Hertz, “En İyi Araç Kiralama Şirketi” seçildi

Dünyanın ilk araç kiralama şirketi Hertz, bu yıl üçüncüsü gerçekleşen ‘World Tourism Forum’ kapsamında düzenlenen ‘World Tourism Awards’ töreninde “En İyi Araç Kiralama Şirketi” ödülüne layık görüldü. Turizm sektörünün en iyilerinin belirlendiği ve ‘Turizm Oscarları’ olarak anılan organizasyon kapsamında yılın ‘En İyi Araç Kiralama Şirketi’ ödülünü Hertz Türkiye Genel Müdürü Nur Hidayetoğlu teslim aldı.

Çırağan’da gerçekleşen ve yaklaşık 10 bin kişinin izlediği World Tourism Forum’un son gecesinde düzenlenen World Tourism Awards ödül töreninde Hertz Türkiye Genel Müdürü Nur Hidayetoğlu şirketi adına ödülünü teslim aldı. ‘En İyi Araç Kiralama Şirketi’ seçilmiş olmaktan duydukları mutluluğu dile getiren Nur Hidayetoğlu, “Dünyanın ilk araç kiralama markası olarak bugüne kadar hep sektörümüze öncülük ettik. Hertz olarak dünya genelinde 150 farklı ülkede 8 bini aşkın kiralama ofisimizle hizmet veriyoruz. Türkiye’de de havalimanları başta olmak üzere birçok farklı noktada çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bu ödül, dünyada liderliği kanıtlanmış olan Hertz’i Türkiye’de de en iyi şekilde temsil ettiğimizin bir göstergesidir. Bu ödüle layık görülmemizde emeği geçen tüm Hertz Türkiye çalışanlarına ve Hertz’i tercih eden tüm müşterilerimize teşekkür ederiz.” dedi.

Dünya Su Günü’nde “Su Kaşifleri” Görevde

HSBC’nin desteklediği ‘Su Kaşifi’ programı kapsamında ‘Su Kaşifleri’, Dünya Su Günü için okullarında ve çevrelerinde daha fazla su bilinci oluşturmak için çalışıyor

HSBC Su Programı kapsamında; Mikado Sürdürülebilir Kalkınma Danışmanlığı iş birliğiyle Türkiye’de üç yıldır yürütülen “Su Kaşifi” projesi çerçevesinde bu yıl programa katılan 25 ilden 200’e yakın okul, 22 Mart Dünya Su Günü için çevrelerinde su bilincini artırmak için etkinlikler düzenliyor.

Birleşmiş Milletler; her yıl bir tema etrafında ele alınan Dünya Su Günü’nün bu yılki temasını, su kaynaklarının kirlenmesi sorununa dikkat çekmek amacıyla “Atık Su” olarak belirledi. Su Kaşifi Programı’nın “Temiz Su” görev alanında ise öğrenciler, yıl boyunca su kaynaklarının kirlenmesinin önlenmesine yönelik projelerde yer alıyor. Su Kaşifi Programı’na dahil olan okullar; belediyelerin de desteğiyle tatlı suyu incelemek üzere saha çalışmaları yapıyor, okul bünyesinde ve çevrelerinde su tasarrufu kampanyaları yürütüyor, atık yağların toprağa ve suya karışmasının önlenmesi ile tarımda kimyasal kullanımının zararlarının anlatılmasına yönelik etkinlikler düzenliyor, gerçekleştirdikleri çalışmalarla ulusal ve uluslararası organizasyonlara katılıyor.

Su bilincinin daha yüksek olduğu bir nesil için öğrencilerin desteklendiği Su Kaşifi programı ile su tasarrufu, temiz su ve suya erişim gibi konularda projeler geliştiriliyor. Temiz su kaynaklarının azalması riskine dikkat çekmek için başlatılan programa katılan öğrenciler; web tabanlı, eğlenceli bir program sayesinde evde, okulda ve sosyal yaşamlarında su sorunları üzerine ortak hareket edebiliyor ve su konusundaki farkındalıklarını artırabiliyor. Su Kaşifi programı; çocukların, su bilinçlerini geliştirmelerinin yanı sıra sunum yapma, eleştirel düşünce, proje yönetimi ve ekip çalışması gibi yaşam becerileri kazanmalarına da katkıda bulunuyor. Program kapsamında, üçüncü yılın sonunda yaklaşık 7000 öğrenciye ulaşılması hedefleniyor.

Bir Kadın Olarak Dünyaya Meydan Okudum!

İlk defa bir kadın gayrimenkul danışmanı olarak Dünya Birinciliği Ödülü’nü alan Evrim Kırmızıtaş Başaran hemcinslerine örnek bir iş kadını olarak özverili çalışmalarının karşılığını aldığını belirterek iş hayatındaki başarılı kimliğini hayatın her alanına taşımanın önemine dikkat çekiyor.

Başaran Yatırım Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Başaran’ın zarif ve güzel eşi kendi yaşamında bir rekor kırarak birçok kadına örnek oluyor.

İleride çocuklarına başarılı bir anne portresi hediye etmek istediğini özellikle vurgulayan Kırmızıtaş “ Çocuklarıma bir anne olarak her daim örnek olmam gerekiyor. Elde ettiğim başarılar biliyorum ki onları ileride gururlandıracak. Bu yüzden adımı çalıştığım emlak şirketinde dünya birincisi olarak görmek beni ayrıca mutlu edip yeni başarılara yelken açmak için motive ediyor “ dedi.

Hayatta en büyük zenginliğin mutlu bir aileye sahip olmak olduğuna her zaman inandığını belirten Kırmızıtaş Başaran dünya birinciliğini ailesiyle paylaşmanın haklı gururunu yaşıyor. Sosyal sorumluluk projelerine de her zaman vakit ayırdığını yakından bildiğimiz Evrim Kırmızıtaş Başaran “Bizim Çocuklarımız”yardım derneği yönetim kurulunda aktif rol üstlenerek maddi imkansızlık içinde olan, okul öncesi çocukların anaokulu eğitimini alabilmeleri için yardıma ihtiyacı olan bölgelerde anaokulları yapılabilmesine destek olmak için çalışıyor.

Continental’den 250 Milyon Euro’luk Büyük Yatırım

161110-2 - Morese - Conti Reifenwerk - Eingang

Tayland’ın Rayong Bölgesi’nde inşa edilecek Continental’in yeni Greenfield lastik fabrikasının 2019 yılında faaliyete geçmesi planlanıyor. Yeni açılacak fabrikada, her yıl Tayland ve tüm Asya Pasifik bölgesi için 4 milyon adet binek ve hafif ticari araç lastiği üretilecek.

Dünyanın en büyük uluslararası lastik ve orijinal ekipman tedarikçilerinden Continental, Asya Pasifik (APAC) bölgesindeki yeni binek ve hafif ticari araç lastiği üretim tesisini Tayland’ın Rayong Bölgesi’nde inşa etme kararı aldı. İlk aşamada yaklaşık 250 milyon Euro’luk yatırım yapılacak bu yeni tesiste, 2022 itibariyle yılda 4 milyon adet binek ve hafif ticari araç lastiği (PLT) üretilmesi planlanıyor. 2019 yılında faaliyete geçmesi planlanan fabrika, Tayland’da yaklaşık 900 kişiye de yeni iş imkânı sağlayacak. Bu yatırım Continental Lastik Bölümü’nün, tüm bölgedeki müşterilerine en iyi şekilde hizmet verebilmek için küresel üretimdeki faaliyet alanını genişletmeyi ve dengelemeyi amaçlayan “Vizyon 2025” hedefi doğrultusunda uzun vadeli büyüme stratejisinin önemli ayaklarından birini oluşturacak.

2015 yılında Continental’i 10 milyar Euro’nun üzerinde satış hacmine ulaştıran Continental A.G. Yönetim Kurulu Üyesi ve Lastik Bölümü Başkanı Nikolai Setzer açıklamasında: “Tayland’da yapılacak olan bu yatırım, küresel üretimdeki faaliyet alanımızı büyütmek ve dünya çapında teknoloji öncüsü bir lastik üreticisi olma pozisyonumuzu sağlamlaştıracak. Aynı zamanda ‘Vizyon 2025’ ile belirlediğimiz iddialı hedefleri gerçekleştirmemiz için büyük bir adım olacak. Uzun vadeli stratejimizin temel sütunlarından biri pazarın ihtiyaçlarına daha hızlı karşılık verebilmek. Bir diğeri ise gelişme bölgesi olan Asya Pasifik’te üretim kapasitesini artırmamızı sağlayacak ve yüksek teknolojili üretim kapasitemizle bölgedeki büyüme planlarımızı destekleyecek çevik ve esnek bir yapıya kavuşmak” dedi. PLT’den sorumlu Asya Pasifik Bölgesi Yenileme İş Birimi Başkanı Philipp von Hirschheydt ise yaptığı açıklamada: “Yeni lastik fabrikamızı Tayland’da kurma kararımızla hem Tayland pazarında hem de tüm Asya Pasifik bölgesinde varlığımızı güçlendireceğiz. Bu tesis, binek ve hafif ticari araç lastikleri orijinal ekipman ve yenileme alanında planladığımız büyümeye önemli ölçüde destek sağlayacak ve her iki segmentte müşteri ilişkilerimizi güçlendirecek. Bu bölgenin yenileme pazarındaki büyüme potansiyelinden faydalanmak istiyoruz ve yerel üretimin, yeni müşterilerle daha sıkı bir işbirliği içinde olmamızı sağlayarak bu pazarlardaki konumumuzu sağlamlaştıracağına eminiz” diye ekliyor.

Greenfield Asya Pasifik bölgesi Proje Müdürü Michael Egner ise: “Fabrika yerini seçme süreci oldukça zorlu bir süreçtir. Pazar ve müşterilerimize yakınlığın yanında bazı altyapı faktörlerini, etrafında ulaşılabilir iş gücü ve en yetenekli çalışanlarımızı işe almamızda bize destek sağlayabilecek kuruluşların varlığını dikkate alıyoruz. Tayland hükümeti ile pek çok yerel kurum, fabrika yeri seçim sürecinin her aşamasında bizi çok destekledi, bu vesileyle kendilerine teşekkürlerimizi sunmak istiyorum. Uzun vadede de verimli ve başarılı bir işbirliği yapmayı umut ediyoruz” diyor.

Rayong kentinde yer alacak yeni Continental Greenfield fabrikası hedef pazar ve müşterilere yakın bir konumda olmasının yanı sıra Bangkok şehrine yalnızca 140 km mesafe ile iyi bir altyapı sunuyor. Ayrıca 60 km mesafede Laem Chabang’da derin bir deniz limanı ve civarda teknik üniversitelerin yer alması lokasyon açısından büyük önem teşkil ediyor. Yaklaşık 750,000 m²’lik bir alana kurulacak olan yeni üretim tesisinin yıllık lastik kapasitesi 25 milyon âdete kadar artırılabilecek. Continental, 2017 yılı içerisinde fabrika inşaatına başlamayı ve temel atmayı planlıyor.

Continental, 1999 yılından beri Timisoara (Romanya), Camacari (Brezilya), Hefei (Çin), Kaluga (Rusya) ve Sumter (ABD) olmak üzere beş adet lastik fabrikasında üretim kapasitesini artırdı. Rayong (Tayland) projesi ile Clinton, Mississippi’de (ABD) hayata geçirilen Greenfield ticari araç lastikleri projesi Continental`in dünya genelinde 17 ülkede 21 lastik fabrikasında yaptığı lastik üretimini artıracak. Asya Pasifik bölgesinde Hefei (Çin), Alor Setar (Malezya), Petaling Jaya (Malezya), Modipuram (Hindistan) ve Kalutara (Sri Lanka) olmak üzere Continental’in mevcut beş adet lastik üretim tesisi bulunuyor. 2025 Continental vizyonunun başlangıcından itibaren Lastik Departmanı dünya genelindeki üretim, araştırma ve geliştirme tesislerini büyütmek için 3 milyar Euro üzerinde yatırım yaptı. 2016 yılında ise Continental, 150 milyon üzerinde otomobil ve kamyon lastiği üretimi gerçekleştirdi.

Continental hakkında

Continental, 2016 yılında elde ettiği 40.5 milyar Euro’luk ciro ile dünyanın önde gelen otomotiv tedarikçilerindendir. Fren sistemleri, motor ve şasi sistemleri ve elemanları, aletle donatım, infotainment (bilgilendirmeli eğlence) çözümleri, araç elektroniği, lastik ve teknik elastomer ürünleri sunucusu olarak Continental; daha fazla sürüş emniyeti sağlamaya ve küresel iklimi korumaya önemli katkılarda bulunmaktadır. Bunun ötesinde, Continental otomotiv iletişiminde yetkin bir iş ortağıdır. Continental, 56 ülkede yaklaşık 220.000’den fazla çalışanıyla faaliyet göstermektedir.

Lastik bölümü

Dünyanın önde gelen lastik üreticilerinden Continental’in lastik bölümünün satışları, 2016’da 10.7 milyar Euro‘ya ulaşmıştır. Dünya çapında 52.000 kadar çalışanıyla 24 üretim ve ürün geliştirme noktasına sahip olan Continental Lastik Bölümü, geniş çaplı üretim ve Ar-Ge yatırımları ile uygun fiyatlı ve çevreye duyarlı ürünlerin oluşturulmasına büyük katkı sağlamaktadır.

Otomobil ve Ticari Araç Lastiği bölümü

Dünya çapında en büyük kamyon, otobüs ve endüstriyel lastik üreticilerinden biri olan Continental, sürekli gelişen ve büyüyen geniş ürün yelpazesi, hizmetleri ve çözümleri ile faaliyet göstermektedir.

Türk doğaltaş sektörü 2017 yılında yüzde 20 ihracat artışı hedefliyor

Dünya’nın en büyük doğaltaş fuarı olarak kabul edilen Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda beklentilerinin üzerinde bir ilgi ile karşılaşan Türk doğaltaş sektörü, Xiamen moraliyle 22-25 Mart2 2017 tarihleri arasında İzmir’de düzenlenecek olan dünyanın ikinci büyük doğaltaş ve teknolojileri fuarı olan 23. Marble Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’na hazırlanıyor.

Xiamen Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı’nda dünyanın dört bir tarafından gelen ithalatçılarla çok verimli iş görüşmeleri yaptıklarını anlatan Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, Çin’e 2016 yılında yapılan 730 milyon dolarlık doğaltaş ihracatının 2017 yılında yüzde 15-20 arasında artmasını beklediklerini kaydetti.

Türk doğaltaş sektörünün vitrini olan ve sektörde bayram coşkusu ile karşılanan Fuar İzmir’de İZFAŞ tarafından düzenlenen Marble Fuarı’nın daha verimli geçmesi için çaba gösterdiklerini anlatan Kaya, “Xiamen Fuarı’nda yaptığımız çekilişle 55 doğaltaş ithalatçısını Türk doğaltaş sektörünün gözbebeği Marble Fuarı’na getirmek üzere tespit ettik. Hindistan, Çin, Avustralya, İtalya, İsrail, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Tunus, Azerbaycan ve Bulgaristan’dan ithalatçıları İzmir’de ağırlayacağız. Marble Fuarı’nın ikinci günü ithalatçılarla, ihracatçı firmalarımızı ikili iş görüşmelerinde buluşturacağız. Türkiye’nin dört bir tarafından gelen yüzlerce çeşit ve desendeki Türk doğaltaşlarını alıcıların beğenisine sunacağız. Bu sayede hem ihracat pazarlarımız çeşitlenecek, hem de ihracatımız artacak” diye konuştu.

2017 ihracat hedefi 2 milyar doları aşmak

Türk doğaltaş sektörünün ihracatının 2016 yılında, 2015 yılına göre yüzde 5’lik azalışla 1 milyar 906 milyon dolardan, 1 milyar 805 milyon dolara gerilediği bilgisini paylaşan EMİB Başkanı Kaya sözlerini şöyle tamamladı; “Xiamen Fuarı’ndaki başarılı ikili iş görüşmeleri, İzmir Marble Fuarı’nda yapacağımız iş bağlantılarıyla 2017 yılında ihracatımızın artışla tamamlanmasını bekliyoruz. 2017 yılı sonunda 2 milyar doları aşacağımıza inanıyoruz.”

Türkiye, 2016 yılında 1 milyar 805 milyon dolarlık doğaltaş ihracatı yaparken, Çin 730 milyon dolarlık tutarla ilk sıradaki yerini korudu. İkinci sırayı 288 milyon dolarlık ihracatla Amerika Birleşik Devletleri alırken, Suudi Arabistan 119 milyon dolar ile üçüncü basamakta yer aldı. 2016 yılında, Doğaltaş sektörünün ihracat yaptığı ülke sayısı ile 174 oldu.

Marble Fuarı’nın İzmir kent ekonomisine katkısı 100 milyon doları aşıyor

Marble Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, doğaltaş sektörünün ihracat bağlantılarına evsahipliği yaparken, İzmir’in kent ekonomisine de ciddi katkı sağlıyor. Fuar döneminde İzmir’deki oteller, restoranlar, araç kiralama, taksi, tercümanlık hizmetleri başta olmak üzere hizmet sektörlerinde Marble Bayramı yaşanıyor. İzmir Marble ve Teknolojileri Fuarı’nın İzmir ekonomisine katkısı 100 milyon doları aşıyor.

Marriott International Otel Şirketine“En İyi İşyeri Ödülü”

Marriott International Otel Şirketi, Aon Hewitt’ in “Aon Best Employers” araştırması kapsamında “Aon En İyi İşyeri” ödülünün sahibi oldu.
The Ritz-Carlton, İstanbul’un da bağlı olduğu Marriott International Otel Şirketi adına ödülü The Ritz-Carlton, İstanbul İnsan Kaynakları Direktörü Sevtap Tuncer Ayvaz ve Marriott Şişli İnsan Kaynakları Direktörü Ceren Akyüz aldı.

90 ülkede faaliyet gösteren, insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı alanındaki en prestijli ve güvenilir araştırmalara imza atan Aon Hewitt’in ”Aon Best Employers 2016” araştırma sonuçları açıklandı. Türkiye’den 170 şirketten 210 bin çalışanla yapılan çalışan bağlılığı araştırmaları sonucunda The Ritz-Carlton, İstanbul’un da bağlı olduğu Marriott International Otel Şirketi “Aon En İyi İşyeri” ödülünün sahibi oldu.

Ödülü Marriott Otelleri adına The Ritz-Carlton, İstanbul İnsan Kaynakları Direktörü Sevtap Tuncer Ayvaz ve Marriott Şişli İnsan Kaynakları Direktörü Ceren Akyüz aldı.

“Yüksek çalışan motivasyonu ödül getirdi”

The Ritz-Carlton, İstanbul Genel Müdürü Can Göktaş, “Çalışanlarımızı motive edip ödüllendirmeyi yönetim prensibi olarak benimsedik, Bu da çalışan bağlılığımızı artırdı. “En iyi İşyeri” unvanını almamızda bu motivasyonun büyük katkısı var. “Mutlu personel, mutlu misafir” anlayışını ilke edinen grubumuzda çalışan hanımefendi ve beyefendilerimiz, sundukları kusursuz ve kişiye özel hizmetlerle de konuk memnuniyetimizi arttırmaktalar. Uzun vadede varoluşumuzun anahtarı olan konuk bağlılığı, çalışanlarımızın şirket kültürümüze katkılarının önemli bir göstergesidir” dedi.

2013 yılında yapılan Aon Hewitt “Best Employers 2013” araştırmasına göre; 11 ülke içinde Merkez ve Doğu Avrupa bölgesinde The Ritz-Carlton, İstanbul birinci seçilmişti. Göktaş “2013 yılında The Ritz-Carlton, İstanbul olarak aldığımız bu ödüle 2016 yılında da içinde bulunduğumuz Marriott International Otel Şirketi layık görüldü. Bu onuru bu kez tüm grup çalışanlarımızla birlikte yaşıyoruz” dedi.

“Aon En İyi İşyeri” unvanı nasıl alınıyor?

Şirketlerin iş performansları ile çalışan bağlılığı arasında pozitif bir korelasyon olduğunu gösteren Aon En İyi İşyerleri araştırmasında; en iyi işyerlerini diğerlerinden 4 temel endeks değeri ayırıyor. Bağlılık, İşveren Markası, Liderlik ve Performans Kültürü sonuçları Türkiye’ nin üst çeyreğinde yer alan ve global kriterlere uyan şirketler “Aon En İyi İşyeri” unvanının sahibi oluyor.

Türkiye genelinde 2016 yılı çalışan bağlılığı oranı %52 iken en iyi işyerlerinde bu oranın %76’ ya kadar çıktığını görüyoruz. 2016 yılı araştırma sonuçlarına göre; şirketlerin çalışanlarını maddi ve manevi olarak ödüllendirmesinin, çalışanların şirketlerine olan bağlılıklarını önemli oranda artırıcı bir etkiye sahip olduğu ortaya konuldu.

En İyi İşyerleri Araştırması’na en az 50 çalışanı bulunan ve Türkiye’de 3 yıldan uzun bir süredir faaliyet gösteren şirketler katılabiliyor. Araştırmada en iyi işyerleri, elde edilen tüm verilerin “Aon Hewitt’ in Avrupa’daki veri merkezinde değerlendirilmesinin ardından belirleniyor. 2015 yılından itibaren “Aon En İyi İşyeri” unvanını alan şirketler arasında sıralama yapılmadan kriterleri karşılayan tüm şirketler ödüllendiriliyor. 2016 yılında Türkiye’de 170 şirketten 15 şirket “Aon En İyi İşyeri” unvanını aldı.

Türk çimento sektörü 10 yılda üretimini yüzde 50 artırdı, Avrupa’nın lideri oldu

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), Türk çimento sektörünün son 10 yılda üretimini yüzde 50 artırarak Avrupa lideri olduğunu açıkladı. Dünya çimento üretiminde de ilk beşte yer alan Türk çimento sektörünü değerlendiren ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal, “2016 yılında 77 milyon ton üreten sektörümüz, sadece iç pazardaki ihtiyacı karşılamakla kalmıyor, ihracat da yapıyor. Çimento sektörü olarak üretimde tamamen yerli ham madde kullanıyoruz. Cari açık yaratmayan, hatta kapatan bir sektör olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

Çimento Endüstrisi İşverenleri Sendikası (ÇEİS), Türk çimento sektörünün “Güvenli Geleceğin Çimentosu” mottosu altında yürüttüğü faaliyetlerin sonuçlarını ve gelecek hedeflerini paylaştı. 32 üye şirket ve bu şirketlere bağlı 63 tesisle Türk çimento sektörünün yüzde 98’ini temsil eden ÇEİS, üretim teknolojilerinin geliştirilmesinden ihracat pazarlarının genişletilmesine, dayanıklı yapı stoğunun oluşturulmasından sağlam yollar ve güçlü bariyerlerin yaygınlaştırılmasına, iş sağlığı ve güvenliği kültürünün geliştirilmesinden nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine, çevreye duyarlı üretimden yenilenebilir enerji kullanımına sektörü ilgilendiren her alanda geliştirme ve iyileştirme faaliyetleri yürütüyor.

Türk çimento sektörünün 2016 yılında 77 milyon ton üretime ulaşarak Avrupa lideri olduğunu vurgulayan ÇEİS Yönetim Kurulu Başkanı Tufan Ünal şunları ifade etti:

“Son 10 yılda üretimimizi yüzde 50 artırdık. Avrupa lideri olmakla kalmadık, dünya çimento üretiminde ülkemizi ilk beşe soktuk. Türk çimento sektörü köklü olduğu kadar gelecek de vaat eden bir sektör. Altyapı, yol, köprü, konut projeleriyle Türkiye’nin geleceğini inşa ediyoruz. Ülkemizi geleceğe taşıyacak Üçüncü Havalimanı, Çanakkale 1915 Köprüsü, Avrasya Tüneli ve İzmit Körfez Geçişi gibi mega projelerin de taşıyıcı gücü olarak çalışıyoruz. Sağlam yapı, güçlü Türkiye anlayışıyla güvenli geleceği inşa etmenin varoluş misyonumuz olduğuna inanıyoruz.”

Cari açık yaratmayan sektör

Türk çimento sektörü 2016 yılında 77 milyon ton üretimle yaklaşık 2,8 milyar dolar ciro elde etti. Maliyet düşürücü modernizasyon yatırımları ile Avrupa Birliği normlarına uygun üretim yapan Türk çimento sektörünün 2016 ihracat geliri ise 500 milyon dolara ulaştı.

Yaklaşık 7 milyon konutun 2023 yılına kadar tekrar inşa edilmesinin gündemde olduğunu belirten Tufan Ünal şunları söyledi:

“Bu projelerde ciddi miktarlarda çimento talebi olacaktır. Sektörümüz bugün, tamamen yerli ham madde kullanarak ülke ihtiyacının tamamını karşılayabiliyor. Üstüne ihracat da yapıyor. Çimento sektörü yerli ham madde kullanımıyla cari açık yaratmıyor, aksine ihracatla açığı kapatmak için çalışıyor. Cari açık yaratmayan, hatta kapatan bir sektör olmaktan gurur duyuyoruz.”

17 bin kişinin istihdamı güvenli ellerde

Türk çimento sektörü, ülke geneline yayılmış tesislerle 17 bin kişiye istihdam yaratıyor. Son 10 yılda iş sağlığı ve güvenliğine 145 milyon TL yatırım yapan Türk çimento sektörü, iş sağlığı ve güvenliği dendiğinde akla ilk gelen sektör olmayı hedefliyor.

“Sıfır iş kazası” vizyonuyla dünyanın lider iş sağlığı ve güvenliği kuruluşlarından İngiliz British Safety Council’la işbirliğine gittiklerini söyleyen Tufan Ünal şöyle konuştu:

“ÇEİS olarak şimdiye kadar belki de hiçbir sektörün atmadığı bir adımı attık ve üye şirketlerimize ait tüm fabrikaları British Safety Council işbirliğiyle denetime tabi tuttuk. Son 10 yılda Türk çimento sektörü olarak, klinker üretim kapasitemiz yüzde 90, sektördeki çalışan sayımız yaklaşık yüzde 40 artmasına rağmen, iş kazalarına ilişkin uluslararası kıyaslamalarda kullanılan kaza sıklık oranında yüzde 30, kaza ağırlık oranında ise yaklaşık yüzde 60’lık bir düşüş sağladık.”

ÇEİS ayrıca, nitelikli çalışanların çimento sektörüne kazandırılması için de çeşitli eğitimler veriyor. Son 10 yılda Türk çimento sektörünün eğitime yaptığı yatırım 31 milyon TL’ye ulaştı.

Her yıl bir Avrasya Tüneli

“Türkiye’nin güvenli geleceğini inşa etme misyonumuz kapsamında ülkemizi sağlam yollar ve güçlü bariyerlerle buluşturmayı hedefliyoruz” diyen Tufan Ünal sözlerine şöyle devam etti:

“Bugün Amerika’nın yüzde 90’ı beton yollardan oluşuyor. Gelecekte yollarımız dayanıklı, kaliteli, ucuz maliyetli, uzun vadede daha ekonomik, çevreyle dost ve yüksek performanslı beton yollar olacak. Belediye uygulamalarında beton yollar, asfalt yollara göre ilk yapım maliyeti açısından yüzde 35 civarında daha ucuz ve daha uzun ömürlüdür. Asfalt yollara harcanan bakım onarım giderlerinden sağlanan kâr ile her sene bir Avrasya Tüneli açabiliriz.”

Güvenlik açısından bir başka önemli konunun da bölünmüş yollarda kullanılan bariyerler olduğuna dikkat çeken Tufan Ünal, “Beton bariyerlerin gerek güvenlik açısından gerekse yıllara ve çevre koşullarına dayanıklılık açısından gündeme almamız gereken bir alternatif olduğuna inanıyoruz ve bu konuda da çalışıyoruz” dedi.


Çöpü enerjiye, enerjiyi çimentoya dönüştürüyor

Türk çimento sektörü 2016 yılı sonu itibariyle 10 fabrikada 18 hat ile toplam 100,7 MW gücünde atık ısı geri kazanım tesisi yatırımı yaptı. Toplam 5 hatta 34,0 MW elektrik üretimine imkân tanıyacak 4 fabrikaya ait yatırımların da birkaç yıl içinde devreye alınması planlanıyor. Sektörün ulaştığı kurulu kapasite, yıllık yaklaşık 400 bin hanenin elektriğini karşılar seviyeye geldi.

Atıktan ürettikleri enerjinin kapsamını genişletmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile görüştüklerini belirten Tufan Ünal sözlerini şöyle tamamladı:

“Bir yılda ülkemizde ortaya çıkan yaklaşık 28 milyon ton belediye çöpünden 7 milyon ton ek yakıt üretmek ve kullanmak mümkün. Üretilen 7 milyon ton ek yakıt ile yıllık 1,7 milyon ton CO2 azaltımı yapmak ve belediye katı atıklarını yüzde 80 oranında azaltmak mümkün olacak. Atık ikame oranı Avrupa’da yüzde 60 seviyelerine ulaştı. Türkiye’de ise bu oran henüz yüzde 4 civarında. Bu oranı yukarı seviyelere çıkardıkça hem çevreye hem ülke ekonomisine büyük katkı sağlanacak.”

İçecek Lideri Dimes’te Üç Üst Düzey Atama

Türkiye’nin ilk yerli sermayeli meyve suyu ve ülkemizin önde gelen içecek markası DİMES’in Satış Direktörlüğü görevine Selim Can Devrim, Pazarlama Direktörlüğü’ne Duygu Süleymanoğlu, İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne Yelda Tavlan atandı. DİMES bünyesindeki üç üst düzey atama da şirket bünyesinden yapıldı.

DİMES Satış Direktörü Selim Can Devrim

DİMES Satış Direktörü olarak atanan Selim Can Devrim, Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olduktan sonra, yüksek lisans eğitimini Galatasaray Üniversitesi’nde tamamladı.

Profesyonel kariyerine Danone Türkiye bünyesinde 2006 yılında başlayan Devrim, pazarlama ve satış departmanlarında çeşitli görevler yürüttü.

2011 yılında DİMES’e katılan Devrim, Modern Kanal, Saha Satış Operasyonları ve Ticari Pazarlama Müdürlüğü gibi görevler üstlendi. Son olarak Türkiye Satış Müdürlüğü görevini yürüttü.

Evli ve 1 çocuk babası olan Devrim, İngilizce ve Fransızca biliyor.

DİMES Pazarlama Direktörü Duygu Süleymanoğlu

DİMES Pazarlama Direktörü olarak atanan Duygu Süleymanoğlu, lisans eğitimini Galatasaray Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. Fransa’nın Nice kentinde Sophia Antipolis Üniversitesi’nde de eğitim gördü. Profesyonel yaşamına, 2008 yılında Shaya Grubu bünyesinde başlayan Süleymanoğlu, kariyeri boyunca farklı ulusal ve uluslararası şirketlerde sorumluluk yüklendi.

DİMES bünyesine 2011 yılında Ürün Müdürü olarak katılan Duygu Süleymanoğlu, 2014 yılında Grup Ürün Müdürlüğü’ne getirildi. 2015 yılında DİMES Pazarlama Müdürü olarak atanan Süleymanoğlu, DİMES’in marka değerinin ve tüketicinin duygusal bağının daha da artması adına marka konumlaması, “Hayata Başka Bak’’ iletişimi, sürdürülebilirlik ve liderliklerin daha ileriye taşınması gibi stratejik öncelikli konulara odaklandı. Duygu Süleymanoğlu, 2017 yılı Mart ayı itibarıyla da DİMES Pazarlama Direktörü görevine atandı. Duygu Süleymanoğlu İngilizce ve Fransızca biliyor.

DİMES İnsan Kaynakları Direktörü Yelda Tavlan

DİMES İnsan Kaynakları Direktörü olarak atanan Yelda Tavlan, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Bölümü’nü birincilik derecesiyle bitirdi. Profesyonel yaşama Garanti Bankası bünyesinde adım atan Tavlan, daha sonra gıda ve tüketim ürünleri sektörüne geçti, insan kaynakları alanında üst düzey yönetici olarak görev aldı.

2015 yılında İnsan Kaynakları Müdürü olarak DİMES’e katılan Yelda Tavlan, grup bünyesindeki tüm insan kaynakları sistem ve süreçlerinin oluşturulması, geliştirilmesi ve uygulanmasından sorumlu olarak yönetim görevi üstleniyor. Aynı zamanda, Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF) tarafından verilen ACC unvanına sahip ‘profesyonel koç’tur.

Evli ve 1 çocuk annesi olan Tavlan, İngilizce biliyor.

Aytemiz Motorcu Dostu İstasyon ile Motosiklet Kullanıcılarına Sahip Çıkıyor

Aytemiz, ‘Motorcu Dostu İstasyon’ projesi ile akaryakıt sektöründe, hizmet konusunda fark yaratan yepyeni bir çalışmaya imza atıyor. Motorcu Dostu Aytemiz İstasyonlarında, motosiklet kullanıcılarına özel park alanları ve bu alanın önünde kask, mont ve eldiven gibi eşyalarını bırakabilecekleri kişiye özel kilitli dolaplar, marketlerde kitleye özel ürünler yer alacak. Ayrıca yakıt alımı sırasında oluşabilecek kazaları engellemek amacı ile motosikletlilere özel hazırlanan pompaların önünde, kaymaz bir zemin olacak. Tüm bu hizmetlere ek olarak, motosiklet kullanıcılarının hayatını kolaylaştıracak, kask ve eldivenlerini çıkartmadan pompada ödeme yapabilecekleri “Aytemiz motordan öde” hizmeti de kısa bir süre sonra anlaşmalı Aytemiz istasyonlarında uygulanmaya başlanacak.

Türkiye’nin en hızlı büyüyen akaryakıt şirketi Aytemiz, sektörde bir ilke imza atarak “Motorcu Dostu İstasyon” projesini hayata geçiriyor. Motosiklet kullanıcılarının istek ve taleplerini tespit eden Aytemiz, Motorcu Dostu İstasyon projesi ile hizmet konusunda fark yaratan yepyeni bir çalışmaya imza atıyor. Tespit edilen ihtiyaçlar doğrultusunda motosiklet kullanıcılarının hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen Motorcu Dostu İstasyon projesi, motosiklet kullanıcılarının desteği ile Türkiye geneline yayılarak büyümesini sürdürecek. Motosiklet kullanıcılarının trafikteki algısını yükseltmek, emniyetlerine katkıda bulunmak ve hayatlarını

kolaylaştırmak hedefiyle geliştirilen Motorcu Dostu İstasyon projesi, bir dizi yeniliği de beraberinde getiriyor.

MOTORCUNUN TÜM İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK

Bu kapsamda projede yer alan Aytemiz istasyonları, istasyon girişlerine yerleştirilecek ‘Motorcu Dostu İstasyon’ tabelaları ile farklılaşacak. Bu istasyonlarda, motosiklet kullanıcılarına özel park alanları ve bu alanın önünde kask, mont ve eldiven gibi eşyalarını bırakabilecekleri kişiye özel kilitli dolaplar yer alacak. Ayrıca yakıt alımı sırasında oluşabilecek kazaları engellemek amacı ile motosikletlilere özel hazırlanan pompaların önüne, özel kaymaz bir zemin yer alacak. Farklı tekerlek tiplerine uygun lastik şişirme uçları da motosiklet kullanıcıların hizmetine sunulacak. Öte yandan motosikletlere yakıt dolumu yapacak personeller de motosikletlere özel hizmet sunmak üzere bir eğitimden geçecek. Aytemiz Motorcu Dostu İstasyonlardaki marketlerde, motosiklet kullanıcılarına özel, Castrol madeni yağları, kask içi ve dışı temizleme spreyi, buğu önleyici, motosiklet temizleme ve cilalama spreyi ile zincir temizleme spreyi gibi bakım malzemelerine de yer verilecek. Hem yağ değişimini hem de zincir yağlamayı kolaylaştıran motosiklet sehpası da bu istasyonlarda yer alacak. Tüm bu hizmetlere ek olarak, motosiklet kullanıcılarının hayatını kolaylaştıracak, kask ve eldivenlerini çıkartmadan pompada ödeme yapabilecekleri “Aytemiz motordan öde” hizmeti de kısa bir süre sonra anlaşmalı Aytemiz istasyonlarında uygulanmaya başlanacak.

MOTOSİKLET KULLANICISININ DA ‘HİZMETİNDEYİZ’

Aytemiz olarak her türlü taşıt kullanıcısına “hizmetinizdeyiz” dediklerini ve bunu sonuna kadar uyguladıkları bir yaklaşıma sahip olduklarını söyleyen Aytemiz Genel Müdürü Ahmet Eke, “Biz bu sloganı geliştirirken, tüm motorlu araçları hedefleyerek yola çıkmıştık. Bugün bizce geleceğin parlayan yıldızı olmaya aday olan motosiklet dünyasına dokunma ve onların hayatlarını kolaylaştırma zamanının geldiğini düşünüyoruz” dedi. Gerek satın alma ve gerekse kullanım açısından son derece ekonomik olan motosikletlerin özellikle büyük kentlerde yaşanan trafik probleminin en pratik çözümlerinden biri olduğunu anlatan Ahmet Eke, “Bugün Türkiye’de trafiğe kayıtlı 3 milyon motosiklet bulunuyor. Bizim hedefimiz bu 3 milyon kullanıcının tamamına ulaşmak. Onların ne tip ihtiyaçları olduğunu iyi biliyoruz ve motosiklet kullanıcılar için hem istasyonlarımızda, hem de trafikte bir farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

PROJEYİ MOTOSİKLET KULLANICILARI ŞEKİLLENDİRECEK

Motosikletin ister iş ister hobi amaçlı kullanılsın, başlı başına bir yaşam tarzını temsil ettiğini hatırlatan Ahmet Eke, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Motosikletlere ve motosiklet kullanıcılarına yönelik sektörde büyük bir boşluk olduğunu tespit ettik ve bu alanı hak ettiği şekilde doldurmak üzere harekete geçtik. Umuyoruz ki; sektördeki diğer oyuncular da başlattığımız bu hareketi takip ederek, yaklaşımımıza destek vereceklerdir. Kısa vadede kendi işlettiğimiz 25 istasyonumuzda devreye alacağımız uygulamayı, yılsonuna kadar motorcuların yoğun olarak kullandıkları rotaları da dikkate alarak 100 istasyona kadar yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Projemizi gerçekleştirmek üzere Koşuyolu istasyonumuzu pilot istasyon olarak belirledik. Bu pilot istasyonu kullanan motosikletli tüketicilerimizden aldığımız geri bildirimlerle, projemizi hem yaygınlaştırmaya hem de geliştirmeye devam edeceğiz.”

En Verimli Arçelik A.Ş. Ürünleri ile Yılda 500 Milyon m3 Su Tasarrufu

Arçelik A.Ş., ürünleri ve üretim süreçlerindeki su verimliliği çalışmalarıyla 22 Mart Dünya Su Günü’nde su tasarrufunun önemine dikkat çekiyor. Türkiye’de tüm hanelerdeki çamaşır ve bulaşık makineleri en verimli Arçelik ürünleri ile değiştirildiğinde elde edilecek su tasarrufu yıllık yaklaşık 150 milyon m3’e ulaşacak. Buna ek olarak, elde bulaşık yıkama yerine en verimli Arçelik ürünlerinin kullanılması ile bu rakam yılda 500 milyon m3’ü buluyor.

Ürünlerinin yanı sıra üretimde su verimliliğine de dikkati çeken şirket, 2011 yılından bu yana işletmelerinde gerçekleştirdiği su verimliliği çalışmaları ile yaklaşık 1 milyon m3 su tasarrufu sağladı. Bu sayede 1 milyon 200 bin hanenin günlük su tüketimine eşdeğer miktarda suyu tasarruf etti. Ayrıca pazardaki eski teknolojiye sahip ürünleri çevre dostu yeni ürünler ile değiştirerek toplamda 2,3 milyon m3 suyun boşa harcanmasını da engelledi.

‘Dünyaya Saygılı, Dünyada Saygın’ vizyonuyla hareket eden Arçelik A.Ş., küresel varlığını her geçen gün güçlendirirken, sürdürülebilirlik bilinci ile doğal kaynakları en verimli şekilde kullanarak çevreyle uyumlu ve yenilikçi teknolojiler geliştiriyor. Arçelik A.Ş. 22 Mart Dünya Su Günü’nde, geliştirdiği su verimliliği yüksek ürünleri ile hem su tasarrufuna hem de temiz suyun korunmasına dikkat çekiyor.

Verimli ürünlerle sağlayacak tasarrufa dikkati çeken Arçelik A.Ş. CEO’su Hakan Bulgurlu, “Türkiye’de tüm hanelerdeki çamaşır ve bulaşık makineleri en verimli ürünlerimiz ile değiştirildiğinde elde edilecek su tasarrufu yıllık yaklaşık 150 milyon m3’ e ulaşacak. Buna ek olarak, elde bulaşık yıkama yerine en verimli ürünlerimizin de kullanılması ile bu rakam yılda 500 milyon m3’ü buluyor. Bu değer 1,5 milyonun üzerinde hanenin yıllık su tüketimine eşdeğer ”dedi. Sorumlu üretici kimliğiyle Bolu’daki geri dönüşüm tesisinde, piyasadan topladıkları su verimsiz ürünleri de geri dönüştürdüklerini söyleyen Hakan Bulgurlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Piyasadaki su verimsiz ürünleri çevre dostu yeni ürünlerle değiştirerek toplamda 2,3 milyon m3 suyun boşa harcanmasını engellemiş olduk.”

Ürünlerinin yanı sıra işletmelerinde gerçekleştirdiği çalışmalar ile su tasarrufu yaptıklarını, böylece hem doğal kaynak tüketimini hem de atıksu oluşumunu azalttıklarını belirten Arçelik A.Ş. CEO’su Hakan Bulgurlu, “Tüm canlılar için vazgeçilmez bir doğal kaynak olan suyun sürdürülebilirliğini sağlamak ve gelecek nesillere en kıymetli miraslardan biri olarak bırakmak hepimizin görevi. Birleşmiş Milletler, her yıl farklı temalarla kutlanan Dünya Su Günü’nün bu yılki temasını ‘Atıksu’ olarak belirledi. Arçelik olarak, işletmelerimizdeki su verimliliği çalışmaları ile 2011 yılından bu yana yaklaşık 1 milyon m3su tasarrufu sağladık. Bu sayede 1 milyon 200 bin hanenin günlük su tüketimine eşdeğer miktarda suyu tasarruf etmiş olduk” dedi.

22 Mart Dünya Su Günü kapsamında rakamlar paylaşan Hakan Bulgurlu sözlerine şöyle devam etti: “Su, gıda güvenliği, enerji güvenliği, ekonomik ve sosyal kalkınmanın temelini oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporuna göre; ekonomik kalkınmada kilit role sahip su kaynakları bakımından zengin ülkelerin büyüme oranları, bu kaynaklara erişimi sınırlı olan ülkelere kıyasla daha yüksek. Gezegenimiz üzerindeki su kaynaklarının sadece yüzde 2,5’u tatlı su kaynaklarından oluşuyor. Bu kıymetli doğal kaynağımız, her geçen gün artan su talebi ve iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz etkiler ile tehdit altında. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın raporuna göre, son yüzyıl içinde dünya nüfusu 3 kat büyürken su kaynaklarına olan talep 7 kat arttı. 2050 yılına gelindiğinde ise dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasının su stresi çeken havzalarda yaşaması bekleniyor. Ülkemiz, bulunduğu coğrafya itibariyle, 2030’da su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelebilecek.”

Bulgurlu ayrıca, “2030 yılı Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden 6.’sı olan ‘temiz su ve sıhhi koşullar’ ve 12.’si olan ‘sorumlu tüketim ve üretim’ hedefleri kapsamında herkesin suya erişimi ve suyun sürdürülebilir yönetimi amaçlanıyor. Şirketimiz su verimliliğinde öncü ürünler geliştirerek, üretimde kapalı çevrim su döngüsü yaklaşımı ile oluşan suların yeniden kullanımına odaklanarak bu global hedefe katkı sağlıyor” dedi.