Kurumsal Sera Gazı Standardı: GHG Protokolü
Gül SALDIRANER
EG Partner- SMMM, BD
Küresel iklim değişikliğiyle mücadelede, işletmelerin sera gazı emisyonlarını doğru ve şeffaf bir şekilde ölçmesi, raporlaması ve yönetmesi kritik bir rol oynamaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla 2001 yılında yayımlanan Sera Gazı Protokolü (GHG), işletmelerin emisyonlarını raporlamak için dünya genelinde en yaygın kabul gören standart haline gelmiştir. GHG Protokolü, şirketlerin çevresel etkilerini anlamalarını, bu etkileri azaltmaya yönelik stratejiler geliştirmelerini ve sürdürülebilir iş modelleri oluşturmalarını sağlamaktadır. Ayrıca, yatırımcılar ve paydaşlar için güvenilir, şeffaf ve karşılaştırılabilir veriler sunarak kurumsal sorumluluğu ve hesap verebilirliği artırmaktadır. GHG Protokolü, küresel raporlama standartları tarafından benimsenmiş olup, sürdürülebilirlik raporlaması ve çevresel hesap verebilirliğin temel yapı taşlarından biridir. Şirketler, endüstri birlikleri, STK’lar, hükümetler ve diğer kilit paydaşlarla işbirliği içinde standardın geliştirilmesine katkıda bulunan çok paydaşlı Girişimin misyonu, uluslararası sera gazı emisyonlarının azaltılmasıdır.
GHG Protokolü Nedir?
Sera Gazı Protokolü (GHG Protokolü), işletmelerin ve organizasyonların sera gazı emisyonlarını izlemeleri, raporlamaları ve yönetmeleri için uluslararası kabul görmüş bir standarttır. GHG Protokolü’nün en önemli avantajlarından biri, işletmelere sürdürülebilirlik stratejilerini somut verilere dayandırarak güçlendirme fırsatı sunmasıdır. Bu protokol, şirketlerin yalnızca kendi operasyonlarından kaynaklanan doğrudan emisyonları değil, aynı zamanda tedarik zincirlerinde oluşan dolaylı emisyonları da kapsamaktadır. Böylece, firmalar tedarikçileriyle iş birliği yaparak tedarik zincirlerinde sürdürülebilir uygulamaları yaygınlaştırabilir ve daha geniş çevresel etkileri yönetebilirler. GHG Protokolü, sera gazı emisyonlarının yönetiminde en iyi uygulamaları belirleyerek, organizasyonların çevresel etkilerini daha etkili bir şekilde azaltmalarını sağlar. Protokol, çeşitli sektörlerdeki şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını destekleyerek, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, GHG Protokolü, şeffaflık ve hesap verebilirliği artırarak paydaşların güvenini kazanmalarına yardımcı olur. Uluslararası alanda kabul gören bu standart, şirketlerin kendi emisyonlarını izlemekle kalmayıp, aynı zamanda endüstri standartlarını belirlemesine olanak tanır. Bu bağlamda, GHG Protokolü, sürdürülebilirlik ve çevresel yönetim konusunda uluslararası düzeyde bir referans noktası haline gelmiş ve geniş çapta kabul görmüştür. Protokolün yaygın şekilde benimsenmesi, iklim değişikliği ile mücadelede önemli bir adım olup, daha sürdürülebilir bir gelecek için küresel çabalara katkı sağlamaktadır.
GHG Protokolü Tarihçesi
Sera Gazı Protokolü, 1990’ların sonlarında Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) tarafından, uluslararası düzeyde sera gazı muhasebesi ve raporlaması için bir standarda ihtiyaç olduğunun anlaşılmasıyla geliştirilmeye başlanmıştır. 1998 yılında, BP ve General Motors gibi büyük şirketlerle birlikte WRI, iklim değişikliğini ele almak amacıyla sera gazı emisyonlarının standart ölçümüne duyulan ihtiyacı vurgulayan bir eylem planı oluşturan ‘Güvenli İklim, Sağlam İş’ başlıklı bir rapor yayımlamıştır.
Bu dönemde WBCSD ile yapılan işbirliği sonucunda, sanayi ve çevre temsilcilerinden oluşan bir grup kurularak, sera gazı muhasebesi için standart yöntemler geliştirmeye yönelik önemli adımlar atılmıştır. Bu çalışmaların sonucunda, 2001 yılında ilk Kurumsal Standart yayımlanmıştır. Standart şirketlerin enerji alımlarından kaynaklanan emisyonları ölçmelerine yardımcı olacak kılavuzlarla birlikte değer zinciri boyunca emisyonları hesaplamalarını sağlayacak şekilde güncellenmiştir.
GHG Protokolü, sürekli gelişimini sürdürerek iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir araç haline geldi. 2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması ile birlikte, tüm ülkeler küresel sıcaklık artışını sınırlamak ve iklim değişikliğine uyum sağlamak konusunda yükümlülükler üstlenmiştir. Bu kapsamda GHG Protokolü, geliştirdiği standartlar, araçlar ve eğitimlerle işletmelerin iklim hedeflerine ulaşmalarını desteklemektedir.
GHG Protokolü İlkeleri
Sera gazı muhasebesi ve raporlaması aşağıdaki ilkelere dayandırılmaktadır:
- İlgililik : Envanter, şirketin emisyonlarını doğru şekilde yansıtmalı ve karar alma süreçlerine katkı sağlamalıdır.
- Tamlık: Seçilen sınırlar içindeki tüm emisyon kaynakları raporlanmalı, hariç tutulanlar açıklanmalıdır.
- Tutarlılık : Yöntemlerin tutarlılığı sağlanmalı ve değişiklikler şeffaf şekilde belgelenmelidir.
- Şeffaflık : Kullanılan yöntemler ve varsayımlar açık ve anlaşılır şekilde paylaşılmalıdır.
- Doğruluk : Emisyon hesaplamaları, mümkün olan en yüksek doğrulukla yapılmalı ve belirsizlikler azaltılmalıdır.
GHG Protokolünü Kimler Kullanabilir?
- Şirketler ve Özel Sektör
Her türlü özel sektör kuruluşu, GHG Protokolünü kullanarak operasyonlarından kaynaklanan sera gazı emisyonlarını ölçebilir ve yönetebiliriler. Özellikle enerji tüketimi yüksek sektörlerdeki işletmeler, bu protokolü kullanarak çevresel etkilerini azaltma stratejileri geliştirebilir.
- Kamu Kurumları
Yerel yönetimlerden merkezi hükümetlere kadar tüm kamu kurumları, kamu hizmetleri ve altyapı projelerinden kaynaklanan emisyonları azaltmak amacıyla iklim değişikliği politikalarını güçlendirebilir ve bu doğrultuda etkili aksiyonlar geliştirebilir.
- Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar)
Çevreyle ilgili faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları, GHG Protokolünü hem kendi operasyonlarının çevresel etkilerini izlemek hem de topluma emisyon azaltım stratejileri konusunda örnek olmak için kullanabilirler.
- Finansal Kuruluşlar
Yatırım bankaları, kredi veren kurumlar ve diğer finans kuruluşları, portföylerindeki projelerin karbon ayak izini değerlendirirken GHG Protokolüne başvurabilir. Bu sayede düşük karbonlu projelere yatırım yaparak, iklim değişikliğiyle mücadele eden projelere finansman sağlayabilirler.
- Eğitim ve Araştırma Kurumları
Üniversiteler ve araştırma enstitüleri, sera gazı emisyonlarına dair projeler ve araştırmalar yürütürken GHG Protokolünden yararlanabilir. Böylece sektörel veya bölgesel düzeyde emisyon verilerini analiz ederek yeni çözümler geliştirebilirler.
GHG Protokolu Emisyon Kapsamları Nelerdir?
GHG Protokolü, bir kuruluşun sera gazı emisyonlarını kaynaklarına göre üç farklı kapsamda (Scope) sınıflandırır. Bu kapsamlar, kuruluşların operasyonlarından ve tedarik zincirlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonlarını daha iyi anlamalarını sağlar. Protokolün revizyonlarının ardından, Kyoto Protokolü kapsamındaki toplam yedi sera gazının izlenmesi önerilmektedir: Karbondioksit (CO₂), Metan (CH₄), Dinitrojen monoksit (N₂O), Hidroflorokarbonlar (HFCs), Perflorokarbonlar (PFCs), Kükürt hekzaflorür (SF₆) ve Azot triflorür (NF₃).
Kapsam 1: Doğrudan Emisyonlar
Kapsam 1, kuruluşun sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan salınan doğrudan sera gazı emisyonlarını kapsar. Bu emisyonlar, kuruluşun faaliyetleri sırasında doğrudan atmosfere salınır.
Kapsam 2: Satın Alınan Enerjiden Kaynaklanan Dolaylı Emisyonlar
Kapsam 2, kuruluşun tükettiği ancak başkasının ürettiği enerji nedeniyle oluşan dolaylı emisyonları içerir. Bu enerji genellikle elektrik, ısıtma, soğutma veya buhar şeklindedir.
Kapsam 3: Diğer Dolaylı Emisyonlar
Kapsam 3, kuruluşun değer zincirindeki tüm diğer dolaylı emisyonları kapsar. Bu emisyonlar, kuruluşun doğrudan kontrolü altında olmasa da faaliyetlerinden dolaylı olarak kaynaklanır. Kapsam 3 emisyonları, genellikle en geniş ve karmaşık olan kategoridir ve iki ana gruba ayrılır: yukarı yönlü (upstream – tedarik zinciri) ve aşağı yönlü (downstream – ürünlerin kullanım ömrü). Toplamda 15 farklı alt kategori bulunur.
Yukarı Yönlü Faaliyetler:
- Satın alınan mal ve hizmetler
- Sermaye malları (makine, ekipman vb.)
- Yakıt ve enerji ile ilgili faaliyetler (Kapsam 1 ve 2’ye dahil olmayanlar)
- Yukarı yönlü ulaşım ve dağıtım
- Operasyonlarda üretilen atıklar
- İş seyahatleri
- Çalışanların işe gidiş gelişleri
- Kiralanan varlıklar (yukarı yönlü)
Aşağı Yönlü Faaliyetler:
- Aşağı yönlü ulaşım ve dağıtım
- Satılan ürünlerin işlenmesi
- Satılan ürünlerin kullanımı
- Satılan ürünlerin ömrü sonunda bertaraf edilmesi
- Kiralanan varlıklar (aşağı yönlü)
- Bayilikler
- Yatırımlar
GHG Protokolü Kapsamında Uygulanan Standartlar ve Rehberler
GHG Protokolü, kuruluşların sera gazı emisyonlarını ölçmeleri, yönetmeleri ve raporlamaları için bir dizi standart sunar. Bu standartlar, çeşitli ihtiyaçlara yönelik olarak geliştirilmiştir. GHG Protokolü’nün temel standartları:
1.Kurumsal Standart (Corporate Standard), şirketler ve diğer organizasyonlar için kurumsal düzeyde sera gazı (GHG) emisyon envanteri hazırlama gereksinimlerini ve rehberliğini sunar. Bu standart, Kyoto Protokolü tarafından kapsanan yedi sera gazının muhasebe ve raporlamasını kapsar. 2015 yılında yapılan güncellemeyle, şirketlerin satın alınan veya elde edilen elektrik, buhar, ısı ve soğutma kaynaklı emisyonlarını daha güvenilir şekilde ölçmelerine ve raporlamalarına olanak tanıyan Scope 2 Guidance eklenmiştir.
Bu standart, aşağıdaki temel hedeflere ulaşmak amacıyla geliştirilmiştir:
- Şirketlerin, emisyonlarını standartlaştırılmış yaklaşımlarla adil ve doğru bir şekilde GHG envanteri hazırlamalarını sağlamak.
- GHG envanteri hazırlamanın maliyetini düşürmek ve süreci basitleştirmek.
- Şirketlere, emisyonlarını azaltma ve yönetmeleri için gerekli bilgiyi sağlamak
- Şirketler ve sera gazı programları arasında sera gazı muhasebesi ve raporlamayı daha uyumlu ve şeffaf hale getirmek.
GHG azaltım projeleri kapsamında kredi veya denkleştirme amacıyla azaltımların miktarını ölçmek için kullanılması tasviye edilmemekte bunun yerine için Proje Muhasebesi standartlarının kullanılması önerilmektedir. Standart, emisyonların raporlanmasına odaklanır; emisyon verilerinin WRI veya WBCSD’ye raporlanmasını zorunlu kılmaz. Ayrıca, doğrulanabilir bir envanter geliştirmek için hedeflese de, doğrulama süreci için bir rehber sağlamaz.
- Kurumsal Değer Zinciri (Scope 3) Standardı, şirketlerin tüm değer zincirlerindeki emisyon etkilerini değerlendirerek azaltım faaliyetlerine odaklanmalarına yardımcı olur. Standart, şirketin sera gazı emisyonlarının yalnızca kendi operasyonları ve elektrik tüketimi ile sınırlı kalmadığını, aynı zamanda satın alınan mallardan satılan ürünlerin bertarafına kadar olan tüm süreçleri kapsayan emisyonları raporlamayı hedefler. 2011’de yayımlanan Scope 3 Standardı, değer zinciri emisyonlarının hesaplanmasında uluslararası kabul gören tek yöntemdir. Ayrıca, değer zincirindeki iklim etkilerini yönetmek için tedarikçiler ve müşterilerle iş birliği stratejilerini teşvik eder. Bu standart, işletmelere değer zinciri boyunca emisyonları etkili bir şekilde ölçme ve yönetme fırsatı sunarak küresel sera gazı azaltımına katkıda bulunmayı amaçlar.
- GHG Protokolü Şehirler İçin Standardı, şehirlerin emisyonlarını doğru bir şekilde ölçmelerine ve sera gazı envanterlerini oluşturmalarına yardımcı olur. Böylece, etkili emisyon azaltım stratejileri geliştirmek mümkün hale gelir. Ayrıca, şehirlerin iklim değişikliğiyle mücadeledeki rollerini vurgulamak için tutarlı veriler sunar. Sonuç olarak, şehirler daha etkili bir şekilde kaynaklarını yönetebilir ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilirler.
- Azaltım Hedefi Standardı, GHG Protokolü tarafından sunulan bir standarttır ve ülkeler ile eyalet veya bölge düzeyinde emisyon azaltım hedeflerinin tasarlanmasına yardımcı olurken, hedefe ulaşma sürecinin değerlendirilmesi ve raporlanması için bir çerçeve sağlar. Bu standart, kurumların emisyon azaltma hedefleri belirlemesine ve bu hedeflerin etkinliğini izlemelerine olanak tanır. Ayrıca, şirketler ve araştırma kurumları da bu standarttan faydalanarak emisyon etkilerini değerlendirebilir.
- Politika ve Eylem Standardı, politikaların sera gazı üzerindeki etkilerini tahmin etmek için standart bir yöntem sunar. Ulusal ve yerel düzeyde analistler, belirli politikaların GHG etkilerini değerlendirerek emisyon azaltma etkinliğini artırabilir. Bu standart, “Azaltım Hedefi Standardı” ile birlikte geliştirilmiş ve 270’ten fazla katılımcıyla oluşturulmuştur. 20 ülkede yapılan pilot testler, kullanıcıların GHG etkilerini doğru ve şeffaf bir şekilde değerlendirmelerine yardımcı olur. Ana kullanıcıları, hükümet politikalarını değerlendiren analistler ve politika yapıcılarıdır; ayrıca bağışçı ajansları, finansal kurumlar ve işletmeler de bu standarttan faydalanabilir.
- Ürün Standardı, Ürün Yaşam Döngüsü Muhasebe ve Raporlama Standardı, bir ürünün tam yaşam döngüsü emisyonlarını değerlendirerek en büyük sera gazı (GHG) azaltım fırsatlarına odaklanmayı sağlar. Bu standart, geniş bir paydaş katılımıyla oluşturulmuş olup, şirketlere emisyonlarını muhasebeleştirmek ve raporlamak için metodoloji sunar. Kullanıcı dostu kılavuzlar ve araçlarla desteklenen bu standart, hammadde, üretim, taşıma, depolama, kullanım ve imha süreçlerini kapsayarak şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırır. Ayrıca, çevresel bilgi taleplerine yanıt vermek ve ürünlerin çevresel etkilerini etkili bir şekilde iletmek için gereken metodolojik çerçeveyi sunar.
- Proje Protokolü, iklim değişikliği projelerinin sera gazı faydalarını nicelendirirken kullanılan en kapsamlı muhasebe aracıdır. Protokol, bu projelerden elde edilen sera gazı azaltımlarını ölçmek için belirli ilkeler ve yöntemler sunmaktadır. WRI ve WBCSD tarafından dört yıllık bir işbirliği sürecinin sonucunda geliştirilen Proje Protokolü, sera gazı piyasası için uluslararası uyumlu standartların temelini oluşturur. Proje geliştiricileri ve sistem tasarımcıları bu protokolden faydalanabilir; ancak kurumsal sera gazı azaltımlarını ölçerken GHG Protokolü Kurumsal Standardı kullanılmalıdır.
Rehberler
GHG Protokolü, sera gazı emisyonlarının izlenmesi ve raporlanması için çeşitli rehberler sunarak kuruluşların çevresel etkilerini etkili bir şekilde yönetmelerine yardımcı olmaktadır. Bu rehberler, enerji tüketimi, tedarik zinciri emisyonları, arazi kullanımı ve tarım gibi çeşitli alanlarda spesifik yöntemler ve yaklaşımlar sunarak, kullanıcıların emisyon azaltma stratejilerini etkili bir şekilde geliştirmelerine olanak tanımaktadır.
Her rehber, belirli bir sektöre veya konuya odaklanarak, GHG Protokolü’nün genel standartları ile uyumlu bir şekilde çalışmakta ve böylece emisyon verilerinin tutarlı ve karşılaştırılabilir olmasını sağlamaktadır. Bu bütüncül yaklaşım, hem kamu hem de özel sektör kuruluşlarının iklim değişikliği ile mücadelede daha etkili adımlar atmalarını teşvik etmektedir.
Küresel Raporlama İçin İşbirliği: GHG Protokolü ve IFRS Vakfı Resmi Ortaklığı
GHG Protokolü, Temmuz 2024 tarihinde resmi web sitesinde yaptığı duyuru ile, sürdürülebilirlik raporlamasında önemli adım atarak IFRS Vakfı ile resmi bir ortaklık kurduğunu açıkladı. Bu işbirliği, sera gazı emisyonlarının ölçülmesi ve raporlanmasına yönelik standartların, IFRS S2 İklim ile İlgili Açıklamalarında kullanılmasını sağlayacaktır.
Tarafların, sunulan bilgilerin sermaye piyasalarının ihtiyaçlarını karşılama konusundaki kararlılıklarını vurgulayan bu mutabakat zaptı, aynı zamanda GHG Protokolü ile Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu (ISSB) arasındaki işbirliğini güçlendirmeyi hedeflemektedir. Ortaklık, bilgi ihtiyaçlarını karşılamak ve standart kullanıcıları ile raporlama organizasyonları için maliyetleri azaltmak amacıyla yeni standartlar ve kılavuzların geliştirilmesine yönelik genel ilkeleri belirlemektedir.
Yapılan açıklamaya göre, ISSB, GHG Protokolü’nün bağımsız standartlar kuruluna gözlemci olarak bir temsilci atayarak, standart güncellemeleri ve karar süreçlerinde aktif katılım sağlamayı amaçlayan yönetim düzenlemeleri oluşturmuştur. Bu gelişme, şirketlerin sera gazı emisyonlarını tutarlı ve karşılaştırılabilir bir şekilde ölçmesine yardımcı olurken, finansal raporlamaların şeffaflığını artıracaktır.
IFRS Vakfı, 2001 yılında kurulmuş ve yüksek kaliteli, anlaşılır, uygulanabilir ve dünya çapında kabul görmüş finansal muhasebe standartlarını geliştirmeyi amaçlayan kâr amacı gütmeyen bir kuruluştur. IFRS Vakfı’nın oluşturduğu Uluslararası Muhasebe Standartları Kurulu (IASB), Avrupa Birliği de dahil olmak üzere 140’tan fazla yargı bölgesinde zorunlu olarak kullanılan finansal muhasebe standartlarını yaygınlaştırmaktadır.
IFRS Vakfı, finansal ve sürdürülebilirlik raporlaması standartlarını geliştirmek amacıyla IASB ve ISSB gibi alt kuruluşlarıyla çalışırken, TCFD, IR, SASB ve CDSB gibi diğer ilgili kuruluşlarla da işbirliği yaparak bütüncül bir raporlama çerçevesi oluşturmuştur. Ayrıca GRI, CDP ve ESRS gibi uluslararası standart belirleyicilerle sağlanan işbirlikleri, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performanslarını daha iyi ölçüp raporlamalarına olanak tanırken, sürdürülebilir finansman akışlarını da artırmaktadır.
Bu çerçevede değerlendirildiğinde, GHG Protokolü Girişimi’nin IFRS Vakfı ile işbirliği, küresel bir adım olarak öne çıkmaktadır. IFRS Vakfı’nın GHG Protokolü ile kurduğu resmi işbirliği, iklim değişikliğiyle mücadelede küresel bir güç oluşturmakta ve sürdürülebilirlik raporlamasının evrimini hızlandırmaktadır.
GHG ve 14064 Standartlarının Farkları Nelerdir ?
GHG Protokolü, kurumsal düzeyde odaklanarak sektörel rehberlik sağlar ve emisyonları üç ana kapsamda (Scope 1, 2, 3) sınıflandırır. Bu yaklaşım, şirketlere faaliyetlerine uygun metodolojiler geliştirerek emisyonlarını yönetme esnekliği sunar. GHG Protokolü, iş dünyası ve hükümetler arasında yaygın olarak kabul görürken, belirli bir sertifikasyon süreci gerektirmediği için gönüllü raporlama için ideal bir çerçeve oluşturur.
ISO 14064 ise hem organizasyonel hem de proje düzeyinde sera gazı hesaplamalarını içeren daha geniş bir yönetim çerçevesi sunar. ISO 14064, belirli kurallar ve standartlarıyla daha katı bir yaklaşım benimseyerek, standartları 14064-1, 14064-2 ve 14064-3 olarak üçe ayırarak sistematik bir yapı oluşturur. Ayrıca, resmi sertifikasyon ve doğrulama süreçlerine sahip olduğu için, bu standart resmi raporlama ve sertifikasyon amacı güden kuruluşlar için daha uygun bir seçenek sunar.
Sonuç olarak, GHG Protokolü ve ISO 14064, sera gazı emisyonlarının yönetimi ve raporlanmasında farklı yaklaşımlar sergiler. GHG Protokolü, esnekliği ve sektörel uyarlanabilirliği ile öne çıkarken, ISO 14064, katı standartları ve sertifikasyon imkanlarıyla dikkat çeker. Kuruluşların ihtiyaçlarına bağlı olarak hangi çerçeveyi seçecekleri stratejik bir karar olacaktır.
Sonuç
GHG Protokolü, küresel iklim değişikliğiyle mücadelede vazgeçilmez bir araç olarak öne çıkmaktadır. Sera gazı emisyonlarını ölçmenin yanı sıra, bu verilerin uluslararası standartlarla tutarlı bir şekilde raporlanmasını sağlayarak, finansal raporlamaların şeffaflığını artırmaktadır. IFRS Vakfı ile kurulan işbirliği, sürdürülebilirlik raporlaması alanında önemli bir adım atarak, yatırımcıların ve paydaşların daha bilinçli kararlar almasına olanak tanımaktadır. GHG Protokolü, çok paydaşlı bir işbirliği ortamı yaratarak hükümetler, şirketler ve sivil toplum kuruluşları arasında ortak bir hedef olan emisyon azaltımını teşvik etmekte; böylece kurumsal sürdürülebilirlik çabaları, tüm toplumun faydasına yönelik daha geniş bir etki yaratmaktadır.
GHG Protokolü’nün uluslararası kabul görmesi, küresel düzeyde iklim eyleminin hız kazanmasına katkıda bulunurken, şirketler bu çerçevede çevresel sorumluluklarını artırmakta ve maliyetleri minimize etme fırsatlarını değerlendirmektedir. Hükümetlerin bu protokolü benimsemesi, iklim politikalarının daha etkin bir şekilde uygulanmasına ve sürdürülebilir finansman akışlarının artmasına destek sağlamaktadır.
GHG Protokolü, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik ortak çabalar yoluyla, daha sürdürülebilir bir geleceğin inşasına katkıda bulunma potansiyeli taşımaktadır. Küresel işbirliği ve bilgi paylaşımı yoluyla, GHG Protokolü’nün sağladığı rehberlik ve standartlarla desteklenen sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yönelik ortak çabalar, iklim değişikliğiyle mücadelede etkili sonuçlar doğuracaktır.
Gül SALDIRANER
EG Partner- SMMM, BD
Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi ve Yeşil Satınalma Eğitiminin içeriğini incelemek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf Eğitim Kataloğunu indirebilirsiniz.
Ekibinizin ihtiyacı doğru eğitim teklifini almak için talebinizi egitim@satinalmadergisi.com e-posta adresimize iletebilirsiniz.