Adidas’tan Sektörde Bir İlk: Futurecraft 4D

  • adidas, 3D baskılama firması Carbon ile stratejik bir ortaklık gerçekleştirerek ışık ve oksijenle işlenen ilk performans ayakkabısını yarattı

  • ‘Dijital Işık Sentezi’ teknolojisi ile, adidas, en ileri seviyede kişiselleştirilmiş performans ürünleri hayalini gerçeğe dönüştürüyor

  • adidas, 2018’in sonuna kadar, ‘Dijital Işık Sentezi’ ile üretilecek 100.000’den fazla çift ayakkabıyı hedefliyor

Sporcuların oyunlarında fark yaratmalarına katkıda bulunma tutkusundan vazgeçmeyen adidas, Carbon öncülüğünde geliştirilen Dijital Işık Sentezi teknolojisini kullanarak, dünyada orta tabanı ışık ve oksijenle işlenen ilk yüksek performans ayakkabısı Futurecraft 4D’yi yarattı. Futurecraft 4D, adidas’ın Futurecraft yolculuğunun bir meyvesi. adidas’ın bu yolculuğu, her bir sporcuya en iyisini sunmak için yeni teknolojileri, tasarımları ve işbirliklerini keşfederek, zanaatkârlığın geleceğini belirlemeyi amaçıyor.

Futurecraft 4D’nin orta tabanı, 17 yıllık bir koşu deneyimi sayesinde elde edilen veriler sonucunda ortaya çıktı. Bu teknoloji, geleneksel prototip ile kalıp oluşturma ihtiyacını ortadan kaldıran öncü bir dijital ayakkabı parçası yaratma tekniğinden oluşuyor. Böylece, işlevsellik gerçekliğe dönüşüyor. Aynı zamanda, bu yeni teknoloji sayesinde, adidas artık tamamen farklı bir üretim ölçeğinde ve performans kalitesinde hizmet veriyor. 3D baskı yönteminden resmen ayrılarak, spor sektöründeki eklemeli üretim tekniğini yepyeni bir boyuta taşıyor.

adidas Grup Üst Düzey Kurul Üyesi, Global Marka Sorumlusu Eric Liedtke şunları söyledi:

“Dijital Işık Sentezi teknolojisi ile, tasarım ve üretimde çığır açarak, geçmişin sınırlarının da ötesine yolculuk ediyoruz. Bu yolculuğumuzun ilham kaynağı sporcu bilgisi ve çevik imalat süreçleridir. Sektörümüz için yeni bir rota çizerek, yalnızca ne yaptığımızı değil, nasıl yaptığımızı değiştiriyor ve yaratıcılığımızı serbest bırakabiliyoruz.”

Dijital Işık Sentezi, Carbon şirketi tarafından geliştirilen bir teknoloji. Bu teknoloji, yüksek performanslı, dayanıklı polimer yapıdaki ürünlerin geliştirilmesi amacıyla, dijital ışık korumasını, oksijen geçirgenliğine sahip optikleri ve programlanabilir sıvı reçineleri kullanan, çığır açan bir işlem. Futurecraft 4D adidas’ın ilk Dijital Işık Sentezi uygulaması ve markanın sporcu kaynaklı elde edilen verileri esas alan tasarım ve üretim dünyasına attığı adımı ortaya koyuyor. Tüm sporcular için en iyi koşu ayakkabısını yaratma yolundaki tutkusuyla adidas, fonksiyonel bölgeleri, Dijital Işık Sentezi teknolojisiyle işlenen bir orta taban tasarımına dönüştürebilmek adına, koşu verilerini sakladığı kütüphanesini analiz etti. Geleneksel üretim teknolojilerinin aksine Dijital Işık Sentezi teknolojisi, adidas’ın hareket kabiliyeti, tamponlama, sabitlik ve rahatlık açısından her bir sporcunun ihtiyacına tek bir bileşenle kesin olarak cevap verilebilmesini sağlıyor. Carbon’un benzersiz programlanabilir reçine platformu, malzeme dayanıklılığı ve kauçuk duyarlılığı yönüyle eşi benzeri olmayan bir performans sunuyor.

300 çift Futurecraft 4D, aile ve yakın çevre için 2017 yılının Nisan ayında piyasaya sunulacak. Bunu 2017 Sonbahar Kış Koleksiyonu için 5000’den fazla çift takip edecek ve gelecek sezonlarda da bu sayı artarak devam edecek.

Dijital Işık Sentezi, donanım, yazılım ve moleküler bilim yoluyla ürün geliştirilmesi alanında devrim yaratmak için çalışan ve Silikon Vadisi şirketlerinden biri olan Carbon tarafından geliştirildi. Bu yeni üretim şekli, adidas tasarımcılarının, spor bilimcilerinin ve mühendislerin hayallerindeki en zorlu tasarımları bile gerçeğe dönüştürebilmelerini sağlıyor. Daha da önemlisi, geleneksel eklemeli üretim yöntemlerindeki (3D gibi) düşük üretim hızı ve hacmi, zayıf yüzey kalitesi ya da renk ve malzeme kısıtlaması gibi eksikliklerin üstesinden geliyor. Geleneksel üretim yöntemlerinin yarattığı sınırların kaldırılışı, adidas’a, tüketicilerine en iyi ve en ilerici ürünleri, her zamankinden de daha hızlı sunma imkanı sağlıyor.

adidas, 2014 yılında, Futurecraft ile birlikte, eklemeli üretimi, ürünlerin geliştirilme yollarını değiştirecek bir araç olarak görmeye başlamış ve bundan bir yıl sonra da markanın ilk 3D baskılı performans ayakkabısı olan Futurecraft 3D Runner serisini piyasaya sürmüştü. Carbon ile birlikte, eklemeli üretim yöntemlerinde çığır açan adidas bugün, Dijital Işık Sentezi teknolojisine sahip ayakkabıların piyasada artması ve seri olarak üretilmesi yolunda kararlılığını sürdürüyor. Marka, Carbon ile yeni malzeme ve makine geliştirmeye ve gelecekte yenilikler sunmaya devam edecek. Dijital Işık Sentezi, kullanıcıya, ne zaman ve nerede isterse, kendi fizyolojik verilerine uyarlanabilen, ısmarlama performans ürünleri sağlayan Speedfactory’nin de ayrılmaz bir parçası olacak.

Carbon Kurucu Ortağı ve CEO’su Dr. Joseph DeSimone şunları söyledi:

“Teknolojinin hayatımızın neredeyse her yönünü iyileştiren bir etkisi olmasına rağmen, üretim süreçleri asırlardır üretim geliştirme döngüsünü oluşturan aynı dört adımı takip etti – tasarım, prototip, alet, ürün. Carbon bunu değiştirdi. Döngüyü kırdık ve artık tasarımdan direkt üretime geçebilme fırsatını yaratıyoruz. Mühendislerin ve tasarımcıların daha önce imkansız olan tasarımları yaratabilmelerini ve işletmelerin sundukları ürünleri geliştirebilmelerini sağlıyoruz. FutureCraft 4D de bunun en güzel kanıtı. adidas ile olan ortaklığımız, dijital devrimin global üretim sektörüne nasıl ulaştığına ve fiziki eşyaların tasarlanma, düzenlenme, yapılma ve ortaya konma şeklini değiştirdiğine yönelik devam eden bir vasiyet görevi görecektir.”

İstanbul Autoshow 2017 “Geleceğe Yakından Bakın”

21-30 Nisan 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan İstanbul Autoshow 2017, “Geleceğe Yakından Bakın” sloganıyla, 20 Nisan 2017’de “Basın ve VIP Günü” ile kapılarını açıyor.

20 Nisan 2017 Perşembe günü saat 08:30’dan itibaren kapılarını basın ve VIP konukları için açacak olan İstanbul Autoshow 2017’nin yerleşim planı ve basın toplantıları programı belli oldu.

Fuarın tüm detayları http://autoshowistanbul.com/ internet adresinden incelenebilir.

Fuarın yerleşim planı için; http://autoshowistanbul.com/yerlesim-plani adresi ziyaret edilebilir.

20 Nisan 2017, “Basın ve VIP Günü”nde düzenlenecek basın toplantısı planı için http://autoshowistanbul.com/basin-toplantisi-plani adresi incelenebilir.

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) tarafından TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde, ana sponsorluğunu Shell&Turcas, sigorta sponsorluğunu Generali Sigorta ve etkinlik sponsorluğunu RedBull.com’un üstlenmesiyle kapılarını açacak olan İstanbul Autoshow 2017’de, Türkiye’de faaliyet gösteren ve ODD bünyesinde yer alan otomotiv markalarının yanı sıra, teknoloji, inovasyon, bilişim, aksesuar ve yan sanayi firmaları, Sivil Toplum Örgütleri ve basın kuruluşları yerlerini alıyor.

21-30 Nisan 2017 tarihleri arasında Beylikdüzü’ndeki TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenecek olan İstanbul Autoshow 2017’nin kapıları, hafta içi 12:00-21:00, hafta sonu ise 11:00-21:00 saatleri arasında ziyaretçilere açık olacak.

Facebook (@istautoshow),

Twitter (@ist_autoshow),

Instagram’dan (istanbulautoshow17),

Internet sitesi www.autoshowistanbul.com

CK Boğaziçi Elektrik, 325 bin borçlu abonesine ‘Silelim Gitsin’ diyor

Türkiye’nin 81 ilinde 4,5 milyon aboneye hizmet veren CK Boğaziçi Elektrik, müşterilerinin geçmişten gelen borçlarını ödeyebilmeleri için özel sektör tarafından enerji sektöründe yapılan en büyük borç silme kampanyasını başlattı.

‘Silelim Gitsin’ kampanyasıyla yaklaşık 325 bin aboneye toplam 1,9 milyar liralık borcunu kapatabilmesi için büyük fırsat sunan CK Boğaziçi Elektrik, 1,4 milyar liraya ulaşan alacağını siliyor. Bu sırada yine tarihte ilk kez anapara üzerinden de yüzde 35’e varan oranlarda indirim yapılıyor.

Kampanyadan yararlanmak isteyenlerin 30 Haziran’a kadar CK Boğaziçi Elektrik’e başvuruda bulunmaları gerekiyor. www.silelimgitsin.com adresinden borç sorgulama yapılabilmesinin yanı sıra abonelere kredi kartıyla ödeme seçeneği de sunuluyor.

Toplam 4,5 milyon abonesiyle Türkiye’nin en büyük elektrik satış şirketi konumunda bulunan CK Boğaziçi Elektrik, 325 bin müşterisi lehine tarihi bir kampanyaya imza attı. ‘Silelim Gitsin’ adı verilen kampanya ile 2013 yılının Nisan ayından önceki döneme ait elektrik borcu olan abonelere borçlarını ödeyebilmeleri için büyük fırsat sunan CK Boğaziçi Elektrik, 1,9 milyar TL alacaktan 1,4 milyar TL borcu siliyor.

Kampanyadan yararlanmak isteyen müşterilerin 30 Haziran’a kadar CK Boğaziçi Elektrik Müşteri İşlem Merkezleri, Müşteri Hizmet Merkezleri, çağrı merkezi, mobil uygulama, www.ckbogazici.com.tr veya www.silelimgitsin.com internet adreslerine başvuru yapmaları gerekiyor. Kampanya kapsamında ödeme işlemleri ise bu adreslerin yanı sıra anlaşmalı bankalar ve PTT şubelerinden de yapılabilecek.

‘ÖZEL SEKTÖRÜN EN BÜYÜK KAMPANYASI’

Konuyla ilgili bilgi veren CK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal, ‘Silelim Gitsin’ kampanyasının özel sektör tarafından enerji sektöründe yapılmış en büyük ve en kapsamlı kampanya olduğuna dikkat çekti. Bakal, “Bu tarihi kampanyamız ile tüm tarife grubundaki müşterilerimize geçmişten gelen borçlarını kapatma imkânı tanıyoruz. Müşteri memnuniyeti kapsamında teknolojinin bize sağladığı tüm imkânları kullanarak bu borçların kolayca ödenebilmesinin yolunu açtık. Tüketicilere, kampanya süresi içerisinde bu tarihi fırsatı değerlendirmeleri çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

ÖZEL BORÇ SORGULAMA PLATFORMU OLUŞTURULDU

CK Boğaziçi Elektrik, kampanya kapsamında müşterilere Nisan 2013’ten önceki döneme ait borçlarının durumu ile ilgili detaylı bilgi edinebilmeleri için özel bir sorgulama platformu da oluşturdu. Müşteriler kimlik bilgilerinden hareketle www.silelimgitsin.com adresi üzerinden anapara ve faizi ile birlikte borç miktarını öğrenebilecekler. Kampanya çerçevesinde Şubat 2007 ve öncesine ait borçların tamamında anaparanın yüzde 35’e kadarı, Mart 2007 ile Nisan 2013 dönemleri arası borçlarda ise anaparanın yüzde 25’e kadarının silinebilmesi sağlanacak.

İCRALIK ALACAKLAR DA KAMPANYA KAPSAMINA GİRECEK

Belirtilen dönemlerde zamanında ödenmediği için yasal takibe konu olmuş icralık aboneler de bu kampanyadan faydalanabilecek. Bu kapsama giren müşteriler, konu ile ilgili detay bilgileri başvuru merkezlerinden öğrenebilecekler.

KREDİ KARTI İLE ÖDEME YAPILABİLECEK

‘Silelim Gitsin’ kampanyası çerçevesinde başvuruda bulunan müşterilerin, ödemelerini tek seferde yapması gerekiyor. Ancak CK Boğaziçi Elektrik peşin ödemenin yanı sıra abonelerine kredi kartı ile tek çekim veya 9 taksite kadar ödeme seçeneği de sunuyor.

Dünyanın En Önemli Konferansı İstanbul’da Yapılıyor!

“Amacının Peşinden Koşanlar” İstanbul’da Buluşuyor

Dünyanın en önemli 50 konferansı arasında gösterilen “Uluslararası Sürdürülebilir Markalar® Konferansı” Tokyo’nun hemen ardından İstanbul’da yapılıyor.

Markaların, yeni yol haritalarının belirlendiği, değişimi yönetenlerin bir araya geldiği, markaların birbirinden ilham aldığı Sürdürülebilir Markalar Konferansı (Sustainable Brands), 20-21 Nisan tarihlerinde “Amacını Etkinleştirme” (Activating Purpose) temasıyla, Swissotel The Bosphorous’ta yapılıyor. Amacının peşinden koşan, dünyanın önemli projelerini hayata geçirmiş, markalara değişimin parametreleri konusunda ilham vermiş, 15’i yabancı olmak üzere 35 konuşmacı konferansa katılıyor.

Konferans için İstanbul’a gelecek konuşmacılar arasında; Nike ve NASA’nın birlikte kurduğu sürdürülebilir malzeme ve inovasyon platformu ‘’LAUNCH’’ ın Nordik LideriSofus Midtgaard ;Global Lider Ahmet Bozer, , tüm sektörlerden 5000 in üzerinde marka takımı ile davranış değişikliği stratejisi çalışmaları yapan Sille Krukow; Start-up ların ve yatırımcıların buluştuğu en önemli platform olan YouNoodle’ın Kurucusu Thorsten Kolind;Creative Design&Branding Agency -Pearl Ficher Newyork CEO su Angela Hariche , Mobil Endüstride, İlham Veren Çöp Adama Dönüşümün Yaratıcısı ve Çöpü altına Çeviren Sihirli Dokunuşun Sahibi Closing The Loop Kurucusu Joost de Kluijver, Gelecek Nesil Markaların ve Liderlerin Değişiminde Yön Göstericisi ve Geleceğe Uzanan Değişim Köprüsünün Mimarı olan Jenny Andersson, dünyanın en önemli iletişim şirketlerinden Radley Yeldar Kurucularından ve “Fit for Purpose Index” Yaratıcısı Ben Richards, BASF Global Sürdürülebilirlik Başkanı Andreas Kischerer, Ülker Global Pazarlama Başkan Yardımcısı Berna Akyüz Öğüt, Loreal Türkiye CEO su Claude Rumpler, Given London Kurucusu ve Genel Müdürü Ortak Deneyim Yaratmanın Orkestra Şefi Becky Willan, , Kavramsal Psikoloji ve Davranış Ekonomisinin Sayılı Öncülerinden ‘’Innervetion’’ Kavramının yaratıcısı ve Ogilvy Change‘in DirektörüSam Tatam, gibi isimler ile birlikte Oyuncu Şevket Çoruh, Gazeteci- Yazar Aslı Şafak, Yazar Azra Kohen, Oyuncu – Girişimci Mert Fırat,Orkestra şefi Cem Mansur katılan konuşmacılar arasında yer alıyor. Bu yıl da her yıl olduğu gibi Sustainable Brands Istanbul 2017 nin moderatörlüğünü Mr.Goodvertising Thomas Kolster yapıyor.

Dünya ekonomisini, sürdürülebilir ekonomiye dönüştürmek amacıyla geleceği şekillendiren şirketlerin oluşmasına katkı sağlayan Sürdürülebilir Markalar® Küresel Platformu (Sustainable Brands) markalar ve tüm paydaşlarını Boston, San Diego, Kopenhag, Rio de Janeiro, Buenos Aires, Barselona, Cape Town, Bangkok, Kuala Lumpur, Sydney, Tokyo ile birlikte İstanbul’da da bir araya getiriyor. Türkiye’den ve dünyadan birçok kişi ve kurumun katılacağı konferansın Sustainable Brands İstanbul Başkanı Semra Sevinç;21. yy değişen pazar dinamiklerinde, belirsizliklerin dünyasında amaçlarını harekete geçiren lider markalar karlılıklarını arttırarak ve büyüyerek başarıyla yollarına devam ediyor. Dünya çapında markaların geleceğini şekillendiren bir milyondan fazla profesyonelin buluştuğu bir platform olan Sustainable Brands, İstanbul buluşması bu yıl 5. Kez, profesyonelleri ‘amacı için harekete geçmeye çağırıyor” dedi.

Konferansın Platin Sponsoru BASF – Unilever, Altın Sponsoru Ülker, İletişim Sponsoru Vodafone, Gümüş Sponsorları ; Loreal Türkiye, Schnieder Electric, Bronz Sponsorluğunu ise Tofaş, Panasonic, Prefabrik Yapı ve Philips yapıyor.

Program detaylarını linki tıklayarak öğrenebilirsiniz.

http://events.sustainablebrands.com/sb17istanbul/tr/program/

Arçelik A.Ş.’den Bir İlk Daha: Türkiye’nin ilk Quantum Dot TV’si

Yenilikçi teknolojilerin lider şirketi Arçelik A.Ş., Türkiye’nin ilk ‘Quantum Dot Televizyonu’nu üretti. Mayıs ayında tüketicilerle buluşacak olan Arçelik nanoteknoloji ürünü Quantum Dot TV ile ‘gerçeğe en yakın renklerle’ televizyon izleme deneyimi farklı bir boyuta taşınıyor.

Ev elektroniğinin Türkiye’de lider, dünyada sayılı oyuncuları arasında yer alan Arçelik A.Ş. bir ilke daha imza attı. Daima en yenilikçi ürün ve teknolojileri tüketicilere sunan Arçelik, Mayıs ayında nanoteknoloji ürünü olan Türkiye’nin ilk ‘Quantum Dot Televizyonu’nu tüketicilerle buluşturmaya hazırlanıyor. Üretimi Türkiye’de yapılan Quantum Dot TV, devrimsel nitelikteki geliştirilmiş renk teknolojisi sayesinde kullanıcılara gerçekçi, profesyonel izleme deneyimi yaşatıyor.

Teknoloji ve inovasyon alanında Türkiye’ye ilkleri ve enleri getirerek, ev teknolojilerinin her alanında önemli yatırımlar yaptıklarını söyleyen Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer, Quantum Dot TV teknolojisini Türkiye’de ilk olarak Arçelik’in üretmesinden dolayı duydukları gururu vurguladı. Can Dinçer: “Ar-Ge ve inovasyon gücümüzü kullanarak televizyonlarımızı endüstrideki en gelişmiş teknolojilerle donatıyor ve Türkiye’de üretiyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de birçok ilki gerçekleştirdik ve dünyanın en yeni teknolojilerini tüketicilerimizle buluşturduk. Benzersiz, güvenilir servis ağımız ile satış sonrasında da yıllardır en iyi hizmeti sunmayı başardık. Servislerimiz her bir dakikada 2 adet TV’yi kullanıcılara ulaştırıyor, montaj gerçekleştiriyor. Şimdi de gelecek televizyon teknolojilerinde son nokta olan Quantum Dot TV’yi Arçelik A.Ş. farkıyla tüketicilerimizin beğenisine sunuyoruz. Mükemmel televizyon izleme deneyimi yaşatmak amacıyla düzenli olarak araştırmalar yapıyoruz. Bu çalışmalarımız sayesinde, tüketicilerimizi ilklerle tanıştırıyoruz. Teknolojiyi yakından takip eden herkes Mayıs ayı itibariyle bu ürünümüze Arçelik mağazalarımızdan ulaşabilecek ve nanoteknoloji ürünümüzü deneyimleyebilecekler” diye konuştu. Dinçer, Arçelik Quantum Dot TV’nin, nano boyuttaki Quantum parçacıklar sayesinde ulaştığı kusursuz görüntü kalitesinin yanı sıra, büyüleyici bir tasarıma ve premium ses performansına sahip olduğunu, 65” ve 55” ekran boyutlarındaki alternatifleriyle teknoloji severlerin beğenisine sunulacağını söyledi.

TV teknolojisinde farklı bir boyut

Arçelik, Türkiye’nin ilk Quantum Dot TV’sinde UHD çözünürlük ile Quantum Color Gamut, QHDR, Micro Dimming ve Video Perfection Engine teknolojilerini sunarak “gerçek renklerle” etkileyici görsel deneyim yaşatıyor.

Quantum Color Gamut özelliği ile daha zengin renk

Arçelik Quantum Dot TV’de, en gerçek beyazı ve en canlı renkleri elde etmeyi sağlayan Quantum Color Gamut teknolojisi sayesinde daha zengin gerçek renklerden oluşan etkileyici bir görüntü sunuluyor.

Hiç olmadığı kadar zengin ve gerçek renklerin elde edilmesini sağlayan Quantum Dot teknolojisinin nano boyuttaki parçacıkları sayesinde Arçelik Quantum Dot TV, Standart Led TV’lerden farklılaşıyor. TV’nin geleceği olan devrimsel Quantum teknolojisinde bulunan nano parçacıklar, boyutlarına göre farklı renkte ışık yayarak çok daha zengin bir renk uzayı elde edilmesini sağlıyor.

Ayrıca Arçelik Quantum Dot TV’de 1 milyar renk sunan 10 bit panel teknolojisi ile standart TV’lere nazaran 64 kat daha zengin renk paletine ulaşmak mümkün oluyor.

QHDR ile daha dinamik parlaklık

HDR yani yüksek dinamik aralık teknolojisi, görüntüdeki çok parlak ve karanlık alandaki detayların bile net görünmesini sağlıyor. Arçelik Quantum Dot TV’lerinde kullanılan QHDR teknolojisi sayesinde, HDR özelliğine sahip Standart TV’lerden üstün olarak, nano parçacıkların sağladığı zengin renkler ve ultra parlak ekran ile tüm detayları gerçeğe en yakın şekilde sunabilen görüntü kalitesi elde ediliyor.

Arçelik Quantum Dot TV görüntü teknolojisine ek olarak, tasarım ve ses konusunda da iddialı. Metalik tasarımı bakır ve siyahın eşsiz uyumuyla bir arada sunan Arçelik Quantum Dot TV, ilgi çekici şıklıkta bir ürün. DTS Premium Sound teknolojisi ile üstün TV izleme deneyiminin olmazsa olmazlarından ses kalitesini de en üst seviyede sunuyor.

Arçelik, nanoteknoloji ürünü Quantum Dot TV’sini; 55” ekranda 5.999 TL’ye ve 65” ekranda 8.999 TL’ye tüketicileriyle buluşturmaya hazırlanıyor.

Dünya Havalimanları Konseyi uçaklarda elektronik cihaz yasağına acil çözüm istedi

Tüm dünyada 1940 havalimanını temsil eden Dünya Havalimanları Konseyi ACI, TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener’in girişimiyle uçaklarda elektronik cihaz yasağının acil olarak sonlanması çağrısında bulundu.

Katar’ın başkenti Doha’da toplanan ACI Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, kabin bagajlarını tarayacak teknolojiler ve ek güvenlik önlemleriyle sorunun hızlı bir şekilde çözülebileceği vurgulandı. Açıklamada “ACI Yönetim Kurulu, İstanbul Atatürk Havalimanı tarafından yapılan bu yöndeki önerilerin neden değerlendirilmediğini anlamakta zorlanmaktadır” denildi.

TAV Havalimanları İcra Kurulu Başkanı Sani Şener 2014 yılından bu yana Avrupa kıtasını temsilen ACI World Yönetim Kurulu’nda yer alıyor. ABD ve Britanya tarafından, İstanbul’un da aralarında olduğu bazı havalimanlarından bu ülkelere gerçekleşecek uçuşlarda kabine cep telefonundan büyük elektronik cihazların alınması yasaklanmıştı.

Şener, bu uygulamanın ticari bir karar olduğunu, Türk Hava Yolları (THY) ve Körfez bölgesindeki havayollarının büyümesini engellemeye yönelik bir girişim olduğunu, konuyu ACI Yönetim Kurulu’na da taşıyacağını belirtmişti.

ACI Yönetim Kurulu’nun yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“ABD ve Britanya tarafından kısa süre önce bazı havalimanlarından yapılan uçuşlarda kabine elektronik eşyaların alınmasına getirilen yasak, sektörün var olan güvenlik ikliminde karşılaştığı zorlukları bir kez daha gündeme getirdi. Havalimanları, hükümetler ve sektörel paydaşlarla birlikte güvenliği en öncelikli konu olarak görmekte ve yükselen bir tehdit belirlendiğinde uygun önlemeleri hızla almanın gerekli olduğunu bilmektedir. Bununla birlikte, alınacak güvenlik önlemleri konusunda hükümetler arasında ve sektör paydaşlarıyla bilgi paylaşılması ve koordinasyon sağlanması uygulamanın sağlıklı olması açısından vazgeçilmez önemdedir. Özellikle, güvenlik önlemlerinin uygulanmasındaki tutarsızlıklar istenen sonuçların alınmasına engel olabilir ve tehdidin sadece başka lokasyonlara kaymasına neden olabilir. Önümüzdeki durumda da, yolcuların kafa karışıklığı yaşamasına ve sadece havayolları için değil havalimanları için de ticari etkilere yol açabilir.

“Kararı inceleyen ACI Yönetim Kurulu alternatif önlemlerin acilen değerlendirilmesi çağrısında bulundu. Kısa dönemde bu önlemler, uçağa giden kapılarda ek patlayıcı tespit sistemlerinin kurulması ve/veya kabin bagajlarını tarayacak en son teknolojilerin kullanılması olabilir. Bu çerçevede ACI Yönetim Kurulu, İstanbul Atatürk Havalimanı tarafından yapılan bu yöndeki önerilerin neden değerlendirilmediğini anlamakta zorlanmaktadır.”

1991’de kurulan ACI, 176 ülkedeki 1940 havalimanını temsil ediyor.

 

Teknolojinin Kadın Liderleri Ödülleri’ne başvuru için geri sayım başladı

Türkiye’de teknoloji alanında başarı hikayeleri yaratan kadınları ortaya çıkarmak için yola çıkan Microsoft Türkiye’nin bu yıl ikincisini düzenlediği ‘Teknolojinin Kadın Liderleri’ yarışması için başvurular devam ediyor. Yarışmaya katılacak olan kadın girişimcilerin 21 Nisan 2017 tarihine kadar yarışmanın internet sitesinden başvuruda bulunmaları gerekiyor. Teknolojinin Kadın Liderleri yarışması bu yıl Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) yanı sıra Türkiye’nin önemli sivil toplum kuruluşlarından Aydın Doğan Vakfı tarafından da destekleniyor.

Geleceği inşa eden teknoloji sektörünün dünyayı güçlendirecek inovasyonlar üretmesinde cinsiyet eşitliğinin önemli rolü olduğuna inanan Microsoft, Türkiye’de teknoloji alanında başarı hikayesi yaratan kadınları ortaya çıkarmak için ikinci kez gerçekleştiriliyor. 2016’da Teknolojinin Kadın Liderleri yarışmasını hayata geçiren Microsoft Türkiye, başarı hikayeleriyle ilham veren kadınları bu yıl da destekliyor.

Kadın girişimciliğinin sembol kuruluşu KAGİDER ile birlikte bu yıl Aydın Doğan Vakfı tarafından da desteklenen programa başvurular 9 ayrı kategoride yapılabiliyor. Katılmak isteyen kadın girişimcilerin ve liderlerin 21 Nisan 2017 tarihine kadar www.microsoft.com/turkiye/teknolojininkadinliderleri sitesindeki formu doldurmaları gerekiyor.

Video gözetim pazarı 14,98 milyar dolara ulaştı

Gözetim sistemleri, kurumsal ve bireysel kullanıcılara hayatı kolaylaştıran avantajlar sağlıyor. Tam kontrol, anlık takip ve mobil cihazlarla her yerden izleme gibi avantajlar sunan yenilikçi gözetim sistemleri, güvenlik riski yüksek olan kurumların yeni gözdesi. Mekânların koruma altına alınmasına yönelik sezgisel algılama özelliğine sahip yenilikçi ürün ve çözümler sunan Synology, güvenlik alanında verimliliği yüksek çözümler sunuyor. Synology, Surveillance Station 8.0 ürünü ile güvenlik alanında minimum yatırımla yüksek güvenlik sunuyor. Surveillance Station 8.0, otomatik hareket algılama, önceden belirlenen kurallar çerçevesinde görüntü yakalama gibi avantajlara olanak tanıyor. Mobil cihazlarla uyumlu çalışabilen uygulama ile iş yerlerinin, konutların veya daha büyük mekânların güvenliği kolayca sağlanabiliyor.

Gerçek zamanlı ve kesintisiz gözetim

Yenilenmiş arayüz tasarımı ile iş yerlerinde güvenliği otomatize eden Surveillance Station 8.0, optimize edilmiş kullanıcı deneyimi ve yüksek performansı ile verimliliği artırıyor. Çözüm ile birlikte gelen Surveillance Station Client uygulaması, birden fazla video yayınının tarayıcı sınırlaması olmaksızın izlenmesine ve yönetilmesine imkân tanıyor. Videolar arası akıllı geçiş yapabilmeye imkan veren ürün, gözetim verimliliğini artırıyor. Surveillance Station 8.0, canlı kamera yayınlarının görüntü çözünürlüğünün izleme penceresi boyutlarına göre ayarlanmasını sağlıyor. Bu sayede birden fazla video izleme olanağı sunan ürün, bant genişliği tüketiminin en düşük düzeyde tutulmasına yardımcı oluyor. Görüntü kayıtları istenilen an, istenilen yerden izlenebiliyor ve güvenli şekilde saklanabiliyor. Sürekli kayıt özelliği ile görüntülerin depolanmasını mümkün kılan ürün, gelecekte yapılabilecek analizler için yüksek çözünürlük imkânı sunuyor.

Ofisler ve evler 24 saat kontrol altında

Dijital çağın birçok fırsat ile beraber tehditleri de getirdiğini, kurumların ve bireylerin öncelikleri arasında güvenlik beklentilerinin en üst sırada yer aldığını belirten Synology Türkiye Ürün Müdürü Ercan Çimen, “Synology olarak, güçlü Ar-Ge ekibimiz ve bilgi birikimimiz sayesinde kurumlara ve kullanıcılarımıza yenilikçi teknolojilerin avantajlarını sunuyoruz. Yüksek performanslı ve kolay kullanım imkânı sağlayan ürünlerimiz ile kullanıcılarımıza ihtiyaçlar özelinde belirlenen kriterler doğrultusunda kullanılabilen gözetim sistemi sağlıyoruz. Surveillance Station 8.0, üzerinde barındırdığı uygulamalarla benzersiz deneyimlere olanak tanıyor. Mobil cihazlarda da kolayca çalışan uygulamamız sayesinde istenilen yerden güvenlik kontrol yönetimi yapılabiliyor. İstenilen alanda kullanılabilen bu gözetim sistemi, sorunsuz canlı yayın imkanı sunuyor. Daha yüksek çözünürlüklü görüntü olanağı videoların kolaylıkla analiz edilebilmesini sağlıyor.” dedi.

Bu uygulama işyerlerinin gözü kulağı olacak

Kurumlar ürünün zengin özellikleri sayesinde önceden kurgulanmış senaryolar ile çeşitli görevleri sisteme tanımlayarak, güvenliği üst seviyelere çıkarabiliyor. Gözetim alanının kolay yönetilebilmesine olanak sağlayan Surveillance Station 8.0, kurumların gözü ve kulağı oluyor. Gözetimin özelleştirilmesini ve esnek bir gözetim sisteminin oluşturulmasını mümkün kılan Surveillance Station 8.0, sistemler arası otomatik işlem yapma kabiliyeti sayesinde güvenliği maksimum seviyeye çıkarıyor. Ürün ile birlikte gelen Merkezi Yönetim Sistemi (CMS) özelliği ise güvenilir ve uygun N+M yapısıyla arıza durumlarında yük üstlenme görevi görüyor. Kesintileri en aza indirmeye olanak tanıyan sistem, birden fazla kayıt sunucusu veya yük devretme sunucusu ile eşleştirilebiliyor. Sunucu arızası durumunda ana bilgisayarın kamera akışları ve hizmetlerini yük devretme sunucusuna yönlendiren CMS, gözetim yapısının sağlam temele oturtulmasına imkân tanıyor.

Bant genişliği tüketiminizi yüzde 25 azaltın

Surveillance Station 8.0, yeni H.265 kodlayıcı özelliği H.264’e kıyasla kullanıcıların canlı görüntüleri kayıt altına alıp, hızlı video akışını mümkün kılarken, bant genişliği tüketiminin yüzde 25 oranında azalmasına yardımcı oluyor. Hikvision tarafından optimize edilerek tasarlanan H.264+, ZAVIO çözümü Smart Stream ve VIVOTEK’in yanı sıra AXIS’in Zipstream ürünü tarafından da destekleniyor. Surveillance Station 8’in yeni arayüzü üzerinden çalışabilen VS360HD özelliği ise NAS cihazına kolaylıkla bağlanılarak işlem yapabilmeyi sağlıyor. Mekân ve cihaz bağımsız sadece IP adresi girilerek yönetimi mümkün kılan VS360HD, dünyanın her noktasından güvenliğin emin ellerde olmasına olanak veriyor.

Üst Düzey Yöneticilere Yönelik İşe Alım Turnuvasına Yoğun İlgi

Crossover Türkiye tarafından üst düzey yöneticilere yönelik düzenlenen işe alım turnuvasına başvuru yapan 750 üst düzey yönetici arasından yapılan elemeler ile seçilen 150 kişi katıldı.

Crossover tarafından daha önce Rusya, Romanya, Polonya ve Ukrayna’da denenen işe alım turnuvası konsepti, 2 Nisan Cumartesi günü İstanbul’da da düzenlendi ve yapılan işe alım turnuvası etkinliğine ülkemizin birçok farklı şehrinden gelen 150 üst düzey yazılım yöneticisi katıldı.

Crossover Türkiye Genel Müdürü Sinan Ata’nın sunumuyla başlayan etkinlikte, başta Crossover CEO’su Andy Tryba olmak üzere birçok Crossover yöneticisinin yaptığı sunumlar katılımcılar ile paylaşıldı ve katılımcılar her bir sunumdan aldıkları ödev niteliğindeki bilgiler ile gün boyunca kendilerine verilen görevleri tamamlamaya çalıştılar. Tam gün süren işe alım turnuvası etkinliği 3 oturumdan oluştu ve oyunlaştırılmış bir süreç uygulanan etkinlikte, katılımcılar her bir oturumda ayrı ayrı mülakattan geçirilmiş oldular. Tüm oturum ve görünmeyen mülakatları başarıyla tamamlayan katılımcılar 12 ülkeden eşzamanlı olarak destek veren işe alım uzmanları tarafından Skype üzerinden ve etkinlik boyunca alanda bulunan üst düzey Crossover yöneticileri tarafından birebir mülakatlara alındı.

DevFactory isimli Amerikan yazılım devinin COO’su Samy Aboel-Nil’in konuşmacı ve mülakatçı olarak katıldığı etkinlikte, Sammy Aboel-Nil katılımcılara yeni nesil yazılım geliştirme standartlarından ve dünya çapında bir markada çalışmanın nasıl olduğu ve çalışanlarda ne gibi özellikler aradıklarından bahsetti.

Şirketin Türkiye Ülke Müdürü Sinan Ata etkinlikle ilgili olarak; “2 Nisan’da İstanbul Levent’te yaptığımız işe alım turnuvasında 6 tam zamanlı kıdemli yöneticiyi bünyemize katabildik. Şimdi önümüzde 29 Nisan’da Kahire’de yapacağımız işe alım turnuvası var. Eksiklerimizi tamamlayarak süreci geliştirmeyi ve en kısa zamanda İstanbul veya Ankara’da yeni bir işe alım turnuvasıyla Türkiye’nin teknik yetenekleriyle yeniden bir araya gelmeyi hedefliyoruz.” dedi.

Türkiye’nin dijital endeks puanı yüzde 61’e yükseldi

Türkiye’de şirketlerin dijitalleşme yolculuğunda hangi noktada olduklarını tespit etmek, dijital kabiliyetlerini analiz etmek ve dijital potansiyellerini ortaya çıkarmak amacıyla Accenture, Vodafone Türkiye, Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Türkiye Bilişim Vakfı ile beraber bu yıl ikincisi hayata geçirilen Accenture Dijitalleşme Endeksi sonuçlandı.

Endeks sonuçlarına göre Türkiye’nin dijital endeks puanı geçen yıla oranla 1 puan artışla yüzde 61’e yükseldi. Dijitalleşme Endeksi 2016 sonuçlarına göre Finansal Hizmetler yüzde 81 puan ile dijitalleşme performansı en yüksek sektör olurken, onu sırasıyla Hizmet Faaliyetleri, Perakende Ticaret ve Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti ve Onarımı sektörleri takip etti. Endekse katılan şirketler arasında yüzde 81 ve üzeri puan alan ve ’Dijitalleşme Öncüleri’ olarak belirlenen şirket sayısı bu yıl artış gösterdi ve 23 oldu.

Kızıldağ: “Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksi’ni %75’e çıkarmayı hedefliyoruz”

Dijital gelecek için formülün “her zaman her yerde” dijital iş ortağı olmaktan geçtiğinin altını çizen Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı M. Sinan Kızıldağ , “Vodafone olarak, Türkiye’yi dijitalleşmeye götürecek yolda iş ortaklarımız için uçtan uca çözümler geliştiriyor ve uyguluyoruz. İşletmelerin “dijital iş ortağı” olarak tek çatı altında sunduğumuz çözümlerle, dijital bağlantılı yaşamı kurumlar için kolay ve erişilebilir kılmayı hedefliyoruz. Bu hedefle, Türkiye’nin her alanda dijital röntgenini çekiyoruz. Özel ya da kamu, kurumlara dijitalleşme yolculuğunda rehberlik ederken, fırsatları ve riskleri de değerlendirip iş sürekliliğinin sağlanmasına yardımcı oluyoruz. Türkiye’de işletmelerin dijital haritasını çıkarmak ve rekabet için ihtiyaçlarını belirlemek üzere Yarına Hazırım Platformu’nu geliştirdik. İşletmelerin dijital olgunluğunu ölçtüğümüz ve dijital yol haritalarını çizdiğimiz bu platform ile Temmuz 2014’ten bu yana toplam 50.000 işletmenin Dijitalleşme Endeksini hesaplayarak ihtiyaçlarını tespit ettik. Türkiye’de işletmelerin Dijitalleşme Endeksini %48’den %53’e çıkardık. Hedefimiz daha büyük. Türkiye’nin Dijitalleşme Endeksini %75’e çıkarmak için çalışıyoruz” dedi.

Bayel: Gelecek, dijital dönüşümü gerçekleştirebilen şirketlerin olacak

Accenture Dijitalleşme Endeksi çalışmasında Türkiye’nin önde gelen sektörlerinin dijital dönüşümdeki mevcut durumunun tespit edilerek gelişim alanlarının ortaya koyulması ve bu sektörlerin dijital dönüşümüne katkı sağlanarak ülkenin büyümesine ve kalkınmasına destek olunması hedefiyle yola çıktıklarını belirten Accenture Türkiye Genel Müdürü Dilnişin Bayel ise şunları söyledi: “Gelecek, dijital dönüşümü gerçekleştirebilen şirketlerin olacak. Dijitalleşme, dünya liginde yer alabilmenin en temel koşulunu oluşturuyor. Dijital dönüşüm konusu Accenture’ın tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’deki operasyonlarının da odağında yer alıyor. Bu yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz Accenture Dijitalleşme Endeksi’nin de şirketlere dönüşüm yolculuğunda yol göstereceğine, dolayısıyla da Türkiye ekonomisinin büyümesine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz.”

Müşterilerin %85’i memnun kalmadığı servis sağlayıcısını bırakıyor

Dünyadaki eğilime paralel olarak Türk şirketleri de şirket içi operasyonlarını dijitalleştirmeye, daha çok ağırlık veriyor. Endeks bu anlamda şirketlerin iç operasyonlarını dijitalleştirme puanlarının %69, müşteriye dokundukları dijital hizmetler alanındaki endeks puanlarının ise %52 seviyesinde olduğunu gösteriyor. Diğer yandan endekse göre; Türkiye’de müşterilerin %85’i memnun kalmadığı servis sağlayıcısını kullanmayı bırakıyor. Bu oran dünyada %64 iken, gelişmekte olan pazarlarda %79 olduğu görülüyor. Dolayısıyla, Türk şirketlerinin müşteri yaşam döngüsü boyunca dijital yetkinlikleri doğru kullanarak rekabet avantajı yakalayabilecekleri ortaya çıkıyor.

Kurumsal güvenlik konusunda iyileştirme ihtiyacı göze çarpıyor

Endeks, Türk şirketlerinin dijitalleşmenin önemli ayaklarından biri olan kurumsal güvenlik uygulamaları ve hassas verilerin korunması konularında da kritik iyileştirme ihtiyacı olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin; araştırmaya katılan şirketlerin %27’si disk şifreleme, %12’si felaket kurtarma ve %30’u kimlik ve erişim yönetimi çözümlerini kullanmıyor.

Diğer yandan çalışmaya katılan şirketlerin sadece %55’i kendilerini dijitalleşme sürecine tümüyle hazır hissediyor ve dijitalleşme trendi ile ortaya çıkan yeni fırsatlara ve risklere karşı hazırlıklı olduğunu belirtiyor. Dijital dönüşüm sürecinde karşılaşılan zorlukların başında ise sırasıyla hızlı karar alma süreçleri, regülasyonlar, şirket kültürü ve finansal kaynak tahsisi konuları geliyor.