Türkiye’de Kaçak, Taklit ve Sahte Ürün Ticaretinin Ulaştığı Boyut Açıklanıyor

Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin oluşturduğu Marka Koruma Grubu ve Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenecek olan “Türkiye’de Marka Olmak” çalıştayında, Doç. Dr. Ümit İzmen’in Marka Koruma Grubu adına bilimsel bir metodoloji ile hazırladığı ve Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretinin büyüklüğünü ortaya koyan 21.Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünler isimli rapor ilk kez açıklanacak.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri Odası (İSMMMO) Hizmet ve Kültür Binası’nda 23 Mart 2017 tarihinde düzenlenecek olan çalıştayın açılışında; Marka Koruma Grubu Sözcüsü Dr. Ali Ercan ÖZGÜR, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal TOPRAK, İSMMMO Başkanı Yücel AKDEMİR ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan KADOOĞLU konuşacak.

‘Türkiye’de Marka Olmak’ başlıklı panelde ise Namık Kemal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit İZMEN, “21.Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünlerin Ticareti” başlıklı raporunu ilk kez kamuoyuyla paylaşacak. Rapor, Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretinin bugün ulaştığı seviyenin yanı sıra ülkedeki yarattığı istihdam sorunun büyüklüğü ve Türkiye’nin en çok sahte ürün ele geçirilen ülkeler arasındaki konumunu da içeriyor.

Panelde ayrıca MKG Sözcüzü Dr. Ali Ercan ÖZGÜR, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent DENİZ ve İNVENURA Güvenilir Ürün Platformu Sözcüsü Mert DEMİRCİOĞLU da konuşacak.

MKG ve 800’e yakın üyesi ile medya alanında önemli bir görev üstlenen Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin bir araya gelerek düzenlediği çalıştay ile Türkiye’de tüketicilere iyi tercih hakkı ve değer sunabilmek, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik anlayışı ile markaların etkin korunduğu bir ortam oluşturmak, marka ihlallerinin kamu, tüketici, üretici ve perakendeci üzerindeki olumsuz sonuçlarını önleyerek farkındalık yaratmak ve ortaya çıkan vergi kaçağını gündeme taşımak hedefleniyor.

Marka Koruma Grubu Hakkında:

Marka Koruma Grubu (MKG), Türkiye’nin güçlü ekonomisine duyduğu inançla Türkiye’de yatırım yapan şirketlerden oluşan, kaçak, sahte gibi yasadışı ürünlerle mücadeleye ve ticari marka haklarının etkin bir biçimde korunmasına odaklanan, 2001 yılında kurulmuş gönüllü bir özel sektör inisiyatifidir. Dünyanın önde gelen 10 şirketini temsil etmekte olan Marka Koruma Grubu, Türkiye’de 647 marka ve 1.000’in üzerinde ürün çeşidiyle 10 milyar TL üzerinde yatırım, 20.000 kişinin üzerinde doğrudan istihdam, 1 milyar TL üzerinde vergi, 2 milyar TL üzerinde ihracata katkı ve yaklaşık 100.000 kişilik dolaylı istihdam sağlamaktadır. MKG, ‘Türkiye’de tüketicilere iyi tercih hakkı ve değer sunabilmek’,‘yenilikçilik ve sürdürülebilirlik anlayışı ile markaların etkin korunduğu bir ortam oluşturmak’, ‘marka ihlallerinin kamu, tüketici, üretici ve perakendeci üzerindeki olumsuz sonuçlarının önlenmesi ve farkındalık yaratmak üzere gerekli aksiyonları almak’ misyonuyla hareket etmektedir.

Marka Koruma Grubu üyeleri

British American Tobacco Tütün Mamülleri Sanayi Ticaret A.Ş.

Imperial Tobacco Sigara Ve Tütüncülük Sanayi ve Ticaret A.Ş.

JTI Tütün Ürünleri Pazarlama A.Ş.

Luxottica Gözlük Endüstri ve Tic. A.Ş.

Mey İçki San. ve Tic. A.Ş.

Nestle Türkiye Gıda ve Sanayi A.Ş.

PepsiCO Turkey

Philip Morris Sa, Philip Morris Sabancı Pazarlama ve Satış A.Ş.

Procter&Gamble Tüketim Malları San. A.Ş.

Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş.

Groupama Türkiye’nin yeni genel müdürü Francis Desmazes olacak

Dünyanın önde gelen sigorta gruplarından Groupama’nın Türkiye’deki şirketleri; Groupama Sigorta A.Ş. ve Groupama Emeklilik A.Ş.’nin yeni Genel Müdürü Francis Desmazes olacak.

Groupama Grubu’nda, 30 Nisan 2017 tarihi itibariyle Groupama’nın Türkiye’deki şirketleri Groupama Sigorta A.Ş. ve Groupama Emeklilik A.Ş.’nin Genel Müdürlüğüne, görevini bırakacak olan Ramazan Ülger’in yerine Francis Desmazes atanacak.

1 Mayıs 2017 tarihi itibariyle, gerekli yasal izinlerin alınmasını müteakiben ataması yapılacak ve görevi devralacak olan Francis Desmazes; kariyerine Ernst&Young’ta denetçi olarak başladı. GAN Assurances şirketinde Uluslararası Bağlı Ortaklıklar Denetim Müdürü ünvanıyla Groupama Grubu’na katılan Desmazes, Gan Assurances şirketinin uluslararası bağlı ortaklıklarında kariyerine devam etti. Fas’ta Mali İşler ve Bilgi İşlem Müdürü, İtalya’da Genel Sekreter, Mali İşler ve Bilgi İşlem Müdürü ve ardından Genel Müdür Baş Yardımcısı, İspanya’da ise Genel Müdür olarak çalıştı. Fransa’da Uluslararası Müdürlük’te Doğu ve Güney Avrupa ile Afrika Bölgeleri Müdürü oldu. 2000 yılında Allianz Grubu’nun Venezüella ve Kolombiya bağlı ortaklığında CEO, 2009’da ise Kolombiya bağlı ortaklığının Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Allianz Fransa’ya geri dönerek sırasıyla Uluslararası Müdür Yardımcısı & Allianz Afrika Büyüme Müdürü, Allianz Senegal Genel Müdürü ve Afrika Büyüme Müdürü görevlerini üstlendi.

Groupama hakkında:

Fransa’nın en büyük mütüel sigorta şirketi olan Groupama, tarım ve sağlık sigortalarından evde bakım sigortalarına uzanan pek çok alanda lider konumdadır. Groupama; Fransa dışında, İtalya, Portekiz, Slovakya, Türkiye, Yunanistan, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Çin, Vietnam ve Tunus olmak üzere 11 ülkede faaliyet göstermektedir. Groupama’nın 13 milyon müşterisi ve 33.500 çalışanı bulunmaktadır. Grup, sigortacılık ve bankacılık alanlarında müşterilerinin ihtiyaç ve taleplerine göre şekillendirilmiş ürün ve hizmetler sunmaktadır.

Groupama, Türkiye’deki faaliyetlerine 1991 yılında Güneş Sigorta’nın yüzde 36 hissesini alarak başladı. Daha sonra, 2006 yılında Başak Emeklilik ve Başak Sigorta’yı, 2008 yılında Güven Hayat ve Güven Sigorta’yı satın aldı. 2009 yılında Başak ve Güven şirketlerinin faaliyetlerini ‘Groupama Sigorta A.Ş.’ ve ‘Groupama Emeklilik A.Ş.’ markaları altında birleştirdi. Groupama Emeklilik A.Ş. aynı zamanda Milli Reasürans A.Ş.’nin yüzde 5,8 ile en büyük üçüncü hissedarıdır.

“Groupama, 2016 yıl sonu itibarıyla 1.151 milyon TL prim üretimi ve 885 milyon TL Bireysel Emeklilik fon büyüklüğüyle elementer, hayat ve bireysel emeklilik branşları toplamında Türkiye’nin önde gelen sigortacılık gruplarından biridir.” Groupama aynı zamanda, 2.148 özel acentesi, 70 brokeri ve 1.650 Tarım Kredi Kooperatifi’yle birlikte Türkiye’nin en yaygın dağıtım kanalına sahip sigorta şirketlerinden biridir. Groupama Türkiye prim üretiminde, Grubun Fransa harici faaliyet gösterdiği tüm ülkeler arasında ikinci sırada yer almaktadır.

Ev Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Ödüllü Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş, bahar dönemiyle birlikte ev satın alımlarının artacağını dile getirirken, bu tür durumlarda ailelerin ya da yatırımcıların nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyor.

Yatırım yapacaklar için

Özellikle İstanbul’da her yerin değerlendiği bilinen bir gerçek. 3. köprü ve 3. havaalanı vesilesiyle TEM’in kuzey kısımları ise daha fazla değer kazanacak. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde ulaşım, sağlık ve eğitim yatırımlarının en iyi olduğu lokasyonlar, en çok prim yapacak yerlerin başında gelecek. Buna göre bakacak olursak; Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi, Çamlıca, Tuzla, Sancaktepe ve Ataşehir değer kazanacak. Avrupa Yakası’nda Fulya, Bomonti, Şişli, Büyükdere Caddesi, Çatalca, Arnavutköy ve Bahçeşehir kazanç sağlayacak mevkiler olacak.

Çocuklu aileler için

Çocuklu aileler kendileri için ev seçimi yaparken ister istemez belli başlı kriterleri göz önüne almalıdır. Bunlar arasından en temel özellikleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Okula yakınlık ve ulaşım kolaylığı önemlidir.
  • Çocukların belli bir yaştan sonra kendilerine ait bir alana sahip olmaları, psikolojik gelişimlerine olumlu anlamda etki edecek ve özbenliklerini kazanmalarına yardımcı olacaktır. Dolayısıyla seçeneğiniz evde çocuğunuza ait bir oda olması çok önemlidir.
  • Seçeceğiniz semtin ya da binanın güvenlikli olması gerekmektedir.
  • Binanın balkon ve merdiven korkuluklarındaki ara mesafenin küçük çocukların geçebileceği açıklıkta olmaması gerekir.
  • Evin çevresinde sosyal tesislerin olması, çocukların güvenilir bir ortamda vakit geçirmesini sağlayacaktır.

Bu kriterler her zaman önemli!

Ev alırken kişilerin dikkat ettiği kriterler arasında manzara, kullanım alanı, deprem korkusu, şehir gürültüsü, ısı tasarrufu, kirlilik ya da toz gibi konular öne çıkıyor. Örneğin manzara isteği olan aileler çok yüksek katları tercih ederken, bahçeden yararlanmak isteyenler tabii ki bahçe katını seçiyor. Deprem korkusu olanlar ise müstakil evlerde oturmak istiyor.

İstanbul Jewelery Show’da 17 ton Kasalama Yapıldı

Nakit ve değerli mal taşımanın lider şirketi Loomis Türkiye, Jewelery Show 2017’e katılan firmaların değerli takıları, kıymetli taşları ve madenlerinin fuar alanında kasalanmasını üstlendi.

Loomis güvencesiyle fuar alanına transferi gerçekleştirilen mücevherler, 16 – 19 Mart tarihleri arasında, İstanbul Fuar Merkezi’nde (CNR Expo) gerçekleştirilen 43. İstanbul Jewelry Show da sergilendi.

Sektör için oldukça başarılı geçen fuara bu yıl İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir ve Hindistan başta olmak üzere 111 ülkeden 28.500 alıcı katıldı. Fuarda sergilenen ürün miktarında da artış meydana gelirken, geçen yıl iki kasayla 10 ton mücevher ve altın kasalayan Loomis, bu yıl 4 kasa ile toplam 17 ton kasalama yaptı.

İstanbul Jewelry Show’un vazgeçilmezi haline gelen Loomis yüksek güvenlikli kasalama hizmeti ve tam donanımlı silahlı personeliyle, 2000 yılından bugüne fuarın güvencesi olmaya devam ediyor.

Sıfır hata, sıfır kayıp…

İstanbul Jewelery Show’da 17 yıldır katılan, katılımcıların sergiledikleri tüm değerli takılarını, kıymetli taşlarını ve madenlerini yüksek güvenlik eşliğinde koruyan Loomis; yine fuar alanındaki tüm riskleri sıfırladı. Hizmetlerini yüzde yüz sigortalı bir şekilde gerçekleştiren Loomis’in 17 yıllık İJS karnesi hep sıfırlarla dolu. Şimdiye kadar hiç bir İJS’de en ufak bir hasar ve kayıpla tanışmayan Loomis; sıfır hata payıyla çok güvenli. Loomis ile İJS, dünyanın en güvenlikli takı fuarlarından biri oluyor.

Loomis Satış Direktörü Demir Bükülmez; Loomis’in yer almadığı bir İJS’nin artık düşünülemez olduğunu, yıl içinde kendileriyle sürekli çalışan fuar katılımcılarının, stantlarındaki milyon dolarlık ürünlerin güvenliğinde Loomis’i tercih ettiklerini söyledi.

Ana kasa sponsorluğu kapsamında; fuar boyunca gerekli güvenlik önlemlerini alarak, devasa büyüklüğe sahip, ekstra güvenlik donanımlarının bulunduğu özel kasaları fuar alanına taşıdıklarını dile getiren Bükülmez; kasalamak için kendilerine verilen tüm ürünlerin sigortalı bir şekilde muhafaza edildiğini, ürün teslim alırken ve teslim ederken özel mühürleme yaparak tüm riskleri ortadan kaldırdıklarını sözlerine ekledi.

Schaeffler’den standart rulman için büyük yatırım

Schaeffler, FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların üretim kapasitesine büyük yatırım yaparak standart rulman işini büyütüyor. Schaeffler’in yıllardır başarılarıyla adından söz ettiren sabit bilyalı rulmanları, geliştirilmiş ürün özellikleriyle, yeni lojistik konseptiyle ve maliyet etkin çözümleriyle artık daha da cazip.

Schaeffler, yeni üretim ve lojistik faaliyetlerine yaptığı büyük yatırımlar ve geliştirilmiş ürün özellikleri sayesinde, standart rulman işini, FAG Generation C sabit bilyalı rulmanlarla önemli ölçüde büyütüyor. Schaeffler önümüzdeki aylarda, Yinchuan/Çin’deki tesislerinde yeni üretim hatlarını kademeli olarak devreye sokarak ilgili FAG sabit bilyalı rulmanları kapsayan yüksek hacimli ürün serisinin kapasitesini ikiye katlayacak.

Standart üretim işini güçlendirmek, Schaeffler’in endüstriyel bölümünü yeniden yapılandırmak için geliştirilen CORE programının önemli bir yönünü teşkil ediyor. Schaeffler Endüstri Bölümü CEO’su Dr. Stefan Spindler bu gelişmeyi şöyle anlatıyor: “Yatırımlarımız, standart sabit bilyalı rulmanlar için özellikle Çin’den ve Asya/Pasifik bölgesinden gelen yoğun talebe cevap verilmesine ve bu yüksek hacimli işin özel ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanmasına yardımcı olacak. Ürünlerimiz hem en yüksek teknik şartları karşılıyor hem de uygun maliyetli fiyat/performans oranı sunuyor.” FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların en yaygın kullanıldığı uygulama alanları arasında elektrik motorları, ev aletleri, pompalar ve vantilatörler, elektrikli el aletleri ve iki tekerlekli araçlar yer alıyor.

Daha dayanıklı, daha sessiz, az sürtünmeli ve uygun maliyetli

FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların başarılı bir biçimde pazara kazandırıldığı 2008 yılından bu yana, ürün özellikleri de sürekli olarak geliştirilmeye devam etti. Schaeffler’de yüksek hacimli sabit bilyalı rulman işinin proje yöneticisi Thomas Kreis, bunu şöyle açıklıyor: “Ürünü, üretimi ve lojistiği ele alarak her alanda pazardaki en yüksek gereksinimleri karşılayabilecek çözümleri geliştirdik.” Schaeffler, sürtünmeyi ve sesi minimuma indirmek gibi ilgili teknik özellikler konusunda kriterleri belirlemeye devam ediyor. Bu doğrultuda iki yeni sızdırmazlık konsepti de geliştirildi. Gres kaybında azalma ve kirlenmeye karşı daha iyi koruma, gresin çalışma ömrünü ve dolayısıyla da rulmanların ömrünü uzatıyor. Yenilikçi labirent tipi keçesiyle yeni Z-tipi metal kapak, gres sızdırmasını yüzde 20 azaltırken, kirlenmeyi de önceki tasarıma göre yüzde 30 önlüyor.

İsteğe bağlı olarak sunulan patentli ELS temaslı kapak, düşük sürtünme seviyelerinde maksimum sızdırmazlık sağlar ve motosikletlerdeki tekerlek rulmanları gibi değişken eksenel yükler için özellikle uygundur.

 

Herhangi bir ek sürtünme kaybına neden olmaksızın iyileştirilen sızdırmazlık, bilezik girintisine mükemmel uyum sağlayan yenilikçi dudak formu sayesinde mümkün oluyor. Aynı şekilde, rulmanın içine kaydırılan girintiler, montaj gibi işlemler sırasında rulmanın sağlamlığını büyük ölçüde artırıyor. Ayrıca standart seride artırılmış sızdırmazlık sağlayan, iç bilezikte başlayan temassız BRS keçeler ve HRS keçeler de mevcut.

Bilyaların yüksek kalitesi ve kafesin ses optimizasyonlu olması, FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların, klasik sabit bilyalı rulmanlara kıyasla çok daha sessiz çalışmasını sağlıyor. Buna ek olarak, optimize edilmiş temas geometrisi de sürtünmeyi azaltıyor. Bu özellikler, yuvarlaklık, dalgalı yapı, sağlamlık ve daha sıkı üretim toleransları yönünden yuvarlanma yüzeyi parametrelerinde yapılan sayısız optimizasyon sonunda elde edilebiliyor. Sürtünmenin azaltılması, çalışma sırasındaki enerji maliyetlerini de düşürüyor.

Maksimum kapasiteyle yüzde 100 kaliteye yönelik üretim

Schaeffler’in Yinchuan tesisindeki yeni üretim konsepti tamamen bu tür yüksek hacimli işlerin olağanüstü kalite, çalışma süresi ve maliyet etkinliği gibi spesifik ihtiyaçları üzerine yoğunlaşıyor. Üst düzeyde otomatik üretim hatları, bu tip rulmanlar ve bunlarla ilgili her tür modele göre optimal biçimde tasarlandığı için, montaj işlemleri ve hizmet dışı kalma süreleri minimuma indiriliyor. Üretim süreçlerinde temizliğe azami özen gösteren Schaeffler, ürünlerde en ufak bir kirlenmenin bile önüne geçebilmek için, üretim hatlarına çok sayıda otomatik yıkama istasyonu entegre ediyor. Aynı zamanda kalifiye çalışanlar ve çok sayıda, otomatik, yüzde 100 teftiş istasyonu, en yüksek kalite standartlarının yakalanmasını sağlıyor. Yıllardır sabit bilyalı rulman ürünleri üreten Caldas (Portekiz) ve Savli (Hindistan) tesisleri gibi, Yinchuan tesisi de endüstri ve otomotiv sektörlerindeki en yüksek ISO standartları sertifikasına sahip.

Optimize edilmiş tedarik zinciri zamanında teslimatı garanti eder

Dünya genelinde koordine edilen stok takip ve lojistik konsepti, Çin’deki, Portekiz’deki ve Hindistan’daki müşterilere zamanında ve güvenilir teslimat yapılmasını sağlıyor. Avrupa için de, Avrupa Dağıtım Merkezi’nin (EDC) kurulması büyük önem taşıyor. Kuzey Avrupa’da (İsveç) ve Güney Avrupa’da (İtalya) da yeni işletmeler devreye alınıyor. Almanya’da hâlen inşaatı devam eden ana lojistik merkezinden de gelecek yıl Orta, Batı ve Doğu Avrupa’daki müşterilere ürün tedariğine başlanacak.

Brexit önce Avrupa markalarını vuracak

70 milyar sterlinlik dış ticaret açığı bulunan İngiltere, Brexit sürecini 29 Mart’ta başlatacak. 27 AB üyesi ülke ile İngiltere arasındaki ilişkilerin geleceği müzakere edilecek. Peki hangi ülkeler hangi sektörler en çok etkilenecek? KPMG, ekonomik analiz raporunda Brexit ile ilgili soruları ele aldı. İngiltere ile ticaret hacmi yüksek olan ülkeler süreçten hızlı etkilenecek. Brexit kararı İngiltere’de güçlü bir pazarı olan Alman otomobilini, Fransız şarabını, Belçika çikolatasını vuracak.

KPMG ekonomik analizinde Brexit sürecinin İngiltere’ye bilançosunun ağır olacağını ortaya koyuyor. Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Brexit Lideri Murat Palaoğlu, ”Brexit’in İngiltere ekonomisine maliyeti 2030’a kadar yüzde 6,2’lik milli gelir daralması olacak. Bu oran her hanenin yıllık bütçesinde 4 bin 300 sterlinlik düşüş anlamına geliyor” dedi. Palaoğlu, İngiltere’yle ticaret hacmi yüksek olan Fransa, İspanya, Almanya, İtalya ve İrlanda gibi bazı AB ülkelerinin bu süreçten daha fazla etkileneceklerini belirterek, şunları ekledi: “Fransa’nın İngiltere’ye ihracatı 12 milyar sterlin, İspanya’nın 10 milyarın üstünde yine Almanya’nın 10 milyar sterlin civarında… Belçika, İrlanda, Luxemburg, Malta, Hollanda, Slovakya bu listede İngiltere’ye yüksek ticaret hacmi olan ülkeler olarak sıralanıyor. İngiltere’den ithalat tarafına baktığımızda ise Almanya’nın 12 milyar sterlin, Fransa’nın 11 milyar sterlin, İrlanda’nın 9,5 milyar sterlin, İtalya’nın 7 milyar sterlin ithalatı söz konusu.”

Alman otomobili, Fransız şarabı tercih ediliyor

Sektörler açısından da değerlendirmede bulunan Palaoğlu “Almanya otomotiv sektörü bu süreçten en çok etkilenecek sektörlerin başında geliyor. Almanya’da üretilen her 7 otomobilden biri İngiltere’ye satılıyor. Aynı şekilde Fransız şarapları için de geçerli. Fransa, İngiltere’ye ortalama yıllık 1,3 milyar dolarlık şarap ihraç ediyor. Belçika, 267 milyon dolarlık çikolata, Danimarka ise 35 milyon dolarlık sosis ve Yunanistan da 61 milyon dolarlık peynir satıyor” şeklinde konuştu.

Palaoğlu hizmetler tarafında ise İngiltere’ye en çok hizmet ihraç eden iki ülke Kıbrıs ve Malta’nın sürecin sonuçlarını yaşayacağını belirtti. Palaoğlu, “Çeşitli AB ülkelerinde yaşayan İngilizler’in durumu ile İngiltere’de yaşayan AB vatandaşlarının durumları ve göçmen konuları da müzakerelerde görüşülecek konular arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

Sigorta Cini ve Sigortacılık Meslek Yüksek Okulu Öğrencileri Bir Araya Geliyor

Klasikleşmiş sigortacılık anlayışının dışında bir perakende sigorta mağaza zinciri olarak hizmet veren Sigorta Cini, sigorta bilincini yaygınlaştırma ve sektöre katkı sağlama amacıyla yeni bir projeyi hayata geçiriyor. Sigorta Cini ile Mesleki Sohbetler adlı projede ülkedeki Meslek Yüksek Okulları’nın Bankacılık ve Sigortacılık bölümlerinde okuyan öğrencilerle bir araya gelecek Sigorta Cini sektörde çalışmak isteyen adaylara yol gösterecek.

Türkiye’nin ilk perakende sigorta mağaza zinciri Sigorta Cini, sigortacılık sektöründe öncü adımlar atmaya devam ediyor. Şirket, sigorta bilincini yaygınlaştırma ve sektöre katkı sağlama amacıyla Sigorta Cini ile Mesleki Sohbetler adlı projeyi hayata geçiriyor. Proje kapsamında Meslek Yüksek Okulları’nın Bankacılık ve Sigortacılık bölümlerinde okuyan öğrencilerle bir araya gelecek Sigorta Cini ekibi, yıl içinde belirlenecek diğer okullarda da sektör hakkında bilgilendirici söyleşiler düzenlemeyi planlıyor.

Projenin ilk buluşması 28 Mart Salı günü saat 14.00’te Kocaeli Üniversitesi Kandıra Meslek Yüksekokulu Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü öğrencileriyle gerçekleştirilecek. Sektörde çalışmak isteyen öğrencilerin sorularını yanıtlayacak Sigorta Cini ekibi, geleceğin sigortacılarıyla keyifli bir sohbete imza atacak.

‘Öğrencilere rol model olmayı hedefliyoruz’

Her geçen gün gelişen ve büyüyen sigortacılık sektöründe öncü adımlar atmaya devam edeceklerini belirten Sigorta Cini CEO’su Pieter-Bas Vos, konu hakkında şunları söyledi: “Sigorta Cini olarak kurumsal sosyal sorumluluk bilinciyle bu projeyi hayata geçiriyoruz. Meslek Yüksek Okulları’nda okuyan öğrencilere rol model olmayı hedeflediğimiz bu proje sayesinde sektör ve sektörün gelecekteki temsilcileri arasında bir köprü görevi görüyoruz. Aynı zamanda başarılı öğrencilere staj imkanı da sağlayacağız.”

Renault üç kez üs üste “En İyi Müşteri Deneyimi” ödülünü kazandı

Renault, müşteri deneyimi alanında aldığı ödüllere bir yenisini ekledi. Renault, bu yıl üçüncüsü düzenlenen A.C.E Awards’ta, üst üste üçüncü kez otomotiv kategorisinde müşteri deneyimini en iyi yöneten marka seçildi.

Türkiye’nin ilk ve tek müşteri memnuniyetini ölçen A.C.E (Achievement in Customer Excellence) Awards’da 17 farklı sektörde müşteri deneyimini en iyi yöneten ulusal ve uluslararası markaların ödülleri, markaların üst düzey yöneticilerine verildi. Otomotiv sektöründe müşteri deneyimini en iyi yöneten marka olarak 1.lik ödülüne layık görülen Renault adına ödülü, Renault Mais A.Ş. Genel Müdür / CEO Dr. Berk Çağdaş aldı. Dacia ise aynı kategoride 3.lük ödülünü elde etti.

sikayetvar.com’un400 binden fazla şikayetçi müşteriye yönelikgerçekleştirdiğianket sonuçlarına göre, 2016 yılında kendi sektörlerinde uyguladıkları başarılı stratejilerle müşteri deneyimini en başarılı yöneten firmaların belirlendiği A.C.E Awards’da Renault’nun 3. kez aldığı ödül, etkili ve sürdürülebilir bir müşteri memnuniyet politikasının somut göstergesi ve sonucu.

Renault müşteri memnuniyeti ödül listesi

Telephone Doctor2014 Kalite Ligi Birincilik, En İyi Çağrı Merkezi

Telephone Doctor2015 Kalite Ligi Birincilik, En İyi Çağrı Merkezi

Telephone Doctor2016 Kalite Ligi Birincilik, En İyi Çağrı Merkezi

IMI (International Management Institute) En İyi Müşteri Deneyimi Birincilik ödülü

A.L.F.A Awards Otomotiv Grubu Birincilik,2015

A.L.F.A Awards Otomotiv Grubu Birincilik,2016

A.C.E AwardsOtomotiv Grubu Birincilik,2017

şikayetendex Şikayeti En İyi Yöneten Marka

(2011-2012-2013-2014-2015)

ÖTV indirimi sonrası, Beyaz Eşya Kampanyalarında %6,7’lik fiyat düşüşü oldu

Kampanya ve fiyat takibi hizmetleri sunan BrandZone’un araştırma sonuçlarına göre; ÖTV indirimi sonrası yayınlanan beyaz eşya kampanyalarının ortalama fiyatı bir önceki aya göre %6,7 oranında düştü. Kampanyalarda en çok yer bulan, popüler ürünlerin fiyatı ise ortalama %6,2 oranında düştü.

Beyaz Eşya Sektöründe; Buzdolabı kampanyalarında ortalama %1,8 oranında ve 48 TL tutarında, Bulaşık makinesi kampanyalarında ortalama %6,8 oranında ve 89 TL tutarında, Çamaşır Makinesi kampanyalarında ise ortalama %21,5 oranında ve 398 TL tutarında fiyat düşüşü oldu.

Küçük Ev Aletleri Kampanyalarında %10’luk Fiyat Düşüşü

Şubat ayında yürürlüğe giren ÖTV ( Özel Tüketim Vergisi ) indiriminden etkilenen diğer sektör Küçük Ev Aletlerinde ise kampanyalarda ortalama %10’luk fiyat düşüşü oldu.

Geleneksel buharlı ütü kampanyalarında %7,9 oranında ve 16 TL tutarında, Elektrikli Süpürge kampanyalarında %9 oranında ve 53 TL tutarında, Çay makinesi ve doğrayıcıların ortalama kampanya fiyatlarında ise %6 oranında ve 11 TL tutarında fiyat düşüşü oldu.

En Çok İlgi Gören Kategorilerde Fiyat Düşüşleri

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan BrandZone Yönetici Ortağı Cem Köz, “Bazı ürünlerde döviz kurlarındaki artışlar nedeniyle zam yapılmış olsa da, hem mağaza, reklam kampanya fiyatları, hem de online fiyatlar önceki ayla karşılaştırıldığında, ÖTV indiriminin ortalama fiyatlara yansımış olduğunu gördük.” dedi.

Beyaz Eşya ve Ev Aletlerinin en çok tercih edilen alt kategorileri ayrıca incelendiğinde yine kampanya fiyatlarında düşüşlerin olduğunu belirten Köz “No-Frost özellikli çift kapılı buzdolaplarında %5,4; 8-9 kilogram kapasiteli çamaşır makinelerinde %4,4; 3 programlı bulaşık makinelerinde %4; 1000 Watt’tan fazla gücü olan toz torbasız süpürgelerde %8,2 ve 2000-2500 Watt gücündeki geleneksel buharlı ütülerde %2,6’lık ortalama kampanya indirimi oldu.” şeklinde konuştu.

Mercedes-Benz, yeni moda görsel kampanyası #mbcollective’i sundu

Mercedes-Benz fotoğrafçı, yazar ve yönetmen Luke Gilford imzalı ve yeni Concept EQ‘nun başrolü üstlendiği #mbcollective – 1. Bölüm’ü dün Londra’da düzenlenen özel bir etkinlikle tüm dünyaya tanıttı. Generation Now, Generation Next (Şimdiki Nesil, Gelecek Nesil) isimli yeni #mbcollective moda hikayesi 3 başlık altında sunuluyor ve konsept doğrultusunda üç kahramana (Şimdiki Nesil) ve onların himayesindeki üç diğer karaktere yıl boyunca yer vererek uluslararası yetenekleri bir araya getiriyor.

2017 global moda kampanyası “Generation Now, Generation Next” kapsamında birinci bölümde İngiliz müzisyen ve sanatçı M.I.A. ve onun himayesinde tasvir edilen Kanadalı rap sanatçısı Tommy Genesis rol alıyor. Ünlü sanatçılara yeni jenerasyon elektrikli otomobil Concept EQ eşlik ediyor. Spor SUV Coupé görünüme sahip Concept EQ, şahsına münhasır “elektro-estetik” stiliyle farklılaşıyor. Elektrikli otomobillerin geleceğine bakış açısını gözler önüne seren Concept EQ ‘Electric Intelligence’ bünyesinde; ürün, hizmet, teknoloji ve yenilikçi çözümleri barındıran eksiksiz bir ekosistem sunuyor.

Akıcı hatlara sahip alçak ve uzun siluetiyle dikkat çeken Concept EQ, parlak siyah motor kaputu, ön camı ve koyu renk panoramik cam tavanıyla gümüş gövde rengiyle kontrast oluşturuyor. Geniş omuzlu gövde kadar 21 inçlik alaşım jantlar da dinamik görünümü destekliyor. Dinamik tasarımlı gövdenin altında iki adet elektrik motoru yer alıyor ve yeni nesil farklı şarj teknolojileriyle şarj edilebiliyor. Herhangi bir standart prizden de şarj edilebilen Concept EQ, yüksek kapasiteli hızlı şarj noktalarında da şarj edilebiliyor. 100 km ‘Sıfır Emisyon’ menzili için sadece 5 dakikalık bir şarj süresinin yeterli oluyor.

#mbcollective projesi, kanaat önderi kişiler, trend belirleyiciler ve tasarımcıların bir araya gelmesinden oluşuyor ve bu konsept doğrultusunda Mercedes-Benz’in global ölçekte moda ile birlikteliğini vurguluyor. Mercedes-Benz’in moda ile ayrılmaz birlikteliğinin bir parçası olarak kampanya, üç bölümlük #mbcollective ile Mercedes-Benz’in bugüne kadar globalde desteklediği Anna October, Xiao Li, William Fan, Ran Fan ve Steven Tai gibi tasarımcıları bir araya getiriyor. Hikayenin kahramanları bu tasarımcılardan parçalar ile stillerini yansıtıyorlar.

Mercedes-Benz 2017 yılında, bugüne kadar devam ettirdiği geleneksel sezonluk kampanyalarını sona erdirerek sezonlara meydan okuyan ve markanın iletişim stratejiyle uyum içerisinde olan yepyeni bir kampanya formatını benimsedi. Mercedes-Benz, bu değişiklik ile dijital ve sosyal medyaya yönelik içerik üretmeyi de ön plana çıkararak sene boyunca bu içeriği zenginleştirmeyi hedefliyor.

Yeni Mercedes-Benz moda kampanyası filmi Mercedes-Benz Fashion Week Istanbul’un son gününde Mercedes-Benz Lounge’da tüm gün modaseverlerin izlenimine sunulacak.