TİCARİ İŞLERDE MÜTESELSİL SORUMLULUK (TESELSÜL KARİNESİ)
Yazar: Ramazan Durgut
Aynı borç ilişkisinden dolayı birden fazla kişinin borç altına girmesi ve bunların her birinin borcun sadece bir kısmından sorumlu olması halinde, müşterek (kısmi) borçluluk vardır. Örneğin (A) ve (B)’nin birlikte üstlendikleri 2000TL’lik toplam borçtan, alacaklı (C) ile aralarındaki anlaşmaya göre, (A)’nın 100TL ve (B)’nin 100TL ile sorumlu olmasında durum böyledir.Bu tarz müşterek borçluluk sadece bölünebilir edimler için söz konusu olabilir.Buna karşılık birden fazla borçlunun, alacaklıya karşı borcun tamamı için taahhütte bulunması (borç üstlenmesi) halinde müteselsil sorumluluk(borçluluk)söz konusudur. Müteselsil borçluluk alacaklıyı oldukça avantajlı bir duruma sokar. Çünkü müteselsil borçlulukta alacaklı, “borcun tamamını” borçlulardan birinden veya diğerinden yahut borçluların hepsinden talep etme yetkisine sahiptir [bakınız Ülgen, Hüseyin (Teoman, Ömer / Helvacı, Mehmet / Kendigelen, Abuzer / Kaya, Arslan / Nomer Ertan, Füsun): Ticari İşletme Hukuku, 2. Bası, İstanbul 2009, s. 62 vd.].
Müteselsil borçluluk TBK m. 162 – 168 arasında düzenlenmiştir. TBK m. 162’e ye göre müteselsil borçluluğun söz konusu olabilmesi için bunun açıkça sözleşmede kararlaştırılması veya kanunda öngörülmesi gerekmektedir. Örneğin birlikte ödünç alanların (TBK m. 382), birlikte vekalet alanların ve verenlerin (TBK m. 511), haksız fiilden birlikte sorumlu olanların (TBK m. 61), mirasçıların miras bırakanın borçlarından (TMK m. 641)müteselsilen sorumlu oldukları kanunda düzenlenmiştir. Müteselsil borçlulukla ilgili kanunda bir hüküm bulunmadığı durumlarda, borçludan her birinin, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini bildirmesi halinde müteselsil borçluluk oluşabilir (TBK m. 162/1). Buraya açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; adi işlerde müteselsil sorumluluk genel kural değil, istisnadır. Ancak sözleşmede kararlaştırılmış veya kanunda öngörülmüşse olabilir.
- Ticari İşler
Ticaret hukuku, ticari işleri düzenleyen hukuk dalıdır. Kanunda, ticari hükümlerin ticari işlere uygulanacağı öngörülmüştür (TTK m. 1/2). Buna karşılık bir iş ticari değil de adi işse, TTK hükümleri yerine genel hükümler (TMK, TBK vs.) uygulanır. Dolayısıyla bir işin ticari iş olarak nitelendirilmesi TTK hükümlerinin uygulanması bakımından büyük öneme sahiptir.
Ticari işler (faaliyetler) ne olduğu kanunda belirtilmiştir (TTK m. 3, 19). Anılan hükümler incelendiğinde ticari işlerin dört grupta toplandığı görülmektedir. TTK m. 3’e göre ticari işler; Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen işler (konular) ile bir ticari işletmeyi ilgilendiren işlerdir. TTK m. 19’a göre ticari işlerin kapsamına ise ticari iş karinesi ve bir taraf için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler girmektedir.
…
Yazar: Ramazan Durgut
Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Mayıs 2014 sayısında bulabilirsiniz.!
Satınalma Dergisi Mayıs 2014 sayısına Öğrenme Merkezi üyeliği yaparak ulaşabilirsiniz.
Üyelik için: https://satinalmadergisi.com/urun/dijital-uyelik/
EĞİTİM PROGRAMLARI İÇİN TIKLAYINIZ.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.
Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri Eğitimi
Sözleşme Yönetimi ve Sektörel Kontrat İncelemeleri başlıklı eğitimin içeriğini incelemek için Eğitim Kataloğunu https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirebilirsiniz.