Türkiye otomotiv pazarı, ODD verilerine göre 2015 yılında toplam 968.017 adet satışla tarihindeki en yüksek seviyeyi yakalayarak yeni bir rekor kırdı. 2015 yılında binek otomobil satışları 725.596. adete ulaştı. Hafif ticari araç satışlarıysa 242.421 adet seviyesine çıktı. Şimdi yeni hedef yılda 1 milyon adetlik satış gerçekleştirmek… Bu hedefe 2016 yılında ulaşılması hiç de uzak değil.
Dolayısıyla şu anda 20 milyonu bulan Türkiye toplam araç parkı, pek yakın gelecekte 25 milyonlara çıkacak.
Kişi başına düşen milli gelirdeki artış ve küresel krize rağmen ekonomimizdeki dinamizm, hedeflerin gerçekleşeceğini gösteriyor. İşte bu devasa pazardaki dinamikleri belirleyen temel faktörlerden birisi de kurumsal alıcılar ( filo müşterileri ), yani firmalar… Firmalar, gelişen pazarlarda olduğu gibi ülkemizde de otomotiv sektörünün en büyük alıcısı olmaya başladı.
2011 verilerine göre toplam araç parkının yüzde 18,4’ine şirketler sahip. Üretim kapasitesini arttıran ve operasyon alanını genişleten firmalar, buna bağlı olarak araç parklarını büyütüyorlar ve filolar kuruyorlar. Ülkemizde ticari araçların kiralanması ve leasing yoluyla tedarikinin önündeki engeller de kurumsal öz mal filo sayısının artmasına yol açıyor. Bu gelişim seyri, kurumsal otomotiv talebini, sektörel tabiriyle şirketlerin filo araç taleplerini kiralık/satılık bazında hızla artırıyor.
Bu noktada sorulması gereken kritik soru şu: Şirketler bu filoları sağlıklı kuruyor mu ve verimli yönetebiliyor mu? Çünkü firmaların filo yönetiminde ve tedarikindeki başarısı veya başarısızlığı ana faaliyet konusundaki rekabetçi konumunu doğrudan etkiliyor. Bunun farkında olan birçok kurum veya kuruluş, filo yönetimi konusunda dışarıdan hizmet satın alma yoluna gidiyorlar. Kiralama sözleşmelerinin içeriği ve kiralama araçlarının seçimi gibi hayati konular bunu zorunlu kılıyor.
Dışarıdan Filo yönetim hizmeti alımına giden firmalar hem bu işi uzmanına bırakmış oluyorlar hem de kendi ana işlerine odaklanarak rekabet güçlerini arttırmış oluyorlar. Diğer bir ifadeyle bir taşla iki kuş vuruyorlar. Fakat bunu başarabilmek için de dikkat edilmesi gereken süreçler ve noktalar var.
Firmaların çoklu araçlarını filo kiralama yoluyla yapmasının tek başına verimlilik ve tasarruf anlamına gelmediğini bilmek gerekiyor. İşte bizler, Satınalma dergimizin ‘’Filo Yöneticisi’’ bölümünde firmalarının verimlilik ve rekabetçiliğine katkıda bulunmak amacıyla Filo yönetimi ilgili her sayıda farklı bir konuyu sizlerle paylaşmayı umuyoruz..
Siz değerli okurlarımıza filo ve araç yönetimi konusunda farklı bir bakış açısı sunmak en büyük dileğimiz.
Öncelikle Konuya girmeden önce genel bir çerçeve oluşturmak için kavramsal bir açıklamak yapmak yerinde olacaktır. Öncelikle filo yönetiminin ne olduğunu ve filo stratejisinin neden gerektiğini bilmekte fayda var:
FİLO (ARAÇ ) YÖNETİMİ NEDİR?
Filo yönetimi, işletmelerin araç parkında bulunan binek-ticari ve lojistik (nakliye) araçlarının araç satınalma/kiralama kararından başlamak üzere bakım, sigorta, yasal yükümlülükler, yakıt tasarrufu, sürücü eğitimiyle ve 2.elde satışına kadar olan bütün sürecin verimli bir şekilde yürütülmesini içermektedir.
Filo yönetiminde aşağıdaki sorulara cevap aramaktayız.
1-Firmanızın size özgü filo stratejisi var mı?
2-İhtiyacınıza en uygun araç tip ve modelleri nelerdir?
3-Yeni (0 Km) araçları en uygun maliyetle nasıl tedarik ederiz?
4-Bakım-onarım maliyetlerini nasıl kontrol altına alabiliriz?
5-Araçlarda yakıt tasarrufunu nasıl temin ederiz?
6-Araç sürücülerinin eğitim süreci nasıl olmalıdır?
7-2.el araçlarımızı en iyi şekilde nasıl değerlendirebiliriz?
8-Nakliye ve lojistik giderlerimizi en verimli nasıl yönetebiliriz?
9-Hangi araçları kiralamak daha avantajlıdır?
10-Sigorta maliyetlerini ve muhtemel riskleri nasıl yönetebiliriz?
11-Hangi araçları kiralama yerine firma bünyesine satın almalıyız?
FİLO STRATEJİSİ NEDEN GEREKLİ?
Firmaların kendine özgü personel işe alma, pazarlama ile finans alanında uygulamaları ve stratejileri vardır. Çünkü başarı, bütün bunların toplamıyla elde edilebilir. Daha doğrusu bütün birimler bir saatin parçaları gibi mükemmel çalıştığında toplam başarı ortaya çıkar. Dolayısıyla toplam başarı için lojistiğin ana bileşeni olan filo yönetiminin de verimli olması gerekir ve bu da gerçekli bir filo yönetim stratejisi ile mümkün olur. Filo yönetim giderlerinin firmalar için belirli bir düzeyin üzerine çıkması, filo stratejisini zorunlu kılmaktadır. Böylece şirket filo yönetimindeki temel amaç olan şirket performansının artırılması ve kısıtlı kaynakların verimli kullanılması hedefine ulaşımını kolaylaştıracaktır.
Ülkemizde 4 milyondan fazla şirket aracı mevcut. Bu araçların yönetiminin şirket ortaklarına, şirket müşterilerine, çalışanlarına, kanun koyucuya ve çevreye direk etkisi var. Firma bünyesinde oluşturulacak strateji ile iş sağlığı ve güvenlik, verimlilik, karlılık ve trafik güvenliğine olumlu katkıları olacak, muhtemel riskler önceden karşılanabilecektir.
Filo yönetimi oluşturulurken temel bakış açısı; yenilikçi uygulamalar, maliyet kontrolü, optimum maliyet performans dengesinin korunması, araç filosunun sektörel gelişmeler doğrultusunda şekillendirilmesi, çevreci ve güvenlik bazlı yaklaşım olmalıdır.
FİRMAYA EN UYGUN ARAÇ SEÇİMİ
İşletmeye en uygun araç tedarikindeki temel bakış açısı, aracın maksimum fonksiyonelliği, optimum maliyet maksimumum faydanın sağlanması olacaktır. Araç seçiminde incelenmesi gereken konuları aşağıdaki gibi inceleyebiliriz:
1-Tedarik edilecek araç işletmede hangi ihtiyacı karşılayacaktır?
2-İşletmede bulunan araçlarla söz konusu ihtiyacın karşılanma imkanı var mıdır?
3-İşletme araç parkında bulunan marka ve maddelerle aynı türde bir araçla ihtiyacımızı karşılayabilir miyiz?
4-İşletmede yapılacak eşya ve yük taşımanın kapasitesi tedarik edilecek aracın kapasitesiyle uyum gösteriyor mu?
5-Binek araçlar pazarlama, satış ve günlük operasyonlar için mi yoksa yöneticilerin kullanımına yönelik mi tedarik edilecek?
6-İşletmenin günlük ihtiyaçları ile yakın gelecekteki ihtiyaçları birlikte değerlendirildi mi?
7-İşletmenin araç sayısını iyi bir filo yönetimiyle optimum seviyede nasıl tutabiliriz?
8-Araçların motor kapasitesi ve beygir gücü ihtiyaçlarımla doğru orantılı mı?
9-Farklı marka ve model araçların satın alma fiyatı,akaryakıt tüketimi, 2.el değeri ve bakım giderleri mukayeseleri yapıldı mı?
10-İşletme aktifine dahil edilecek özellikte ticari araçlarla ilgili Karayolları Taşıma Kanununun gerektirdiği yasal belgelerimiz var mı?
11-İşletme bünyesindeki sürücülerin teknik ve sürüş tecrübeleri ve sürücü belgeleri yeni araçlara uygunluk gösteriyor mu?
Yukarıda irdelenen konular ve sorulara verilen cevaplar ışığında işletmeye en uygun aracın temini konusunda karar verilmelidir.
Yazar: Ahmet ALBAYRAK
Dolunay Filo
Genel Müdür
Ahmet Bey;
İyi çalışmalar diliyorum öncelikle.
Adım Ateşcan.Atako Denizcilik Ve Taşımacılık A.Ş. şirketinde SSH departmanındaki işime başlayalı daha 2 hafta oldu. Yazınızı baştan sona kadar okudum ve gerçekten çok faydalı bir paylaşım olmuş. Size teşekkür etmek istedim. Başarılarınızın devamını diliyorum.