Endüstriyel Raf Sistemleri Periyodik Kontrolleri

Bilinmesi gerekir ki, raf sistemleri beton binalar veya çelik yapılar gibi sadece kendi yükünü, deprem yükünü, rüzgar veya kar yükünü taşımak üzere değil, aynı zamanda üzerlerine sürekli konulup alınan farklı ağırlıklardaki paletleri / yükleri taşımak üzere tasarlanan “yaşayan” dinamik sistemlerdir. Bu modüler sistemler birbirlerine çeşitli bağlantı elemanları ile montajlanmakta ve bir binaya kıyasla çok daha farklı ve alışılagelmişin dışında mühendislik gereklilikler içermektedir. Dolayısıyla depo raf sistemlerinin sismik mühendisliği sadece yapı mühendisliği değil lojistik operasyon bilgisi de gerektiren oldukça farklı bir uzmanlık alanıdır.

Neden Kontrol Edilmelidir?

Zaman ve kullanıma bağlı yorulma, raf konfigürasyonundaki değişiklikler ve çarpma kaynaklı hasarlar raf taşıma kapasitesinin düşmesine ve kaza ihtimalinin artmasına sebep olur.

Ülkemizin %42’si 1. derece deprem bölgesidir. Bu %42 olan bölümün içerisinde ana sanayimizin büyük bölümü bulunmaktadır. Aşağıdaki görselde ülkemizin ve Avrupa’nın deprem kuşaklarını görebilir ve ülkemizin Avrupa geneline kıyasla ne kadar yüksek tehlikede olduğunu anlayabilirsiniz.

Endüstriyel raflar iş ekipmanı sınıfına girdiğinden İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’ne göre periyodik kontrolleri yaptırılmalıdır

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrol Yönetmeliği;

Endüstriyel Raf ve Kapılar periyodik muayene ve kontrolleri, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereğince oluşturulan 25.04.2013 tarih ve 28628 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği” kapsamında yapılmaktadır..

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrol Süresi Nedir ? Ne Sıklıkla Yapılır ?

Endüstriyel Raf periyodik kontrol / muayene süresi, İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinde standart veya azami bir süre belirtilmemişse imalatçının öngördüğü periyotla yapılır; bu da yoksa azami süre 1 yıldır.

Periyodik kontrol sıklığı, yönetmelikte yer alan tablolarda veya standartlar ile belirlenmemişse, varsa imalatçının öngördüğü aralık ve kriterlerde yapılır. Bu hususlar imalatçı tarafından da belirlenmemiş ise ekipmanın bulunduğu işyeri ortam koşulları, kullanım sıklığı, yaşı, bakım faaliyetleri, sıklığı, atmosferik koşullar, kaza geçirmesi, önceki periyodik kontrol sonuçları ile kullanım süresi gibi faktörler göz önünde bulundurularak ve yapılacak risk değerlendirmesi sonuçlarına göre periyodik kontrol, test ve muayenelerin sıklığı artırılabilir.

Özetle, Endüstriyel Raf ve Kapılar periyodik kontrolleri en az 12 ayda bir yapılmalıdır.

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrolleri Kim Tarafından Yapılır ?

Firmamız Endüstriyel Raf periyodik kontrollerini bakanlıktan yetkili ve uzman mühendis kadrosuyla yapmaktadır.

Endüstriyel Raf periyodik kontrolleri, yetkili olan İnşaat mühendisleri, makine mühendisleri, mekatronik mühendisleri, makine veya metal eğitimi bölümü mezunu teknik öğretmenler ya da makine tekniker veya yüksek teknikerleri tarafından yapılır

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrolünü Kimler Yapmaya Yetkilidir ?

4 Nisan 2017 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Resmi Gazetesi’nin 30047’nci sayısında “İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” gereği, Bakanlık tarafından yetkilendirilen eğitim kurumlarından eğitimlerini almış kişiler ve hizmet yeterlilik belgesi almış veya akredite olmuş periyodik kontrol yapan firmalar yetkilidir.

17 Haziran 2021 tarihinden itibaren, yalnızca kalıcı Ekipnet numarasına sahip olan personeller tarafından periyodik kontrol ve muayene işlemi yapılabilmektedir.

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrolü/Muayenesini Yaptırmak Zorunlu mu ?

Endüstriyel Raf ve Kapılar ekipmanlarının operatör hataları veya kusurlu kullanılması neticesinde işletmede maddi ve manevi kayıplar oluşmaktadır. Bu yüzden; Endüstriyel Raf ve Kapılar periyodik kontrollerinin yapılması hem güvenli çalışma koşularının gereği, hem de yasal mevzuatlar gereğince zorunludur.

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrolünü Yaptırmamanın Cezası Nedir ?

İlgili kanunun 10. Maddesi gereğince “10/4: Risklerin belirlenmesine yönelik gerekli kontrol, ölçüm, inceleme ve araştırmaları yapmamak” fiili nedeniyle; Endüstriyel Raf ve Kapılar periyodik kontrolünü yaptırmamanın cezası, çalışan sayısına göre en az 3.836 TL ve en çok 11.508 TL olarak uygulanmaktadır.

5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17’nci maddesinin yedinci fıkrasındaki “İdari para cezaları her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl 4.1.1961 Tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298’nci maddesi hükümlerince tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanır.

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrolü Yaptırma Sorumluluğu Kime Aittir ?

İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğine göre Endüstriyel Raf ve Kapılar periyodik kontrolünü yaptırma sorumluluğu İşverene aittir.

İlgili yönetmelikte “İşyerinde kullanılacak iş ekipmanının yapılacak işe uygun olması ve bu ekipmanın çalışanlara sağlık ve güvenlik yönünden zarar vermemesi için işveren gerekli tüm tedbirleri alır” maddesi bulunmaktadır.

Ayrıca iş güvenliği uzmanları, işverenlere öneri ve tavsiyeleri vermekle yükümlüdür.

TS EN 15635’e göre Depo raf sistemlerimizin yılda en az bir kere kontrol ettirilmesi gerekmektedir. Depo sisteminizin çalışma sıklığına göre bu periyotun yılda bir kereden daha fazla olması önerilmektedir.

Endüstriyel Raf Kimler Tarafından Hangi Sıklıkla Yapılabilir ?

Endüstriyel Raf ve Kapılar ekipmanlarının periyodik bakımları (günlük, haftalık, aylık, üç aylık, altı aylık ve benzeri), ilgili standartlarda belirlenen veya imalatçının belirlediği şekilde, imalatçı tarafından yetkilendirilmiş servislerce veya işyeri tarafından görevlendirilmiş kişilerce yapılır.

Periyodik kontrol/muayene ve periyodik bakım farklı hizmetlerdir. A tipi periyodik muayene kuruluşlarından, tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesiyle çelişmesi sebebiyle bakım hizmeti alınamaz ve teklif edilemez. Muayene kuruluşu yalnızca Endüstriyel Raf ve Kapılar test, muayene ve kontrollerini yapmak ve bunları raporlamakla yükümlüdür. İş ekipmanlarının, her çalışmaya başlamadan önce operatörleri tarafından kontrollere tabi tutulmaları sağlanır.

Endüstriyel Raf Periyodik Kontrolü Nasıl Yapılır ?

  • İzin verilen ağırlıkta yükleme durumu kontrol
  • Hasarlı veya eksik yapısal elemanın varlığı gözlemlenir
  • Yapısal kontroller yapılır.
  • Ayak deformasyonu, çerçeve eksen açıklığı, çapraz‐yatay bağlantı deformasyonu, ayak koruyucu deformasyonu, eksik cıvata ve somun varlığı kontrol edilir.
  • Çerçeve bariyeri deformasyonları gözle kontrolü yapılır.
  • Kirişlerde deformasyon ve eksen kaçıklarına bakılır.
  • Palet/döşeme destek çubuğu deformasyonu kontrol
  • Yapısal olarak korozyon kontrolü yapılır.
  • Traverslerde izin verilen sehim oranı kontrolü yapılır.

Neden Biz?

Firmamız Endüstriyel Raf periyodik kontrol ve muayenesini profesyonel teknik donanım ve ekipmanlarıyla gerçekleştirmektedir. Periyodik kontrol sonrasında uygunsuz durumlar, eksiklikleri teknik donanımsal arızalar rapor haline getirilerek tarafınıza sunulmaktadır. 25 yıllık saha tecrübemiz göstermektedir ki, Endüstriyel depo raf yapımı belirli standartlara bağlı olduğu için işin uzmanı firmalar tarafından yapılması gerekir. Bu şekilde yapımı daha kolay olmakta ve hem zaman hem de maddi açıdan tasarruf sağlanmaktadır.

Kısaca özetleyecek olursak Profesyonel Geçmişi, Elemanları, Referansları ve Yeterli Finans Gücüne Sahip Yüklenicileri seçmekle firmanızı riske atmamış olacaksınız.

Endüstriyel Depo Raf Sistemi Yaptırırken;

  • Proje, Statik Hesaplar, Uygulamaların Danışmanlık Hizmetleri ve Uygulanması.
  • Periyodik Raf Kontrol ve Bakım
  • Resmi Projelerin Hazırlanması ve Ruhsat Onayı.
  • Temel Hafriyatı.
  • Temel Betonu Uygulaması.
  • Depo Raf Sisteminin Uygulaması.
  • Sifonik Yağmursuyu Drenaj Sistemi Uygulaması.
  • Endüstriyel Kapılar.
  • Sandviç Panel Kaplaması uygulanması.

Kısaca belediye ruhsat alımından iskan alımına kadar olan inşaat uygulaması da dahil süreci

TEK YÜKLENİCİYLE yapmak isterseniz 25 yıllık saha tecrübemiz ve profesyonel ekibimizle BİZ TALİBİZ.

 

Mustafa ÖZTÜRK

İnşaat Mühendisi

Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Nedir? Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Nasıl Hesaplanır?

Satın alma Yöneticileri Endeksi (pmi) Nedir
Satın alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Nedir?
Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Nasıl Hesaplanır? Çalışma Sistemi Nedir?

Prof. Dr. Murat ERDAL – İstanbul Üniversitesi

Satınalma Yöneticileri Endeksi PMI Nedir?

Satın alma Yöneticileri Endeksi (pmi) Nedir
Satın alma Yöneticileri Endeksi (PMI) Nedir? Nasıl Hesaplanır?

Satınalma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI – Purchasing Manager’s Index) çıkış noktası Tedarik Yönetimi Enstitüsü (ISM – Institute for Supply Management)dür. Günümüzde Tedarik Yönetimi Enstitüsü, IHS Markit başta olmak üzere bu alanda çalışma yürüten endeksler bulunmaktadır.

Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Nasıl Hesaplanır? Çalışma Sistemi Nedir?

Her ay düzenli olarak farklı sektörlerden satınalma yöneticileri araştırma anketine katılım sağlayarak değerlendirmelerde bulunur. Temelde imalat, imalat dışı (hizmetler) ve bileşik endeks oluşturulur. Endeks çok sayıda alt kategoriden sağlanan verilerden meydana gelmektedir. Tedarik Yönetimi Enstitüsü’nün PMI Endeksinin dayandığı alt kategoriler; yeni siparişler, üretim, istihdam, tedarikçi teslimatları, stoklar, müşteri stokları, fiyatlar, bekleyen siparişler, yeni ihracat siparişleri, ithalattır. Araştırmaya katılan yönetici ilgili kategoride; iyileşme, değişiklik olmadığı (durumun aynı kaldığı) veya kötüleşme yönünde bir cevap belirtir. Daha sonrasında yöneticilerden gelen tüm anketler bir araya getirilerek toplam puan hesaplanır.

PMI = İyileşme bildirenlerin %’si + (değişiklik olmadığını bildirenlerin %’si x 0,5) + (kötüleşme bildirenlerin %’si x 0,0)

Satınalma Yöneticileri Endeksi’nden (PMI) Nasıl Yararlanılır?

Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) ekonomide en çok takip edilen göstergelerden bir tanesidir. Her ayın başında açıklanması bu veriyi öncü gösterge konumuna taşımıştır. Finansal piyasalar tarafından yakından takip edilmektedir.

Endeks 50’nin üzerinde ise ekonomide olumlu yönde gelişmeye, dinamizme işaret eder. Endeks 50’nin altında ise ekonomide daralmanın habercisidir. Endeksin aşağı veya yukarı yönlü hareket alanı ne kadar büyük olursa büyüme ya da küçülme o kadar kuvvetli olur.

Kasım 2022 PMI Verileri

Satın alma YöneticileriSatınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) – IHS Markit verilerine göre; düşüş trendi devam etmektedir. Bu durum ekonomilerde durgunlaşmanın önemli bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. 2021 yılı seviyelerinden düzenli bir biçimde düşüş trendi grafikten de rahatlıkla görülebilir. Kasım ayı verilerine göre Bileşik PMI; küresel 49,7 gelişmiş ekonomiler 49,3 gelişmekte ekonomiler 50,1 gerçekleşti. İmalat PMI Küresel 49,4 gelişmiş ekonomiler 48,8 gelişmekte olan ekonomiler 49,8 seviyene geldi. Hizmetler PMI Küresel 50, gelişmiş ekonomiler 49,6 gelişmekte olan ülkeler 50,7 oldu.

Satın alma Yöneticileri

Ülkeler bazında değerlendirmede ABD İmalat PMI 50,4 Avrupa 46,4 Almanya 45,1 ve Fransa 47,2 ile dikkat çekicidir. Hizmetler PMI verileri ise ABD 47,8 Avrupa 48,2 Almanya 44,9 ve Fransa 51,3 oldu.

ülkeler

Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) – IHS Markit
  İmalat PMI Hizmetler PMI
Amerika Birleşik Devletleri 50,4 47,8
Avrupa Bölgesi 46,4 48,2
Almanya 45,1 44,9
Fransa 47,2 51,3

  

Satın Alma Eğitimi Tedarik Satın Alma Eğitimi Tedarik Zinciri
Eğitim teklifi almak için egitim@satinalmadergisi.com

SATIN ALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ MAKALELERİ

SATIN ALMA EĞİTİM TESTLERİ

PAZARLIK BECERİ ANKETİ

Kitap Önerileri : 

  • MÜZAKERE TEKNİKLERİ ve PAZARLIK BECERİLERİ (E-Kitap 2. Baskı), Prof. Dr. Murat ERDAL, Erişim için profesyonel üyelik işlemlerinizi tamamlamanız gerekmektedir.
  • SATINALMA ve TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ, Prof. Dr. Murat ERDAL, (Beta Yayıncılık),  4. Baskı.

-> Eğitim Kataloğunu İndirebilirsiniz ->   https://satinalmadergisi.com/egitim.pdf

-> ŞİRKET EĞİTİMLERİNİZ İÇİN TEKLİF ALIN -> egitim@satinalmadergisi.com

Yeni Basın Kanunu’nda Mali İşler Yöneticileri İçin Bilinmesi Gerekenler

Yeni Basın Kanunu’nda Mali İşler Yöneticileri İçin Bilinmesi Gerekenler

Halk arasında sansür veya dezenformasyon yasası olarak adlandırılan Basın Kanunu TBMM açılır açılmaz kabul edildi ve Cumhurbaşkanı tarafından hızla onaylandıktan sonra 18 Ekim 2022 tarihli Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Teklifte Ne Öngörülüyordu?

  • İnternet haber sitelerinin süreli yayın kapsamına alınması,
  • Resmi ilan ve reklamların internet haber sitelerinde de belirli kurallar çerçevesinde yayınlanmasının sağlanması,
  • Erişim Sağlayıcıları Birliğinin görev ve yetkilerinin belirlenmesi,
  • Katalog suçlarda yurt içi ve yurt dışı ayrımının kaldırılması,
  • Sosyal ağ sağlayıcılarının yükümlülük ve sorumluluklarına ilişkin ilave düzenlemeler yapılması,
  • Şebekeler üstü hizmetlerin tanımlanarak bu hizmetlere ilişkin gerekli düzenlemeleri yapma ve ilgili tedbirleri amaçlanmıştır.

Özetle Değişenler Neler?

Kanun’da internet haber siteleri, yayımlanan içeriklerin saklanma süresi, yapılan güncellemelerin tarihsel olarak gösterimi, düzeltme ve cevap hakkı, basın kartı verilmesi, kartın iptali ve basın kartı komisyonu, halkı yanıltıcı bilginin yayılmasına yönelik suç ve ceza, sosyal ağ sağlayıcılar ile ilgili düzenlemeler ile özel Kanunlarda ilanı zorunlu hususlarda gazetede yayım yanında internet haber sitelerinde yayım alternatifi de öngörülmüştür.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Limited Şirketler Pay Defterlerini EKAP’a Yüklemeli mi ? 

Kamu İhale Kurulu Kararı Özeti; Karayolları 2. Bölge Müdürlüğü tarafından 06.06.2022 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “Salihli-Alaşehir-Yeşilyurt Ayr Yolu Km:0+000-38+000 Arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları ve Bitümlü Sıcak Karışım Kaplama Yapılması İşi” ihalesine ilişkin olarak Efe Raylı Sis. A.Ş. – Erk İnş. Taah. Haz. Bet. Tur. San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığının 22.08.2022 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 24.08.2022 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 05.09.2022 tarih ve 47963 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 05.09.2022 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Stratejik Yönetimde Senaryo Planlama Nedir? Ne Zaman ve Nasıl Kullanılır?

Senaryo planlama gelecekle ilgili soruların sorulduğu bir tekniktir. Bir dizi yapısal olarak oldukça farklı, ancak eşit derecede makul, dünyanın gelecekteki modellerine karşı stratejiyi değerlendirmenin bir aracıdır. Senaryolar, yöneticilerin karar verebileceği bir bağlam sağlamaktadır. Bir dizi olası dünya görerek, karar vericiler daha iyi bilgilendirilecek ve böylece bu bilgiye dayalı niyetlerin başarılı olma olasılığı daha yüksek olacaktır.

Senaryo çalışmaları, kilit piyasa güçlerinin gelecekteki gelişimini anlamlandırmaya çalışan şeffaflık ve çeşitlilik ilkelerine dayanmaktadır.

Şeffaflık – temel itici güçler arasındaki ilişkiler hakkında açık varsayımlar yapma sürecini ifade etmektedir.
Çeşitlilik – tek bir ‘en iyi’ senaryo veya ‘yüksek’ veya ‘düşük’ pazar projeksiyonu olmadığı anlamına gelmektedir.

Öğrenme Merkezi Üyeliği yaparak ile bu eğitim notunun tamamına erişebilirsiniz. Öğrenme merkezi üyeliğine sahipseniz içeriğe erişmek için aşağıdan giriş yapmanız yeterlidir.
Hesap Oluştur

IMF Genel Direktörü: Euro Bölgesi ülkelerinin yarısı resesyona doğru gidiyor

Uluslararası Para Fonu (IMF) Genel Direktörü Kristalina Georgieva, Avrupa ekonomisinin, Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının tetiklediği enerji krizinden kötü bir şekilde etkileneceği ve avroyu kullanan 19 ülkenin en az yarısının durgunluğa doğru gittiğini söyledi.

“Bir yıl önce COVID’den kurtuluyorduk ve bunu %6’nın üzerinde küresel büyüme ile tamamladık. Ve sonra iki şok: Omicron ve Rusya’nın Ukrayna’daki savaşı sadece toparlanmayı kesintiye uğratmakla kalmadı, aynı zamanda tersine çevirdi.”

Yazının ve analizin devamını ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği yaparak okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

Örgütsel Ölümün ve Yenilenmenin Beş Aşaması

Örgütsel ÖlümÖrgütsel Ölümün ve Yenilenmenin Beş Aşaması

Prof. Dr. Umut OMAY
İstanbul Üniversitesi

Şirketler de insanlar gibidir. Doğarlar, şanslı olanları büyür ve yine şanslı olan bazıları uzun yıllar yaşadıktan sonra ölürler. Her ne kadar şirketleri sonsuza kadar yaşatmak kâğıt üzerinde mümkün görülse de dünya tarihinde henüz ömrü 1.500 yılı aşmış olan bir şirket yoktur.

En uzun ömürlü şirket unvanı tapınak inşa ve onarımı ile diğer tarihi eserlerin onarım işlerini yapan Japon “Kongo-Gumi” şirketine aittir. 578 yılında kurulan şirketin 2006 yılında borçlarını ödeyememesi nedeniyle tasfiyesi istenmiş ancak bir başka inşaat şirketi olan Takamatsu Kensetsu, bu tarihi şirketin yok olmaması adına Kongo-Gumi’nin 340 milyon Amerikan Dolarına ulaşan borçlarını üstlenerek şirketi kendi bünyesine katmış ve ismini koruyan bir bağlı kuruluş olarak devam etmesini sağlamıştır.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

PROF. DR. UMUT OMAY – MAKALE LİSTESİ

GİRİŞİMCİLİK VE YÖNETİCİ GÜÇLENDİRME

PAZARLAMA

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

İŞ DÜNYASINDA TUTUM VE DAVRANIŞ

DİĞER KONULAR

Çağın Gerekliliği: Dijital Pazarlama

Çağın Gerekliliği: Dijital Pazarlama

“Dünyada pazarlama farkındalığının artmasını sağlamak refahın, servetin yaygınlaşmasına ve daha adil dağılımına katkıda bulunmaktır.” Philip Kotler

Markanızın dijitalde de mevcudiyetini ortaya koyması önemli bir gerçek, evet. Ancak, klasik pazarlama olmadan dijital pazarlama olmayacağını ve pazarlama stratejisi olmadan yapılan her reklam harcamasının ise boşa gideceğini hatırlatarak yazıma başlamak isterim. Artık pazarlamasını iyi yapanlar değil, çok daha iyi yapan markaların ayakta kalabilecekleri öngörülüyor. Zira markayı yaratan ve işletmelerin geleceğini oluşturan şey pazarlamadır. Dolayısıyla dijitali ve pazarlamayı birbirinden ayıramayız.

Pazarlamanın Türkiye’de bilimsiz gerçekleşmesinden dolayı her daim sürdürülebilir pazarlama kampanyaları görememekteyiz. Pazarlama bir sanat olmakla birlikte bilimsiz bir sanat olamayacağını, bilimden ayrı düşmememiz gerektiğini idrak etmemiz şart. Unutulmamalıdır ki; iyi bir pazarlama stratejisine sahip değilseniz dijitalde olağanüstü bir kampanya da hazırlasanız maalesef ki işe yaramayacaktır. Pazarlamanın öncülerinden görülen Amerikalı JohnWanamaker’in çok meşhur bir sözü vardır: “Reklam harcamalarımın yarısının boşa gittiğini biliyorum ama hangi yarısının bilmiyorum.”. Tabii artık dijitaldeki kırılımlardan hangi yarısının boşa gittiğini görmek mümkün ama elimizde doğru bir pazarlama stratejisi yoksa mucizeler beklemek de hayal olur. Öyle değil mi?

Peki Ne Yapmalı, Doğrusu Nasıl Olmalı?

Öncelikle bütünleşik pazarlama bilinci ile hareket etmelisiniz. Bilgiye ulaşmanın çok daha kolay ve mümkün olduğu günümüz koşullarında tüketicinin, markanızla ilgili her kanaldan bilgi edinebileceğini göz önünde bulundurmalısınız. Bu sebeple, marka itibarınız ve yarattığınız algı konusunda çok dikkatli olmalısınız.

Yaşadığımız dijital dönüşümle birlikte işletmelerin bu dönüşüme ayak uydurması ve her iletişim kanalında bulunması elbette ki önemli bir husus. Bu sebeple, satış kanalınızı fizikselle sınırlı bırakmayıp sanal ortama da taşımak ve daha fazla kitleye ulaşmak istiyorsanız; markanıza ait web sitesini oluştururken müşterinin zihninde soru işaretlerine yer bırakmayacak şekilde tasarlamanız gerekmektedir. Ürün görselleri ve bilgisi, marka hikayesi, satış noktaları, iletişim bilgileri, teslimat süreci, ödeme seçenekleri, markanın sosyal platformlardaki diğer hesapları gibi akla gelebilecek her türlü bilgiyi özgün ve ilgi çekecek şekilde paylaşmalısınız. Bu sayede sayfanızı ziyaret eden müşterilerin sayfanızda daha fazla kalmalarını ve müşteri deneyiminin daha iyi hale gelmesini sağlayabilirsiniz.

Bir diğer husus; iyi bir pazarlama stratejiniz olmalı. Bunun için de kadronuzu alanında uzmanlaşmış, kendini geliştirmiş insanlardan oluşturmalısınız. Ancak önce pazarlamanın ne olduğuna dair farkındalık bilincinin oluşması gerekiyor. Ne yazık ki halen daha ‘pazarlama ve satış’, ‘pazarlama ve reklam’ kavramlarının aynı şey olduğunu düşünen azımsanmayacak bir çoğunluk var. Hatta öyle ki iş ilanlarında “pazarlama ve satış müdürü”, “pazarlama ve reklam uzmanı” (bu örnekleri çoğaltmak mümkün) alımı yapan, ayrı ayrı olması gereken bu departmanları tek bir çatıda birleştiren firmaları görmekteyiz. Bu sebeple, önce yöneticilerin bu yanlışı düzeltmesi ve akabinde doğru insanları şirkete çekmeleri gerekiyor.

Yine çok sık rastlanılan bir diğer hata; çoğu markanın değer maksimizasyonundan ziyade kâr maksimizasyonuna odaklandığını görüyoruz. Ancak unuttukları, göz ardı ettikleri çok önemli

bir şey var ki satışa odaklanan marka olamaz! Güçlü bir pazarlama stratejisi, tüm satış çabalarını gereksiz kılar; ürün/hizmet kendi kendini sattırmayı başarır.

Bilindiği üzere tüketiciler çok fazla marka ile karşı karşıya ve artık “ürünün görseli güzelmiş, satın alayım” fikrinin ortaya çıkması çok daha zor. Çok fazla seçenek arasından tüketicinin markanızı fark etmesini ve tercih etmesini sağlamak için bir değer yaratmanız şart. Bu değer, markanızın hikayesi olabileceği gibi kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunmanız ya da insana, hayvana, doğaya ve çevreye saygı anlamında marka faaliyetlerinizde kurumsal sosyal aktivizmibenimsediğinizi sürdürülebilir üretim ve pazarlama süreci açısından vurgulamanız ile bağlantılı olabilir.

Bunlar dışında, elektronik ticarette artık yatay etkileşim söz konusu ve bir müşterinin satın alma kararında etkileyici olan; satıcı değil, yine başka bir müşteri. Dolayısıyla, satış sonrası müşteri memnuniyetini sağlamanız artık çok daha önemli. Oluşan memnuniyetin ya da memnuniyetsizliğin ürün yorumu olarak paylaşılması ve bu yorumları sitenizi ziyaret edenlere şeffaf bir şekilde göstermeniz güvenilirlik yaratmak açısından oldukça önemli. Bu sebeple, yarattığınız bu etkinin potansiyel müşterileri çekme ya da kaçırma anlamında etkisi olacağının bilinciyle hareket etmelisiniz. Tabii yarattığınız bu etki mevcut müşterinizi elinizde tutup tutmayacağınız konusunda da etkili olacak. Dolayısıyla ürünü müşterinize gönderirken özenli bir not, minik bir hediye ile paketlemeniz müşterinizin kendisini daha özel hissetmesine ve markanız ile duygusal bir bağ kurmasına yardımcı olabilir. Bu da müşterinizin markanızdan bahsederken iyi bir etki yaratmasına yol açacaktır.

Genel olarak tüm bu hususlara dikkat ettikten sonra, markanızın dijital kanaldaki kampanyalarını yürütmesi için güvendiğiniz, alanında iyi işler çıkardığına emin olduğunuz bir ajansla iletişime geçebilir; bu konuda yardım ve destek hizmeti alabilirsiniz. Bu sayede, dijitalde daha başka neler yapmanız gerektiği, analitik raporlardan elde edilen veriler doğrultusunda markanızın iletişim şeklinin nasıl olması gerektiği, müşteri deneyiminin nasıl daha iyi hale getirilebileceği konularında hizmet alarak markanızı çok daha değerli bir konuma taşıyabilirsiniz.

Nilay Sayan
Pazarlama Doktorantı & Dijital Pazarlama Uzmanı
Poligon Interactive

Deniz Taşımacılığı ve Limanlarımızın Durumu

Gemilerin büyük taşıma kapasitesi, istiap hadlerinin yüksekliği ve bu yük gemilerinin ilerledikleri yolların sınırsız deniz ve okyanuslar olması deniz taşımacılığını hep cazip kılmıştır. Küresel düzeyde 1970 yılında deniz yolu ile toplam 2,6 milyar ton yük taşınır iken Covid-19 salgını öncesinde 2018’de deniz yolu ile taşınan yük toplamı 11 milyar tona ulaşmıştı.

Dökme yük bir kenara bırakıldığında kuru yük taşımacılığı tamamen konteyner taşımacılığına dönüşmüş durumda. Konteyner taşıyan gemi kapasiteleri de 1500 adetten 20.000 konteyner düzeyine çıktı.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

İş Sözleşmesinin Geçerli Nedenle Feshinde Makul Süre Ne Kadar Olmalıdır ?

İşçi veya işveren bakımından haklı fesih nedenlerinin ortaya çıkması halinde, iş sözleşmesinin diğer tarafının sözleşmeyi haklı nedenle fesih yetkisinin kullanılma süresi sınırsız değildir. Bu bakımdan 4857 İş Kanununun 26 ncı maddesinde işverenin öğrendiği tarih ve olayın gerçekleştiği tarih başlangıç esas alınmak üzere iki ayrı süre öngörülmüştür. Bu süreler içinde fesih yoluna gitmeyen işçi ya da işverenin feshi, haklı bir feshin sonuçlarını doğurmaz. Bu süre, feshe neden olan olayın diğer tarafça öğretilmesinden itibaren altı işgünü ve herhalde fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren bir yıl olarak Kanunda belirlenmiştir.

Ancak, 4857 sayılı Kanunun 18 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçerli fesih hallerinde, fesih yetkisinin kullanılma süresi ile ilgili bir sınırlama bulunmamaktadır. Başka bir deyişle fesih yetkisinin kullanılma süresi 4857 sayılı Kanunun, 24/II ve 25/II maddelerine dayanan fesihler yönünden aranmalıdır. Bununla birlikte, geçerli nedenlerle fesih beyanın da, yenilik doğurucu bir hak olması nedeni ile bir hak düşürücü süreye tabi tutulması kaçınılmazdır.

Ücretsiz Hoşgeldin Üyeliği ile bu yazının tam metnini okuyabilirsiniz.
Hesap Oluştur

 

Kayıt Formu

Kayıt için Kullanım Şartları ve Gizlilik Politikası ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (“KVKK”) Usul ve Esasları Uyarınca Kişisel Verilerinizin Korunması Hakkında Müşteri Aydınlatma Metnin okunması ve kabul edilmesi gereklidir.