İnternetten Alışverişe Günde Yarım Saat Harcıyoruz

  • Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Emre Ekmekçi, “Belirli ürün gamlarında e-ticaretin çift haneli pazar payına ulaşabilme potansiyeli var. Önümüzde Kore örneği var. Kore’de bebek bezlerinin yüzde 70’i internetten satılıyor.”
  • “Türkler, günde ortalama yarım saatlerini internette alışverişe harcıyor”
  • “Dünyada ‘internette gördüm, gittim fiziksel mağazadan aldım’ diyenlerin oranı 1’e 4… Yani online 1 lira ciro yaparken, online’da görüp offline’da alanların yarattığı ciro 4 lira. Türkiye’de bu oran daha da yüksek, 1’e 6… Ülkemizde insanlar ürünlere sosyal mecralardan bakıyor ve önemli bir kısmı o an online’dan almak yerine sonradan mağazadan alıyor. Bu yüzden bütün markalara dijitalde olmaları gerektiğini söylüyoruz.”
  • Türkiye’de online alışveriş denince akla ilk gelen markalardan olan Hepsiburada’nın Ticari Grup Başkanı Emre Ekmekçi, e ticaret ve perakende sektörleriyle ilgili açıklamalarda bulundu.
  • Türkiye’de kullanıcıların günde ortalama dört saatlerini internette geçirdiklerini belirten Ekmekçi, “Türkiye’de günde ortalama yarım saat internetten alışverişe ayrılıyor. Kullanıcılar internette gördüğü ürünü gidip mağazadan alıyor” dedi.

E ticaret sektörünün 2015 yılına kıyasla bu yıl %35 büyüdüğünü belirten Ekmekçi, gerçek perakendecilerin de katılmasıyla %35’te tıkanan sektör büyümesinin %100’leri göreceğini belirtti. Sektörden ayrı olarak %110’luk büyüme yakaladıklarını belirten Ekmekçi, aylık ziyaretçi sayılarının 60 milyon, müşteri sayılarının 7 milyon ve ürün gamlarının da 3 milyona yakın rakamlarda olduğunu belirtti.

Türkiye’de e-ticaretin son 7-8 yıldır aynı ivmede gittiğini, sektörün yıllık büyüme oranının ortalama yüzde 35 olduğunu anlatan Ekmekçi, dünyadaki gelişmiş pazarların yakalanabilmesi için sektörün yüzde 100’ün üzerinde büyümesi gerektiğini söyledi.

Hepsiburada Ticari Grup Başkanı Ekmekçi, Türklerin, günde ortalama yarım saatlerini internette alışverişe harcadığını belirterek, amaçlarının Türkiye’de internetten satışına izin verilen her türlü ürünü satmak olduğunu, bu nedenle kendilerini sınırlamadıklarını söyledi.

Ekmekçi, Hepsiburada’ya gelen bir müşterinin sitede ortalama 8,5 dakika vakit geçirdiğini ifade ederek, ticaretlerinin yüzde 40’ının elektronik ürünlerden geldiğini, bu anlamda ikinci sırada “anne-bebek”, üçüncü sırada ise “hazır-giyim ve kişisel bakım” ürünlerinin olduğunu bildirdi.

Aras Kargo’nun Ortağı 1.5 Milyar Euro Ciro Açıkladı

Avrupanın lider lojistik gruplarından, Aras Kargo’nun Hissedarı Austrian Post, üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı.

Şirket’in dokuz aylık cirosu 1 milyar 510 milyon Euro olarak gerçekleşti. Austrian Post’un faaliyet karı ise 135 milyon Euro oldu. Austrian Post CEO’su Georg Poelzl, “En büyük önceliğimiz, yenilikçi çözümler sunarak ve müşterilerimizin yararına sunulan hizmetleri sürekli olarak genişleterek, Grup karlılığını daha da artırmaktır” dedi.

Türkiye’nin lider lojistik şirketlerinden Aras Kargo’nun hissedarı olan Austrian Post 2016 üçüncü çeyrek sonuçlarını açıkladı. Austrian Post’un 2016’nın ilk dokuz ayındaki geliri, 1 milyar 510 milyon Euro olarak gerçekleşti.

Austrian Post’tan yapılan açıklamaya göre şirketin en büyük iş alanı olan posta iş biriminin yılın ilk üç çeyreğindeki geliri 1 milyar 78 milyon Euro oldu. Diğer yandan, online alışverişe yönelik eğilim koli teslimatı segmentinde tüm hızıyla artmaya devam etti. Yoğunlaşan rekabete rağmen, Austrian Post Avusturya’da koli teslimatından elde ettiği gelirini giderek arttırmayı başardı. Koli teslimatı ve lojistik bölümü 2016’nın ilk dokuz ayında %3,5 oranında gelir büyümesi kaydetmeyi başardı. Ayrıca yılın ilk dokuz aylık bölümünde gerçekleşen nakit akışı ise 158.9 milyon Euro olarak hayata geçti.

Austrian Post’un 2016 yılı sonu ciro hedefi 2 milyar Euro olarak belirlenmiş durumda. Austrian Post’un faiz ve vergi öncesi karı ise 135.5 milyon Euro olarak gerçekleşirken, önceki yıla göre istikrarlı yükselişini sürdürdü.

Austrian Post CEO’su Georg Poelzl konuya ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“En büyük önceliğimiz, yenilikçi çözümler sunarak ve müşterilerimizin yararına sunulan hizmetleri sürekli olarak genişleterek, Grup karlılığını daha da artırmaktır. Aynı zamanda maliyetleri optimize etmeye ve etkinliği artırmaya yönelik çalışmalarımıza da devam ediyoruz. Dolayısıyla, stabilite ve kararlılık yalnızca 2016 için değil, aynı zamanda 2017 yılı için de esas hedefimizdir. Bu hedef, gelir ve kazançların geliştirilmesi ve aynı zamanda Austrian Post Grubu’nun yatırım ve temettü politikası için geçerlidir.”

Austrian Post tarafından işletme faaliyetlerinden elde edilen nakit akışı, sürdürülebilir etkinlik artışları, yapısal tedbirler ve geleceğe yönelik yatırımları finanse etmek amacıyla hedefe yönelik bir şekilde kullanılmaya devam edilecek. Bu noktadan hareketle Şirket, bu yıl sonuna kadar ayrıştırma teknolojileri, lojistik ve müşteri çözümleri üzerinde odaklanarak, yaklaşık 70 milyon EUR tutarında işletme yatırımı yapmayı planlıyor.

Austrian Post:

Austrian Post şirketi ağırlıklı kargo sektöründe olmak üzere 12 Avrupa ülkesinde faaliyet gösteriyor. Şirketin 2015 yılı sonu cirosu, bir önceki yıla göre yüzde 1,6 artarak 2.4 milyar Euro olarak gerçekleşti. Şirketin yaklaşık 24 bin çalışanı bulunuyor. 

Yemeksepeti Vale Hizmeti ile Artık Hiçbir Lezzet Ulaşılmaz Değil

Yemeksepeti, Vale projesi ile online yemek siparişi sektörünün dinamiklerini paylaşım ekonomisi anlayışıyla yeniden belirliyor. “Artık hiçbir lezzet ulaşılmaz değil” mottosuyla yola çıkan Yemeksepeti Vale sayesinde, paket servisi olmayan işletmeler Yemeksepeti restoranlarının boşta duran kuryelerinden faydalanabiliyor. Dünyada bir ilk olan bu model, sisteme giren restoranların cirolarını ortalama yüzde 25’e kadar artırmasını sağlıyor. Yemeksepeti kullanıcıları için ise lezzet seçeneklerini hiç olmadığı kadar genişletiyor. Yalnızca premium restoranlarda veya lokal işletmelerde yenebilen özgün lezzetler artık eve veya işyerine sipariş edilebiliyor. Bugüne dek 50 bine yakın kahve ile bir o kadar Uzakdoğu yemeği, ev yemeği, tatlı ve kahvaltının kullanıcılara ulaşmasını sağlayan Yemeksepeti Vale, 350 restoranla hizmet veriyor. 2017 sonunda ise 3 ilde 1000 restorana ulaşması hedefleniyor. Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Yemeksepeti olarak online yemek siparişi sektörüne global anlamda yön veren bir markayız. Yemeksepeti Vale hizmeti ile bir paylaşım ekonomisi yaratıyoruz. Dünya’da ilk defa bizim kurgulayıp hayata geçirdiğimiz ve işleyen bir model olması da ayrıca gurur verici” dedi.

Yemeksepeti’nin son dönemdeki en geniş kapsamlı iş geliştirme projelerinden Yemeksepeti Vale, “Artık hiçbir lezzet ulaşılmaz değil” mottosu ile yayında. Bu ürün ile Yemeksepeti, restoran ağını daha önce hiç olmadığı kadar genişletiyor; Uzakdoğu mutfağından ev yemeğine, deniz mahsulünden Hint mutfağına, dondurmadan kahve, kahvaltı ve pastaya akla gelebilecek her türlü lezzeti kullanıcılarının ayağına getiriyor. Yalnızca premium restoranlarda veya lokal olarak isim yapmış lokantalarda tadılabilecek özgün lezzetler artık evde veya işyerinde de yenebiliyor.

Restoranların ciroları ortalama yüzde 25 artıyor

Yemeksepeti Vale, iş modelleri, operasyonel verimlilik, hizmet kalitesi gibi kaygıları nedeniyle paket servise girmeyi tercih etmeyen işletmelerin, halihazırda bu hizmeti veren deneyimli restoranların kuryelerini kullanmalarına imkan tanıyor. Böylece restoranlar kendi uzmanlıkları dışındaki bir işe yatırım yapmak zorunda kalmadan, kullanıcı memnuniyeti ve operasyon anlamında Yemeksepeti’nin desteğinden faydalanıyorlar. Ayrıca, herhangi bir ekstra ücret ödemeden 6 milyon Yemeksepeti kullanıcısının radarına giriyorlar. İş Geliştirme Direktörü Mert Baki’nin verdiği bilgiye göre, Yemeksepeti Vale’ye dahil olan restoranlar cirolarını ortalama yüzde 25 oranında büyütüyor.

Dünyada ilk kez uygulanan bir model

Kuryelerini diğer restoranların hizmetine sunan restoranlar ise, hem birden fazla paydaş için değer yaratmış oluyor hem de halihazırdaki kuryelerinin boş vakitlerinde ekstra kazanç elde ediyor. Bu model, restoranların birbirlerinin kuryelerini kullanmaları itibarıyla, dünyada türünün ilk örneği olarak da öne çıkıyor.

2017 sonunda 3 ilde, 1000 restoranla hizmet verecek, ciroyu 5’e katlayacak

Şu an İstanbul’da Beşiktaş, Maslak, Etiler, Beyoğlu, Şişli, Acıbadem, Caddebostan ve Ataşehir semtlerinde aktif olan Yemeksepeti Vale, bugüne dek 100 bine yakın sipariş aldı. Baki, “Bugün sistemimizde 350 restoran bulunuyor. 2017 yılı sonunda İstanbul, Ankara ve İzmir’de 1000’in üzerinde Vale restoranını bünyemize katmayı, Vale’nin cirosunu ise 5 katına çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.

“Kullanıcı beklentilerini yeniden şekillendirecek”

Yemeksepeti Vale’nin dünyadaki en son e-ticaret trendleri ve değişen kullanıcı beklentilerinin bir yansıması olduğunu belirten Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Bu model ile Yemeksepeti içerisinde bir paylaşım ekonomisi yaratıyoruz. Verimliliği odağımıza alarak, kullanıcılardan restoranlara, milyonlarca paydaş için değer yaratıyoruz. Motivasyonumuz ise, kullanıcılarımıza mümkün olan en iyi hizmeti sunabilmek. Yemeksepeti Vale, giderek hızlanan dünyada farklı mutfaklara daha çok ilgi duymaya başlayan, diledikleri herhangi bir yemeğe daha hızlı ve daha kolay ulaşmak isteyen kullanıcıların beklentilerine cevap verecek. Hatta bu beklentileri yeniden şekillendirecek” dedi.

En çok dünya mutfağı, tatlı, kahvaltı ve kahve sipariş ediliyor

Sepet tutarlarının Yemeksepeti ortalamasına göre yüzde 45 daha yüksek olduğu Vale’de, en çok tercih edilen lezzetler de farklılaşıyor. Yemeksepeti’nde ilk üç, burger, kebap ve pizza iken, Vale’de özgün dünya mutfaklarının yanı sıra tatlı, kahvaltı ve kahve sipariş sıralamasının başında yer alıyor. Bugüne kadar on binlerce tatlı ve kahvaltı kullanıcılara ulaştırıldı.

50 bin kahve adrese ulaştı

Yemeksepeti Vale’de kullanıcıların tercih ettiği en önemli ürünlerden biri kahve. Büyük kahve zincirlerinin yanı sıra, üçüncü dalga kahveciler de bu sisteme dahil. Bugüne kadar toplamda 112 kafe ve restorandan toplam 50 bine yakın kahve adreslerine ulaştı. Yemeksepeti Vale Ürün Müdürü Merve Kesat, “Gelen siparişlere bakınca paket servis özelinde kullanıcılarımızın en çok sırasıyla caffe latte, americano ve filtre kahve sipariş ettiğini görüyoruz” dedi.

En Etkili 25 Liderlik ve Başarı Kitabı

1 - Getting to YES, Yazarlar: Roger Fisher, William Ury ve Bruce Patton
1 – Getting to YES, Yazarlar: Roger Fisher, William Ury, and Bruce Patton
2-Getting Things Done, Yazar: David Allen
2-Getting Things Done, Yazar: David Allen
3- Getting More, Yazar: Stuart Diamond
3- Getting More, Yazar: Stuart Diamond
4-Freakonomics, Yazarlar: Steven D. Levitt and Stephen J. Dubner
4-Freakonomics, Yazarlar: Steven D. Levitt and Stephen J. Dubner
5- Flying Without a Net Yazar Thomas J. DeLong
5- Flying Without a Net Yazar Thomas J. DeLong

6-Flow, Yazar: Mihaly Csikszentmihalyi

7-First, Break all the Rules, Yazarlar: Marcus Buckingham ve Curt Coffman
7-First, Break all the Rules, Yazarlar: Marcus Buckingham ve Curt Coffman
8-Find a Way, Yazar: Diana Nyad
8-Find a Way, Yazar: Diana Nyad
9-Execution, Yazarlar: Larry Bossidy and Ram Charan
9-Execution, Yazarlar: Larry Bossidy and Ram Charan
10-Essentialism, Yazar: Greg McKeown
10-Essentialism, Yazar: Greg McKeown
11-Emotional Intelligence, Yazar: Daniel Goleman
11-Emotional Intelligence, Yazar: Daniel Goleman
12-Elon Musk, Yazar:Ashlee Vance
12-Elon Musk, Yazar:Ashlee Vance
13-Eat That Frog!, Yazar: Brian Tracy
13-Eat That Frog!, Yazar: Brian Tracy
14-Drive, Yazar: Daniel H. Pink
14-Drive, Yazar: Daniel H. Pink
15-Do Over, Yazar: Jon Acuff
15-Do Over, Yazar: Jon Acuff
16-Crush It! Yazar: Gary Vaynerchuk
16-Crush It! Yazar: Gary Vaynerchuk
17-Choose Yourself, Yazar: James Altucher
17-Choose Yourself, Yazar: James Altucher
18-Chicken Soup for the Soul Yazarlar: Jack Canfield, Mark Victor Hansen, ve Amy Newmark
18-Chicken Soup for the Soul Yazarlar: Jack Canfield, Mark Victor Hansen, ve Amy Newmark
19-Change Your Brain, Change Your Life, Yazar: Daniel G. Amen
19-Change Your Brain, Change Your Life, Yazar: Daniel G. Amen
20-Business Adventures, Yazar: John Brooks
20-Business Adventures, Yazar: John Brooks
21-Big Magic, Yazar: Elizabeth Gilbert
21-Big Magic, Yazar: Elizabeth Gilbert
22-Awaken the Giant Within, Yazar: Tony Robbins
22-Awaken the Giant Within, Yazar: Tony Robbins
23-Andrew Carnegie, Yazar: David Nasaw
23-Andrew Carnegie, Yazar: David Nasaw
24-A New Earth, Yazar: Eckhart Tolle
24-A New Earth, Yazar: Eckhart Tolle
25-#Girlboss, Yazar: Sophia Amoruso
25-#Girlboss, Yazar: Sophia Amoruso

TÜRKİYE’DE OTELCİLİĞİN ÖNDERLERİ 1. BİENALİ’NDE DUAYENLER VEHBİ KOÇ ve DİVAN OTELLERİ’Nİ ANLATTI

divanotelYenilikçi ve girişimci, katma değer yaratan eğitim modeliyle öğrencilerini hayata hazırlayan Özyeğin Üniversitesi, yeniliklere ve ilklere imza atmaya devam ediyor. Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Otel Yöneticiliği Bölümü tarafından Türkiye’de ilk kez düzenlenen “Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali 2016”, ‘Vehbi Koç ve Divan Otelleri’ başlığıyla yapıldı.

Türk otelcilik sektörünün gelişmesine önderlik eden değerli girişimcileri anmak ve deneyimlerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla düzenlenen bienal, 25 Kasım 2016 tarihinde gerçekleşti. Açılış konuşmasını Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk’ün yaptığı ve iş adamı Vehbi Koç’un Divan markasının oluşumundaki başarı dolu liderlik serüveni ile 60 yıllık büyüme sürecinin anlatıldığı bienalde sektör duayenleri buluştu.

Girişimciliği, yenilikçiliği ve sürdürülebilirliği vizyon olarak benimsemiş bir araştırma üniversitesi olan Özyeğin Üniversitesi bir ilke daha imza attı.  Özyeğin ÜniversitesiUygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Otel Yöneticiliği Bölümü tarafından “Türkiye’de Otelciliğin Önderleri Bienali” başlatıldı. 25 Kasım 2016’da Özyeğin ÜniversitesiÇekmeköy Kampüsü’nde düzenlenen “Türkiye’de Otelciliğin Önderleri 1. Bienali” Türkiye’de bir ilk olmanın yanı sıra, Türk otelcilik tarihine ışık tuttu ve otelcilik sektörünün duayenlerini buluşturdu.

VEHBİ KOÇ VE DİVAN OTELLERİ

“Türkiye’de Otelciliğin Önderleri 1. Bienali 2016”da; iş adamı Vehbi Koç’un, Divanmarkasının oluşumundaki başarı dolu liderlik serüveni o dönemi yaşayan profesyonellerin katılımıyla gerçekleşen bir panel ile ele alındı. Bienal kapsamında ayrıca Özyeğin Üniversitesi’nin Çekmeköy’deki kampüsünde Divan Oteli’nin kuruluşu, tarihçesi ve gelişimi ile ilgili 140 görselden oluşan bir sergi düzenlendi. Sergi, iki yıl süresince Özyeğin Üniversitesi’nde ziyaretçilere açık olacak.

OTEL TARİHİNDE BİR YOLCULUK

Özyeğin Üniversitesi Çekmeköy Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Bienal kapsamında düzenlenen panelde, Divan Grubu CEO’su Richard P. Appelbaum, uzun yıllar Divan Otellerinde Genel Müdürlük yapmış olan Orhan Başdoğan konuşmacı olarak yer aldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Özyeğin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Esra Gençtürk;Özyeğin Üniversitesi’nin Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksinde son beş yıldır ilk 10’da ve vakıf üniversiteleri arasında 4. olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Yenilikçi ve girişimci vizyonumuz doğrultusunda, Türkiye’de ilk olan ‘Türkiye’de Otelciliğin Önderleri 1. Bienali’ni Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu, Otel Yöneticiliği Bölümümüzle düzenlemekten gurur duyuyoruz. Sektörlerle iç içe yaklaşımımızla örtüşen ve Türkiye’de otelciliğin tarihçesine ve gelişimine ışık tutan bu anlamlı etkinlik, toplumsal fayda üretme misyonumuzun bir yansımasıdır. Bienal, aynı zamanda öğrencilerimize köklü kurumları ve kuruluşları üniversite eğitimi sırasında tanıma ve anlama şansı vererek sektörlerle ve yaşamla iç içe eğitim felsefemize de katkı sağlamaktadır.”

Özyeğin Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü M. Teoman Alemdar; bu Bienal’in Türkiye’de bir ilk olduğuna dikkat çekerek; “Otel Yöneticiliği bölümü olarak amacımız, Türk otelcilik sektörünün gelişmesinde önemli sorumluluklar almış olan önder girişimcileri anmak, yerel zincir otel markalarının oluşumundaki katkılarını, yeni nesil otel profesyonellerine ve öğrencilerimize aktarmaktır. Bu bienalimizi, ilk Türk zincir otel markasının kurucusu olan Vehbi Koç ve Divan Otelleri anısına düzenledik. Bu kapsamda Divan Oteli’nin kuruluşu, tarihçesi ve gelişimi ile ilgili düzenlenen sergi, iki yıl süresince Özyeğin Üniversitesi’nde ziyaretçilere açık olacak” dedi.

DİVAN GRUBU CEO’SU APPELBAUM: “DİVAN SEKTÖRÜN DUAYENLERİNE OKUL OLDU”

Divan Grubu CEO’su Richard P. Appelbaum; Divan’ın Türkiye’de turizm sektörünün gelişiminde öncü rol oynadığını belirterek şu bilgileri verdi: “Merhum Vehbi Koç, Koç Grubu’nun kurucusu, Divan Grubu’nun ilk adımı olan Divan İstanbul’u 60 sene önce kurdu. Divan Grubu, Türkiye turizm endüstrisinin gelişimine öncülük etti ve Türkiye turizm sektörünü şekillendiren çok sayıda başarılı uzmana turizm konaklama sektörünün birçok duayenine eğitim veren bir okul işlevi gördü. Divan’ın 60. yılında, sektör için önemli olduğunu düşündüğümüz Türkiye’de Otelciliğin Önderleri 1. Bienali’nde yer almak ve Özyeğin Üniversitesi tarafından bu yılın Vehbi Koç ve Divan Otellerine adanması bizim için ayrıca anlamlı ve gurur verici olmuştur.

TEK BİNADAN ULUSLARARASI ZİNCİRE YÜZDE 100 TÜRK MARKASI OLARAK BÜYÜMEYE DEVAM

Divan Grubu’nun, sektörün tüm alanlarında öncülük yaptığını, diğer yatırımcılara da ön ayak olduğunu vurgulayan CEO Appelbaum, “1956’da tek bir bina ile başlayan bu olağan üstü başarı hikayesi, en yüksek uluslar arası standartlarda bir zincire dönüştü. Bununla birlikle, insanın temel odak olması ve müşteri memnuniyetine verilen yüksek önem bu 60 yıl boyunca değişmeden kaldı. Koç Topluluğu’nun kurucusu Vehbi Koç’un 60 yıl önce temellerini attığı ve modern Türk turizminin başlangıcını simgeleyen Divan; otelcilik, yeme içme ve turizm sektöründe yaptığı önemli yatırımları ile bugün 120’nin üzerinde birimde hizmet veriyor. Biz, Divan ailesi olarak ‘Divan’ markasının istikrarlı büyümesinden ve bu yüzde 100 Türk markasını dünyadaki birçok ülkeye taşımış olmaktan gurur duyuyoruz.” diye konuştu.

BAŞDOĞAN: DİVAN SEKTÖRE ÖNCÜLÜK EDİYOR

Divan Grubu’nda geçen 38 yıllık çalışma hayatında çeşitli kademeler ile birlikte 24 sene içinde şirket ve otel genel müdürlük görevinde bulunduğunu hatırlatan sektörün duayenlerinden Orhan Başdoğan; Divan’ın kuruluş öyküsünü şöyle anlattı: “1950’li yıllarda, Sayın Vehbi Koç, Avrupa ve Amerika’daki turizm sektörünün gelişmelerinden esinlenerek, Türkiye’de ki ihtiyacı görmüş ve bugün uluslararası bir marka olan Divan Grubu’nun ilk temellerini atarken, aslında sektörü de geliştiren pek çok ilke imkan sağlayarak öncülük etmiştir.

HEPSİBURADA’DAN EFSANE CUMADA SATIŞ REKORU

Efsane günde yarım milyon ürün sattı

Türkiye’nin lider e-ticaret platformu hepsiburada, ‘Efsane Cuma’ adıyla sahiplendiği, dünyanın pek çok ülkesinde markaların müşterilerine yılın en büyük indirimlerini sunduğu dev kampanya gününü rekorlarla tamamladı. 25 Kasım Cuma günü, 24 saat süren dev online alışveriş şenliğinde müşteriler en çok siparişi sağlık-güzellik ürünlerinde, en fazla harcamayı da cep telefonu ve aksesuarlarında yaptı. Hepsiburada müşterileri bir gün içinde 36.700 paket bebek bezi, yani ülkemizde bir günde doğan tüm bebeklere 10 gün boyunca yetecek miktarda bez satın aldı.

Hepsiburada’nın, dünyanın alışveriş günü Efsane Cuma’ya özel sunduğu kampanyalar; Türkiye’de online alışveriş yapan müşteriler tarafından olağanüstü bir ilgiyle karşılandı. Müşterilerin en iyi teklifleri kaçırmamak için adeta yarıştığı Efsane Cuma boyunca hepsiburada’dan yapılan yaklaşık yarım milyon adet ürün satışıyla tarihi bir rekor kırıldı.

En çok ziyaret edilen e-ticaret sitesi 

Hepsiburada, kurulduğundan beri en fazla ziyaretçiye, ziyaret ve işlem sayısına Efsane Cuma’da ulaştı. Ortalama bir günde 3,2 milyon ürün görüntülenen platformda bu sayı Cuma günü 3,6 kat artarak 11,6 milyon olarak gerçekleşti.

Hepsiburada’nın 2016’daki ortalama günlük ziyaret trafiği ile karşılaştırıldığında Cuma günkü ziyaret sayısı desktop ve laptoplarda %154 artarken, mobilden erişimde bu artış daha da fazla, %218 oldu.

Dakikada 350 ürün satın alındı

Dev indirim şenliği boyunca 24 saatte yaklaşık yarım milyon adet ürün satılırken hepsiburada’nın kayıtlı müşterilerinin13 bini ilk online alışverişlerini Efsane Cuma gününde yaptı. 24 Kasım perşembeyi cumaya bağlayan geceyarısı başlayan Efsane Cuma’da hepsiburada müşterilerinin beşte biri siparişlerini kampanyanın bitimine son iki saat kala verdi.

Sipariş sayısında sağlık ve güzellik, harcamada teknoloji ürünleri 

Efsane Cuma’nın kategori bazında satış şampiyonu 23 bin siparişle sağlık güzellik kategorisi ürünleri olurken ikinci en çok satılan ürün grubu 15 bin siparişle temel tüketim malzemeleri oldu. Ancak harcama miktarlarına bakıldığında tüketiciler en çok ilgiyi cep telefonu, telefon aksesuarları, bilgisayar ve ev elektroniği ürünlerine gösterdi. Efsane Cuma boyunca kuru da sabitleyen hepsiburada, kur artışından kaynaklanan fiyat artışlarını müşterilerine yansıtmamış oldu.

TABLO 

36.700 paket bebek bezi

25.700 adet kitap

23.400 adet deterjan ve temizlik malzemesi

16.000 adet manuel tıraş ürünü

14.000 adet cep telefonu

10.200 adet diş fırçası

7.000 adet hırdavat

3.000 adet termal çorap

Kayseri birinci sırada

Efsane Cuma günü boyunca hepsiburada’ya en fazla sayıda müşteri en fazla sayıda siparişi doğal olarak İstanbul’dan vermiş olsa da, sipariş gelirleri müşteri sayısına oranlandığında ortalama ciroda ilk üçe giren iller sırasıyla Kayseri, Yozgat ve Diyarbakır oldu. İstanbul bu sıralamada sekizinci sırada yer aldı.

‘Türkiye’nin e-ticareti benimsediğinin en büyük kanıtı’ 

Hepsiburada’nın Efsane Cuma performansıyla ilgili konuşan hepsiburada Ticari Grup Başkanı Emre Ekmekçi; “ülkemizde e-ticaret hızla gelişiyor. Efsane Cuma bu büyümenin en önemli kanıtlarından biri oldu. E-ticaret Sektörünü büyütme misyonunu üstlenmiş öncü şirket olarak, tüm iş ortaklarımızla bu gibi özel günlerin yardımıyla, e-ticareti daha yukarı taşıyacağız. Efsane Cuma’ya destek veren tüm markalara teşekkür ediyoruz” dedi.

Operasyon Grup Başkanı Taner Timirci ise; “Bizim başından beri müşterilerimize en büyük taahüdümüz, teslimatta hız oldu. Gebze’deki operasyon merkezimizde 500 kişiyi aşan ekibimizle siparişleri zamanında sevketmek için hazırlık sürecini de kattığımızda 72 saat aralıksız çalıştık. Büyük bir özveriyle Türkiye’nin dört bir yanına hizmet verdik. Bu büyüklükte bir siparişin sevkiyatını sorunsuz gerçekleştirdiğimiz için çok mutluyuz” dedi.

UTİKAD Yeni Yönetim Kurulunu Seçti

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin (UTİKAD), 34. Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı 23 Kasım 2016 günü İstanbul Marriott Otel Şişli’de gerçekleşti. UTİKAD üyelerinin katılımıyla gerçekleşen Genel Kurul’da Dr. Cengiz Tavukçuoğlu, “4. Endüstriyel Devrim Açısından Lojistik Öngörüleri” konulu bir sunum gerçekleştirdi.

Genel Kurul’da yapılan seçimlerin ardından 2010-2016 yılları arasında UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Turgut Erkeskin, başkanlık bayrağını Emre Eldener’e devretti. 34. Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısının devamında katılımcılar UTİKAD’ın kuruluşunun 30. yıl dönümünü keyifli bir kokteyl ile kutladı.

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği’nin (UTİKAD) 34. Seçimli Olağan Genel Kurulu’nda UTİKAD başkanlık bayrağı el değiştirdi. UTİKAD üyelerinin yoğun katılımı ile gerçekleşen Genel Kurul’da yapılan seçimlerin ardından Turgut Erkeskin, Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Emre Eldener’e devretti.

  1. Seçimli Olağan Genel Kurulu Toplantısı UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Erkeskin’in konuşmasıyla başladı. Erkeskin konuşmasında lojistik sektörüne dair değerlendirmelerini katılımcılar ile paylaştı. UTİKAD üyelerinin taşımacılık ve lojistiğin mimarları olduğunun altını çizen Erkeskin, “Ülkemizin ve dünyanın gelişmesinde, büyümesinde, refah seviyesini yükseltmesinde en büyük ve etkili faktörlerden biriyiz. Ancak gerek ülkemizdeki gerekse de çevre ülkelerdeki politik ve ekonomik koşulları değerlendirdiğimizde çok büyük zorluklar içindeyiz” dedi.

UTİKAD’ın lojistik sektöründeki zorlu şartlara rağmen birçok alanda çalışmalar yürüttüğünün ve olumlu sonuçlar aldığının da altını çizen Erkeskin, konuşmasının ardından 2016 yılında gerçekleştirilen faaliyetleri üyeler ile paylaştı.

Turgut Erkeskin’in ardından konuk konuşmacı olarak katılan Dr. Cengiz Tavukçuoğlu, “4. Endüstriyel Devrim Açısından Lojistik Öngörüleri” konulu bir sunum yaptı. Dr. Tavukçuoğlu, dünya çapında büyük bir değişim yaratması beklenen ve nesnelerin interneti olarak da adlandırılan Endüstri 4.0 sunumunu ‘Değişime ayak uydurun!’ mesajı ile tamamladı.

ESKİ BAŞKANLAR VE ÜYELER DE ÖDÜLLENDİRİLDİ

UTİKAD’ın 30. kuruluş yıl dönümünü nedeniyle Yönetim Kurulu Eski Başkanları’na şilt takdim edildi. Eski Yönetim Kurulu Başkanlarından Ayşe Nur Esin ve Kosta Sandalcı da Genel Kurul toplantısında hazır bulundu. Şiltlerini Turgut Erkeskin’in elinden alan Esin ve Sandalcı, duygularını katılımcılarla paylaştıkları kısa birer konuşma yaptı. Eski Başkanların ardından UTİKAD üyeliğinde 10. Yılını tamamlayan Fahri Üyeler Selma Akdoğan ve bir önceki UTİKAD Genel Müdürü Müjdat Mandal da şükran plaketlerini aldı.

Genel Kurul Toplantısı’nda dernek üyeliğinde 30. Yılını tamamlayan Koparan  Uluslararası Nakliyat İthalat İhracat Gümrükleme Ltd. Şti.ye, 20. yıllarını tamamlayan İmisk İthalat İhracat Tic. Ve Nak. A.Ş.’ye, Schenker Arkas Nakliyat Ve Ticaret A.Ş’ye, Talos Denizcilik Taşımacılık Tanıtım Organizasyon Ve Dış Tic. Ltd. Şti.’ye ve Yurtiçi Kargo Servisi A.Ş.’ye de şiltleri takdim edildi.

AHMET KARTAL BAŞARI ÖDÜLLERİ DAĞITILDI

Lojistik sektörüne önemli katkılar sağlayan merhum Ahmet Kartal anısına her yıl verilen başarı ödülü bu yıl da 3 ayrı okulun 2015-2016 eğitim dönemi bölüm birincilerine verildi.

UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkeskin tarafından Kadir Has Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve Lojistik Bölümü birincisi Berk Çola’ya, Gaziantep Üniversitesi Lojistik Bölümü birincisi Güneş Altınok’a ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Lojistik Bölümü birincisi Gamze Yüksel’e ödülleri verildi.

ERKESKİN’E DUYGUSAL VEDA

Genç lojistikçilere ödüllerini veren Turgut Erkeskin, veda konuşmasının hemen öncesinde yayınlanan ve 6 yıllık başkanlık dönemindeki etkinliklerinden oluşan video klip ile duygusal anlar yaşadı. 2010-2016 yılları arasında UTİKAD Başkanı olarak görev yapan Erkeskin, konuşmasında UTİKAD üyelerine teşekkürlerini sunarken “Derneğimiz için çalışmaya devam edeceğim. Bu bir veda değil…” dedi. Turgut Erkeskin’e veda konuşmasının ardından UTİKAD Eski Başkanları Kosta Sandalcı ve Ayşe Nur Esin tarafından şilt verildi.

YENİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI EMRE ELDENER OLDU

UTİKAD’ın 34. Seçimli Olağan Genel Kurulu Toplantısı’nda bütçe görüşmeleri, yönetim ve denetim kurullarının ibra edilmesinin ardından Yönetim Kurulu seçimine geçildi. Yapılan seçimlerin ardından UTİKAD’ın yeni yönetim kurulu da belirlendi.

UTİKAD YÖNETİM KURULU

Emre ELDENER – (Kıta Ulaştırma Hizmetleri)

Turgut ERKESKİN – (Genel Transport)

Nil PAKYÜREK – (Transorient Uluslararası Taşımacılık)

Cihan YUSUFİ – (Globelink Ünimar Lojistik)

Ekin TIRMAN – (Aktifsped Uluslararası Nakliyat)

İbrahim DÖLEN – (Borusan Lojistik)

Koral KARŞILIKLI – (Merden Lojistik)

Mehmet ÖZAL –  (Ekol Lojistik)

Rıdvan HALİLOĞLU – (Mundoimex Global Lojistik)

Serkan EREN – (MNG Havayolları)

Taner İZMİRLİOĞLU – (GNV Lojistik)

Seçimlerin ardından UTİKAD’ın yeni yönetim kurulu adına konuşma yapan UTİKAD’ın yeni Başkanı Emre Eldener, “Turgut Başkan hem sektörümüz hem de derneğimiz adına çok büyük başarılara imza attı. Kendisinden devraldığımız bayrağı en iyi şekilde taşıyacak, lojistik sektörünün gelişimi için çalışmalarımızı aynı azim ve kararlılıkla sürdüreceğiz” diye konuştu.

UTİKAD 34. Seçimli Olağan Genel Kurul Toplantısı, söz alan üyelerin dilek ve temennilerini dile getirmesiyle sona erdi. Genel Kurul’un ardından davetliler UTİKAD’ın kuruluşunun 30. Yıl dönümünü müzik eşliğinde keyifli bir kokteyl ile kutladı.

KOBİ’ler için Horizon 2020 Etkinliği

Horizon 2020, önerilen 80 milyar Avro’luk bütçesiyle, Avrupa’nın küresel rekabet edebilirliğini güçlendirmeyi amaçlayan, 2014-2020 yılları arasında yürürlükte bulunan AB’nin yeni Araştırma ve Yenilik Çerçeve Programıdır. Bu program sayesinde, Avrupa’da yeni büyüme ve istihdam olanaklarının yaratılması hedeflenmektedir.

Horizon 2020 kapsamındaki Yeni KOBİ Programı ile birlikte KOBİ’lerin inovasyon potansiyelinin geliştirilmesine destek verilerek yeni fikirlerin hızlı ve etkin bir şekilde pazara aktarılması amaçlanmakta ve uzun vadede ise Avrupa’nın endüstriyel rekabetçiliğinin artması, ekonomik büyüme ve istihdam olanaklarının artırılması amaçlanmaktadır.

Tahmini Bütçe: 619 M? (KOBİ’lerde Yenilikçilik) + 6.829 M? (Endüstriyel Liderlik ve Rekabetçilik bileşeni alanı altında yer alan teknolojik alanlar ve Toplumsal Sorunlarla Mücadele bütçelerinin %15’i)

TÜBİTAK Horizon 2020 Ulusal Koordinasyon Ofisi ‘nden Mustafa BÜYÜKKARA’ nın konuşmacı olarak katılacağı “KOBİ’ler için Horizon 2020” seminerimize davetlisiniz.

Etkinliğe katılım için kayıt zorunlu olup kayıt olmak için;

KAYIT OL

Seminerin Yeri ve Zamanı :

6 Aralık Salı günü saat 14:00’da  İstanbul Teknokent Binası inventİST Eğitim Salonu

Seminerin Konusu ve Kapsamı:

  • Kobiler için H2020’nin anlamı ve önemi nedir?
  • H2020 kapsamında KOBİ’lere ne gibi fırsatlar sunulmaktadır?
  • TÜBİTAK’ın H2020 kapsamında sunduğu destek ve ödüller nelerdir?
  • KOBİ’lerde Yenilikçilik Programı ile ilgili;
  1. Programın Amacı
  2. Programın Özellikleri
  3. Başvuru Koşulları
  4. Başvuru Esnasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Konuşmacı: Mustafa BÜYÜKKARA – TÜBİTAK KOBİ Yenilik Programı Ulusal İrtibat Noktası

“TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacağız”

Bu yıl “Smart Connections” temasıyla düzenlenen 2.Global Satshow Haliç Kongre Merkezi’nde başladı. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) stratejik partnerliğinde, EMEA Uydu Operatörleri Birliği (EMEA Satellite Operator’s Association – ESOA) ev sahipliğinde, uydu ekosistemi derneği GVF ve dünyanın en geniş profesyonel ağ yapılanması SSPI’nın destekleriyle düzenlenen 2. Global Satshow bugün kapılarını açtı.

Dünyada 250 milyar dolara ulaşan uydu sektörünün devleri İstanbul’da buluştu. İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve 2 gün sürecek etkinlikte “uzay teknolojileri, yayıncılık sektörü, uydu endüstrisi, mobil iletişim ve 5G, uydu operatörleri ile nesnelerin interneti” başlıklı konular tartışılacak.

2. Global SatShow’un açılışına Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak,TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Vecdi Gönül, TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen katıldı. Açılışta konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacaklarını belirterek, “Artık uzayda bir uydumuz olmayacak, bir uydu filomuz olacak. TÜBİTAK UZAY’ın hedefi, 12 yıl içinde dünya standartlarında en ileri düzey kabul edilen 30 santimetre yer örnekleme mesafesine ulaşmaktır” dedi.

“Milli savaş uçağımızı üreteceğiz”

Açılışta konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacaklarını belirterek, “Artık uzayda bir uydumuz olmayacak, bir uydu filomuz olacak. TÜBİTAK UZAY’ın hedefi, 12 yıl içinde dünya standartlarında en ileri düzey kabul edilen 30 santimetre yer örnekleme mesafesine ulaşmaktır” dedi. Özlü, bilgi ve iletişim sektörü ürünlerine olan ihtiyacın daha da artacağını, özellikle Dördüncü Sanayi Devrimi’nin iletişim anlayışında çok ciddi değişikliklere neden olacağını kaydetti.

Bakan Özlü, Türkiye’nin bugün dünyanın önemli üretim merkezlerinden birisi olduğunu belirterek, “Özellikle otomotiv, tekstil, hazır giyim ve makine gibi sektörlerde oldukça başarılıyız.” dedi.

Bu sektörlerde Ar-Ge, tasarım ve markalaşma yoluyla, daha yüksek katma değerli bir üretim yapısına geçmeyi amaçladıklarını aktaran Özlü, bunu yaparken Türkiye’nin uzay, havacılık, savunma, enerji, gıda ve biyoteknoloji gibi sektörlerde de ciddi bir ivme yakalamak istediğini, bu sektörleri ülke için stratejik sektörler olarak gördüklerini kaydetti.

Özlü, Türkiye’nin ATAK helikopteri, eğitim uçağı HÜRKUŞ, insansız hava araçları ANKA, KARAYEL ve BAYRAKTAR gibi projeleri başarıyla hayata geçirdiğini ve geçirmeye devam ettiğine işaret ederek, “Yine milli savaş uçağımızı ve bölgesel yolcu uçağımızı üretmek için de çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.

“Özel sektörle daha fazla işbirliği”

“RASAT ve GÖKTÜRK 2 gibi uyduları, kendimiz tasarladık ve ürettik. Bunun yanında, yine TÜBİTAK Uzay liderliğinde ve sanayimizin de katılımıyla ilk yerli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A projemiz de başladı” diyen Özlü, TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacaklarını anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Milli projelerimizi yürütürken en büyük önceliğimiz, özel sektörümüzle daha fazla işbirliği yapmaktır. Geliştirdiğimiz uydularda kullanılan bazı parçaları özel sektörümüzün geliştirmesini istiyoruz. Mesela biz uydu üretirken, bazı firmalarımıza güneş paneli veya hidrojen yakıt pili gibi parçaları üretme becerisi de kazandırabilirsek, bu projeler esas amacına o zaman ulaşacaktır. Zira bu becerileri kazanan bir firma, yurtdışındaki projeler için de üretim yapabilecektir. Bir uyduda kullanılan bir parçanın sivil veya askeri diğer birçok alanda da kullanılması söz konusu olacaktır.”

“Türksat 6A milli olarak üretilecek”

Türksat AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül, teklif değerlendirmelerinin devam ettiğini belirterek, “Türksat 5A’yı ve Türksat 5B’yi 2019 yılının sonuna kadar hizmete sokmayı hedeflemekteyiz.” dedi. Gönül, Türkiye’de son 10 yılda uydu ve uzay teknolojilerinin geliştirilmesi ve entegrasyon faaliyetleri ile bu alandaki teknolojik gelişimin ülke genelinde farklı sektörlere yaygınlaştırılmasının hız kazandığını ifade etti.

Gönül, her ne kadar kısa vadede uyduların dışarıdan alınması ekonomik görünse de uzun vadede dışa bağımlılığın sürmesinin hiçbir ülke için istenen bir durum olmadığını dile getirdi.

Diğer yandan dünyada gelişen haberleşme teknolojileri ve Türkiye’de artan haberleşme sektöründeki ihtiyaçlar neticesinde, milli uydu sistemlerinin üretimine yönelik çalışmalar yapılması zaruretinin ortaya çıktığını anlatan Gönül, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu bağlamda milli imkânlar ile geliştirilip üretilmesi planlanan Türksat 6A Yerli Haberleşme Uydusu Geliştirme ve Üretim Projesi fiilen başlatılmış bulunmaktadır. Türksat 6A projesi ülkemizde uydu tasarım ve üretim kabiliyetine sahip kurum ve kuruluşların iş birliğinde milli olarak üretilecektir. Bu projede Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ve Türksat müşteri kurum olarak, TUBİTAK UZAY Proje yöneticisi kurum, ASELSAN ve TAI firmaları ise proje yürütücüsü kurumlar olarak yer almaktadır. Türkiye, TÜBİTAK’ın öncülüğünde Türksat’ın da içinde yer aldığı ortak iş birliği ile Ankara Kazan’daki TUSAŞ-TAI Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde (USET) kendi uydusunu üretecektir. Bu konuda, 2003 yılından itibaren savunma sanayisinde yerli üretime verdiğimiz önemin, bu doğrultuda ortaya koyduğumuz güçlü iradenin büyük payı vardır.”

Gönül, iş birliklerini koordine etmek ve sektöre yön vermek üzere, Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasının da bu bağlamda stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.

“Sıçrama için yüksek teknolojili üretim”

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak da Türkiye’nin son 10 yılda siyasi istikrarın getirdiği imkanları kullanarak bütün sektörlerde dikkate değer bir atılım yaptığını belirterek, “Fakat burada kalamayız. Bu kazanımları zemin kabul ederek ikinci bir kalkınma hamlesiyle bir üst gelir düzeyine çıkmamız gerekiyor. Bu sıçrama için yüksek teknolojili üretime geçmekten başka bir yol yok.” dedi.

“Uzayda izi olmayanın, dünyada sözü olmayacak”

Bugün uydu uzay ekonomisinin toplam 250 milyar dolarlık bir değere ulaştığına işaret eden Olpak, “Uydu operatörleriyse, bu ekonominin üçte ikisini karşılıyor. Her geçen gün gelişen bu sektör, bugün tüm dünyada yaklaşık 1 milyon kişiyi istihdam ediyor. Yakın gelecekte, bu teknolojinin ve bu ekonominin dışında kalmanın telafisi imkânsız olacak. Yani uzayda izi olmayanın, dünyada sözü olmayacak.” ifadelerini kullandı. Olpak, Türkiye’nin vizyonunun bunu gördüğüne dikkati çekerek, şunları kaydetti: “2005’ten sonra hızlanan çalışmalarla, uzayda uydusu bulunan 30 ülke arasına girmiştik. TÜRKSAT 6A ile kendi haberleşme uydusunu yapabilen 10 ülke arasına gireceğiz. Uyduları fırlatmak ve yörüngeye oturtmak için gereken teknolojileri de üretmek gerekiyor. Başta ROKETSAN olmak üzere, bu amaçla faaliyet gösteren kurumlarımız da son yıllarda çalışmalarını hızlandırdı.”

“Türkiye inovasyonların da tam merkezinde yer alıyor”

EMEA Uydu Operatörleri Birliği (ESOA) Genel Sekreteri Aarti Holla ise Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojilerinde de önemli bir yere sahip olduğunu vurguladı. Holla, “Türkiye’de endüstriyel gelişmelere ve özellikle uzay teknolojilerine yoğun yatırım yapıldığını görüyoruz. Türksat gibi dev şirketler umuyorum ki bu yatırımlarına devam edecek. Sektörümüz değişimlere de sahne oluyor. Düzenlemelerin artması, spektrumların azalması ve fiyatlandırmada baskılar gibi bazı zorlukların olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Holla şunları söyledi: “Türkiye inovasyonların da tam merkezinde yer alıyor. Bu yıl orta gelirli ülkelerde global inovasyon endeksinde 4. sırada yer alıyoruz. Ne kadar fazla teknoloji ve gelişmeye yatırım yapıldığını görüyoruz. Savunma ve uzay teknolojilerinde yatırımların devam edeceğini umuyoruz. Bu Türkiye’yi çok önemli bir ortak haline getiriyor.” dedi.

Öte yandan bini aşkın yabancı katılımcının ziyaret ettiği ve iki gün sürecek etkinlik boyunca, 200’den fazla katılımcı firma, 5 bin metrekareden fazla stand alanında uydu-uzay teknolojileri alanındaki ürün ve projeleri sergileniyor.

Lenovo’nun Son Gözdesi Moto ile Yeni Bir Moda Geçiyor

Lenovo, 5.5 mm inceliğiyle bir dünya rekortmeni olan ve üst düzey akıllı telefon dünyasını yeniden belirleyecek Moto Z’yi tanıttı. Sıfırdan yeni bir kategoriye öncülük eden Moto Modları ile artık telefonunuzu saniyeler içinde yeniden tasarlayabilirsiniz. Moto Z’yi dilerseniz bir projektöre, JBL® SoundBoost Hoparlör modu ile bir müzik setine, Hasselblad True Zoom ile profesyonel bir fotoğraf makinesine dönüştürebilirsiniz. Dilerseniz telefonunuza bir Incipio offGRID™ Ek Batarya modu ekleyebilirsiniz.

Lenovo tüm dünyada büyük ses getiren Moto Z modelini ve devrim niteliğindeki modlarını tanıttı. Lenovo’nun yoğun AR-GE çalışmaları ve inovasyon odağı ile yeniden doğan dünyanın en ince premium akıllı telefonu Moto Z mobil teknolojide yeni bir çağ başlatmak için Türkiye’ye merhaba dedi. Lenovo’nun geliştirdiği Moto Mod’lar kullanıcılarına kendi telefonlarını ihtiyaçlarına göre tasarlama ve kullanma imkanı sunarken yeni bir kategorinin de temelini atıyor. Tek “tık” ile ana gövde ile birleşen Moto Z akıllı telefon modları yenilikçi manyetizma sistemiyle kesintisiz bir teknoloji deneyimi sunuyor. Üstelik farklı Moto Mod’lar arasında değişim yapmak da çok kolay. İşlevselliğin modasının hiçbir zaman geçmeyeceğine bir kez daha tanık olacaksınız. Çünkü Moto Mod’lar şimdiki ve gelecekteki tüm Moto Z ürünleriyle uyumlu olarak tasarlandı. Konuyla ilgili bilgi veren Lenovo Türkiye Akıllı Telefon Kategorisi Ülke Müdürü Hakan Sökmen şöyle konuştu:

“Lenovo olarak inovasyonlara verdiğimiz önem sonucunda Motorola yeniden doğdu. Moto, Lenovo’dan aldığı güçle akıllı telefon piyasasındaki taşları yerinden oynatacak ve yeni bir devir açacak. Akıllı telefon pazarı Türkiye’de yılda yaklaşık 12 milyonun üzerinde adet bir pazar ve senelik 6 milyar dolarlık bir değere ulaşıyor. Lenovo ise Ocak – Eylül 2015 ve 2016 kıyaslamasında toplam Zincir Mağazalar Kanalında hem adetsel hem de cirosal olarak %402 ile en fazla büyüyen marka oldu. Şu an Türkiye’nin Teknoloji Marketlerinde en çok satılan 3. Markası durumundayız. Kullanıcılar bu güne dek hep benzer tip akıllı telefonlar kullanmak zorunda kaldılar. Ama biz, kullanıcıların akıllı telefonlarının yetkinliklerini diledikleri gibi artırabilmeleri gerektiğine inanıyoruz.”

Basın toplantısında Moto Z ailesini ve Moto Mod’ları hakkında ayrıntılı bilgi veren Lenovo Ürün Geliştirme Direktörü Christoph Janeba ise şunları söyledi:

“Moto Z ile dünyada ve Türkiye’de benzersiz ürünleri tüketicilerle buluşturmaktan dolayı çok mutluyuz. Lenovo tarafından geliştirilen Moto, modları sayesinde size istediğiniz telefonu tasarlama imkanı tanıyor. Moto Z ise Türkiye’ye dünyanın en ince telefonu olarak geliyor.”

Dünyanın en ince akıllı telefonu Moto Z ve Mod’ları ile benzersiz bir deneyim

Askeri uçaklarda kullanılan alüminyum ile paslanmaz çelik kullanılarak üretilmiş yeni Moto Z’nin hem dayanıklı hem de jilet kadar ince gövdesinden etkileneceksiniz. 5.2 mm incelik ve ultra hafif 5.5 inç Quad HD AMOLED ekranıyla dünyanın en ince benzersiz akıllı telefonu. Qualcomm® SnapdragonTM 820 işlemci, 4 GB RAM ve 32 GB veya 64 GB dahili hafıza seçenekleri sayesinde aynı zamanda son derece güçlü bir ürün. microSD ekleyerek fotoğraflarınız, videolarınız ve uygulamalarınız için 2 TB’ye kadar hafıza elde etmeniz mümkün.

Moto Z, her ışık altında mükemmel ve canlı fotoğraflar çekmenize yarayacak optik imaj sabitleme ve otomatik odaklanma özelliklerine sahip 13MP yüksek çözünürlüklü kamera ile geliyor. 5MP ön kamerasında yer alan geniş açılı lens, tüm arkadaşlarınızın fotoğrafınızda yer alabilmesi için ideal bir özellik. Ön yüzde yer alan ekstra flaşıyla grubunuzdaki herkes loş ışıkta bile mükemmel görünecek. Su sıçramalarına dayanıklı kaplamasıyla yağmur ve dökülen sıvılar size engel olmayacak. Parmak izi okuyucusu sayesinde telefonunuzu tek dokunuşla açabileceksiniz.

30 saate kadar pil ömrüyle şarj etmeye gerek duymadan telefonunuzu tüm gün ve gece kullanabileceksiniz. Üstelik TurboPower™ özelliği sayesinde sadece 15 dakikada 8 saate kadar pil ömrü elde edebilirsiniz. Güçlü parmak izi okuyucusu sayesinde güvenliğinizi korurken, sıvı sıçramalarına dayanıklı kaplamasıyla telefonunuzu rahatça kullanabileceksiniz.

Moto Z Play: Mükemmel pil ömrü, sınırsız seçenek

Alüminyum çerçevesi, ince ve hafif tasarımı ile Moto Z Play 50 saatlik pil ömrü ile Moto ailesinin bataryası en uzun süre dayanan üyesi. TurboPower™ özelliği sayesinde 15 dakikalık şarj ile 9 saat pil ömrü sunan Moto Z Play, 16 MP kamerası ve lazer fokusu ile de dikkatleri üzerine çekiyor.

Moto Mod’ları – Siz hangisini seçeceksiniz?

Yeni Moto Mod’ları sayesinde şimdi Moto Z cihazınızı ihtiyaçlarınıza göre yeniden tasarlayabileceksiniz. 80 desibele kadar ses verebilen 2 adet 3W’luk hoparlörden oluşan JBL SoundBoost Hoparlör modu ile yüksek ses ve kalitede stereo müzik dinleyebilirsiniz. Kendi bataryası sayesinde 10 saate kadar kesintisiz müzik sağlayan bu mod ile telefonunuz partinin odağında olacak.

Ailenize en yeni seyahat fotoğraflarınızı göstermek veya arkadaşlarınızla film mi izlemek istiyorsunuz? Insta-Share Projektör modu ile telefonunuzu 70 inç’lik sinema ekranına çevirin, patlamış mısırınızı alın ve sinemanın keyfinizi çıkarın. Üstelik kendine ait bataryası sayesinde keyfiniz 1 saat uzatın.

Daha çok enerjiye mi ihtiyacınız var? 2200 mAh’lik bataryasıyla Incipio offGRID™ Ek Batarya sayesinde akıllı telefonunuza 22 saate kadar pil ömrü ekleyin.

Hasselblad True Zoom ise tüm dünyada fotoğraf meraklılarının akıllarını başından alan Moto Mod’u olarak karşımıza çıkıyor. 10x optik zoom ve Xenon flaşı ile mükemmel fotoğraflara imza atacak, bunları tek tık’la istediğiniz mecrada paylaşabileceksiniz. Üstelik ücretsiz olarak size sunulacak Hasselblad Phocus yazılımıyla fotoğraflarınızı yeniden düzenleyip yüksek kaliteli sonuçlar elde edebileceksiniz.

Moto Z’ye zincir mağazalarda KDV dahil 2.499 TL’ye sahip olabilirsiniz. Moto Z aynı anda Turkcell ve Vodafone mağazalarında farklı temlik fiyatlarıyla da satışa girecek. Sadece zincir mağazalarda satışa sunulacak olan Moto Z Play de 1.999 TL’den satışa sunulacak.

Moto Mod’lar bundan sonra çıkacak tüm Moto ürünlerinde kullanılabilecek. Moto Mod’lar perakende mağazalarında şu fiyatlarla satılacak: Insta-Share Projektör 899 TL, Hasselblad True Zoom 799 TL, JBL SoundBoost Hoparlör 399 TL,  Incipio offGRID™ Ek Batarya 299 TL, Aksesuar Kapaklar 49 TL.