Küresel pazarlarda her geçen gün daha karmaşık ve dinamik hale gelen tedarik zinciri halkalarını yönetmek gittikçe zorlaşıyor.
İhtiyacın karşılanması amacıyla yola çıkılan ve sonuçlandırılması oldukça maliyetli bir süreç olan Tedarik Zinciri Yönetimi içerisinde en önemli tehlike öngörülememiş risklerin ortaya çıkmasıdır.
Tahmin edilemiyen riskler sonucu oluşacak masraf ve zaman kayıpları firmaların müşterilerine kattığı değeri ve dolayısıyla finanasal performansını etkileyerek rekabet gücünü azaltmaktadır.
Gelişen ve gelişmekte olan pazarlarda bulunan müşteriler, kaliteli ürünlere daha kısa zamanda ve daha ucuza ulaşmayı talep etmektedirler. Peki bu noktada Tedarik Zincirinin bir yerlerde kopmaması için gerekli olan alıcı ve satıcı arasındaki satınalma operasyonlarında oluşacak riskleri öngörmek ve önlem alabilmek mümkün müdür?
Şöyle ki; etki-şiddet analizi yaparak risklerin etki alanlarını tanımlamak için resmin bütününü görmek, ve önlem alıcı faktörleri oluşturabilmek mümkün olabilmektedir
Öncelikle , bu riskleri üç grub’a ayırmak ve daha sonra bu üç grub’u ana başlıklar halinde listelemek ve analiz ederek yol haritasını buna göre oluşturmak gerekir.
1-Tahmini basit-gerçekleşme ihtimali yüksek olan ve etkisi mevcut B planına göre değişkenlik gösteren riskler (örneğin: fiyat artış riski)
2-Tahmini orta derecede zorlukta olan-etkisi oldukça sarsıcı olabilme ihtimali olan riskler( örneğin; talep belirsizliği)
3-Olasılığı düşük ancak etkisi çok büyük olan riskler kategorisine depremleri, nükleer felaketleri vb. koyabiliriz.
Üst üste ve herbiri birbirlerine bağlı riskleri düşünerek “kötümserliğe kapılmamak” daha iyi olur, ancak olma ihtimallerini düşünerek yol haritası çizmek gerekir.
Yazar: Suzan YAZICI ÖZBEK
Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Şubat 2015 sayısında bulabilirsiniz.!
APPLE iPHONE / iPAD ve ANDROID MOBİL UYGULAMA ÜZERİNDEN TÜM SAYILARA ERİŞEBİLİRSİNİZ.