Satinalmadergisi.com’un değerli okurları, yazımıza geçmeden önce hepimizin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutlarım. Bu vesile ile ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, rahmet ve saygı ile bir kere daha anıyoruz.
Millet ve devlet olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Etrafımızdaki savaşlar, her geçen gün zorlaşan ekonomik koşullar, nakit sıkışıklığı, yüksek enflasyon ve faizler, artan işsizlik, üretimde ve ihracatta daralma, Rusya’ya uygulanan ambargo, artan vergi oranları, krediye ulaşamama, kredi kartlarında patlamalar, Merkez Bankası’nın hükümete yazdığı mektup ve ücretlerde artış yapmaması tavsiyesi, Ekonomi Bakanı’nın açıkladığı genelgede ödenek ve yeni yatırım yok uyarısı, güven ortamının kaybolması, umutsuzluğun artması, gelecek beklentisinin düşmesi, gelecekten endişe ve kaygı duyma v.s.
Öncelikle tespiti doğru yapmak, teşhisi doğru koymak gerekir ki uygun tedaviye başlayabilelim. Hastalığımızı kabul etmez ve tedaviyi reddedersek bir yere varamayız. Öte yandan geçici pansuman tedbirlerle tedaviye başlarsak ve kalıcı reformlar yapmazsak ta sonuç alamayız. Eğer ilaçlar fayda vermiyorsa ve ameliyat kaçınılmazsa risk almaktan başka çare kalmamış demektir. Geçmişte yapılan yanlış uygulamalardan vazgeçmez isek ve hatalarımızı kabul edip dönmezsek çok geç kalabiliriz. Bu arada tedavi şekli ücret artışlarını kısıtlamak, vergileri olabildiğince artırmaksa bunun için doktor olmaya gerek yok, onu dağdaki çoban da yapar. (Dağdaki çobana saygım sonsuz, ben de çobanlık yaptım, çok büyük sorumluluktur iyi bilirim) Önemli olan hukuk, ekonomi ve devlet yönetimi alanlarında yapısal reformlar yapabilmektir. Önemli olan iç ve dış piyasalara kalıcı güven veren adımlar atabilmektir. Ekonomi yönetiminin bağımsız kararlar alabilmesidir. Vergiyi tavana yayabilmektir yağmur bulutları misali. Tabana demiyorum dikkat ederseniz çünkü taban zaten ücretinden daha eline geçmeden vergisini veren kesimdir. Yoksa bütçe açığını kapatmak için trafik cezalarından medet umar hale gelirsiniz….
Böyle zamanlarda eskiden beri işi artan tek meslek kolu vardır. Terzilik… Yani yeni pantolon alamadığında eski pantolonun söküğünü diktirip bir süre daha giymeye devam etmek. Yani tamir ve revizyon işleri. Gün artık terzilerin günüdür. (Artık terzilerin yeni elbise dikmediğini, tadilat yaptıklarını hepimiz biliyoruz.) Devlet te israfı kesip söküğünü dikmeli, vatandaş da, sanayici de, esnaf da. Elimizdeki imkanlarla ne yapabiliriz, stoklarımızdan nasıl yararlanabiliriz, eski makinalarımıza bakım ve revizyon yaptırıp nasıl üretime devam edebiliriz? Bunlar üzerine odaklanmamız gerekir.
Gördüğünüz gibi YENİ kelimesi bir süre hayatımızdan çıkacak. Bundan sonra 2.el lafını daha çok duyar olacağız. Bit pazarına nur yağacak. Bu arada eskicilerin ve hurdacıların işleri biraz artacak ama yapacak bir şey yok.
Gelir dağılımını eşit ve adil dağıtmalıyız tüm vatandaşlarımıza. Zaten kısıtlı olan kaynakları sürekli eş, dost, akrabalara dağıtırsak, hep aynı kişilerin cebini doldurursak, huzursuzluk ve sosyal patlama yaşanır. Devletlerin çöküşüne sebep olan lüks ve şatafattan uzaklaşmalı, gereksiz harcamalardan kaçınmalıyız.
Devlet yönetmek büyük sorumluluktur. Adil olmaktır, tarafsız olmaktır, işi ehline vermektir, yetim hakkı yememektir, herkese eşit mesafede olmaktır, cesaretli ve korkusuz olmaktır, istişaredir, ortak akıldır, demokrasidir, hukuktur, sosyal olmaktır, zayıfın hakkını korumaktır, şefkatli bir eldir, güvendir, güvenliktir, korumaktır, düşünce özgürlüğüdür, fırsat eşitliğidir, denetime açık olmak, hesap verebilmektir.
Çözüm olarak söyleyeceklerim de olacak tabi… Tüm madenlerimizi kendimiz çıkaralım. Millilik oradan başlamalı bence. Tarım ve hayvancılıkta kendimize yeter hale gelelim. Gerekirse daha pahalıya alalım ama kendi çiftçimiz kazansın. Teşvikler bölgelere değil, projelere verilsin. Paslanmaz çelik üretimine ne pahasına olursa olsun mutlaka geçelim. Kendi üretebildiğimiz hiçbir mamülün ithaline izin veremeyelim. Daha çok ve uygun fiyata üretebilmesi için sanayiciye destek olalım. Hiçbir hammaddenin ihracına izin vermeyelim, ya yarı mamül ya da mamül olarak satalım. Yapay zeka işine geç kalmadan el atalım. Yazılım sektörüne özel önem verelim. Savunma sanayi yatırımlarında her Türk müteşebbisini teşvik edelim. Beyin göçünü durdurmaya çalışalım.
“Son ödenek bittiğinde, son bütçe tükendiğinde, son teşvik kullanıldığında beyaz adam devletin yenmeyen bir şey olduğunu, denizin bittiğini anlayacak.” Atasözü…
Cavit SOY








Plastik sektörünün en önemli fuarlarından biri olan ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Orlando şehrinde düzenlenen NPE 2024 The Plastics Show 2024 fuarının Türkiye milli katılım organizasyonu, bu yıl 3’üncü defa İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından başarıyla gerçekleştirildi. 34 Türk firmasının katıldığı fuarda plastik hammadde ve plastik makine ekipmanlarına yönelik ürünler tanıtıldı.
Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği, Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda çalışmalarına devam ediyor.
Mercedes-Benz Türk, 2024’ün ilk çeyreğinde gerçekleştirdiği ihracat ile endüstrideki öncü konumunu pekiştirdi. Şirket, yılın ilk üç ayında, Aksaray Kamyon Fabrikası’ndan 2.865 adet kamyon ve çekicinin yanı sıra Hoşdere Otobüs Fabrikası’ndan gerçekleştirdiği 769 adet otobüs ihracatıyla Türkiye ekonomisine katkıda bulunmaya devam etti. Mercedes-Benz Türk’ün en çok kamyon ihracatı gerçekleştirdiği ülkeler Polonya, İspanya, İtalya olurken, otobüs ihracatında ilk üçte İspanya, Portekiz ve Fransa yer aldı.
Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) arasında 25 milyon Euro tutarında yeni bir iş birliği anlaşması imzalandı. Söz konusu anlaşma ile EBRD’nin yeni uygulamaya aldığı Dijital Dönüşüm Finansman Programı (DTFF) Türkiye’de ilk kez TEB aracılığıyla küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) ile buluşacak. Türkiye’deki KOBİ’lerin dijital dönüşüm süreçlerindeki finansman ihtiyaçları kapsamında kullandırılmak üzere 150 milyon Euro tahsis eden EBRD, söz konusu paketin 25 milyon Euro tutarındaki ilk kullanımını TEB ile yapacak.
Türkiye’nin öncü ve güçlü sivil toplum kuruluşu Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) düzenleyeceği “4. Global GastroEkonomi Zirvesi”yle, dünya gastronomisinin yükselen yıldızı Körfez Ülkeleri’nin yol haritasına ve gezegenin geleceğine odaklanan Mavi Ekonomi’yle sürdürülebilirliğe odaklanıyor.
Türk mobilya sektörü, eskiden beri en önemli pazarları arasında yer alan Suudi Arabistan’ın mobilya ithalatında tekrar birinci sıraya yerleşmek istiyor. Türk mobilya ihracatçıları 2023 yılında Suudi Arabistan’a ihracatını 41 milyon dolardan yüzde 310 artışla 168 milyon dolara taşıdı.
Türkiye’nin en önemli araştırma üniversiteleri İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi- Cerrahpaşa Teknokent’i Entertech İstanbul Teknokent, 15-17 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen EURITECH Summit 2024’te girişimcileriyle birlikte yer aldı.
T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu ve T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Entertech standını ziyaret ederek Entertech bünyesinde faaliyet gösteren girişimleri dinledi. Giyilebilir spor teknolojileri alanında çalışmalar yürüten Entertech girişimcisi, Actinsport’un kurucuları Hamit Üçüncü ve Doç. Dr. Osman Ateş girişimleri hakkında bilgiler verdi.
İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, ………….Mimarlık Müh. Rest. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti – …………….. Yapı Proje İnş. Müh. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti İş Ortaklığı’nın ortakları tarafından sunulan iş deneyim belgesinin tüzel kişi ortağına ait olan iş denetleme belgesi olduğu, ……………..Mimarlık Müh. Rest İnş. San ve Tic. Ltd. Şti’nin düzenlediği tarih itibari ile iş deneyimi kullanılan ortağın ortaklık süresinin geriye doğru son bir yıldan daha az süre ile ortaklığı bulunduğu ve ticaret sicil bilgilerine göre bu sürenin yaklaşık 11 ay olduğundan iş deneyim belgesinin mevzuata uygun olmadığı iddialarına yer verilmiştir.
Lojistik sektörü, çevresel etkiyi en aza indirmek için rota optimizasyonu gibi akıllı çözümleri benimseyerek sürdürülebilirliğe katkı sağlıyor. Rota optimizasyonu sayesinde daha sürdürülebilir bir çalışma biçimini benimseyen lojistik firmaları, çevresel katkı sağlarken, taşıma maliyetlerini de en aza indiriyor. Lojistik sektöründeki sürdürülebilirlik faaliyetleri hakkında yorum yapan Globelink Ünimar İcra Kurulu Başkanı Fatih Baş, rota optimizasyonuna ilişkin görüşlerini aktardı.
1. gün- Sürdürülebilir Tedarik Zinciri Yönetimi