DİKKAT! Başarının Temelini Atma Zamanı!
Gülderen SOMAR
Kaçınılmaz bir fırsat var önümüzde!
Küresel resmi kaynaklar Türkiye ekonomisini şöyle tanıtıyor:
“Tanımsal farklılıklar nedeniyle, Meksika, Yunanistan ve Türkiye gibi ülkeler bazı kuruluşlar tarafından gelişmiş, diğerleri tarafından gelişmekte olan olarak kabul edilmektedir.”
Bu belirsizlik, uluslararası ticaret politikalarının oluşturulmasında ve uygulanmasında zorluklar yaratabilir, çünkü gelişmiş bir ülke için işe yarayan stratejiler gelişmekte olan bir ülke için uygun olmayabilir. Bu nedenle, bu ülkelerin ekonomik ve kalkınma durumlarının benzersiz yönlerini dikkate alarak ihracat stratejilerini buna göre uyarlamaları çok önemlidir.
Gelişmekte olan ülkeler, küresel piyasa dalgalanmalarına rağmen ihracat kapasitelerini artırmak için çeşitli stratejiler uygulamaktadır. Bu stratejiler öncelikle teknolojik yenilikleri benimsemeyi ve küresel ticaret trendlerine hızla uyum sağlamayı içerir. Küresel ticaret savaşları belirli zorluklar ortaya çıkarsa da, bu, ulusların, uluslararası sahnede daha güçlü bir varlık oluşturmaları için yeni fırsatlar da sunuyor.
Gelişmekte Olan Ülkelerin Küresel Ticaret Savaşının Ortasında İhraç Edilen Ürünleri Artırma Stratejileri Neler olabilir?
Küresel bir ticaret savaşı önemli zorluklar doğuruyor, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelere ürün ihraç etme stratejilerini iyileştirme fırsatı sunuyor. Gelişmekte olan ülkeler, kaliteyi artırarak, ticaret anlaşmalarından yararlanarak, pazarları çeşitlendirerek, tedarik zinciri verimliliğini artırarak, markalaşmayı güçlendirerek, işgücü eğitimine yatırım yaparak, sürdürülebilir uygulamaları uygulayarak ve küresel ticaret eğilimleri hakkında bilgi sahibi olarak bu zorlukları fırsatlara dönüştürebilir ve potansiyel olarak hızlı ekonomik büyüme ve kalkınmaya yol açabilir.
Sürekli öğrenme ve iyileştirme, herhangi bir ihracat stratejisinin merkezinde yer almalıdır. Gelişmekte olan ülkeler, küresel ticaretteki en son gelişmeler ve en iyi uygulamalarla güncel kalarak sektörlerinde bir öğrenme kültürünü teşvik etmelidir.
Küresel ticaret trendleri hakkında bilgi sahibi olmak ve uyum sağlayabilmek gelişmekte olan ülkeler için çok önemlidir. Ticaret politikalarındaki, tüketici tercihlerindeki ve piyasa koşullarındaki değişiklikleri izlemek, ülkelerin stratejilerini derhal ayarlamalarına yardımcı olabilir.
Dijital pazarlama, küresel bir kitleye ulaşmak için uygun maliyetli bir yol sunar. Gelişmekte olan ülkeler, ürünlerini tanıtmak ve potansiyel alıcılarla etkileşim kurmak için sosyal medya, e-ticaret platformları ve arama motoru optimizasyonundan (SEO) yararlanmalıdır.
Yüksek kaliteli ürünler üretmek ve yeniliği teşvik etmek için yetenekli bir iş gücü şarttır. Gelişmekte olan ülkeler, işgücünü küresel pazarda rekabet edebilmek için gerekli becerilerle donatan eğitim ve öğretim programlarına yatırım yapmalıdır.
- Bizim olan ürünleri %100 sahiplenip geliştirelim. Yabancı marka sevdasını bırakalım. Ülkemizin kaynaklarını dünyaya tanıtarak ihraç edelim.
- Tarım ürünlerimizin zenginliğini, tekstil ürünlerimizin kalitesini, üç tarafı denizle kaplı ülkemizde gemi inşaatını daha da geliştirelim ve hepsini dünya markalarına çevirelim ve turizm sadece bizim özelliklerimizle otantik olsun, teknolojiye odaklanan genç neslimize yolu açalım, startup’ lar başarılı olsun!
- Başlangıç çok önemli… Eğer gelişmekte olan ülkelerin arasından çıkıp gelişmiş ülke haline gelebilmek için de bence ilk şart her konuda “ETİK” olmak!
- Yani sadece yabancı ülkelere satış yaparak, bu ürünleri onların markası yapmayalım!
- Belirli endüstrilere odaklanan mesleki eğitim programları, çalışanlara pratik beceri ve bilgi sağlayabilir. Bu, ihraç edilen ürünlerin imalatında üretkenliğin ve kalitenin artmasına yol açacaktir.
Sürdürülebilirlik, dünya çapındaki tüketiciler için giderek daha önemli hale geliyor. Gelişmekte olan ülkeler, üretim süreçlerinde sürdürülebilir uygulamaları benimseyerek rekabet avantajı elde edebilirler. Bu, çevresel etkiyi azaltmayı, adil işgücü uygulamalarını sağlamayı ve kurumsal sosyal sorumluluğu teşvik etmeyi içerir. Küresel ticaret trendleri hakkında bilgi sahibi olmak ve uyum sağlayabilmek gelişmekte olan ülkeler için çok önemlidir. Ticaret politikalarındaki, tüketici tercihlerindeki ve piyasa koşullarındaki değişiklikleri izlemek, ülkelerin stratejilerini derhal ayarlamalarına yardımcı olabilir.
- Dünyaya, başkalarını kritik etmekle değil, onların bilgilerini inceliyerek açılalım ve böylece o bilgilere, bizler, daha da güçlü bilgiler ekleyelim!
- Sürekli öğrenme ve iyileştirme, herhangi bir ihracat stratejisinin merkezinde yer almalıdır. Gelişmekte olan ülkeler, küresel ticaretteki en son gelişmeler ve en iyi uygulamalarla güncel kalarak sektörlerinde bir öğrenme kültürünü teşvik etmelidir.
Bunları yapmak aynı zamanda birbirimizle empati dolu bir takim kurma şansı verir. Unutmayalim ki, fikirler paylaştıkça güçlenir. Birlik olma ve fikir paylaşma, kişileri olumlu ve yaratıcı düşünmeye yönlendirir.
Ülkemiz bunu başardığı zaman tamamen gelişmiş ülke sınıfına girmiş olur….
Bunun sonuçları da paha biçilmezdir!
Yapabiliriz! Çok mu kolay: Hayır! Ama Yapılabilir mi? Kesinlikle!
Bangladeş Sendromu da ticaret hayatımızdan tamamen çıksın!
Bize de bu yakışır!
Tam zamanı!