Çevik Tedarik Zinciri mi yoksa Yalın Tedarik Zinciri mi? Hangisi uygulanmalı?

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10
spot_imgspot_img

Günümüzün modern tedarik zincirleri, yöneticilerin çeşitli zorluklarla mücadele etmesini gerektirmektedir. Her bir zorluğun yarattığı bazı doğal sonuçlar veya etkileri bulunmaktadır (Tablo 1). Bunların arasında, arz ve talepteki artan belirsizlik, kısalan ürün ve teknoloji yaşam döngüleri, tedarik zincirlerinin çoklu yapısı gibi temel zorlukları sayabiliriz. İşletmeciliğin çeşitli dönemlerine ilişkin çalışmaları incelediğimizde arz ve talepteki belirsizlik durumunun hep bir problem veya zorluk olarak vurgulandığını görürüz. 1970’de yayınlanmış bir makaleye de göz atsanız, 2024 yılındaki bir haberi de değerlendirseniz karşınıza hep arz ve talep belirsizliği çıkacaktır. Bu tespitimizi kenarda tutalım.

Ürün yaşam döngülerinin çok kısaldığı, teknolojik ürünlerde, hazır giyim ürünlerinde rafta 1 kere gördüğümüz ürünleri 1 ay sonra yeniden göremediğimiz bir dönemdeyiz. Böyle bir çevrede, stoğa yatırım yapmadan aynı zamanda yok satma durumu ile karşılaşmadan bir tedarik zinciri işletmek kuşkusuz operasyonel mükemmellik gerektirecektir.

Bir diğer husus, işletmelerin dikey entegresyonlarla büyüyerek tedarikçilerini bünyelerine katma eğiliminden tedarik ağlarını yöneten organizatör işletme kimliğine bürünmeleri bir diğer eğilimdir. Geçmişte tüm bileşenlerin aynı firma içerisinde üretildiği dönemden, yavaş yavaş tedarikçilerle çalışma ve sonrasında tamamen ağ organizatörlüğü üzerine odaklanma durumunu birçok sektörde gözlemliyoruz.

Tablo 1. Günümüzün Tedarik Zinciri Çevresi

Zorluklar Etkileri
Arz ve talepteki artan belirsizlik Belirsizlik esneklik ihtiyacını doğurmakta
Kısalan ürün ve teknoloji yaşam döngüleri Durağan tedarik zincirleri yerine dinamik tedarik zincirleri
Çok katılımcılı tedarik zincirleri Partnerlerin farklı çıkarları

 

Yukarıdaki temel zorluklar yaşanırken sağlam bir tedarik zinciri kurmak işletmelerin başarısı için zorunludur.

Peki işletmeler tedarik zincirlerinin karakteristiklerini neye göre belirlemektedirler?

Rekabetçi üstünlüğün anahtarı «daha hızlı ve maliyet etkin» tedarik zinciri kurmaktan mı geçmektedir?

Sadece «hız ve maliyet» üzerine odaklanmış tedarik zincirleri, işletmeyi başarıya götürebilir mi?

Gelin bu konuya birlikte bakalım.

1- Yalın Tedarik Zinciri

Yalın düşünce, James P. Womack, Daniel T. Jones ve Daniel Ross’un 1991’de yayınladıkları “Dünyayı Değiştiren Makine” ve 1996’da Womack ve Jones tarafından yayınlanan “Yalın Düşünce” kitapları ile literatüre kazandırılmıştır. Yazarlar kavramı Toyota üretim sistemine ve başarılı uygulamalarına dayandırarak tanımlamışlardır. Yalın düşüncenin temelinde israfı (muda) yok etmek bulunmaktadır ve “değer eklemeyen şey” israftır. Buna göre yalın düşünce beş ilkede özetlenebilmektedir:[1]

  • Değerin belirli bir ürüne göre tam olarak belirlenmesi
  • Her ürün için değer akışının tanımlanması
  • Değerin kesintisiz akışının sağlanması
  • Müşterinin değeri üreticiden çekmesine olanak verilmesi ve
  • Mükemmelliğin aranması

Toyota üretim sisteminin kurucusu Taiichi Ohno, yalın düşüncenin temelini oluşturan yaklaşımlarını kendi ifadesiyle aşağıdaki şekilde vurgulamaktadır: “Bizim bütün yaptığımız müşterinin bize siparişi verdiği andan parayı tahsil ettiğimiz ana kadar geçen zaman hattına yoğunlaşmaktadır. Ve biz değer katma özelliği olmayan fireyi ortadan kaldırarak bu süreyi kısaltıyoruz.”(1998)[2]

Tedarik zinciri açısından yalınlık “değer eklemeyen her şeyi ortadan kaldırarak bir değer akışının geliştirilmesi” olarak ifade edilmektedir. Yalın tedarik zinciri oluşturabilmek için örnek olarak, stokların azaltılması, parti büyüklüğünün azaltılması, tedarikçi tabanının optimum sayıya getirilmesi, tedarikçilerin kalite ve teslimat performansına göre değerlendirilmesi, tedarikçilerle uzun vadeli sözleşmeler yapılması ve evrağa dayalı işlerin yok edilmesi gibi faaliyetler sayılabilmektedir.[3]

Geleneksel tedarik zincirleri çok sayıda tedarikçi ile maliyet esasına göre yönetilmektedir. Bu belirli durumlarda geçerli olsa da (örneğin emtialar) yalın tedarik düşük maliyetten ziyade uzun dönemli tedarikçi ilişkilerine ve ortaklık kurmaya odaklanmaktadır.[4] Geleneksel tedarik zincirleri ile yalın tedarik zinciri arasındaki yaklaşım farklılıkları Tablo 1’de sunulmaktadır.

Tablo 1. Geleneksel Tedarik Zinciri ve Yalın Tedarik Zinciri Arasındaki Farklılıklar

Karakteristik Geleneksel

Tedarik Zinciri

Yalın

Tedarik Zinciri

Tedarikçiler Çok Sayıda Az Sayıda
Etkileşim Rekabete Dayalı İşbirliğine Dayalı
İlişkinin Odağı İşlemden İşleme Uzun Dönemli
Birincil Tedarikçi Seçim Kriteri Fiyat Performans
Kontrat Süresi Kısa Dönemli Uzun Dönemli
Teslim Süresi Uzun Kısa
Sipariş Miktarları Büyük Partiler Küçük Partiler
Kalite Kapsamlı Denetim Kaynağında Kalite
Envanter (Müşteri ve Tedarikçi) Büyük Küçük
Bilgi Akışı Tek Yönlü Çift Yönlü
Esneklik Düşük Yüksek
Ürün Geliştirme Rolü Sınırlı Geniş (İşbirliği ile)
Güven Sınırlı Tam Güven

2- Çevik Tedarik Zinciri

Çeviklik, kurumsal yapının tümünü kapsayan işletme çapında bir yetenektir. İşletmenin organizasyon yapısını, bilgi sistemlerini, üretim sistemlerini, lojistik süreçlerini ve yöneticilerin zihniyeti de dahil olmak üzere geniş bir çerçeve ele alınmaktadır. Çevik bir organizasyonun temel özelliği esnekliktir. Bir iş kavramı olarak esnekliğin kökenleri esnek imalat sistemlerine dayanmaktadır. Üretimden sonra işletmenin genelinde kullanılan bir kavram haline gelmiştir.[5]

Tedarik zinciri açısından çeviklik, işletmenin pazardaki ani ve beklenmedik değişikliklere hem hızlı hem de maliyet etkili olarak cevap verebilmesi için kritiktir. Lee (2004),  bunu başarabilmek için çevik, uyarlanabilir ve uyumlu bir tedarik zincirinin kurulması gerektiğini önermektedir.[6] (Tablo 2).

Tablo 2. Çevik, Uyarlanabilir ve Uyumlu Tedarik Zincirinin Özellikleri

Çevik Uyarlanabilir Uyumlu
Hedef Hedef Hedef
Arz ve talepteki kısa vadeli değişikliklere hızlı yanıt vermek, dış kaynaklı kesintileri yönetmek Tedarik zincirinin tasarımının pazardaki yapısal gereksinimleri karşılayacak şekilde düzenlenmesi, tedarik ağının strateji, teknoloji ve ürünlere göre değiştirilmesi Daha iyi performansı özendirmek için teşvik mekanizmasının oluşturulması
Yöntemler Yöntemler Yöntemler
-Tedarikçilerle ve müşterilerle bilgi akışını teşvik etme

-Tedarikçilerle iş birliğine dayalı ilişkiler geliştirme

-Erteleme için tasarım

-Envanter ara stokları oluşturma

-Ucuz ancak anahtar bileşenlerin stoklanması

-Güvenilir bir lojistik sisteme veya ortağa sahip olma

-Kriz yönetimi ekipleri ile acil durum planları hazırlama ve geliştirme

-Tüm dünyadaki ekonomilerin izlenerek yeni tedarik üslerinin ve pazarların tespit edilmesi

-Yeni tedarikçiler ve lojistik altyapı geliştirme

-Sadece anlık müşterilerin değil nihai tüketicilerin ihtiyaçlarının değerlendirilmesi

-Esnek ürün tasarımları oluşturma

-Rakip işletmelerin ürünlerini ürün yaşam döngüleri ve teknoloji yaşam döngüleri açısından değerlendirin

-Tedarikçi ve müşterilerle bilgi paylaşımı

-Tedarikçi ve müşteriler için rollerin, görevlerin ve sorumlulukların belirlenmesi

-İyileştirme girişimlerinin sonucunda risklerin, maliyetlerin ve kazançların adil bir şekilde paylaşılması

 

 

Çeviklik, değişen müşteri, tedarikçi, paydaş ve pazar gereksinimlerine beklentilerine hızlı, esnek ve etkili bir şekilde yanıt verme kapasitesi olarak ele alındığında bir başka kritik konu gündeme gelmektedir. İşletmelerin artan rekabet ile birlikte sipariş hızı ve ürün geliştirme döngülerinin sıkılaştırılması gibi zaman tabanlı sorunlara odaklanması durumunda kalite, maliyet, verimlilik, müşteri duyarlılığı vb. konularda iyileştirmeler sağlayabilmektedir. Alıcı işletmelerin, tedarikçilerle işbirliği yapmadıkları sürece zaman tabanlı konularda tek başlarına başarılı olmaları mümkün olmamaktadır.[7] 

3- Yalın-Çevik Tedarik Zinciri

Yalın ve çevik yaklaşımlar genellikle karşıt paradigmalar olarak tartışılsa da, müşteri taleplerini en az toplam maliyetle karşılama gibi ortak bir hedefi paylaşmaktadır. Araştırmacılar iki stratejinin hibrit olarak kullanılabileceği tedarik zinciri stratejilerini vurgulamış ve bu stratejiyi yalın-çevik (leagile) tedarik zinciri olarak tanımlamışlardır. Christopher ve Towill (2001), üç yalın-çevik tedarik zinciri uygulamasını vurgulamaktadır. Birinci uygulama pareto ilkesi tabanlıdır. İşletmenin gelirinin %80’ini %20’lik bir ürün grubunun satışından kaynaklandığı durumda %20’lik ürün grubunun yalın bir yaklaşımla, kalan grubun ise çevik bir yaklaşımla yönetilebileceği belirtilmektedir. İkinci uygulama, temel ve artı talep ilkesine dayanmaktadır. Çoğu şirketin yıl boyunca temel bir talep seviyesi yaşadığı ön kabulüyle, baz talebin yalın bir şekilde yönetilebileceği önerilmektedir. Yoğun sezonlar veya yoğun promosyon dönemleri gibi talebin arttığı ve zirveye ulaştığı dönemlerde çevik bir yaklaşım tercih edilebilmektedir. Üçüncü ve son uygulama ise erteleme ilkesi üzerine kurulmuştur. Ertelemenin temelinde risklerin ve belirsizlik maliyetlerinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması amacını taşımaktadır. Kısmi olarak üretimi tamamlanmış bir ürünün, hedef pazara veya yakın bir noktaya gönderilerek gerçek müşteri siparişi oluşuncaya kadar bekletilmesi ve son halinin bu aşamada verilmesi, tedarik zincirinde erteleme uygulamalarına örnek verilebilmektedir.[8]

Şirketim için Hangi Strateji(ler) Uygun?

Derslerimizde de sıklıkla belirttiğimiz gibi “one size doesn’t fit all” anlayışı gereği her bedene yani her sektör ve ürün grubuna uyacak bir tedarik zinciri stratejisi yoktur. Tedarik zinciri stratejisinin ürünler, ürün ailesi, pazarlar ve ülkeler için uyarlanmaları gerekir.

Burada belirleyeciler ürünün talebi ve arz tarafındaki risk profilidir. Ürününüz fonksiyonel bir ürün, yani yıl boyunca öngörülebilir ve sabit bir talebi olan standart ürünler ise ise burada yalın tedarik zinciri stratejilerini uygulayıp üretimde mükemmele ulaşarak ve olabildiğince ölçek ekonomilerinden faydalanarak ilerleyebilirsiniz. Yalın tedarik zinciri stratejileri maliyeti önemser ve bununla birlikte öngörülebilirlik ve tutarlılığa dayanır. Temel amaç en düşük maliyetle müşteriler için sağlanan değeri maksimize etmektir. Maliyet açısından optimize edilmiş bu tür tedarik zincirleri bir çok sektörde uygulanmaktadır.

Eğer ürünün talebi tarafında değişkenlikler söz konusu ise, talebinin öngörülmesi çokta kolay olmayan yenilikçi bir ürün grubu ise, ürün yaşam döngüsü kısa ise bu durumda farklı stratejiler uygulanması söz konusu olacaktır.

Ürünün talep karakteristiğinin tahmin edilip edileme durumu kadar önemli olan bir başka konu tedarikçiler tarafındaki risk profilidir. Eğer arz tarafında problemler yaşama ihtimaliniz bulunuyorsa tedarikçilerle yakın işbirlikleri kurmalı ve olası senaryolar için oyun planları geliştirmeniz gerekir. Bu açıdan yaklaşıldığında ürün grupları değiştiğinde, malzeme tedariği tarafındaki risk profili değiştiğinde uygulayacağınız tedarik zinciri stratejisinin de değiştiğini rahatlıkla görebiliriz.

Yalının aksine Çevik tedarik zincirleri ise esneklik ve dayanıklılık ile karakterize edilir. Bu tür bir tedarik zinciri, tutarlı müşteri hizmet seviyelerini, hizmet seviyesi anlaşmalarını, ve maliyet yapılarını korurken beklenmedik değişikliklere hızlı bir şekilde yanıt vermeyi amaçlar.  

Çevik tedarik zincirleri oluşturmada önemli bir faktör, tedarik zinciri boyunca ortaklarla güçlü ilişkilerdir. İşletmeler tek başlarına çevik bir tedarik zinciri elde edemezler. İş ortaklarıyla etkili işbirliği, işletmelerin bilgi paylaşmasına ve aksaklıklar meydana geldiğinde hızlı bir şekilde yanıt vermesine olanak tanır.

Çevik tedarik zincirlerinin tasarım ilkelerini bir sonraki yazımızda ele alacağız.

Yazar Hakkında

Dr. Adil ÜNAL, İstanbul Üniversitesi Tedarik Zinciri Yönetimi Yüksek Lisans Programı’nda Tedarik Zinciri Stratejileri ve Tedarik Zincirinde Performans Yönetimi derslerini vermektedir. Çalışmalarını ağırlıklı olarak tedarik zinciri stratejilerinin belirlenmesi, stratejik planlama, operasyonel süreç ve performans yönetimi konuları üzerinde yoğunlaştırmaktadır.  Tedarik zinciri yönetimi alanında İstanbul Üniversitesi’nden doktora derecesi bulunan Ünal, bilgi ve deneyimlerini hem akademi hem de özel sektör ile paylaşmaktadır.

İletişim

Akademik Çalışmalar için aunal@istanbul.edu.tr
Eğitim ve Danışmanlık içerikli talepleriniz için adil.unal@tinova.com.tr adresini kullanabilirsiniz.

Danışmanlık

Tedarik Zinciri Danışmanlık Hizmetleri için Tıklayınız.

Tedarik Zinciri Danismanligi

 

 

 

 

 

 

 

 

Satınalma Dergisi
Satınalma Dergisihttps://satinalmadergisi.com
KURUMSAL PAZARDA 12. YIL HABER: dergi@satinalmadergisi.com REKLAM: reklam@satinalmadergisi.com ABONELİK: abone@satinalmadergisi.com Tel : (546) 740 10 10

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı

Şirketler için Eğitim Kataloğu

Yapay Zeka Lojistik Süreç Yazılımı