Doğuş Grubu Cinsiyet Eşitliği Konusunda Toplumsal Farkındalık Yaratmayı Hedefliyor

Türkiye’de kadınların ekonomiye katılım sürecinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çalışmalar yürüten Doğuş Grubu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)’nin Panama’da düzenlediği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin İş Dünyası: Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini Geliştirmek” adlı küresel forumda Türkiye’yi temsil etti. Doğuş Grubu İnsan Kaynakları Bölüm Başkanı Ebru Mete, küresel forumda yaptığı konuşmada “Doğuş Grubu olarak cinsiyet eşitliği konusunda toplumsal farkındalığı en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz” dedi.

1479998944_dogus_holding_23_kasim3_9__1_

Kadınların iş ve sosyal hayatta konumunu iyileştirmek amacıyla pek çok projeye imza atan Doğuş Grubu, cinsiyet eşitliği konusundaki tecrübelerini uluslararası arenada paylaştı. Doğuş Grubu, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP)’nin Panama’da düzenlediği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin İş Dünyası: Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini Geliştirmek” adlı Üçüncü Küresel Forumu’na davet edildi.

Kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması noktasında kamu ve özel sektör tarafından hayata geçirilen uygulamaların paylaşılması için iş dünyası liderleri, hükümetler, akademi dünyası, işçi dernekleri ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bir araya geldiği foruma Doğuş Grubu’nu temsilen Doğuş Holding İnsan Kaynakları Bölüm Başkanı Ebru Mete katıldı.

Doğuş Grubu’nda kadın çalışan oranı yüzde 45 ile Türkiye ortalamasının üzerinde

“Karar Verme Pozisyonlarında Kadının Yeri” başlıklı oturumda panelist olarak katılan ve Doğuş Grubu’nun ‘İşte Eşitlik Platformu’ndan ‘Kadınlar İçin Mentorluk Programı’na kadar cinsiyet eşitliği konusunda geniş kapsamlı çalışmalarını anlatan Mete şu bilgileri paylaştı: “Doğuş Grubu otomobil ve inşaat gibi erkek ağırlıklı sektörlerde faaliyet göstermesine rağmen son araştırmalara göre kadın dostu şirketler kategorisinde kadın yönetici sayısında 2’inci, kadın çalışan sayısında 3’üncü sırada yer alıyor. Doğuş Grubu’nda kadın çalışan oranı yüzde 45, üst yönetimde kadın oranı ise yüzde 37 ile yüzde 33 olan Türkiye ortalamasının üzerinde. Anne, eş ve yönetici şapkalarını bir arada taşıyan kadın çalışanlarımızın kariyer gelişimlerini desteklemeyi ve kadın üst düzey yönetici sayısını artırmayı hedefliyoruz. Grubumuz, cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına yönelik çalışmalar doğrultusunda hayata geçirilen BM Kadının Güçlendirilmesi Prensipleri (Women’s Empowerment Principles) imzacılarından biri oldu. Bu kapsamda çalışmalarımıza yeni bir halka daha ekleyerek; aile içi şiddetin sadece özel hayatla sınırlı kalmadığı, iş hayatını da etkilediği farkındalığıyla uygulamaya başladığımız ‘Doğuş Holding Aile İçi Şiddet İş Yeri İlkeleri Politikası’nı hayat geçirdik. Doğuş Grubu olarak cinsiyet eşitliği konusunda toplumsal farkındalığı en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz” dedi.

Küresel Rekabet için Ar-Ge ve İnovasyon Zirvesi

Günümüz küresel ekonomi koşullarında uluslararası pazar payının artırılmasında Ar-Ge ve inovasyonun önemi her geçen gün artıyor. Ar-Ge faaliyetlerinin sürekliliğini sağlayan ve inovasyonlarını hayata geçirebilen işletmeler ancak sürdürülebilir rekabet avantajı yakalayabiliyor. Tüm bu önemli dinamiker çerçevesinde Mimar Mühendisler Grubu (MMG)‘nin öncülüğünde, 29-30 Kasım 2016 tarihlerinde, İstanbul Kongre Merkezi’nde 1.AR-GE, İNOVASYON ZİRVESİ ve SERGİSİ düzenlenecek.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin katkıları ile düzenlenecek organizasyon kapsamında Türkiye’nin farklı bölgelerinden, Üniversiteler, Teknopark ve Ar-ge Merkezleri’nden 180 inovatif proje sergilenecek.

Ar-ge, İnovasyon Zirvesi ve Sergisi, Türkiye’de ilk defa Ar-Ge Merkezleri, Üniversiteler, Teknoparklar ve Organize Sanayi Bölgeleri’nde geliştirilen tüm inovatif projeleri aynı platformda buluşturarak projeler arasında sinerji ve etkileşim oluşturmak, projelerin yatırıma dönüşmesine ve ticarileşmesine katkıda bulunmak amacıyla düzenlenmektedir.

İki gün sürecek organizasyonda uzmanlar tarafından gerçekleştirilecek oturumlarda; Şehirlere Değer Katan İnovatif Projeler, İnovatif Pojeler İçin Alternatif Finansman Modelleri, Yöntemleri ve Çözümleri, İletişim, Haberleşme, Bilişim ve Yazılımda Ar-Ge ve Katma Değerli Üretim, Savunma ve Havacılık Sanayiinde Ar-ge ve Katma Değerli Üretim, Enerji Sektöründe Ar-Ge ve Katma Değerli Üretim, Yeni Mevzuat Kapsamında Ar-Ge Merkezi Kurulumu ve Sürdürebilirlik, Koçluk Yaklaşımı ile İnovasyon ve İnovatif Şirket Olmanın Sırları değerlendirilecek.

LC WAIKIKI İLE İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE AKADEMİK İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ İMZALADI

Türkiye’nin lider moda perakende firması LC Waikiki, İstanbul Teknik Üniversitesi ile uzun yıllara dayanan ortak çalışmalarını, imzalanan “Eğitim ve Akademik İşbirliği Protokolü” ile bir adım daha ileriye taşıdı.

1479969911_lcw_protokol_

Hazır giyim ve perakende sektörü kilit pozisyon çalışanlarının gelişimine yönelik profesyonel eğitimlerin tasarlanması, uygulanması ve sertifikasyon koşullarının oluşturulması amacıyla LC Waikiki ve İTÜ arasında Eğitim ve Akademik İşbirliği Protokolü imzalandı. İTÜ Rektörlüğü’nde gerçekleştirilen törende protokole, LC Waikiki adına Kurumsal Akademi Direktörü Gülperi Savcı Tandar, İTÜ adına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın imza attı. İmza törenine; İTÜ Rektör Danışmanı Prof. Dr. Emel Önder Karaoğlu, İTÜ – FIT Moda Tasarımı Program Koordinatörü Prof. Dr. Cevza Candan, LC Waikiki Kurumsal Akademi Teknik Eğitim ve Gelişim Müdürü Sedat Sezer ile LC Waikiki Kurumsal Akademi Buying Eğitim ve Gelişim Uzmanı Burcu Güven de katıldı.

Protokolde proje, yüksek lisans ve doktora tezleri, bitirme tasarım projeleri gibi sektör odaklı ortak akademik çalışmaların planlanması ve uygulanması bulunuyor. Bunun yanı sıra ortak projeler ve araştırma – geliştirmeye yönelik çalışmalar yoluyla sektörel bilginin ilerlemesi ve yaygınlaşmasına yönelik bilimsel faaliyetlerde bulunulması ve ulusal/uluslararası bildiri, makale, kitap gibi yayınların hazırlanması da işbirliği kapsamında üzerinde çalışılacak konular arasında yer alıyor.

Törende konuşan İTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fuat Aydın, üniversite-sanayi işbirliklerinin önemine dikkat çekerek, gerek üniversitelerin gelişimi gerekse ülke kalkınmasının sürdürülebilirliği için akademik ve endüstriyel çalışmaların birbirini tamamlar nitelikte olması gerektiğini belirtti. Aydın, dünyanın en köklü üniversiteleri arasında yer alan ve yükseköğretimde 243 yıllık başarılarla dolu geçmişi ile kendisi de bir marka olan İTÜ’nün, işbirliği anlaşmalarına hassasiyetle yaklaştığını; sürdürülebilir, gerçekçi ve başarılı adımlar atmaya olanak sağlayacak önemli markalarla çalışmayı tercih ettiğini belirtti. Aydın: “Bu açıdan da Türkiye ve dünya pazarında prestijli bir konuma sahip LC Waikiki ile birlikte yürüteceğimiz çalışma ve projelerin yeni değerler üreteceğine, sürdürülebilir üniversite-sanayi işbirlikleri bağlamında öncü bir rol üstlenerek yeniliklere kapılar açacağına yürekten inanıyoruz” diyerek iki kurum arasında imzalanan protokolün önemini vurguladı.

İmza töreninde LC Waikiki Kurumsal Akademi Direktörü Gülperi Savcı Tandar; kurumların bilim ve akademi çevreleriyle yakın temasta olmasının, birlikte ortak projeler üzerinde çalışmasının önemini vurguladı ve LC Waikiki olarak farklı alanlarda, pek çok eğitim kurumu ve üniversite ile çalışmakta olduklarını belirtti.

Tandar, “ ‘2023 yılına kadar Avrupa’nın en başarılı üç giyim perakendecisinden biri olmak’ vizyonu ile faaliyetlerine devam eden LC Waikiki’nin sektördeki öncü rolünü, eğitim ve akademik işbirlikleri alanında da sürdürmeyi arzu ediyoruz. Diğer sektörlerde olduğu gibi, moda perakende sektörünün küresel pazarlardaki sorunlarının da en etkili çözümleri akademi-sanayi işbirliklerindedir” diye konuştu. Tandar: “Üniversite-sanayi işbirliklerinde sürdürülebilirliğin önemine bizler de inanıyoruz. Yakın zamanda İTÜ ile işbirliği içinde tamamlanan ve Mart 2016 itibariyle saha uygulaması başlayan ‘Buyer Eğitim ve Sertifikasyon Programı’, bu çalışmalarımıza önemli bir örnektir. Bu sertifikasyon programımızı Floransa’da (İtalya) gerçekleştirilen IT4Fashion Uluslararası Kongresi’nde uluslararası bildiri olarak sunma fırsatımız oldu ve çok daha önemlisi bildirimiz; bilişim teknolojilerinin hazır giyim sanayiindeki uygulamalarına yönelik, seçilmiş sınırlı sayıda diğer bildirilerle birlikte basımı yakın zamanda tamamlanacak olan SCI Expanded yayın listesindeki kitapta yerini almaya hazırlanıyor. Şimdi bu protokol ile işbirliğimizi çok daha kalıcı bir zemine taşımış olmaktan büyük heyecan ve gurur duyuyorum. Aynı zamanda bir İTÜ mezunu olarak son derece mutlu olduğumu da ifade etmeliyim” diyerek konuşmasını tamamladı.

Dijital Dünyanın Markaları Açıklandı

GfK Araştırma Şirketi’nin The Brand Age dergisi için Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini temsilen tüm yaş ve tüm SES gruplarında toplam 1036 kişi ile yüz yüze gerçekleştirdiği “Dijital Dünyanın Markaları Araştırması” sonuçları yayımlandı. Araştırmaya göre, dijital dünyanın en aktif markası Samsung olurken tüketicilerin algısında dijital dünyanın en genç markası yine Samsung oldu. Uygulamalar özelinde; Facebook’da en başarılı bulunan iki marka Nike ve Adidas oldu. Instagram’da ise Nike başı çekiyor. Twitter’da en başarılı bulunan marka ise Apple. Youtube’da ise yine iki rakip marka ipi göğüslüyor; Arçelik ve Vestel. Dijital dünyada en beğenilen viral videolarda Coca Cola ilk sırada yer alıyor.
Artık hepimizin dijital dünyada bir kimliği, bir kişiliği, bir yaşam biçimi ve geride bıraktığı bir ayak izi mevcut. Facebook hesabımızda neyi beğenip paylaştığımız, Instagram hesabımızdan kimleri takip edip beğendiğimiz, kimleri re-tweet ettiğimiz neredeyse bizim kim olduğumuzu ortaya koyuyor. Alışverişimizi, tercihlerimizi, yaşam biçimimizi, ilişkilerimizi, izlediklerimizi, sohbetlerimizi ve dünya görüşümüzü dijital platformda belirliyoruz ve herkesle anında paylaşıyoruz. Tüm bu hareketlerimizi markalar takip ediyor ve dijital dünyada adeta bizi kıskaca alıyor, adım adım takip ediyorlar.

GfK Araştırma Şirketi, The Brand Age için bu yeni nesil yaşam alanını ‘dijital dünyayı’ araştırdı. Bu dünyanın kahramanları olarak tüketicilerin gözünden “Dijital Dünyanın Markaları Araştırması” çok ilginç sonuçlar ortaya koydu.

Dijital dünyanın en başarılı markaları

Dijital dünyanın bireylerine, sosyal medyada en başarılı buldukları markalar soruldu. Facebook özelinde, tüketiciler en çok iki rakip markayı başarılı buluyor: Nike ve beraberinde Adidas. Bu durumu e-ticaret sitesi gittigidiyor.com takip ediyor. Son dönemlerde ürünleri ile sıkça konuşulan Samsung da Facebook’da başarılı bulunan markalardan. Flo ayakkabı markası da Facebook’daki çalışmaları ile tüketici beğenisini toplamış.

Instagram’da en başarılı bulunan markalarda ise, yine Nike başı çekiyor. Apple ise ikinci sırada yer alıyor. Diğerleri ise sırasıyla n11.com, Adidas, hepsiburada.com.

Tüketiciler Twitter’da ise, en çok Apple markasını başarılı buluyor. Bu durumu Adidas, Nike, Samsung, Beko, LG ve Flo takip ediyor.

Tüketiciler Youtube’da rakip iki markayı eşit oranda en başarılı buldu: Arçelik ve Vestel. Bu durumu Samsung, LG, Adidas ve Bosch takip ediyor.

Facebook’da en başarılı bulunan markalar:

Nike
Adidas
Gittigidiyor
Samsung
FLO

Instagram’da en başarılı bulunan markalar:

Nike
Apple
n11.com
Adidas
Gittigidiyor

Twitter’da en başarılı bulunan markalar:

Apple
Adidas
Nike ve Samsung
Beko ve LG
FLO

Youtube’da en başarılı bulunan markalar:

Arçelik ve Vestel
Samsung
LG
Adidas
Bosch

En aktif ve en genç marka Samsung

Araştırmada genel olarak, tüm sosyal medya uygulamaları, internet siteleri yani tüm dijital dünya düşünüldüğünde, dijital dünyanın bireylerinin en çok karşılaştıkları yani en aktif buldukları marka soruldu. Dijital dünyanın en aktif markası Samsung oldu. Tüketici gözünde dijital dünyanın diğer en aktif markaları; Arçelik, Apple Sony, Bosch.

Dijital dünyanın en dinamik ve en genç markası sorulduğunda ise cevap, daha önceki soruda olduğu gibi yine Samsung oldu. Diğer en genç algılanan markalar ise: Apple, Arçelik Bosch, Sony.
Viral videoda en başarılı marka Coca Cola

Viral videolar son zamanlarda markaların tüketiciye dokunması, markayı sevdirmesi veya bir sosyal sorumluluk projesinde farkındalık yaratması anlamında en etkili yollardan biri. Tüketici algısında Coca Coa viral videoda en beğenilen marka oldu. Viralde başarılı olan diğer markalar; Vodafone, Arçelik, Samsung.
Dijital dünyadaki etkileşim, kullanıcıların %14’ünü doğrudan satışa yönlendiriyor

Araştırmada, tüketicilerin dijital dünyada gördükleri ve sevdikleri bu markaları daha sonra satın alıp almadıkları soruldu. Yani dijital dünyada marka görünürlüğünün satışına olan etkisi incelendi. Elde edilen verilere göre, dijital dünyanın satışlar üzerinde %14 varan direk etkisi, %50’ye varan dolaylı etkisi mevcut. Markaların dijital dünyadaki performanslarından, satın alma tercihim konusunda hiç etkilenmem diyenler ise sadece %25.
Seyahat ve giyim alışverişi ilk sırada

Dijital platformlar üzerinden en çok satın alınan ürünlerin başında uçak, otobüs bileti geliyor. (%13) Bu durumu hazır giyim alışverişleri takip ediyor. (%12). Hazır giyimde kadınların oranı (%15) erkeklerden (%9) fazla. Ayakkabıda (%11) da durum değişmiyor. (Kadınlar %13, Erkekler %8) Tüketici elektroniğinde ise erkeklerin oranı (%8) kadınlara (%5) göre daha yüksek.
Web siteleri ana bilgi kaynağı

İnternet kullanıcıları, markaların indirim, çekiliş ve kampanya gibi uygulamalarını en çok markanın kendi web sitesinden (%63) takip ediyor. Tüketiciler daha önceki verilerde ortaya çıktığı gibi, marka hakkında bilgiye ihtiyaç duyduğunda ilk markanın kendi web sayfasına tıklıyor. Bu durumu %16’lık oranla markanın Facebook sayfası takip ediyor.
İndirim talebi başı çekiyor

Son olarak internet kullanıcılarına, markaların dijital ortamlarında (web sayfası, sosyal medya uygulamaları, aplikasyonlar, video izleme siteleri, internetin tüm mecrası) ne tarz aksiyonlar, ne tarz projeler yürütmesi gerektiği soruldu. Yüzde 74 gibi yüksek oranda indirim kampanyaları ilk beklenti oldu. Bu durumu çekiliş, hediyeler, interaktif uygulamalar, sosyal sorumluluk projeleri ve daha sık viral video isteği takip etti.
Araştırma Künyesi

Araştırma şirketi GFK tarafından gerçekleştirilen “Dijital Dünyanın Markaları Araştırması” Türkiye geneli internet kullanıcılarını temsil ediyor. Araştırma Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini temsilen seçilmiş, 15 ilin kentsel kesimlerinde yaşayan, internet kullanan 15-65 yaş arası, ABC1C2DE tüm SES grubunda toplam 1036 kişi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi.

Girişimciliğin başarıya açılan kapısı; Yıldız Teknopark

Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Teknopark, iş dünyasındaki Ar-Ge faaliyetlerini yürütmek isteyen girişimci ve akademisyenleri, yatırımcılar ile bir araya getiriyor. Kurulduğu günden bu yana birçok yenilikçi iş fikrini de bir araya getiren Yıldız Teknopark, Türkiye’nin en büyük kuluçka merkezi Yıldız Kuluçka’yı girişimcilerin hizmetine sunarak, Türkiye’nin girişimcilik ekosistemini daha da büyütmeyi hedefliyor.

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, teknoparkların ülkemizdeki ar-ge ekosistemindeki önemli rolünü anlatıyor:

Türkiye’de Teknoloji Geliştirme Bölgeleri kanununa göre kurulan ve inovatif girişimleri buluşturan teknoloji merkezleri olan teknoparklar, hem girişimcilere, hem üniversitelere, hem de ülke ekonomisine sağladıkları katkılardan ötürü, ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmadaki lokomotifi haline geldiler.

1479369268_y__ld__z_teknopark_1Teknoparklar özellikle yeni kurulma aşamasında olan şirketlere, fiziksel bir mekan sağlamaktan çok daha fazlasını sunuyorlar. Bu anlamda Türkiye’nin en kapsamlı ve büyük kuluçkası olan Yıldız Kuluçka henüz kurulma aşamasında olan veya gelişmekte olan şirketlerin, yenilikçi fikirlerini hayata geçirebilecekleri ortamı sağlayarak, hedeflerine ulaşmalarına destek oluyor.

Kendini sürekli yenileyen, sorgulayan, araştıran, üreten, yaratıcı girişimciler, inovatif iş fikirleri geliştiren ve bunu ticarileştirebilecek zeka ve özveriye sahip gençlerden oluşuyor. Bu fikirlerini bir projeye dönüştürebilmek için belli başlı ihtiyaçları var; bir ofis, üretim atölyeleri, danışmanlar bunlardan sadece bir kaçı. Girişimcilerin daha hızlı hareket etmek adına ihtiyaç duydukları tüm bu bilgilere, konunun uzmanlarına, sektördeki diğer önemli firmalara ve kaynaklara doğrudan ulaşabilecekleri, tüm bu kaynakların aynı çatı altında olabileceği bir yapıya ihtiyaçları var. Teknoparklar da bu ihtiyaçlara cevap vermek için varlar.

Prof. Dr. Mesut GÜNER
İşte tam da bu ihtiyaçtan yola çıkarak şunu diyebilirim ki, Yıldız Kuluçka bir girişimcinin ihtiyaç duyabileceği pek çok şeyi sunan ve başarıya ulaşmasında hızlandırıcı rolü görecek en kapsamlı adres. Burada,girişimcilere ücretsiz çalışma alanları, eğitim, hızlandırma ve mentörlük programları, şirketleşme desteği, temel makine ve teçhizatların bulunduğu Prototip Atölyesi,süper bilgisayar, YTÜ merkez laboratuvarını kullanma hakkı gibi çok değerli imkanlar sunuluyor. Sunulan tüm bu imkanlar sayesindegeliştiren girişimler için, yatırım kapıları daha kısa bir sürede açılabiliyor ve Türkiye’de bir ekonomik değer olarak büyüme fırsatını yakalamış oluyor.

Yıldız Teknopark, toplam 11 binada 125 bin m2’lik alanda hizmet vererek Türkiye’nin en kapsamlı ve büyüğü olma özelliğini taşıyor. Ar-Ge ofislerinde 380’den fazla firmada 7 binden fazla ar-ge ve yazılım personeline ev sahipliği yapıyor. Bunlardan 100’ü kuluçkada yer alıyor. Aralarında Ulusal ve uluslararası hibe desteklerden faydalanan NASA tarafından da kullanılacak olan “Dokunma Hissine Sahip Yapay Deri” ile çığır açan HTMSS yüksek teknoloji firması, “Genetik işletim sistemi ve DNA kodlama dili”geliştiren Türkiye’nin ilk gen ve hücre mühendisliği GEEN Biyoteknoloi, “Üç boyutlu yazıcı” projesine sahip Katı Hal gibi gurur verici birçok kuluçka firması bulunuyor. Bu yıl 4 girişim yüksek değerlemeler ile yatırım aldı, yakın zamanda da 1 girişim daha yatırım alıyor olacak.

Yıldız Teknopark’ın asıl hedefi; bu çatı altında toplanan büyük şirketlerin, startupların, kuluçka ve ön kuluçkaların faaliyetlerini en verimli şekilde yürütebilmesini sağlayacak alt yapı desteği sağlamak. Ayrıca teknolojik girişim hayallerini gerçeğe dönüştürmek isteyen tüm diğer girişimcilerin Türkiye’de ve tüm dünyada çığır açacak yeni projelerine bu ekosistemde yer vermek.

Yıldız Teknopark hakkında

Yıldız Teknik Üniversitesi, ülkemizin ar-ge faaliyetlerine katkıda bulunan 21. yüzyılın girişimci üniversite modeli doğrultusunda teknoloji geliştirme bölgesi açma faaliyetlerine başlamış ve 2003 yılında Yıldız Teknopark’ı kurmuştur. Teknopark, yeni fikirlerin değer oluşturan çıktılara dönüşme sürecinin bütün aşamalarında yer alan uluslararası bir işbirliği merkezi olma vizyonuyla çalışmalarına devam etmektedir. 2003 yılından bu yana sürdürülebilir gelişim ilkesi doğrultusunda büyümeye devam eden Teknopark, kurulduğu Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsünün yanı sıra 2014 yılı sonunda faaliyete geçen İkitelli yerleşkesi ile de hizmet veriyor. Toplam 11 binada 125 bin metrekarelik ar-ge ofis alanında 380’den fazla firmaya ve 7 binden fazla ar-ge personeline ev sahipliği yapmakta. Yıldız Teknopark bünyesinde yazılım, bilişim ve iletişim teknolojileri, telekomünikasyon, elektronik, ilaç, makine ve teçhizat imalatı, kimya, havacılık, enerji, savunma sanayi, ,inşaat, gıda gibi birçok sektörde ar-ge çalışmalarını yürüten firmaları bir arada bulunduran dev bir ekosistem.

Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner 

İlk ve Orta öğrenimi İstanbul’da tamamladıktan sonra, 1984 yılında Pertevniyal Lisesi’nden, 1988 yılında ise İstanbul Teknik Üniversitesi, Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nin Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği bölümünden mezun oldu. 1989 yılında ise Yüksek Lisans ve Doktora yapmak üzere İngiltere’de bulundu. 1990 yılında yüksek lisans, 1994 yılında ise doktora çalışmalarını Newcastle Üniversitesi’nde tamamladı. 1995 yılında Türkiye dönerek Yıldız Teknik Üniversitesi, Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisliği bölümünde yardımcı doçent olarak göreve başladı. Aynı yıl gemi hidrodinamiği alanında doçent oldu. 1996 yılı ortasına kadar askerlik hizmetini yedek subay olarak Deniz Harp Okulu’nda yerine getirdi. 2001 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi’nde profesör unvanı aldıktan bugüne kadar üniversite içinde ve dışında değişik idari görevlerde bulundu. Bunlar arasında anabilim dalı başkanlığı, bölüm başkan yardımcılığı, fakülte ve üniversite yönetim kurulu üyelikleri, dekan vekillikleri, üniversitelerarası kurul üyeliği,rektör yardımcılığı,kurucu rektörlük gibi birçok görevler yer almaktadır. 2013 yılından bugüne kadar daüniversite-sanayi işbirliği, projeler,girişimcilik ve fikri sınai haklar konusunda faaliyet göstermesi için kurulanTeknoloji Transfer Ofisi koordinatörlüğü görevi ileYıldız Teknopark AŞ yönetim kurulu üyeliği görevlerini sürdürmektedir. Eylül2016 tarihinden itibaren de Yıldız Teknopark A.Ş. Genel Müdürü olarak görev yapmaktadır.

Turizm sektörü Uzakrota Seyahat Zirvesi’nde buluştu

Only Travel Marketing’in medya iletişim hizmet sponsorluğunu üstlendiği, Uzakrota Travel Summit, 18 Kasım Cuma 10:00 – 18:00 saatleri arasında, Işık Üniversitesi Ayazağa kampüsünde gerçekleştirildi. Her yıl organize edilen Uzakrota Travel Summit, geçtiğimiz yıla göre iki katına varan bir katılımcı ve birbirinden değerli konuşmacılarıyla turizm sektöründe yaşanan son gelişmeler, turizmin geleceği, turizmde teknolojinin kullanımı gibi konularda sektörün nabzını tuttu. Türkiye’nin en etkili seyahat zirvelerinden biri olan Uzakrota Travel Summit, bu yıl 2 salon, 1 fuaye alanı ve değerli turizmci meslektaşları bir araya getiren bir b2b ticari fuar alanı ile dikkat çekti. Geçtiğimiz yıl 400 kişinin katılımı ile gerçekleşen zirve, bu yıl 700’e yakın katılımcı ile gerçekleşirken, katılımcılarına değer katan panelleri, Eski Turizm ve Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı ve değerli turizmcileri bir araya getirmesi ile dikkat çekti.

Uzakrota Seyahat Zirvesi’nin panellerinde dikkat çeken bazı satır başları :

11 yeni gemimiz, teknolojimiz ve şovlarımızla liderliğimizi perçinleyeceğiz.

Moderatörlüğünü Only Travel Marketing’in kurucusu Sarp Özkar’ın üstlendiği, “Cruise sektörünün geleceği” konulu panelde konuşan Avrupa’nın en büyük Cruise firması olan MSC Cruises’ın Türkiye ofisi Genel Müdürü Necla Tuncel “Yakın ve uzun gelecekte çok önemli gelişmeler-yeniliklerle Cruise sektöründe yine farkımızı göstereceğiz. Aralık ayında Cruise adası olarak faaliyete geçecek olan Abu Dhabi açıklarındaki Sir Bani Yas adasına, ilk ziyareti MSC Cruises gemileri yapacak, biz de adanın açılışında orada yer alacağız. Haziran’da Akdeniz seyahatlerine başlayacak yeni nesil mega gemimiz MSC Meraviglia suya inip, Temmuz’da bu gemimizde yapılacak Cirque du Soleil şovları ile çok konuşulacak. 2017 Aralık’ta suya inecek Seaside gemimizde de cam yürüyüş alanları sayesinde, denize daha yakın bir cruise deneyimi yaşanacak. 2018’de MSC’ye ait Bahamalar’da hizmete girecek olan MSC Ocean Cay adası, gemide servis yapan robotlar, çocukların kollarına taktıkları bir bilezik ile gemide nerede olduklarını ailelerin kolaylıkla takip edecekleri bir sistem, mobil Wellness aplikasyonları gibi pek çok yenilikle misafirlerimize hizmet vereceğiz. 2026’ya kadar siparişi verilmiş toplam 11 gemimizin de katılımı ile devasa bir filoya ulaşacağız.”

Türkiye’nin en büyük havayolu biziz!

Borajet Airlines Genel Müdür Yardımcısı Onur Akgül, Havayolu Endüstrisi ve Analizler ana başlıklı ve Singapur Havayolları Dijital Pazarlama Müdürü Derya Pekruh Gerçeker’in moderatörlüğünü üstlendiği panelde, ilk olarak “Biraz önce Sabre Genel Müdürü Altuğ Bekdemir’in bahsettiği Türkiye’nin en büyük havayolu biziz” şeklinde sözlerine esprili bir şekilde başladı. Borajet Airlines Gen.Md.Yard. Onur Akgül konuşmasına şöyle devam etti : İç hatlar 20 TL sloganı ile yaptığımız bilet kampanyası çok ses getirdi. Bölgesel havayolunun yapması gerekenleri doğru uygulamaya çalışıyoruz. Örneğin lokal taleplere göre operasyonlarımızı organize edip, uçtuğumuz şehirlere katkı sağlıyoruz. Siirt’e uçuyoruz, en çok Business sınıfı uçak bileti sattığımız rotamız. Önemli olan lokal talepleri doğru çözümlediğinizde, doğru zamanda doğru servisleri sunabiliyorsunuz.

Globale açılma planları yapıyoruz!

Jabiroo’nun kurucu ortağı Mete Varas “İnternet üzerinden misafirlerin 3,4, 7 veya 10 günlük seyahat taleplerine arka planda çalışan kuratör arkadaşlarımız var. Kişiye özel seyahat konseptinde çalışıyor ve misafirlerin taleplerini yerine getirmek adına titizlikle çalışıyoruz. Bu dönemde globale açılma üzerine de bir yapılanma içindeyiz.”

Mobil ilk kurulduğumuzdan bu yana ilk önceliğimiz.

Skyscanner Sosyal Medya Departman Sorumlularından Zeynep Mutlu konuşmasında, “ Sosyal medyada doğru iletişimde bulunmak son derece önemli bizim için. Amacımız öncelikle insanlara ilham verebilmek. Sosyal medyada Portofino’yu paylaştığınızda, gerçekten evler böyle rengarenk mi diye yorumlar gelmeye başlıyor. Organik olarak bizi takip edenler ile her daim iletişimde olmaya çalışıyoruz ve onlara değer verdiğimizi gösteriyoruz. İl kurulduğumuzda bu yana, dünyadaki gelişim aşamalarımızda her dönem ilk önce mobilde etkinlik gösterip, ilk mobilde başarıyı planlıyoruz, zira her yerde insanların ulaşabileceği en önemli mecranın mobil olduğunun bilincindeyiz.”

Türk Markaları Ortadoğu Pazarı’na Çıkarma Yaptı

Birleşik Arap Emirlikleri’nin en köklü şirketlerinden INDEX Holding bünyesinde yer alan Index Fuarcılık tarafından düzenlenen The Global Franchise Market Fuarı, 14-15 Kasım tarihlerinde Dubai Uluslararası Zirve ve Fuar Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Türkiye’de tek yetkili acentesi Medyafors Fuarcılık A.Ş olan, Türk markaları ile Ortadoğu’lu yatırımcıların bir araya geldiği “The Global Franchise Market (TGFM)” Fuarı’nda , sektörlerinde başarılı işlere imza atan Oses Çiğköfte, Dry Clean Express, Bursa Kebap Evi, Biev, Bernardo, Tatlıses Çiğköfte ,Pizza Pizza ve ayrıca Türkiye’de markaları tek bir çatı altında toplayan Türkiye Franchising Derneği (UFRAD) fuarda standları ile yer aldılar. Katılımcılar, fuarda gördükleri ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirirken, Ortadoğu pazarının büyüme ve markalaşma sürecinde kendilerine önemli katkı sağlayacağına dikkat çektiler.
Dubai Turizm Ajansı, Dubai Ticaret Odası ve Ortadoğu’nun en büyük franchise danışmanlık firması Francorp tarafından desteklenen fuarda katılımcılar, Franchise Danışmanlık Firmaları, Ticaret Odaları, Katar Kalkınma Bankası yetkilileri, diğer devlet kuruluşları ve değerli yatırımcılarla görüşme olanağına sahip oldular. Yatırımcılar, fuara gelerek yeni iş fırsatlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirdiler. 14 Kasım 2016 da gerçekleştirilen fuarın açılış töreninde Dubai Ekonomi Bakanı Sami Dhaen Al QamziT.C. Dubai Başkonsolosu Erdem Ozan, T.C. Dubai Başkonsolosluğu Ticaret Ateşesi Hasan Önal, Index Holding Yönetim Krl.Bşk. Dr. Abdul Salam Al Madani, Index Holding Ceo’su Anas Al Madani, Francorp Danışmanlık Ceo’su Don Boroian ve Francorp Orta Doğu Başkanı Imad Charafeddine hazır bulundu.
Sadece Dubai’den değil tüm Ortadoğu’da ziyaretçi akınına uğrayan fuar, bu yıl 9.’su düzenlen ‘’Licensing Dubai Fuarı’’ ile eş zamanlı organize edildi. Eğitim ve network çalışmalarına da büyük önem verilen fuarda, 2 gün boyunca franchising alanında farkındalık yaratacak eğitici konferanslar gerçekleştirildi. Ziyaretçi ve katılımcı marka yetkililerinin dinleyici olarak yoğun ilgi gösterdiği oturumlar franchise sektörüne yön verici nitelikte idi.

Konuyla ilgili Medyafors Fuarcılık Genel Müdürü Aycan Helvacıoğlu; “Türkiye’de 14 yıldır Bayim Olur musun Fuar’ını düzenleyen Medyafors Fuarcılık, franchising sistemine ve gelişimine önem vermekte, bu konuda önemli çalışmalara imza atmakta ve markaların yurt içi ve yurt dışında büyümelerine önemli katkılar sağlamaktadır. Türkiye yetkili acentesi olarak The Global Franchise Market Fuarı’nı Türk Markalarının Ortadoğu’ya açılan kapısı olarak değerlendirmekteyiz. Hedefimiz 2017’de daha çok Türk markasını yurtdışında taşımak olacak ” dedi.

Plastik Tanıtım Grubu sektörün ortak kararıyla kapatıldı

İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Olağanüstü Genel Kurulu Plastik Tanıtım Grubu (PTG) gündemi ile toplandı ve oybirliği ile kapatılmasına karar verildi. 

Plastik Tanıtım Grubu, sektörü temsil eden Sivil Toplum Kuruluşlarından gelen talebi değerlendiren İKMİB ve AKMİB Genel Kurullarında alınan karar sonrası TİM ve Ekonomi Bakanlığı’nın onayları ile iki yıl önce kurulmuştu. Sektörde bazı sivil toplum kuruluşlarının karşı çıkması üzerine Olağanüstü Genel Kurul kararı alan İKMİB yönetimi, tanıtım grubunun geleceğini üyelerin oylarına sundu ve kapatılması yönünde tavsiye kararında bulundu. Tek gündemli genel kurulda oy birliği ile kapatılma kararı alındı.

İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz’ün yaptığı açılış konuşması ile başlayan İKMİB Olağanüstü Genel Kurulu açık oylama ile devam etti. Oylama sonucunda Plastik Tanıtım Grubu, İKMİB üyelerinin katıldığı Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı’nda alınan kararla kapatıldı. Toplantıda ayrıca İKMİB Yönetim Kurulu’nun tavsiye kararı ile PTG kapsamında yapılacak faaliyetlerde kullanılmak üzere alınan onbinde 5 seviyesindeki toplam 2.834.735 TL tutarındaki katkı paylarının iade edilmesine de oy birliği ile karar verildi.

Plastik Tanıtım Grubu’nun sektörün ihracatını artırmak üzere sektörden gelen talep üzerine kurulduğunu belirten İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz şunları söyledi: “Plastik Tanıtım Grubu’nun geleceğini değerlendirmek üzere bir araya geldik. İKMİB olarak plastik sektörümüzdeki Sivil Toplum Örgütlerinden gelen talep doğrultusunda bundan yaklaşık 2 yıl önce İKMİB ve AKMİB Genel Kurullarında kabul edilen, TİM ve Ekonomi Bakanlığı onayı ile kurulan Plastik Tanıtım Grubu hakkında asıl karar en başta olduğu gibi üyelerimizindir. Toplantıda oybirliği ile Plastik Tanıtım Grubu’nun kapatılması kararı alınmıştır. Sektördeki bazı Sivil Toplum Kuruluşlarının konuyu farklı yönlere çekme ve ‘rol kapma’ gayretleri plastik sektörü adına olumlu sonuçlar doğuracağına inandığımız bir oluşumun faaliyete bile geçmeden sona ermesine sebep olmuştur. Plastik Tanıtım Grubu’nun bu şartlarda faaliyetlerini sürdürmesi zaten mümkün olamayacaktır. Biz İKMİB olarak ihracatımızı ileriye taşıyacak, üyelerimize katkı sağlayacak çalışmalarla hiç durmadan yol almaya devam edeceğiz.”

ÖTV düzenlemesi otomotiv sektörünü nasıl etkileyecek?

Emrah Akın

Otomobil alacaksanız geç kalmayın

Otomobillere uygulanacak yeni ÖTV düzenlemesi soru işaretleriyle birlikte geliyor. Hem ÖTV düzenlemesi hem de döviz kurlarındaki artış nedeniyle fiyatların ciddi anlamda artma ihtimali olduğunu belirten KPMG Türkiye Vergi Şirket Ortağı Emrah Akın uyarıyor: Otomotiv ÖTV’sinde motor hacmine göre her kademede bir artış yaşanması kuvvetli ihtimal. Artan döviz kurları da düşünüldüğünde otomobil almak isteyenlerin geç kalmaması gerekiyor.

Otomotiv sektöründe nefesler tutuldu, kapıdaki yeni ÖTV düzenlemesi bekleniyor. Yakın zamanda mecliste kabul edilen kanun, Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylanıp Resmi Gazete’de yayımlanmadığı için henüz resmi olarak yürürlüğe girmedi. Ancak ilgili kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte otomotiv sektöründe tam anlamıyla taşlar yerinden oynayacak. KPMG Türkiye Vergi Ortağı Emrah Akın otomobil almayı düşünenlerin elini çabuk tutması gerektiğini söyledi.

Otomobil fiyatları artacak

Akın, “Otomobil almak isteyenler için olumlu tablo çizmek oldukça zor. Yeni düzenlemede fiyatı düşük otomobillerde vergi indirimi yapılmayacağı anlaşılıyor. Bu da otomotiv ÖTV’sinde her kademede bir parça artış olacağını gösteriyor. Bunun yanı sıra ÖTV, KDV’nin de matrahına giriyor. Yani artan ÖTV tutarının yüzde 18’i kadar da bir KDV artışı yaşanacak. Ayrıca artan döviz kurları sonucunda otomobil zamları da kapıda… Tüm bu gelişmeleri değerlendirdiğimizde otomobil almak isteyenlerin acele etmesi gerektiğini söyleyebiliriz” dedi.

2017 Bütçe Tasarısı’nda gelecek yıl “motorlu taşıt araçları” üzerinden yaklaşık 19,9 milyar TL ÖTV tahsil edilmesinin planlandığına dikkat çeken Akın, “Otomobil piyasası canlılığını yitirmez ve satışlar normal seyrinde giderse toplam ÖTV tahsilatı içinde otomobillerin payı artabilir. Ancak fiyatlardaki artışlar, satışları engellerse bütçe adına karşımıza karamsar bir tablo da çıkabilir. Satın alınmayan her otomobilin sadece ÖTV değil; yüzde 18 KDV kaybı olduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Bu nedenle otomotiv piyasasını hareketlendirecek “hurda indirimi” gibi vergisel teşviklerin tekrar gündeme alınması yararlı olabilir” dedi.

Yeni düzenlemede aracın fiyatı dikkate alınacak

Bakanlar Kurulu’nun tamamen yetki sahibi olduğu yeni düzenlemede motor silindir hacmi eskiden olduğu dikkate alınmaya devam edecek. Bunun yanında “otomobilin fiyatı” da ÖTV vergilemesinde göz önünde bulundurulacak. Yeni ÖTV düzenlemesinde şu noktalar ön plana çıkıyor:

Şu anda 1500cc motor hacmindeki bir otomobil fiyatı ne olursa olsun yüzde 45 ÖTV’ye tabi tutuluyor. Yeni düzenlemede ise fiyatı 100 bin TL üzerinde olan 1500cc’lik bir otomobil için örneğin yüzde 60’lık oran belirlenebilir. Yani eskiden sadece motor hacmi büyüdükçe artan ÖTV, artık fiyat yükseldikçe de artabilecek.
Mevcut sistemde de ucuz otomobilden alınan vergi ile pahalı otomobilden alınan vergi aynı değil. Çünkü şu anda da otomobillere oransal bir ÖTV uygulanıyor. Bugün de otomobil fiyatı arttıkça, hesaplanan ÖTV tutarı da otomatik olarak artıyor. Bu sistemde amaçlanan, aynı motor hacminde olan ancak fiyatları farklı olan otomobillerde vergi makasının daha da açılması…
Bakanlar Kurulu silindir hacmi aynı; ancak fiyatları farklı otomobiller için yeni bir ÖTV oranı belirleyebilecek. Örneğin yeni sistemde 1500cc motor hacmindeki 50 bin TL’lik bir otomobil satın alanlar yüzde 45 öderken, 1500cc motor hacminde 100 bin TL’ye otomobil alanlar yüzde 70 ÖTV ödemek zorunda kalabilir.
Bakanlar Kurulu’nun “çevre dostu araçlar” için ÖTV oranını yarıya kadar indirme yetkisi de öteden beri var. Mevcut sistemde tam elektrikli ve hybrid araçlarda ciddi bir ÖTV indirimi hali hazırda uygulanıyor.

Mevcut sistem tamamen değişiyor

Otomobiller şu anda motor silindir hacmine göre ÖTV’ye ve yüzde 18 de KDV’ye tabi tutuluyorlar. Hybrit otomobiller için de özel ÖTV oranları uygulanıyor. Şu anda otomobiller şu şekilde ÖTV’ye tabi tutuluyor :
Motor silindir hacmi 1600 cm³’ü geçmeyenler ile elektrik motor gücü 50 KW’ı geçip silindir hacmi 1800 cm³’ü geçmeyen araçlardan yüzde 45 ÖTV alınıyor.
Silindir hacmi 1600-2000 cm³ arasındaki diğer araçlar ile elektrik gücü 100 KW’ı geçip, silindir hacmi 2500 cm³’ü geçmeyen elektrikli motorlardan yüzde 90 oranında ÖTV tahsil ediliyor.
Motor silindir hacmi 2000 cm³’ü geçen araç sahipleri ise yüzde 145 oranında ÖTV ödüyor.
Elektrikli motorlarda ise 85 KW’ı geçmeyenler yüzde 3, 85-120 KW arasındakiler yüzde 7, 120 KW’tan güçlü motora sahip olanlardan yüzde 15 ÖTV alınıyor.

Mobil çalışan oranı yüzde 37’den 42’ye çıkacak

Kurumların yüzde 53’ü verimlilik için tümleşik iletişim kullanıyor. 2021 yılına kadar internete bağlı cihaz sayısı yıl bazında yüzde 23 büyüyecek. 2021’de toplam 28 milyar cihazın birbirine bağlı olması öngörülüyor. Bağımsız araştırma şirketi Grand View Research tarafından yapılan araştırmaya göre, küresel tümleşik iletişim pazar büyüklüğü 2024 yılında 143,49 milyar dolara ulaşacak. Unify tarafından yapılan araştırmaya göre ise kurumların yüzde 53’ü verimliliği artırmak için tümleşik iletişimi tercih ediyor.

Bağımsız araştırma şirketi Grand View Research tarafından yapılan araştırmaya göre, küresel tümleşik iletişim pazar büyüklüğü 2024 yılında 143,49 milyar dolara ulaşacak. Unify tarafından yapılan araştırmaya göre ise kurumların yüzde 53’ü verimliliği artırmak, yüzde 11’i geleneksel araçların kullanımındaki zorlukları gidermek, yüzde 10’u yöneticilerin talebini yerine getirmek için tümleşik iletişim uygulamalarını tercih ediyor. Seyahat masraflarını azaltmak ve müşteri taleplerini karşılamak için tümleşik iletişimi kullanan firmaların oranı yüzde 9 iken, kurumların yüzde 8’i ise çalışanların talebine cevap vermeyi hedefliyor.

Mobil işgücünün toplam işgücüne oranı yüzde 42 olacak

Kurumların tümleşik iletişim uygulamalarını tercih etme sebeplerinin başında verimliliği artırmak geldiğini belirten Unify Türkiye Ülke Müdürü Erda Tütüncüoğlu, “Yaptığımız araştırmalarda kurumların tümleşik iletişim çözümlerini tercih etmelerinin nedenleri arasında yüzde 53 ile verimliliği artırmak ve yüzde 11 ile geleneksel araçların kullanımındaki zorlukların geldiğini görüyoruz. Dünya genelinde mobil işgücünün toplam işgücüne oranının şu anda yüzde 37’ler seviyesinde olduğu ve bu oranın 2020 yılında yüzde 42 seviyesine yükseleceği tahmin ediliyor. Çalışanların mekân ve zaman bağımsız iş uygulamalarına ve kurum verilerine erişip, iş süreçlerini verimli kılma oranlarının giderek artacağı kanaatindeyiz.” dedi.

Seyahat masrafları azalıyor, mobil çalışan sayısı artıyor

İletişim yazılımları ve servisleri sunan Unify, farklı networkleri, cihazları ve uygulamaları kullanımı kolay tek bir çatı altında birleştiriyor. Tümleşik iletişim teknolojileri iş süreçlerini kolaylaştırırken maliyetleri azaltıyor ve verimliliği artırıyor. Her yerden ve her zaman bilgiye ulaşma ihtiyacı mobilite ile desteklenirken, şirketler iş sürekliliğini kesintiye uğratmamak için yenilikçi çözümler kullanmayı tercih ediyor. Sade ve kolay yönetilebilir bir sistem altyapısıyla farklı iletişim modellerini bir araya getirmeyi başaran şirketler, maliyet, iş gücü ve iş süreçleri konularında avantaj elde ediyor.