Ödeal, yoğun ilgi gören BKM kampanyasını tekrarlıyor

Ödeal, yoğun ilgi gören BKM Express kampanyasını tekrarlıyor. Kampanya dahilinde müşterilerinden BKM Express kullanarak ödeme alan üye iş yerleri, 50 TL ve üzeri ödeme alacakları her bir müşteri için 25 TL ödül kazanacak.

Üye iş yeri sayısı 15 bini geçen Ödeal, 2016 yılının sonunda gerçekleştirdiği ve yoğun ilgi gören BKM Express kampanyasını tekrarlayarak üye iş yerlerine kazandırmaya devam ediyor. 16.04.2017 tarihine kadar, Ödeal uygulaması ile BKM Express kullanarak ödeme alan üye iş yerleri kampanya dahilinde 1.000 TL’ye kadar ödül kazanabilecek.

Üye iş yerinin farklı müşterilerle yapabileceği işlemlerde adet sınırı bulunmazken, her farklı müşteri için kampanya döneminde tutarı 50 TL ve üzeri ilk işlemde 25 TL ödül kazanacak.

Cep telefonlarını mobil tahsilat aracına dönüştüren, küçük ölçekli iş yerleri ile bireysel girişimcilerin kredi kartı ve banka kartı ile ödeme almasına imkan sağlayan Ödeal’ın kazandıran kampanyası başladığı tarihten itibaren 1 ay sürecek. Bu süre içerisinde üye iş yerinin farklı müşterilerle yapabileceği işlemlerde müşteri adet sınırı bulunmayacak.

Kampanya, toplamda 800 adet ödeme alma işlemi ile sınırlandırılırken, kazanılan ödüller kampanya sona erdikten sonraki hafta içerisinde üye iş yerlerinin hesabına aktarılacak.

Bosch Ev Aletleri müşteri sadakatinde 2016’nın lider markalarından biri oldu

Bosch Ev Aletleri, Türkiye ekonomisine yön veren ve 20 sektörde 20.000’i aşkın müşteriye kulak veren 2016 TMS – Türkiye Müşterinin Sesi Çalışması çerçevesinde, beyaz eşya sektöründe müşteri sadakati en yüksek markalardan biri oldu.

‘Yaşam için teknoloji’ anlayışıyla, tüketicilerine en konforlu ve huzurlu sonuçlar sunan Bosch Ev Aletleri, başarılarına yenilerini eklemeyi sürdürüyor. Bosch Ev Aletleri, Türkiye Kalite Derneği ve Ipsos tarafından yürütülen Türkiye Müşterinin Sesi Endeksi 2016 yılı sonuçlarına göre, beyaz eşya sektöründe müşteri sadakati en yüksek markalardan biri oldu.

Küresel bir ölçüt olan Ipsos Loyalty Endeksini referans alan endeks, firmaları, müşterileri gözüyle, bağımsız bir çalışma çerçevesinde ölçümlemek ve ölçümlenen sektörlere ışık tutmak amacıyla oluşturuldu. “Markayı Tavsiye Etme ” ve “Gelecekte Markayı Kullanmaya Devam Eğilimi” gibi metriklerden çok daha etkili sonuçlar veren TMS Endeksi, güvenilir ve ulusal bir gösterge olarak değerlendiriliyor.

Türkiye Müşterinin Sesi 2016 Araştırması’nın beyaz eşya kategorisinde müşteri bağlılık seviyesi en yüksek markalarından biri seçilmekten duydukları gururu dile getiren Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer, endeks sonuçlarıyla ilgili olarak, “Yaşam için teknoloji üreten ve sektöründe dünyanın en büyük firmalarından olan Bosch Ev Aletleri için müşteri güveni ve bağlılığı her zaman birincil değer olmuştur. Şirketimiz ‘İnsanların güvenini kaybetmektense, para kaybetmeyi tercih ederim’ ilkesiyle yönetiliyor. Bu değerimizi her geçen gün daha da güçlendiriyoruz ve bu yöndeki içten çabamızın ölçümlendiği platformların sonuçları bizi her zaman memnun ediyor. KalDer ve Ipsos’un Türkiye Müşterinin Sesi adıyla gerçekleştirdiği uzun soluklu çalışmayı takdir ediyoruz ve müşteri sadakati en yüksek markalardan biri olmamızı sağlayan tüketicilerimize teşekkürlerimizi sunuyoruz” dedi.

Araştırma Künyesi

TMS – Türkiye Müşterinin Sesi Araştırması, Ipsos tarafından KalDer işbirliğinde gerçekleştirilmiştir. Araştırma Şubat – Aralık 2016 döneminde, 18 yaş üzeri toplam 21.533 kişi ile başarılı görüşmeler üzerinden, telefonla anket yöntemiyle (CATI) yapılmıştır. Her sektör en az 1500 yanıt üzerinden raporlanmıştır. Araştırma kapsamında, il sınırlaması olmadan Türkiye’de ikamet eden 340.000’i aşkın tüketiciyle temas edilmiştir. Her bir sektördeki marka pazar paylarına uyum gözetilerek, gerekli durumlarda ağırlıklandırma kullanılarak raporlanmıştır.

Kış lastiğini saklarken ve yaz lastiğine geçerken dikkat!

Kış lastiği uygulaması 1 Nisan tarihinde sona erecek. Merak edilen iki soru var. Kış lastiklerini nasıl saklamalıyız? Yaz lastiğini seçerken ve takarken nelere dikkat etmeliyiz? Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı…

Kış koşullarının başladığı 1 Aralık tarihinden bu yana uygulanan zorunlu kış lastiği uygulaması 1 Nisan itibarıyla sona erecek. Kış lastiği kullanan sürücüler için şimdi yaz lastiklerine dönüş zamanı. Lastik Sanayicileri ve İthalatçıları Derneği LASİD‘den yapılan açıklamada; kış lastiklerinin, ısınan havayla birlikte +7 derecenin altındaki sıcaklıklarda ve kış koşullarında sürücülere sağladığı avantajları yitireceğine; daha üstün performans ve güvenli bir sürüş için yaz lastiklerine zamanında geçişin önemine işaret ediliyor. Yaz lastiğine geçiş sürecinde iki soru öne çıkıyor. Araçtan çıkarılan kış lastikleri nasıl saklanmalı ve korunmalı? Kış boyunca depoda bekleyen veya yeni alınacak yaz lastikleri için nelere dikkat edilmeli? LASİD açıklamasında kış lastiği ve yaz lastiği açısından dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle belirtildi:

Kış lastiğini saklarken;

  • Lastiğin saklandığı depo zemini; betondan düzgün yapılmış olup, temiz olarak muhafaza edilmelidir.
  • Lastikler mümkün ise dik olarak ve yan yana, değil ise üst üste 8 adetten daha fazla olmamak ve zaman zaman üstteki alta mantığıyla yer değiştirilerek istiflenmeli; yerleri dönüşümlü olarak değiştirilmelidir. Lastiklerinizi ağırlık ya da basınç yüzünden kalıcı deformasyona maruz bırakmamaya özen gösterin.
  • Lastiğinizi güçlü olmayan yapay ışık altında saklamalısınız. Güneş ışınlarıyla yüksek mor ötesi ışın içeren güçlü yapay ışınların lastik üzerine gelmesi önlenmelidir.
  • Lastiğinizi oda sıcaklığında saklamalısınız. Depo ortamı mümkün olduğunca serin, kuru ve havalandırılmış olmalıdır. Nemli, ıslak veya rutubetli ortamlarda kesinlikle saklanmamalıdır.
  • Lastiklerinizi; solvent, yakıt, asit vb kimyasalların bulunduğu depolarda ve kıvılcım çıkarabilecek makinelere yakın depolamayın.
  • Lastiklerin tesisat boruları ve radyatörlerle doğrudan teması önlenmelidir.
  • Lastiklerin saklandığı alanda tavan/çatı, pencereler, giriş ve benzeri yerlerden su sızıntısı olmamalı.
  • Lastikleri kirletecek ve/veya zarar verecek maddeler depoda bulunmamalıdır.

Yaz lastiğini takarken;

Diş derinliği çok önemli: Kış lastiğine geçerken depoda sakladığınız yaz lastiğinizin diş derinliğini mutlaka kontrol etmelisiniz. Diş derinliğinin 1.6 mm’den daha düşük olmaması gerekir (bu lastiklerin yasal olarak da kullanılması mümkün olmadığından, yenileri ile değiştirlmesi gereklidir). Ayrıca 1.6 mm’den daha az diş derinliği olan lastikler yol tutuşu, fren mesafesi, yakıt tüketimi gibi konularda da olumsuzluk getirir.

Düzensiz aşınmalara dikkat: Yaz lastiklerinizin diş, topuk, yanak ve sırt kontrollerini yaptırmalısınız. Lastiğinizin herhangi bir noktasında görülen düzensiz aşınma, delinme, yıpranma ve yırtılma benzeri özürler uzmanları tarafından incelenmeli ve alınacak karara göre uygulama yapılmalıdır.

Doğru janta monte: Lastiklerinizin doğru ve teknik olarak uygun janta monte edilmesini sağlamalısınız.

Aracınıza uygun hava: Yaz lastiklerinizin uygun hava değerlerinde şişirilip şişirilmediğini kontrol edin. Lastiğinize aracınızın kitabında önerilen doğru ve uygun havayı basmalı/bastırmalısınız.

Balans ayarı: Lastiklerinizin balans ayarlarını yaptırmalısınız.

Lastiğin araca montajı: Lastiklerinizi aracınıza monte ettirirken, hep karşılıklı gelen bijonları sıkarak tam ve sağlıklı bir şekilde taktırmalı ve sıkılığı kontrol ettirmelisiniz.

Hava basıncı kontrolü: Lastiğinizin havalarını mümkün olduğunca sık ve lastikler soğuk iken ölçmeli ve azalma var ise tamamlatmalısınız. Unutmayın doğru lastik doğru hava ile daha verimli hizmet eder. Yüksek hava lastiğinizin sırtının ortasında, düşük hava ise lastiğinizin sırtının omuza doğru kenarlarında anormal aşınmalara yol açar ve zamanından önce lastiğinizi değiştirmek zorunda kalırsınız.

Legrand’da tek çatı dönemi

DCIM100MEDIADJI_0149.JPG

Legrand Grubu, Türkiye’deki markalarının daha önce bağımsız olarak yürüttüğü pazarlama faaliyetlerini Ülke Pazarlama Direktörlüğü çatısı altında topladı. Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman Legrand Grubu; BTicino, Estap, Inform ve Legrand markalarının yenilikçi ürünleriyle pazarda öncü olmayı hedefliyor.

Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda uzman Legrand, Türkiye’deki pazarlama faaliyetlerini tek çatı altında toplama kararı aldı. Bu karar ile Legrand, müşteri talepleri ve Türkiye pazarını tek elden takip ederek, pazardaki hakimiyetini bir adım ileri taşımayı hedefliyor.

BTicino, Estap, Inform ve Legrand markalarıyla Türkiye’nin gerçeklerine ve beklentilerine uygun ürün ve sistemler geliştiren Legrand Grubu, lokal ürünlerin yanı sıra global ihtiyaçları karşılayan ürünlerini; Sancaktepe ve Gebze’deki son teknolojiyle donanmış fabrikalarında üretiyor. ‘Enerji’nin, insana ve çevreye zarar vermeden, en verimli şekilde ve kesintisiz olarak kullanımına olanak sağlayan ürünlerini Ar-Ge departmanını arkasına alarak geliştiren Inform, açık ara Pazar liderliğini ve dış pazarlardaki varlığını Legrand ile çok daha güçlü biçimde vurgulayarak yoluna devam ediyor. Estap ise üretimin her aşamasında, her iş istasyonunda ve her montaj hattında, en yüksek işleme kalitesine sahip teknolojiyi kullanarak hassasiyetin ve kalitenin en yüksek olarak sağlandığı CNC ve Robot teknolojisiyle üretim yaparken; Legrand Türkiye üretimde yalın üretim ve Kaizen gibi teknikleri kullanıyor. Fonksiyonel çözümlere minimal bir yorum getiren BTicino ise anahtar priz serileriyle İtalyan stilini evlere taşırken; Legrand da alçak gerilim dağıtım ve koruma ürünlerinden, entegre çalışma ortam çözümlerine, aydınlatma yönetimi sistemlerinden yapısal kablolama sistemlerine kadar çözümler sunuyor.

Tek çatı altında; daha güçlü…

Öte yandan Legrand Grubu olarak Türkiye pazarında, BTicino, Estap, Inform ve Legrand markalarının bağımsız olarak yürüttüğü pazarlama faaliyetlerini Ülke Pazarlama Direktörlüğü çatısı altında topladıklarını söyleyen Legrand Grubu Türkiye Ülke Müdürü Levent Ilgın, “Tek çatı altında sinerji oluşturmak ve pazarlama departmanını daha etkili hale getirme hedefiyle çalışan Legrand, bu sinerjiyle Türkiye pazarındaki hakimiyetini, sürdürülebilir büyüme hedefiyle ve yenilikçi ürünleriyle devam ettirmeyi hedefliyor. Bu bakış açısıyla sürdürülebilir kalkınmanın eksiksiz olarak gerçekleştirilmesi için inovasyonun çok önemli olduğuna inanıyoruz. Bu inancımızla dünyada yıllık ciromuzun yüzde 5’ini Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Bu yatırımlar sonucunda da müşterilerimizle nitelikli ve sürdürülebilir ürünleri buluşturmayı hedefliyoruz. Tüm departmanlarımızda da inovasyon bilincinin tam anlamıyla yayılımı için çalışıyoruz” dedi.

Türkiye’de Kaçak, Taklit ve Sahte Ürün Ticaretinin Ulaştığı Boyut Açıklanıyor

Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin oluşturduğu Marka Koruma Grubu ve Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin işbirliğiyle düzenlenecek olan “Türkiye’de Marka Olmak” çalıştayında, Doç. Dr. Ümit İzmen’in Marka Koruma Grubu adına bilimsel bir metodoloji ile hazırladığı ve Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretinin büyüklüğünü ortaya koyan 21.Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünler isimli rapor ilk kez açıklanacak.

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirleri Odası (İSMMMO) Hizmet ve Kültür Binası’nda 23 Mart 2017 tarihinde düzenlenecek olan çalıştayın açılışında; Marka Koruma Grubu Sözcüsü Dr. Ali Ercan ÖZGÜR, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal TOPRAK, İSMMMO Başkanı Yücel AKDEMİR ve Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan KADOOĞLU konuşacak.

‘Türkiye’de Marka Olmak’ başlıklı panelde ise Namık Kemal Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit İZMEN, “21.Yüzyılın Sorunu Kaçak, Taklit ve Sahte Ürünlerin Ticareti” başlıklı raporunu ilk kez kamuoyuyla paylaşacak. Rapor, Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün ticaretinin bugün ulaştığı seviyenin yanı sıra ülkedeki yarattığı istihdam sorunun büyüklüğü ve Türkiye’nin en çok sahte ürün ele geçirilen ülkeler arasındaki konumunu da içeriyor.

Panelde ayrıca MKG Sözcüzü Dr. Ali Ercan ÖZGÜR, Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent DENİZ ve İNVENURA Güvenilir Ürün Platformu Sözcüsü Mert DEMİRCİOĞLU da konuşacak.

MKG ve 800’e yakın üyesi ile medya alanında önemli bir görev üstlenen Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin bir araya gelerek düzenlediği çalıştay ile Türkiye’de tüketicilere iyi tercih hakkı ve değer sunabilmek, yenilikçilik ve sürdürülebilirlik anlayışı ile markaların etkin korunduğu bir ortam oluşturmak, marka ihlallerinin kamu, tüketici, üretici ve perakendeci üzerindeki olumsuz sonuçlarını önleyerek farkındalık yaratmak ve ortaya çıkan vergi kaçağını gündeme taşımak hedefleniyor.

Marka Koruma Grubu Hakkında:

Marka Koruma Grubu (MKG), Türkiye’nin güçlü ekonomisine duyduğu inançla Türkiye’de yatırım yapan şirketlerden oluşan, kaçak, sahte gibi yasadışı ürünlerle mücadeleye ve ticari marka haklarının etkin bir biçimde korunmasına odaklanan, 2001 yılında kurulmuş gönüllü bir özel sektör inisiyatifidir. Dünyanın önde gelen 10 şirketini temsil etmekte olan Marka Koruma Grubu, Türkiye’de 647 marka ve 1.000’in üzerinde ürün çeşidiyle 10 milyar TL üzerinde yatırım, 20.000 kişinin üzerinde doğrudan istihdam, 1 milyar TL üzerinde vergi, 2 milyar TL üzerinde ihracata katkı ve yaklaşık 100.000 kişilik dolaylı istihdam sağlamaktadır. MKG, ‘Türkiye’de tüketicilere iyi tercih hakkı ve değer sunabilmek’,‘yenilikçilik ve sürdürülebilirlik anlayışı ile markaların etkin korunduğu bir ortam oluşturmak’, ‘marka ihlallerinin kamu, tüketici, üretici ve perakendeci üzerindeki olumsuz sonuçlarının önlenmesi ve farkındalık yaratmak üzere gerekli aksiyonları almak’ misyonuyla hareket etmektedir.

Marka Koruma Grubu üyeleri

British American Tobacco Tütün Mamülleri Sanayi Ticaret A.Ş.

Imperial Tobacco Sigara Ve Tütüncülük Sanayi ve Ticaret A.Ş.

JTI Tütün Ürünleri Pazarlama A.Ş.

Luxottica Gözlük Endüstri ve Tic. A.Ş.

Mey İçki San. ve Tic. A.Ş.

Nestle Türkiye Gıda ve Sanayi A.Ş.

PepsiCO Turkey

Philip Morris Sa, Philip Morris Sabancı Pazarlama ve Satış A.Ş.

Procter&Gamble Tüketim Malları San. A.Ş.

Unilever Sanayi ve Ticaret Türk A.Ş.

Groupama Türkiye’nin yeni genel müdürü Francis Desmazes olacak

Dünyanın önde gelen sigorta gruplarından Groupama’nın Türkiye’deki şirketleri; Groupama Sigorta A.Ş. ve Groupama Emeklilik A.Ş.’nin yeni Genel Müdürü Francis Desmazes olacak.

Groupama Grubu’nda, 30 Nisan 2017 tarihi itibariyle Groupama’nın Türkiye’deki şirketleri Groupama Sigorta A.Ş. ve Groupama Emeklilik A.Ş.’nin Genel Müdürlüğüne, görevini bırakacak olan Ramazan Ülger’in yerine Francis Desmazes atanacak.

1 Mayıs 2017 tarihi itibariyle, gerekli yasal izinlerin alınmasını müteakiben ataması yapılacak ve görevi devralacak olan Francis Desmazes; kariyerine Ernst&Young’ta denetçi olarak başladı. GAN Assurances şirketinde Uluslararası Bağlı Ortaklıklar Denetim Müdürü ünvanıyla Groupama Grubu’na katılan Desmazes, Gan Assurances şirketinin uluslararası bağlı ortaklıklarında kariyerine devam etti. Fas’ta Mali İşler ve Bilgi İşlem Müdürü, İtalya’da Genel Sekreter, Mali İşler ve Bilgi İşlem Müdürü ve ardından Genel Müdür Baş Yardımcısı, İspanya’da ise Genel Müdür olarak çalıştı. Fransa’da Uluslararası Müdürlük’te Doğu ve Güney Avrupa ile Afrika Bölgeleri Müdürü oldu. 2000 yılında Allianz Grubu’nun Venezüella ve Kolombiya bağlı ortaklığında CEO, 2009’da ise Kolombiya bağlı ortaklığının Yönetim Kurulu Başkanı oldu. Allianz Fransa’ya geri dönerek sırasıyla Uluslararası Müdür Yardımcısı & Allianz Afrika Büyüme Müdürü, Allianz Senegal Genel Müdürü ve Afrika Büyüme Müdürü görevlerini üstlendi.

Groupama hakkında:

Fransa’nın en büyük mütüel sigorta şirketi olan Groupama, tarım ve sağlık sigortalarından evde bakım sigortalarına uzanan pek çok alanda lider konumdadır. Groupama; Fransa dışında, İtalya, Portekiz, Slovakya, Türkiye, Yunanistan, Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Çin, Vietnam ve Tunus olmak üzere 11 ülkede faaliyet göstermektedir. Groupama’nın 13 milyon müşterisi ve 33.500 çalışanı bulunmaktadır. Grup, sigortacılık ve bankacılık alanlarında müşterilerinin ihtiyaç ve taleplerine göre şekillendirilmiş ürün ve hizmetler sunmaktadır.

Groupama, Türkiye’deki faaliyetlerine 1991 yılında Güneş Sigorta’nın yüzde 36 hissesini alarak başladı. Daha sonra, 2006 yılında Başak Emeklilik ve Başak Sigorta’yı, 2008 yılında Güven Hayat ve Güven Sigorta’yı satın aldı. 2009 yılında Başak ve Güven şirketlerinin faaliyetlerini ‘Groupama Sigorta A.Ş.’ ve ‘Groupama Emeklilik A.Ş.’ markaları altında birleştirdi. Groupama Emeklilik A.Ş. aynı zamanda Milli Reasürans A.Ş.’nin yüzde 5,8 ile en büyük üçüncü hissedarıdır.

“Groupama, 2016 yıl sonu itibarıyla 1.151 milyon TL prim üretimi ve 885 milyon TL Bireysel Emeklilik fon büyüklüğüyle elementer, hayat ve bireysel emeklilik branşları toplamında Türkiye’nin önde gelen sigortacılık gruplarından biridir.” Groupama aynı zamanda, 2.148 özel acentesi, 70 brokeri ve 1.650 Tarım Kredi Kooperatifi’yle birlikte Türkiye’nin en yaygın dağıtım kanalına sahip sigorta şirketlerinden biridir. Groupama Türkiye prim üretiminde, Grubun Fransa harici faaliyet gösterdiği tüm ülkeler arasında ikinci sırada yer almaktadır.

Ev Seçerken Nelere Dikkat Etmelisiniz?

Ödüllü Gayrimenkul Danışmanı Evrim Kırmızıtaş, bahar dönemiyle birlikte ev satın alımlarının artacağını dile getirirken, bu tür durumlarda ailelerin ya da yatırımcıların nelere dikkat etmeleri gerektiğini anlatıyor.

Yatırım yapacaklar için

Özellikle İstanbul’da her yerin değerlendiği bilinen bir gerçek. 3. köprü ve 3. havaalanı vesilesiyle TEM’in kuzey kısımları ise daha fazla değer kazanacak. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde ulaşım, sağlık ve eğitim yatırımlarının en iyi olduğu lokasyonlar, en çok prim yapacak yerlerin başında gelecek. Buna göre bakacak olursak; Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi, Çamlıca, Tuzla, Sancaktepe ve Ataşehir değer kazanacak. Avrupa Yakası’nda Fulya, Bomonti, Şişli, Büyükdere Caddesi, Çatalca, Arnavutköy ve Bahçeşehir kazanç sağlayacak mevkiler olacak.

Çocuklu aileler için

Çocuklu aileler kendileri için ev seçimi yaparken ister istemez belli başlı kriterleri göz önüne almalıdır. Bunlar arasından en temel özellikleri şöyle sıralayabiliriz:

  • Okula yakınlık ve ulaşım kolaylığı önemlidir.
  • Çocukların belli bir yaştan sonra kendilerine ait bir alana sahip olmaları, psikolojik gelişimlerine olumlu anlamda etki edecek ve özbenliklerini kazanmalarına yardımcı olacaktır. Dolayısıyla seçeneğiniz evde çocuğunuza ait bir oda olması çok önemlidir.
  • Seçeceğiniz semtin ya da binanın güvenlikli olması gerekmektedir.
  • Binanın balkon ve merdiven korkuluklarındaki ara mesafenin küçük çocukların geçebileceği açıklıkta olmaması gerekir.
  • Evin çevresinde sosyal tesislerin olması, çocukların güvenilir bir ortamda vakit geçirmesini sağlayacaktır.

Bu kriterler her zaman önemli!

Ev alırken kişilerin dikkat ettiği kriterler arasında manzara, kullanım alanı, deprem korkusu, şehir gürültüsü, ısı tasarrufu, kirlilik ya da toz gibi konular öne çıkıyor. Örneğin manzara isteği olan aileler çok yüksek katları tercih ederken, bahçeden yararlanmak isteyenler tabii ki bahçe katını seçiyor. Deprem korkusu olanlar ise müstakil evlerde oturmak istiyor.

İstanbul Jewelery Show’da 17 ton Kasalama Yapıldı

Nakit ve değerli mal taşımanın lider şirketi Loomis Türkiye, Jewelery Show 2017’e katılan firmaların değerli takıları, kıymetli taşları ve madenlerinin fuar alanında kasalanmasını üstlendi.

Loomis güvencesiyle fuar alanına transferi gerçekleştirilen mücevherler, 16 – 19 Mart tarihleri arasında, İstanbul Fuar Merkezi’nde (CNR Expo) gerçekleştirilen 43. İstanbul Jewelry Show da sergilendi.

Sektör için oldukça başarılı geçen fuara bu yıl İran, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir ve Hindistan başta olmak üzere 111 ülkeden 28.500 alıcı katıldı. Fuarda sergilenen ürün miktarında da artış meydana gelirken, geçen yıl iki kasayla 10 ton mücevher ve altın kasalayan Loomis, bu yıl 4 kasa ile toplam 17 ton kasalama yaptı.

İstanbul Jewelry Show’un vazgeçilmezi haline gelen Loomis yüksek güvenlikli kasalama hizmeti ve tam donanımlı silahlı personeliyle, 2000 yılından bugüne fuarın güvencesi olmaya devam ediyor.

Sıfır hata, sıfır kayıp…

İstanbul Jewelery Show’da 17 yıldır katılan, katılımcıların sergiledikleri tüm değerli takılarını, kıymetli taşlarını ve madenlerini yüksek güvenlik eşliğinde koruyan Loomis; yine fuar alanındaki tüm riskleri sıfırladı. Hizmetlerini yüzde yüz sigortalı bir şekilde gerçekleştiren Loomis’in 17 yıllık İJS karnesi hep sıfırlarla dolu. Şimdiye kadar hiç bir İJS’de en ufak bir hasar ve kayıpla tanışmayan Loomis; sıfır hata payıyla çok güvenli. Loomis ile İJS, dünyanın en güvenlikli takı fuarlarından biri oluyor.

Loomis Satış Direktörü Demir Bükülmez; Loomis’in yer almadığı bir İJS’nin artık düşünülemez olduğunu, yıl içinde kendileriyle sürekli çalışan fuar katılımcılarının, stantlarındaki milyon dolarlık ürünlerin güvenliğinde Loomis’i tercih ettiklerini söyledi.

Ana kasa sponsorluğu kapsamında; fuar boyunca gerekli güvenlik önlemlerini alarak, devasa büyüklüğe sahip, ekstra güvenlik donanımlarının bulunduğu özel kasaları fuar alanına taşıdıklarını dile getiren Bükülmez; kasalamak için kendilerine verilen tüm ürünlerin sigortalı bir şekilde muhafaza edildiğini, ürün teslim alırken ve teslim ederken özel mühürleme yaparak tüm riskleri ortadan kaldırdıklarını sözlerine ekledi.

Schaeffler’den standart rulman için büyük yatırım

Schaeffler, FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların üretim kapasitesine büyük yatırım yaparak standart rulman işini büyütüyor. Schaeffler’in yıllardır başarılarıyla adından söz ettiren sabit bilyalı rulmanları, geliştirilmiş ürün özellikleriyle, yeni lojistik konseptiyle ve maliyet etkin çözümleriyle artık daha da cazip.

Schaeffler, yeni üretim ve lojistik faaliyetlerine yaptığı büyük yatırımlar ve geliştirilmiş ürün özellikleri sayesinde, standart rulman işini, FAG Generation C sabit bilyalı rulmanlarla önemli ölçüde büyütüyor. Schaeffler önümüzdeki aylarda, Yinchuan/Çin’deki tesislerinde yeni üretim hatlarını kademeli olarak devreye sokarak ilgili FAG sabit bilyalı rulmanları kapsayan yüksek hacimli ürün serisinin kapasitesini ikiye katlayacak.

Standart üretim işini güçlendirmek, Schaeffler’in endüstriyel bölümünü yeniden yapılandırmak için geliştirilen CORE programının önemli bir yönünü teşkil ediyor. Schaeffler Endüstri Bölümü CEO’su Dr. Stefan Spindler bu gelişmeyi şöyle anlatıyor: “Yatırımlarımız, standart sabit bilyalı rulmanlar için özellikle Çin’den ve Asya/Pasifik bölgesinden gelen yoğun talebe cevap verilmesine ve bu yüksek hacimli işin özel ihtiyaçlarının en iyi şekilde karşılanmasına yardımcı olacak. Ürünlerimiz hem en yüksek teknik şartları karşılıyor hem de uygun maliyetli fiyat/performans oranı sunuyor.” FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların en yaygın kullanıldığı uygulama alanları arasında elektrik motorları, ev aletleri, pompalar ve vantilatörler, elektrikli el aletleri ve iki tekerlekli araçlar yer alıyor.

Daha dayanıklı, daha sessiz, az sürtünmeli ve uygun maliyetli

FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların başarılı bir biçimde pazara kazandırıldığı 2008 yılından bu yana, ürün özellikleri de sürekli olarak geliştirilmeye devam etti. Schaeffler’de yüksek hacimli sabit bilyalı rulman işinin proje yöneticisi Thomas Kreis, bunu şöyle açıklıyor: “Ürünü, üretimi ve lojistiği ele alarak her alanda pazardaki en yüksek gereksinimleri karşılayabilecek çözümleri geliştirdik.” Schaeffler, sürtünmeyi ve sesi minimuma indirmek gibi ilgili teknik özellikler konusunda kriterleri belirlemeye devam ediyor. Bu doğrultuda iki yeni sızdırmazlık konsepti de geliştirildi. Gres kaybında azalma ve kirlenmeye karşı daha iyi koruma, gresin çalışma ömrünü ve dolayısıyla da rulmanların ömrünü uzatıyor. Yenilikçi labirent tipi keçesiyle yeni Z-tipi metal kapak, gres sızdırmasını yüzde 20 azaltırken, kirlenmeyi de önceki tasarıma göre yüzde 30 önlüyor.

İsteğe bağlı olarak sunulan patentli ELS temaslı kapak, düşük sürtünme seviyelerinde maksimum sızdırmazlık sağlar ve motosikletlerdeki tekerlek rulmanları gibi değişken eksenel yükler için özellikle uygundur.

 

Herhangi bir ek sürtünme kaybına neden olmaksızın iyileştirilen sızdırmazlık, bilezik girintisine mükemmel uyum sağlayan yenilikçi dudak formu sayesinde mümkün oluyor. Aynı şekilde, rulmanın içine kaydırılan girintiler, montaj gibi işlemler sırasında rulmanın sağlamlığını büyük ölçüde artırıyor. Ayrıca standart seride artırılmış sızdırmazlık sağlayan, iç bilezikte başlayan temassız BRS keçeler ve HRS keçeler de mevcut.

Bilyaların yüksek kalitesi ve kafesin ses optimizasyonlu olması, FAG Generation C sabit bilyalı rulmanların, klasik sabit bilyalı rulmanlara kıyasla çok daha sessiz çalışmasını sağlıyor. Buna ek olarak, optimize edilmiş temas geometrisi de sürtünmeyi azaltıyor. Bu özellikler, yuvarlaklık, dalgalı yapı, sağlamlık ve daha sıkı üretim toleransları yönünden yuvarlanma yüzeyi parametrelerinde yapılan sayısız optimizasyon sonunda elde edilebiliyor. Sürtünmenin azaltılması, çalışma sırasındaki enerji maliyetlerini de düşürüyor.

Maksimum kapasiteyle yüzde 100 kaliteye yönelik üretim

Schaeffler’in Yinchuan tesisindeki yeni üretim konsepti tamamen bu tür yüksek hacimli işlerin olağanüstü kalite, çalışma süresi ve maliyet etkinliği gibi spesifik ihtiyaçları üzerine yoğunlaşıyor. Üst düzeyde otomatik üretim hatları, bu tip rulmanlar ve bunlarla ilgili her tür modele göre optimal biçimde tasarlandığı için, montaj işlemleri ve hizmet dışı kalma süreleri minimuma indiriliyor. Üretim süreçlerinde temizliğe azami özen gösteren Schaeffler, ürünlerde en ufak bir kirlenmenin bile önüne geçebilmek için, üretim hatlarına çok sayıda otomatik yıkama istasyonu entegre ediyor. Aynı zamanda kalifiye çalışanlar ve çok sayıda, otomatik, yüzde 100 teftiş istasyonu, en yüksek kalite standartlarının yakalanmasını sağlıyor. Yıllardır sabit bilyalı rulman ürünleri üreten Caldas (Portekiz) ve Savli (Hindistan) tesisleri gibi, Yinchuan tesisi de endüstri ve otomotiv sektörlerindeki en yüksek ISO standartları sertifikasına sahip.

Optimize edilmiş tedarik zinciri zamanında teslimatı garanti eder

Dünya genelinde koordine edilen stok takip ve lojistik konsepti, Çin’deki, Portekiz’deki ve Hindistan’daki müşterilere zamanında ve güvenilir teslimat yapılmasını sağlıyor. Avrupa için de, Avrupa Dağıtım Merkezi’nin (EDC) kurulması büyük önem taşıyor. Kuzey Avrupa’da (İsveç) ve Güney Avrupa’da (İtalya) da yeni işletmeler devreye alınıyor. Almanya’da hâlen inşaatı devam eden ana lojistik merkezinden de gelecek yıl Orta, Batı ve Doğu Avrupa’daki müşterilere ürün tedariğine başlanacak.

Brexit önce Avrupa markalarını vuracak

70 milyar sterlinlik dış ticaret açığı bulunan İngiltere, Brexit sürecini 29 Mart’ta başlatacak. 27 AB üyesi ülke ile İngiltere arasındaki ilişkilerin geleceği müzakere edilecek. Peki hangi ülkeler hangi sektörler en çok etkilenecek? KPMG, ekonomik analiz raporunda Brexit ile ilgili soruları ele aldı. İngiltere ile ticaret hacmi yüksek olan ülkeler süreçten hızlı etkilenecek. Brexit kararı İngiltere’de güçlü bir pazarı olan Alman otomobilini, Fransız şarabını, Belçika çikolatasını vuracak.

KPMG ekonomik analizinde Brexit sürecinin İngiltere’ye bilançosunun ağır olacağını ortaya koyuyor. Raporu değerlendiren KPMG Türkiye Brexit Lideri Murat Palaoğlu, ”Brexit’in İngiltere ekonomisine maliyeti 2030’a kadar yüzde 6,2’lik milli gelir daralması olacak. Bu oran her hanenin yıllık bütçesinde 4 bin 300 sterlinlik düşüş anlamına geliyor” dedi. Palaoğlu, İngiltere’yle ticaret hacmi yüksek olan Fransa, İspanya, Almanya, İtalya ve İrlanda gibi bazı AB ülkelerinin bu süreçten daha fazla etkileneceklerini belirterek, şunları ekledi: “Fransa’nın İngiltere’ye ihracatı 12 milyar sterlin, İspanya’nın 10 milyarın üstünde yine Almanya’nın 10 milyar sterlin civarında… Belçika, İrlanda, Luxemburg, Malta, Hollanda, Slovakya bu listede İngiltere’ye yüksek ticaret hacmi olan ülkeler olarak sıralanıyor. İngiltere’den ithalat tarafına baktığımızda ise Almanya’nın 12 milyar sterlin, Fransa’nın 11 milyar sterlin, İrlanda’nın 9,5 milyar sterlin, İtalya’nın 7 milyar sterlin ithalatı söz konusu.”

Alman otomobili, Fransız şarabı tercih ediliyor

Sektörler açısından da değerlendirmede bulunan Palaoğlu “Almanya otomotiv sektörü bu süreçten en çok etkilenecek sektörlerin başında geliyor. Almanya’da üretilen her 7 otomobilden biri İngiltere’ye satılıyor. Aynı şekilde Fransız şarapları için de geçerli. Fransa, İngiltere’ye ortalama yıllık 1,3 milyar dolarlık şarap ihraç ediyor. Belçika, 267 milyon dolarlık çikolata, Danimarka ise 35 milyon dolarlık sosis ve Yunanistan da 61 milyon dolarlık peynir satıyor” şeklinde konuştu.

Palaoğlu hizmetler tarafında ise İngiltere’ye en çok hizmet ihraç eden iki ülke Kıbrıs ve Malta’nın sürecin sonuçlarını yaşayacağını belirtti. Palaoğlu, “Çeşitli AB ülkelerinde yaşayan İngilizler’in durumu ile İngiltere’de yaşayan AB vatandaşlarının durumları ve göçmen konuları da müzakerelerde görüşülecek konular arasında yer alıyor” şeklinde konuştu.