Mercedes-Benz Türk, İhracatta Türkiye’nin Yıldızı Olmaya Devam Ediyor !

Satınalma Eğitimi Mercedes Benz Türk, İhracatta Türkiye’nin Yıldızı Olmaya Devam Ediyor

Satınalma Eğitimi Mercedes Benz Türk, İhracatta Türkiye’nin Yıldızı Olmaya Devam EdiyorMercedes-Benz Türk, 2024’ün ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği ihracat ile endüstrideki öncü konumunu pekiştirdi. Şirket, yılın ilk üç ayında, Aksaray Kamyon Fabrikası’ndan 2.865 adet kamyon ve çekicinin yanı sıra Hoşdere Otobüs Fabrikası’ndan gerçekleştirdiği 769 adet otobüs ihracatıyla Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaya devam etti. Mercedes-Benz Türk’ün en çok kamyon ihracatı gerçekleştirdiği ülkeler Polonya, İspanya, İtalya olurken, otobüs ihracatında ilk üçte İspanya, Portekiz ve Fransa yer aldı.

1970 yılında Mısır’a gerçekleştirdiği ilk otobüs ihracatı ve 2001 yılında Çek Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği ilk kamyon ihracatının ardından Mercedes-Benz Türk, bugün gerçekleştirdiği ihracat ile Türkiye’nin yıldızı olmaya devam ediyor. 2023 yılını rekorlarla kapatan şirket, 2024’ün ilk çeyreğinde 2.865 adet kamyon ve çekici, 769 adet otobüs ihracatıyla ağır ticari araç endüstrisindeki öncülüğünü sürdürdü.

Mercedes-Benz Türk, 2024 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’den ihraç edilen her 10 kamyondan 7’sine imza atarken, Hoşdere Otobüs Fabrikasında ürettiği her 10 otobüsten 7’sini ihraç etti. İlk çeyrekte Hoşdere Otobüs Fabrikası’ndan 27 farklı ülkeye otobüs ihracatı yapılırken, Anadolu’nun merkezindeki Aksaray’da üretilen kamyonlar 13 ülkede yollara çıktı.

TEB’den KOBİ’lerin Dijital Dönüşümüne 25 Milyon Euro’luk Finansman Desteği

Satınalma Eğitimi Teb’den Kobi̇’lerin Dijital Dönüşümüne 25 Milyon Euro’luk Finansman Desteği

Satınalma Eğitimi Teb’den Kobi̇’lerin Dijital Dönüşümüne 25 Milyon Euro’luk Finansman DesteğiTürk Ekonomi Bankası (TEB) ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında 25 milyon Euro tutarında yeni bir iş birliği anlaşması imzalandı. Söz konusu anlaşma ile EBRD’nin yeni uygulamaya aldığı Dijital Dönüşüm Finansman Programı (DTFF) Türkiye’de ilk kez TEB aracılığıyla küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) ile buluşacak. Türkiye’deki KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerindeki finansman ihtiyaçları kapsamında kullandırılmak üzere 150 milyon Euro tahsis eden EBRD, söz konusu paketin 25 milyon Euro tutarındaki ilk kullanımını TEB ile yapacak.

Program Türkiye’de ilk defa TEB aracılığıyla hayata geçiyor

EBRD’nin uygulamaya aldığı Dijital Dönüşüm Finansman Programı’nın lansman toplantısı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve EBRD Türkiye Yönetici Direktörü Arvid Tuerkner ve TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı Ali Gökhan Cengiz’in katılımıyla Ankara’da gerçekleştirildi. Program kapsamında Türkiye’deki küçük ve orta ölçekli işletmelerin finansman ihtiyaçları kapsamında kullandırılmak üzere 150 milyon Euro tahsis eden EBRD, söz konusu paketin 25 milyon Euro tutarındaki ilk kullandırımını TEB aracılığıyla yapacak. Program kapsamında sağlanacak kaynak, KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerindeki finansman ihtiyaçları için kullanılacak. 1 milyon TL’den 20 milyon TL’ye varan kredi desteği

Dijital Dönüşüm Finansman Programı ile KOBİ’lerin yapay zekâ, yazılım programları, mobil uygulama geliştirmeleri, veri analizi ve siber güvenlik gibi teknoloji yatırımlarının desteklenmesi amaçlanıyor. Program kapsamında KOBİ’lerin KOSGEB’e yapacağı başvurular, KOSGEB teknik komitesinin değerlendirmesinin ardından TEB aracılığı ile en az 1 milyon TL, en fazla 20 milyon TL olacak şekilde üç yıla varan vade ile finanse edilecek.

Ali Gökhan Cengiz: “Ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlama ve müşterilerimizin dijital yatırımlarında yanında olma bankamızın öncelikleri arasında yer alıyor”

Program kapsamında sağlanacak finansman ile KOBİ’lerin dijital dönüşüme adım atmalarını ya da mevcut dijital süreçlerini geliştirmelerini hedeflediklerini vurgulayan TEB KOBİ Bankacılığı Genel Müdürü Yardımcısı Ali Gökhan Cengiz şunları söyledi: “Ülke ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine katkı sağlama ve müşterilerimizin dijital yatırımlarında yanında olma bankamızın öncelikleri arasında yer alıyor. Gelişen teknolojiyle birlikte sanayinin de dijitalleştiği günümüzde, KOBİ’lerimizin de küresel rekabet içerisinde yer alabilmesi için yaşanan dijital dönüşüme ayak uydurması ve bu sürece başarıyla adapte olması gerekiyor. Biz de banka olarak, KOBİ’lerimizin büyümesine ve rekabette öne çıkmasına katkıda bulunurken, dijitalleşme süreçlerinde de yanlarında oluyoruz. Dijital Dönüşüm Finansman Programı’na katılan KOBİ’lerimize dijital dönüşümleri kapsamında yol haritaları ve teknoloji yatırımları için destek vermekten de mutluluk duyacağız. EBRD ile bugüne kadar birçok iş birliğine imza attık. Bu yeni program ile birlikte EBRD ile olan iş birliğimizi ülkemizin dijital yatırımlarına fayda sağlayacak şekilde sürdürmekten memnuniyet duyuyoruz” diye konuştu.

Arvid Tuerkner: “DTFF Türkiye’de ilk defa TEB aracılığı ile hayata geçecek”

EBRD Türkiye Yönetici Direktörü Arvid Tuerkner ise sürdürülebilir ekonomik ilerlemenin KOBİ’lerin ekonomik sisteme dâhil edilmesine bağlı olduğunu belirterek, “EBRD, Türkiye dahil faaliyet gösterdiği ülkelerde uzun süredir KOBİ’lerin destekçisi olmuştur. Dijital Dönüşüm Finansman Programı Türkiye’de ilk defa TEB aracılığı ile hayata geçecek. Türkiye ekonomisinin dijital dönüşümü ve KOBİ’lerin rekabette dijital üstünlük sağlaması gibi kritik hedeflere odaklanarak Türkiye’nin dijital ve KOBİ gündemini desteklemekten gurur duyuyoruz” dedi.

Gastronominin Farklı Deneyimleri ve Yeni Ekonomik Anlayışlar 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde

Satınalma Eğitimi Gastronominin Farklı Deneyimleri Ve Yeni Ekonomik Anlayışlar 4. Global Gastroekonomi Zirvesi’nde

Satınalma Eğitimi Gastronominin Farklı Deneyimleri Ve Yeni Ekonomik Anlayışlar 4. Global Gastroekonomi Zirvesi’ndeTürkiye’nin öncü ve güçlü sivil toplum kuruluşu Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) düzenleyeceği “4. Global GastroEkonomi Zirvesi”yle, dünya gastronomisinin yükselen yıldızı Körfez Ülkeleri’nin yol haritasına ve gezegenin geleceğine odaklanan Mavi Ekonomi’yle sürdürülebilirliğe odaklanıyor.

Yemeğin sadece yaşamak için değil, toplumsal dayanışma, diyalog, fikir alışverişi, etkileşim ve iletişimi de kapsayan bir sosyalleşme bilinci olduğu kabulüyle TURYİD, dünyada ilk kez gastronomi ve ekonominin yan yana geldiği “4. Global GastroEkonomi Zirvesi”yle Türkiye’nin gündemini oluşturmaya  hazırlanıyor. Felsefe, deneysel psikoloji, müzik, sinema ve çağdaş sanat gibi farklı disiplinlerin katkılarıyla birçok oturumun yapılacağı zirvede, ekonomi dünyasını yakından ilgilendiren, yeni bakış açıları kazandıracak oturumlar 23 Mayıs’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde katılımcılara sunulacak.

Dünya gastronomisinde önemli bir yer edinmeye çalışan Körfez Ülkeleri’nin çabalarının ele alınacağı sunumlarda bunlardan.

“Onların vizyonu ne ve biz neler yapabiliriz?”

Suudi Arabistan, Vizyon 2030 stratejisinin bir parçası olarak turizm ve gastronomi alanında önemli reformları yürütüyor. Dünyadaki en dinamik turizm destinasyonu olma yolunda ilerleyen Suudi Arabistan 2023 yılında tüm dünyadan 100 milyon ziyaretçiyi ağırladı. 2030 yılına kadar yılda 150 milyondan fazla ziyaretçi çekmeyi hedeflemekte. Yapım aşamasında olan oteller de dahil olmak üzere 400 binden fazla oda kapasitesini 2030’a kadar 854 bine yükseltilmeyi planlayan Suudi Arabistan, gelecekte milyonlarca ziyaretçinin erişimi daha da kolaylaştırmak amacıyla Kral Selman Uluslararası Havalimanı Projesini de yürütüyor. Arap Yarımadası’nın güzelliklerini korumak için dönüşümünün odağına sürdürülebilirlik uygulamalarını ekleyerek, yenilenebilir odaklı turizm projeleriyle çevreye, topluma ve ekonomiye katkıda bulunmayı hedeflemekte olan Suudi Arabistan, ayrıca NEOM’la geleceği temsil eden fütüristik mega şehir projesine, Riyad yakınlarında inşa edilen eğlence şehri Qiddiya ile de tema parkları, spor tesisleri ve kültürel mekanlarıyla dünyanın ilk çok amaçlı oyun ve en büyük eğlence kenti olmasına odaklanıyor.

4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde Suudi Arabistan’ın ülkeyi turizm ve gastronomi odaklı bu atılımında yakından izleyen, Körfez Ülkeleri projeleri geliştirme konusunda en yetkin danışmalık şirketi olan İngiliz Keane Grup İş Geliştirme Direktörü Tina Blackmon ve Yiyecek ve İçecek Master Planlama, Stratejiler ve Deneyimler Geliştirme Eliott Kalensky , “Körfez Gastronomisinin Yükselişi: 2030 Vizyonu Ve Değişen Restoran Sahnesi” ile deneyimlerini paylaşacaklar.

Öte yandan Suudi Arabistan Mutfak Sanatları Komisyonu’nun, 2023 yılında İtalya’nın Torino kentindeki Terra Madre Ağı konferansında etkinliğine katılan Mutfak Turizmi Kurucusu & World Food Travel Association Kurucu & CEO’su Erik  Wolf, “Gastronomi Turizminde Küresel Fırsatlar” oturumunda Suudi Arabistan’ın gastronomi alanındaki çalışmalarından örnekleri aktaracak.

Gezegenin geleceği ve sürdürülebilirlik için Mavi Ekonomi

Sürdürülebilir denizcilik faaliyetleri ve denizciliğe dayalı yeni teknolojiler için bir çerçeve ve politikaları kapsayan Mavi Ekonomi, inovasyonla gelişecek birçok yeni fırsatı sunuyor. Akdeniz Koruma Derneği Kurucusu Zafer Kızılkaya, 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nin “Mavi Ekonomi” sunumunda yol haritasını ve imkanları anlatacak. Sürdürülebilir turizm, yenilenebilir deniz enerjisi ve mavi biyo teknoloji alanlarında yenilikçi yatırım yollarını keşfederken koruma ve restorasyon yolları neler?, sürdürülebilir projeleri teşvik etmek için blockchain, dijital yatırım platformları, büyük veri, yapay zeka ve fintech gibi teknoloji destekli çözümleri nasıl kullanabiliriz?, yeni standartların belirlenmesinde ve destekleyici ekosistemlerin geliştirilmesinde gönüllü karbon piyasaları ve mavi karbon projeleri yatırım ve koruma için nasıl cazip hale getiririz? sorularının yanıtları, Kızılkaya’nın sunumunda katılımcılarla paylaşılacak.

Suudi Arabistan’da Türk Mobilyasına Büyük Bir İlgi Var

Satınalma Eğitimi Suudi Arabistan’da Türk Mobilyasına Büyük Bir İlgi Var

Satınalma Eğitimi Suudi Arabistan’da Türk Mobilyasına Büyük Bir İlgi VarTürk mobilya sektörü, eskiden beri en önemli pazarları arasında yer alan Suudi Arabistan’ın mobilya ithalatında tekrar birinci sıraya yerleşmek istiyor. Türk mobilya ihracatçıları 2023 yılında Suudi Arabistan’a ihracatını 41 milyon dolardan yüzde 310 artışla 168 milyon dolara taşıdı.

Ticaret Bakanlığı’nın desteğiyle Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği tarafından mobilya sektörüne yönelik olarak düzenlenen “Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyeti” 5-9 Mayıs 2024 tarihleri arasında başarıyla gerçekleştirildi.

Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hikmet Güngör, “Önümüzdeki dönemde, başarılı organizasyonlarımıza hızımızı kesmeden devam edeceğiz. Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyetimiz 23 Türk mobilya firmasının katılımıyla gerçekleştirildi. 6 Mayıs tarihinde düzenlenen ikili iş görüşmeleri etkinliğine 50 Suudi Arabistanlı firma katıldı. Etkinlikte yaklaşık 300’e yakın ikili iş görüşmesi gerçekleştirildi. Ayrıca, pazarın öneminden hareketle Suudi Arabistan’a yakın zamanda tekrar mobilya sektörüne yönelik bir ticaret heyeti düzenlemeyi planlıyoruz. Çocuk ve bebek, bahçe, proje mobilyalarının yanı sıra ev mobilyası sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı firmalarımızı da bu çok değerli pazara düzenlenecek olan heyetimize özellikle davet ediyorum.” dedi.

Hikmet Güngör “Türk mobilya ihracatçıları olarak 2023 yılında Suudi Arabistan’a ihracatımızı 41 milyon dolardan yüzde 310 artışla 168 milyon dolara yükselttik. Eskiden beri en önemli pazarlarımız arasında yer alan Suudi Arabistan’ın mobilya ithalatında tekrar birinci sıraya yerleşmek istiyoruz. Mobilya sektörüne yönelik düzenlemiş olduğumuz ve çok başarılı geçen Suudi Arabistan heyetimiz, sektörümüz için bir başlangıç. Eylül ayında Fas ve Kasım ayında da Hindistan’a yönelik ticaret heyetleri düzenleyeceğiz. Bunun haricinde, ihracatçı firmalarımızla istişarelerde bulunarak başka ülkelerde de ticaret heyeti faaliyetlerimize devam etmeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Güngör, “Suudi Arabistan mobilya sektörü için yıllardır alışık olduğumuz bir pazar. Birbirimizi tanıyoruz ve iyi anlıyoruz. Suudi Arabistan’da Türk mobilyasına büyük bir ilgi var. Bu nedenle Suudi Arabistan bizler için her zaman doğru bir pazar olmaya devam edecek. Suudi Arabistan Sektörel Ticaret Heyeti organizasyonumuzda büyük emekleri olan Mobilya Sektörü Sube Şefimiz İbrahim Demir’e ve Mobilya Sektörü Uzmanımız Ayşegül Kanlıkuyu’ya teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

Riyad Büyükelçisi Emrullah İşler ve Riyad Ticaret Müşaviri Burak Balkanlıoğlu ikili iş görüşmelerinde heyete katılan Türk firmaları ziyaret ederek, sektör ve ülke hakkında görüş ve önerilerini dile getirdiler.Suudi Arabistan’ın Riyad şehrinde düzenlenen heyet, 7-8 Mayıs tarihlerinde Suudi Arabistan’ın önemli mobilya ithalatçısı firmalara gerçekleştirilen firma ziyaretleri ile tamamlandı.

Entertech İstanbul Teknokent, EURITECH Summit 2024’te Yerini Aldı!

Entertech İstanbul Teknokent, Euritech Summit 2024'te Yerini Aldı!

Entertech İstanbul Teknokent, EURITECH Summit 2024’te Yerini Aldı!

Entertech İstanbul Teknokent, Euritech Summit 2024'te Yerini Aldı!Türkiye’nin en önemli araştırma üniversiteleri İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Teknokent’i Entertech İstanbul Teknokent, 15-17 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen EURITECH Summit 2024’te girişimcileriyle birlikte yer aldı.

Avrasya’nın en kapsamlı Ar-Ge, inovasyon ve teknoloji etkinliği olma özelliği taşıyan EURITECH Summit 2024, 15-17 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da “Yarına Güç Ver” temasıyla kapılarını ziyaretçilere açtı. Ekosistemin önde gelen girişimcilerinin ve teknoloji şirketlerinin yer aldığı fuarda İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Teknokent’i Entertech İstanbul Teknokent girişimcileriyle birlikte yer aldı.

Bakan Yardımcıları Entertech Standını Ziyaret Etti

Entertech İstanbul Teknokent, Euritech Summit 2024'te Yerini Aldı! (2)T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu ve T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Entertech standını ziyaret ederek Entertech bünyesinde faaliyet gösteren girişimleri dinledi. Giyilebilir spor teknolojileri alanında çalışmalar yürüten Entertech girişimcisi, Actinsport’un kurucuları Hamit Üçüncü ve Doç. Dr. Osman Ateş girişimleri hakkında bilgiler verdi.

“İnovasyon ekosistemi oluşturuyoruz”

Entertech İstanbul Teknokent Genel Müdürü Dr. Muhammed Kasapoğlu “Entertech İstanbul Teknokent olarak gelecek vizyonumuzu ‘sosyal ve teknolojik etki odaklı sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen ve küresel çapta geleceği şekillendiren bir inovasyon ekosistemi oluşturmak’ olarak tanımlıyor ve bu bağlamda hedefler koyarak ilerliyoruz. Entertech bugün, yaklaşık 14 bin m2 kiralanabilir alanda 140’ın üzerinde teknoloji firması barındırıyor. Firmalarımıza sadece fiziksel alan sağlamakla kalmayıp Teknokent’te ve üniversitelerde ortaya çıkan bilginin ekonomik değere dönüştürülmesine dair TRL geliştirme, prototipleştirme, projelendirme, şirketleşme, ürünleştirme, ticarileştirme ve ticarileştirme sonrası finansal yönetim, gelir paylaşımı, yatırım bulma ve yatırım alma gibi süreçlere de rehberlik ediyoruz” şeklinde konuştu.

Ortaklık Tespit Belgesi’nin Sunulmaması?

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ortaklık Tespit Belgesi’nin Sunulmaması

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ortaklık Tespit Belgesi’nin Sunulmamasıİtirazen Şikayet Konusu;  İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ………….Mimarlık Müh. Rest. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti – …………….. Yapı Proje İnş. Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti İş Ortaklığı’nın ortakları tarafından sunulan iş deneyim belgesinin tüzel kişi ortağına ait olan iş denetleme belgesi olduğu,  ……………..Mimarlık Müh. Rest İnş. San ve Tic. Ltd. Şti’nin düzenlediği tarih itibari ile iş deneyimi kullanılan ortağın ortaklık süresinin geriye doğru son bir yıldan daha az süre ile ortaklığı bulunduğu ve ticaret sicil bilgilerine göre bu sürenin yaklaşık 11 ay olduğundan iş deneyim belgesinin mevzuata uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.

18.04.2024 tarihli ve  2024/UY.II-575 sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İhale dokümanı ekinde yer alan standart formlar incelendiğinde, Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği eki KİK.031.1/Y standart form numaralı “Ortaklık Tespit Belgesi”nin yer aldığı, bu formun “İş Bitirme/Durum/Yönetme/Denetleme Belgesinin Kullanılmasına İlişkin Ortaklık Tespit Belgesi” olduğu, “Başvuru sahibi tüzel kişiye ilişkin kayıtların incelenmesi sonucunda, yukarıda adı ve soyadı/ticaret unvanı bulunan kişinin bu belgenin düzenleme tarihinden önceki bir yıl boyunca …… [Başvuru sahibinin ticaret unvanı yazılacaktır.]nin kesintisiz olarak yarıdan fazla hissesine sahip olduğu ve bu sürede 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre yapılacak ihalelere ilişkin sözleşmelerin yürütülmesi konusunda temsile ve yönetime yetkili olan ortağı olduğu tespit edilmiştir.” beyanını içerdiği ve belgeyi düzenlemeye yetkili kişi, belgeyi kullanan tüzel kişi ve iş deneyim belgesi sahibinin imzalarıyla düzenlenmesi gereken belge olduğu,

………………Mimarlık Müh. Rest. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sunulan belge incelendiğinde ise KİK.031.1/Y standart form numaralı “Ortaklık Tespit Belgesi”nin yerine, “Ortaklık Bilgileri ve Yönetimdeki Görevliler” formunun sunulduğu, sunulan bu formun ihaleye katılan isteklinin ortaklığındaki ve yönetimindeki görevlilerin son durumunu tevsik eden form olduğu, söz konusu formun 20/06/2021 tarihli ve 31517 sayılı Resmi Gazete değişikliği ile mülga olan “Standart Form-KİK033.0/Y – Tüzel Kişilerde Ortaklık Bilgilerine ve Yönetimdeki Görevlilere İlişkin Son Durumu Gösterir Belge” olduğu ve içeriğinden ortaklığın geriye doğru bir yıl süre ile kesintisiz korunup korunmadığının anlaşılmadığı, dolayısıyla sunulan bu belgenin Yapım İşleri İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin 39’uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sunulması zorunlu ortaklık tespit belgesi yerine sunulabilecek bir belge olmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.

Satınalma Dergisi 7 Gün 7 Gündem Ortaklık Tespit Belgesi’nin SunulmamasıMehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Lojistik Sektörü, Sürdürülebilirliğe Rota Optimizasyonuyla Katkı Sağlıyor

Satınalma Eğitimi Lojistik Sektörü, Sürdürülebilirliğe Rota Optimizasyonuyla Katkı Sağlıyor

Satınalma Eğitimi Lojistik Sektörü, Sürdürülebilirliğe Rota Optimizasyonuyla Katkı SağlıyorLojistik sektörü, çevresel etkiyi en aza indirmek için rota optimizasyonu gibi akıllı çözümleri benimseyerek sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Rota optimizasyonu sayesinde daha sürdürülebilir bir çalışma biçimini benimseyen lojistik firmaları, çevresel katkı sağlarken, taşıma maliyetlerini de en aza indiriyor. Lojistik sektöründeki sürdürülebilirlik faaliyetleri hakkında yorum yapan Globelink Ünimar İcra Kurulu Başkanı Fatih Baş, rota optimizasyonuna ilişkin görüşlerini aktardı.

Günümüzde sürdürülebilirlik faaliyetlerinin önemi giderek artarken, lojistik sektörü de bu trendlere uyum sağlamak ve operasyonel süreçlerinde çevresel etkiyi en aza indirmek adına çeşitli stratejiler geliştiriyor. Rota optimizasyonu gibi akıllı çözümlerle sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayan lojistik firmaları, taşıma süreçlerini daha etkin bir hale getirerek çevresel etkiyi azaltıyor. Lojistik firmalarının taşıma süreçlerinde mümkün olabilecek en verimli rotaları oluşturarak yakıt tüketimini minimize etmesi, karbon emisyonunu büyük oranda azaltıyor. Bu sayede hem çevreye hem de topluma karşı daha sorumlu bir şekilde hareket eden lojistik firmaları, çevresel katkı sağlamanın yanında daha hızlı ve verimli bir biçimde hizmet vererek rekabet avantajı elde ediyor. Ayrıca araçların dağıtım zinciri boyunca olabilecek en etkin biçimde hareket etmesiyle işletmelerin etkinliği artıyor ve kaynakların verimli bir şekilde kullanılmasına katkı sağlanıyor.

“Rota optimizasyonu, fosil kaynakların neden olduğu çevresel sorunları en aza indiriyor”

Taşımacılık faaliyetlerinde rota optimizasyonu yapılmasının sağladığı katkılar hakkında yorum yapan Globelink Ünimar İcra Kurulu Başkanı Fatih Baş, “Rota optimizasyonu sayesinde, lojistik firmaları birçok farklı çıkış ve teslimat noktasının bulunduğu karmaşık rotalar arasında olabilecek en verimli rotayı seçerek birçok alanda fayda sağlıyor. Örnek vermek gerekirse, rota optimizasyonun sağlanması yakıt tüketimini azaltarak hem taşıma maliyetlerini azaltıyor hem de kullanılan fosil kaynakların neden olduğu çevresel sorunları en aza indiriyor. Özellikle günümüzde çevresel sorunlar giderek artarken, lojistik sektöründe bu tür akıllı çözümlerin kullanılmasının oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Öte yandan dağıtım süreçlerinde olabilecek en verimli rotanın kullanılması zaman açısından da katkı sağlıyor. Dağıtım sürelerinin optimize edilmesiyle gecikmeler en aza indiriliyor ve müşteri memnuniyeti oluşturuluyor. Ayrıca rota optimizasyonu sayesinde lojistik işletmelerinin sahip olduğu taşıma araçları, depolar gibi farklı kaynaklar etkin bir biçimde kullanılıyor. Daha kısa teslimat süreleri ve düşük riskler lojistik operasyonunun verimliliğine de etki ediyor ve rekabet avantajı elde edilmesini sağlıyor.” dedi.

OPPO, Yeni Yerel Stratejisini ve Bakış Açısını Duyurdu: “Türkiye için, Türkiye’de”

Satınalma Eğitimi Oppo, Yeni Yerel Stratejisini Ve Bakış Açısını Duyurdu Türkiye Için, Türkiye'dejpg

Satınalma Eğitimi Oppo, Yeni Yerel Stratejisini Ve Bakış Açısını Duyurdu Türkiye Için, Türkiye'dejpg2023 yılında dünyanın dördüncü büyük akıllı telefon markası olan OPPO, Mayıs ayında duyuracağı yeni modeli ile Türkiye’deki faaliyetlerini hızlandırıyor.

Geçtiğimiz aylarda Türkiye’deki üretim, satış ve servis hizmetleri için Mıstaçoğlu Holding’e bağlı AGM A.Ş. ile stratejik iş ortaklığı anlaşması imzalayan OPPO, ülkemizdeki faaliyetlerini yeniden hızlandırıyor. İş birliği ile OPPO, yeni “Türkiye için, Türkiye’de” stratejisi ile Türkiye pazarında büyümeye kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor. Yeni strateji ile şirket uzmanlığını, kaynaklarını ve yeteneklerini ülkemize olumlu bir katkıda bulunmak amacıyla kullanmayı amaçlıyor.

Pazar araştırma kuruluşlarına göre 2023 yılında 100 milyonun üzerinde sevkiyatla dünyanın dördüncü büyük akıllı telefon markası olan OPPO, Türkiye’deki faaliyetlerine 2019 yılında başladı. Şirket o tarihten bu yana ürün, teknolojileri ve servis desteği ile Türkiye’deki tüketicilere hizmetlerini kesintisiz sürdürüyor. Üstün kalitesi ve rekabetçi modelleriyle kısa sürede Türkiye’nin lider markası haline gelen marka, Acun Ilıcalı ve Sıla iş birlikleri ve UEFA Şampiyonlar Ligi ortaklığı ile yerel kullanıcılarla güçlü bir etkileşim kurdu. Geçtiğimiz yıl UEFA Şampiyonlar Ligi Finali öncesinde efsanevi futbolcu Kaka OPPO marka elçisi olarak İstanbul’da heyecan verici anları akıllı telefonlarıyla kaydetmek için sabırsızlanan taraftarlarla bir araya geldi.

OPPO Orta Doğu ve Afrika Başkanı Chi Zhou, “OPPO olarak önümüzdeki üç yıl içinde Türkiye akıllı telefon pazarında ilk 3 markadan biri ve Türkiye’de tüketicilerin en güvendiği marka olmak için planlama ve çalışmalarımızı yeniden hızlandırıyoruz. Yeni ‘Türkiye İçin, Türkiye’de’ stratejimiz doğrultusunda uzmanlığımız, kaynaklarımız ve yeteneklerimiz ile Türkiye pazarında hızlı büyümemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.

OPPO – AGM stratejik iş birliği kapsamında yetkili fabrika, 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren OPPO’nun teknik desteği ve endüstri standartlarının üzerindeki titiz kalite mühendisliği ile üretime başlayacak. OPPO’nun AGM’nin üretim tesisinde üretilen yeni modeli, Mayıs ayında Türkiye’de pazara sunulacak.

2024’ün İlk Çeyreğinde Akbank’tan Türk Ekonomisine 1 Trilyon 323 Milyar TL Kredi Desteği

Satınalma Eğitimi 2024’ün İlk Çeyreğinde Akbank’tan Türk Ekonomisine 1 Trilyon 323 Milyar Tl Kredi Desteği

Satınalma Eğitimi 2024’ün İlk Çeyreğinde Akbank’tan Türk Ekonomisine 1 Trilyon 323 Milyar Tl Kredi DesteğiGenel Müdür Kaan Gür, Akbank’ın 2024 birinci çeyrek finansal sonuçları üzerine yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz yılın ikinci yarısında başlayan parasal sıkılaştırma süreci bu yılın ilk çeyreğinde devam etti. Türk bankacılık sektörü bu süreçte de güçlü yapısını korudu. Diğer taraftan, iyileşen ülke risk primi bankacılık sektörünün dış kaynağa ulaşımını kolaylaştırdı. Nitekim Akbank da Türkiye’nin ilk defa tamamı yurt dışı yerleşik nitelikli yatırımcılar tarafından satın alınan Basel III uyumlu ilave ana sermaye tahvil ihracını rekor talep ile gerçekleştirdi” dedi.

 

“2024’ün ilk Çeyreğinde Ekonomimize 1 Trilyon 323 Milyar TL Kredi Desteği Sağladık”

Gür, açıklamalarına şöyle devam etti, “2024’ün ilk çeyreğinde ekonomimize sağladığımız kredi desteğini 1 trilyon 57 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 1 trilyon 323 milyar TL seviyesine çıkardık. Toplam mevduatımız 1 trilyon 374 milyar TL’ye, aktiflerimiz ise 2 trilyon 72 milyar TL’ye ulaştı. Yüzde 19,2 düzeyinde gerçekleşen güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, reel sektörün büyümesine ve gelişmesine destek olmayı sürdürdük. Bankamız yılın ilk çeyreğinde 3 milyar 314 milyon TL vergi karşılığı ayırarak 13 milyar 185 milyon TL konsolide net kâr elde etti. Başarılı performansları için çalışma arkadaşlarıma ve bizlere duydukları güven için başta müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.”

TSKB, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza Attı

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Tskb, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza Attı

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Tskb, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza AttıTSKB, Dünya Bankası ile ‘Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi’ne imza attı. Proje kapsamında, Dünya Bankası’ndan (IBRD) temin edilen 300 milyon Euro tutarındaki kredi ile birlikte Temiz Teknoloji Fonu (CTF) tarafından sağlanan 15 milyon Amerikan doları tutarındaki kredi ve Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı (ESMAP) tarafından sunulan 1,5 milyon ABD doları değerindeki hibe ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına katkı sağlanacak.

Projeye ilişkin görüşlerini paylaşan TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “TSKB olarak, ülkemizin kalkınma vizyonu çerçevesinde uzun yıllardır ortaya koyduğumuz çalışmalar ve Türkiye’nin yeşil dönüşümüne sağladığımız desteklerle bugün ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki kurulu gücünün yüzde 15’ini temsil ediyoruz. Bu projeyle, enerji tüketicilerinin üretici olmasını ve ülkemizin temiz enerji alanındaki kapasitesinin enerji verimliliğine de katkı sağlayarak daha yukarıya taşınmasını desteklemekten mutluluk duyuyoruz” dedi.

Ekosistem odaklı kapsayıcı kalkınma misyonu ile çalışmalarını sürdüren TSKB (Türkiye Sınai Kalkınma Bankası), Türkiye’nin 2053 Net Sıfır hedefine doğrudan katkı sağlayacak ‘Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi’ni Dünya Bankası ile hayata geçirdi. T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı geri ödeme garantisi altında Türkiye’de ilk defa uygulanacak olan Sonuç Odaklı Proje Programı (PforR) ile, özel sektörün iç tüketim ihtiyaçları kapsamındaki elektrik üretimine yönelik dağıtık güneş fotovoltaik yatırım uygulamalarının ve bataryalı elektrik depolama sistemlerinin desteklenmesi hedefleniyor.

Avrupa ve Orta Asya Yenilenebilir Enerji Ölçeklendirme (ECARES) programı kapsamında geliştirilen 1 milyar ABD doları büyüklüğündeki Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Programı; IBRD’den 300 milyon Euro tutarında kredi, IBRD aracılığıyla CTF’den (Temiz Teknoloji Fonu) temin edilen 15 milyon ABD doları tutarında kredi ve ESMAP’tan (Enerji Sektörü Yönetim Yardım Programı) sağlanan 1,5 milyon ABD doları tutarındaki hibeyi içeriyor.

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç: “Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına ve bunun verimli bir şekilde değerlendirilmesine önemli düzeyde katkı sunacağız.” 

Projeye ilişkin değerlendirmede bulunan TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, “TSKB olarak, Hazine ve Maliye Bakanlığımızın garantisiyle Dünya Bankası’ndan temin ettiğimiz 345 milyon ABD doları tutarındaki anlaşmalar ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasına ve bunun verimli bir şekilde değerlendirilmesine önemli düzeyde katkı sunacağız. Bu anlamlı proje ile ülkemizin Ulusal Katkı Beyanı kapsamında, başta enerji sektörü olmak üzere ortaya koyduğu dönüşüm hedeflerine ulaşmasında rol oynamak sürdürülebilir geleceğimizin temini için de büyük bir önem arz ediyor. Projenin hayata geçmesini sağlayan Hazine ve Maliye Bakanlığımıza daimi destekleri, Dünya Bankası’na ise ülkemize ve TSKB’ye duydukları güven için teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

Türkiye’nin son on yıllık dönemde yenilenebilir enerji gücünü üç katına çıkarmasının önemli bir gelişme ve kazanım olduğunun altını çizen Murat Bilgiç, sözlerine şöyle devam etti: “Yenilenebilir enerji ülkemizin yeşil dönüşümündeki önemli stratejik kalkınma alanlarından biri. Hali hazırda Türkiye’nin mevcut kurulu gücünün yüzde 55’i yenilenebilir enerji projelerinden oluşuyor. TSKB olarak bugüne kadar sağladığımız finansman destekleriyle ülkemizin yenilenebilir enerji alanındaki kurulu gücünün yüzde 15’ini temsil ediyoruz. Bununla beraber, son iki yılda finanse ettiğimiz 280 MW’ın üzerinde çatı ve arazi GES yatırımları ile sanayicimizin elektrik ihtiyacını kendi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılamasına destek olduk. Bu yatırımları daha hızlı bir şekilde yatırımcı ile buluşturarak yaygınlaştırmak üzere Dünya Bankası ile imzaladığımız ‘Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi’ kapsamında, ülkemizin yeşil dönüşümüne ivme kazandıracak yeni bir iş modeli kurguluyoruz. Yenilenebilir enerji gücümüzü artırmak amacıyla, Türkiye’de ilk defa uygulanacak olan Sonuç Odaklı Proje Programı (PforR) ile iç tüketim ihtiyaçlarına yönelik güneş enerjisi piyasasının genişletilmesi üzerine odaklanacak olan projemiz, ayrıca bataryalı elektrik depolama projelerini de destekleyecek.

Sonuç Odaklı Proje Programı kapsamında belirli performans göstergelerinin gerçekleştirilmesi yaklaşımı çerçevesinde sera gazı emisyonlarının azaltılması ve özel sermayenin harekete geçirilmesi boyutlarıyla somut ve sürdürülebilir program sonuçlarına ulaşmayı hedefliyoruz. Ülkemizin 2053 net sıfır hedefine ulaşmak üzere, Bankamızın SBTi (Bilim Temelli Hedefler Girişimi) onaylı net sıfır hedefleri kapsamında, özel sektörün rekabetçi gücünü artırmak için sunduğumuz destekleri arttırmaya devam edeceğiz.”

Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Kerem Dönmez projeye dair şunları söyledi: “12. Kalkınma Planı kapsamında 2053 yılı net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını değerlendirerek enerjide kendine yeterliliği artırmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu çerçevede, ülkemizde yenilenebilir ve temiz enerji kaynaklarının yaygınlaştırılması ve enerji verimliliğinin artırılması için Dünya Bankası ve diğer kalkınma ortaklarımız ile güçlü iş birlikleri kurmaya devam ediyoruz. Dünya Bankası’ndan sağlanan finansman ile TKYB ve TSKB tarafından uygulanacak Türkiye Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi ile özel sektörün fotovoltaik güneş enerjisine ve batarya yoluyla enerji depolama sistemlerine yönelik yatırımlarını destekleyeceğiz. Projenin, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşılmasında da katkı sağlayacağına inanıyorum.”

Sürdürülebilir Satınalma Ve Tedarik Zinciri Eğitimi Haber Tskb, Dağıtık Güneş Projelerini Desteklemek Amacıyla Dünya Bankası İle 345 Milyon Dolar Tutarında Anlaşmalara İmza AttıProjeye ilişkin görüşlerini paylaşan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ise “Dünya Bankası Grubu olarak, Türkiye’nin kalkınmasını destekleyecek çerçeveyi geliştirmek ve yenilenebilir enerji kapasitesini büyütmek üzere özel sermayeyi de harekete geçirecek yatırımları desteklemeyi sürdüreceğiz. Bu desteğin bir kanıtı olarak Dağıtık Enerji için Piyasa Geçişinin Hızlandırılması Projesi, şirketler ve sektörler gibi son kullanıcılar için dağıtık güneş enerjisi pazarını genişletmeye ve bataryalı elektrik depolama pilot uygulamalarına odaklanacak. Bu sayede, proje sadece iklim değişikliğiyle mücadeleye katkı sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin enerji güvenliğini de artıracak” şeklinde konuştu.

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds