‘Sürdürülebilir İş Ödülleri’ için nefesler tutuldu

Yılın başarılı sürdürülebilir iş modellerini ödüllendiren Sürdürülebilir İş Ödülleri’ni kazananlar, 18 Ekim’de Quasar İstanbul Otel’de düzenlenecek törende açıklanacak.

Türkiye’de, iş dünyasında sürdürülebilir iş modellerinin yerleşimi, gelişimi ve yaşam şeklinin yaygınlaştırılması için global bir yaklaşımla çalışan Sürdürülebilirlik Akademisi, alanında örnek olan kurumları bu yıl da ‘Sürdürülebilir İş Ödülü’ ile onurlandırıyor.

Farklı sektörlerde sürdürülebilir iş modeliyle başarılı çalışmalar gerçekleştiren şirketleri ortaya çıkarmak ve rol model olmalarını sağlayarak değişimi teşvik etmeyi amaçlayan Sürdürülebilir İş Ödülleri organizasyonu, 18 Ekim günü saat 19.30’da Quasar İstanbul Otel‘de düzenlenecek törenle son bulacak.

Ödül kazananların, Türkiye’nin alanında lider isimlerinden oluşan 31 kişilik seçkin bir jüri tarafından yapılan değerlendirme sonunda belirlendiği organizasyonda bu yıl; Karbon ve Enerji Yönetimi, Su Yönetimi, Sosyal Etki, Sürdürülebilirlik İletişimi, İş birliği, Tedarik Zinciri Yönetimi, Atık Yönetimi, Çeşitlilik ve Dahil EtmeStart-UpSürdürülebilirlik Raporu ve Sürdürülebilir İnovasyon kategorilerinde ödül verilecek.

MÜSİAD ve KOSGEB Sanayi Devrimi için İşbirliğinde

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişimine katkı sağlamak amacıyla Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ile işbirliğine gitti. “KOSGEB’den İmalat Sanayi KOBİ’lerine 1 Milyon Liralık Destek” adıyla hayata geçirilen proje kapsamında işletmelere, 300 bin TL’ye kadar geri ödemesiz, 700 bin liraya kadar geri ödemeli olmak kaydıyla, 1 milyon TL’ye kadar destek verilebilecek.KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci, projeye başvurularında; 4. Sanayi Devrimine hazırlık, orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracattaki ağırlığının artırılması konularının öncelikli olduğunu ifade etti.

MÜSİAD Genel Merkez’de gerçekleşen “KOSGEB’den 1 Milyon Liralık Destek” programında; KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci, KOSGEB Başkan Müşaviri Nedim Kara, KOBİ Uzmanı Fatih Öztürk ve MÜSİAD Proje, Yatırım ve Destekler Kurulu Başkanı Yunus Aksu birer sunum gerçekleştirdi. Cebeci, üretim ve ihracatta teknoloji seviyesi yüksek, katma değerli ürünlerin ve KOBİ’lerin payının artırılması amacıyla hazırlanan KOBİ Gelişim Destek Programının (KOBİGEL) tanıtımını yaptı.

Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD Yönetim Kurulu ve KOBİ ve İş Geliştirme Komisyon Başkanı Hikmet Köse, KOSGEB’in iyi niyetle samimi bir şekilde ve sanayicinin yanında durmaya çalışan bir kuruluş olduğunu belirterek, “KOSGEB piyasadan aldığı geri dönüşüm destekle çok iyi bir noktaya geldi. KOBIGEL çok yeni ve önemli bir proje, KOSGEB’e bu fırsatları sunduğu için teşekkür ediyorum” dedi.

MÜSİAD Proje, Yatırım ve Destekler Kurulu Başkanı Yunus Aksu ise, KOSGEB-MÜSİAD işbirliğinin çok eskiye dayandığını ifade ederek, “KOSGEB çok yoğun çalıştığımız bir kurumumuz. Özellikle 2002’den sonra ciddi bir performans gösterdi. Biz de bu destekleri üyelerimizle buluşturmak ve bu desteklerden faydalanmalarını sağlamak amacıyla kurulumuzu kurmuştuk. Her zaman işbirliğine hazırız” dedi.

KOSGEB İkitelli Müdürü Özay Cebeci projeyle ilgili yaptığı sunumda, KOBİGEL’in amacının KOBİ’lerin rekabet güçlerinin ve sağladıkları katma değerin yükseltilmesi olduğunu belirtti. Cebeci, imalat sektörünün KOBİ’lerine verilecek desteğin üst limitleri 300 bin lira geri ödemesiz, 700 bin lira geri ödemeli olmak üzere toplam 1 milyon lira olduğunu söyledi ve “Üst limitler aşılmamak kaydıyla, uygun bulunan gider kalemleri ve tutarlarının KDV hariç kısmı üzerinden yüzde 60 oranında destek verilecek.

“%30 nakit avans fırsatı sunuyoruz”

Ülkemizin sürdürülebilir büyümesi için imalat sanayi sektörünü güçlendirmek ve rekabet gücünü artırmak gerekiyor, KOBİGEL, ‘Üretim ve İhracatta Teknoloji Seviyesi Yüksek, Katma Değerli Ürünlerin Payının Arttırılması’ temasıyla yola çıkan imalat sektörü KOBİ’lerine yönelik bir proje çağrısı. 4. Sanayi Devrimi’ne hazırlık: üretimde ‘nesnelerin interneti’ uygulamaları, orta yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracattaki ağırlığının artırılması, katma değeri yüksek üretim yapısına geçiş, ihracat kapasitesinin artırılması ve yeni pazarlara açılım, mikro ölçekli işletmelerde tasarım, mühendislik imkân ve kabiliyetlerinin geliştirilmesi ve ölçek büyütme, bilişim teknolojisi altyapısının güçlendirilmesi, enerji verimliliğinin artırılması ve yeşil üretime geçiş başlığı altında sunulan projeler kabul edilecek. Önemli bir nokta ise, diğer projelerimizden farklı olarak teminat mektubu karşılığında %30 nakit avans fırsatı sunuyoruz” şeklinde konuştu.

Destek süresinin en az 6 ay ve en fazla 12 ay olan projeye başvurular, 11 Eylül-20 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek.

Mobil ve elektronik imza sayısı üç milyona yaklaştı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu 2017 ikinci çeyrek pazar verilerini açıkladı. Buna göre, e-imza sayısı 2.493.101’e, mobil imza sayısı ise 458.726’a ulaştı. Toplamda 2.951.827 elektronik sertifika oluşturuldu.

28.09.2017

E-devlet kullanıcı sayısı 34 milyonu bulmuş durumda. E-imza ve mobil imza ile yapılabilecek işlemler her geçen gün artıyor. E-imza ve mobil imzanın kullanılacağı alanların genişlemesi, kullanıcı sayısını da artırıyor. Kimlik doğrulama, bankacılık, e-devlet, ihracat, eğitim, sağlık gibi işlemlerde kullanılan e-imza; zaman, iş gücü ve maliyet avantajlarını beraberinde getiriyor. E-imza ile adres değişikliği bildirimi ve iş yeri adresi değiştirme gibi işlemler de kolayca yapılabiliyor.

E-imzada yüzde 4,8 artış, mobil imzada 1,9 yükseliş

BTK verilerine göre, 2017 yılının ilk çeyreğinde 2.379.490 olan elektronik imza sertifika sayısı, ikinci çeyrekte bir önceki döneme oranla yüzde 4,8 artarak 2.493.101’e yükseldi. İlk çeyrekte 450.038 olan mobil imza sertifika sayısı ise yüzde 1,9 seviyesinde artış göstererek 458.726’e ulaştı.

Regülasyonlar, ihtiyaçlar ve farkındalık imzaları dijitalleştiriyor

E-imzanın tasarruf, zaman ve operasyon verimliliği ile ekonomiye çok yönlü katkı sağladığını belirten E-GÜVEN Genel Müdürü Can Orhun, “Kurumlar sistemlerini elektronik ortama taşıyor. Bireysel kullanıcılarda artan bir bilinç ve farkındalık söz konusu. E-imza ve mobil imzanın kullanım alanları ise her geçen gün artıyor. Bu üç gelişme, imzaların dijitale taşınmasını hızlandıran en önemli faktörler arasında. İş ve işlemler, günümüzün teknolojisiyle ofise gitmeden de kolayca yapılabiliyor. İşletmeler bu sayede operasyonel süreçlerini kısaltıp çalışanlarının verimliliğini maksimum seviyede tutmayı hedefliyor.” dedi.

IFS, Petrol ve Gaz Sektörü EAM yazılımlarında üst üste altıncı kez pazar lideri

Sektörel araştırma ve danışmanlık şirketi ARC Advisory Group’un yaptığı araştırmaya göre IFS global Petrol ve Gaz Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) pazarında en büyük paya sahip kurumsal OGOOMSHM464037643Nightman1965_007067yazılım oldu.

Global kurumsal uygulamalar şirketi IFS’in, Petrol ve Gaz sektörünün bir numaralı Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) yazılım tedarikçisi olduğu açıklandı. Böylece IFS, dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık şirketi ARC Advisory Group tarafından üst üste altıncı kez pazar lideri seçildi.

ARC tarafından yapılan “Global Kurumsal Varlık Yönetimi Pazarı Araştırması” (Enterprise Asset Management Global Market Research Study), IFS’in Petrol ve Gaz sektöründe pazar payı liderliğini sürdürdüğünü ortaya koydu.

Petrol ve Gaz sektörü açısından dalgalı bir seyir gösteren son birkaç yılda IFS, müşterilerinin değişim sürecine kılavuzluk etmenin yanı sıra bu değişimden faydalanmalarını da mümkün kılan çözümler sunmaya devam etti. Ayrıca, Songa Offshore gibi müşterilerinin kullanmakta olduğu Nesnelerin İnterneti (IoT) ve benzeri inovasyonları içeren ürün portföyüne yatırım yapması, IFS’in teknolojiyi nasıl faydaya dönüştürdüğünü açıkça gösteriyor. Bu inovatif portföy, Petrol ve Gaz sektörüne odaklanan Marsden Group gibi uzman IoT şirketlerinin IFS ile iş ortaklığı yapmasına, dolayısıyla IFS’in pazardaki varlığını daha da büyütmesine olanak tanıdı.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan ARC Advisory Group Kurumsal Yazılımlar Araştırma Direktörü Ralph Rio şunları ifade ediyor: “IFS, bileşen mimarisini kullanarak her bir müşterisinin iş süreçleri ve hizmetleri için gerekli bileşenleri seçiyor. Bu yaklaşım da müşterisinin kendine özgü varlık ve yaşam döngüsü yönetimi ihtiyaçlarına uygun bir EAM çözümü sunmasını sağlıyor. IFS, Petrol ve Gaz sektörünün önemini, hem ürün yatırımlarıyla hem de kritik ortaklıklar kurarak gösteriyor.”

IFS’in Petrol ve Gaz sektöründeki müşterileri arasında Interwell, Bibby Offshore, Technip, Maersk Drilling, Maersk Supply Service, Rowan Companies, Odfjell Drilling, Babcock Marine, Heerema Fabrication Group, Archer, Apply Sørco, MIR VALVE, Rosenberg WorleyParsons, BW Offshore, Semco Maritime, VARD, PGS, Wellstream, ShawCor, Icon Engineering, Songa Offshore, Mermaid Marine ve Trans-Northern Pipelines Inc. yer alıyor.

Günaydın yenilenen logosu ile et severleri ağırlamaya devam ediyor!

Türkiye’nin et konusundaki en iddialı restoranı Günaydın, yenilenen logosunu misafirlerinin beğenisine sunuyor. Günaydın’ın yeni kimliği; markanın gelişime açık, yenilikçi ve dinamik yapısını yansıtıyor.

Türkiye’de 40’ı aşkın restoranıyla etin güvenilir adresi olan Günaydın, yenilikçi yapısıyla yurtdışı yatırımlarının yanı sıra Türkiye’de de büyümeye devam ediyor. Yıllardır süregelen uzmanlığı ile Türkiye’de et severlerin öncelikli tercihlerinden olan Günaydın’ın yenilenen logosu modern çizgilerden ilham alıyor.

Yüksek kaliteli et seçenekleriyle Günaydın, her kesime ve damak tadına ulaşabilmek adına misafirlerine kasap & steakhouse, köfte & döner ve kebap olmak üzere 3 farklı konsept sunuyor. Kurulduğu günden bu yana en iyiye ulaşabilmek adına kendini geliştirmeye devam eden Günaydın, yurtdışında yaygınlaşmayı ve bir dünya markası olmayı hedefliyor. Bunun bir adımı olarak 2016 yılının Aralık ayında Dubai’de ilk restoranını açan Günaydın, Türk mutfağının ve yöresel lezzetlerinin yurtdışında tanıtılması için çalışmalarına devam ediyor. Yurtdışı yatırımlarının yanı sıra Türkiye’de de büyümeye devam eden Günaydın’ın yeni restoranları arasında Capitol, Emaar Square ve Kalamış şubeleri yer alıyor.

Türkiye’nin et konusundaki en iddialı restoranı Günaydın’ın yenilenen ve daha da modernleşen kimliği; markanın gelişime açık ve dinamik yapısının altını çiziyor. Yeni logonun damgayı çağrıştırması ise Günaydın’ın kalite iddiasını tescillediğine yönelik algıyı destekliyor.

İstanbul’un Bostancı semtinde kasap dükkânı olarak faaliyete başlayan Günaydın, o günden bu yana Türkiye’de et konusundaki uzmanlığını koruyor. Günaydın’ın kurucu ortağı Cüneyt Asan, 1965 yılında modern ortamda en kaliteli eti sunma hayali ile yola çıktıklarının altını çiziyor. “Etin Profesörü” olarak anılan Asan, “Yurtdışı yatırımlarımızın yanı sıra Türkiye’de de büyümeye devam ediyoruz. Modernleşen marka kimliğimizle daha fazla noktada Günaydın kalitesi ile misafirlerimize kusursuz hizmet sunabilmek için durmaksızın çalışıyor ve kendimizi yeniliyoruz.” diyerek Günaydın’ın yeni kimliğiyle ilgili heyecanını belirtiyor.

Sağlıklı beslenmek için doğru eti seçmenin çok önemli olduğuna da değinen Asan, konuyla ilgili “Yediğiniz etin kaliteli, lezzetli ve sağlıklı olması, öncelikle temin edildiği hayvanın ırkı ve nasıl beslendiği ile doğrudan orantılıdır. Ek olarak hayvanın doğru beslenmesi, hijyenik ve doğru yöntemlerle kesilmesi, standartlara uygun bir dinlendirme ve pişirme sürecinden geçmesi şarttır. Ne yerseniz o olursunuz. Mutlu ve sağlıklı olmanın sebebi mutlu yemekten geçiyor” ifadelerini kullandı.

Satış Gurusu Randy Gage:“Bedava peynir sadece fare kapanında olur”

Dünyanın en önemli Doğrudan Satış eğitmenlerinden biri olan Randy Gage ve Mega Holding’in 50’den fazla ülkesindeki tüm satış organizasyonundan sorumlu Dünya Başkanı Dr. Hedi Khezrzadeh 6-8 Ekim tarihinde Kuşadası Efes Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek etkinlikte Network Marketing, Satış Teknikleri ve Etkili Liderlik üzerine eğitim verecek.

İSTANBUL – “Para mutluluk satın almaz, ama fakirliği de almaz” sözü ile dünyada doğrudan pazarlama gurularından biri haline gelen Randy Gage, 3000 girişimciye seslenmek için Türkiye’ye geliyor.

Gelişmekte olan bir çok ülkede doğrudan pazarlama sektörünün filizlerini atan Randy Gage, Mega Grup Bilişim tarafından düzenlenen Star Talk Event etkinliği kapsamında 6-8 Ekim tarihleri arasında Türkiye’de olacak. İnsanları daha verimli çalışma şekillerine sevk etmek için tüm dünyada motivasyon konuşmaları yapan Randy Gage, Amerika’da kitapları en çok satılanlar listesinde olan ayrıca dünya genelinde 25 dile çevrilen 8 kitabı ile milyonlarca adetlik satış gerçekleştirdi.

Satış yapmayı anlatacak

Ticaret hayatında her müteşebbisin satış yapma tekniklerini bilmesi gerektiğini savunan Randy Gage, Star Talk Event kapsamındaki konuşmasında doğru ve pratik satış eğitiminin kriterlerini anlatacak. Dünyanın en önemli satış eğitmenlerinden biri olarak kabul edilen Randy Gage, bedava peynirin sadece fare kapanlarında olduğuna inanıyor.

İşsizlik sorununa direkt olarak çözüm getiren doğrudan pazarlama sektöründe başarılı olmak için sağlam temellere dayalı konuşmalar yapan Randy Gage, 6-8 Ekim tarihleri arasında Kuşadası’nda 3000 girişimciye hızlı, tempolu, eğlenceli ve daha çok gelir elde edebilecekleri satış teknikleri eğitimi verecek.

Randy Gage’in, dünyada on binlerce insana motivasyon katan sözlerinden bazıları ise şu şekilde:

 

  • Mağdur veya kazanan olabilirsiniz, ama ikisi birden olamazsınız.
  • Olmak istediğin biri gibi olmak istiyorsan, eskiden olduğun kişinin gitmesine izin vermek zorundasın.
  • Para kıtlığı yoktur, sadece fikir kıtlığı vardır.
  • İntikam, sevginin içeri girmesinden önce çıkarılmalı.

 

4 kıtadan 20 şef ‘Makarnanın Geleceği’ni yorumlayacak

Kuruluşunun 140’ıncı yılını kutlayan küresel gıda lideri Barilla tarafından bu yıl 6’ıncı kez düzenlenen Dünya Makarna Şampiyonası, 4 kıtadan 35 yaş altı 20 şefin katılımı ile bugün Milano’da başlıyor. Tolgar Mireli’nin Türkiye’yi temsil edeceği şampiyonada şefler, dünyanın en sevilen makarnası spagettiyi, yöresel tariflerle yorumlayacak.

Barilla’nın, gastronomi alanında en önemli etkinlikler arasında gösterilen Dünya Makarna Şampiyonası bugün Milano’da başlıyor. ALMA Uluslararası İtalyan Mutfağı Okulu işbirliği ile bu yıl bütün dünyadan seçilen 35 yaş altı 20 yetenekli şefin yarışacağı şampiyona “Makarnanın Geleceği” konsepti ile kapılarını aralayacak. İtalyan mutfağının kültürel mirasını korumak, ürünlerinin kalitesini tanıtmak, Akdeniz tipi beslenme modelini tüm dünyada yaygınlaştırmak amacıyla gerçekleştirilen etkinlikte 20 şef, geleneksel lezzetleri harmanlayarak en iyi lezzeti hazırlamak için hünerlerini sergileyecek.

Türkiye’yi Tolgar Mireli’nin temsil edeceği Dünya Makarna Şampiyonası’nda genç yetenekler, ödüllü şefler Matteo Baronetto,Caterina Ceraudo, Lorenzo Cogo, Alfio Ghezzi ve Roberto Rossi’den oluşan jüri üyeleri tarafından tarif, tat ve teknik kategorilerinde değerlendirilecek. Bu yılki şampiyonada dünyaca ünlü jüri üyelerine yılların yemek uzmanı ve makarnaya yönelik birçok kitabın yazarı, Francine Segan ile İtalyan yemeği tutkunlarını dünya genelinde temsil eden İngiliz-Kanadalı yazar Tom Rachman da eşlik edecek. 3 gün sürecek olan organizasyonun sunuculuğunu ise University College London’da İtalyan Araştırmaları profesörü olan ve BBC ile History Channel gibi kanallarda birçok program sunan John Dickie üstlenecek.

Etkinliğin ilk gününün en iyi 10 yarışmacısı, yarı final turunda inovasyon ile sadeliğe odaklanacak. Yetenekli genç şefler, dünyanın en çok sevilen makarnası ve her dönemin vazgeçilmez yemeği domates soslu spagettiyi kendi tarifleriyle yorumlayacak. Şampiyonada ilk 3’e kalan finalistler ise Barilla’nın 140 yıl önce kurulduğu şehir Parma’da 29 Eylül’de final için kıyasıya yarışacak. Zorlu mücadelede geleneksel İtalyan makarnası ile dünya mutfaklarının tatları arasında en iyi kombinasyonu yaratan şef, bu yılki şampiyonayı kazanacak.

“MAKARNA GELECEĞİN YEMEĞİ”

Makarnanın insanların değişen yaşam tarzları ve tarihin getirdiği her türlü zorluğu atlatmış bir yemek olduğunu belirten Barilla Grup Başkan Yardımcısı Paolo Barilla, “İtalya’dan dünyanın dört bir yanına yayılan makarna, lezzeti ve besleyiciliği ile bir yemeğin sunabileceği her türlü zevki içinde barındırıyor. Buna benzer başka hiçbir yemek yok. Sadece adının geçmesi bile insanları gülümseterek, onlara pozitif enerji veriyor. Tüm bunlar, her türlü damak tadına hitap eden tarifleriyle makarnayı yorumlayan yetenekli şeflerin katkıları sayesinde de başarılmıştır. Bugün bu yetenekli şefler, bizim en önemli elçilerimiz haline geldi” dedi.

Kuruluşunun 140’ıncı yılını kutlayan Barilla’nın İtalyan mutfağının kültürel mirasını korumak, ürünlerinin kalitesini tanıtmak, Akdeniz tipi beslenme modelini tüm dünyada yaygınlaştırmak için çalışmalarına devam ettiklerini belirten Paolo Barilla şöyle konuştu:

“Bizim amacımız, insanları makarnayı doğru tüketmeleri konusunda teşvik etmek ve makarnanın domates soslu makarna gibi tariflerle veya üzerinde biraz zeytinyağı gezdirdiğiniz en basit haliyle bile son derece özel bir yemek haline gelebileceğini fark etmelerini sağlamak. Tarif içerisindeki her türlü varyasyon, ister evde isterse restoranda yapılmış olsun, kabul edilecektir. Önemli olan, doğru kullanımın ve ruhun hiçe sayılmaması.”

MAKARNANIN GELECEĞİ KONUŞULACAK

Çalışmalarını “Sizin için iyi, Gezegen için iyi” misyonuyla yürüten Barilla, Dünya Makarna Şampiyonası ile eş zamanlı olarak önemli bir etkinliğe daha ev sahipliği yapacak. Dünyanın dört bir yanından 150 ticaret uzmanı, üretici, beslenme uzmanı, gazeteci ve akademisyen; üç gün boyunca düzenlenecek toplantı ve oturumlarda Akdeniz tipi beslenme biçimini en iyi şekilde temsil eden ve dünya mutfaklarına adını yazdıran makarnanın geleneği ve geleceğini konuşacak. Hazırlanması kolay, uygun fiyatlı, günlük yaşamın yanı sıra özel etkinliklerin de vazgeçilmezi olan makarnanın 80 gramlık bir porsiyonunun enerji ayak izinin minimum düzeyde olması ve ambalajında kullanılan malzemelerin yüzde 100’ünün geri dönüştürülmesiyle en çevreci gıdalardan biri olarak değerlendiriliyor. Sorumlu beslenme yaklaşımı ile tanınan vejetaryen mutfağının en önemli destekçilerinden İtalya Universal Expo2015 eski Şef Elçisi Pietro Leeman, 28 Eylül 2017’de gerçekleştireceği sunumda makarnanın doğa dostu boyutunu katılımcılarla tartışacak.

6 yılda Amerikan Markalarına Açık Ara Fark Atan Yerli Marka

Üçte bir koy, üç kat kazan

Yüzde 30 yatır, Yüzde 300 kazan

Türkiye’nin en sıra dışı döner markası KasapDöner, girişimciler için de eşsiz bir kazanç sağlıyor. KasapDöner markasına üçte bir oranda yatırım yapan, 3 kat fazla kazanıyor.

‘Hamburger çocuklarına döner yedirmeye geliyoruz’ sloganıyla 2011 yılında tüketicinin karşısına çıkan ve ilk “Fast Casual” döner markası olarak pazara hızlı bir giriş yapan KasapDöner, girişimci ve yatırımcılar için de büyük bir kazanç olanağı sunuyor. Yabancı franchise markaların üçte biri oranında yatırım rakamlarına sahip olan KasapDöner, yine bu firmalara göre üç kat daha fazla kazanç sağlıyor.

“ET FİYATLARI ARTARKEN KASAPDÖNER FİYATLARI SABİT KALDI”

Global Restoran Yatırımları A.Ş. Genel Müdürü Bahar Özürün, konuyla ilgili olarak “Değişen piyasalar, döviz kurunun hareketliliği, et fiyatlarının hızlı yükselişi gibi olumsuz etkenlere karşı biz, franchise almak isteyen yatırımcılarımız için dövizle yatırımı Türk lirasına çevirdik. 2018’de de isim hakkı bedelimizi 50.000 USD yerine 150.000 TL olarak uygulamaya devam edeceğiz. Ülkemizdeki et fiyatlarının yüksek seyrine rağmen kalitemizi arttırıp fiyatlarımızı sabit tuttuk ve bunları yaparken de işletmecilerimize taahhüt ettiğimiz brüt yüzde 55 kar marjını her zaman koruduk. Bu çabamız da KasapDöner’den franchise yatırımı yapmanın karlılığını katlayarak artırdı. Kısacası ürünümüze güvencimiz, tüketicilerin bizleri ödüllendirmesi motivasyonumuzu hep olumlu yönde etkiledi. Hemen hemen tüm markalar küçülürken biz 2018 için hedeflerimizi yüzde 100 arttırdık” diye konuştu.

Türk İnsanı Kaliteli Ürünü Ödüllendirir

Hedef 100 ödüllü restoran

KasapDöner’in yüzde 100 yerli sermayeyle yüzde 100 yerli üretim yapan bir marka olduğuna dikkat çeken Özürün, “Türk insanı kaliteli ürünü ödüllendirir. Tüketicilerin her zaman aynı kalite ve lezzeti yakalayabildiği KasapDöner restoranlarını her fırsatta ziyaret etmesi ve tüm KasapDöner ürünlerinin müdavimi olması bizim için her gün kazanılan bir ödüldür’ diyen Kasap Döner Genel Müdürü Bahar Özürün;‘”Yiyenle Yemeyen Bir Olur mu?” sloganını 2017 yılında kampanyalarımızda kullanırken aklımızdaki temel düşünce müdavim tüketicimizin bizi ödüllendirmesiydiKasapDöner ürünlerini yiyenleri biz de ödüllendirmeli, hiç denememişleri de özendirmeliydik’ diye ekledi.

Halen Türkiye genelinde ve yurt dışında toplam 49 KasapDöner restoranının bulunduğunu hatırlatan Özürün, 2018 yılı sonuna kadar 100 ödüllü restoran açmayı hedeflediklerini söyledi.

KARLILIĞI ANLIK TAKİP EDEN YENİ SİSTEM GELİYOR!

Franchise yatırımcıları için geliştirdikleri özel bir program sayesinde, işletme sahibinin ne kadar kazanç elde ettiklerini anlık olarak takip edebileceğini ifade eden Özürün, “İşletme sahibinin en çok görmek istediği şey, günün sonunda ne kadar kâr ede ettiğidir. İşletmecilerimize bugüne dek döner restoranı işletilmesi, operasyonel standartlar ve gereklilikler ile ilgili bilgi birikimimizi aktardık. Personel temin ve eğitim hizmetlerini sunduk. Takibi çok önemli olan döner firesini gerçek zamanlı takip edilebileceği bir sistem kurduk. Şimdi de KasapDöner yatırımcılarına aylık, haftalık, hatta günlük bazda gelir tablolarını tek tuşla almalarını sağlayacak bir sistemi sunarak sektörde bir ilki gerçekleştiriyoruz. Bu sistemle hem istenen periyodda kar takibi yapılabilecek hem de gelir ve giderin olması gereken standart oranları bütçelenerek işletmelerinin performansları ölçülebilecek. Böylece yatırımcılarımız hem belirlenen periyoddaki karlarını net olarak görebilecek hem de işletmesi ile ilgili oluşabilecek herhangi bir verimsizlik, ek maliyet ya da kaybı çok erken teşhis edip çözebilecek”ifadelerini kullandı.

GYODER Gösterge; “Gayrimenkul sektöründe eğilim büyüme yolunda”

Türkiye’nin Gayrimenkul Platformu GYODER, gayrimenkul sektörünün alt segmentlerini üçer aylık dönemler halinde irdelediği, ‘GYODER Gösterge’ Türkiye Gayrimenkul Sektörü 2017-2. Çeyrek Raporu’nu yayınladı. GYODER’in, Türk Ekonomi Bankası (TEB) katkılarıyla hazırladığı raporda, gayrimenkul sektörünün, büyüyen Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam edeceği belirtilerek, dünya ile kıyaslandığında sektörün daha çok potansiyel içerdiği ve orta vadede eğilimin büyüme yolunda olacağı vurgulandı.


2016 yılında toplam konut stokuna 752 bin 587 yeni konutun eklendiği belirtilen GYODER Gösterge’de, 2017 yılının ilk 6 aylık sürecinde konut satışlarının 654 bin 363 adetlik bir rakama ulaştığı ifade edildi. Rapora göre, 
ilk kez satılan konutlarda ilk çeyreğe kıyasla yüzde 3’lük bir artış görülürken, ikinci el satışlarda yaşanan daralma yaklaşık yüzde 1 seviyesinde gerçekleşti. İlk yarıyıl olarak değerlendirildiğinde ise 2016 ilk yarıyılına göre ikinci el satışlarda adet bazındaki yüzde 5 seviyesinde artış yaşandı.

GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği), dünya ve Türkiye ekonomisinden, temel makroekonomik göstergelere, sektör içi üretim rakamlarından, çeşitli istatistiklere kadar önemli bilgiler aktaran ‘GYODER Gösterge’ ile gayrimenkul sektörüne ışık tutmaya devam ediyor. 2017 yılında da Türk Ekonomi Bankası (TEB) katkılarıyla hazırlanan GYODER Gösterge, tasarımında ve içeriğinde gerçekleştirilen revizyonlar sonucu yepyeni bir kimlikle yayınlanıyor. Temel ekonomik verilerin yanı sıra konut, krediler, AVM, ofis, lojistik, turizm, GYO gibi gayrimenkulün tüm alt segmentlerini kapsayan raporda, Prof. Dr. Emre Alkin’in de değerlendirmeleri yer alıyor. Rapor, aynı zamanda GYODER Gösterge’nin yenilenen web sitesi ile dijital ortama taşınıyor.

Ege Bölgesi’nin en büyük konteyner terminali Petlim, kapasitesini ikiye katlayacak

Geçen yıl faaliyete başlayan Ege Bölgesi’nin en büyük entegre limanı Petlim’in ikinci fazının inşaatı tamamlandı. Toplamda 450 milyon dolarlık yatırım değeri olan Petlim Konteyner Terminali’nde ikinci fazın devreye girmesiyle birlikte kapasite iki kat artarak 1.5 milyon TEU’ya çıkacak

SOCAR Türkiye’nin iştiraki Petlim Konteyner Terminali’nin ikinci fazının inşaatı tamamlanarak hizmete açıldı. APM Terminals İzmir tarafından işletilen ve 7 Aralık 2016’da ilk geminin yanaştığı toplam 450 milyon dolar yatırım ile hayata geçen Petlim, ikinci fazın devreye girmesiyle birlikte 750 bin TEU olan kapasitesini, gerekli işletme izinlerinin alınmasının ardından 1.5 milyon TEU’ya yükseltecek.

Petlim Konteyner Terminali’nin inşaatının bitirilerek limanın işletmecisi APM Terminals İzmir’e devri kapsamında 15 Eylül’de limanın rıhtımında bir tören gerçekleştirildi. Törende Petlim Genel Müdürü Doğan Çırakoğlu ile limanı 28 yıllığına işletecek olan dünyanın en büyük konteyner terminal işletmecilerinden APM Terminals İzmir’in Genel Müdürü Robert Hambleton, inşaatın son betonunu atarak projenin inşaatını tamamladı. Burada bir konuşma yapan Doğan Çırakoğlu limanın, Türkiye’nin en büyük doğrudan yabancı yatırımcısı olan SOCAR Türkiye’nin entegrasyon vizyonunun lojistik ayağını oluşturduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: “700 metrelik konteyner rıhtımı, 42 hektarlık geri sahası ve 150 metrelik genel kargo ve dökme yük rıhtımı bulunan Petlim’in tamamen Türk mühendisler ve Türk müteahhitler tarafından tamamlanmış olması bize ayrı bir gurur veriyor. Dünyanın en büyük konteyner gemilerinin yanaşabileceği bir kapasiteye kavuşan Petlim, ikinci fazın tamamlanmasıyla, tüm Ege Bölgesi’nin ihracatı için gerekli lojistiği tek başına sağlayacak duruma geldi. 8.5 milyon adam/saat çalışmayla tamamlanan Petlim’de tüm çalışanlar, projeye geldikleri şekilde sağlıkla evlerine dönmüşlerdir. Bu; böyle büyük bir proje için çok önemli bir başarıdır. Bu projeyi inşa eden isimsiz kahramanlarına da buradan teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu.

600 KİŞİLİK İSTİHDAM

Rıhtım dizaynı ve 16 metrelik su derinliği ile 16 bin TEU kapasiteli son nesil gemilere hizmet verebilme özelliğine sahip olan terminal, Ege Bölgesi’nin ihracat, ithalat ve ticaret yeteneğine çok önemli bir güç katacak. Terminalin ikinci fazının devreye girmesiyle birlikte elleçleme kapasitesi ikiye katlanırken, APM Terminals İzmir tarafından istihdam edilecek çalışan sayısı da zaman içinde 600’e ulaşacak.