FAİZ
Ne çok tanımı var bu faizin. Paranın belli bir sürede getirdiği gelir en basit anlamda tarif edilecek olunursa. Daha farklı söylemlere bakıldığında faiz için;
- Borç verilen veya alınan paranın fiyatıdır,
- Paranın kirasıdır. Paranın ne kadar süre ile kiralandı ise ödenen kira bedelidir,
- Bir borç anlaşmasının satışı sonucu elde edilen gelir oranıdır,
söylendiğini görebiliriz.
Faiz dedim de aklıma geldi;
- Faiz haramdır,
- Faiz caiz değildir,
söylemlerini de duyuyoruz sıklıkla.
Neyi düşündüm biliyor musunuz? Faiz haramsa, tüm bankacılar ve faizle uğraşan kurumlar yandı demektir. Sürekli haram işler yapmaktalar. Öbür dünyada acaba cehennemin kapısında sıraya mı girecekler bu faiz yüzünden?
FİNANS PİYASALARI VE FAİZ
Adına ne derseniz deyin, dünya piyasalarında bir faiz gerçeği vardır. Ülkede ve piyasalarda belirlenen faiz oranları, piyasalarda oluşan enflasyon oranları ile yakından ilgilidir. Sadece enflasyon demek yeterli olmayabilir, enflasyonla birlikte piyasadaki risk algısının bertaraf edilmesi için ülkeler faiz enstrümanını kullanmak durumundadırlar.
Ülkede enflasyon yüksek ise, risk de yüksektir. Finansal piyasalarda verilen faiz oranı enflasyon oranının üzerinde olur. Yüksek faiz aynı zamanda o piyasaların “Risk primi” fiyatlamasının da dahil edildiği bir oran şeklinde karşımıza çıkar. Bir ülke gerçek enflasyonun altında faiz verme eğilimine girdiğinde, ülke riskinin göz ardı edildiği anlamına gelir ki bu bir anlamda hem negatif faiz, hem tasarruf sahibini farklı alternatif araçlara yönlendirir, hem de yabancı yatırımcı o ülkeye gelmediği gibi mevcut yabancı yatırımcılar ise pozisyonlarını kapatıp, o piyasaları terk eder.
Riskli piyasada oluşan faiz, piyasa dinamikleri ve gerçekleri göz önünde bulundurularak tespit edilmeli. Aksi halde finans kurumları kaynak sıkıntısına düşebilir. Bir ülke, enflasyon oranının altında faiz vermesine rağmen ülke halkının tasarruflarında azalma olmuyorsa, piyasalarda yeteri kadar güven sağlamış ve güvenli ülke kategorisindedir.
Örnek;
İsviçre.. Enflasyon oranı % 0.60, verdiği faiz oranı ise % -0.75
Japonya. . Enflasyon oranı % 0.20, verdiği faiz oranı ise % -0.10
Almanya Enflasyon oranı % 2.50, verdiği faiz oranı ise % 0
Hollanda Enflasyon oranı % 2.00, verdiği faiz oranı ise % 0
Kanada Enflasyon oranı % 3.60, verdiği faiz oranı ise % 0.25
YÜKSEK FAİZ
Hem enflasyonun yüksek, hem de faiz oranının enflasyon oranından daha yüksek olması piyasada güven ve kırılganlık konusunda sorun olduğunun işaretidir. Çok güvenli bir ülke neden durup dururken yüksek faiz versin?
FAİZ VE DÖVİZ
Hem faizleri düşük tutmak, hem de dövizin fiyatını aşağılara çekmek olası değildir. Faizi aşağı çekerseniz, döviz fiyatı yukarı çıkar. Ancak hem döviz fiyatı, hem de faiz oranı aşağı geliyorsa, farklı piyasa araçları ile dövize müdahale edildiği ortadadır.
DÖVİZ
Dövizin tanımını yapmayacağım bu satırlarımda. Bir ülke için dövizin varlığının neden gerekli olduğunu ve fiyatını etkileyen etkenlerden bahsedelim.
DÖVİZİN FİYATLAMASI
Dövizin fiyatlaması piyasa dinamiklerine ve beklentilerine göre göre şekillenir. Bu dinamikler arasında;
- Ülkemiz riskinin ne olduğu,
- TCMB’nin net kullanılabilir döviz rezervleri
- Ödemeler dengesi, dış borç stoklarımız
- İthalat ve ihracat rakamları, dış ticaret açığımız
- TCMB’nin uyguladığı para politikası ve faizler. Dövizin ve Türk Lirası’nın fiyatını etkileyen faktörler
- Ülkemizdeki enflasyon rakamları
- Faiz oranının yüksekliği veya düşük kalması
faktörlerini saymamız mümkündür.
Ülkemizdeki dövizin fiyatları yukarıdaki etkenler çerçevesinde kendisine yön bulmaktadır. En azından dövizin fiyatlarındaki artış seyri enflasyon oranından aşağı olmayacak şeklinde artış göstermesi piyasanın dengelenmesi açısından önemlidir.
Döviz fiyatının yukarı tırmanması halinde TCMB dövizin fiyatının tırmanmasını birkaç yolla müdahale ederek frenleme yoluna gidebilir.
Müdahale şekilleri;
- Piyasaya daha ucuz fiyattan döviz sürerek dövizle müdahale eder. Ancak bu şekilde müdahale olması döviz rezervlerini olumsuz etkiler,
- Türk Lirası Faiz oranlarını yükseltip, cazip hale getirir, Türk Lirası mevduatlarında stopaj oranlarını düşürerek tasarrufçuların ve bankaların döviz yerine Türk Lirası’na yönelmelerini sağlanması,
- TCMB’ne zorunlu devirlerde dövizin zorunlu devir rakamlarını yükseltip, Türk Lirası zorunlu döviz devirlerinin miktarını azaltır,
- Döviz tasarruflarında kademeli sıkılaştırma getirip, döviz mevduat faiz oranlarını ciddi anlamda aşağı çeker
NEDEN DÖVİZ GEREKLİDİR?
Ülkemizin döviz gereksinimi şu nedenlere dayanmaktadır;
- TCMB net kullanılır döviz rezervleri,
- Dış borç ödemeleri,
- Döviz ödemesini gerektiren transferler,
- Döviz fiyatının kontrol altında tutulması,
- Cari açığın oluşmaması,
- Ülkemizden çıkan sermaye çıkışları,
- Piyasalarda anormal fiyatlamalar olması halinde, müdahale gerekliliği
içindir.
Yurt dışından yabancı yatırımcıların ülkemize gelip, burada yatırım yapması, istihdam yaratması, transferler ve işçi havaleleri yoluyla gelen dövizler, sıcak para girişleri döviz gelirlerinin arttırılması ve döviz rezervlerimizin yüksek seviyede seyretmesi açısından önemlidir.
Yabancı yatırımcıların ülkemize yatırım amaçlı döviz getirmesinin en temel nedenleri;
- Ülkemizdeki istikrarın var olması
- Türk Lirası faizlerin yüksekliği, stopajın düşük olması,
- Ülke riskinin az ve tölere edilebilir seviyede olması,
- Bürokrasinin az olması
- Teşviklerin rekabetçi olması
şeklinde sayılabilir.
Faiz ve dövizin ayrılmaz bir bütün olduğunu her zaman hatırlamakta yarar vardır.
REŞAT BAĞCIOĞLU