Dünya’da ortaya konulan en kapsamlı sürdürülebilirlik programı olan Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına uyum sağlamak isteyen Egeli tekstilciler Ticaret Bakanlığı’nın desteklediği UR-GE Projeleriyle yetkinliklerini artırıyor.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği üyesi 18 firma Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE Projesi’nde kümelendi. 4 başlıkta danışmanlık alan Egeli tekstilciler, yurt dışı pazarlama faaliyeti kapsamında 15-19 Eylül 2024 tarihlerini kapsayacak şekilde Hollanda’ya Sektörel Ticaret Heyeti düzenliyor.
Avrupa Yeşil Mutabakatı, 2050’ye kadar karbon sıfır bir Avrupa hedefliyor. Türkiye, Avrupa Birliği üyesi olmamakla birlikte Yeşil Mutabakata uymak durumunda ve ihracatını bu doğrultuda uyumlu hale getirmek zorunda. En büyük pazarımız Avrupa Birliği. Rekabetin çok yoğun olduğu ve fiyatlarımızın rakiplerimize göre çok yüksek kaldığı bu dönemde, döngüsel tekstil, yeşil dönüşüm konuları ülkemizi avantajlı hale getirecek en önemli konular. Bizler de bu konuya ayrıca önem veriyoruz ve faaliyetlerimizi bu doğrultuda gerçekleştiriyoruz.
İyi Uygulama Örneklerini Yerinde Göreceğiz
ETHİB’in Hollanda Sektörel Ticaret Heyeti, döngüsel tekstilde iyi uygulama örneklerini hayata geçiren firma ziyaretlerini ve Circular Textile Days-Döngüsel Tekstil Günleri etkinliğini içerir bir yurtdışı inceleme heyeti olduğunu aktaran Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ve Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Jak Eskinazi, “Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE Projesi”ne katılan firmaların iyi uygulama örneklerini yerinde görme olanağı bulacaklarını dile getirdi.
Tekstil ve hazırgiyim sektörlerinin Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatına uyum sağlaması gereken ilk 5 sektör arasında yer aldığının altını çizen Eskinazi, “Bu ticaret heyetiyle amacımız, dünyadaki çevreyi koruyan döngüsel ekonomi şartlarını firmalara adapte ederek rekabet gücümüzü bu yönde arttırabilmek. İklim değişikliğinin etkilerini dünya her geçen gün çok daha fazla hissediyor. Dünya’daki karbon salınımını 2050 yılına kadar sıfırlayacak adımları her birlikte atmamız gerekiyor. Bu nedenle tekstil sektöründe döngüselliği maksimum seviyede artırmak zorundayız. Bu amaçla “Tekstil Sektöründe Sürdürülebilir Rekabetin Geliştirilmesi UR-GE Projesi” kapsamında18 firmanın katılımı ile Enerji Verimliliği Danışmanlığı, İklim Değişikliği ile Mücadele/ ISO 14064 Kurumsal Karbon Ayak İzi Yönetimi Danışmanlığı, ISO 14001 Çevre Yönetimi Danışmanlığı ve Life Cycle Assesment (Yaşam Döngüsü Analizi) Danışmanlığı başlıklarında dört danışmanlık aldık. Yurt dışı pazarlama faaliyeti kapsamında da Hollanda’ya yapacağımız Sektörel Ticaret Heyeti’yle iyi uygulama örneklerini yerinde göreceğiz” diye konuştu.
2024 Yılında Dünyanın Bize Sunduklarını 1 Ağustos’ta Bitirdik
Dünya’nın sahip olduğu ve 1 yıl boyunca kullanabileceğimiz kaynakları o yıl içinde tükettiğimiz günü bize gösteren, Dünya Limit Aşımı Günü’nün 2024 yılında 1 Ağustos 2024’e tekabül ettiği bilgisini veren Eskinazi, bu hızda tükettiğimiz takdirde insanlığa 1,7 dünya gerektiğini, bu mümkün olmadığına göre döngüsel ekonominin dünyada güç kazanmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. Eskinazi şöyle devam etti: “Dünya kaynakları sınırlı. Bu hızla tüketemeyiz. Tekstil sektöründe Ege Bölgesi’nde Uşak’ta geri dönüşüm tesisleri yoğunlaşmış durumda. Bu başarılı örnekleri artırmak için çaba gösteriyoruz. URGE Projemiz ve Hollanda Sektörel Ticaret Heyetimiz bu amaca dönük faaliyetlerimizden.”
Türkiye’nin tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde yıllık 30 milyar dolar seviyesinde ihracat yaptığını hatırlatan Eskinazi, tekstil ve hazırgiyim sektörlerinde Avrupa Birliği’nin ana pazar konumunda olduğunu hem AB pazarındaki konumumuzu koruyabilmek hem de sürdürülebilirlik adımlarını güçlü bir şekilde atmak için AB Yeşil Mutabakatının ortaya koyduğu şartları yerine getirmenin öncelikli ev ödevleri olduğunu sözlerine ekledi.
Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin Hollanda Sektörel Ticaret Heyeti’ne 8 firmadan 10 temsilci katılım sağlayacak. Heyet ile sektördeki şirketlerin sürdürülebilir ürün veya hizmetlerini uluslararası bir kitleye sunmaları ve daha sürdürülebilir ve döngüsel üretim yöntemlerine geçişe aktif olarak katkıda bulunmaları hedefleniyor.