Çin ile Ticarette Risk Yönetimi

Alım - Satım

Çin ile ticarette risk yönetimi hakkında değerlendirmelerimizi sunmadan önce, kısaca  uluslararası ticaretin gelişimine bir göz atalım. Literatürde, uluslararası ticaretin gelişimi üç aşamalı olarak geçer: Birinci aşamada, İkinci Dünya savaşı sonrasında ulusal ekonomiler arasındaki ticaret artar. 1970’lerden 1980’lerin sonuna kadarki dönem ikinci aşamayı oluşturur. Bu dönemde gerçekleşen hızlı teknolojik gelişmeler ve ticaret kısıtlamalarının kaldırılmasıyla birlikte çokuluslu şirketler ortaya çıkar. Üçüncü aşama ise, 1990’ların sonunda dijital teknolojiler, iletişim ve ulaşım alanlarındaki gelişmelerle şekillenen yeni, küresel ve sınırsız ekonomidir.

Günümüze bakıldığında, 21.yüzyıl küresel ekonomisine damgasını vuracak olan ülke şüphesiz Çin olacaktır. Uluslararası Para Fonu-IMF’nin 2014 tahminlerine baktığımızda Çin ekonomisinin, geçtiğimiz yıllara göre yavaşlasa da %7.5 oranında büyümeye devam edeceği öngörüsüyle karşılaşıyoruz. ABD ve Türkiye için tahminler ise sırasıyla %2.8 ve %3.5 düzeyinde olacağı yönünde. Dünya Ticaret Örgütü-WTO tarafından yayınlanan ‘Dünya Ticaret Raporu-2013’ e göre 2012 yılında dünya genelinde 18.3 trilyon USD’lik ihracat gerçekleşti ve %11.2’lik payla Çin, pastadan en büyük dilimi kapmış oldu. ABD %8.4’lük payla 2.sırada yer alırken, Türkiye maalesef ihracatta ilk 30 sıralamasına giremedi. Raporun belki de en çarpıcı istatistiği; 2012 yılında dünya ticaretinin %42’sini Çin, Rusya, Hindistan, Kore gibi gelişmekte olan ülkeler gerçekleştirdi.

Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi ve en yüksek ticaret hacmine sahip olan Çin’in, uluslararası düzeyde iş yapan/yapmak isteyen şirketlere sunduğu yatırım, ticaret ve iş fırsatları oldukça çekici. Bununla birlikte Çin’le iş yapmak, çeşitli zorluklar ve dirençlerle mücadele etmek ve bunu başarıyla gerçekleştirmek anlamına da geliyor. Siemens’in CEO’su Peter Weiss ‘Çin’le iş yapmak riskli; ancak yapmamak daha riskli’ diyor. Çokuluslu şirketler için sorun da çözümü de çoktan tanımlı; zaten gelişmiş olan kapasitelerini stratejik ortaklıklar, yerinden yönetim ve stratejik satınalma organizasyonlarina geçiş gibi farklı kullanım kanalları ile değerlendirerek sonuca hızlı ulaşıyorlar.

Peki bu zorlukları küçük ve orta ölçekli işletmeler nasıl aşabilir? Zorluğu fırsata nasıl çevirebilir?  Fırsatın peşi sıra gelen riski nasıl yönetebilir?

….

Yazar: Özlem Oda

 


Yukarıda özeti yayınlanan bu yazının tümünü Satınalma Dergisi Şubat 2014 sayısında bulabilirsiniz.!

Satınalma dergisinin tüm sayılarını Apple Gazetelik (Iphone, Ipad) uygulaması içerisinde bulabilirsiniz!

Uygulamaya erişmek için tıklayınız… 

 

PAYLAŞIMLAR

Lütfen yorumunuzu girin !
Lütfen adınızı giriniz.

  • Çin'den Ürün Tedariki
  • Küresel Ürün ve Firma Araştırması
  • Ülke / Pazar Analizi ve Raporlaması
  • Akreditif, Gümrük ve Dış Ticaret Danışmanlığı

Dünyaya Açıl

Satınalma Dergisine ABONE OL

Dijital Abonelik ile Satınalma Dergisinin yayınlanmış tüm sayılarına erişebilir, Buyer Network Öğrenme Merkezi'nde eğitim dokümanlarına ulaşabilirsiniz.

SATINALMA DERGİSİ 11 YILLIK ARŞİVİ

Tüm Arşive ve Gelecek 12 Sayıya Dijital Erişim

Buyer Network Öğrenme Merkezi

Kariyerinizi Geliştirecek Uzaktan Eğitim Seçeneklerine Sahip Olun

ŞİRKET ÜYELİK AVANTAJI

10 Yöneticiye Kadar Geniş Takımlar için Şirket Paketini Satın Alın

Satınalma Operasyonları Dijitalleşiyor !

 

 

 

 

 


 

 

 

This will close in 20 seconds