AB, Kritik Hammaddeler Stratejisini Onayladı

7 Gündem Satınalma Dergisi Ab, Kritik Hammaddeler Stratejisini Onayladı

7 Gündem Satınalma Dergisi Ab, Kritik Hammaddeler Stratejisini OnayladıCovid-19 salgını, ekonomileri beklenmedik bir şekilde etkilemiş ve özellikle tedarik zincirlerinde kırılmalar yaşanmıştır. Bu beklenmedik zorluklarla karşılaşırken, ekonomiler aynı zamanda tedarik zincirlerini güçlendirmek ve daha dayanıklı hale getirmek için yeni stratejiler geliştirme fırsatını bulmuşlardır. Avrupa Konseyi 16 Aralık 2023 tarihinde yayınlanan Kritik Hammaddeler Yasası’nı (CRMA) 18 Mart 2024 tarihinde onaylamıştır. Bu yasa, günümüzde giderek artan küresel rekabet ve tedarik zincirlerindeki belirsizlikler karşısında önemli bir stratejik adımdır.

Yeşil Mutabakat’ın bir parçası olan yasa, 2030 ‘Yeşil ve Dijital’ dönüşüm hedeflerini desteklemekte olup, özellikle dijital, yenilenebilir enerji, uzay ve savunma gibi stratejik sektörler için kritik hammaddelere erişimi sağlanması nedeniyle AB büyüme stratejisinin kilit unsuru haline gelmiştir.

Öte yandan Avrupa, küreseldeki hammadde tüketiminin yaklaşık %25’ini gerçekleştirirken, üretimin sadece %3’ünü karşılıyor olması, dışa bağımlılıktan kaçınılmaz bir şekilde sürdürülebilir tedarik arayışını gündeme getiriyor. Dolayısıyla yasa aynı zamanda, AB’nin ekonomik ve endüstriyel bağımsızlığını sağlamak amacıyla yerli üretimi teşvik ederek ve alternatif kaynaklara yönelerek AB’nin dayanıklılık ve rekabet gücünü artırmak için kapsamlı bir stratejinin sonucu olarak kritik hammadde tedariğini güvence altına almaya yönelik önlemleri içermektedir.

Ayrıca, AB, güvenilir ortaklarla yatırım, üretim ve ticareti geliştirmek ve çeşitlendirmek için küresel katılımını güçlendirmeyi amaçlayarak üçüncü ülkelerle işbirliğini artırmayı da hedeflemektedir. Bu bağlamda, Türkiye gibi stratejik bir konuma sahip olan ülkeler için, AB’nin kritik hammaddeler stratejisinin ekonomik ve endüstriyel politikaları etkileyebileceği açıktır.

Türkiye’nin bu yasayı dikkatle ele alarak riskleri ve fırsatları değerlendirmesi, yeşil dönüşümünde gerekli olan diğer kritik hammaddelere erişimini ve kendi rezervlerini en iyi şekilde değerlendirmek için stratejiler geliştirmesi önemlidir.

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Banner

Dünya bor rezervlerinin önemli bir kısmına sahip olan ülkemiz için, katma değeri yüksek ürünlerin geliştirilmesi ve ileri teknolojilerin yaygınlaştırılması, ekonomik büyüme ve rekabet gücünün artırılması açısından kritik öneme sahiptir. Bu adımlar, Türkiye’nin ekonomik direncini artırarak uluslararası alanda daha rekabetçi bir konuma gelmesine katkı sağlayacaktır.

Arka Plan

Avrupa Birliği, kritik hammaddelere olan dışa bağımlılığını ele almak için 2022’de Kritik Hammaddeler Yasası’nı duyurdu. Bu duyuru, Avrupa Konseyi’nin 2022 Versay Bildirisine yanıt olarak yapılmıştır ve AB’nin stratejik bağımsızlığını ve Avrupa egemenliğini korumak için kritik hammaddelerin önemini vurgulamaktadır.

Kritik Hammaddeler Yasası, Yeşil Anlaşma Endüstriyel Planının bir parçası olarak tasarlandı ve AB’nin temiz enerji tedarik zincirlerini güvence altına alarak iklim ve enerji hedeflerine ulaşmasına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu yasa aynı zamanda karbon nötr veya “net-sıfır” teknolojilerin üretimini artırarak AB’nin temiz enerji hedeflerine ulaşmasını desteklemektedir. Komisyon, 2011’den bu yana hammaddeleri kritiklik açısından değerlendirmektedir. O zamandan beri, AB ‘Kritik Hammaddeler Listesi’ her üç yılda bir güncellenmektedir. 2023’te, AB ekonomisi için tedarik riski ve önemi açısından 87 malzeme analiz edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçları ve hammaddelerle ilgili güncellenmiş öngörü raporu, bir rapor ile detaylı şekilde yayınlanmaktadır.

AB Hammadde Girişimleri (RMI) Arka Planı:

AB’nin ilk kritik hammaddelerle ilgili çalışması, 2008 yılında Hammaddeler İnsiyatifi (RMI) olarak başlatılmıştır. Bu AB politikası, AB endüstriyel değer zincirleri ve toplumsal refah için enerji dışı hammaddelere erişimi çeşitlendirmeyi ve güvence altına almayı hedefleyen bir strateji olarak başlatılmıştır. 2008 yılında kurulan Hammadde Girişimi (RMI), enerji dışı ve tarım dışı hammaddelere erişimle ilgili zorlukların üstesinden gelmek ve bunların sürdürülebilir tedariğini teşvik etmek için stratejik bir çerçeve oluşturmayı amaçlamaktadır. Avrupa Komisyonu bu hedefi üç boyutlu bir yaklaşımla takip etmektedir:

  1. Küresel piyasalardan adil ve sürdürülebilir hammaddeye erişimin sağlanması.
  2. Avrupa kaynaklarından sürdürülebilir tedarikin desteklenmesi
  3. Kaynak verimliliğinin artırılması ve geri dönüşümün desteklenmesi

Bu sayede AB, sürdürülebilirlik ve ekonomik bağımsızlık hedeflerine ulaşmayı amaçlanmıştır. Hammaddeler Girişimi’nin  öncelikli eylemlerinden biri, AB düzeyinde kritik hammaddeler listesi oluşturmaktır ve İlk liste olarak 2011’de yayımlanmıştır ve her 3 yılda bir  AB için hammaddelerin kritikliğini düzenli olarak değerlendirilerek güncellenmektedir. Bu çalışma, Kritik Hammaddeler Yasası’nın geliştirilmesine ve uygulanmasına yönelik bir temel sağlamıştır.

Jeopolitik Arka Plan ve AB’nin Kritik Hammaddelere Bağımlılığı

Kritik hammadde tedariki çeşitli endüstriler için hayati önem taşırken, bu hammaddelerin çoğu AB dışından tedarik edilmektedir. Tamamen kendine yeterli olmak belki mümkün olmasa da, AB tek bir tedarikçiye olan bağımlılığını azaltmayı ve kaynaklarını çeşitlendirmeyi hedeflemektedir.

Şu anda, AB belirli Kritik Hammaddeler için belirli ülkelere büyük oranda bağımlıdır:

  • Çin, AB’nin ağır nadir toprak elementlerinin %100’ünü tedarik etmektedir.
  • Türkiye, AB’nin bor tedariğinin %98’ini karşılamaktadır.
  • Güney Afrika, AB’nin platin ihtiyacının %71’ini karşılamaktadır.

Bu duruma yanıt olarak, AB, 2030’a kadar dış kaynaklara olan bağımlılığını azaltmak için hırslı hedefler belirlemiştir ve bunlar aksiyon planında listelenmiştir. Türkiye’yi de ilgilendiren konu, AB’nin tek bir ülkeden hammadde tedariğini 65% ile sınırlamış olması nedeniyle yeni stratejiler geliştirmesi gerekecektir.

Yasa Kapsamında Planlanan Aksiyonlar

Yasa kapsamında planlanan aksiyonlar arasında, AB’nin stratejik hammaddelerin tedarik zincirlerini daha güvenli ve esnek hale getirmeyi hedefleyen önemli adımlar bulunmaktadır. Bu adımlar, yerli kapasite hedeflerinin belirlenmesi, tedarik zinciri risklerinin azaltılması, sürdürülebilirlik ve dönüşümün artırılması üzerine odaklanmaktadır. AB, stratejik hammaddelerin temini için tek bir üçüncü ülkeye fazla bağımlı olmamak için önlemler alarak, tedarik zincirlerini çeşitlendirmeyi ve güvenilirliği artırmayı amaçlamaktadır. Ayrıca, atık işleme ve geri dönüşüm faaliyetlerinde belirlenen hedefler doğrultusunda AB’nin yerli kapasitesini artırması ve kritik hammaddelerin sürdürülebilir kullanımını teşvik etmesi beklenmektedir.

Ayrıca, stratejik hammadde değer zinciri boyunca ve AB tedariklerinin çeşitlendirilmesi için bazı ölçütleri belirlemiştir. Bu ölçütler, AB’nin stratejik hammaddeler değer zinciri boyunca yerli kapasiteyi artırma ve tedarik çeşitliliğini sağlama amacını belirtmektedir. Yasa kapsamında planlanan aksiyonlara geçmeden önce, AB’nin stratejik hammaddelere yönelik planlarını ve hedeflerini daha ayrıntılı bir şekilde inceleyelim.

  1. AB’nin yıllık hammaddeler tüketiminin en az %10’unun AB içinde çıkarılması,
  2. AB’nin yıllık hammaddeler tüketiminin en az %40’ının AB içinde işlenmesi,
  3. AB’nin yıllık hammaddeler tüketiminin en az %25’inin geri dönüştürülmesi (Bu madde 13 Kasım 2023 tarihli geçici anlaşmaya istinaden 15%’den 25%’ye çıkarılmıştır)
  4. AB’nin yıllık hammaddeler tüketiminin, tek bir üçüncü ülkeden sağlanması ise %65 ile sınırlıdır.

Bununla birlikte, yasa kapsamında planlanan aksiyonlar, AB’nin stratejik hammaddelerin tedarik zincirlerini daha güvenli ve esnek hale getirmeyi hedefleyen önemli adımları içermektedir. Uluslararası ticaret, küresel üretimi destekleme ve tedarikin çeşitlendirilmesinde anahtar bir rol oynamaktadır. AB’nin alacağı önlemler arasında şunlar bulunmaktadır:

  1. Tüm ilgili ülkelerin katılımıyla, küresel tedarik zincirlerini güçlendirmek amacıyla kritik hammaddeler için bir “kulüp” oluşturulması
  2. Kritik hammaddelerin ticaretini güvence altına almak ve çeşitlendirmek için ticaret anlaşmalarından yararlanılması
  3. AB’nin stratejik ortaklıklar ağının genişletilmesi ve sürdürülebilirlik boyutunun vurgulanmasıyla değer zinciri yaklaşımının benimsenmesi
  4. Hammaddelerin değer zinciri boyunca projelerin dağıtılması ve bağlantının desteklenmesi için ‘Küresel Geçit’in (Global Gateway) kullanılması
  5. AB’nin ihracat kredisi tesisinin kurulması ve yurtdışında yatırım riskini azaltmak için AB ülkeleriyle birlikte çalışılması.
  6. Hammaddelerle ilgili haksız ticaret uygulamalarıyla mücadele edilmesi ve yaptırımların artırılması

Bu kriterler doğrultusunda AB, stratejik hammadde tedariğini daha dengeli ve güvenli hale getirmeyi amaçlamaktadır. Bu, AB’nin dışa bağımlılığını azaltırken, tedarik zincirlerini daha güvenilir ve esnek hale getirerek krizlere karşı dayanıklılığını artırmasını sağlar. Ayrıca, tek bir üçüncü ülkeden alınan hammaddelerin yüzdesinin sınırlandırılması, AB’nin daha geniş bir coğrafi alanda tedarikçilerle işbirliği yapmasını ve böylelikle jeopolitik riskleri azaltmayı teşvik eder. Bununla birlikte, AB, maden sektöründeki bürokratik süreçleri basitleştirerek ham madde çıkarma izinlerini en fazla 27 ay, geri dönüşüm ve işleme izinlerini ise en fazla 15 ay içinde verme hedefindedir. Ancak, karmaşık durumlarda etkilenen yerel topluluklarla diyalog sağlamak ve uygun çevresel etki analizlerini yapmak için bazı istisnalar öngörülmüştür.

Yasa ile Üye Devletlere Yeni Yükümlülükler

Yasa, AB üye devletlerine atık içeren kritik hammaddelerin toplanması, işlenmesi ve yeniden kullanılmasını artırmak için genel yükümlülükler belirlemiştir. Üye devletlerin halk alımları yoluyla ikincil kritik hammadde kullanımını teşvik etmeleri ve geri dönüşüm teknolojileri için araştırma ve yenilik programları geliştirmeleri gerekmektedir. Yasa ayrıca madencilik atıklarından kritik hammadde geri kazanımını teşvik ediyor. AB’nin birçok eski maden sahası ve atık alanı bulunmasına rağmen, bu potansiyel daha önce analiz edilmediğinden, yasa kapsamında operatörlerin bu potansiyeli değerlendirmelerini ve atıkların içeriğine dair bilgi toplamaları isteniyor.

Ayrıca, AB’nin nadir toprak elementlerine bağımlılığına karşı mıknatısların geri dönüşümünü teşvik eden hükümler de bulunmaktadır. Son olarak, yasa kritik hammadde içeren atıkların geri dönüşümünü artırmak için belirli eylemler içermekte olup, ürünlerin çevresel etkilerini azaltmak amacıyla ekodizayn gereksinimlerini geliştirme taahhüdünde bulunmaktadır. Yani, atık akışlarındaki geri dönüşümü artırmak ve ürünlerin daha çevre dostu olmasını sağlamak için belirli adımlar atılacak ve ürün tasarımında çevresel etkilerin azaltılması sağlanacaktır. Ayrıca, AB’nin tamamında hammaddelerin geri kazanımını ve geri dönüşümünü önemli ölçüde artırmak amacıyla yeni bir Döngüsellik Merkezi kurmak için 200 milyon Euro’luk bir fon oluşturulması planlanmıştır.

Bu adımların yeşil dönüşüm süreçlerinde sıfır atık ve döngüsellik ilkeleriyle bütünleştiğini görmekteyiz. Bu durum, AB’nin sürdürülebilirlik hedeflerine daha hızlı ve etkin bir şekilde ulaşmasını ve çevre dostu ürün tasarımının teşvik edilmesini sağlayacaktır.

Kritik Hammaddelerin Etik Kaynak Kullanımı: Küresel Geçit

Avrupa Birliği (AB), kritik hammaddelerin etik kaynak kullanımını sağlamak amacıyla “AB Küresel Geçit” (EU Global Gateway) stratejisini benimsemektedir. Bu strateji, dünyanın en zengin kritik hammadde kaynaklarına sahip olan gelişmekte olan pazarlar ve kalkınmakta olan ekonomilere destek sağlamayı hedeflemektedir. AB, ‘Avrupa Takımı’ yaklaşımıyla, Üye Devletler ve diğer ilgili paydaşlar (Avrupa Yatırım Bankası ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası gibi) arasında işbirliği yaparak bu kuruluşlarla, özel sektör arasında sinerji oluşturmayı hedeflemektedir. Avrupa özel sektörü, AB Küresel Geçit (EU Global Gateway) stratejisi çerçevesinde belirlenen kritik hammaddelerle ilgili projelerde, hedeflenen ortak ülkeler için kapsamlı ve yüksek kaliteli bir AB teklifi sunmayı amaçlamaktadır. Bu projeler, ortakların çıkarlarını AB’nin çıkarlarıyla uyumlu hale getirmeyi hedefler ve sürdürülebilir iş yaratımını ve düzgün çalışmayı destekler. Özetle, tedarik zincirindeki sorumluluğu belirleyen Kurumsal Sürdürülebilirlik Özen Yükümlülüğü Direktifi (CS3D), bu stratejinin temelini oluşturur ve etik kaynak kullanımının önemini vurgular.

Kritik Hammaddelerin Geleceğin İnşasındaki Kritik Rolü: Hammadde Akademisi

AB’nin “Hammadde Akademisi” stratejisi, kritik hammaddelerin geleceğin inşasındaki kritik rolünü vurgulayarak bu alandaki önemi öne çıkarıyor. Bu strateji, Avrupa Birliği’nin kritik hammaddelerle ilgili araştırma, inovasyon ve beceri gelişimine verdiği önemi gösteriyor. Hammadde Akademisi, AB’nin yeşil mutabakat hedefleri doğrultusunda kritik hammaddelerin sürdürülebilir kullanımını teşvik ederek, bilgi birikimini ve uzmanlığı artırmayı, aynı zamanda bu alanda uluslararası teknik standartların oluşturulmasına katkı sağlayarak çevresel ve sosyal koşulların iyileştirilmesini amaçlıyor.

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Banner

Bu hedef, Hammaddeler Akademisi ve kritik hammaddeler için beceriler alanında büyük ölçekli bir ortaklıkla gerçekleştirilecek. Komisyon, Horizon Europe çalışma programı kapsamında kritik hammaddeler projelerine 500 milyon avro tahsis etmiştir. Bu nedenle, Komisyon, mevcut araştırma ve yenilik başarılarının benimsenmesini artırmak için Avrupa İnovasyon Konseyi ve Avrupa İnovasyon ve Teknoloji Enstitüsü aracılığıyla yeni girişimler başlatmak istemektedir.

Yeşil Geçişte Kritik Hammaddelerin Stratejik Rolü: Erişimde Adalet

Günümüzde, temiz enerji teknolojilerinin benimsenmesi ve yeşil geçiş sürecinin hızlanması, fosil yakıtlardan kaynaklanan çevresel ve iklimsel sorunları azaltma amacıyla dünya genelinde büyük bir öncelik haline gelmiştir. Ancak, bu temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve kullanımı, kritik hammaddelere olan ihtiyacı artırmaktadır. Bu hammaddeler, özellikle yenilenebilir enerji teknolojileri, elektrikli araçlar, enerji depolama sistemleri ve hidrojen üretimi gibi yeşil geçişin temel taşlarını oluşturan birçok yenilikçi teknolojide kritik bir rol oynamaktadır.

Ancak, bu kritik hammaddelerin sınırlı kaynaklara dayandığı ve bazı bölgelerde yoğunlaştığı düşünüldüğünde, bu kaynaklara erişemeyen veya yeterince gelişmemiş olan ülkelerin geride kalabileceği bir gerçektir. Bu durum, yeşil geçişin evrensel ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesi için önemli bir zorluk oluşturmaktadır. Bu nedenle, kritik hammaddelere olan erişimde adil bir paylaşımın sağlanması kritik bir öneme sahiptir. Bu, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin yeşil geçiş sürecine eşit ve adil bir şekilde katılmasını sağlamak için gereklidir. Ayrıca, bu hammaddelerin sürdürülebilir bir şekilde kullanılması ve tedarik zincirlerinin güvenliği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu girişimin amacı, kritik hammaddelerin yeşil geçişteki stratejik rolünü ve bu hammaddelere olan küresel talebi anlamak ve değerlendirmektir. Ancak aynı zamanda, bu hammaddelere olan erişimin adil bir şekilde sağlanması ve paylaşılması gerekmektedir. Bu bağlamda, kritik hammaddelerin dünya üzerindeki önemi ve adil erişimi de önemli bir konudur.

Kritik Hammaddeler

34 kritik hammadde içeren bir liste oluşturulmuştur, bunlar arasında 17 stratejik hammadde (SRM) bulunmaktadır. Alüminyum, Avrupa’nın sürdürülebilir bir geleceğe geçişinde kritik bir rol oynamaya hazırlanmıştır; neredeyse tüm net sıfır sanayi yasasında öncelik verilen temiz enerji teknolojilerinde ana bileşen olarak yer alır — bunlar arasında güneş PV sistemleri, rüzgar türbinleri, şebeke teknolojileri ve piller bulunmaktadır. Alüminyum talebinin 2020’den 2050’ye kadar %543 artması beklenmektedir.

Kritik Hammaddeler Görsel

Kritik / Stratejik Hammadde Nedir ?

Stratejik hammadde, bir ülkenin ekonomik ve savunma güvenliği açısından kritik öneme sahip malzemelerdir. Bunlar, ithal edilmesi gereken ve tedarikinde yaşanabilecek risklerin ciddi sonuçlar doğurabileceği hammaddelerdir. Kritik hammadde kavramı, ülkenin ekonomik kalkınması ve hedeflediği gelişim için hayati önem taşıyan malzemeleri ifade eder. Tedarik risklerinin göz önünde bulundurulmasıyla bazı hammaddeler, stratejik hammadde olarak değerlendirilir.

Jeopolitik Bağlamda Kritik Hammaddeler

Kritik hammaddelerin tedarik zinciri güvenliği, temiz enerji teknolojilerinin yayılması ve jeo-ekonomik rekabetler için önemlidir. Gelişmiş ülkelerin kritik hammaddelere olan bağımlılığı ve tedarik riskleri, jeopolitik öneme sahip hale gelmiştir. Bu kapsamda, ülkelerin stratejik hammadde yönetimi stratejileri farklılık gösterir. Bazıları kritik hammadde ikamesi ve Ar-Ge’ye yoğunlaşırken, diğerleri zengin hammadde kaynaklarına sahip ülkelerle stratejik ortaklıklar geliştirme ve tedarik diplomasisine odaklanır.

Özetle, Kritik hammaddeler, endüstride (tüm tedarik zinciri aşamalarında), modern teknolojide (örneğin akıllı telefonlar) geniş kullanımıyla temiz teknolojilerin (örneğin güneş panelleri, rüzgar türbinleri, elektrikli araçlar ve enerji tasarruflu aydınlatma) gelişiminde temel öneme sahiptir.

Kritik Hammadde Kullanım Alanları Görsel

Temiz Enerji Teknolojileri İçin Kritik Hammadde İhtiyaçları

Kritik/stratejik hammadde kavramlarını inceledikten sonra, temiz enerji teknolojilerinin öneminin anlaşılması için IEA’nın mineral talebi analizini inceleyebiliriz. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Belirtilen Politikalar Senaryosu (STEPS) ve Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosu (SDS) altında çeşitli temiz enerji teknolojilerinin mineral talebini değerlendiriyor. Güneş PV, rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar gibi teknolojiler, bu talebin temelini oluşturuyor. Bu senaryolar, temiz enerji sektöründe karşılaşılacak kritik hammadde ihtiyaçlarını anlamak ve planlamak için önemli bir kaynak olarak kabul ediliyor.

Kritik Hammadde Görsel Iki
* Bu raporda, alüminyum talebi yalnızca elektrik ağları için değerlendirilmiştir ve toplam talep projeksiyonlarına dahil edilmemiştir.

Senaryo Bazında 2010-2040 Temiz Enerji Teknolojileri İçin Toplam Mineral Talebi

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA)’ya göre, temiz enerji teknolojilerinin hızla yaygınlaşması, kritik minerallere olan talebi artırmaktadır. 2040’a kadar, Belirtilen Politikalar Senaryosu (STEPS) ve Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosu (SDS) altında temiz enerji teknolojilerinden gelen toplam mineral talebi önemli ölçüde artacaktır. Belirtilen Politikalar Senaryosu’nda (STEPS), temiz enerji teknolojilerinin toplam mineral talebinin ikiye katlanması beklenirken, Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosunda (SDS) ise bu talebin dört kat artması öngörülmektedir. Her iki senaryoda da, elektrikli araçlar ve batarya depolama (EV’ler) mineral talebinin büyük bir kısmını oluşturması beklenmektedir. Bu artış, özellikle batarya malzemelerine olan talebin yükselmesiyle tetiklenmektedir. Elektrikli araçlar ve batarya depolamadan kaynaklanan mineral talebi, Belirtilen Politikalar Senaryosunda (STEPS) on kat artarken, Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosunda (SDS) ise 2040 yılına kadar 30 kat artması öngörülmektedir. Ağırlık bazında, 2040 yılında mineral talebinin grafit, bakır ve nikel tarafından domine edileceği ve lityumun, Sürdürülebilir Kalkınma Senaryosunda (SDS) en hızlı büyüyen mineral talebi olduğu ve talebinin 40 kat artması öngörülmektedir.

Mineral Talebi Görsel
(Kaynak: iea Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency https://www.iea.org/reports/the-role-of-critical-minerals-in-clean-energy-transitions/mineral-requirements-for-clean-energy-transitions )

Bu analizler, temiz enerji teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte kritik hammadde talebinin artacağını ve özellikle elektrikli araçlar ve batarya depolama gibi alanlarda belirgin bir büyüme öngörüldüğünü göstermektedir.

Borun Yeşil Dönümündeki Kilit Rolü: Türkiye’nin Geleceği Şekillendirmesi

Türkiye, dünya bor rezervlerinin %73’üne sahip olup, tinkal, kolemanit ve üleksit gibi çeşitli bor minerallerine zengin kaynaklara sahiptir. Küresel bor üretim kapasitesi 5,7 milyon ton seviyesindedir ve Türkiye bu alanda öne çıkmaktadır. Türkiye’nin liderliğini ABD, Rusya, Şili, Çin, Peru, Arjantin, Bolivya ve Almanya gibi ülkeler takip etmektedir. Bor ihracatının büyük bir kısmı Asya Pasifik ülkelerine yapılmaktadır. Bor, AB’nin stratejik hammadde listesindedir.

Bor Rezerv Durumu Görsel

Bor Kullanım Alanları Görsel

Türkiye’nin temiz enerji teknolojilerine olan talebi artarken, stratejik planlamalar hayati önem taşıyor. Bor, ulusal savunma ve ileri teknoloji için kritik bir rol oynuyor. Eti Maden’in yatırımları ve Ar-Ge çalışmaları, bu alanda ülkenin rekabet gücünü artırıyor ve yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlıyor.

Sonuç

Covid-19 pandemisi sonrası çıkarılan dersler ve artan jeopolitik riskler, ulusal güvenlik endişelerini artırırken, ekonomiler de yeşil ve dijital dönüşümün baskısı altında küresel zorluklarla başa çıkmak için sanayi stratejilerini yeniden yapılandırmak zorunda kalmışlardır. Bu dönemde, AB’nin Yeşil Anlaşma Eylem Planı, küresel ve bölgesel koşullara uyum sağlayarak endüstri stratejilerini güncellemekte ve yeni politika ve stratejiler geliştirmektedir. AB Komisyonu, sürdürülebilir, dijital ve dayanıklı bir yapıyı hedefleyen yeni bir sanayi stratejisi belirlemiştir. Bu strateji, stratejik bağımlılıkların azaltılması ve küresel rekabetçi bir ekonomiye dönüşümü amaçlamaktadır. Kritik Hammaddeler Yasası (CRM), Yeşil Anlaşma Sanayi Planı (GDIP) kapsamında hazırlanmış ve Net Sıfır Sanayi Yasası (NZIA) ile uyumlu olup AB’nin kritik hammadde tedariğini artırma ve çeşitlendirme, geri dönüşüm dahil olmak üzere döngüselliği güçlendirme, kaynak verimliliği ve ikamelerin geliştirilmesi için araştırma ve yeniliği destekleme hedeflerini içermektedir. Bu yeni kurallar aynı zamanda Avrupa’nın stratejik bağımsızlığını güçlendirmeyi hedeflemektedir.

Kritik Hammaddeler Yasası, sürdürülebilirlik ve dönüşüm için temel bir yapı oluşturarak, kritik hammaddelerin etik kullanımını ve tedariğini sağlayarak yeşil ve dijital dönüşümün önündeki engelleri aşmayı ve sürdürülebilir bir ekonomiye geçişi hızlandırmayı amaçlamaktadır. Dolayısıyla, bu yasa, AB’nin yeşil ve dijital hedeflerine ulaşmasına katkı sağlayarak, gelecekteki sürdürülebilir bir ekonomi için temel bir taş olarak görülmelidir.

Türkiye’nin, yeşil dönüşümde kilit rol oynayan bu yasanın risk ve fırsatlarını dikkate alarak gerekli stratejileri geliştirmesi önem taşır. Ülkemizin kritik hammadde potansiyeli, yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için önemli bir fırsat sunarken, bu stratejik adımların iklim krizi gibi önemli zorluklarla da dengelenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma yolunda oynayacağı kilit rol, ulusal ve uluslararası düzeyde stratejik bir öneme sahiptir. Ayrıca yeşil geçiş sürecinde dünyadaki kritik hammaddelerin adil erişimi için, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin işbirliği net sıfır hedefleri için elzemdir ve Türkiye geleceği şekillendiren kritik minerallerle ilgili işbirliğinin olduğu tüm platformlarda yer almalıdır.

7 Gündem Satınalma Dergisi Ab, Kritik Hammaddeler Stratejisini OnayladıGül SALDIRANER

EG Partner- SMMM, BD

www.eg-econsulting.com

Referanslar:

[1]  DENTONS –  Critical Raw Materials Act https://www.dentons.com/en/insights/alerts/2023/december/7/eu-critical-raw-materials-act-what-does-it-mean-for-business

[2]  European Commission  – Internal Market, Industry, Entrepreneurship and SMEsCritical Raw Materials Act- https://single-market-economy.ec.europa.eu/sectors/raw-materials/areas-specific-interest/critical-raw-materials/critical-raw-materials-act_en

[3]  European Commission  – Critical Raw Materials: ensuring secure and sustainable supply chains for EU’s green and digital future https://ec.europa.eu/commission/presscorner/detail/en/ip_23_1661

[4] European Commission – Internal Market, Industry, Entrepreneurship and SMEs

https://single-market-economy.ec.europa.eu/sectors/raw-materials/areas-specific-interest/critical-raw-materials_en

[5] Eti Maden- Sektör Raporu-2021 https://www.etimaden.gov.tr/storage/pages/June2022/2021%20YILI%20BOR%20SEKT%C3%96R%20RAPORU.pdf

[6] IEA Uluslararası Enerji Ajansı (International Energy Agency – Mineral requirements for clean energy transitions-https://www.iea.org/reports/the-role-of-critical-minerals-in-clean-energy-transitions/mineral-requirements-for-clean-energy-transitions

[7]  Pub Affairs Bruxelles  Eu  – Questions and Answers on the European Critical Raw Materials Act https://www.pubaffairsbruxelles.eu/eu-institution-news/questions-and-answers-on-the-european-critical-raw-materials-act/

[8] T.C.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı- BOR – https://enerji.gov.tr/bilgimerkezi-tabiikaynaklar-bor#:~:text=Bor%20oksit%2C%20cam%C4%B1n%20ak%C4%B1%C5%9Fkanl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1%20art%C4%B1r%C4%B1r,kullan%C4%B1l%C4%B1r%20ve%20%C3%A7imento%20%C3%B6zelliklerini%20iyile%C5%9Ftirir.

Ren Su Taşıma Boru Hattı: Türkiye’den Almanya’ya Yeşil Dönüşüm Köprüsü

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Haber Ren Su Taşıma Boru Hattı

Tosyalı Almanya’nın En Önemli Çevresel Dönüşüm Projelerinden Biri Olan “Ren Su Taşıma Boru Hattı” (RWTL) İhalesini Kazandı

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Haber Ren Su Taşıma Boru HattıTürkiye’nin global çelik üreticisi ve Avrupa’nın en büyük boru üreticisi Tosyalı’nın başarılı şirketlerinden Tosçelik Spiral Boru, “Ren Su Boru Hattı” (RWTL) ihalesini alan şirket oldu. Almanya’daki en önemli çevresel dönüşüm projelerinden biri olan bu proje, Ren Nehri’nden su getirerek kullanılmayan açık maden ocaklarını doldurmayı amaçlıyor. Almanya’nın önde gelen enerji şirketlerinden RWE tarafından gerçekleştirilecek bu proje kapsamında Tosçelik Spiral, toplam 130.000 ton ve 105.600 metre 2235mm ebadında büyük çaplı boru tedarik edecek. Geçtiğimiz hafta Tosyalı ve RWE Power, RWE’nin Köln yakınlarındaki kongre merkezi Paffendorf Kalesi’nde bir sözleşme imzaladı.

Anlaşma ile ilgili olarak Tosyalı Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı şunları söyledi: “Avrupa’nın en büyük yeşil çelik boru üreticisi olarak bu projenin bizim için özel bir anlamı var. Tosyalı olarak üretimimizin her noktasında sürdürülebilirlik odaklı yatırımlara öncelik veriyor; yeşil dönüşüm teknolojilerine büyük kaynak ayırıyoruz. Dolayısıyla Ren Su Boru Hattı gibi çevresel duyarlılığı yüksek bir proje duyurulduğunda, düşük karbon ayak izine sahip çelik borularımızla bu projenin bir parçası olmaktan ayrı bir heyecan duyduk.”

Tosyalı Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı imzaRWE Power’ın CTO’su Dr. Lars Kulik şunları söyledi: “Projemiz için Ren Nehri’nden maden göllerine onlarca yıl boyunca su taşıyacak büyük, yüksek kaliteli borulara ihtiyacımız var. İhalemizin bir diğer odak noktası da üreticinin çevreye yönelik tutumuydu. Tosyalı’nın hammaddeden nihai ürüne kadar kurduğu sürdürülebilir dikey entegre üretim yapısı, üretimde kullandığı en yüksek teknolojiler ile yanımızda iş ortağımız olmasından çok memnunuz. Onların desteğiyle, gelecek nesillerin yararı için açık maden ocaklarını sürdürülebilir bir şekilde cazip göllere dönüştüreceğiz.”

Türkiye’nin global çelik üreticisi Tosyalı’nın başarılı şirketlerinden ve Avrupa’nın en büyük spiral boru üreticilerinden Tosçelik Spiral Boru, yaptığı anlaşmalarla yeni projelerde yer alarak büyümeye devam ederken, Avrupa’da birçok ülkede AB Yeşil Mutabakatı kapsamında başlatılan yeşil dönüşüme de katkı sağlamayı sürdürüyor.

Tosyalı, Projenin İhtiyacı Olan 130.000 Ton Spiral Boruyu Tek Başına Karşılayacak

Sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarıyla dünyanın önde gelen karbonsuz, yeşil çelik üreticilerinden biri olma yolunda ilerleyen Tosyalı, bu misyon doğrultusunda yeni projelerin boru tedarikçisi olarak dikkat çekmeye devam ediyor. Bu kapsamda grubun spiral boru şirketi Tosçelik Spiral Boru, son olarak “Ren Su Boru Hattı” (RWTL) ihalesini kazandı.

Türkiye’den Almanya’ya Yeşil Dönüşüm Köprüsü

Almanya’nın enerji üretim şirketi RWE, 2030 yılına kadar kömürle çalışan enerji santrallerini ve açık maden ocaklarını işletmeyi durduracak. Bu proje ile şirket, Garzweiler ve Hambach’taki kullanılmayan açık maden ocaklarını yeniden işleyerek göle dönüştürecek.  Bu amaçla şirket, Düsseldorf ve Köln yakınlarındaki Ren Nehri’nden 45 km uzunluğundaki bir güzergah boyunca yeraltına döşenen basınçlı borularla su pompalayacak. Bu sayede eski açık maden ocakları yeniden doğaya kazandırılmakla kalmayacak, aynı zamanda koruma altındaki sulak alanlara temiz su sağlanacak ve bölgesel yeraltı su tablası stabilize edilecektir.

Ren Su Taşıma Boru Hattı

Projede Yeşil Çelikten Üretilmiş Tosçelik Spiral Boruları Kullanılacak

RWE’nin yeşil dönüşüm çerçevesinde gerçekleştirdiği bu yatırımda tedarikçi olarak anlaştığı Tosyalı, sektördeki en düşük karbon ayak izine sahip çelik üretimini gerçekleştiriyor. Türkiye ve Cezayir’deki tesislerinde sürdürülebilirlik odaklı yatırımlar yapan Tosyalı, güneş ve hidrojen gibi temiz enerji kaynaklarına yaptığı yatırımlarla dünyada yeşil çelik üretiminde sektörün öncüleri arasında yer alıyor. Türkiye’de tüm tesislerine aynı anda yaptığı yatırımla hayata geçirdiği GES projesi ile 235 MW kurulu güce ulaşarak dünyanın en büyük çatı üstü GES’ine sahip şirketi oldu. Bu proje ile aynı zamanda yaklaşık 171 milyon kg karbon salınımını engelleyerek dünyanın en çevreci çelik üreticilerinden biri oldu. Tosyalı, yeni nesil teknolojilerle geleceğin enerjisi hidrojene de yatırım yapıyor. Cezayir’de MIDREX teknolojisi ile hayata geçirilen ikinci DRI üretim tesisi %100 hidrojen ile çalışabilecek. Sürdürülebilirlik odaklı bu yatırımlarla Tosyalı, dünyanın en yeşil ve en çevreci çeliğini üretiyor ve dünyadaki en düşük karbon ayak izine sahip.

Sürdürülebilirlik Eğitimleri Haber Ren Su Taşıma Boru HattıRWE’nin yeşil dönüşüm için yaptığı bu anlamlı yatırımda, Tosyalı tarafından üretilen sürdürülebilirlik odaklı, yeşil çelik borular kullanılacak. Yaklaşık 45 km’lik bir güzergahta üç kollu çelik boru hattı yapımını içeren projenin inşaatına 2024 yılı sonunda başlanması ve 2029 yılı sonunda tamamlanması planlanıyor.

Alım Talebi: Lazer Kesim ve Kazıma Makinesi

Alım Talebi Lazer Kesim Ve Kazıma Makinesi

Bir firmamız için, en az 150 watt ve 1700 x 3200 ölçülerinde, 2 adet Lazer Kesim ve Kazıma Makinesi alımı yapılacaktır. Makinelerin durumuna göre 2.el de alınabilir. Teslim yeri İstanbul Esenler olup, ödeme şekli sıfır ürünler için nakit, 2.el için vadelidir. (yarısı nakit, yarısı makine kullanımdan sonraki ay)

İlgili olan üretici ya da satıcıların, diğer teknik detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Lazer Kesim Ve Kazıma Makinesi

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Araç Mahrumiyet Bedeli Yargıtay Kararı

7 Gündem Satınalma Dergisi Araç Mahrumiyet Bedeli Yargıtay Kararı

7 Gündem Satınalma Dergisi Araç Mahrumiyet Bedeli Yargıtay KararıTrafik kazası sonucunda hasar gören aracın onarım için serviste kaldığı süre boyunca, sırf sahibinin araçtan mahrum kalmış olması sebebiyle tazminat talep edilebilir mi ?

Şayet aracın serviste kaldığı süreçte bir ikame araç kiralaması yapılmışsa, ikame araç için ödenen kira bedelinin bir zarar kalemi olarak talep edilebilmesi pekâlâ mümkündür. Bu noktada bir tartışma yapılmaz çünkü zararla bağlantılı olarak ödenen kira bedeli malvarlığında irade dışı bir eksilme, diğer bir ifadeyle tam anlamıyla “zarar” anlamına gelir.

Ancak aracın onarımı için harcanan bedel ve hasar sonucunda araçta meydana gelen değer kaybının tazmini talebine ek olarak, aracın serviste kaldığı süreçte ikame bir araç kiralaması yapılmamış olmasına rağmen, sırf aracı kullanma imkânından mahrum kalmış olmak sebebiyle tazminat talep edilmesi durumunda, bu talep bir “normatif zarar” talebi olarak nitelenebilir.

Bizim hukukumuzda, normatif zarar sebebiyle, diğer bir ifadeyle, sırf bir şeyin ya da hakkın kullanımından mahrum kalmaktan dolayı tazminat talebinde bulunulamayacağı kabul edilir. Zira bu ihtimalde, tazmini gereken gerçek bir zararın olmadığı ileri sürülür.

Fakat Yargıtay’ın bazı kararlarında, her ne kadar normatif zarardan bahsedilmese de, bu anlama gelecek bazı tazminat taleplerinin kabul edildiği görülmektedir.

İşte aracın serviste kaldığı süreçte ikame bir araç kiralaması yapıldığı kanıtlanamamış olmasına rağmen, rayiç araç kiralama bedeli de dikkate alınarak tazminata hükmedilmesi yönündeki Yargıtay kararı, bunun güzel örneklerinden biridir.

Hasarlı trafik kazalarında Yargıtay’a göre, onarım masrafı ve araçta meydana gelen değer kaybına ek olarak “araçtan mahrumiyet bedeli” de talep edilebilmektedir.

Örnek Karar:

“Kural olarak haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararın haksız fiil sorumlularından isteyebilir. Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 50’nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacı tarafından araç kiralandığına dair belge veya ödeme belgeleri sunulmasa da hakim zararı belirleyebilir. Bu durumda mahkemece, davacı aracında oluşan hasarın niteliğine göre makul tamir süresinin belirlenmesi, ihtiyaçları için aracı kullanamamaktan doğan ve bu süre içinde davacının (ikame araç) ödemesi gereken bedelin ne olacağı konularında alınan bilirkişi raporuna göre davacının araç mahrumiyet bedeli talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davacının bu talebine objektif kriter ve delillerle ispatlayamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.”

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 29.09.2022, 2021/26777 E., 2022/11236 K.

Prof. Dr. Umut YENİOCAK

Başarılı Fabrika

7 Gündem Satınalma Dergisi Başarılı Fabrika

7 Gündem Satınalma Dergisi Başarılı FabrikaBaşarılı olmak her insanın, her işletmenin ve fabrikanın hayalidir. Hayatta mucize yoktur, oyunu kuralına göre oynarsanız başarılı olursunuz. Siz şahıs veya işletme olarak yapılması gerekenleri yaptığınızda başarı gelip sizi bulur.

Kurduğumuz fabrikaların başarısını etkileyen hususları bu yazımda tecrübelerime dayanarak ele alacağım. Çeşitli yönleri olan bu konuya amatör bir ruhla yaklaşıp gerekenleri önem sırasına göre sıralayacağım. Anahtar kelimeler üzerinden detaylandıracağım.

Fabrikanın Yeri ve Ortamı

Fabrikanın kuruluş yeri, sanayi bölgesi içinde yer alması, kolay ve hızlı ulaşım imkanı olması,

Kullanım alanı büyüklüğü, kapasite kullanım oranı,

Elektrik, doğalgaz ve su tesisatlarının iyi projelendirilmesi,

İdari ve üretim alanlarının doğru yapılandırılması ve yeterliliği,

Temizlik, tertip ve düzen oluşturulması,

Başarıyı belirleyen faktörlerdir.

Yönetim

Hedef belirlemiş, dirayetli yöneticilerin varlığı,

Piyasa araştırmasının iyi ve etkili yapılması,

Mali yapısının sağlamlığı ve kontrolünün iyi takip edilmesi,

Satış ve pazarlama ekibinin güçlü olması, yurtiçi pazarların yanı sıra ihracata yönelme,

Alırken kazanılması yani iyi bir satın alma departmanının varlığı,

Üretim ve gelecek planlamasını iyi yapan, iletişimi kuvvetli, şeffaf ve denetlenebilir bir yönetimin oluşturulması,

Organizasyon yeteneği kuvvetli, stoklarını iyi yöneten idarecilerin bir araya gelmiş olması,

Fabrika kültürü oluşturulması, kurumsallaşmaya önem verilmesi,

İşletme maliyetlerinin raporlanması, verimlilik esaslarının uygulanması ve karlılık oranının yüksek tutulması,

Reklam ve tanıtım faaliyetlerine yeterince ve rakabetçi bir yaklaşımla yer verilmesi, markalaşmaya gidilmesi,

Yatırım için bütçe ayrılması ve etkili bir şekilde kullanılması,

Başarıyı kaçınılmaz kılan unsurlardır.

İnsan Gücü

Doğru işe doğru insan seçilmesi yani insan kaynakları departmanının tecrübesi,

Tecrübeli çekirdek kadronun muhafaza edilebilmesi,

Organizasyon şeması oluşturulması, görev ve iş dağılımının doğru yapılması,

Eğitim faaliyetlerinin sürekli ve programlı şekilde uygulanması,

İş sağlığı ve güvenliği konularının kanun ve yönetmeliklere uygun olarak uygulanması,

Ücret ve sosyal hakların zamanında ve adil bir şekilde verilmesi ve artırılması, çalışanların motivasyonun sürekli yüksek tutulması,

Çalışanlar arasında takım ve ekip ruhunun oluşturulması,

Başarının anahtarı işte bunlardır.

Işini Sevmek

Makine ve Ekipmanlar

İdari binadaki ve üretim alanındaki her türlü makine, teçhizat ve bilgisayar sisteminin yeterliliği,

Teknolojik gelişmelerin iyi takibi, yeni makinelerin alınması ve güçlendirilip yenilenmesi,

Başarı için vazgeçilmezdir.

Tasarım ve Geliştirme

AR-GE ve inovasyon çalışmaları için yeterli bütçe ayrılması

Bilgi işlem, internet ve yazılım alt yapısının yeterli olması,

Başarı hikayesi yazmak için gereklidir.

Görüldüğü gibi başarılı, karlı ve verimli bir fabrika kurup işletmek kolay değil ama imkansız da sayılmaz.

İşin özü şudur ki ; severek ve inanarak yapılan her işte başarı şansı yüksektir. Bir şey ürettiğinde mutlu olan, hayallerine bağlı, mücadeleci ve tutkulu insanlar her zaman başarılı olurlar.

 “Yerinde duran, geriye gidiyor demektir… ileri, daima ileri!” ATATÜRK

Cavit SOY

 Kupa Kazanma Görsel

Satınalma Dergisi Nisan 2024, Yıl:12, Sayı:136

Kapak Satınalma Dergisi Nisan 2024

Değerli yöneticiler,

Yılın ilk çeyreği geride kaldı. Satınalma planlaması ve fiili operasyonlarda pazardaki anlık değişimler bizleri yakından etkiliyor. Satı- nalma çevresini takip ederken belirli veriler ön plana çıkıyor. Aşağıda kısaca satınalma ve tedarik zinciri meslektaşlarımızın yakından takip ettiği endekslere yer vermek isterim.

Bu endeksler ve pazar trendleri üzerinden olası risklere karşı hazırlık yapabilir doğru kararlar alabiliriz. Özellikle PMI, emtia ve navlunlardaki dalgalanmaları yakından takip etmemizin firma gelecek senaryoları ve stratejik satınalma çalışmalarımızda fayda sağlayacağına inanıyorum.

Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Verileri Işık Vermiyor

Avrupa Bölgesine İhracat Yapan Üreticilerimiz Dikkatli Olmalı

Mart ayında Küresel PMI İmalat Endeksi 50,6 Hizmetler PMI 52,4 ve Bileşik Endeks 52,1 olarak gerçekleşti. İmalat PMI verilerine sırasıyla baktığımızda Avrupa 46.1, Asya 51.1, ABD 51.9, Çin 51.1, Japonya 48.2 ve Hindistan 59.1 düzeyinde. Almanya İmalat PMI 41.9, İngiltere 51.9 ve Fransa İmalat PMI 46.2. İmalat açısından en dinamik ülke Hindistan görünüyor.

Ülkemizin önemli ihracat pazarı olan Avrupa’da, üretim sektörlerinde canlanma işaretleri pek görülmüyor. Özellikle Almanya verileri üzerinde durmak gerekiyor. Almanya başta olmak üzere bölgedeki durgunluk kuşkusuz tedarikçilerimizi zorlayacaktır. Sipariş miktarları azalma eğiliminde iken rekabetçi fiyat talepleri de kaçınılmaz olacaktır.

Dünya Bankası Emtia Pazar Verileri

Dünya Bankası Nisan ayı emtia pazar verilerine göre; enerji fiyatları mart ayında kömür % 5,9 ve doğal gaz Avrupa % 5 etkisiyle % 2 arttı. Enerji dışı fiyatlar ise % 2,2 yükseldi. Gıda fiyatları % 0,6 oranında artış gösterdi. Hammaddeler % 1,1 oranında sınırlı bir artış gösterirken içecekler % 14 arttı. Gübre fiyatları % 2,3 oranında geriledi. Metal fiyatları nikel % 6,7 ve kalay % 5,2 öncülüğünde % 1,4 arttı. Değerli metaller ise % 6,8 nispetinde yükseldi.

Dünya Konteyner Endeksi Aşağıya Yönlü Fakat Hala Çok Yüksek

Drewry’nin Dünya Konteyner Endeksi 28 Mart 2024’te % 3 düşüşle konteyner başına 2.929 dolara geriledi. Geçen yılın ayını dönemi ile karşılaştırıldığında % 71 arttı. 2019 Pandemi öncesi döneme göre ise % 106 yukarı seviyede.

Yine aynı döneme ilişkin olarak Baltık Borsası Küresel Konteyner Yük Endeksi 2.725 Dolar ve FBX13 Uzakdoğu/Çin-Akdeniz Endeksi 5.300 dolar seviyesinde.

Her iki endekse ve güncel navlunlara baktığımızda Pandemi öncesine göre rakamların hayli yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

Eğitimleriniz İçin Doğru Teklifi Alın.

Tedarikçi performans değerlendirme eğitiminden harcama yönetimi/gider analizine kadar uygun fiyatla satınalma ve tedarik zinciri yönetimi eğitim hizmetleri sunuyoruz. Kurumsal referanslarımıza güveniyoruz.

Eğitim kataloğumuzu satinalmadergisi.com/egitim.pdf indirerek şirket ihtiyacınız için en doğru eğitimi alabilirsiniz. Eğitim alan firmalara 3.000 TL değerinde 10 kişi için 1 yıllık dergi üyelik avantajı hediyoruz.

Ekibinizi Geliştirin

E-Dergi Aboneliği ile Ekibinizin Yetkinliklerini Yükseltin

Ekibinizin mesleki ve yönetsel becerilerinin gelişimi için bir adım atın.

Departman olarak dergi arşivine (135 sayı) ve gelecek bir yıl boyunca 12 sayıya erişim sağlayın. Dijital dergi aboneliği için https://satinalmadergisi.com/dijital-uyelik-paketleri/ sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Nisan 2024 sayımıza katkı veren yazarlarımıza teşekkür ederim.

Ramazan Bayramınız Kutlu Olsun.

Keyifli okumalar,

Prof. Dr. Murat ERDAL

Kapak Satınalma Dergisi Nisan 2024

 

Alım Talebi: Dondurulmuş Tavuk Ayağı

Alım Talebi Tavuk Ayağı

Bir firmamız için yurt dışına ihraç edilmek üzere, ilgili gıda sertifikaları olması şartıyla 1  reefer (soğutuculu) konteyner, dondurulmuş tavuk ayağı alımı yapılacaktır. Dökme ürün olarak değil, en az 10 kiloluk dayanıklı paketler halinde olması istenilmektedir. Sürekli alım olacaktır.

İlgili olan üretici ya da satıcıların, teslimat yeri, ödeme şekli vb. detaylar için aşağıdaki adımların ardından, iletişime geçmesi rica olunur.

Alım Talebi Tavuk Ayağı

Teklif Vermek İçin;

  1. SATINALMA DERGİSİ’ne abone ol.
  2. Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK işlemlerini tamamla.
  3. Ödeme sonrasında FİRMA BAŞVURU FORMU’nu doldur.

https://satinalmadergisi.com/satici/

TEKLİF VERME : İhtiyacın detaylarını öğrenmek ve teklif vermek için Dergi Aboneliği sayfasından PROFESYONEL ÜYELİK (600 TL) SATIN ALMANIZ GEREKMEKTEDİR. Aboneliğiniz 1 yıl geçerli olup bir sene boyunca tüm alım taleplerine teklif verebileceksiniz.

Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda ÜTS Kayıtlarının Eksik Beyanı ?

7 Gündem Satınalma Dergisi Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda üts Kayıtlarının Eksik Beyanı

7 Gündem Satınalma Dergisi Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda üts Kayıtlarının Eksik BeyanıDeğerli satinalmadergisi.com okurları, yazıma geçmeden önce, hepinizin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle beraber sağlık ve mutluluk dolu bayramlar dilerim.

İtirazen Şikayet Konusu; İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, İdari Şartname’nin 7.1’inci maddesinin (ı) bendinde düzenlenen hususlar doğrultusunda Yeterlik Bilgileri Tablosu’nun “Diğer Belge” başlıklı satırının ihalenin 1’inci ve 2’nci kısmı için ayrı ayrı olacak şekilde doldurulduğu, ancak idarece tekliflerinin Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda ÜTS kayıtlarının eksik beyan edildiği ifade edilerek değerlendirme dışı bırakıldığı, taraflarınca anılan tabloda yapılan beyanların İdari Şartname’nin söz konusu maddesi doğrultusunda tam ve eksiksiz şekilde yapıldığı bu nedenle değerlendirme dışı bırakılan tekliflerinin değerlendirmeye alınması gerektiği iddialarına yer verilmiştir.

14.02.2024 tarihli ve : 2024/UH.II-294  sayılı Kamu İhale Kurulu kararına göre;

Yapılan inceleme ve tespitler neticesinde; İdare tarafından başvuru sahibi istekliye 29.12.2023 tarihli ve “Beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin sunulması” konulu yazının EKAP üzerinden tebliğ edildiği, anılan yazıda başvuru sahibi istekliden “3 Kısım Puan Karşılığı Laboratuvar Hizmet Alımı işine ait ihalede tekliflerin değerlendirmesi sürecine geçilmiş olup, beyan ettiğiniz bilgi ve belgeleri tevsik eden ve EKAP veya diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının internet sayfası üzerinden sorgulanamayan aşağıdaki belgeleri ekleri ile birlikte, İdari Şartnamenin 7.9. maddesine uygun olarak, 03.01.2024 tarihine kadar İdaremize sunmanız gerekmektedir. …” ifadelerine yer verilerek Yeterlik Bilgileri Tablosunda beyan edilen ilgili belgelerin istenildiği görülmüştür.

Yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler çerçevesinde, ihaleye ait İdari Şartname’nin 7.1’inci maddesinin (ı) bendinde teklif edilen kitlerin ve cihazların ÜTS kayıtlı olduğuna dair sistemden alınan çıktıların veya teklif edilen kitlerin ve cihazların ürün barkod numaralarını gösterir yetkili kişilerce imzalı kaşeli belgenin asıl evraklarla birlikte idareye sunulmasının talep edildiği, ek olarak isteklilerin de ÜTS’ye kayıtlı olduklarına dair firma/bayi/ana bayi/tedarikçi koduna sahip olduğunu gösterir belgelerden birinin asıl evraklarla birlikte idareye sunulmasının istenildiği, bahsi geçen ÜTS kayıt belgelerinin Yeterlik Bilgileri Tablosunda her bir kit ve cihaz için ayrı ayrı ürün barkod numaralarına da yer verilerek beyan edilmesi gerektiğine ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu belgelerin beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin sunulması aşamasında istekliler tarafından idareye sunulması gerektiğinin anlaşıldığı,

Başvuru sahibi istekli tarafından ise Yeterlik Bilgileri Tablosunda İdari Şartname’nin 7.1’inci maddesine yönelik olarak firmalarının ÜTS kaydı, ihalenin teklif verilen kısımları için ayrı ayrı olmak üzere bayii ÜTS kayıtları, teklif edilen kitlerin ve cihazların ÜTS’ye kayıtlı olduklarına ilişkin barkod listesi ve ÜTS internet çıktıları şeklinde beyanların yapıldığı, anılan istekli tarafından yapılan beyanların bu haliyle ihale dokümanına uygun olduğu, idare tarafından beyanları uygun bulunmayan başvuru sahibi istekliden 29.12.2023 tarihli yazı ile beyan edilen bilgileri tevsik eden belgelerin istenildiği ve istekli tarafından buna yönelik olarak belgelerin idareye sunulduğu,

bu itibarla Yeterlik Bilgileri Tablosunda ÜTS barkod listesi ve internet çıktıları beyanı bulunan başvuru sahibi isteklinin teklifinin idarece beyan edilen bilgileri tevsik etmek amacıyla sunduğu belgeler üzerinden yeterlik değerlendirmesi yapılmak suretiyle teklifinin uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

7 Gündem Satınalma Dergisi Yeterlik Bilgileri Tablosu’nda üts Kayıtlarının Eksik BeyanıMehmet ATASEVER

S.B. Strateji Geliştirme E. Bşk.

KİK E.  Üyesi

Bugün Bayram

7 Gündem Satınalma Dergisi Bugün Bayram

Nerede O Eski Bayramlar7 Gündem Satınalma Dergisi Bugün Bayram

Eski bayramlara dönersek neler söylenmez ki ?

Hatırladığım bayram günlerine şöyle bir göz atalım; bayram harçlığı…

Bayramda aile büyüklerimizin ellerini öpmeye giderdik ve büyüklerimizin de bizlere verdiği bayram harçlığı ile bayram bilançomuzu düzeltirdik. Laf aramızda kalsın; hangi aile büyümüz bayram harçlığını vermeyi ihmal etmiyorsa, dünün çocukları olan bizler de öncelikle onlara el öpmeye gidiyorduk Fizan’da da olsa.

Bayramda verilen küçük cep harçlıkları adeta çocuk için bir servet değerinde idi. Cep harçlığı alan çocuğun yaşadığı sevincini sizlere anlatmada zorlanabilirim. Çok seviniyorlardı.

Büyüklerimizden Çocuklara

Çocukların neler yaptıklarına dair yönlendirmeler kuşkusuz ki büyüklerin nasihatleri ile olmaktadır.

Dua GörselEn başta büyüklere ve yaşlılara karşı saygılı olmayı anlatırdı aile büyüklerimiz. Diğer taraftan bayramlarda ise bugün hak dünyasında olan aile bireylerinin mezarlarını ziyaret etmek, ruhuna Fatiha Suresi’ni okumak.

Dedeler, Torunlar ve Bayram

Dünün çocukları olan bizler, yıllar geçtikçe zaman çocukluğumuzu, gençliğimizi aldı ve bizleri yolun sonuna doğru getirdi. Dün çocuk olan bizler bugün ise torun sahibi olduk. Zaman mı hızla geçiyor nedir, benim torun adeta dün doğdu diyebileceğim birkaç yıl hızla geçti ve şimdi ise benimle oyun oynuyor. Tekavüt maaşımda bundan böyle torunuma da bayram harçlığı için bütçe ayırıyorum. Önceleri pek seçici olmayan toruma nasıl bir para verirsem memnun oluyordu. Ancak daha sonra öğrendik mi kızım, çocuğunu yönlendirip, git dedenin elini öp ve sana pembe renkli kağıt para vermesini söyle.

Anlayacağınız pembe renkli kağıt para derken en büyük banknot olan 200 Lira’yı kastetmiş meğerse. Tıpkı aşağıda gördüğünüz paradan bahsediyorum.

200 LiraTorunuma 50 veya 100 Liralık diğer farklı banknotları göstersem ve versem de, torunum talimatını kızımdan almış ve torunum benden 200 Lira’yı aldıktan sonra annesine parayı gösterip, “anne bu parayı aldım doğru mu?” diye annesinden teyid alıyor.

Anlayacağınız şu enflasyon denen illet dede ile torunun arasındaki bayram harçlığına dahi standart getirdi.

Bayram Tadında Günler

Vesile bayram da olsa güzel dileklerimi paylaşmak istiyorum; Bayramınızı kutlar, hepinize bayram tadında güzel günler geçirmenizi temenni ederim.

7 Gündem Satınalma Dergisi Bugün BayramReşat BAĞCIOĞLU

ICC Uluslararası Ticaret Odaları

Türkiye Milli Komitesi

Türkiye Bankacılık Komite Başkanlığı Üyesi

Fijital Yerlilerle Tanışmaya Hazır mıyız ?

7 Gündem Satınalma Dergisi Fijital Yerlilerle Tanışmaya Hazır Mıyız

7 Gündem Satınalma Dergisi Fijital Yerlilerle Tanışmaya Hazır MıyızFijital Yerlilerle Tanışmaya Hazır mıyız?

Değerli satinalmadergisi.com okurları, yazıma geçmeden önce, hepinizin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutlar, sevdiklerinizle beraber sağlık ve mutluluk dolu bayramlar dilerim.

Pazarlamanın dinamik dünyası hemen her gün yeni kavramların ortaya çıkmasına ve bu çerçevede yeni taktikler geliştirilmesine neden olmaktadır. Günümüzün ilgi çekici kavramlarından birinin de “fijital pazarlama” (phygital marketing) olduğu söylenebilir.

Fijital kelimesi fiziksel ve dijital kelimelerinden türetilmiştir. Bu nedenle de fijital pazarlama basitçe fiziksel ve dijital pazarlama stratejilerinin bir bileşimi ve kesişim kümesi olarak tarif edilebilir. Bu yaklaşıma göre çevrim içi pazarlama çeşitli duyguları harekete geçirmede yetersiz kaldığı için fiziksel mağazalarının yerini tam olarak dolduramamaktadır (1). Doğal olarak da fijital pazarlamanın hedef kitlesi de fijital müşteriler olmaktadır.

Kotler, Kartajaya ve Setiawan Pazarlama 6.0 (Marketing 6.0) yaklaşımında fijital yerliler (phygital natives) kavramını öne çıkartarak, pazarlama stratejilerinin yeni müşteri kitlesi olan Z Kuşağı ile Alfa Kuşağının özelliklerinin dikkate alınarak oluşturulmasını önermektedir (2).

Fijital yerlileri oluşturan Z ve Alfa kuşaklarının, Kotler, Kartajaya ve Setiawan’ın ifadesiyle, ortak özellikleri şunlardır (3):

  1. “İnternetin yaygın kullanımının olduğu bir dünyada doğmuşlardır”.
  2. “İnternet yaşamın tamamlayıcı bir parçası konumundadır”.
  3. “Çevrim içi ve çevrim dışı faaliyetler arasında herhangi bir ayrım bulunmamaktadır”.
  4. “Pragmatiktirler ve aynı zamanda toplum kurallarına da uymamaktadırlar”.
  5. “Deneyimlere öncelik vermektedirler”.

Z ve Alfa Kuşağının bu ortak özelliklerinin yanı sıra “Çocukların daha genç yaşta yaşlanması” (Kids getting older younger) olarak nitelenen bir durumla da karşı karşıya oldukları ileri sürülmektedir. Buna göre, çocuklar daha küçük yaştan itibaren sosyal medya da dahil olmak üzere internetle fazla haşır neşir oldukça, yetişkinler için hazırlanan içeriğe fazlasıyla maruz kalmakta, bunun sonucunda da yaşlarına uygun olmayan bir zihin yapısı geliştirmektedirler. Böylelikle fijital yerlilerin marka algıları da bu çerçevede şekillenmektedir. Diğer bir ifade ile fijital yerlilerinin marka algıları yaşlarına ilişkin geleneksel yaklaşıma uymamakta, bu grubun üyeleri kendi zihin yapılarına uygun değerleri bilerek ya da bilmeyerek ön plana çıkaran markaları daha cazip bulmaktadırlar (4).

Görünen o ki, fijital pazarlama, fijital müşteriler ve fijital yerliler gibi kavramlar bir süre daha gündemi meşgul edecektir. Bana göre, Kotler, Kartajaya ve Setiawan tarafından kavramlaştırılmaya çalışılan fijital yerliler analizinde en dikkat çekici kısım, Z ve Alfa Kuşağının zihnen erken olgunlaşmak durumunda kaldıklarına ilişkin ileri sürülen görüşlerdir.

7 Gündem Satınalma Dergisi Fijital Yerlilerle Tanışmaya Hazır MıyızDijital dünyanın tutum ve davranışları kökten değiştirdiğine herhangi bir şüphe yoktur. Bununla birlikte çocukların ve gençlerin zihinlerinin erken olgunlaştıkları yönündeki iddialar doğruysa 9 yaşındaki bir çocuğun 15 yaşındaki bir genç ya da 15 yaşındaki bir gencin 25 yaşındaki bir yetişkin gibi çevresini algılamaya başladığı ve bu algı bağlamında tutum ve davranış geliştirdiği bir dünyada meselenin yalnızca pazarlama ya da marka konumlandırma gibi alanlarla sınırlı kalamayacağı açıktır. Bu noktada yaşanan bu hızlı değişimin hangi boyutlarının ve sonuçlarının farkında olduğumuz sorularının yanı sıra bunlara ne kadar hazır olduğumuz sorusu da ayrıca önem kazanmaktadır.

Prof. Dr. Umut OMAY

Kaynaklar

(1) Bonfanti, A., Vigolo, V., Vannucci, V. and Brunetti, F. (2023), “Creating memorable shopping experiences to meet phygital customers’ needs: evidence from sporting goods stores”, International Journal of Retail & Distribution Management, 51 (139, p. 81-82.

(2) Kotler, P., Kartajaya, H. and Setiawan, I. (2024), Marketing 6.0: The Future is Immersive, John Wiley & Sons, Inc., Hoboken, New Jersey, pp. 26-27.

(3) ibid., p. 28.

(4) ibid., 32-34.

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR