Bu yazımda Pazarlama Stratejileri geliştirirken dikkat etmeniz gereken küçük ipuçlarından bahsetmek istiyorum. Hazırsanız başlayalım!
Pazarlama bir şirketi yönetirken ya da bir girişim başlatırken özgür olabileceğiniz ve fikirlerinizi sınırsız bir biçimde uygulamaya dökebileceğiniz benzersiz bir alandır. Girişiminizle müşterilerinize sunacağınız ürün ve hizmetlerin hangi yöntemlerle müşteriye pazarlanması ve ulaştırılması gerektiği belirleme süreci; kararlarında özgür olabilen kişiler için oldukça yenilikçi, dinamik ve bir o kadar da eğlenceli bir süreçtir. İşte size girişim ürün ve hizmetlerinizin hedeflediğinizden de fazla kişiye kolayca ulaşması için yararlanabileceğiniz etkili ve son derece pratik pazarlama yöntemleri:
Kartvizitler ve Dijital Kartvizitler
Pazarlamada kartvizite sahip olmak önemli. Günümüzde basılı kartvizitlerin yerini dijitalleri aldı. Her ne kadar pazarlama stratejinizde kartvizitler küçük bir detay gibi görünse de, bu küçük ama güçlü detay sayesinde müşteri gözündeki algınız şekillenir. Medyada gerçekleşen olaylarda genellikle öncelikle olayı görüntülerle yani gözlerimizle fark ederiz. Renk uyumu hatta grafikleri olan, profesyonelce tasarlanmış, gereksiz ayrıntılardan uzak sadece müşterinin doğrudan ilgisini çekmesini istediğiniz bilgilerin yer aldığı, kaliteli, göz alıcı bir kartvizit ile müşteriniz üzerinde tahmin ettiğinizden daha olumlu bir intiba bırakırsınız. Böyle bir kartvizit ile müşterinizin mutlaka iletişimde kalmak istediği kişiler arasında ilk 10’a girmeniz söz konusu. Hele de dijital kartvizitiniz varsa ve bulunduğunuz sektör yenilikçi ve dinamik bir sektörse, sahip olduğunuz kartvizit sizin ne derece yenilikleri takip ettiğiniz, yenilikçi yaklaşımlara açık olduğunuz ve vizyoner olduğunuz hakkında müşterilerinize fikir verecektir.
Broşürler ve E-broşürler
Broşürler de aynı kartvizitler gibi dijital platformlarda sıkça karşılaşılan pazarlama araçlarından. E-broşür adı verilen dijital mecralarda sıkça karşılaştığımız broşürlerde ne sunduğumuzu doğru belirlemek ilk altın kuraldır. Daha sonra ise sunulan bilgileri doğru kişilere yani hedef kitleye ulaştırmak gerekir. Doğru hedef kitle belirlemek ve sonra da bu kişilere e-broşürlerin ulaşmasını sağlamak için kullanılabilecek Google vb. şirketlerin piyasanın kullanıma sunduğu bir takım algoritmalar vardır. Bu algoritmaların dilinden anlamak ve özellikle dijital pazarlamada bu algoritmaların avantajlarından faydalanmak son derece önemli bir diğer husustur. Çünkü e-broşürün ulaşmasını istediğiniz her kişinin e-mail adreslerine bu dijital araç ve algoritmalardan ve en nihayetinde verilecek reklamlardan faydalanmadan ulaşabilmek bir hayli güç ve neredeyse imkansızdır. Dijital platformlarda ve sosyal medyada verilen reklamlar her ne kadar ilk etapta maliyetli gibi görünse de, basılı reklamlardan çok daha yararlı olabilir. Ürün ve hizmetlerinizin kısa sürede doğru kişilere tanıtılmasında oldukça etkili olan dijital reklamlar; oluşturulacak e-broşürler ile desteklendiğinde potansiyel müşteriler üzerinde oldukça olumlu etkiler bırakır.
Eşantiyon Ürünler ve Kampanyalar
Her zaman sadece satış rakamlarına odaklanan; maliyetlerden olabildiğince kaçınarak sadece satış için belirlenebilecek en yüksek ürün fiyatıyla en yüksek kar marjına ulaşmayı hedefleyen bir girişimci her ne kadar başarıya ulaşsa da, sahip olduğu başarısı ne yazık ki sürdürülebilir bir başarı olmaz. Bazen daha çok büyüyebilmek ve başarının devam etmesi için bazı ekstra maliyetlere katlanmak gerekir. Bu maliyetler iş geliştirme için katlanılan (bakım onarım, üretim süreçleri yenileme, yeni departman kurulumu için yeni çalışanlar istihdam etme vb.) maliyetler olabileceği gibi müşterilere yönelik eşantiyon ürün dağıtımından tutun, indirim vb. kampanyalar için katlanılan maliyetler de olabilir. Örneğin, size katlanılması gereken yeni maliyetler oluşturan sosyal medya kanallarınızdan bazı ürünleri hediye etmeniz, web sitenizde veya e-bülten alıcılarınıza özel dereceye girenlere ödüllerin verildiği bir yarışma düzenlemeniz faaliyetlerinizin devamlılığı ve müşteri sadakati oluşturmanız için önemlidir. Müşteriniz olmayan kişilerin müşterilerinizin dağıttığınız eşantiyon ürünleri kullanırken görmesi ve müşterilerinizin onlara tanıdığınız ayrıcalıklar, onlara verdiğiniz ödüller, onlar için düzenlediğiniz kampanya ve yarışmalar hakkında arkadaşlarıyla bilgi paylaşımında bulunmaları ürünlerinize olan ilgi artacak ve uzun vadede katlandığınız maliyetlerin çok daha üzerinde satış gelirleri elde etmeye başlayacaksınız.
Eski Müşterilerle İletişim
Eski müşterileri yeniden kazanmak her ne kadar kulağa zor gelse de, onlarla kurmuş olduğunuz geçmiş iletişimden edindiğiniz envanter, beklenti ve taleplerinin ne olduğuna dair sahip olduğunuz bilgiler, onlara ulaşmak için edindiğiniz e-posta, telefon vb. iletişim bilgiler sayesinde yeni bir müşteri kazanmaktan daha kısa sürede eski müşterinizi ürün alımları için ikna edebilirsiniz. Eski müşterilerinize özel “Yalnızca Değerli Müşterilerimiz İçin” mottosuyla, hatta geçmiş vadelere göre sınıflandırılan “10 seneye özel silver”, “20 seneye özel gold” vb. sınıflandırmalarla, çeşitli etkinlik, panel ve atölye çalışmalarıyla ürünlerinizi tekrar denemelerini sağlayabilirsiniz. Sunduğunuz ürünlere artık ihtiyaç duymayacaklarını düşünebilirsiniz. Yine de geri kazanmaktan vazgeçmeyin. Çünkü kendileri ihtiyaç duymasalar bile ürünlerinize ihtiyaç duyabilecek bir sosyal çevreleri var.
Teşekkür Etme
Her üründen sonra dijital ortamdan teşekkür mesajı ve memnuniyet anketi göndermeniz, ya da ayın müşterisi kampanyaları düzenleyerek müşterileri ödüllendirmeniz, müşterilerin kullandıkları ürünlerle ilgili referanslarını ve fotoğraflarını dijital platformalar üzerinden onları önemsediğinizi göstermek için paylaşmanız, ürünlerinizi sürekli alan müşterilerinize yönelik teşekkür mahiyetinde hediyeler göndermeniz; müşterilerinizin sadakatini güçlendiren uygulamalardır.
Satın alma işlemini bir akit olarak düşündüğümüzde, satın alma sürecinde gerçekleşen akitte iki tarafın iletişimin uzun yıllar devam etmesi ve iletişimde güçlü bağlar kurulması; iletişimde sağlanan alma verme dengesiyle mümkündür. Alma verme dengesi ise hem maddi hem de manevi akitte bulunan iki tarafın birbirinin çıkarını gözeterek bir takım faydaları feda etmesi ile gerçekleşir. İletişimde alma verme dengesinin kurulması karşılıklı memnuniyetten geçer. Teşekkür etmek ve bu teşekkürü eylemlerle desteklemek ise bu memnuniyetin sağlanmasında atılacak en güzel ilk adımdır.
Doç. Dr. Duygu HIDIROĞLU