Günümüzde iklim değişikliği ve çevresel sürdürülebilirlik, küresel gündemin ön sıralarında yer almakta. Fosil yakıtların kullanımının azaltılması ve sıfır emisyona geçiş, bu sorunlarla mücadelede kilit rol oynamaktadır. Sıfır emisyona geçiş, sadece çevresel değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal birçok fayda da sağlamaktadır. Ekonomik faaliyetlerin çevreye yaşatacağı olumsuz etkilerden arındırılması gerekiyor. Böylece küresel ekonomi daha sürdürülebilir bir sürece girebilir. Bu, küresel ısınmanın zararlı etkilerinden sadece çevrenin değil aynı zamanda ekonomik refahın da korunmasıyla ulaşılabilir. İklim değişikliğini azaltmak pahalıdır ve temelde fosil yakıta dayalı enerji kullanımından uzaklaşmayı gerektiriyor.
Çevresel Kazanımlar
Sıfır emisyona geçişin en belirgin faydası, çevresel etkilerin azaltılmasıdır. Karbon dioksit (CO2) ve diğer sera gazlarının atmosferdeki birikimi, küresel ısınmanın başlıca nedenidir. Fosil yakıtların yanması sonucu ortaya çıkan bu gazlar, iklim değişikliğine, deniz seviyelerinin yükselmesine ve aşırı hava olaylarının artmasına yol açmaktadır. Sıfır emisyon politikaları, bu gazların salımını azaltarak iklim değişikliğinin hızını yavaşlatacaktır. Ayrıca, hava kirliliğinin azalmasıyla birlikte, halk sağlığı da iyileşecektir. Özellikle büyük şehirlerde, hava kalitesindeki iyileşmeler solunum yolu hastalıkları ve erken ölümlerde azalmaya yol açacaktır.
Ekonomik Kazanımlar
Sıfır emisyona geçiş, uzun vadede ekonomik faydalar da sunmaktadır. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar, yeni iş alanları yaratmakta ve ekonomik büyümeyi teşvik etmektedir. Örneğin, güneş ve rüzgar enerjisi sektörleri, birçok ülkede hızla büyüyen iş kolları haline gelmiştir. Ayrıca, enerji verimliliği ve temiz enerji teknolojilerine yapılan yatırımlar, enerji maliyetlerini düşürmekte ve enerji güvenliğini artırmaktadır. Fosil yakıt ithalatına olan bağımlılığın azalması, enerji arzında daha büyük bir istikrar sağlayacaktır.
Sosyal Kazanımlar
Sıfır emisyona geçişin sosyal kazanımları da göz ardı edilemez. Temiz enerjiye erişim, enerji yoksulluğunu azaltarak toplumun genel refahını artırabilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, yenilenebilir enerji projeleri, kırsal alanlarda elektrik erişimini artırmakta ve yaşam kalitesini yükseltmektedir. Ayrıca, temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaşması, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerini de beraberinde getirmektedir. Bu durum, toplumun çevre bilincinin artmasına ve sürdürülebilir yaşam tarzlarının benimsenmesine katkıda bulunur.
Politik ve Küresel Kazanımlar
Sıfır emisyona geçiş, uluslararası ilişkilerde de olumlu etkiler yaratmaktadır. Küresel iklim anlaşmalarına uyum sağlamak, ülkeler arasındaki iş birliğini ve diplomatik ilişkileri güçlendirmektedir. Ayrıca, çevresel sürdürülebilirlik konusundaki liderlik, ülkelerin uluslararası arenada saygınlık kazanmasına yardımcı olmaktadır. İklim değişikliğiyle mücadelede öncü olan ülkeler, diğer ülkelere örnek teşkil ederek, küresel çabaların koordinasyonunu artırabilir.
Sıfır emisyona geçiş, çevresel, ekonomik, sosyal ve politik açıdan birçok fayda sağlamaktadır. İklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir adım olan bu geçiş, aynı zamanda daha sürdürülebilir ve refah dolu bir gelecek için de fırsatlar sunmaktadır. Hükümetler, işletmeler ve bireyler, sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için ortak çaba sarf etmeli ve bu dönüşümü hızlandırmalıdır. Bu şekilde, hem gezegenimizi koruyabilir hem de toplumun genel refahını artırabiliriz. Sürdürülebilir çevre ve yeşil ekonomiye geçiş sürecinin 2050’ye kadar küresel ekonomide büyük fırsatlar oluşturacağı, temiz enerjiye geçişin tüm endüstrilerde rekabeti de artıracağı belirtildi.
Sürdürülebilirlik Eğitim Programları
Standart eğitim programı Sürdürülebilirlik Tedarik Zinciri Yönetimi
2 gün ve Genişletilmiş Sürdürülebilirlik Eğitim Programı ise 6 tam gün üzerinden gerçekleştirilmektedir.
1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi
2. gün- Döngüsel Stratejiler ve KPI’lar
3. gün- Kurumsal Sürdürülebilirlik
4. gün- Etik ve Davranış Kuralları
5. gün- Sürdürülebilirlik Raporlaması
6. gün- Sürdürülebilir Pazarlama
Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Murat ERDAL
merdal@istanbul.edu.tr
Satınalma ve Tedarik Zinciri Eğitim Kataloğu
Eğitim kataloğunu indirmek için https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf
Şehir dışı eğitimlerde uçak ve otel konaklama organizasyonu eğitim alan firma tarafından karşılanmaktadır.
Eğitim Gün Planı: 9:30 – 12:30, 1 saat öğle arası, 13:30 – 16:30
Şirketiniz için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.
– – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – – –
Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Hizmeti
Şirketinizin Sürdürülebilirlik Yolculuğu ve Net Zero Hedeflerine Ulaşmasında Rehberlik Ediyoruz.
Yalın bir sürdürülebilirlik raporu, satış, iletişim, pazarlama, halkla ilişkiler, insan kaynakları ve yatırımcı ilişkilerinizde etkin şekilde kullanılabilir. Sürdürülebilirlik raporu, ölçtüğünüz, yönettiğiniz ve güncel verilerle desteklenen odaklanmış sürdürülebilirlik faaliyeti gerçekleştirdiğinizi ifade etmektedir.
Prof. Dr. Murat ERDAL liderliğinde Sürdürülebilirlik Raporlama hizmeti için en doğru teklifi egitim@satinalmadergisi.com üzerinden alabilirsiniz.
- AB Direktifleri & Mevzuat
- Uçtan Uca ESG Kriterleri
- Strateji ve Eylem Planları
- Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi
- Green Sourcing
- Üretim ve Emisyon Hedefleri
- Uluslararası Standartlar
- Çevre Yönetim Standardı ISO 14001
- Su Ayak İzi Standardı ISO 14046
- ISO 14064 Sera Gazı Emisyonlarının Belirlenmesi / Karbon Ayak İzi Doğrulaması
- Sosyal Sorumluluk Standardı ISO 26000
- Green Procurement Yeşil Tedarik Standardı ISO 20400
- Sürdürülebilir Stratejiler
Sürdürülebilirlik raporu kolayca anlaşılabilir olmalı. Tüm paydaşlarınızın
– müşteriler
– potansiyel iş ortakları ve tedarikçiler
– yatırımcılar ve
– yeteneklerin (İK) ilgisini çekmeli ve saygı uyandırmalıdır.








3. Parti Lojistik (3PL), 4. Parti Lojistik (4PL) ve 5. Parti Lojistik (5PL) Nedir?
Türkiye’nin en kapsamlı gıda endüstrisi fuarı olan F İstanbul Gıda ve İçecek Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Fuarı, katılımcı firmaları dünyanın dört bir yanından gelen binlerce uluslararası alıcıyla buluşturacak. Geçen yıl yüzde 76 büyüme kaydeden fuar, bu yıl değişen dünya koşullarıyla birlikte sektörün bugünü ve geleceğini ele alarak sürdürülebilirlik ve dijitalleşme gibi konu başlıklarıyla alanında uzman kişiler tarafından çeşitli konuşmalara, sunumlara ve oturumlara ev sahipliği yapacak.
2024 yılı ilk çeyreğinde konut satışları 279 bin adette kaldı ve 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 1,3 geriledi. Bu düşüş, konut fiyatlarındaki ani artış, konut kredisi faiz oranlarındaki yükselme, krediye erişim zorluğu ve ipotekli konut satışlarındaki azalış gibi faktörlere bağlanıyor.Konut kredisi faiz oranları önemli ölçüde arttığı için ipotekli konut satışları düştü. Mevduat faiz oranlarının yüksek olması yatırımcıyı konut alımından uzaklaştırdı. Ancak evini satıp mevduata yatırmayı düşünenler dikkat etsin. Faizler düştüğünde konut fiyatları tekrar yükselişe geçecek. Sattıkları evi almaları zor olabilir” dedi.
“8. Çin-Avrasya Expo” Fuarı, Çin Ticaret Bakanlığı, Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT) ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi Hükümeti tarafından ortaklaşa olarak 26-30 Haziran 2024 tarihleri arasında Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de organize edildi.
Nükleer Sanayi Derneği (NSD) ile Şanghay İnşaat ve İmalat Endüstrisi Kuruluşu, 10. Nükleer Santraller Zirvesi – NPPES’te bir iyi niyet anlaşması imzaladı. Bu anlaşma ile Rusya ve Türkiye arasında nükleer enerji başta olmak üzere inşaat ve üretim sanayilerinde karşılıklı etkileşimi geliştirmek hedefleniyor.
İGA İstanbul Havalimanı, havacılık sektörünün en önemli ve prestijli etkinliklerinden birine daha ev sahipliği yapıyor. ACI Europe “Avrupa Havalimanları Konseyi Yıllık Genel Kongresi”, sektörün önde gelen CEO ve üst düzey yöneticileri ile 500’ü aşkın havalimanı profesyonelinin katılımıyla İstanbul’da düzenleniyor.

TURYİD (Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmecileri Derneği) Başkanı Kaya Demirer, sektör olarak Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan uzunca bir süredir bizzat talep edilen, kredi kartı ile bahşiş ödenmesi yasal düzenlemesini sektör çalışanlarıyla birlikte desteklediklerini açıkladı.
Özet: Türk imalat sanayi sektöründe talep koşullarının zayıf seyri, ikinci çeyreğin son ayında da devam etti. Bunun sonucu olarak, üretim ve yeni siparişler yavaşlarken istihdamda son 20 ayın en hızlı düşüşü kaydedildi. Enflasyon oranlarının azalmaya devam etmesi ise anketin görece olumlu gelişmesi olarak öne çıktı. Firmalar satış fiyatlarını son dört buçuk yılın en düşük oranında artırdı. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), imalat sanayinin kaydettiği performansı sergilemek amacıyla tasarlanmış tek rakamlı, bileşik performans göstergesidir. Manşet gösterge; yeni siparişler, fabrika çıkışları, istihdam, tedarikçilerin teslim süresi ve satın alma stokları gibi göstergelerden elde edilmektedir. 50,0 değerinin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde genel anlamda iyileşmeye işaret etmektedir.
Yeni siparişlerdeki düşüş ise hem iç hem de dış pazarlardaki zayıflık nedeniyle Mayıs ayına kıyasla hızlandı. Diğer yandan, yurt dışından alınan yeni siparişlerdeki yavaşlama toplam yeni siparişlerdekine göre daha ılımlı seyretti. İş yüklerindeki azalış, Haziran’da imalatçıların istihdam ve satın alma faaliyetlerini bir önceki anket dönemine göre daha yüksek oranda azaltmalarına yol açtı. İstihdamdaki daralma Ekim 2022’den bu yana en yüksek oranda kaydedildi. Girdi maliyetleri enflasyonu Haziran’da üst üste beşinci ay gerileyerek Mayıs 2023’ten bu yana en düşük seviyede ölçüldü. Satın alma maliyetlerinde artış bildiren anket katılımcıları, bu durumun yüksek ham madde ve deniz taşımacılığı fiyatlarının yanı sıra liradaki zayıflıktan kaynaklandığını belirtti. Maliyet enflasyonundaki gevşeme ve talepteki durgunluk nedeniyle firmaların kendi satış fiyatlarını artırma hızı da son dört buçuk yılın en düşük düzeyine geriledi. Son olarak, özellikle Kızıldeniz’de yaşanan sorunlar olmak üzere deniz taşımacılığındaki aksamalara bağlı gecikmeler, tedarikçilerin teslimat sürelerinin daha da uzamasına yol açtı.
Mercedes-Benz Türk, yerli tedarikçilerin kamyon ve otobüs üretim parçalarını tek noktada toplayarak çatı şirketi Daimler Truck AG’nin Brezilya ve Amerika’daki üretim tesislerine Türkiye’den direkt ulaşım sağlayacak ‘Consolidation Center’ı hizmete açtı. Yeni merkez, deniz aşırı ihracat gerçekleştirmenin yanı sıra yerli tedarikçilerin küresel pazardaki rekabet gücünü artırmalarında kaldıraç görevi üstlenecek.