Rönesans’ın “Pusula”sına TİSK’ten özel ödül

“TİSK 2016 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri” kapsamında verilen GAN (Küresel Çıraklık Ağı) Türkiye Özel Ödülü’ne bu yıl, Rönesans Eğitim Vakfı çatısı altında düzenlenen ve Rönesans Holding bünyesinde iş imkânı sağlayan sosyal sorumluluk projesi “Genç Keşif Programı, Pusula” layık görüldü.

Bu yıl ilki düzenlenen programla birlikte 100 yeni mezuna “kariyerlerinin ilk fırsatını” sunan Rönesans Holding, eğitim hayatı ile çalışma hayatı arasında bir köprü olmayı hedefliyor.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından düzenlenen “TİSK 2016 Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri” töreni, 24 Mart’ta İstanbul Conrad Otel’de düzenlendi.

GAN (Global Apprenticeship Network-Küresel Çıraklık Ağı) Türkiye Özel Ödülü’ne, Rönesans Eğitim Vakfı çatısı altında düzenlenen ve Rönesans Holding bünyesinde iş imkânı sağlayan sosyal sorumluluk projesi Genç Keşif Programı Pusula layık görüldü. GAN Türkiye Özel Ödülü; iş başında eğitim (çıraklık, beceri eğitimi, stajyerlik) imkanı sunan ve bu konuda bilgi ve bilinç düzeyinin artırılmasına katkı sağlayan şirketlere veriliyor.

İlk deneyim Rönesans’tan

Bu yıl ödüle layık görülen Genç Keşif Programı Pusula ile Rönesans Holding, yeni mezun gençlerin çalışma hayatı ile eğitim hayatı arasında önemli bir köprü görevi üstlenmeyi hedefliyor.

Bu yıl ilk dönemi gerçekleştirilen ve sadece mimar-mühendislik öğrencilerinin değil, iktisadi ve idari bilimler gibi farklı bölümlerinden mezun olan gençlere, 1 yıl boyunca bünyesinde çalışma fırsatı sunan Rönesans’ın Pusula programına bu yıl 11 bin başvuru yapıldı. 2016 yılının Kasım ayında başlayan programla birlikte 100 genç iş başı yaptı. Kariyerlerine ilk adımı atan yeni mezun gençler, 23 farklı ülkede faaliyetlerini sürdüren Rönesans Holding ve grup şirketlerinde aktif görev alarak, eşsiz bir deneyim kazanmaya devam ediyor.

“Çalışma hayatı ile eğitim hayatı arasında önemli bir kesit”

Bu yıl başlayan Pusula Programı’nın böyle önemli bir ödül kazanmasından duydukları memnuniyeti dile getiren Rönesans Eğitim Vakfı (REV) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ferit Seyfi Yağmuroğlu, “Çalışma hayatı ile eğitim hayatı arasında önemli bir kesit işlevi gören Genç Keşif Programı Pusula ile gençlerimizin, mesleki yeterlilik ve iş yerindeki yetkinlikler açısından kendilerini geliştirmelerinin yanı sıra iş kültürünü benimseyip çalışma hayatına hazırlanmalarını hedefliyoruz. Yeni mezun gençlerimizin ‘Mezun olduk, peki ya şimdi?’ sorusuna yanıt olurken, kariyerleri için temel oluşturmaları ve geleceğe umutla bakmaları için önemli bir fırsat sunuyoruz” dedi.

Yağmuroğlu, program hakkında şu bilgileri verdi: “Kendi güçlerinin farkında olan ve geleceğe umutla bakan gençleri, Genç Keşif Programı Pusula kapsamında Rönesans bünyesine dâhil ediyoruz ve iş imkânı sunuyoruz. 2015-2016 dönemi mezun olan 100 gence 11 ay boyunca Rönesans Holding bünyesinde çalışma fırsatı sunduk. Yeni dönemin başvuruları ise 1 Nisan itibariyle başlayacak. Ülkemizin geleceğinde en büyük role sahip gençlerimize inancımızla yola çıktığımız bu proje, büyüyerek devam edecek.”

Pusula Programı’na Türkiye’deki üniversitelerin İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, Elektrik Mühendisliği, Elektrik-Elektronik Mühendisliği, Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı, Çevre Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği, Harita Mühendisliği, İşletme, İktisat ve Muhasebe lisans bölümlerinden başvurulabiliyor. Programa başvuracak gençlerin en fazla 25 yaşında olması; tercihen iş deneyiminin olmaması, çalışmaması ve staj tecrübesinin olması da şartlar arasında yer alıyor.

Hedef farkındalığı artırmak

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından geleneksel olarak düzenlenen “Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri”, bu alandaki farkındalığı artırmak ve şirketleri teşvik etmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Bu yıl üçüncüsü düzenlenen TİSK Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülleri’nde, GAN Türkiye Özel Ödülü’nün yanı sıra, kapsayıcılık, etkililik, iyi uygulama, sürdürülebilirlik ve yenilikçilik dallarında da şirketlerin en başarılı projeleri değerlendiriliyor.

MICHELIN, Yeni Alpine A110 First Edition ve Aston Martin Valkyrie’yi yüksek performans lastikleri ile donatıyor

Dünyanın en büyük lastik üreticilerinden Michelin, süper spor otomobillerin tercihi olmaya devam ediyor. 2017 Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda tanıtılan yeni Alpine A110 First Edition’a MICHELIN Pilot Sport 4; Aston Martin Valkyre’a MICHELIN Pilot Sport Cup 2 lastikleriyle ultra yüksek performans sunuyor.

Lastik devi Michelin, eski zamanların efsanevi spor otomobil markası Alpine’in A110 First Edition modelini ve Aston Martin’in Valkyrie modelini yüksek performans lastikleriyle donatıyor. Bir zamanlara damga vuran Alpine markasının yeni serisi A110 First Edition ve Aston Martin’in tüm Valkyrie hiper arabalarına ultra performans lastikleri ile hız katan Michelin, 2017 Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda yeni işbirliklerini tanıttı.

Alpine için iki yıl çalışıldı

Michelin mühendisleri tarafından 2 yıl boyunca üzerinde çalışılan lastikler, Alpine markasının karakterini en iyi yansıtacak şekilde tasarlandı. Fransa’da Michelin’in Teknoloji Merkezi Ladoux ve İspanya’nın Idiada pistinde 3 bin kilometreden fazla yol kat ederek performansını kanıtlayan lastikler ile Michelin, A110 First Edition’ın 1.955 üretim modelinin tamamında tek tedarikçi olacak.

MICHELIN Pilot Sport 4 ile ekstrem sürüş koşullarında sportif ruh

Alpin A110 First Edition’ın ihtiyacını en yüksek teknoloji ile karşılayan MICHELIN Pilot Sport 4 lastikleri, sıradışı sürüş koşullarında ve günlük kullanımda üst düzey sportif bir ruh sergiliyor. Alpine A110 First Edition için tasarlanan MICHELIN Pilot Sport 4, Avrupa kriterlerine göre ıslak zeminde frenlemede A ve C sınıfı yuvarlanma direncine sahip olmasıyla yüksek performans, güvenlik ve uzun ömrülülüğü bir arada sunuyor.

MICHELIN Pilot Sport Cup 2 ile Valkyrie’nin limitleri yeniden tanımlandı

Aston Martin’in süper spor otomobili Valkyrie’ye MICHELIN Pilot Sport Cup 2 ile yolda ve pistte maksimum performans sağlayan Michelin, bu hiper otomobilin limitlerini yeniden tanımlıyor. “Bi-Compound” teknolojisi sayesinde lastiğin yer ile temas eden yüzeyine uygulanan basıncı optimize eden lastikler, ister düz ister virajlı yollarda Valkyrie sürücülerine güvenlik ve sürüş keyfini bir arada sunuyor.

Otokar’ın cirosu yüzde 14 artarak 1.6 milyar TL’ye ulaştı

Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar’ın 2016 Genel Kurul Toplantısı 24 Mart Cuma günü gerçekleştirildi. Faaliyet gösterdiği pazarlarda yaşanan daralmaya rağmen 2016 yılında Otokar’ın cirosu yüzde 14 artışla 1.6 milyar TL’ye çıkarken, ihracatı ise 145 milyon dolara ulaştı. Otokar Genel Kurulu’nda 2016 yılı için kâr dağıtım miktarı da belirlendi. 2016 yılında 69,7 milyon TL net kar elde elden şirket, 60 milyon TL tutarında nakit brüt temettü dağıtacak. Otokar’ın 2016 yılı Kurumsal Yönetim Derecelendirme Notu ise 9.33’e olarak açıklandı

Türkiye’nin öncü otomotiv ve savunma sanayii şirketi Otokar, 2016 yılında cirosunu yüzde 14 artışla 1.6 milyar TL’ye çıkardı. Şirketin net dönem karı ise 69,7 milyon TL oldu. Türk savunma sanayiinin en büyük özel sermayeli kuruluşu ve lider otobüs markası Otokar, cirosundaki ihracat payını ise yüzde 27’ye çıkardı.

Ekonomik, siyasi ve dış ilişkileri etkileyen pek çok gelişmenin yaşandığı 2016 yılında Otokar’ın faaliyet gösterdiği pazarlarda yaşanan daralmalara rağmen başarılı bir performans sergilediğini belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, “Kullanıcılarımızı odak noktamıza taşıyarak ihtiyaç ve beklentilere uygun ürettiğimiz ürünler, Ar-Ge ve mühendislik kabiliyetimiz, deneyimli ve yetkin insan kaynağımız, güçlü satış ağımız 2016 yılında bizi başarılı finansal sonuçlarımıza taşıdı. Faaliyet gösterdiğimiz pazarlarda yaşanan daralmalara rağmen 2016 yılında başarılı bir performans göstererek 2 bin 990 araç üreten Otokar, Türk savunma sanayisinde en büyük özel sermayeli kuruluşu ve faaliyet gösterdiği otobüs segmentleri toplamında liderlik konumunu korudu” dedi.

“TEKNOLOJİ İHRACATINA BAŞLADIK”

Sadece ürün ihracatının tek başına yeterli olmadığı günümüzde son 10 yılda cirosunun yüzde 4,1’ini araştırma ve geliştirmeye ayıran Otokar’ın global ölçekteki bilgi birikimi, mühendislik, Ar-Ge ve teknoloji transferi kabiliyeti ile de ön plana çıktığını kaydeden Görgüç; “Mühendislerimizce tasarlanan ürünlerimiz ve kabiliyetlerimiz uluslararası arenada yeni başarılar elde ediyor. 2016’da Sultan otobüslerimizin teknoloji transferi ile yurt dışında üretilmesine yönelik bir anlaşma yaptık. 2017’de bu anlaşmanın sonuçlarını alırken, Avrupa otobüs pazarındaki büyümemizi eş zamanlı sürdürmeyi amaçlıyoruz” dedi.

Teknoloji ihracatı alanında otobüs ile atılan adımların 2017 yılının başında savunma sanayiinde de devam ettiğini belirten Serdar Görgüç sözlerini şöyle sürdürdü; “Birleşik Arap Emirlikleri’nin 8×8 zırhlı araç ihtiyacı doğrultusunda, yerel ortağımızla birlikte kurulan Al Jasoor ortak girişim şirketi, geçtiğimiz ay Birleşik Arap Emirlikleri Silahlı Kuvvetleri ile 661 milyon USD tutarındaki anlaşma imzaladı. Ürün, teknoloji transferi, danışmanlık, Birleşik Arap Emirlikleri’nde üretim gibi konuları içeren sözleşme, aynı zamanda Türkiye savunma sanayiinin tek kalemde imzalanan en büyük anlaşması oldu. 2017 yılında, Al Jasoor şirketi aracılığıyla anlaşma için gerekli hazırlıkları tamamlamayı hedefliyoruz.”

Savunma sanayii alanında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin lider kara araçları tedarikçisi konumunda olan ve 30’dan fazla ülkeye askeri araç ihracatı gerçekleştiren Otokar, 2016’da ayrıca Körfez bölgesi başta olmak üzere yurtdışı satışlarını artırmak için Birleşik Arap Emirlikleri’nde “Otokar Land Systems Limited” (“Otokar LS”) şirketini kurdu.

“ALTAY TANKI SERİ ÜRETİMİ İÇİN TEKLİF VERİLDİ”

Otokar’ın ana yükleniciliğinde tasarlanan ve geliştirilen Altay’ın, Savunma Sanayii Müsteşarlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından gerçekleştirilen ‘Kabul Testleri’, 2017 yılı Şubat ayı sonu itibariyle başarıyla tamamlandı. Testler devam ederken, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’ndan gelen talep üzerine, Otokar Ağustos 2016’da Altay’ın seri üretimi için son teklifini sundu. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın teklif konusundaki değerlendirmesinin beklendiğini belirten Görgüç; “Şirketimiz, ülkemiz için stratejik öneme sahip Altay tankının seri üretimini de başarıyla gerçekleştirecek yetkinliklere sahiptir. Seri üretim için görevlendirilmeye hazırız. Bu proje ile ülkemiz savunma sanayisinin ihtiyaçlarını karşılamanın da ötesinde, Altay ile de yurt dışına ihracatta önemli bir sayfa açacağımıza ve yeni pazarlara ulaşacağımıza inanıyorum” dedi.

SATILAN HER 5 OTOBÜSTEN 2’Sİ OTOKAR OLDU

Otokar, ticari araç üretiminde de 2016 yılında iç pazarda otobüste yüzde 33, treylerde yüzde 27, kamyon grubunda ise yüzde 45 daralmaya rağmen öncülüğünü korudu. Otokar, 2016 yılında Türkiye’deki tek körüklü otobüs ihalesini kazanan şirket olurken, yıl genelinde iç pazarda satılan her 5 otobüsten 2’si Otokar oldu. 40’ın üzerinde ülkeye otobüs ihracatı gerçekleştiren Otokar, 2016’da toplam otobüs ihracatını yüzde 18 artırdı.

AR-GE’YE 10 YILDA 388 MİLYON TL HARCAMA YAPILDI

Kuruluşundan bugüne sektörde birçok ilke imza atan Otokar, son 10 yılda cirosunun yüzde 4,1’ini araştırma geliştirme faaliyetlerine ayırdı. Otokar, toplamda son 10 yılda 388 milyon TL Ar-Ge harcaması gerçekleştirdi. Otokar, tasarladığı ürün ve alt sistemler için son 10 yılda toplam 269 adet patent, faydalı model ve endüstriyel tasarım başvurusunda bulundu. Sadece 2016 yılında 30 adet patent başvurusu gerçekleştirildi. 2016 yılı sonu itibarıyla toplam Ar-Ge merkezi çalışan sayısı 526 olarak gerçekleşti.

60 MİLYON TL BRÜT TEMETTÜ DAĞITACAK

Otokar’ın 2016 yılı Genel Kurulu’nda ayrıca ortaklara ve hissedarlara temettü dağıtılmasına da karar verildi. Genel Kurul toplantısında alınan karara göre Otokar, 2016 yılı karından toplam 60 milyon TL tutarında brüt temettü dağıtacak. Buna göre tam mükellef kurumlar ile Türkiye’de bir işyeri veya daimi temsilci aracılığı ile kâr payı elde eden dar mükellef kurum ortaklarına yüzde 250 nispetinde ve 1,00 TL nominal değerde bir adet hisse senedine 2,50 TL brüt=net nakit, diğer hissedarlara da yüzde 212,5 nispetinde ve 1,00 TL nominal değerde bir adet hisse senedine 2,125 TL net nakit temettü ödenecek. Genel Kurul’da alınan karara göre temettü dağıtımları 31 Mart 2017’de başlayacak.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Benimsediği etik kuralları, çevre, insan ve topluma verdiği önem ve kurumsal yönetim ilkeleriyle değerlerinden ödün vermeden, kaynaklarını daha verimli kullanarak çalışmalarını sürdüren Otokar, 2016 yılında Borsa İstanbul’un belirlediği “Endeks Seçim Kriterleri” kapsamında değerlendirmeye tabi tutularak, 43 şirketten oluşan BIST Sürdürülebilirlik Endeksi’ndeki yer alan yer alan tek otobüs / kara araçları üreticisi oldu.

KURUMSAL YÖNETİM

Otokar’ın Kurumsal Yönetim uygulamalarındaki faaliyetleri ve yapılan iyileştirme çalışmaları sonucunda Saha Kurumsal Yönetim ve Kredi Derecelendirme Hizmetleri A.Ş. tarafından “Kurumsal Yönetim Derecelendirmesi Raporu” çerçevesinde derecelendirme notu 9.33’e yükseldi.

OTOKAR HAKKINDA

Türkiye’de sanayileşme ve modernleşme atılımlarının başladığı dönemde, ülkenin ilk şehirlerarası otobüslerini üretmek üzere 1963 yılında kurulan Otokar, Koç Topluluğu bünyesinde, Sakarya Arifiye’de 552 bin metrekare alan üzerine kurulu fabrikasında 2 bin 297 çalışanı ile faaliyet gösteriyor. Otokar, kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun özel çözümler sunmaktadır. Koç Topluluğu bünyesinde yer alan Otokar, ticari araçlarda otobüs, kamyon ve semi treyler; savunma sanayi için çeşitli tiplerde tekerlekli ve paletli zırhlı araçlar ile kule sistemleri tasarlayıp üretmektedir. Otokar, ayrıca Altay ana muharebe tankı projesinde ana yüklenicidir.

1 Ayda 5 Bin İstihdam Hedefini Tutturduk

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) tarafından düzenlenen ‘’Çalışma Hayatında Milli Seferberlik’’ konulu konferansa katıldı. İstihdam seferberliği ile ilgili planlanan teşvikler hakkında konuşan Müezzinoğlu, ‘’Alın terini akıl teriyle birleştiren milyonlarca gencimiz var. Türkiye’nin potansiyeli çok büyük. Milli İstihdam Seferberliği’nde öncelikli hedef 1 milyon 500 bin gencimizi istihdam etmektir’’ dedi. TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan ise ‘Bir ay önce belirlemiş olduğumuz 5 bin istihdam hedefini şu an da tutturduk. Aynı inançla çalışmalarımızı arttırarak devam ediyoruz ” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milli istihdam seferberliği çağrısı üzerine çalışmalarını bu yönde yoğunlaştıran TÜMSİAD, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun katılımıyla gerçekleşen bir önemli konferans düzenledi. ‘Çalışma Hayatında Milli Seferberlik’ konulu konferansta TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyeleri, İstanbul Şube Başkanı ve Şube Yönetim Kurulu Üyeleri hazır bulundu.

‘’İstihdam Ekonominin En Önemli Yapı Taşlarındandır’’

TÜMSİAD Genel Başkanı Yaşar Doğan, konferansın açılış konuşmasında tarihi referanduma sayılı günler kaldığını hatırlattı ve ‘’İstihdam konusu, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ekonominin en önemli yapı taşlarından biridir’’ dedi. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’ Ülkemiz, artan genç ve dinamik nüfusa sahiptir. Bu, ülkemizin gelişmesi anlamında bizlere bir fırsat sunmaktadır. Ancak bu dinamik nüfus potansiyelimizi üreten bir ekonomik yapı içerisinde değerlendiremezsek bu fırsat maalesef işsizlik ve hedeflerden sapmayı da beraberinde getirir. Hükümetimiz potansiyeli fırsata dönüştürmek için çeşitli projeler üzerinde çalışmakta ve hayata geçirmektedir.’’

2017 İhracat Hedefi 156 Milyar Dolar

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ise yaptığı konuşmada sanayici, iş adamı ve girişimcilerin Türk ekonomisinin ana kolonları olduğunu söyledi. Müezzinoğlu, ‘’AK Parti kurulduğu günden bugüne daha çok üreten, daha çok büyüyen ve dünyayla yarışıp rekabet edebilen üretim merkezlerini referans aldı. 2002 yılında 36 milyar dolar ihracat rakamını 2016 yılında birçok engelleme çabalarına rağmen 144 milyar dolara çıkardı. 2017’deki hedef ise 156 milyar dolar. Bu potansiyel için sizlere teşekkür borçluyuz’’ dedi.

‘’Siyasi İstikrar Ekonomik istikrarı Getirdi’’

2002 yılından beri milletin siyasi istikrarı bozmadığını belirten Müezzinoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: ”Siyasi istikrar ekonomik istikrarı de beraberinde getirdi. Bu yolculuk olağanüstü şartlarla engellenmek istendi. 2008’de dünya ekonomisi krize girdi. Siyasi istikrar ile bu kriz ülkemizi teğet geçti. Ama bu ülkenin büyük hedeflerinden rahatsız olanlar, bu ülkenin kaderiyle oynamaya kalktılar. Cumhurun başı olan cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini engellemek için 27 Nisan bildirileri yayınlandı; hukuk ayaklar altına alındı. Milletin ümüğünü sıkanlar, biz ne dersek o olur diyenlere AK Parti’yi kapatmak için harekete geçti. Ama ne oldu? AK Parti milletiyle el ele vererek bu odaklara teslim olmadı. ’’

‘’Çalışmak İstiyorum Diyenin Yanındayız’’

15 Temmuz’a da vurgu yapan Müezzinoğlu, ‘’Türkiye’nin büyümesinden rahatsız olanlar millete bedel ödetmeye kalktı. Çanakkale’deki o ruh 15 Temmuz’da da milli iradeye sahip çıktı. 2016 zor bir yıldı. İşsizlik, istihdam ve ihracat… Bu amaçla milli istihdam seferberliğini başlattık. Hedef 1 milyon dedik. Ama Sayın Cumhurbaşkanımız ‘geçen yılki istihdam kaybı nedir?’ diye sordu. 500 bin olduğunu ifade ettik. ‘O zaman hedef 1 milyon beş yüz bin istihdam’ dedi. Bu amaçla çalışmalarımızı başlattık. Türkiye’nin potansiyeli Hollanda’dan da Almanya’dan çok. Bu milletin azmine, gücüne güvenerek vizyonlarımızı belirlememiz şart. Daha çok üretmemiz şart. Bu millete güvenen inanan asla kaybetmez. Çalışmak istiyorum diyenin yanındayız.’’

Assan Hanil, En Fazla Kadın İstihdam Eden Şirket Ödülünü Aldı

Kibar Holding grup şirketlerinden Assan Hanil, İşkur tarafından verilen “en fazla kadın istihdam eden şirket” ödülünü aldı.

İzmit Belediyesi ile İşkur ortaklığında düzenlenen etkinlikte ödülü, Assan Hanil İSG ve Çevre Birim Yöneticisi Çiğdem Aksu, İzmit Kent Konseyi Başkanı Cafer Kozluca’dan aldı. İzmit Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı törene, İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zekeriya Özak, İşkur İl Müdürü Ulvi Yılmaz ve İzmit Kent Konseyi Başkanı Cafer Kozluca da katıldı.

Assan Hanil Genel Müdürü Okan Gedik, halen bünyelerinde mavi yakalı 65, beyaz yakalı 38 olmak üzere toplam 103 kadın çalışan bulunduğunu ve Assan Hanil’in 20 yılda elde ettiği başarılarda kadınların azminden büyük destek aldıklarını belirterek şunları söyledi:

Toplumlarda nüfusun yarısını oluşturan kadınlar, ekonomik ve kültürel ilerlemede temel etken durumundalar. Kadınların aktif rol almadığı hiçbir hareketin gerçek anlamda bir gelişme olmadığının bilincindeyiz. Assan Hanil ailesi olarak 20 yılda elde ettiğimiz başarılara sizlerle birlikte, azimle ve dayanışma ile el ele ulaştık. Bugüne kadar birçok başarıya, kadın çalışanlarımızın katkıları sayesinde imza attık. Şirket mottomuz olan “Bugün için daha iyi. Yarın için daha ileri…” derken kadınlarımızdan daima büyük güç alıyorum. Kadınlarımızın toplumda ve iş dünyasında taşıdığı pek çok sıfatı, benzersiz duygusal zekalarını da katkısıyla en iyi şekilde hayata geçirmelerini hayranlıkla izliyorum. Kadınların toplum, iş dünyası, eğitim, spor, üretim, sanat, bilim gibi alanlardaki yarattıkları değer sayesinde dünyanın daha güzel, üretken ve yaşanır bir yer olduğuna yürekten inanıyorum.”

Assan Hanil’in ülkesinde lider, küresel şirket olma hedefi ile zirveye giden yolda kadın çalışanlarıyla birlikte sağlam adımlarla yürüdüğünü vurgulayan Gedik, kadınların iş dünyasında hak ettikleri yere gelmeleri için kurum olarak daima büyük gayret içinde olduklarını ve bundan sonra da bu gayreti sürdüreceklerini belirtti.

Altunbilekler’e İşkur tarafından ödül verildi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Ankara İş Kurumu İl Müdürlüğünce 24-25 Mart 2017 tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi Fuar alanında 5. Ankara İstihdam Fuarı ve Kariyer Günleri etkinliği  kapsamında düzenlenen törende, “Çalışan Kadın İstihdamına Yönelik Çalışmalar” konusunda Altunbilekler ödüle layık bulundu.

Altunbilekler İnsan Kaynakları ve Kurumsallaşma Direktörü Öznur Altunbilek, törende aldıkları ödülle ilgili olarak, “Şirket kültürümüz olan “Daha İyisi İçin” anlayışımızda kadınlarımızdan büyük güç alıyoruz. Kadınlarımızın sadece perakende ve iş dünyasında değil; eğitim, spor, üretim, sanat, bilim gibi alanlarda da sergiledikleri başarılar sayesinde ülkemize önemli değerler kattıklarına inanıyorum. Bu anlamda, Altunbilekler olarak kadın istihdamına öncelik vermeye devam edeceğiz” dedi.

Yönetimin cinsiyeti olmaz, önemli olan “İş İnsanı” olabilmek anlayışıyla, “İş Dünyasında Kadın Olmak” temasının üzerinde önemle duran Altunbilekler, kadınlara sağladığı istihdamla ve kariyer planlarıyla Ankara perakendesinin lideri olmayı sürdürüyor.

Düzenlediği kurullarla ve çeşitli etkinliklerle, perakendede kadın olmanın avantaj ve dezavantajlarını, kadının iş dünyasında “iş insanı” olarak yer alabilmesi için ne tür desteklere ihtiyaç duyduğu konularını belirli periyotlarda değerlendiren Altunbilekler, kadının perakende sektöründe etkin ve verimli hale getirilmesinde, başta bireysel istek ve iş beklentilerinin ve çalıştığı kurumun bakış açısı ile kurum kültürünün buna uygun olmasına büyük önem veriyor.

 

 

MSD’den Yepyeni Bir Proje: MSD Kadın Platformu

23 Mart 2017, İstanbul – Kadın istihdamını artırmak ve kadınların liderlik yetkinliklerini daha fazla geliştirmelerine olanak sağlamak üzere çalışmalar yürütecek olan “MSD Kadın Platformu” hiçbir şekilde cinsiyet ayrımının yapılmadığı çalışma ortamlarının hayata geçirilmesini hedefliyor. MSD Kadın Platformu, bu hedef doğrultusunda iş ortakları ve ilgili paydaşlarla kadınların yeri konusunda kültürel farkındalığın oluşabilmesi için çalışmalar da yürütecek.

MSD Türkiye Genel Müdürü Hatice Kurtar Demiray’ın önderliğinde, iş birim direktörlerinin de desteği ile hayata geçirilen platformda, çeşitlilik kavramının kurumlara getirdiği sürdürülebilir gelişme ve inovasyon vizyonu, akıllı iş yapış yöntemleri, gönüllülük, sağlıklı ve kaliteli fiziksel ve sosyal yaşam için farkındalık konusunda herkese ilham kaynağı olabilecek çalışmalar gerçekleştirilecek.

Kadın Platformu’ projesinin Türkiye’de de hayata geçirilmesi hakkında açıklama yapan MSD Türkiye Genel Müdürü Hatice Kurtar Demiray, MSD’nin operasyonlarını sürdürdüğü dünya çapındaki diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de kadın liderliğine önem verdiğini belirtti.

Demiray açıklamasında şunları söyledi. “MSD Türkiye olarak kadın dostu şirketler sıralamasında üst sıralarda yer alıyoruz. Liderlik/üst yönetim pozisyonlarında çalışan kadın oranımız yüzde 73, yönetici kadrosunda yer alan kadın çalışan oranımız yüzde 48. Organizasyon genelinde kadın çalışan oranımız ise yüzde 35. Oranlara baktığımızda MSD olarak kadının güçlenmesi ve iş gücüne katkı sağlaması adına güzel ve başarılı işlere imza attığımızı söyleyebilirim.”

“Bu çalışmalara ek olarak Platform sayesinde de gerekli donanıma sahip, kendine güvenen artan sorumlulukları başarıyla üstlenebilecek ve çeşitlilik sayesinde iyi iş sonuçları alabilecek liderler oluşturacağımızı düşünüyorum.”

MSD Kadın Platformu projesinin hayata geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren MSD Türkiye Sağlık Politikaları ve İletişim Direktörü Deniz Big Öncel proje ile ilgili şu bilgileri verdi: “MSD Kadın Platformu, mentorluk, koçluk, sponsorluk, görünürlüğün artırılması, stratejik ilişkilerin kurulabilmesi için bir platform ve ağ hizmeti sunacak. Bugün her birimde, bölümde ve her seviyede, aynı oranda kadın katılımını görmek maalesef mümkün değil. Erkeklerin de kadın meslektaşlarının kariyer gelişimine destek olacağı kapsayıcı politikalara ihtiyaç var. Özellikle sağlıkla ilgili konularda ailede karar verici rolünde olan kadınların bakış açılarını iş yapma ve karar verme süreçlerine dâhil edebilmek bizim için ayrıca büyük önem taşıyor” dedi.

Bütün bu çalışmaları hayata geçirirken her zaman olduğu gibi toplumda da bir fark yaratmak istediklerinin altını çizen Öncel, bunun için ilgili paydaşlar ve iş ortakları ile de işbirliği içerisinde hareket edeceklerini belirtti. Öncel sözlerine şöyle devam etti: “MSD Türkiye olarak, kadın/erkek ayrımı yapılmaksızın işyerinde çeşitliliğin korunması, farklı fikir ve yetkinliklerin yan yana getirilmesinin bizi “daha ileriye” götüreceğine inanıyoruz. Bu doğrultuda MSD Kadın Platformu’nun özel sektörde farkındalık yaratacak projelere imza atacağına inancımız tam.”

MSD Kadın Platformu, MSD’nin insanlara daha iyi ve kaliteli bir yaşam sunma vizyonuna hizmet etme amacı taşımaktadır.

Dünyamız İçin 244 Binamızın Işıklarını Kapatıyoruz!

CK Boğaziçi Elektrik, iklim değişikliğine dikkat çekmek için 244 binasında ışıklarını kapatacak

Enerji sektöründe Türkiye’nin en yaygın perakende ağına sahip olan CK Boğaziçi Elektrik, küresel iklim değişikliği sorununa dikkat çekmek için yapılan en büyük çevre etkinliklerinden biri olan “Dünya Saati” uygulamasına destek verecek. Bu amaçla CK Boğaziçi Elektrik, 25 Mart Cumartesi akşamı tüm dünyayla eşzamanlı olarak saat 20.30 ile 21.30 arasında 14’ü Müşteri Hizmetleri merkezi (MÜHİM) ve 230’u Müşteri İşlem Merkezi (MİM) olmak üzere toplam 244 binanın ışıklarını kapatacak.

CK Boğaziçi Elektrik Genel Müdürü Halit Bakal, iklim değişikliğinin en büyük çevresel sorunlardan biri olduğuna işaret ederek, “Küresel ölçekte gerçekleştirilen “Dünya Saati” etkinliği, iklim değişikliği sorununun tüm dünyanın gündemine taşınmasında büyük rol oynuyor. Biz de kurum olarak 25 Mart Cumartesi akşamı ışıklarımızı kapatarak bu harekete destek vermek istedik. Tüm Müşteri Hizmet Merkezlerimiz (MÜHİM) ve Müşteri İşlem Merkezlerimizin (MİM) ışıkları, dünya için bir saat boyunca sönecek.” dedi.

AKDENİZ HAVZASINA DİKKAT ÇEKİLİYOR

2007 yılında Avusturalya’da başlayan ve Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından kısa sürede 7 kıtada 150’nin üzerinde ülkeye yayılan eylem, bu yıl 10’uncu kez düzenleniyor. WWF, bu yıl Dünya Saati etkinliğini iklim değişikliğinden en çok etkilenecek yerlerden biri olan Akdeniz Havzası’na dikkat çekmek için düzenliyor. İklim değişikliği etkilerinin yoğun olarak hissedileceği öngörülen Akdeniz Havzası’nda yakın gelecekte yoğun sıcaklık ve kuraklık artışı bekleniyor.

Geçtiğimiz yıllarda; İstanbul’da Boğaziçi Köprüsü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Topkapı Sarayı, Ayasofya Müzesi, Beylerbeyi Sarayı, Küçüksu Kasrı, Dolmabahçe Sarayı ve Saat Kulesi, Sultanahmet Cami ve Ortaköy Camii gibi anıtsal yapılar; İzmir Saat Kulesi, valilikler, belediyeler ve kurumlar bu etkinliğe katılmıştı.

Otomotiv Sanayii’nin hedefi 2017’de 27 milyar dolar ihracat

43’üncüsü gerçekleştirilen Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen, “2016 yılında 1.5 milyon adetlik üretim ve 1.1 milyon adetlik ihracat rakamıyla yeni bir rekora imza atan Türk Otomotiv Sanayii, 2017’ye tüm zamanların en büyük ihracat hedefi ile başladı” dedi.

 

Olağan Genel Kurul’da 2016 yılına ilişkin değerlendirmeler yapan OSD Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen “Sanayimiz, son yıllarda kapasite ve yeni ürün yatırımlarına hızla devam etmesi sonucunda, 2016 yılında da üretimdeki büyümesini sürdürdü ve gururla söyleyebiliriz ki 2015 yılında kaydettiği tarihi rekorun üzerinde bir performans gösterdi. Geçtiğimiz yıl üretilen her 100 aracın 77’si yurt dışına gönderildi ve sanayimiz ilk kez ihracatta 1 milyon adet eşiğini aştı. AB pazarlarındaki istikrarlı büyümenin devam etmesinin yanı sıra otomobil sınıfında üretimine başladığımız yeni ürünlerin etkisiyle sanayimiz hem üretim hem de ihracatta rekorlara koştu. Rakamlarla ifade etmek gerekirse, ihracatımız adet bazında yüzde 15, dolar bazında da yüzde 12 arttı. Otomotiv Sanayiimiz, tek başına Türkiye’nin toplam ihracatının yüzde 16,8’ini oluşturarak sektör sıralamasında 11’inci yılında da ilk sıradaki yerini korudu” dedi.

 

2016 yılının rekor ihracatı takiben 2017 yılında da tüm zamanların en yüksek ihracat hedefi ile yıla başladıklarını söyleyen Önen, “Ancak yılın ilk aylarında başlayan iç pazardaki daralma bu şekilde devam ederse üretimimizin negatif etkilenmesi kaçınılmaz olacaktır” dedi.

 

2016 yılında birçok yeni otomobil projesinin hayata geçirildiğini hatırlatarak otomotiv sanayiinin ülke ekonomisine sağladığı katkıya dikkat çeken Önen, “Uzun bir süre Avrupa’nın önde gelen ticari araç üretim üssü olarak anıldığımız konumumuzu aşarak, yeni binek otomobil projeleriyle birlikte toplam otomotiv üretiminde önde gelen bir üretim merkezine dönüştük. 2016 yılında kapasitemiz 1,7 Milyon adetten 1,9 Milyon seviyesine, ana sanayi istihdamımız 48.700 çalışandan 53.400 çalışan seviyesine yükseldi. Ülkemizin dış ticaret dengesine ve vergi gelirlerine sağladığımız olumlu katkı, sanayimizin stratejik önemini ön plana çıkartıyor. Teşvikler ile desteklenen yeni projelerin etkisi ile 2017 yılında ihracat bazlı üretim artışına devam edeceğimize inanıyoruz. Bu noktada hep ifade ettiğimiz gibi, sanayimizin rekabetçiliğini sürdürülebilir kılmak için istikrarlı bir iç pazarın yanı sıra ekonomide yatırım ve satın alma kararlarının olumsuz etkilenmeyeceği bir seyrin büyük önem taşıdığını hatırlatmakta yarar var” dedi.

 

Önen: “Sanayimizin geleceği için önerilerimizi dile getiriyoruz”

 

2016 yılında ihracat ve üretimde ulaşılan rekorlara karşın yurtiçinde meydana gelen gelişmelerin iç pazarı doğrudan etkilediğini belirten Önen, “2016 yılındaki üretim rakamlarına bakıldığında ticari araç grubunda üretimin bir önceki yıla göre yüzde 6 oranında daraldığı ve hafif ticari araç grubundaki daralmanın da yüzde 2 seviyesinde olduğu görülüyor. Diğer taraftan ağır ticari araç grubunda bu oran yüzde 44 seviyesinde. Pazar rakamlarına bakıldığında aynı dönemde ticari araçlarda yüzde 12 oranında daralma olduğu görülüyor. Hafif ticari araç grubunda bu oran yüzde 6, ağır ticari araç grubunda ise yüzde 44 seviyelerinde” dedi ve Sanayinin sürdürülebilir geleceği için tedbirlere yönelik önerilerini üç gruba ayırdıklarını söyleyen Önen, “Türk Otomotiv Sanayii’nin güçlü konumunu hem içeride hem de dünyada koruyabilmesi için Hükümetimize kısa; orta ve uzun vadeli önerilerimiz oldu. Kısa vadede iç pazarın istikrarlı büyümesini sürdürmesinin önemli olduğunu biliyoruz. Bu konuda özellikle ticari araç pazarında yaşanan ciddi daralma dikkate alınmalı. Ticari araç pazarının canlanmasıyla sağlanabilecek üretim artışı için kiralama sisteminin açılmasına yönelik düzenleme yapılması son derece önemli. Otomotiv pazarının canlandırılması için yaşlı araçların bir hurda teşviki çerçevesinde yenilenmesi de çok önemli bir fırsat olacaktır. Sektörümüzün uzun vadedeki sürdürülebilirliği için özellikle otomotiv sanayindeki küresel teknolojik dönüşüme dikkat etmemiz gerekiyor. Küresel otomotiv sanayii Dijital Dönüşüm sürecinde çok hızlı ilerliyor ve yeni yatırım çekebilmek adına rakiplerimiz çok çalışıyor. Elbette Türkiye’de de Dijital Dönüşüm Platformu gibi oluşumlarla bu konuda atılan önemli adımlar var. Ancak bunların verimli çalışması konusunda hep birlikte daha fazla çaba sarf etmeliyiz. Sanayimizin önemli bir sürecin arifesinde olduğunu dikkate almamız gerekli ” dedi.

 

Önen: “Otomotiv Sanayii dev bir aile ve büyümeye devam ediyor”

11 yılı aşkın süredir otomotiv sanayinin Türkiye ihracatının lideri olduğunu hatırlatan Önen, “Otomotiv Sanayii artık Türkiye’nin en büyük ailesi diyebiliriz. Direkt ve dolaylı istihdam olarak bakıldığında 450 bin kişiye gelir sağlayan sektörümüz, yeni ürün ve fabrika yatırımlarıyla büyümesini sürdürüyor. 2016 yılında yaşanan toplumsal ve siyasi gelişmelere rağmen hedefleri çerçevesinde çalışmalarını sürdüren sanayimiz, ülkemiz insanına ve geleceğine yatırım yapmayı sürdürüyor. 2016 yılında bir önceki yıla göre, toplam otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 15 oranında artarken otomobil ihracatı ise yüzde 23 oranında artış gösterdi. Bu dönemde toplam ihracat 1 milyon 141 bin adet, otomobil ihracatı ise 746 bin adet düzeyinde gerçekleşti. 2016 yılında bir önceki yıla göre toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 12, Euro bazında da yüzde 13 arttı. Bu dönemde toplam otomotiv ihracatı 24,2 milyar dolar olarak gerçekleşirken otomobil ihracatı yılı yüzde 21 artışla 8,3 milyar dolar seviyesinde kapattı” dedi.

İhracat, Teknoloji ve Yan Sanayii Başarı Ödülleri sahiplerini buldu

2016 yılında ihracat yapan OSD üyelerine İhracat Başarı Ödülleri verildi. Verilen İhracat Başarı Ödülleri Platin Plaket, Altın Plaket, Altın Madalya ve Gümüş Madalya şeklinde 4 ana kategoride sınıflandırıldı. 1 milyar doların üzerinde ihracat yapan firmalar Platin Plaket, 500 ve 1 milyar dolar arasında ihracat yapan firmalar Altın Plaket, 100 ila 500 milyon dolar arasında ihracat yapan firmalar Altın Madalya, 30 ile 100 milyon dolar ihracat yapan firmalar ise Gümüş Madalya ile ödüllendirildi.

 

Ayrıca kalite ve teslimat güvenilirliği, teknoloji geliştirmedeki işbirliği ve rekabetçilik gibi kriterleri esas alınarak OSD  üyeleri tarafından yapılan değerlendirme ile Yan Sanayi Başarı Ödülleri de sahiplerine teslim edildi.

 

Bu yıl ikincisi düzenlenen Teknoloji Başarı Ödülleri kapsamında ise Türk Patent Enstitüsü verilerine göre 2016 yılında patent tescilleri bulunan OSD üyesi firmalar ödül almaya hak kazandı.

 

  • İHRACAT BAŞARI ÖDÜLÜ almaya hak kazanan firmalar;

 

PLATİN PLAKET

1.    Ford Otomotiv Sanayii A.Ş. (3 Milyar 770 Milyon ABD Doları)

2.    Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. (3 Milyar 242 Milyon ABD Doları)

3.    Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. (2 Milyar 834 Milyon ABD Doları)

4.    Hyundai Assan Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. (2 Milyar 23 Milyon ABD Doları)

5.    Toyota Otomotiv San. Türkiye A.Ş. (1 Milyar 801 Milyon ABD Doları)

 

ALTIN PLAKET

1.    Mercedes Benz Türk A.Ş. (907 Milyon ABD Doları)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ALTIN MADALYA

1.    MAN Türkiye A.Ş. (338 Milyon ABD Doları)

2.    Türk Traktör ve Ziraat Makineleri A.Ş. (323 Milyon ABD Doları)

3.    Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi A.Ş. (139 Milyon ABD Doları)

4.    Temsa Global San. ve Tic. A.Ş. (129 Milyon ABD Doları)

5.    Karsan Otomotiv San. Ve Tic. A.Ş. (100 Milyon ABD Doları)

 

GÜMÜŞ MADALYA

1.    Anadolu Isuzu Otomotiv San. ve Tic. A.Ş. (63 Milyon ABD Doları)

2.    Honda Türkiye A.Ş. (51 Milyon ABD Doları)

 

  • YAN SANAYİİ BAŞARI ÖDÜLÜ almaya hak kazanan firmalar;

1.    Matay Otomotiv Yan Sanayi ve Ticaret A.Ş.

2.    Diniz Adient Oto Donanım Sanayi ve Ticaret A.Ş.

3.    Farba Otomotiv Aydınlatma ve Plastik Fabrikaları A.Ş.

 

  • TEKNOLOJİ BAŞARI ÖDÜLÜ almaya hak kazanan firmalar;

1.    Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş. (36 patent tescili)

2.    Ford Otomotiv San. A.Ş. (17 patent tescili)

3.    Türk Traktör ve Ziraat Makineleri A.Ş. (14 patent tescili)

4.    MAN Türkiye A.Ş. (8 patent tescili)

5.    Otokar Otomotiv ve Savunma Sanayi A.Ş. (6 patent tescili)

6.    Oyak Renault Otomobil Fabrikaları A.Ş. (3 patent tescili)

7.    Temsa Global Sanayi ve Ticaret A.Ş. (2 patent tescili)

8.    Karsan Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. (1 patent tescili)

 

LAV Amerika’dan Ödülle Döndü

Dünyanın altıncı büyük cam üreticisi LAV, 18-21 Mart tarihleri arasında Amerika’nın Chicago kentinde düzenlenen, mutfak ve ev eşyaları sektörünün en önemli fuarlarından olan International Home & Housewares Show’a bu yıl ilk kez katıldı. 2004 yılından beri düzenlenen fuarda 2017 trendlerini yansıtan yenilikçi tasarımlarını sergileyen LAV, fuara özel hazırlanan standıyla, 2.200 marka arasından sıyrılarak ilk kez düzenlenen Booth Design ödüllerinde, Dine&Decor kategorisindeExcellence in Booth Design Awardskazanan ilk Türk markası oldu.

Dünyanın altıncı büyük cam üreticisi LAV, 18-21 Mart tarihleri arasında ABD’nin Chicago kentinde düzenlenen International Home & Housewares Show fuarına ilk kez katılarak; kulplu bardaklar, mini servis tabakları, yeni kristalin kadeh serileri, sürahi ve karaflardan oluşan ürün gruplarını Amerika pazarına sergiledi. LAV, fuara özel hazırlanan ve yenilikçi tasarımlarını sergilediği standında uluslararası iş ortaklarını ve fuar ziyaretçilerini ağırladı. LAV‘ın özel tasarım standı, 2.200 stant arasından sıyrılarak Excellence in Booth Design Awards ödülüne layık görüldü.

LAV Genel Müdürü Tuğrul Baran, ilk kez katıldıkları International Home & Housewares Showda aldıkları ödülden duyduğu gururu“Her yıl uluslararası fuarlarda sektörün nabzını tutarak, yeni işbirliklerine imza atıyoruz. Markamız ve ürünlerimize olan ilgi tüm dünyada giderek yükseliyor. International Home & Housewares Show katılımcılarının damarkamıza ilgisi oldukça yüksekti. Sektörün nabzını tutan bu fuara gelecek yıllarda da katılımımız devam edecek. Birçok sergi, seminer ve fuara da ev sahipliği yapan International Home & Housewares Show bu yıl dünya çapında 2.200 marka ve şirketi ağırladı ve LAV tüm bu markalar arasından sıyrılarak fuardan ödülle ayrılan tek Türk markası oldu. Hem markamız hem de ülkemiz adına aldığımız ödülden büyük gurur duyuyoruz.”sözleriyle dile getirdi. International Home & Housewares Show fuarından kazandığı ödülün gururuyla dönen LAV, sektörün nabzını tutan bu fuara gelecek yıllarda da katılımımız devam edecek. Dünya çapında düzenlenen önemli fuarlara katılarak yenilikçi tasarımlarını sergilemeye devam edecek.