Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), dış ülkelerle ticareti ve ihracatçı sayısını artırmak amacıyla Coface’ın desteğiyle düzenlediği “İhracat Pusulası” etkinlikleri kapsamında Japonya pazarındaki fırsat ve riskleri ele aldı.
TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan “Dünyada birkaç ülkede fiziksel uzaklığının da etkisiyle ihracatımız kısmen düşük. Son dönemde ABD’de ciddi bir ilerleme yaşanıyor. Benzer bir atılımı Japonya’da da görmek istiyoruz” dedi.
Japonya’nın İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara: “Japon pazarında Türk ürünlerinin algısı iyi ama bilinirlik konusunda eksiklikler var. Türk firmaları Japon pazarında markalaşmaya ağırlık vermeli.”
DEİK Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun: “Güven ilişkisine çok önem veren Japonya pazarına dış ticaret firmaları aracılığıyla girilmesi doğru. Ülkede kanatlı ürünler sektörü için de büyük fırsatlar var.”
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), hem ticaret yapılan ülke hem de ihracatçı sayısını artırmak amacıyla Coface’ın desteği ile düzenlediği “İhracat Pusulası” etkinlikleri kapsamında Japonya pazarını ele aldı. Güney Kore, Gana, Rusya, Katar, Fas, Endonezya ve Singapur’un ardından “Rota: Japonya” adıyla sekizincisi gerçekleştirilen etkinlikte, Japonya pazarının risk ve fırsatları, pazara giriş yöntemleri gibi konularda ihracatçılara bilgi verildi, ayrıca pazarda başarılı olan firmaların hikayeleri katılımcılarla paylaşıldı. TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya Japonya İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun ile çok sayıda ihracatçı katıldı.
TİM Genel Sekreteri Dr. Halil Bader Arslan, açış konuşmasında “Dünyada birkaç ülke var ki, fiziksel uzaklığının da etkisiyle ihracatımız kısmen düşük seviyelerde. Avustralya, Kanada ve ABD’nin yanında Japonya da bu ülkelerden birisi. Son dönemde ABD pazarında ciddi bir ilerleme yaşanıyor. Benzer bir atılımı Japonya pazarında da görebilmek için bu toplantıları düzenliyoruz” diye konuştu.
“Türk firmaları Japonya’da markalaşmaya ağırlık vermeli”
Japonya’nın İstanbul Başkonsolosu Norio Ehara da “Bundan 50 yıl önce Japonya ile Türkiye arasında ticarete konu ürünler hangi ürünler ise, bugün de benzer ürün grupları üzerinden ticaretimiz devam ediyor. Yatırımlarda ise Japon firmalarının Türkiye’ye yaptığı doğrudan yabancı yatırım son yıllarda ciddi artış kaydetti. Japon pazarında Türk ürünlerinin algısı iyi ama bilinirlik konusunda eksiklikler var. Türk firmaları Japon pazarında markalaşmaya ağırlık vermeli” şeklinde konuştu.
“Japonya’da kanatlı ürünler için büyük fırsat var”
DEİK Türkiye-Japonya İş Konseyi Başkanı Ahmet Tuncay Sagun da oldukça benzer kültürel özelliklere sahip olduğumuz Japonya pazarına dış ticaret firmaları aracılığı ile girilmesinin doğru olduğunu söyledi. Japonya’nın sabırlı davranılması gereken bir pazar olduğunu belirten Sagun “Japon pazarında güven ilişkisi ile yürünebilir. Buna çok önem veren bir ülke. Japonya’ya ihracatımızın büyük kısmını orkinos oluşturuyor. Ancak aynı zamanda kanatlı ürünler sektörü için de büyük fırsatlar var, bu alanda da ülkemizin söz sahibi olmasını temenni ediyorum” dedi. Akdeniz’de orkinos avlanma kotasının düzenlenmesinden sorumlu Uluslararası Atlantik Orkinoslarını Koruma Komisyonu’nun (ICCAT) 25.Olağan Toplantısında Japonya’nın Türkiye lehine çok önemli bir destek verdiğini de kaydeden Sagun “Türk balıkçılarının avlanma kotası, Japonya’nın da desteği ile 2018 yılı için yüzde 40 arttırıldı. Toplantıda Japon dostlarımızın desteği çok etkili oldu” bilgisini paylaştı.
Nakliyeden sigortaya pek çok konu ele alındı
Toplantının Japonya Pazar Analizi başlıklı panelinde de Japon pazarına yönelik başarı hikayeleri, Türk ihracatçıların Japon firmalarına nasıl ulaşabileceği, nakliye, gümrükleme ve sigorta gibi çeşitli konular ele alındı. Panel TİM Genel Sekreter Yardımcısı Medine Atay moderatörlüğünde gerçekleşti.
Panelde konuşan Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı ve Japonya Eski Ticaret Başmüşaviri Musa Demir “Japonlar Türkiye ve Türk pazarına karşı daha bilinçli hareket ediyor. Ancak bizim pek öyle olmadığımızı görüyoruz. Bu pazarda başarıya ulaşabilmek için daha sistematik ve hazırlıklı olmalıyız” dedi.
JETRO (Japan External Trade Organization) Başkan Vekili Mitsuaki SANO da “Yemek artık Japonlar için bir hobi seviyesinde. Japonya’da 600 tane Meksika restoranı, 250 de Türk restoranı var. Yeni açılacak restoranların kapısında saatler öncesinden kuyruklar oluşuyor. Türk firmaları bu pazarda başarılı olabilmek için gıda çeşitliliğine önem vermeli. Kendi ürünlerini pazara özgü beklentilere göre şekillendirmeli” dedi.
Mitusbishi Türkiye, Orta Asya ve Kafkaslar eski CEO’su Hiroshi Miyoshi de “Türk firmaları Japon pazarına sadece ihracat için değil, yatırım alanında da ilgi göstermeli. Aynı şekilde Japon firmaları da Türkiye’deki mega projelerde yerel ortaklıklar ile başarılı çalışmalara imza atıyor” şeklinde konuştu.
Coface Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Emre Özer ise “Dünyadaki firmaların yüzde 80’i en az bir kere tahsilat sorunu yaşıyor. Yüzde 25 oranında firma ise tahsilat sorunları yüzünden iflas ediyor. Firmalarımıza Japon pazarında güvenli ticaret olanağı, alacak sigortası poliçelerimizin yanında risk önleme, tahsilat, kredi bilgisi, ayrıntılı ticari raporlar gibi hizmetler de sunuyoruz” dedi.