Şirket içi sinirler neden geriliyor?
Çalışanların motivasyonu neden düşüyor?
Çalışanlar neden mutlu değil?
Şirket içi amaç birliği neden sağlanamıyor?
Çalışanlar ‘EGO’larına mı yenik düşüyor?
Benim işim değil, peki kimin işi?
Gelelim başlıkların açılımına.
Müşteri memnuniyeti işin içine girdiğinde aslında konunun müşteri memnuniyetini aştığını şirket içinde birilerinin işini doğru yapmadığı ortaya çıkıyor.
Nasıl mı?
♦Giriş kalite işini doğru yaparsa.
♦Ürün ağaçları “Reçeteler” eksiksiz olursa.
♦Siparişler noksansız ve zamanında açılırsa.
♦Malzeme tedariği zamanında ve doğru yapılırsa.
♦Üretim, zamanında üretimi tamamlarsa.
♦Çıkış kalite kontrol doğru yapılırsa.
♦Müşteriye zamanında ve istediği kalitede ürün, söz verilen tarihte teslim edilirse müşteri neden memnun olmasın?
Aslında konunun özü “Planlama”
Şirket yönetiminin en büyük zafiyeti müşteri kaybı, yani para…
Tartışılmaz ki her işletmenin ilk hedefi kar etmek lakin kar ediyorum zanneden birçok işletmenin maliyetlerini bilmediğinden dolayı yaşadığı zararı kim telafi edecek?
Şirket içi iletişimin ne kadar çok önemli olduğu hepimiz biliyoruz, Bunları bilmemize rağmen yönetim bazen herkesin kâbusu olan iletişimsizliğin önüne neden geçemiyor?
Şirket içi çalışanlar oyuna dâhil edilirse, personel kendisinin ve fikirlerinin değerli olduğunu düşünürse kazanan kim olur?
Her zaman verdiğim bir örnekten bahsedelim; bir serum hortumu üreten fabrika düşünün personel sabahtan akşama kadar rutin işlerini yapıyor en küçük bir sorunda robotlaşmış hayatını sorgulayıp kendisini değersiz olarak hissediyor ve mutsuz bir iş günü sonunda evine gidiyor, bahsi geçen personel işletmeye ve ailesine ne katabilir?
Oysa personele o ürettiğin serum hortumu bir gün en sevdiğiniz bir insana lazım olur ve o elinizdeki hortum sevdiğinizin hayatını kurtarır diye anlatılırsa başarı kaçınılmaz olur.
Bilinç seviyemizi ve algı kabiliyetimizi arttırmalıyız, şirketler bir tahterevalli sistemi ile yönetilmeli, bir taraf aşağıda diğer taraf yukarıda olursa başarı başarısızlığa döner.
Asla unutmayalım şirketlerde bireysel başarı peşinde koşanlar şirketlerine hiçbir şey katamamışlardır.
“Toparlayalım”
💧Tedarikçinizi eğitmezseniz,
💧Müşterini bilgilendirmezseniz,
💧Personelinize değer vermezseniz,
Yatırımlarınız bir gün kocaman bir hiç olur.
Unutmayalım;
“Acele iş yoktur, zamanında yapılmayan iş vardır”
Şirket içi her fikir çok değerliymiş gibi dinlerseniz mutlaka bilmediğiniz bir şeyle karşılaşırsınız, Her şeyi bilmek mümkün değildir lakin ekip olunursa bilgi eksikliği giderilmiş olmaz mı?
Keşke her zaman pişmanlık doğurur oysa keşke yerine bir sonraki sefere derseniz yarınlara ümidiniz olur.
Son olarak ne olduğunuza karar veriniz; serçenin kanadının uzayıp leylek olması, ya da leyleğin kanadını kesip serçe olmasını bekleme sizi günü kurtarmaktan öte götürmez.
Huzurla ayaklarınızın geri gitmediği bir ortamda çalışıp, ülke ekonomisine hep birlikte katkı sağlamanız ümidiyle…