Finansın Patronu
Her türlü siyasi düşünce ve eğilimlerimi bir tarafa bırakıp objektif olarak değerlendirme yaptığımda, hangi siyasi iktidara mensup olursa olsun, finans ve ekonomi alanında bilgi, deneyim, piyasaya hakimiyet ve halkımıza verdikleri güven açısından şu ana kadar iki değerli siyasetçi bende iz bırakmıştır.
Biri Sayın Ali Babacan;
Diğeri ise Sayın Mehmet Şimşek’tir.
Sayın Şimşek, bir önceki dönemde ekonominin patronu olduğunda bir ekonomi ve dış ticaret organizasyonunda TİM Türkiye İhracatçılar Meclisi, İstanbul’a gelip sahneye çıkıp konuşma yaptığında, onu can kulağıyla dinlemek ve kendime göre gerekli notları almak üzere Sayın Şimşek’in konuşma yaptığı sahneye en yakın yerde oturup büyük bir hayranlıkla ağzından her çıkan kelime ve cümleyi kaçırmamaya çalıştım. Gerçekten rakamlara son derece hakim ve ekonomi ve dış ticaret toplantısında rakamlarla konuştu, rakamsız boş konuşmalarla masal anlatmadı.
Aynı hayranlığım yönetimde olduğu dönemlerde Sayın Ali Babacan için de söz konusu idi.
Bu hayranlıklarım her yaptığı işlerin tamamen doğru ve tasvip ettiğim anlamına gelmese de son derece dolu insanlar olduğuna inancımı koruyorum.
Döviz Kurları ve İhracat
Piyasanın gerçeğinin ortada olduğu bir durumda Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in her fikrine katılmamın söz konusu olmadığını, piyasa dinamikleri ve şahsi kanaatlerimin ne olduğunun da altını çizmek isterim. Sayın Şimşek’in yakın tarihle yer alan bir konuşmasını aşağıdaki haber linki ile paylaşmak istiyorum.
https://www.ntv.com.tr/ntvpara/bakan-simsekten-ihracatci-icin-kur-mesaji,SnQJuceuiUOthfGSJgf2xQ
Bakan Şimşek’ten İhracatçı İçin Kur Mesajı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ihracatın ana belirleyicisinin yurt dışı talep olduğunu, kurun önemli bir etkisi olmadığını belirtti. Şimşek, son 6 yılda kur yüzde 36,4 yükselirken, ihracatın yüzde 5 arttığına dikkat çekti.
Haberler – ntv.com.tr
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından ihracata yönelik kur mesajı verdi.
Şimşek mesajında şunları kaydetti:
“İhracatın ana belirleyicisi yurt dışı talep olup kurun önemli bir etkisi yoktur.
Ben Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in bu fikirlerine katılmıyorum. Piyasanın içinde bir danışman ve eğitimci olarak ihracatçıların hangi sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarını gayet iyi biliyorum.
Düşük Kur Yüksek Enflasyon ve İhracat
İş ilişkisi içerisinde olduğum süt ve süt ürünleri imalat ve ihracatı yapan firma ile yaptığımız sohbette, enflasyonun yüksek olması aynı zamanda maliyetlerimizi de yükseltmiş olduğundan ürettiğimiz süt ürünlerini yurt dışına pazarlarken zorlanmaya başladık.
Son günlerde süt ürünleri ihracatı ile ilgili bir Orta Avrupa Ülkesine verdiğimiz peynir fiyatını duyan müşterimizin bize gönderdiği cevap ülkemizin gerçeğinin ne olduğuna dair çarpıcı bir örnekti;
“Ürün fiyatlarınız oldukça yüksek. Teklif ettiğiniz fiyatın % 15 daha aşağısına biz size aynı ürünü satalım.“
Peynir fiyatı sadece bir somut örneklerden bir tanesidir. Diğer iş kollarına bakıldığında döviz kurlarının enflasyon oranında yükselmemesi ancak üretim maliyetlerin piyasadaki gerçek enflasyon kadar artmasından dolayı, değişik iş kollarındaki imalatçı ve ihracatçılar ya başa baş noktasında, ya da küçük maliyet zararlarını göze alıyorlar. Pek çoğu ise ihracat bedellerinin Türkiye’ye getirilesiye kadar döviz kurlarının yükselebileceği beklentisi içindeler.
Döviz kurları enflasyon oranında artmadıkça ihracatçı sıkıntı içinde kalmaya devam eder.
Kim ne derse desin, TÜİK enflasyon değerlerinin piyasanın gerçek değerlerini yansıttığını söylese de, ben çarşı ve pazara gittiğimde domatesi, patatesi, soğanı, eti, zeytinyağını, ekmeği, akaryakıtı, suyu, temizlik maddelerini, peynir, yumurtayı TÜİK’in resmi açıkladığı enflasyon oranı kadar fiyat artışı olan % 64 veya % 65 oranında daha yüksek fiyata mı alıyorum ?
Asla değil.
İşte bu bariz örnekten yola çıkarak imalatçı ve ihracatçıların üretim ve işletme maliyetlerinin de % 65 oranında artmayıp, oldukça yüksek oranda maliyet artışları dolayısıyla, döviz kurlarının da kaplumbağa hızında hareket etmesi sonucunda ihracatçıların bir kısmı alım satım sözleşmelerini zarar etmeleri pahasına iptal etme yoluna gitmektedir. Çünkü yüksek maliyetle üretim yapan imalatçı – ihracatçı firmalar, kurların düşük kalmasından dolayı rölantide hareket etmeyi tercih etmeye başlamışlardır. Veya ölmemek adına yaşam savaşı vermektedirler.
Döviz Kurları ve İhracat
Fikirlerine ve düşüncelerine saygı duyuyorum: Ancak “İhracatın ana belirleyicisi yurt dışı talep olup kurun önemli bir etkisi yoktur.” Tezi en azından benim mantığıma ters düşmektedir. Yurt dışındaki talepler, fiyat avantajı, tedarik süreci ve ürün kalitesi ile doğru orantılıdır.
Yurt dışındaki alıcılar küresel piyasa aynı ürünü nerede daha avantajlı fiyata bulsalar, o ülkeden alış veriş edecekleri kesindir.
Rekabetçi olamadığımız sürece yurt dışındaki alıcılar neden daha yüksek fiyata bizden mal alsın?
Reşat BAĞCIOĞLU
ICC Uluslararası Ticaret Odaları
Türkiye Milli Komitesi
Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi