Şirketler Karbon Vergisi ve Karbon Ticaretiyle Karşı Karşıya Kalabilir
Şirketlerin Küresel Isınmayla Mücadelesi Çetin Geçecek
Şirketler Karbon Vergisi ve Karbon Ticaretiyle Karşı Karşıya Kalabilir
Dünyanın 2OC’lik küresel ısınma eşiğinin altında kalabilmesi için sahip olduğu karbon salım kotası her geçen yıl doluyor. Karbon salımının azaltılması için şirketlere de büyük görevler düşüyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Çelikyılmaz Aydemir, Türk firmalarını emisyon azaltımı konusunda önümüzdeki yıllarda iki alternatifin beklediğine dikkat çekti. Bu durumda şirketler ya karbon vergisi ödeyecek ya da karbon salımlarını sınırlayıp karbon ticareti yapacak.

Endüstrileşmeyle birlikte karbon salımı da artıyor. Karbon salımını durdurmak için tüm dünyada birçok çevresel tedbirler alınıyor. Bu noktada şirketlere de çok önemli roller düşüyor. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) Çevre ve İklim Değişikliği Kurulu Başkanı Gamze Çelikyılmaz Aydemir, küresel ısınmayla şirketlerin mücadelesinin çetin geçeceğini belirterek Türk firmalarını bekleyen iki yeni sistemi açıkladı. Aydemir, sera gazlarıyla mücadelede ilk alternatifin, şirketlerin açığa çıkardıkları karbona karşılık bir bedelin konularak karbonun fiyatlandırılacağı Karbon Vergisi sistemi olduğunu belirtti. Aydemir, ikinci alternatifin ise sınırlama ve ticaret (cap and trade) sistemi olduğunu söyledi ve bu kapsamda, emisyon yoğun şirketler arasında emisyon tahsisi (permi) sistemi uygulanabileceğini dile getirdi. Bu sayede şirketlerin tahsis edilen sınırın altında kalmaları halinde ellerindeki fazla emisyon kotasını satabileceğini, kotanın üstünde karbon salmaları halinde de yenilenebilir enerji projelerine ait karbon kredilerini satın alarak denkleştirme (offsetting) yapabileceklerini belirtti.
Türkiye için hibrid bir model değerlendiriliyor
Türkiye’de sera gazı emisyonlarıyla mücadelede en ciddi adımın 2014 yılında Sera Gazı Emisyonlarının Takibine Dair Yönetmelik’in yürürlüğe girilmesiyle atıldığını ifade eden Gamze Aydemir, bu yönetmeliğin Türkiye’nin Avrupa Emisyon Ticaret Sistemine uyumu için önemli olduğuna dikkat çekti. Gamze Aydemir şu bilgileri verdi: “Yönetmelik kapsamında emisyon-yoğun sektörlerdeki tesisler karbon ayak izinin hesaplanması ve raporlanmasıyla yükümlü hale geldi. Şimdi Türkiye’yi, Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi’ne tam uyum için karbon sınırlaması, ticareti ve karbon vergisi alternatifleri bekliyor. Ancak Türkiye için iki sistemin kısmen kullanıldığı hibrid bir model de değerlendirilen olasılıklar arasında.”
Firmaların saldıkları karbonu bir bir saymak önemli
Aydemir, kurumların tesis bazında hazırlayacakları sera gazı envanterlerinin tam, doğru ve güvenilir olmasının kullanılacak modelden bağımsız olarak son derece kritik olduğuna dikkat çekerek; “Şirketlerin envanter hesapamalarında oluşabilecek hatalar şirketleri zarara uğratabilir. Şirketler, karbon vergisi sisteminin uygulanması durumunda gereksiz vergi yükü ile, ‘Sınırlama ve ticaret’ sisteminin uygulanması durumunda ise hak ettiklerinden az veya fazla emisyon hakkı tahsis edilebilir. Bu nedenle özellikle yönetmelik kapsamındaki tesislerin envanter oluşturma aşamasında, alanında tecrübeli uzmanlarla çalışmaları gerekiyor. Doğru ve güvenilir sera gazı envanteri hazırlanması, şirketleri Türkiye’nin sanayi kaynaklı emisyon azaltımı konusunda oluşturacağı tüm politikalara hazırlıklı olmasını sağlayacak” şeklinde konuştu.
Türkiye için ideal model Karbon Zirvesi’nde tartışılacak
Aydemir, Türkiye için henüz çok yeni olan sera gazı emisyonlarının izleme, raporlama ve doğrulama sisteminin SÜT-D tarafından 14-15 Nisan 2016 tarihleri arasında düzenlenecek III. Karbon Zirvesi’nde masaya yatırılacağına dikkat çekti. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek Zirve’deki oturumlarda yeni yönetmeliğin getirdiği yükümlülükler tartışılacak ve bundan sonrası için yönetmelik kapsamındaki şirketler endişelerini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve uzman kuruluşlara doğrudan sorma fırsatı bulabilecekler. Ayrıca Zirve boyunca Paris İklim Zirvesi sonrası yeni karbon azaltımı hedefleri doğrultusunda Türkiye’nin yeni stratejilerinin neler olabileceği ve Türkiye için uygun ulusal model seçenekleri de masaya yatırılacak.
Tedarikçiye Referans Olmak ya da Kaliteli Hizmet Almak
Satınalma Dergisi Aralık Sayısında Otomotiv sektöründen KOSİFLER GRUP SATINALMA SORUMLUSU Sn. BURÇİN KAYGISIZ konuğumuz oldu.
- Burçin Hanım, Merhaba, Kosifler Grup içerisinde Satın Alma Sorumluluğu görevini yürütmektesiniz. Sizi tanıyabilir miyiz?
Kosifler Grup ailesine, Kosifler Oto’nun Satış Departmanında Resepsiyon Görevlisi olarak adım atmam ile katılmış oldum. Bir yıllık bir müşteri deneyimimin ardından yaklaşık 10 yıldır grubun satın alma faaliyetlerini gerçekleştirmekteyim. T.C Maltepe Üniversitesi Muhasebe Bölümü, T.C Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümlerini tamamlamış olmamın yanı sıra artık kariyer hayatımı sektör ve mesleki tecrübenin yanı sıra teorik vizyon ile daha da geliştirerek yönetmeye karar verdim. Bu nedenle son iki yıl içinde de T.C Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Tedarik Zinciri ve Lojistik Yönetimi Yüksek Lisans eğitimini tamamladım. Bu konuda bana avantaj sağlayan bir başka husus ise; bu meslekte başarılı olunması için çok önemli olduğunu düşündüğüm satın alma sürecinin ilk halkasından en son aşamasına kadar her kademede yer almak ve içinde bulunduğunuz kurumun yapısını en iyi şekilde tanımak olmuştur. Ayrıca, müşteri beklentilerini tam olarak anlayabilmek için, müşteri ile doğrudan temas kurduğumuz satış aşamasında da bir dönem yer almış olmam, bu süre içerisinde bana büyük bir deneyim kazandırdı. Artık sistematik süreçler ile de günlük yaşantımızın gerekliliği olan pratik organizasyonu çok rahat yönetebiliyorum.
Otomotiv sektörü hızla büyüyen bir sektör. Kosifler Grupta bu sektörde çok önemli bir oyuncu. Kaç lokasyonda hizmet veriyorsunuz ? Grubu ve sorumluluk ağınızı öğrenebilir miyiz?
Kosifler Oto olarak; Bostancı Merkez, Bağdat Caddesi, MINI Kalamış, Antalya, Samsun, ve Kütahya AVM olmak üzere 6 lokasyonda hizmet vermekteyiz… Satın Alma Ekibimiz Bostancı Merkez Lokasyonumuzda bulunmakta olup, tüm şubelerini merkezden yönetmektedir. Hali hazırda devam eden projelerimizden Kosifler Oto Kavacık Şubesi ve İstanbul Maltepe Hilton Garden Inn çok yakında hizmete sunulacaktır. Aynı zamanda Şanlıurfa, Mardin, Kütahya ve Konya otellerimiz Hilton oteli tarafından işletilmektedir. Şirketimizin satın alma yapısı ana faaliyet konumuz gereği araç ve yedek parça alımları distribütör kanalı ile rekabetsiz koşulda gerçekleşirken, bunun dışındaki bina ve ilişkili faaliyetlerin tümünü ilgilendiren kategoriler ise; satın alma birimimiz tarafından gerçekleştirilen operasyonlardan oluşmaktadır.
- Araba bayi ve servislerine tüketiciler doğrudan araç alımı, tamir ve bakım operasyonları için gidiyor…Fakat her bir showroom ve servis aynı zamanda hizmet noktası…
Elbette, Kosifler Oto bünyesinde Satış ve Satış Sonrası Hizmetler olarak iki farklı konsepti barındırıyor. Tüm Yetkili Satıcı ve Servisler aynı format ve konforda tasarlanmış durumdalar. Servis, Atölyeler, Butik, Yedek Parça, Showroom ve Kafe alanlarımız Markalarımızın Avrupa Standartları kapsamında dizayn edildi. Gerek tasarım gerek teknolojik sistemler konusunda markalarımızın standartlarını korumak durumundayız. Bu konuya ilişkin olarak; satın alma faaliyetlerimizi Avrupa’dan da gerçekleştirebiliyoruz. Bazı durumlarda da belirli ithalat/ihracatçı ve yerli üreticilerden de destek alabiliyoruz.
- Ülkemizde çok sayıda servis ve showroom var. Büyük tesislerin yönetilmesi kolay olmasa gerek…Mesleğin zorlukları nelerdir ?
Kosifler Grup olarak; misyon ve vizyonumuz dahilinde bilinçli iş gücü kaynağı olan yetkin çalışanlarımızla beraber faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Hiyerarşi ve onay mekanizmalarının uzun olması, bazen operasyonların hızını kesse de çoğunlukla yönetilmesi ve olası aksiliklerin açıklanabilir olması açısından daha kontrollü olmaktadır. Grubun istihdamı için çalışanlarımızın özverili olması, yönetimde en büyük kolaylığı sağlıyor. Grubumuz müşterilerinin Grubun çalışanlarına olan bağımlılığını, ’Kuruma Bağlayıcılık’ olarak yani; müşterilerin sadık olmasını şirketin avantajına çevirmek amacı ile müşterilerimize akılda kalan ve farklı konforlu kusursuz hizmetleri sağlamaya özen gösteriyoruz. Satın alma olarak da; bünyemizde bazı süreç ve limitleri prosedür haline getirerek standartlar sayesinde daha kolay karar alabilir hale geliyoruz. Bizlere bu noktada birbirinden farklı bakış açılarına sahip tüketicileri olumlu şekilde ikna etmek düşüyor. Sistematik ve kurallı olmak bazı evrelerin yavaşlamasına sebep olduğundan, mümkün olduğunca hızlı ve raporlanabilir şekilde çalışıyoruz. Tüketici tarafında çok önem arz etmese de, bakış açımız; mesleğimizin mutlak suretle Grubun karlılığına büyük etkisinin olduğunu unutmadan orkestra şefi gibi yöneterek tüketicilerimize hizmet vermektir. Kişisel ilişkiler ile karşılıklı ikna becerisinin etkili olduğu, ihtiyaçların da genişlediği ve geliştiği dünyada bu mesleğin sürekli kendini geliştirmeye açık ve şeffaf olması en büyük gerekliliktir. Piyasa koşullarını, tedarikçi çevresini ve sektörleri iyi tanımak ve takip etmek bu mesleğin de olmazsa olmaz ihtiyaçlarıdır. Satın alma sistemimizde hem iç hem de dış müşteriye yani iki farklı tüketiciye doğru şekilde hitap etmek, Grubun menfaatine yönelik bir başarı sağlamak işte burada zor hale gelebiliyor. Hedefimiz; paydaşlarımızın tamamına daha şeffaf bir ivme ile hizmet etmek ve bir sonraki nesillere kalıcı katkı sağlamak.
- Müşterilerin servis ve showroom hizmet noktalarından beklentileri genişliyor. İnsanlar kaliteli zaman geçirmek istiyor. Mekan konforu ve burada yer alan ürün ve malzemelerin kalitesi ile sunulan hizmetlerin genişliği firma ve marka hakkında algı oluşturuyor. Ne dersiniz ?
RÖPORTAJIN DEVAMINI SATINALMA DERGİSİ ARALIK 2015 SAYISINDA BULABİLİRSİNİZ.
Bu röportaj Satınalma Dergisi Aralık 2015 sayısında yayınlanmıştır.
13. Uluslararası İstanbul İplik Fuarı Başladı
İplik Sektörü satınalmacılarını ve tedarikçikleri bir araya getiren 13. Uluslararası İplik Fuarı 4-6 Şubat tarihleri arasında ziyaretçilerini ağırlayacak. TÜYAP Fuar Merkezinde ziyaret edebileceğiniz fuarda yurtiçi ve uluslararası tekstil sektörü üreticilerine ulaşabilirsiniz.
Neden Ziyaret Etmelisiniz?
13. ULUSLARARASI İSTANBUL İPLİK FUARI
Ajandanıza, 4 – 6 Şubat 2016 tarihlerine not etmeyi unutmayın… Tek bir çatı altında, İplik sektörüne dair ulaşabileceğiz herşey !
İPLİK SEKTÖRÜNÜN EN BÜYÜKLERİ İLE BİR ARADA OL !.
Sektörün en büyük İplik üreticileri ile görüşme fırsatı
TREND BULUŞMALARINA TANIK OLUN, SEKTÖRÜN NABZINI TUTUN!
Moda iplikte başlar. Modanın öncüsü iplik sektöründeki trendleri bu fuar da keşfedin.
.
ORGANİK İPLİKLER İSTANBUL İPLİK FUARINDA !
Doğaya ve size dost organik ipliklerdeki gelişmeleri bu fuar da takip edin.
SEKTÖRÜN GELİŞİMİNE VE DEĞİŞİMİNE TANIK OLUN !
Geleceğin kumaşlarını ve özellikle, tekstillerin yaratılmasını sağlayan iplikler bu fuar da sizleri bekliyor.
EKOLOJİK VE ÇEVREYE DOST ÜRÜNLERİN BULUŞMA NOKTASI !
Geri dönüşümlü, yenilenebilir enerji ile üretilen çevre dostu ürünlerle tanışma fırsatını yakalayın.
Kalite Sistemlerinin Tedarikçi Entegrasyonu
Gelişen teknolojiye ve rekabete paralel her alanda kalite standartlarındaki iyileşmeler kaçınılmazdır. Günümüzde birçok firma kalite sistemlerini gözden geçirerek piyasa da daima farklılık yaratarak bir adım öne geçmeye çalışmaktadırlar.
Ana üretici firmalar kendi yan sanayilerini, onlarda bir altındaki yan sanayi sistemini geliştirmek üzere planlar yaparak bitmiş ürün kalitesini en üst seviyeye çıkartmaya çalışmaktadırlar. Buna bağlı olarak ürün veya hizmet tedarik ettikleri tedarikçilerini de kendi sistemlerine yakın kalite sistemlerini entegre etmeye çalışarak daha en küçük birim üretimi esnasında ‘’toplam kalite anlayışını’’ getirmektedirler. Bu sayede topluma verdikleri kaliteli ürün veya hizmet anlayışı sözünü tutmaktadırlar. Bilinçlenen toplumlarda artık raflarda yer alan her ürünü titizlikle incelemekte ve seçimlerini daha üst standartlarda gerçekleştirmiş olan üründen yana kullanmaya başlamışlardır. Ülkemizde birçok alanda yüksek seviyede uygulanan toplam kalite anlayışının artması da bunun bir göstergesidir.

Özellikle gıda alanında kalite ve hijyen anlayışı en küçük yanlışa müsaade etmemektedir. Bu yüzden bu alanda hizmet gösteren sektörün her kesimindeki irili ufaklı tüm firmalar ve tedarikçiler de istisnasız bu yöntemlere entegre olmuşlardır. Ana üretici firmalar ulusal ve uluslararası kalite sistemlerini denetleyen firmalardan alınmış belgeleri sunan firmalarla çalışmayı tercih etmektedirler. Alım ihalelerine de çoğunlukla bu tarz şartları koymaktadırlar. Global anlamda gıda için kabul görmüş BRC, IFS, FSSC22000 (ISO22000 artı PAS220),SQF2000 ve AIB gibi kalite sistemleri ile beraber üretilen ürünün çeşidine göre farklı belgeler içinde tedarikçiler ulusal ve uluslararası bu belgeleri vermeye yetkili kuruluşlara veya temsilciklerine başvurarak belgelendirme talebinde bulunabilirler.
Birçok firma bu belgelendirme sistemlerinin alınabilmesi için bünyelerinde ayrı bir bölüm bulundurmakla beraber kalite bölümlerinin altında da belgelendirme işini yönetmektedirler. Söz konusu belgelerin ilk alım aşaması, fiyatlandırması ve zamanlaması işletmenin yapısına göre değişiklik göstermektedir. İstenen her bir belgenin kapsamı farklı olduğundan dolayı işletmenin yapısı da mutlaka buna uygun hale getirilmelidir. Her bir kalite sistemi birbirinden farklı alanlarda olabileceği için işletmenin kendi iştigal alanına ve yapısına göre doğru belge alma konusunda da bir firmadan danışmanlıkta alması faydalı olacaktır.
Bu kalite sistemlerinin yanısıra birçok ana üretici firmada toplumsal ve çevresel sürdürülebilirlik anlamında fark yaratmış firmalarla da çalışmayı tercih edebilmektedir. Kaynaklarımızın sınırlı sayıda olması nedeni ile bunu etkin bicimde kullanıyor olmak birincil hedefimiz olmalı. Bu kapsamda uluslararası bazı organizasyonların çatısı altında çeşitli ana üreticiler bu tarz sosyal gruplara üye olmakta ve ortak taahhütlerin altına imza atmaktadırlar.
Bu tarz organizasyonların başında gelen ve yaklaşık 150 ülkeden, 28 farklı sektörden, 36.000 üyesi, olan SEDEX (Supplier Ethical Data Exchange) organizasyonu bu kapsama hizmet etmektedir. (http://www.sedexglobal.com/) .
Bu alanda artacak olan çalışmalar hem kalite, hemde sürdürülebilir kaynak programları çerçevesinde toplum bilincini arttıracak ve daha sağlıklı ürünlere sahip olmamızı sağlayacaktır.
Kalite ve çevresel sürdürülebilirlik günümüzde ve gelecekte toplumun her kesimini yukarıya taşıyacaktır.
Murat Aksoy
PepsiCo Kidemli Satınalma Müdürü Tatlandırıcılar (AB & Türkiye)
Bu yazı Satınalma Dergisi Nisan 2015 sayısında yayınlanmıştır.
Satınalma Yöneticileri Filo Kiralama Sektörünü Değerlendirdi
Aralık sayısı için gerçekleştirdiğimiz araştırma kapsamında Satınalma Yöneticilerinden filo
kiralama süreçlerini ve kiralama sektörünü değerlendirmelerini istedik. Birbirinden değerli yöneticiler,
alıcılar olarak kiralama şirketlerinden beklentileri ve alım süreci kapsamında dikkat edilecek hususları
ortaya koydu. Deneyimlerin ve uygulamaların paylaşıldığı araştırmaya katılımları için yöneticilerimize
teşekkür ederiz. Keyifli okumalar…
Filo araç kiralamada şirketiniz için öncelikleriniz nelerdir?
Filo kiralama şirketleri ile ilişkilerde nelere dikkat edilmeli ?
Araç ihalesi hazırlıklarında nelere dikkat edersiniz ?
Ödeme TL mi ? Döviz Kuru mu ? Kilometre sınırı ihtiyaca uygun nasıl tespit ediyorsunuz ?
Ne olmalı ? İlave maliyetler zaman içinde oluşur mu ?
Filo araç yönetimi ve izleme konusunda nelere dikkat ediyorsunuz?
Filo araç kiralama operasyonları ile ilgili önem gördüğünüz diğer hususları da içeren görüş ve önerileriniz
nelerdir?
Tedarik Zinciri Kurmak İstiyoruz. Nereden Başlamalıyız?
SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ
Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr
Tedarik Zinciri Kurmak İstiyoruz. Nereden Başlamalıyız?
Şirketlerde son dönemde sıklıkla duyduğumuz konuların başında tedarik zinciri sistem kurma çalışmaları gelmektedir. İşletmenin mevcut operasyonları sağlıklı bir biçimde işliyor, pazar payı ve rekabet avantajı korunuyor ise mevcut sistemin tedarik zinciri açısından yeniden düzenlenmesine kısa vadede gerek görülmeyebilir. Fakat sipariş gecikmeleri, envanter problemleri, lojistik sıkıntılar, yüksek operasyon maliyetleri, tedarikçilerle anlaşmazlıklar veya kalite sapmaları yaşanıyor ise yolunda gitmeyen bir şeyler var demektir. Rekabet avantajı kazanmak isteyen işletmelerin tedarik zinciri sistem kurma çalışmalarında son derece istekli oldukları bilinmektir. Fakat bununla birlikte şirketlerin işe nereden başlayacakları konusunda net bir tutum ve davranışa sahip olmadıkları da görülmektedir. Sektörler ve işletme ölçekleri değiştikçe doğal olarak ihtiyaçlar da değişmektedir. Bu alanda çalışma yürüten şirketler tedarik zinciri yol haritasının hazırlanması, eylem planı ve uygulamada farklı adımlar atmaktadır.

Tedarik zinciri çalışmaları ile birlikte şirketlerde iş akışları yeniden düzenlenmekte, işletme örgüt yapısı değişebilmekte ve çok tabiidir ki eski alışkanlıklar geride kalmaktadır. Yeni görev ve sorumluluklar bir bir gündeme gelirken süreç odaklı anlayış ile birlikte Tedarik Zinciri Departmanı kurulmaktadır.
Hemen herkes tedarik zinciri departmanının kurulmasına gerçek manada ihtiyaç var mı? TZ Departmanının işletme içerisindeki rolü, görev ve sorumlulukları ne olacak? Hangi departmanları bu departman içine alacağız? Birleştirme nasıl olmalı? Satınalma, Lojistik ve Planlama nasıl bir araya gelir? Bizim için en doğru model hangisi? Bu adla bir departman kurulduğunda yönetici profili ne olacak? gibi pek çok karmaşık soruları gündeme oturtmaktadır.
Gelişigüzel kulaktan dolma bilgi ve değerlendirmelerle yola çıkıldığında geri dönüşü olmayan hatalar oluşmaktadır. Tüm bu soruların cevaplarını Satınalma Dergisi’nin Ağustos sayısında değerlendireceğiz…Bu yazımızı ise tedarik zinciri yapılanması öncesinde yürütülen çalışmalarına ayırdık.
Bu yazımızda tedarik zinciri sistem kurma çalışmaları öncesinde izlenmesi gereken yol haritası ve ana konular üzerinde durduk. Kuşkusuz bu alanda çok yönlü ele alınması gereken pek çok konu ve sayısız değişken bulunmaktadır. Kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Prof. Dr. Murat ERDAL
İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı
merdal@istanbul.edu.tr
SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN
Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi
Eğitim İçeriği için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.Şirketinize Özel Eğitim Programlarımızı (4-6 günlük) İncelemek için
https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/
SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ EKİPLERİ İÇİN
Satın alma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Eğitimi
Eğitim İçeriği için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.

Şirketinize Özel Eğitim Programlarımızı (4-6 günlük) İncelemek için
https://satinalmadergisi.com/egitim-programlari/ sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ YAZI DİZİSİ
Tedarikçi Günü Nasıl Planlanır? Organizasyon ve Yürütme için Yol Haritası
Satınalma Yönetiminde Minimum Sipariş Miktarı Sorunu Nedir?
E-Satınalma Yatırımları Satınalma Departmanlarını Güçlendirir
Danışmanlık Hizmet Alımları ve Proje Esaslı Satınalma Yönetimi – I
Danışmanlık Hizmet Alımları ve Sözleşmeler: Kontrol Listesi-II
Satınalma Check-Up ile Operasyonlarınızı Ölçümleyin
Yeşil Satın Alma ve Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi Nedir?
Tedarik Zinciri Yönlendiricileri ve Performans Ölçümleme
Tedarik Zinciri Kurmak İstiyoruz. Nereden Başlamalıyız ?
Tedarikçi Bilgi Formları Kurumsal Özgeçmiş mi ? Bumerang Etkisi
Tedarikçi Araştırması ve Örgütsel Pazarlarda Yeni İstihbarat Kaynakları
Tedarikçi Müşteri Seçiyor, Alıcılar Ürün Bulamıyor
Küresel Tedarik Zinciri Atmosferi
Ürün Hayat Eğrisi ve Tedarik Zinciri Operasyonları
Satınalmacı Olmak Ülkemizde Zordur
Yemek Sektöründe Restoran Zincirleri ve Satınalma Yönetimi
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi Vaka Çalışması
Satınalma Nedir? İşin Başladığı Yer – Doğru Talep ve Satın alma Mesleğinin Doğruları
Satın Alırken Kazanmanın Koşulları
Tedarikçi Performans Değerlendirme ve Tedarikçi Geliştirme Eğitimi
Tedarik Zinciri Entegratörlüğü Nedir? 4. Parti Lojistik ve İlerisi
KİTAP:
SATIN ALMA VE TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ
Kitap temini için E- MAĞAZA yı ziyaret ediniz.
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Program Başkanı
Gümrük İşlemlerinde Bilinmesi Gerekli 20 Kavram
Aşağıda her türlü ithalat ve ihracat işlemlerinde ilgililer tarafından ne olduğunun bilinmesi gerekli 20 gümrük kavramı tanımlanmıştır. Bu kavramların, işletmelerin dış ticaret veya lojistik işlemlerini gerçekleştiren birimleri tarafından tam olarak neyi ifade ettiğinin bilinmesi, yapılmakta olan ithalat ve ihracat operasyonlarında işletmelerin herhangi bir gümrük ihlalinde bulunma olasılığını azaltacaktır.
- Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesi: Türkiye Cumhuriyeti topraklarını kapsar. Türkiye kara suları, iç suları ve hava sahası gümrük bölgesine dahildir.
- “Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesinde yerleşik kişi: Bu bölgede yerleşim yeri olan bütün gerçek kişiler ile bu bölgede kayıtlı işyeri, kanuni iş merkezi veya şubesi bulunan bütün tüzel kişi veya kişiler ortaklığını ifade eder.
- Gümrük İdaresi veya İdareleri: Gümrük mevzuatında belirtilen işlemlerin kısmen veya tamamen yerine getirildiği merkez veya taşra teşkilatındaki hiyerarşik yönetim birimlerinin tamamını belirtir.
- Kişi: Gerçek ve tüzel kişiler ile hukuken tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat uyarınca hukuki tasarruflar yapma yetkisi tanınan kişiler ortaklıklar anlamına gelir.
- Karar: Bağlayıcı tarife ve menşe bilgileri de dahil olmak üzere, gümrük idaresinin, gümrük mevzuatı ile ilgili olarak belirli bir konuda bir veya daha fazla kişi üzerinde hukuki sonuç doğuracak idari tasarrufunu ifade eder.
- Bağlayıcı Tarife Bilgisi: Eşyanın Türk Gümrük Tarife Cetvelinde sınıflandırılmasına ilişkin olarak, kişinin yazılı talebi üzerine Gümrük ve Ticaret Bakanlığı veya Bakanlık tarafından yetkilendirilmiş gümrük ve ticaret bölge müdürlüklerince verilen idari karardır.
- Bağlayıcı Menşe Bilgisi: Kişinin yazılı talebi üzerine Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından verilen ve eşyanın tercihli veya tercihli olmayan menşeinin tespitine ilişkin idari karardır.
- Serbest Dolaşımda Bulunan Eşya: Tümüyle Türkiye Gümrük Bölgesinde elde edilen ve bünyesinde Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki ülke veya topraklardan ithal edilen girdileri bulundurmayan veya şartlı muafiyet düzenlemelerine tabi tutulan eşyadan elde edilen ve tabi olduğu rejim hükümleri uyarınca özel ekonomik değer taşımadığı tespit edilen veya Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki ülke veya topraklardan serbest dolaşıma giriş rejimine tabi tutularak ithal edilen veya Türkiye Gümrük Bölgesinde, yukarıda belirtilen eşyadan ayrı ayrı veya birlikte elde edilen veya üretilen eşyadır.
- Gümrük Statüsü: Eşyanın Türkiye Gümrük Bölgesinde serbest dolaşıma girmiş olup olmadığı yönünden durumunu ortaya koyan kavramdır.
- Gümrük Yükümlülüğü: Yükümlünün gümrük vergilerini ödemesi zorunluluğunu ifade eder.
Aşk Sardı Vitrinleri
Yaklaşan sevgililer günü perakende piyasalarının hareketini arttırmaya başladı. Belirli özel günlerde hediye vermek, modern toplumun üyeleri tarafından gerçekleştirilen ve artık genele yayılan bir özelliktir. O günlerin en özeli olan 14 Şubat Sevgililer Günü… Sevgi günü… Sevginin de bir adım ötesindeki duyguların günü… İste o gün geldi çattı… Bu özel gün, normal bir hediye alıp vermekten daha çok, partnerler arasında romantik bir paylaşım ve sevginin geleceğe yatırımı olarak da kabul edilebilir. Söz konusu sevilen kişi olunca, onun sevdiği, sevebileceği her türlü obje, aksesuar, hizmet, gibi hediyeleri satın alırken çoğu zaman fiyat dahi sorulmamaktadır. Ne harcanan zaman, ne de yapılan harcama göze batmamaktadır. Dünya genelinde bu özel gün için alışveriş çılgınlığı yaşanıyor da denebilir.
Ve o güne, Şubat ayının en özel gününe yaklaşıyoruz. Vitrinlerden Noel Babalar, Çam ağaçları indi ve yerini aşk sözleri, aşkın simgesi kırmızı kalpler aldı. Yılbaşı için uygulanan reklam kampanyaları Ocak son haftası bitirildi ve perakende birkaç gün sessiz sakin bir hal sergiledi. Satış fırtınası öncesi sessizlik denmesi yanlış olmaz.
Sevgililer günü, perakende mağazacılığının tüm yıl içinde en çok satış yapılan özel günlerinin başında geliyor. 14 Şubat tüm dünyada pırlanta, altın, akıllı telefonlar, bazen araba, bazen yurt dışı tatili gibi “pahada ağır” hediyelerin tercih edildiği günlerden biri. Mücevherden giyime, çiçekten çikolataya, eğlence merkezlerinden turizme kadar pek çok sektör bugünde ivme kazanıyor.
Yazar: Eda EKİNCİOĞLU
Perakendede Lojistik
Her sektörün organizasyon şemasında “Lojistik” dikkatimizi çeker. Peki nedir bu lojistik?
İnsanlık tarihi kadar eski olan bir bilim dalıdır diyebilir miyiz? İnsanlık tarihinde var olan savaşlar incelendiğinde devasa sayılabilecek orduların bir yerden başka bir yere nakledilmesi savaş alanında yapılan hazırlıklar, askerlerin ihtiyaçlarının karşılanması bugün lojistik diye adlandırdığımız bilim dalını tanımlamaktadır. Büyük İskender ‘in yaptığı seferler, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul ‘u kuşatması ve fethi, Kanuni Sultan Süleyman’ın Viyana kuşatması… On binler ile ifade edilen orduların nakli, yiyecek ihtiyaçları, silah ve dinlenme ihtiyacı. Bakıldığında tüm bu seferler aslında büyük bir lojistik eşliğinde gerçekleşmiştir. Yakın tarihte yaşanılan savaşlarda da başarılı lojistik faaliyetler gözüküyor. İkinci Dünya savaşı, okyanus ötesinden gelip dev orduları savaştırabilme kabiliyeti de lojistik başarılardandır.
Lojistik askeri alandan çıkıp genele yayılmaya 1950 ‘li yıllarda başlamıştır. Müşterilerin talep ve davranışlarında yaşanan değişim, maliyetlerin artışı, bilgi teknolojisinde hızlı gelişim ile genele yayılma başlamıştır. 1980 ‘lere kadar atılım devam etmiştir. Ve artık günümüzde lojistik vazgeçilmez konumundadır. Askeri terminolojide ordulara ait malzeme, personel, ekipman bakımı, yenilenmesi anlamında kullanılırken artık önemli bir sektör haline gelmiştir. Lojistik müşteri taleplerine zamanında cevap vermek üzere hammaddenin başlangıç noktasından, ürünün son nokta olan tüketiciye verimli bir şekilde akışını sağlamaktadır.
Hala insanların gözlerinde lojistik imajı farklıdır. Lojistik depoculuk değildir, sadece nakliye işlemi de değildir. Taşıma, boşaltma, mal kabul, elleçleme, paketleme, depolama, bilgi sistemleri de lojistik yönetiminin temel taşlarıdır.
Peki perakendecilik neydi? Özetle üretici ile tüketici arasındaki ürün akışını sağlayan aracılık hizmeti diyebilir miyiz? Evet tek bir cümle ile ancak bu kadar net açıklanabilir.
İşte lojistik ve perakendenin birleştiği nokta ortada. Biri üretici ile tüketici arasındaki ürün akışını sağlamak için aracılık yaparken, diğeri bu akışın en iyi şekilde planlanmasını, üretici tüketici arasındaki iki yönlü hareketini sağlamaktadır.
Tabii perakendecilik de insanlar tarafından çok net bilinmiyor. Perakende denince akla promosyonlar, indirimler, satış geliyor. Oysaki işin perde arkasında büyük bir operasyon boy göstermektedir. Perakendecinin amacı optimum stok seviyesi ile maliyeti minimumda tutmak ve planlamayı yaparken hiçbir müşteriyi ürün eksikliği yüzünden mağazadan geri çevirmemektedir.
Perakende lojistiği, direkt tüketiciyi etkileyen bir iş olduğu için ayrı bir önem taşımaktadır. Perakende lojistik hizmetlerinde temelleri ürün cinsi ve depolama süreci oluşturmaktadır. Gıda, kozmetik, hazır giyim şeklinde gruplanarak her gruba ayrı depo alanı sağlanmaktansa tek bir depo içerisinde süreç akışı tasarlanmalıdır. Bu da depo içi ısı, nem, zemin yapısı, havalandırma, dokümantasyon işlemleri , bilgi sistemleri gibi parametrelere dikkati çekmektedir. Perakende lojistik yönetimi için ideal depo tercihinde başlangıç noktası ile teslimat noktası uygunluğu çok önemlidir. Coğrafi yaygınlığı, teslimat süreci , optimum maliyetler,hizmet kalitesi gibi karşılaşılabilecek bir çok parametre bulunmaktadır.
Yazar:
Eda Ekincioğlu
Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Ocak 2015 sayısında bulabilirsiniz.!
APPLE iPHONE / iPAD ve ANDROID MOBİL UYGULAMA ÜZERİNDEN TÜM SAYILARA ERİŞEBİLİRSİNİZ.
Apple ve Android uygulamaları ile Satınalma Dergisi’nin Yayınlanmış tüm sayılarına erişebilirsiniz.