Nisan Ayı İhracatımıza Bakalım
En sağlıklı bilgiyi T.C. Ticaret Bakanlığı web sitesinden (www.ticaret.gov.tr) alarak yazımıza başlayabiliriz.
İhracatımıza Ne Oldu ?
T.C. Ticaret Bakanlığı web sitesinden aldığım bu rakamlara baktığımızda;
“2023 yılı Nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre; ihracat %17,2 oranında azalışla 19 milyar 315 milyon dolar, ithalat %4,5 oranında azalışla 28 milyar 162 milyon dolar oldu.”
Şeklindeki cümle adeta itiraf gibiydi. İhracatımız geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında % 17.20 düşüş gösterdi. Hiç bu kadar tökezlemedi ihracatımız yakın zamanlarda. Allah aşkına kimse de “İhracatımız rekorlar kırıyor demesin”
“İthalat rakamlarımız ise %4,5 oranında azalışla 28 milyar 162 milyon dolar oldu” denilse de ithalatın azalmasına da çok da sevinmeyelim çünkü ithalatın azalması sanayiide kullanılan ara malların ithalatında yavaşlama olduğu, dolayısıyla sanayimizin şahlanma yerine yerinde saydığını söylemek mümkündür.
İhracatçı Ne Diyor ve Ne Yapıyor ?
Eğitimlerim veya danışmanlıkların dolayısıyla kulak misafiri olduğum ihracatçıların ortak derdi;
- Döviz kurlarına baskı yapılması ve kurun yükselmesine müdahale yapılması
- TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları her ne kadar piyasa enflasyonunu bire bir yansıtmasa da, döviz kurlarının enflasyon oranında dahi arttırılmaması ihracatçıya büyük sıkıntı yaratmaktadır. İhracatçı piyasa enflasyonuna maruz kalmakta, ürerim maliyetleri artmasına karşın, döviz kurlarının artmaması ve baskılanması dolayısıyla yurt dışına fiyatlama yapamamaktadır.
- İmalatçı ihracatçılar ihracat bedeli dövizlerin % 40’lık kısmını TCMB’na devretmek zorunda olduklarından dolayı, devir sonrası ihracatçının eline geçen TRL ile tekrar döviz almak istediğinde, maalesef piyasanın sağlıksız olması döviz kur makasını ciddi anlamda ihracatçının aleyhine açmış durumda olduğundan dolayı ihracatçımız bu şekilde de para kaybına sebep olmaktadır.
Ne İhracatçı Ne de Ayşe Teyze Türk Lirası’nda Durmak İstemiyor
Sözcü Gazetesi’nin yazarı Sn. Murat Muratoğlu’nun bir makalesindeki bir cümleye çok güldüm; Türk Lirası Papaz Kaçtı gibi, hiç kimse elinde Papaz bulundurmak istemiyor ve papazı elinden çıkartma yoluna gidiyor. Al papazı ver dövizi veya altını diyorlar. Gerçekten de öyle.
Ben de köşe yazılarımda farklı ifadeler kullansam da Türk Lirası’nda durmanın bir risk olacağını söylemişimdir. Ama Sözcü Gazetesi yazarı Sn. Murat Muratoğlu kadar esprili olamadığım ortada. Gerek eğitim camiasından, gerekse danışmanlığını yaptığım firmalardan oluşan çevremdeki pek çok tanıdığım her kim varsa eline geçen her kuruşu hemen dövize çeviriyor veya altın alıyor.
Ayşe Teyze, Ali Dede dahi emekli parasını dövize çevirir oldu ya. Sen de mi Ayşe Teyze, sen de mi Ali Dede.
Korku dağları bekler demişler. Türk Lirası’ndan kaçış varsa piyasadan endişeleri var demektir.
İhracatçının Önünde Engeller Var
Depremin yaratacağı olumsuzluğun yanında ihracatçının önündeki en büyük engel gerçek enflasyon rakamlarının üretim maliyetlerini arttırıp, ihracatçının uluslararası platformlarda fiyat vermesinin önünde engel olmakla birlikte yaklaşık 6 aydır tam saha pres yapılan döviz kurlarının hiç hareket etmemesi, ihracatçının tamamen rekabet gücünü tırpanladığı gibi, kurların sabit kalması ithalatçılara ciddi destek görünümü sergilemektedir.
Dahası
Döviz kurlarının alış / satış arasındaki makasın da geçen haftadan beri ciddi anlamda açılması; yani döviz alış kurunun daha da aşağıya, döviz satış kurunun daha da yukarıya çıktığını görmekteyiz.
Bu tablo bize ne anlatır?
Bankada dövizi olanlar dövizini satmayacak, döviz almak isteyenler ise döviz büfelerinden veya Tahtakale’den pazarlıkla dövizini alacaktır. Serbest dövizi olan kişiler de dövizlerini bankalarda değil, serbest piyasada pazarlık yapmak suretiyle satmayı tercih edecektir.
Kur makasının daha da açılmasının ülkemiz ekonomisine faydası olacak mıdır sizce? Kur makası bu günlerde biraz daha fazla açıldı. Döviz bozduracak olan düşük fiyata, döviz satın alacak kişi veya firmalar ise piyasa fiyatından daha yüksek fiyata satın alacaktır. Gerek kur makasının çok açık oluşu, gerekse kurlara yapılan sıkı markaj dolayısıyla hem ihracat rakamlarımız daha da düşecek, hem de ithalat rakamlarımız ülkemiz aleyhine yukarı çıkacaktır.
Sırf Kurların Yükselişini Baskılamak İçin
Sırf kurlar yukarı çıkmasın diye sürekli baskılama yapılan dövize ülkemizin ne kadar ihtiyacı olduğu ortada. TCMB döviz rezervleri sürekli eksi seviyelerde. En fazla korkum da KKM – Kur Korumalı Mevduatın geri dönüşlerinde piyasada neler olacak? Daha da vahimi KKM – Kur Korumalı Mevduatın geri dönüşü ile birlikte seçim sonrası senaryolarının getireceği riski aklıma getirmek dahi istemiyorum.
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC Uluslararası Ticaret Odaları
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi