İTO Tedarikçi Haftalarında Yan Sanayiciye Büyük Teklif

– İstanbul Ticaret Odası, üretim ve istihdam seferberliği için ilk adımı havacılık, savunma ve ulaştırma sanayinde atıyor.

– Milli ana sanayiciler, projeleri için ihtiyaç duyduğu binlerce ürün numunesini, İTO üyesi yan sanayicinin masasına koydu. Ana sanayiciler ‘Kalite uygunluğunu sağlayın, bizim için siz üretin’ teklifi ile ortak çalışmaya kapı açtı.

– İTO Başkanı İbrahim Çağlar, “İTO üyelerinin üretim kabiliyetine ve kalite standartlarına güvenimiz tamdır. Yan sanayicilerimizin denizde yüzmeleri artık yeterli değil, yelkenlerini okyanus rüzgarı ile doldurmalarını sağlayacağız” dedi.

16 yıldır Türk yan sanayicisi ile Avrupa’nın ana sanayici firmalarını bir araya getiren İstanbul Ticaret Odası (İTO), üretim ve istihdam seferberliği kapsamında ikili görüşmeleri bu yıl katma değeri yüksek hassas sanayiye yönelterek çıtayı yükseltti. Hedef yerli sanayicinin milli üretimde daha çok yer alması, daha çok iş ve istihdam sağlanması.

2017’yi ekonomide milli seferberlik yılı ilan eden İTO’nun bu kapsamda en büyük ana sanayici firmalarıyla binlerce yan sanayiciyi buluşturduğu Tedarikçi Haftaları, savunma ve havacılık sanayi görüşmeleriyle dün İTO’nun Eminönü Merkez Binası’nda başladı.

ÜRÜN NUMUNELERİ MASAYA KONDU

Yurtiçi ve yurtdışı projeleri için çalışan Aselsan, Havelsan, Roketsan, TAİ ve THY Teknik gibi milli gururumuz olan ana sanayiciler alım görüşmeleri için İTO üyesi yetkin yan sanayicilerle masaya oturdu. Bu kapsamda milli ana sanayiciler, projeleri için ihtiyaç duyduğu binlerce ürün numunesini, İTO üyesi yan sanayicinin dikkatine sundu. Ana sanayiciler ‘Kalite uygunluğunu sağlayın, bizim için siz üretin’ teklifi ile ortak çalışmaya kapı açtı.

MART AYINDA 4 FİRMAYA DAVET

Savunma ve havacılık sanayinde ikili görüşmeler 3 Mart’a kadar devam edecek. Mart ayı sonunda ise İDO, İstanbul Ulaşım, Otokar ve TCDD ile görüşmeler planlanıyor.

Binden fazla İTO üyesi yan sanayicinin söz konusu savunma, havacılık ve ulaştırma sanayi devleri ile yıllık en az 2.5 milyar liralık iş yapması hedefleniyor.

İTO ÜYELERİNİN KABİLİYETİ YETER

İstanbul Ticaret Odası Başkanı İbrahim Çağlar, kalite uygunluğu, ana sanayiciye yurtiçi katkı ve rekabet kabiliyetini başarımızın en önemli kriterleri sayacaklarını söyledi.

Türkiye’nin savunma ve ulaştırma gibi katma değeri yüksek sektörlerde yerli tedarikçi sayısını artırmak zorunda olduğunu vurgulayan İbrahim Çağlar, şunları dile getirdi:

“Yan sanayicimiz üretim kalitesi, fiyat, esneklik, butik üretim ve teslimat hızında kendini ispatladı. Bu anlamda İTO üyelerinin üretim kabiliyetine ve kalite standartlarına güvenimiz tamdır. Sürdürülebilir ve kalıcı istihdam artışı için, gerek milli gerekse yabancı ana sanayiciyi Türkiye’de üretilen ara mamulleri kullanmaya yönlendirmemiz gerekiyor.

Yan sanayicilerimizin denizde yüzmeleri artık yeterli değil, yelkenlerini okyanus rüzgarı ile dolduracağız. Böyle olunca örneğin THY Teknik’e iş yapan firmalarımız aynı zamanda British Airways’e de iş yapabilecek duruma gelecek. Refah, ülkemize dalga dalga yayılacak.”

İTO Tedarikçi Haftaları’na hangi ana sanayiciler katılıyor?

SAVUNMA VE HAVACILIK

– Aselsan

– Havelsan

– Otokar

– Roketsan

– TAI

– THY Teknik

ULAŞIM

– İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO)

– İstanbul Ulaşım

– TCDD

Çalışanlarımıza yüksek beceri kazandırarak hedeflerimize ulaşabiliriz

Son 3 yıldır “Perakende insanla başlar, insanla biter” sloganıyla binlerce çalışanı için eğitim düzenleyen Türkiye Perakendeciler Federasyonu (TPF), 2017 eğitim takvimi kapsamında farklı başlıklar altında eş zamanlı eğitimlerini sürdürüyor. Perakende sektöründeki donanımlı ve kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak için Türkiye’yi il il dolaşan TPF, 45 günde 5 bölgedeki İK yöneticileri ile buluştu. TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek; “Koltuklarımızı teslim edeceğimiz yeni kuşağa ne kadar çok yüksek beceri kazandırabilirsek, 2023 yılı hedeflerimize o kadar hızlı ulaşabileceğiz” dedi

Perakende sektörünün sürdürülebilir büyümesine ve sektöre yeni başlayan gençlerin mesleklerini uzun vadeli görmelerini sağlamak amacıyla 3 yıl önce eğitim seferberliği başlatan TPF, Türkiye genelindeki binlerce çalışanı için farklı başlıklarda kurguladığı eğitimlere devam ediyor. PERDER üyesi yerel zincir marketlerde görevli İnsan Kaynakları yöneticileri için ilk Ordu’da başlatılan İK eğitimleri 45 günde 5 bölge merkezinde gerçekleştirildi.

İşte Siz İnsan Kaynakları Danışmanı Tuğba Camuzoğlu tarafından Ordu, Konya, Van, Gaziantep ve Bursa’da 2 gün gerçekleştirilen eğitimlere çevre illerden üye işletmelerin İK yöneticileri katıldı. Katılımcılara eleman seçme, işe alım süreçleri, performans yönetim sistemi, değerlendirme teknikleri, kariyer planlaması, norm kadro, İK’da personel özlük işleri ve denetim raporlama eğitimleri verildi.

Türkiye ekonomisine ve istihdamına değer yaratan en önemli sektörlerin başında gelen perakendenin gelişimi, sektörde bilinçli yönetici ve çalışanlar yetiştirmek; takım ruhu oluşturmak için İK alanında sektörün duayen isimleriyle gerçekleştirilen eğitimlere önümüzdeki günlerde Mersin, Ankara, Erzurum ve İzmir’de devam edilecek. Program kapsamında Türkiye genelindeki 300 insan kaynakları yöneticisine eğitim verilecek.

Yerel zincirlerin yaşanan yoğun rekabete rağmen önemli bir başarıyı göğüslediğini, bu başarıyı sürdürülebilir kılmak için eğitimlere hız kesmeden devam edeceklerini belirten TPF Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Altunbilek sözlerini şöyle sürdürdü;

“11 yıl önce TPF çatısı altında toplanan yerel zincirlerin ortak bir hedefi var. Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 70 milyar TL’lik ciroya ulaşmak. Bu önemli hedefe ulaşmanın yolu nitelikli insan kaynağından geçiyor. İnsan odaklı bir iş yapıyoruz. Çalışanlarımıza, yöneticilerimize, koltuklarımızı teslim edeceğimiz yeni kuşağa ne kadar çok yüksek beceri kazandırabilirsek, onlar da yerel zincirlerden alışveriş yapmaktan vazgeçmeyen müşterilerimizi daha çok mutlu edecek. Daha ulaşılabilir fiyata, daha fazla alışveriş yapmalarını; sepetlerini daha çok doldurmalarını sağlayacak. Bu yüzden zaman mevhumu gözetmeksizin, Türkiye genelinde birden fazla konuda çalışanlarımızı, yöneticilerimizi eğitmeye devam edeceğiz. Yeni yıla başlayalı kısa bir süre olmasına rağmen şimdiden yağmur, kar, çamur demeden 15 ili kapsayan 5 bölgede çalışanımıza eğitim verdik. Yüksek katılım gösteren çalışanlarımıza, eğitmenlerimize, desteklerini esirgemeyen paydaşlarımıza teşekkür ederim” açıklamasını yaptı.

iyzico ödeme sistemleri sektöründe bölge liderliğini hedefliyor

Türkiye’nin yenilikçi ödeme sistemi şirketi iyzico, 2017 yol haritasını belirledi. Odağına yurtdışı pazarları alan iyzico, şirketlere sunduğu farklı çözümlerle ödeme sistemleri sektöründe bölge liderliğini yakalamayı hedefliyor.

Kolay ve güvenli ödeme platformu iyzico, bölgesel liderlik hedefine adım adım ilerliyor. 9.500 üzerinde aktif üye işyeri ve 195.000 aktif satıcıya ödeme hizmeti sunan iyzico, 2017’de iyzicrossborder ile Türkiye’nin ihracatına da önemli bir katkı sağlamayı hedefliyor. Şirket, ilk olarak 2016 yılının başında İran pazarını dünyaya entegre etti. Bu pazarda yakalanan başarının ardında iyzico, şimdi ise odağına İstanbul’a maksimum 3 saat uçuş mesafesindeki bütün ülkeleri aldı.

e-ticaretin ihracattaki yerine değinen iyzico CEO’su Barbaros Özbuğutu, “Ekonomi Bakanlığı’nın hazırladığı 2017-2019 e-İhracat Stratejisi ve Eylem Planı’nda e-ticaret yoluyla mal ve hizmet ihracatının artırılması, bunun için bir ekosistem oluşturularak Türkiye’nin bölge için bir e-ticaret merkezi olması hedefleri yer alıyor. Bu çalışma özellikle KOBİ’ler gibi ihracat yapmakta zorlanan şirketler için büyük önem taşıyor. Dünya Bankası’nın Şubat ayı başında yayınladığı Türkiye Düzenli Ekonomi Notu’nda da 2017 yılında Türkiye’nin büyüme performansının iyileşen ihracat sayesinde artacağı tahmin ediliyor. Mevcut konjoktür doğrultusunda ihracat şirketlerin iş modellerinin merkezine doğru kayıyor. Biz de iyziCrossborder ile şirketlere ödeme çözümleri sunarak dünyaya açılabilmelerine olanak tanıyoruz. Bu hizmetimizle ürünlerini dünyanın her yerine ulaştırabilen şirketler, iş hacimlerini ve karlılıklarını artırıyor” dedi.

2016 yılında e-ticaretin global hacmi 1.8 trilyon dolara ulaştı. Bu rakamın yaklaşık yüzde 20‘sini crossborder ticaret oluşturuyor. Türkiye’deki e-ticaret hacmine ilişkin konuşan Özbugutu, şunları söylüyor: “BKM verilerine göre 2016’da internetten yurtiçinde yapılan kartlı ödemelerin toplamı 68,4 milyar TL iken bu rakamın 5,4 milyar TL’si crossborder harcamalar oldu. Global anlamda bu oran yüzde 20 iken Türkiye’de yaklaşık yüzde 8 oldu. Bu harcamaların yaklaşık yüzde 95’ini hava yolları, konaklama sektörü oluşturdu. Elimizdeki rakamlara baktığımızda Türkiye’nin crossborder e-ticaret hacminin ne kadar az olduğunu görüyoruz. Ancak bu durum aynı zamanda bir fırsata da işaret ediyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin sınır ötesi satışlarda önemi artacak.”

Şu anda turizm, oyun, tekstil gibi alanlarda hizmet veren birçok e-ticaret şirketiyle çalışan iyzico, İran’a finansal hizmetler sağlayan ilk ödeme şirketi oldu. Ambargoların kalkmasıyla kapalı bir ekonomi olan İran’daki potansiyeli gören iyzico, 2016 yılının Şubat ayında ülkede kullanılan kartları uluslararası ödeme sistemlerine entegre ederek yurtdışından yapılacak online alışverişlerde kullanılabilmelerine olanak tanıdı. 2015 verilerine göre İran’da yaklaşık 231 milyon adet banka ve kredi kartı bulunuyor. Kartlı ödeme hacmi yıllık bazda 300 milyar dolar, kartlı ödeme adedi yıllık ise 10 milyar adet seviyesinde… BKM 2016 yılı verilerine göre yaklaşık 58 milyon kredi kartı, 115 milyon adet ise banka kartının bulunduğu Türkiye’de ise kartlarla yapılan alışveriş tutarı 587 milyar liraya ulaştı.

İran’ın KOBİ’lerden uluslararası şirketlere tüm firmalar için fırsatlar barındıran yeni pazarlar arasına girdiğini hatırlatan iyzico CEO’su Barbaros Özbuğutu, sözlerine şöyle devam etti: “Şu anda Atlasglobal ve Modanisa İran pazarındaki çözümlerimizi kullanan şirketlerden bazıları… Kendimize iki yıllık bir hedef koyduk, bu süreçte daha çok şirketi İran pazarıyla buluşturacağız.”

iyzico hakkında

Avrupa’da e-ticaret ve ödeme sistemleri alanlarında Firstdata, ClickandBuy, Klarna gibi saygın şirketlerde önemli kariyerlere sahip olan Barbaros Özbugutu ve Tahsin Isin tarafından 2013 yılında İstanbul’da kurulan iyzico, kolay ve güvenli ödeme sistemi yönetim platformu olarak e-ticaret dünyasına çözüm sunuyor. E-ticaret sektöründe önemli bir boşluğu dolduran ve Türkiye’nin BDDK lisanslı öncü ödeme hizmetleri şirketi olan iyzico, kısa sayılabilecek bir sürede önemli bir başarı göstererek 8.500 üzerinde aktif üye işyeri ve pazaryeri modeli altında 160.000 adet satıcı hesabına ulaştı. Dünya standartlarındaki PCI-DSS sertifikasına sahip altyapısı ve e-ticarete aşık olan bir ekibin yönetiminde Türkiye pazarına adapte edilen iyzico, İran pazarını da 2016 yılı içinde dünyaya entegre eden ilk şirket olarak, katma değerli çözümleriyle online ödeme kabul eden herkesin hayatını daha da kolaylaştıracak.

Paşabahçe’ye Avrupa’da Onur Ödülü

Türkiye’nin markası Paşabahçe, dünyanın en prestijli ödül programlarından olan Avrupa İş Ödülleri (European Business Awards)’nde ‘150 Milyon Euro ve Daha Yüksek Ciroya Sahip Şirketler’ kategorisinde Ruban D’Honneur’a (Onur Kurdelası) layık görüldü. Paşabahçe’nin de adayları arasında olduğu Avrupa Şampiyonları’nın belirleneceği genel oylama internet üzerinden 1 Mart 2017 tarihine kadar sürecek.

27.02.2017 – Her eve giren cam ürünleriyle sektörünün lider markası olan Paşabahçe, Avrupa İş Ödülleri (European Business Awards)’nin yeni etabında ‘150 Milyon Euro ve Daha Yüksek Ciroya Sahip Şirketler’ kategorisinde Ruban D’Honneur (Onur Kurdelası) almaya hak kazandı. Avrupa’nın ikinci büyük cam ev eşyası üreticisi olan Paşabahçe şimdi de Avrupa Şampiyonu olmaya aday. Avrupa Şampiyonları’nın belirleneceği genel oylama internet üzerinden 1 Mart 2017 tarihine kadar sürecek. Kazanan şirketler ise 6 Mart 2017 tarihinde açıklanacak.

Yarışmada, Paşabahçe’ye destek olmak için aşağıdaki linke tıklayarak oy vermek yeterli olacak.

http://www.businessawardseurope.com/vote/detail-new/the-business-of-the-year-award-with-turnover-of-150-or-higher/20224

Ödül programında Türkiye’yi temsil eden Paşabahçe, ilk etapta Ulusal Şampiyonlar arasına girmiş, daha sonra da ‘150 Milyon Euro ve Daha Yüksek Ciroya Sahip Şirketler’ kategorisinde “Yılın Şirketi” olmaya aday olmuştu.

Paşabahçe bağımsız bir jürinin seçimiyle aldığı Ruban D’Honneur unvanıyla birlikte Avrupa’daki 110 en dinamik ve heyecan verici şirketler arasına girmiş oldu.

Dünyanın önemli danışmanlık firmalarından RSM’nin sponsorluğunu üstlendiği Avrupa İş Ödülleri, 2007 yılından bu yana çevre ve sürdürülebilirlik, müşteri odaklılık gibi kategorilerde veriliyor. Ödüller, şirketlerin başarısı, inovasyon çalışmaları ve etik değerlerinin değerlendirilmesinin ardından yapılan seçimle dağıtılıyor. Avrupa’nın en prestijli ödül programlarından biri olan Avrupa İş Ödülleri, 2016 yılında 227 bin kişinin katıldığı halk oylaması sonucunda belirlenmişti.

AYD Ödülü Bu Yıl Baydöner’in Oldu

AYD – Alışveriş Merkezleri ve Yatırımcıları Derneğinin, Akademetre işbirliğiyle Türkiye genelinde tüketicilere sorarak gerçekleştirdiği araştırma sonucunda en iyi restoran kategorisinde Baydöner, bu yıl da birinciliğe layık görüldü.

Kadir Çöpdemir’in sunuculuğunda, Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleşen ve 15 kategoride birinci olmaya hak kazanan markalara ödül verilen törenin bu yıl 8.sigerçekleştirildi.

Sektörün önemli isimlerinin katılımıyla gerçekleşen gecede, Baydöner Yönetim Kurulu Başkanı ve Kurucu Ortağı Ferudun Tuncer ödülü alırken; “Halkımızın tercihlerini iyi ve doğru analiz ederek, onları sağlıklı et ile buluşturmak için ekip arkadaşlarımla birlikte var gücümüzle çalışıyoruz. Fiyat, ürün kalitesi, servis ve tüketiciye dokunan reklam çalışmalarımızla Türk dönerini dünya standartlarına getirmekte öncü olduğumuzu bir kez daha kanıtladık. Türk halkı geçen yıl da bizi bu ödüle layık görmüştü. İki yıldır bizleri birinciliğe taşıyan Türk halkına, tüm çalışanlarımıza ve bizleri müşterilerimizle buluşturan Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği’ne tüm kalbimle teşekkür ediyorum” dedi.

Time Out İstanbul Yeme İçme Ödülleri’nden ‘Gıda Güvenliği’ Özel Ödülü

16. Time Out İstanbul Yeme İçme Ödülleri organizasyonunda dergi okuyucularının oylarıyla İstanbul’un en iyileri belirlendi. Ödül töreninde, Unilever Food Solutions, Gıda Güvenliği Derneği işbirliğiyle gıda güvenliği alanında farkındalık yaratmak ve mutfak ekiplerinin bu alanda standartlarını yukarı taşımak için başlattığı Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Online Eğitim Programıyla Gıda Güvenliği Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Törende konuşan Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan, “Güvenilir Eller Gıda Güvenliği Online Eğitim programı çok inandığımız ve sektörün desteği ile büyütmeye çalıştığımız bir projemiz. Uzun yıllar ajandamızda en üst sırayı koruyacak projemiz ile ilk yıl Türkiye genelinde 5.000 şefin bu alanda eğitimini tamamlamasını ve sertifika sahibi olmasını hedefliyorduk. Hedeflerimizi daha yukarıya taşıdık. Bir yılda hedeflerimizi arttırmamıza sağlayan şeflerimize ve projemizi destekleyen tüm meslek birliklerine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Hep birlikte gıda güvenliği bilincini sektörde ileriye taşıyacağımıza inanıyoruz…” dedi.

Yeme-içme trendlerinin göz önüne alındığı ve yeni açılan mekanların da değerlendirildiği organizasyonda, ‘En İyi Burger Restoranı’ kategorisinde de Hellmann’s sponsorluğunda ödül Black Angus’a verildi.

‘En İyi Burger Restoranı’ kategorisinde ödülü Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Nihan Kayı takdim etti. Unilever Food Solutions Pazarlama Direktörü Nihan Kayı “Dünyanın 1 numaralı mayonezi Hellmann’s’ı Türkiye’ye getirdiğimiz ilk günden bugüne amacımız Hellmann’s lezzetlerini Türkiye’de daha fazla insana deneyimletmek, daha fazla kafe, restoran ve bistronun servis masasında Hellmann’s soslarının olmasını sağlamaktı. Biz Hellmann’s ve Burgeri ayrılmaz bir ikili olarak görüyoruz. Burger’in olduğu her yerde Hellmann’sın da olmasını sağlamak için çalışıyoruz. Bunun için “Dünya Burger” gününe özel kutlamalar yapıyoruz, Burger Festivalleri düzenliyoruz ve Hellmann’s soslarımızı leziz burgerler ile buluşturuyoruz.

Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yeme-içme sektörü için yılın en heyecanlı ödül töreni ‘Time Out Yeme İçme Ödülleri’nin bizim açımızdan en anlamlı kategorisini: ‘En İyi Burger Restoranı’ Ödülünü Hellmann’s olarak desteklemekten mutluluk duyuyoruz…” dedi.

Unilever Food Solutions her zaman şeflerin yanında…

Türkiye’de Knorr, Lipton, Carte d’Or, Calve, Hellmann’s, Rama, Sana ve Becel’i bünyesinde bulunduran Unilever Food Solutions’a ait ürünler, her iki işletmeden biri tarafından tercih ediliyor. Sunduğu profesyonel malzemelerle yoğun rekabet ortamında müşterilerini ve onların misafirlerini anlayarak, ev dışı gıda sektörünün referans merkezi konumunda olan Unilever Food Solutions, ‘her gün ilham kaynağınız’ sloganıyla mutfak ve beslenme konularında iş ortaklarına ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Kelebek’ten 10 milyon TL’lik yeni proje

Türkiye’nin en büyük mutfak üreticisi konumunda olan Kelebek, yurtiçi ve yurtdışında 8 binden fazla projede edindiği deneyimle, büyük ve prestijli işbirliklerinde yerini almaya devam ediyor. Mutfak sektöründe ürünlerine 5 yıl garanti veren tek marka olan Kelebek, kalite standartlarını ön planda tutan üretim gerçekleştiriyor.

80 yılı aşkın sürelik tecrübesiyle Türkiye’nin ilk markalı mutfak üreticisi olan Kelebek, Erzurum’da inşa edilen Şehristan Konutları Projesi için KDV hariç 9.814.658 TL’lik anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Kelebek projenin tüm mutfak, banyo ve aksesuarlarını üretecek. Projenin Aralık ayı sonunda tamamlanması öngörülüyor.

Kelebek Genel Müdürü Ersin Serbes, projeli işlere büyük önem verdiklerini, metropoller dışındaki projelerle de yakından ilgilendiklerini söyledi. “Erzurum’un önemli konut projelerinden Şehristan’ın tüm mutfak, banyo ve aksesuarlarını biz yapacağız” diyen Serbes, kaliteden ödün vermeyenlerin tercihi olmayı sürdüreceklerini iletti.

Kelebek olarak agresif büyüme hedefleri doğrultusunda; altyapı ve fabrika yatırımlarını artırıp üretim hattını genişlettiklerini de vurgulayan Serbes, “Güçlü iş ortaklarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Özellikle İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük illerde kentsel dönüşümle beraber fırsatlar arttı. Metropoller dışında da bütük potansiyel var. Hem yurtiçi hem yurtdışında yılların deneyimine sahip güçlü projeli işler ekibimizle hedeflerimize yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Çok önemli projelerde imzamız bulunuyor. Yenilikçi tasarım anlayışımız ve fonksiyonel çözümlerimizi işbirliği yaptığımız projelere aktarmaktan ve bu projelere katma değer sağlamaktan dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi.

GD Holding yüzde 50 büyüdü, 2017 yatırım hedefini 10 milyon TL’ye yükseltti

Teknoloji ve girişimcilik alanında yaptığı yatırımlar ve yenilikçi iş modeliyle öne çıkan GD Holding, 2016 yılında yüzde 50 seviyesinde büyüdüğünü açıkladı. GD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar, “Geçen yıl bünyemizdeki girişimlere 5 milyon TL civarında yatırım yaptık ve yüzde 50 büyüdük. 2017 yılı hedefimiz 10 milyon TL yatırım yapmak ve büyümemizi sürdürerek istihdam yaratmaya devam etmek” dedi.

Girişimcilik alanında oluşturduğu vizyoner iş modeliyle dikkatleri üzerine çeken GD Holding, bünyesindeki tüm şirketlerle birlikte 2016 yılında yüzde 50 büyüdü. Bünyesindeki Eleman.net, Radix, TRCRM, Takım Takip, Serieleman.com, CrowdFON ve Dersverir.com gibi markalarla geniş bir alanda hizmet veren GD Holding, başta KOBİ’ler olmak üzere her büyüklükten şirkete değer katan çözümleriyle öne çıkıyor.

GD Holding Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Duyarlar, “Geçtiğimiz sene bünyemizdeki girişimlere 5 milyon TL civarında yatırım gerçekleştirdik ve büyümemizi iki yıl üst üste yüzde 50 seviyesinde korumayı başardık. Yatırımlarımızı ve büyümemizi bu yıl da sürdürerek istihdam yaratmaya devam edeceğiz. 2017 yılına 10 milyon TL yatırım hedefiyle başladık. Öte yandan yeni ve parlak girişimcileri desteklemeyi de sürdüreceğiz” dedi.

Gökhan Duyarlar, özellikle KOBİ’lerin herkes tarafından desteklenmesi gerektiğinin altını çizerek şunları söyledi: “KOBİ’lere verimlilik ve maliyet avantajı sunan çözümlerimize 2016 yılının ikinci yarısı da dahil olmak üzere büyük ilgi var. Bu doğrultuda, tıpkı 2015 yılında olduğu gibi geçen yıl da yüzde 50 oranında büyüme başarısına ulaştık. 2017 yılı itibariyle hem yatırımlarımız hem de büyümemiz devam ediyor. Özellikle KOBİ’lere sunduğumuz çözümlerle faaliyet alanımızı genişletecek ve ülke ekonomisine değer katacağız, çünkü KOBİ’lerin ne kadar kıymetli olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin yüksek hedeflerine ulaşmasında başrolü KOBİ’ler oynayacaktır ve bu nedenle bizlerin görevi onlara özellikle güncel teknoloji alanında gerçek anlamda değer yaratan çözümler üreterek, maliyet ve rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olmaktır.”

Gökhan Duyarlar, geliştirdikleri yenilikçi iş modeliyle girişimcileri desteklemeyi sürdüreceklerini de belirterek şöyle devam etti: “GD Holding olarak girişimcilerin yanındayız, çünkü girişimciliğin Türkiye açısından taşıdığı önemin farkındayız. İnternet girişimciliği alanında sahip olduğumuz bilgi birikimini inovatif girişimcilerle buluşturuyoruz. Sonuçta da kendine özgü ve bünyesinde ilkleri barındıran bir yapılanmaya sahip olan kuluçka merkezimizde hızlı büyüyen başarılı projeler ortaya çıkarıyoruz. Bu girişimler de GD Holding’in bünyesinde ve gerçek bir inovasyon ortamında faaliyetlerini genişletiyorlar.”

Petrokimyada İlk Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi Petkim’in Oldu

Petkim, Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından TS ISO 31000 Risk Yönetimi Doğrulama tetkikini başarıyla tamamlayarak, bu alanda TSE belgesi almaya hak kazandı. Faaliyet gösterdiği petrokimya sektöründe pek çok alanda olduğu gibi entegre yönetim sistemiyle de fark yaratan Petkim, TS ISO 31000 Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi’yle risk tanımlama, değerlendirme, analiz etme ve risklerle ilgili aksiyonlar alma konularında sistematik bir yapısı olduğunu tescilledi.

Stratejik öneme sahip yatırımlarla büyüyen Türkiye’nin tek petrokimya hammadde üreticisi Petkim, faaliyet gösterdiği sektörde bir ilke daha imza atarak Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından verilen “TS ISO 31000 Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi” almaya hak kazandı. Petkim, bu belgeyi Türkiye’de alan 7’inci kurum olurken, üretim yapan firmalar arasında ilk 4’te yerini aldı.

Aralık ayı içinde Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından İzmir ve Ankara bölgesinden toplam beş tetkikçiyle gerçekleştirilen TS ISO 31000 Risk Yönetimi Doğrulama tetkikini başarıyla tamamlayan Petkim, kendi sektöründe Risk Yönetimi Sistemi Doğrulama Belgesi’ne sahip ilk kuruluş oldu. Sektöründe birçok konuda olduğu gibi entegre yönetim sistemi ile de fark oluşturan Petkim’in TS ISO 31000 Risk Yönetim Sistemiyle risk tanımlama, değerlendirme, analiz etme ve risklerle ilgili aksiyonlar alma konularında sistematik bir yapısı olduğunu tescilledi.

Petkim Genel Müdürü Anar Mammadov, Türkiye’de Risk Yönetim Sistemi Doğrulama Belgesi’ne sahip ilk üretici firmaların arasında yer aldıklarını belirterek, “Operasyonel ve finansal anlamda yüksek riskli bir sektörde faaliyet gösteriyoruz, riskleri azaltmayı ve risk yönetimini şirketimizin her kademesinde etkin şekilde yapılandırmaya büyük önem veriyoruz. Belgeye hak kazanmanın öneminin yanı sıra, şirketimiz bünyesinde risk yönetimini bir kültür haline getiren çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Riskleri azaltmada daha iyi noktalara gelmeyi hedefliyoruz. Bu amaçla yürüttüğümüz çalışmalara, çalışanlarımızın gösterdiği katılım ve performanstan da büyük gurur duyuyoruz. Bu vesileyle, TSE’nin iş birliği ve desteğine, emeği geçen tüm Petkim personeline teşekkür etmek isterim” diye konuştu.

Pek çok konuda olduğu gibi petrokimya sektöründe bu belgeyi alan ilk kuruluşun Petkim olduğunu ifade eden TSE Genel Sekreteri Mehmet Bozdemir de, “Türkiye’nin en köklü kuruluşlarından Petkim’e bu belgeyi takdim etmekten mutluluk duyuyoruz. Pek çok konuda ilklere imza atan Petkim, petrokimyada bu belgeyi alan ilk kuruluş olma konusunda da öncü bir şirket oldu. 1996 yılından başladığımız belgelendirme çalışmalarını bugün en yüksek seviyeye getirdiğimiz için mutluyuz. Petkim, belge almaya hak kazanan ve tüm sistemi kuran kurumlardan biri oldu. Bu kadar büyük lokasyona yayılmış bir yapıda bu belgeyi almanın yönetimsel süreçler anlamında da çok zor olduğunu belirtmek isterim. Kalite Sistemleri günümüzde büyük bir önem sahip, kalitenin şirketlerin her bir kademesinde küçük de olsa yayılması gerekiyor. Bu anlamda Petkim’in buna çok inandığını ve başardığı söyleyebilirim. Petkim bugün, TSE’nin stratejik bir ortağı konumuna geldi. İş birliğimizin güçlenerek ve artarak devam edeceğine inanıyorum” dedi.

ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistemi, ISO 14001:2004 Çevre Yönetim Sistemi, OHSAS 18001: 2008 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi, ISO 50001:2011 Enerji Yönetimi Sistemi, TS/ISO 10002:2014 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi, ISO 27001:2013 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi, Greenport, TS EN ISO/IEC 17025:2012 Deney Ve Kalibrasyon Laboratuvarlarının Yeterliliği sistemlerinden oluşan Petkim Entegre Yönetim Sistemi, TS ISO 31000 Risk Yönetim Sistemiyle Türkiye’de örneği bulunmayan bir başarıya ulaşmış oldu.