojistik Belgesi alan firmalara, yetki belgesi başvurularında yüzde 50 indirim, taşıt kartı ücretlerinde ise yüzde 95’e varan destekler sağlıyoruz. 2025 yılı itibarıyla 42 Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yetki Belgesi sahibi işletmeci bu belgeye sahiptir. Bu uygulamalar, enerji ve kaynak tasarrufu sağlarken çevre dostu taşımacılığı da yaygınlaştırmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Fiber Optik Altyapımızı Kara Yolu Ağlarımızda 20 Bin Kilometreye Çıkaracağız

Bakan Uraloğlu, sürdürülebilir ulaşımın yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal kalkınmanın da temel taşlarından biri olduğuna işaret ederek, son 23 yılda gerçekleştirdikleri yaklaşık 296,5 milyar dolarlık yatırımla, mobilite, lojistik ve dijitalleşme odaklı birçok projeyi hayata geçirdiklerini ifade etti. Uraloğlu, 6 bin 101 kilometre olan bölünmüş yol uzunluğunu 29 bin 832 kilometreye yükselterek, yıllık yaklaşık 2 milyar 453 milyon litre akaryakıt tasarrufu elde etiklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonunu da 5,27 milyon ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağladık. Demir yolu yatırımlarımızla da toplam 8,9 milyon ton daha az karbon emisyonu salındı. 2025’te 13 bin 919 kilometre olan demir yolu ağımızı 2028’de 17 bin 500 kilometreye, 2053’te ise 28 bin 600 kilometreye çıkararak çevre dostu ulaşım sistemlerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Demir yolunda yük taşımacılığı payını yüzde 5’ten yüzde 22’ye yükseltmek için projemizle daha güvenli, dengeli ve çevre dostu çok modlu taşımacılığı destekliyoruz. Kent içi ulaşımda da çevre dostu çözümlerle fark oluşturuyoruz. Türkiye genelinde 434 kilometresi tamamlanan ve 122,1 kilometresi devam eden Kentiçi Raylı Sistem projelerimiz, Sirkeci-Kazlıçeşme Yeni Nesil Ulaşım Projesi gibi yenilikçi çalışmalarla şehirlerimizde emisyonları azaltıyor.”

Uraloğlu, Akıllı Ulaşım Sistemlerinin (AUS) de trafik akışının iyileştirilmesi yoluyla emisyonların azaltılmasına destek olduğunu belirterek, “Bu noktada Kooperatif AUS test ve Uygulama Koridoru ile dünyadaki yenilikçi teknolojilerin ülkemizde uygulanmasını sağlıyoruz. İstanbul ve Antalya’da Kooperatif Akıllı Ulaşım Sistemleri (K-AUS) pilot uygulamalarına başladık. Akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırmak için fiber optik altyapımızı kara yolu ağlarımızda 20 bin kilometreye çıkaracağız.” diye konuştu.

Haziran İtibariyle Ülkemizde 31 Bin 433 Elektrikli Araç Şarj Soketi Bulunmaktadır

Sürdürülebilir Ulaşım ZirvesiBakan Uraloğlu, milli elektrikli tren setleri, elektrikli araçlar için artan şarj istasyonları, bisiklet yolları, ekolojik köprüleri, sürdürülebilir havacılık politikaları ve yeşil denizcilik projelerinin de çevre dostu ulaşım anlayışlarının somut göstergeleri olduğunun altını çizdi. Fosil yakıtlardan temiz enerjiye geçişte elektrikli araçların da kritik bir rol oynadığını kaydeden Uraloğlu, “Türkiye genelindeki toplam elektrikli otomobil sayısı da 2025 haziran ayı itibarıyla 268 binin üzerine çıktı. Yine, haziran itibarıyla da ülkemizde 31 bin 433 elektrikli araç şarj soketi bulunmaktadır. Bunların yanında yenilenebilir enerji kaynaklarını ulaşım ve altyapı projelerimizde daha etkin kullanmak için de somut adımlar atıyoruz. Örneğin günümüzde yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin bilinciyle, kara yollarından demir yollarına, TÜRKSAT’tan TÜRASAŞ’a Bakanlığımıza bağlı birçok kurumumuzda güneş enerjisinden faydalanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Uraloğlu, denizcilikte yeşil liman sertifikaları, yeni yatırımlar ve teşviklerle emisyonları azalttıklarını aktararak, “Eski gemilerin çevreci sistemlerle yenilenmesini desteklemek için hurdaya ayrılan gemilerin yerine inşa edilen yeni gemilere hurda bedelinin 1,5 katı, alternatif enerji sistemleriyle donatılanlara ise 2,5 katı teşvik veriyoruz.” dedi.

Havalimanlarında gerçekleşen faaliyetlerin çevresel etkilerini kontrol altına almak için de 2020 yılında “Karbonsuz Havalimanı Projesi”ni başlattıklarını anımsatan Uraloğlu, “Dünyada 88 ülkede toplam 587 havalimanının dahil olduğu programda, ülkemiz karbonsuz havalimanı sertifikasına sahip 50 havalimanıyla bu kapsamda en yüksek sayıda sertifikaya sahip 2’nci ülke konumundadır.” bilgisini verdi. “2026’da da sinyal almaya başlayarak birkaç yıl içerisinde bütün ülkemizin tamamına 5G’yi yaygınlaştırmış oluruz” Uraloğlu, bir gazetecinin etkinliğin açılışının ardından sorduğu 5G ihalesi sorusuna yönelik de “İletişim noktasında gerek telekomun imtiyaz hakkının yenilenmesi, uzatılması noktasında gerekse de 5G’ye geçiş noktasında bir irade ortaya koyduk. Tabi uzun zamandır yürüttüğümüz bir çalışmaydı.” diye konuştu.

Türkiye’de olan 3 operatörle defaatle ve uzun istişarelerde bulunduklarını aktaran Uraloğlu, şunları kaydetti:

“Yine başta Avrupa olmak üzere dünyadaki 5G uygulamalarına nasıl hangi şartlarda geçildiğiyle ilgili incelemelerde bulunduk ve bunun sonucunda da olması gerektiği gibi hem kamu faydasını düşünerek hem de bu operatörlerin yatırım yapma reflekslerini ya da yeteneklerini engellemeyecek şartları ortaya koyarak, Cumhurbaşkanımızın da onayını alarak artık bundan sonra şartnameyi oluşturuyoruz. Bu şartnameyle zaten aşağı yukarı oluşturduk da bu şartnameyle bu ay yetişir mi ilanını, ihale tarihini, 45 günlük bir süre gerekiyor. Bu ay onu ilan etmeye gayret edeceğiz. Eğer yetiştirirsek demek ki eylül-ekim ayında. Ekim ayında inşallah bunun ihalesini yapmış oluruz. 2026’da da ilk sinyalleri almaya başlarız. Zaten burada biliyorsunuz 4 büyüklerin stadyumunda yine İstanbul Havalimanı’nda ve 30 civarındaki tesiste de 5G’yi deneyimleyebiliyoruz, ondan faydalanabiliyoruz, eğer sizin cep telefonunuz uygunsa. Dolayısıyla dediğim gibi ekim ayında ihalesini yaparız. 2026’da da sinyal almaya başlayarak birkaç yıl içerisinde bütün ülkemizin tamamına 5G’yi yaygınlaştırmış oluruz.”

Elektrikli araçlara düşen şarj istasyonu sayısına ilişkin bir soru üzerine ise Uraloğlu, şu yanıtı verdi:

Filo Yönetimi Eğitimi Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem“268 bin civarında araç var. Bir kere onu kesinlikle daha da artırmalıyız. Dünyada artık daha ağır taşıtların yani enerjiyi daha çok sarf eden araçlara yönelik de çalışmalar var. Onlar geliştiriyor ama şimdilik otomobiller de çok daha yaygın bildiğiniz gibi. Dünyadaki ortalama çok bilmiyorum ama bir aracın günde en fazla herhalde bir defa şarj ihtiyacı olur, hadi iki defa olsun. Türkiye’de altı araca düşen bir tane soket var. Bence sayı olarak yeterli. Dolayısıyla belli lokasyonlarda birazcık daha mutlaka artırmamız gerekir. Bu konuda tabii Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızla, belediyelerle ciddi işbirliği içerisindeyiz. Şarj istasyonu Türkiye’de genel anlamda bir problem değildir diyebilirim.”


Eğitim Kataloğu
Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

 

ŞİRKET EĞİTİM KATALOĞU

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli.
Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.  Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
 Prof. Dr. Murat Erdal

Eğitim Filo Yönetimi Binek Araç Kiralama Satın Alma İdari İşler
Filo Yönetimi Eğitimi, Binek Araç Kiralama, Satın Alma ve İdari İşler

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız. 

☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400  Standardı Eğitimi (2 gün)

☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün) 

-> İçerikler için Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

Satın Almada Sistem Körlüğü

Satın Almada Sistem Körlüğü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem

Satın Almada Sistem Körlüğü

M. Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

Satın Almada Sistem Körlüğü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemBirçok organizasyon, satın alma süreçlerini belirli kurallar, şemalar ve onay mekanizmaları ile tanımlar. Zaman içinde bu yapı oturur, işler rutinleşir, prosedürler ezberlenir. İşte tam da bu noktada tehlike başlar: Sistem körlüğü.

Sistem körlüğü, alışılmış süreçlerin zamanla sorgulanmaz hale gelmesi, verimliliğini kaybetmesine rağmen fark edilmemesi halidir. Satın alma ekipleri çoğu zaman işleyişin içinde o kadar meşguldür ki, sistemin neden tıkandığını fark edemez. Çünkü sistem görünürde hâlâ işlemektedir — fakat sessizce değer kaybetmektedir.

Bu yazıda, satın almada sistem körlüğünü tanıyor, sinyallerini okuyor ve verimliliği yeniden tasarlamak için hangi adımların atılması gerektiğini konuşuyoruz.

Sistem körlüğü, bir organizasyonun işlettiği sürecin artık amaca hizmet etmediğini görememesi durumudur. Süreç hâlâ uygulanır, raporlar oluşturulur, formlar doldurulur… fakat:

  • Fırsatlar kaçırılır
  • Tedarikçilerle ilişkiler zedelenir
  • İş yükü artar ama çıktı azalır
  • Çalışanlar prosedürlere uymak için yaratıcı düşünmekten uzaklaşır

Kısacası; süreç işler gibi görünür bununla birlikte değer üretmez.

Satın alma süreçlerinde sistem körlüğünün belirtilerine birlikte bakalım.

  • Sürekli Tekrar Eden İletişim Kopuklukları

Tedarikçiden gelen belgelerin eksikliği, fiyat onayının geç alınması, malzeme kodlarının yanlış girilmesi… Eğer aynı sorunlar tekrar tekrar yaşanıyorsa, sistem değil bireyler suçlanıyorsa, orada bir körlük vardır.

  • “Biz Hep Böyle Yapıyoruz” Cümlesi Artık Kural Haline Geldiyse

Bu cümle, sistem körlüğünün neredeyse mottosudur. Sorgulamayı engelleyen, alternatif düşünmeyi baskılayan bir otomatik savunma mekanizmasıdır.

  • Onay Mekanizmalarının Süreçten Çok Güvenlik Duvarına Dönüşmesi

3 kişilik ekipte bile 5 ayrı onay gerekiyorsa, süreç verimlilikten çok bürokrasiye hizmet etmeye başlamıştır.

  • Tedarikçilerin Sürekli Aynı Geri Bildirimleri Vermesi

“Cevap alamıyoruz, teslimat planı net değil, süreçler uzuyor” gibi geri bildirimler birikiyorsa, bu artık kişisel değil sistemsel bir sorundur.

  • Tüm Süreçlerin İnsanlara Bağlı Hale Gelmesi

“Onaylar Ayşe Hanım’daydı ama şu an izinde” demek, süreçten çok kişiye bağımlı bir yapının işaretidir.

Peki sistem körlüğü neden oluşur?

  • Başarıya Bağlı Körlük: Geçmişte başarı sağlamış bir sürece dokunmaktan çekinilir. “Bozulmasın” duygusu, gelişimin önünde bir engeldir.
  • Süreç Değil, Kişi Odaklı Yönetim: Kurumsal hafıza yerine bireysel alışkanlıklar öne çıkarsa, sistemin kendisi görünmez hale gelir.
  • Veri Yorgunluğu: Çok fazla rapor, bununla birlikte çok az içgörü varsa, ekip neyin neyi etkilediğini göremez.
  • Rol Belirsizliği: Süreçte kimin ne yapacağı net değilse, herkes bir şey yapar ama kimse sonuçtan sorumlu olmaz.

Tüm bunlarla birlikte çözümü de konuşmamız gerekir. Sistem körlüğünü aşmak için ne yapmalı?

  1. Haritalandır, Yeniden Oku

Süreci baştan sona bir akış diyagramına dökün. Hangi adımlar gerçekten gerekli? Hangi adımlar sadece alışkanlık? Nerede değer yaratılıyor, nerede sadece zaman kaybı var?

  1. Görünmeyeni Görmek İçin Dış Bakış Kullan

İçeriden bakınca görünmeyenler, dışarıdan bakan biri için çok nettir. Danışman bakışı, geçici görev rotasyonları veya çapraz ekip gözlemleri ile sistem dışı bir değerlendirme yapılabilir.

  1. “Neyi Neden Yaptığımızı” Yeniden Tanımla

Süreçlerdeki her adım için şu soruyu soralım: “Bu adımın iş çıktısına katkısı nedir?” Eğer katkısı yoksa, yeniden tasarım zamanı gelmiştir.

  1. Tedarikçileri Konuşmanın Parçası Yap

Onlardan sadece teklif almak yerine, süreci birlikte gözden geçirin. Onların gözünden süreç nasıl ilerliyor? Nerede takılıyor? Geri bildirimleri sistemin iyileştirilmesinde kullanın.

  1. Teknolojiyle Sadece Otomasyon Değil, Farkındalık da Yaratın

Yeni bir yazılım kurmak, eski bir alışkanlığı sadece daha hızlı yapmayı sağlar. Gerçek değişim için teknolojiye değil, bakış açısına yatırım yapılmalı.

Satın alma süreçlerinde sistem körlüğü fark edilmediğinde, büyük potansiyeller sessizce kaybedilir. Hatalar büyümeden “düzenli sarsıntı” yaratmak gerekir. Çünkü tıkanan her süreç, aslında akmayan bir fırsattır. Ve yeniden tasarlanan her adım, sadece verim değil; yeni bir bakış, yeni bir değer yaratır. Gelin, satın alma süreçlerimizi bir kez daha, sıfırdan, taze bir zihinle değerlendirelim. Sadece “ne yaptığımızı” değil, “neden yaptığımızı” da konuşalım. Çünkü bazen en büyük devrimler, küçük bir sorgulamayla başlar.

Satın Almada Sistem Körlüğü Satınalma Dergisi 7 Gün 7 GündemM. Efsun Yüksel Tunç

Eğitmen ve Yönetim Danışmanı

Yaşam ve Yönetici Koçu

efsun@indus.com.tr

https://www.linkedin.com/in/efsunyukseltunc/

Instagram @indusefsun

İleri Seviye Ateşleme Teknolojileri Sektöründe Dev Satın Alma

Filo Yönetimi Eğitimi Haber İleri Seviye Ateşleme Teknolojileri Sektöründe Dev Satın Alma

Phinia’dan İleri Seviye Ateşleme Teknolojilerinde Dev Satın Alma!

Filo Yönetimi Eğitimi Haber İleri Seviye Ateşleme Teknolojileri Sektöründe Dev Satın Alma20 ülkedeki 44 noktada yaklaşık 13 bin çalışanıyla birinci sınıf yakıt ve elektrik sistemleri, satış sonrası ürünler ve çözümlerde küresel bir lider olan PHINIA, portföyünü genişletmeye devam ediyor. Bu kapsamda PHINIA, ticari araçlar ve endüstriyel motorlar için doğal gaz, hidrojen ve diğer alternatif yakıtlarla çalışan gelişmiş ateşleme sistemleri, enjektör statorları ve lineer pozisyon sensörleri ile profesyonel el aletleri pazarı için ateşleme ve yakıt enjeksiyon çözümleri sunan, 100 yılı aşkın endüstriyel mirasa sahip, İsveç merkezli Swedish Electromagnet Invest AB – SEM şirketinin stratejik satın alımını tamamladı. 

Bağımsız yakıt sistemleri, satış sonrası çözümler ve bileşenler sağlayıcısı olarak sektörde 100 yılı aşkın tecrübesiyle öne çıkan PHINIA, sektöründe önemli bir satın almayı daha tamamladı. Bünyesinde Delphi, Delco Remy ve Hartridge olmak üzere üç köklü markayı barındıran PHINIA, hem karayolu hem de karayolu dışı ticari ve endüstriyel motorlar için ileri seviye ateşleme teknolojileri konusunda derin bir uzmanlığa sahip olan Swedish Electromagnet Invest AB (SEM) şirketini satın aldı. Swedish Electromagnet Invest AB – SEM, ticari araçlar ve endüstriyel motorlar için doğal gaz, hidrojen ve diğer alternatif yakıtlarla çalışan gelişmiş ateşleme sistemleri, enjektör statorları ve lineer pozisyon sensörleri ile profesyonel el aletleri pazarı için ateşleme ve yakıt enjeksiyon çözümleri sunuyor. Bu satın alma ile PHINIA, sürdürülebilirliği artıran ve kilit pazarlarda yeni fırsatlar yaratan alternatif yakıt teknolojilerine yatırım yapma stratejisini destekliyor.

PHINIA’nın Başkan ve CEO’su Brady Ericson konuyla ilgili şu açıklamada bulundu:
“Geleceğe dair heyecanlıyız. Bu satın almayla birlikte portföyümüzü stratejik olarak genişletiyor ve yeni fırsatların kapılarını aralıyoruz. PHINIA’nın motor yönetim sistemlerindeki uzmanlığı ile SEM’in ileri ateşleme teknolojilerindeki derin bilgisini bir araya getirerek, inovasyon ve verimlilik anlamında güçlü bir platform oluşturmayı hedefliyoruz. Ticari araç ve endüstriyel pazarlarda birlikte büyük fırsatlar yakalayacağımıza inanıyoruz. Küresel müşteri tabanımıza sunduğumuz çözümleri ölçeklendirme, elektronik ve sistem kabiliyetlerimizi entegre etme ve müşterilerimiz ile hissedarlarımıza daha fazla değer sunma konusunda büyük bir potansiyel görüyoruz.”

Delphi Hakkında

Delphi, PHINIA Inc.’in bir markası olup, gelecek nesil yetenekleri, pazara ilk sunulan yenilikleri, pazar lideri ürünleri ve daha iyi ve daha bağlantılı bir bugün ve yarın için akıllı hizmet çözümlerini destekleyen bir küresel Aftermarket lideridir. Delphi, araçların daha temiz, daha iyi ve daha uzun ömürlü olmalarına yardımcı olmak için dünya çapındaki teknisyenleri hazırlayan çözümler geliştirmeye kararlı.

PHINIA Hakkında

PHINIA, 100 yılı aşkın üretim uzmanlığı ve sektör ilişkileri ile bağımsız, pazarın önde gelen bir premium çözüm ve parça sağlayıcısıdır ve DELPHI®, DELCO REMY® ve HARTRIDGE™ gibi güçlü bir marka portföyüne sahiptir. 20 ülkede 44 lokasyonda 13.000’den fazla çalışanı bulunan PHINIA’nın merkezi Auburn Hills, Michigan, ABD’dedir. Ticari araçlar ve endüstriyel uygulamalar (ağır ve orta hizmet kamyonları, arazi dışı inşaat, deniz, havacılık ve tarım) ve hafif araçlar (binek otomobiller, kamyonlar, minibüsler ve spor arazi araçları) kapsamında, içten yanmalı motorları en yüksek performansta çalıştırmak için yakıt sistemleri, elektrik sistemleri ve aftermarket çözümleri geliştirmekte. Aynı zamanda alternatif yakıtların potansiyelini açığa çıkarmak için ileri teknolojilere yatırım yapmakta. Pazarı bugün daha verimli ve sürdürülebilir hale getirmek için gerekenleri sağlarken, aynı zamanda daha düşük karbonlu mobiliteye katkıda bulunacak yenilikçi ürünler ve çözümlerle geniş bir müşteri yelpazesi için tercih edilen iş ortağı konumunda ve daha temiz bir geleceğe doğru ortak yolculuğu ile güç katmakta.


Eğitim Kataloğu
Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

 

ŞİRKET EĞİTİM KATALOĞU

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli.
Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.  Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
 Prof. Dr. Murat Erdal

Eğitim Filo Yönetimi Binek Araç Kiralama Satın Alma İdari İşler
Filo Yönetimi Eğitimi, Binek Araç Kiralama, Satın Alma ve İdari İşler

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız. 

☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400  Standardı Eğitimi (2 gün)

☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün) 

-> İçerikler için Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Otomotiv Satış Sonrası Sektörüyle Bir Araya Geldi, Açık İletişim Umut Verdi

Oss Derneği Otomotiv İstişare Toplantısında Ticaret Bakanı ömer Bolat Ile Bir Araya Geldi
OSS Derneği Otomotiv İstişare Toplantısında Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Bir Araya Geldi

OSS Derneği Otomotiv İstişare Toplantısında Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Bir Araya Geldi.

Bakan Ömer Bolat, Otomotiv Satış Sonrası Sektörüyle Bir Araya Geldi, Açık İletişim Umut Verdi

Ömer Bolat: Bu Yıl Yerli Otomotiv Sanayi İhracatı için 41 Kere Maşallah Diyeceğiz!

Oss Derneği Otomotiv İstişare Toplantısında Ticaret Bakanı ömer Bolat Ile Bir Araya Geldi
OSS Derneği Otomotiv İstişare Toplantısında Ticaret Bakanı Ömer Bolat ile Bir Araya Geldi

T.C. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, OSS Derneği’nin geniş katılımıyla gerçekleştirilen istişare toplantısında değerlendirmeler yaptı. Otomotiv sektörünün temsilcilerini bir araya getiren toplantıda konuşan Ömer Bolat, “Otomotiv sektörü son 15 yıldır ihracatımızın lideri konumda bulunuyor. Sektör, geçen yıl 37,2 milyar dolarlık ihracata ulaşmıştı. Geçen yılki 37 milyar doların içindeki 16 milyar dolar yan sanayiydi. Ana sanayinin sattığı otoların içindeki Türkiye’deki yan sanayi tedarikçilerin payını da eklediğimizde 24 milyar doları tedarik sanayi, sizlerin eserinizdir. Yani 37’nin 24’ü aşağı yukarı 3’te 2’ye geliyor. Bu yıl 40 milyar doları aşacağız ve inşallah 41’i söylemek nasip olacak. Otomotiv ihracatında 41 kere maşallah diyeceğiz. Bu yılın 7 ayında otomotiv ihracatımız yüzde 14 arttı, bu tempoyu koruyabilirsek ortalama 41’i rahatlıkla bulacağız demek ki” dedi. OSS Derneği Başkanı Ali Özçete ise, “2024 yılı itibarıyla 37,2 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan otomotiv sektörü, genellikle sıfır araç ihracatıyla özdeşleştirilse de, toplam ihracattaki en büyük paydaya sahip olan  yedek parça ihracatı, asıl şampiyonun yedek parça sektörü olduğunu açıkça göstermektedir. Bu gerçek, sektörümüzün otomotiv sanayisinin en kritik lokomotif unsurlarından biri olduğunu kanıtlamaktadır” diye konuştu.

Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), otomotivin geleceğine yönelik çalışmalarıyla sektörü desteklemeye devam ediyor. Gerçekleştirilen programlara yoğun katılım sağlayan OSS Derneği, sektörün sorunlarını ilgili kurum ve kuruluşlara aktararak satış sonrası alanındaki büyümenin sürekliliğini sağlamak için çalışıyor. OSS Derneği’nin başta yönetim kurulu olmak üzere geniş katılımıyla gerçekleştirilen YEDPA Ticaret Merkezi’nde otomotiv sektörünün temsilcilerini bir araya getiren istişare toplantısına, T.C. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bakan yardımcıları ve ilgili daire başkanları katılım sağladı.

Otomotivde ana omurga yerli üretim!

Otomotiv satış sonrası sektörünün gündemindeki konuların ele alındığı toplantıda konuşan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, otomotivde ana omurganın yerli olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de otomotiv sektöründe ana omurga yerli derken Türkiye’de üretim yapan Ford Otosan, Toyota, Hyundai Assan, Oyak Renault, Tofaş ve Togg elektrikli aracımızla biz 400 bin kişiye istihdam sağlıyoruz. Siz tedarikçiler, yan sanayi, yedek parçacılar, servisçiler, tamirciler onları da kattığımızda gerçek anlamda oto sanayinde çalışanların sayısı milyonun üzerinde. Türkiye 1971’de otomotiv sanayi yolculuğuna montajla başladı, giderek yerlilik payını artırdı. Bugün 1 milyon 468 bin adetlik 1,5 milyon üretimle dünyanın 13’üncü büyük otomotiv sektörüne sahibiz. Avrupa’da dördüncüyüz şu anda. Avrupa’daki bu Türk malı, Türk otosu, Türk yan sanayi, teknolojinin, kalitenin sembolü haline geldi. Son 20 yılda öylesine bir sanayi ve ekonomide ve imalatta devrim yaptık ki gittiğimiz her yerde Türkiye saygın, itibarlı, ekonomisi güçlü ve üretimi kaliteli, teknolojisi çok yüksek ülke olarak addediliyor. Bunu görmekten de çok büyük memnuniyet duyuyoruz” dedi.

Bu yıl ihracatta 41 kere maşallah diyeceğiz!

Otomotiv sektörünün son 15 yıldır ihracatta lider konumda olduğunu vurgulayan Ömer Bolat, şöyle devam etti: “Sektör, geçen yıl 37,2 milyar dolarlık ihracata ulaşmıştı. Geçen yılki 37 milyar doların içinde 16 milyar doları yan sanayiydi. Ana sanayinin sattığı otoların içindeki Türkiye’deki yan sanayi tedarikçilerin payını da eklediğimizde 24 milyar doları tedarik sanayi, sizlerin eserinizdir. Yani 37’nin 24’ü aşağı yukarı 3’te 2’ye geliyor. Bu yıl 40 milyar doları aşacağız ve inşallah 41’i söylemek nasip olacak. Otomotiv ihracatında 41 kere maşallah diyeceğiz. Bu yılın 7 ayında otomotiv ihracatımız yüzde 14 arttı, bu tempoyu koruyabilirsek ortalama 41’i rahatlıkla bulacağız demek ki.” Otomotiv sektörünün dünyada büyük bir dönüşüm geçirdiğini anlatan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, geçen yıl dünyada 11,7 milyon elektrikli otomobil satıldığını ve Türkiye’de de elektrikli otomobil satışlarının çok hızlı arttığını dile getirdi. Otomotiv sanayiyle ilgili bir karar alındığında mutlaka dünyada bile ses getiren yankılar yaptığını söyleyen Ömer Bolat, “Çünkü her ülke otomotiv sanayini temel omurga olarak korumak istiyor. Metal, mühendislik, otomotiv sanayileri, çok kritik sanayiler. Biz de burada başardıklarımızı öncelikle korumak ve ikinci aşamada da daha ileri götürmek için canla başla mücadele ediyoruz. Son iki buçuk yılda otomotiv sanayi için dış ticarette de çok önemli kararlar alındı. Haksız rekabete karşı, milli yerli üreticilerimizin koruma kararları alındı. İlave ürün vergileri çıkarıldı” diye konuştu.

Bakan ömer Bolat, Otomotiv Satış Sonrası Sektörüyle Bir Araya Geldi, Açık İletişim Umut Verdi
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Otomotiv Satış Sonrası Sektörüyle Bir Araya Geldi, Açık İletişim Umut Verdi

Sektörümüz otomotiv sanayisinin en kritik lokomotif unsurlarından biri!

Toplantı hakkında değerlendirme yapan OSS Derneği Başkanı Ali Özçete ise, “Otomotiv yedek parça sektörü çoğu zaman bir tüketim ürünü gibi görülse de, aslında doğrudan can ve mal güvenliğiyle ilişkili kritik bir güvenlik ürünüdür. Bu nedenle sektörümüzün sürdürülebilir gelişimi yalnızca ekonomik açıdan değil, toplumsal güvenlik bakımından da büyük önem taşımaktadır. 2024 yılı itibarıyla 37,2 milyar dolarlık ihracatla Türkiye’nin ihracat şampiyonu olan otomotiv sektörü, genellikle sıfır araç ihracatıyla özdeşleştirilse de toplam ihracattaki en büyük paydaya sahip olan yedek parça ihracatı, asıl şampiyonun yedek parça sektörü olduğunu açıkça göstermektedir. Bu gerçek, sektörümüzün otomotiv sanayisinin en kritik lokomotif unsurlarından biri olduğunu kanıtlamaktadır. Toplantımızda üyelerimizin sorunlarını, beklentilerini ve çözüm önerilerini doğrudan Sayın Bakanımız, Bakan Yardımcılarımız ve ilgili Daire Başkanlarımıza aktarma imkânı bulduk. Sahte yedek parçaların piyasada yarattığı ciddi tehlikelerden, küresel markaların tedarik zincirlerinde yerli üreticilere daha fazla yer vermesi gerekliliğine; yatırım ortamının öngörülebilirliği ihtiyacından, Mısır gibi ülkelerin teşvik politikaları karşısında alınması gereken önlemlere kadar pek çok başlık detaylı şekilde ele alındı. Sayın Bakanımız ve değerli ekibinin sektörümüzü dikkatle dinlemiş olmaları ve gerekli adımların atılacağı yönünde verdikleri mesaj, bizler için son derece kıymetliydi. OSS Derneği olarak üyelerimizin ortak sesiyle ortaya koyduğumuz bu taleplerin, ülkemizin ekonomik kalkınmasına, ihracat gücüne ve toplumsal güvenliğine katkı sağlayacak somut politikalara dönüşeceğine inanıyoruz” dedi.

 

–  –  –  –  –  –  –  –

Eğitim Kataloğu
Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

 

ŞİRKET EĞİTİM KATALOĞU

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli.
Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.  Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
 Prof. Dr. Murat Erdal

Dış Ticaret Eğitimi Dis Ticaret Lojistik Sozlesme Egitimi
Dış Ticarette Lojistik Operasyon ve Sözleşme Yönetimi Eğitimi

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız. 

☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400  Standardı Eğitimi (2 gün)
☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün) 

-> İçerikler için Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

Filo Yönetimi Eğitimi Operasyon ve Planlama İlkeleri

Filo Yönetimi Eğitimi Operasyon Araç Ve Dağıtım
Filo Yönetimi Eğitimi Operasyon Araç ve Dağıtım

Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri”

Eğitimin Amacı:

Filo Yönetimi; Operasyon ve Planlama İlkeleri eğitiminin amacı,
filo iş süreçlerinin operasyonel ve yönetimsel olarak analiz edilerek;

Filo Yönetimi Eğitimi Operasyon Araç Ve Dağıtım
Filo Yönetimi Eğitimi Operasyon Araç ve Dağıtım

işletme araçlarının etkin ve verimli kullanımı, sefer ve güzergah planlaması, sürücü yönetimi, bölümler arası koordinasyon, belgeler ve filo performans değerlendirmesi konularının çok yönlü incelenmesidir.

Eğitimde filo, ulaştırma ve idari işler (satınalma) personelinin mesleki yetkinliğinin artırılması hedeflenmektedir.

Eğitime Kimler Katılabilir ?

Filo, idari işler personeli, lojistik ve sevkiyat bölümü yönetici ve çalışanları, satın alma, depo bölümü yönetici ve çalışanları.

Eğitim Süresi: 2 gün

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

filo
Prof. Dr. Murat ERDAL – İstanbul Üniversitesi
Tedarik Zinciri Yönetimi Bilim Dalı Başkanı

TEMEL EĞİTİM KONULARI:

  • Filo Yönetimi ve Operasyon İş Çevresi
  • Filo Yönetimi ve İdari İşler Birimlerinin Görevleri
  • Filo Kiralama Şirketleri ile İlişkilerin Yönetimi
  • Kiralama Sözleşmeleri ve Müzakerelerde Nelere Dikkat Edilir?
  • Araçların Şirket İçerisinde Tahsisi ve Kaynak Yönetimi
  • Araç Varlık Yönetimi
  • Araçların Bakım ve Hasar Yönetimi
  • Araçların İkinci Elde Değerlendirilmesi
  • Araçların Sigortalanması ve Risk Yönetimi
  • Karayolları Taşıma Kanunu ve Belge Yönetimi
  • Sürücülerin İşe Alımı, Eğitimi, Denetimi Sürücü Risk Değerlendirmesi
  • Maliyet ve Verimlilik Analizleri
  • Filo Performans Göstergeleri (KPI)
  • Filo Denetimi ve Raporlama

Eğitim İçeriği : 

FİLO BÖLÜMÜ İŞ SÜREÇLERİ ve İŞLETME İÇERİSİNDEKİ YERİ

Filo Yönetiminde Temel Tanım ve Kavramlar

Filo Bölümü Organizasyon Yapısı ve Sorumluluk Alanı

  • Araç; bakım, lastik, resmi giderlerin yönetimi ve kayıt altına alınması, raporlama,
  • Resmi kurum işlemleri (K taşıma belgesi, taşıt kartı, fenni-egzoz muayene…),
  • Yol güvenlik uygulamaları (araç takip sistemi, filo yönetimi, güvenli sürüş uygulamaları, araç-şoför denetimleri…),
  • Personel hak ediş yönetimi (maaş, fazla mesai…),
  • Şoförlü veya şoförsüz araç kiralama hizmet alımları (minibüs, kamyon, binek…)
  • Araç satınalma-elden çıkarma süreçlerinin yönetimi
  • Personel ulaşım sevk ve idaresi (fabrika ile şehir merkezi, birimler ile şehir merkezleri arası),
  • Malzeme nakil sevk ve idaresi (fabrika ile birimler arasında, hafif veya ağır malzemeler, kamyonlar ile taşıma, iş makineleri nakli vd.),
  • Yüklenici şoför, operatör sevk ve idaresi (servis aracı, kamyon, iş makinesi…),
  • Şoför/sürücü, operatör yetkinlik değerlendirmesi (servis aracı, kamyon, iş makinesi kullanıcıları…).
şirket Filo Araçlarının Verimli İşletilmesi Eğitimi
Şirket Filo Araçlarının Verimli İşletilmesi Eğitimi

 – Filo Bölümünün Temel Yapıtaşları

-Operasyon Birimi ve İş Süreçleri

-Araç Planlama, Tahsisi ve İş Süreçleri

-Araç Takip Birimi ve İş Süreçleri

-Dispozisyon Birimi ve İş Süreçleri

-Tamir-Bakım Birimi ve İş Süreçleri

-Yükleme Güvenliği

-Temel Lastik Bilgileri

Örnek Olay (Vaka) Çalışmaları

FİLO BÖLÜMÜNÜN İŞLETME BÖLÜMLERİYLE İLİŞKİLERİ

  • İdari İşler & Satınalma Müdürlüğü ile İlişkiler (malzeme-hizmet alımları taleplerimizin karşılanması, hak ediş ödemeleri, malzeme depolama, şartname hazırlama noktasında ekip çalışması, görüş verilmesi, vd.)
  • Hukuk Müdürlüğü (görüş talepleri, karşılıklı bilgilendirme)
  • Muhasebe Finans Müdürlüğü (firma ödemeleri, mutabakat ve kontrol)
  • İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü (yetkinliklerin belirlenmesi, eğitim planlama vb.)
  • Bilgi Yönetim Müdürlüğü (yazılım ihtiyacının karşılanması, uygulamalarda destek…)
  • Depo-Antrepo Bölümü İle İlişkiler
  • Gümrükleme Bölümü İle İlişkiler
  • Sigorta Bölümü İle İlişkiler

 • OPERASYON PLANLAMASI

Operasyon Planlamasını Etkileyen Makro Dinamikler

Ulaştırma / Filo Operasyon Yönetimi

İşletme Araçlarının Yönetimi

Araçların Sefere Hazır Hale Getirilmesi ve Etkin Araç Dağıtım Planlaması

 Sefer Öncesi Hazırlıklar

 Sefer Sırasındaki Sorumluluklar

 Sefer Sonrası Prosedür

Alt Nakliyeci (Taşeron) İlişkileri

Taşıma İşleri Organizatörü (Forwarder) İlişkileri

Güzergâh Maliyet Analizi

Performans Değerlemesi

FİLO YAZILIMLARI VE RAPORLAMA

FİLO BÖLÜMÜ ve İNSAN KAYNAĞI

·Filo Yöneticiliği

oFilo Araç Operasyon Sorumlusu

oFilo Araç Operasyon Yetkilisi

oFilo Saha Şoförü

oFilo Saha Operasyon Yetkilisi

oFilo Yasal Evrak İşlem Yetkilisi

oFilo Analiz Uzmanı

oFilo Operasyon Destek Yetkilisi

oFilo Planlama Yetkilisi

oFilo Şoförü

·Şoför Hesapları Yöneticiliği

oŞoför Hesapları Yöneticisi

oŞoför Hesapları Uzmanı

oŞoför Hesapları Yetkilisi

·Şoför İşe Alım ve Eğitim Yöneticiliği

oŞoför İşe Alım ve Eğitim Yöneticisi

oŞoför İşe Alım ve Eğitim Uzmanı

 MEVZUAT

Eğitim Filo Yönetimi Binek Araç Kiralama Satın Alma İdari İşler
Filo Yönetimi Eğitimi, Binek Araç Kiralama, Satın Alma ve İdari İşler

-Ulaşımla ilgili mevzuatlar

-Ulaşımla ilgili yetki belge türleri

-Sürücü ehliyet sınıfları

-Sürücü mesleki yeterlilik belgeleri

-Araç sınıfları-araçlarla ilgili tanımlar

-Araç sigorta türleri ve kapsamları

ŞOFÖR YÖNETİMİ

-İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü İle Koordinasyon

-Şoför İşe Alım Süreci

-Şoför ile İlişkiler

-Şoför çalıştırma süreçleri

-Şoför Performans Değerlemesi

-Şoför Eğitim Planlaması

-Araç, Belge ve Taşıma-Operasyon Bilgisi

-Kurum ve Çevreye Karşı Tutum ve Davranışlar

-İş Ahlakı ve Profesyonellik

– Kurum Kültürünün Kazandırılması

 ULAŞTIRMA & FİLO YÖNETİCİSİ

-Profesyonel Filo Yöneticisi Kimdir ?

-Ulaştırma / Filo Yöneticisinin Görev ve Sorumlulukları

-Ulaştırma / Filo Yöneticisinin Temel Özellikleri

-Ulaştırma / Filo Yöneticisi ve Liderlik

-Ulaştırma / Filo Yöneticisi ve İletişim Becerileri

-Diğer Departmanlar ve Sürücülerle İlişkiler

FİLO MALİYET YÖNETİMİ VE DENETİM PLANI

-Filo Yönetiminde Maliyet Türleri

-Filo Yönetiminde Maliyet ve Performans Ölçümü

-Filo Araç Yenileme Politikası ve Stratejiler

-Filo Denetim Planı

şirket Operasyonlarında Filo Yönetimi
Şirket Operasyonlarında Ulaştırma ve Filo Yönetimi Eğitimi
Filo Yönetimi Eğitimi “Operasyon ve Planlama İlkeleri” eğitiminde aşağıdaki temel sorulara cevap aranmaktadır.
    • Şirket araç filosundan hangi birim sorumludur ?
    • Filo yönetiminde çözümler nasıl üretilmeli ?
    • Profesyonel kurumsal (şirket) araç filosunun yönetimi konusunda eksiklerimiz nelerdir ?
    • Araç filo yönetiminden sorumlu birim yönetici ve çalışanlarının profili nedir ?
    • Şirket filo organizasyonu (ulaştırma / lojistik / sevkıyat / depo departmanları arasındaki ilişki ve koordinasyon) nasıl olmalı ?
    • Filo ve Lojistik Bölümü için en uygun organizasyon yapısı hangisidir ?
    • Sevkıyat, yükleme, istifleme, dağıtım ve depo yönetiminde özellikli noktalar nelerdir ?
    • Araç planlama yöneticisi, sevkıyat yöneticisi, ulaşım müdürü ve sürücülerinin görev ve sorumlulukları nelerdir ?
  • Sürücü Yönetiminde nelere dikkat edilir ? Profesyonellik ve iş ahlakı çözümleri?
  • Araç satınalma, taşeronla çalışma veya araç kiralamanın fayda-maliyet analizi nedir ?
  • Dış kaynak kullanımında nasıl bir yöntem tercih edilmeli ?
  • Lojistik şirketleri ile ilişkilerde nelere dikkat edilir ?
  • Mevzuat ( Trafik, Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin vd.) kapsamı nedir ? İşletmelerin yeni yönetmelikle birlikte sorumlulukları nelerdir ?
  • Faaliyet raporu hazırlama nedir ?
  • Yetki Belgesi ve Mesleki Yeterlilik kavramı nedir ?
  • ÜDY, ODY ve SRC Mesleki Yeterlilik Belgeleri Kimleri kapsar ?

Eğitim Süresi: 2 Gün

Eğitmen: Prof. Dr. Murat Erdal – İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Program Başkanı
web: http://www.muraterdal.com 

Şirketiniz için Eğitim Teklifi Alma: Eğitim talebi için egitim@satinalmadergisi.com   adresi ile temasa geçiniz.
İstanbul şehir dışı eğitimlerde ulaşım ve konaklama masrafı eğitim fiyatına ilave edilir.
Tel : (0212) 509 5656
– – – – – – – – – – – – – –

FİLO YÖNETİMİ KİTABI – Prof. Dr. Murat ERDAL (Utikad Yayınları)

İÇİNDEKİLER

Filo Yönetimi Kitabı
Araç ve Dağıtım Operasyonları

Önsöz
Kitap Hakkında
Vaka Çalışmasının Ana Hatları

BÖLÜM – I
LOJİSTİK İŞLETMELERİNDE
YÖNETİM VE ORGANİZASYON

1.1. Lojistik Kavramı
1.2. İş Hayatında Lojistiğin Artan Önemi
1.3. Lojistik İşletmesi
1.4. Lojistik Stratejisinden Stratejik Lojistik Anlayışına Geçiş
1.5. Lojistik İşletmesi Temel İş Süreçleri
1.6. Lojistik İşletmelerinde Örgütsel Yapı;
Bölümler ve Sorumluluk Alanları
1.6.1. Lojistik Uzmanlığa Dayalı Bölümler
1.6.1.1. İhracat – İthalat Bölümü
1.6.1.2. Operasyon Bölümü
1.6.1.3. Filo Bölümü
1.6.1.4. Havayolu Kargo Bölümü
1.6.1.5. Denizyolu Bölümü
1.6.1.6. Demiryolu Bölümü
1.6.1.7. Depo Bölümü
1.6.1.8. Gümrükleme Bölümü
1.6.1.9. Taşıma İşleri Organizatörlüğü Hizmetleri Bölümü
1.6.1.10. Proje Lojistiği Bölümü
1.6.1.11. Fuar ve Etkinlik Lojistiği Bölümü
1.6.1.12. Sigorta Bölümü
1.6.1.13. Hukuk Bölümü

1.6.2. Temel İşletme Fonksiyonlarına Dayalı Bölümler
1.6.2.1. Pazarlama Bölümü
1.6.2.2. İnsan Kaynakları Bölümü
1.6.2.3. Muhasebe Bölümü
1.6.2.4. Finans Bölümü
1.6.2.5. Bilgi İşlem Bölümü
1.6.2.6. Kalite Bölümü
1.6.2.7. Satınalma Bölümü
1.6.2.8. İdari İşler Bölümü

1.6.3. Lojistik İşletmeleri Organizasyon Şeması Örnekleri

BÖLÜM – II
LOJİSTİK İŞLETMELERİNİN OPERASYONEL BOYUTU:
FİLO VE DEPO BÖLÜMLERİ

2.1. Filo Yönetiminde Temel Tanım ve Kavramlar
2.1.1. Kavramı ve Filo Büyüklüğünün Tanımlanması
2.1.2. Filo Türleri
2.1.2.1. Kamu Hizmet Filoları
2.1.2.2. Üretici İşletme ve Dağıtım Filoları
2.1.2.3. Lojistik İşletmeleri Karayolu Eşya Taşıma Filoları

2.2. Filo Yönetiminin Genel Yapısı
2.2.1. Araç Satınalma
2.2.2. Araç İşletim; Operasyon ve Bakım
2.2.3. Araç Satış ve Yenileme
2.3. Filo Bölümü ve Temel İş Süreçleri
2.4. Filo Bölümü Organizasyon Yapısı
2.5. Filo Bölümünün Temel Yapıtaşları
2.5.1. Operasyon Alt Birimi
2.5.2. Dispozisyon Alt Birimi
2.5.3. Araç Takip Alt Birimi
2.5.4. Tamir-Bakım Alt Birimi
2.6. Filo Yöneticisinin Görev ve Sorumlulukları
2.7. Filo Bölümünün İşletme Bölümleriyle İlişkileri
2.7.1. Pazarlama Bölümü İle İlişkiler
2.7.2. İhracat Bölümü İle İlişkiler
2.7.3. İthalat Bölümü İle İlişkiler
2.7.4. İnsan Kaynakları Bölümü İle İlişkiler
2.7.5. Muhasebe ve Finans Bölümü İle İlişkiler
2.7.6. Bilgi İşlem Bölümü İle İlişkiler
2.7.7. Depo-Antrepo Bölümü İle İlişkiler
2.7.8. Gümrükleme Bölümü İle İlişkiler
2.7.9. Hukuk Bölümü İle İlişkiler
2.7.10. Sigorta Bölümü İle İlişkiler
2.8. Depo Bölümü ve İşletme Bölümleriyle İlişkileri
2.8.1. Temel Depo Kararları
2.8.2. Depo İş Süreçleri
2.8.3. Depo Zemini
2.8.4. Depo Raf Sistemleri
2.8.5. Depolama ve Taşımada Eşya Uyarı İşaretleri
2.8.6. Depo Bölümünün İşletme İçerisindeki Yeri

2.9. Lojistik İşletmelerinin Beyni; Bilgi Sistemleri ve E-Lojistik
2.9.1. Uluslararası Karayolu Eşya Taşımacılığı Bilgi Sistemi
2.9.2. Filo Yönetimi ve Araç Takip Bilgi Sistemi
2.9.3. Sürücü Takip Bilgi Sistemi
2.9.4. Depo Bilgi Sistemi
2.9.5. Bilgisayar Destekli Araç Seçimi ve Eşya Yerleştirme
2.9.6. Radyo Frekans Tanımlama Sistemleri (RFID)
2.9.7. Filo Yönetiminde Bilişim Teknolojileri Kullanma Nedenleri
2.9.7.1. Eşya-Araç Organizasyonu ve Denetimi
2.9.7.2. Coğrafi Mesafe ve Taşıma Operasyonları
2.9.7.3. Filo Büyüklüğü
2.9.7.4. Güzergah Belirleme ve Optimizasyon
2.9.7.5. Zaman Planlaması
2.9.8. Bilişim Teknolojileri Kullanmanın Faydaları
2.8.9. Bilişim Teknolojileri Maliyeti
2.9.9.1. Satınalma Maliyeti
2.9.9.2. Kurulum Maliyeti
2.9.9.3. Bakım Maliyeti
2.9.9.4. İşletim Maliyeti
2.9.9.5. Eğitim Maliyeti

BÖLÜM – III
SEFER YÖNETİMİ

3.1. Filo Planlamasını Etkileyen Çevresel Faktörler
3.1.1. Genel Ekonomik Durum ve
Lojistik Sektörüne Giriş Koşulları
3.1.2. Talepteki Dalgalanmalar ve Mevsimsel Değişimler
3.1.3. Sigorta ve Bankacılık Hizmetlerinin Seviyesi
3.1.4. Mülkiyet Tabanlı Araç İşletim Sorunları
3.1.5. Eski Model Araç Kullanımından Kaynaklanan Problemler
3.1.6. Lojistik Katma Değer Yaratan Hizmetlerin Sınırlı Oluşu
3.1.7. Hatalı Yükleme, Boşaltma ve Depolama Operasyonları
3.1.8. Sürücü Eğitimi Eksikliklerine Bağlı Olarak Hatalı Davranışlar
3.1.9. Kamu Hizmetlerinde Etik Problemler
3.1.10. Gümrük ve Sınır Kapılarında Aşırı Bürokrasi,
Uzun Araç Kuyrukları ve Zaman Kayıpları
3.1.11. Karayolu Altyapı Standardı ve Trafik Şartları
3.1.12. Bölgesel Güvenlik Sorunları ve Suç Potansiyeli

3.2. Lojistik İşletmesi, Taşıma İşleri Organizatörü ve
Bağımsız Araç Sahibi İlişkileri

3.3. Filo Sefer Yönetimi
3.3.1. Sefer Öncesi Hazırlıklar
3.3.1.1. Sefer Güzergah Planlaması ve Kontrolü
3.3.1.2. Araç Temini, Kontrolü ve Aracın Sefere Hazır Hale Getirilmesi
3.3.1.3. Araç Yüklemesi ve Eşya Güvenliği
3.3.1.4. Sefer Belgelerinin Düzenlenmesi ve Güvenliği
3.3.1.5. Sefer İçin Doğru Sürücü Atama ve
Sürücü Yönetimi
3.3.2. Sefer Sırasındaki Sorumluluklar
3.3.2.1. Sürüş Güvenliği
3.3.2.2. Şehir İçi Araç Kullanımında Güvenlik
3.3.2.3. Tünel Geçişlerinde Güvenlik
3.3.2.4. Sürücü Çalışma ve Dinlenme Süreleri
3.3.2.5. Sefer Denetiminde Kullanılan Belgeler

3.4.3. Sefer Sonrası Prosedürler ve Tamir Bakım Faaliyetleri

BÖLÜM – IV
PERFORMANS YÖNETİMİ

4.1. Performans Yönetimi; Temel Tanım ve Kavramlar
4.2. Anahtar Performans Göstergeleri (KPI)
4.3. Kurumsal Bilgi Toplama ve Değerlendirme (BI)
4.4. Lojistik İşletmelerinde Performans Yönetimi
4.4.1. İnsan Kaynakları Yönetimine İlişkin Genel Performans Göstergeleri
4.4.1.1. Karayolu İhracat ve İthalat Elemanı Performans Değerlendirmesi
4.4.1.2. Sürücü Performans Değerlendirmesi
4.4.2. Filo Yönetiminde Performans Göstergeleri
4.4.3. Depo Yönetiminde Performans Göstergeleri
4.5. Yeşil Filo Yönetimi
4.6. Uluslararası Güzergah Maliyet Analizleri ve İstanbul – Londra Sefer Örneği
4.7. Filo Yönetimi Denetim Planı
4.8. Filo Araç Yenileme Planlaması
4.9. Lojistik Sektöründe Etik ve Profesyonellik

EKLER
Lojistik İşletmelerinde Performans Yönetimi
Şirket Uygulamaları

1. BALNAK LOJİSTİK GRUP A.Ş.’de Performans Yönetimi
2. BARSAN GLOBAL LOJİSTİK A.Ş.’de Performans Yönetimi
3. BORUSAN LOJİSTİK A.Ş.’de Performans Yönetimi
4. CEVA LOJİSTİK Ltd. Şti.’de Performans Yönetimi
5. EKOL LOJİSTİK A.Ş.’de Performans Yönetimi
6. SCHENKER ARKAS A.Ş.’de Performans Yönetimi
7. SETRANS Uluslararası Nakliyat A.Ş.’de Performans Yönetimi
8. REYSAŞ LOJİSTİK A.Ş.’de Performans Yönetimi
9. YURTİÇİ KARGO A.Ş.’de Süreç Yönetimi ve Performans Çalışmaları

KAYNAKLAR

YAZARLAR HAKKINDA

UTİKAD YAYINLARI

ÖNSÖZ

Dünyada küreselleşme ve serbest ticaret politikalarının hız kazanması ile birlikte bölgeler ve kıtalararası eşya hareketi de artmaktadır. Türkiye’nin Avrupa, Ortadoğu, Akdeniz, Karadeniz Bölgesi ve Orta Asya ile ticaretinde karayolu eşya taşımacılığı önemli bir yer tutmaktadır. Dış ticaret hacminin de büyümesiyle birlikte Türk lojistik ve uluslararası taşımacılık ve sektörü çok büyük bir coğrafi pazara hizmet vermektedir. Yurtiçi taşıma ve lojistik faaliyetlerinin yaklaşık % 90 oranında karayolu ile sağlanması ülkemiz açısından karayolu taşıma türünün ağırlığının ayrı bir göstergesidir. Bu ağırlık beraberinde araç sayılarına da yansımış ve Türkiye çekici, römork, kamyon ve kamyonet sayıları bakımından bölgesinde lider pozisyona yükselmiştir.

Kitabın ortaya çıkış fikri, ülkemizde karayolu eşya taşımacılığı hakkında yapılan değerlendirmelerde hep söylene gelen “TIR işletmek hamallıktan başka bir şey değildir” ve “ülke olarak araç sayımız fazla” tespitleri olmuştur. Bu düşünceden hareketle işletmeler için mevcut araç parkının etkin ve verimli kullanılabilmesine yönelik bir rehber hazırlamak istedik. Dolayısı ile çalışmanın odak noktası karayolu eşya taşıma sektörü tarafından sıkça dile getirilen oturmuş ve hatalı şekliyle “TIR İşletmeciliği”dir. Kitap içerisinde daha doğru olduğuna inandığımız “araç işletmeciliği” kavramını tercih ediyoruz.

Lojistik işletmelerinin araç filolarını verimli bir şekilde yönetmesi, geleceğin yönetici, ara eleman ve sürücülerin yetiştirilmesi ve eğitimine yönelik kaynak kitapların oluşturulması sektörün uluslararası alanda rekabet avantajı kazanmasına büyük katkı sağlayacağı inancındayız.

Sektörde mesleki yayınların artmasında liderliği üstlenen Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’ne (UTİKAD) ve Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Kosta SANDALCI’ya teşekkürü bir borç bilirim. Bu çalışmanın ortaya çıkmasında UTİKAD üyeleri pratik bilgilerin kazandırılması açısından büyük destek olmuşlardır. Bilgi ve birikimleri ile her zaman yanımızda olan UTİKAD Genel Müdürü Sn. Müjdat MANDAL’a ayrıca teşekkür ederim.

Sn. Mehmet Sıtkı Saygılı ile yorucu geçen üç yıllık bir çalışma dönemini tamamladık. Çalışma kapsamında kendisi bir yıla yakın Türkiye’nin önde gelen bir işletmesinde filo bölümünde tam zamanlı olarak görev aldı ve yüksek lisans tezini hazırladı. Kendisine ait “Uluslararası Karayolu Eşya Taşımacılığında Filo Yönetimi ve Bir Uygulama” başlıklı tezini bu kitabın oluşturulmasında göz önünde bulundurduk ve ondan yararlandık. Birlikte saha ziyaretleri yaptık, literatür taramasında bulunduk ve çalışma derinleştikçe birçok konunun ayrı bir kitap çıkabilecek kadar derin olduğunu gördük. Dolayısı ile kitabın hazırlık sürecinde çalışmayı zenginleştirme fırsatı ile birlikte tamamlayamama riski ile karşı karşıya kaldık ve ilgili birçok konuyu ilerleyen baskılara bırakma kararı aldık. Mehmet’e iş disiplini, sabrı ve hoşgörüsü için ne kadar teşekkür etsem azdır.

Kitabın hazırlanması aşamasında önerileriyle destek veren İşletme Bölümü Yönetim Organizasyon ve Pazarlama Anabilim Dalı Araştırma Görevlilerimiz Sn. İrfan AKYÜZ ve Sn. Gökçe AKDEMİR’e teşekkür ederim.

Zorlu çalışma süreci içerisinde onlardan aldığım zaman konusunda gösterdikleri tolerans ve sevgileriyle daima yanımda olan eşim Sedef ve kızlarım Selin ve Çağla’ya sevgilerimi sunarım.

Bu çalışmanın uluslararası ve yurtiçi filo sahibi işletme çalışanları ile üniversitelerin Lojistik, Dış Ticaret ve İşletme bölümlerinde okuyan tüm öğrenciler için faydalı olmasını diliyor, okuyucuların eleştirilerini bekliyorum.
Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi
merdal@istanbul.edu.tr

–  –  –  –  –  –  –  –

Eğitim Kataloğu
Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.

 

ŞİRKET EĞİTİM KATALOĞU

Şirket eğitimlerine büyük özen gösteriyoruz. Memnuniyetiniz ve referansınız bizim için çok değerli.
Eğitime sizlerle birlikte hazırlanıyoruz. Sizlerden gelen önerileri dikkate alıp özgünleştirmelerle ilerliyoruz.

Güvenilir eğitim hizmetleri ile yanınızdayız.  Dolu dolu, güler yüzlü eğitimler dilerim.
 Prof. Dr. Murat Erdal

Dış Ticaret Eğitimi Dis Ticaret Lojistik Sozlesme Egitimi
Dış Ticarette Lojistik Operasyon ve Sözleşme Yönetimi Eğitimi

Türkiye’nin Her Yerinde Bire Bir (1-1) Yönetici Ekibi ve Şirket Eğitimleri:
İçerikleri incelemek için tıklayınız. 

☐ Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve ISO 20400  Standardı Eğitimi (2 gün)
☐ Dış Ticarette Lojistik Sözleşme Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi İlişkileri Eğitimi (2 gün)
☐ Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi (2 gün)
☐ Filo Yönetimi Eğitimi: “Operasyon ve Planlama İlkeleri” (2 gün)
☐ Lojistik ve Depo Yönetimi Eğitimi (2 gün)
☐ Satış Mühendisleri için Kurumsal Satış Eğitimi (Rol Canlandırma/Oyun) (2 gün)
☐ Müzakere Teknikleri ve Pazarlık Becerileri (İleri Seviye) Eğitimi (2 gün) 

-> İçerikler için Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

Ecovadis Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Satın Alma Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri ve Yeşil Satınalma ISO 20400 Eğitimi

-> Eğitim teklifi almak için -> egitim@satinalmadergisi.com 

Anahtar Sözcükler: Filo eğitimi, filo yöneticisi, araç takip birimi, kiralama şirketi, filo kiralama, sözleşme, trafik, hukuk, kaza, risk, hasar, hasar kaydı, ehliyet, araç yenileme, yol, güvenlik, mevzuat, servis, servis aracı, personel, minibüs, van, kamyon, TIR, binek, otomobil, K belgesi, taşıt kartı, fenni muayene, muayene, egzoz muayene, Filo yönetimi, eğitim, ulaştırma, lojistik, araç, dağıtım, operasyon, kasko, sigorta, lastik, bakım, sürücü, şöför, bakım, idari satın alma, idari işler, satın alma, SRC