​​Rolls-Royce Paralel Tedarik Zinciri Kuruyor

Cropped image of business man driving car
Cropped image of business man in suit driving car

Rolls-Royce, Birleşik Krallık’taki solunum cihazı tedarikinin artırılmasına katkıda bulunmak için, solunum cihazı tasarım seçeneklerinin üretimini araştıran ve yoğun çalışmalar yürüten VentilatorChallengeUK Konsorsiyumu’nun bir üyesi konumunda bulunuyor.

Konsorsiyum, üzerinde uzlaşılan tasarımların üretiminin mevcut teknolojilere dayanarak hızlandırılması konusunda kısa süre önce Birleşik Krallık Hükümeti’nden resmi bir talep aldı. Bu tasarımlar, Birleşik Krallık tedarik zincirinde halihazırda bulunan ve üretimi yapılan malzemeler kullanılarak hayata geçirilebilecek.

Rolls-Royce Kontrol Sistemlerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Craig Askew konuyla ilgili olarak: “Rolls-Royce, COVID-19 ile mücadelede önemli bir rol oynuyor. İhtiyaç duyulan solunum cihazlarının üretimini artırmaya odaklanmış bir konsorsiyumda yer almaktan gurur duyuyoruz. Hayatların kurtarılmasına yardımcı olabilecek cihazlar üretmek için tam hızda çalışmaya odaklanacağız. Böylesine zorlu bir görevi tereddüt etmeden kabul eden tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.” dedi.

Paralel tedarik zinciri kuruluyor

Rolls-Royce, konsorsiyum çerçevesinde GKN Havacılık’ın kurduğu yeni bir montaj tesisine malzemelerin hızlı bir şekilde temin edilmesini sağlamak amacıyla paralel bir tedarik zinciri kuracak. Mevcut tedarik zinciri, mevcut üreticinin artan arzını karşıladığı için paralel bir tedarik zinciri kurmak hayati bir öneme sahip. Ekip, sahip olduğu becerileri ve uzmanlıkları tamamen farklı bir ürüne ve sektöre uyguluyor. Uygun tedarikçilerin belirlenmesi, bu tedarikçilerle yüklenici sözleşmesi yapılması ve sürece hızlıca dahil edilmeleri, karşılaşılacak başlıca zorluklar arasında yer alıyor. Ekip, odağını tamamen tedarik zincirinin doğru kalitede ve doğru oranda bileşenler üretmesini sağlamaya yönlendirmiş durumda. İkisi de eşit derecede önem arz eden bu görevlerin hayata geçirilmesini sağlamak için Siemens Medical ile işbirliği içinde çalışmalarimiz devam ediyor.

Projenin Program Lideri Nigel Pearce ise görüşlerini “İnsanların bu kadar zor bir dönemde bu duruma böylesine iyi reaksiyon göstermeleri beni çok şaşırttı. Rolls-Royce ekibinin kolektif yeteneğinden faydalanarak bu projeye hızla destek olmayı amaçlıyoruz. Ekip, yeni bir tedarik zincirinin inanılmaz bir gelişme ve büyüme hızına sahip olduğu konusunda bilgilendiriliyor. Ardından birkaç dakika içinde kolları sıvayıp gözlerini bile kırpmadan ülkeyi bu zor dönemde desteklemek adına imkansız görünen şeyi mümkün kılmak için harika fikirler ve planlamanın yanı sıra kişisel adanmışlıklarını da ortaya koyuyorlar.” sözleriyle dile getirdi.

Ekibin daha da büyümesi planlanıyor

Solunum cihazı ekibi sürekli olarak büyümekte olup; normalde Solihull’daki Kontrol Sistemleri iş kolumuzda çalışan kontrolörler, vana ve pompa uzmanları ile genellikle Derby kampüsünde görev yapan ticaret, tedarik ve program yönetimi uzmanları şu an ekip bünyesinde çalışıyor. Önümüzdeki günlerde ekibin daha da büyümesi planlanıyor. Ayrıca günün her saatinde çalışabilmek için ABD’den de destek alınıyor. Tedarik zinciri kurulduktan sonra malzemelerin taşınması için Accenture ile çalışılacak. Hayati önem taşıyan bu programa daha fazla katkıda bulunup bulunamayacağını görmek adına Rolls-Royce, Solihull’daki ve diğer tesislerindeki üretim ve montaj kapasitesini de değerlendiriyor.

Ayrıca Rolls-Royce, bu dönemde, Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi NHS’e daha fazla solunum cihazı temin edilmesi için hükümete, diğer şirket, kurum ve kuruluşlara da daha kapsamlı destek sunmaya devam ediyor.

Shell’den Sağlık Bakanlığı’na 5 Milyon TL Değerinde Akaryakıt Desteği

Shell & Turcas, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın Yeni Koronavirüs (COVID-19) enfeksiyonu ile ülke çapında yürüttüğü yoğun mücadeleye destek olabilmek adına, mücadeleye katılan Bakanlık bünyesindeki sağlık çalışanları, ambulanslar ve diğer araçların kullanımı için Bakanlığın uygun gördüğü şekilde dağıtılmak üzere 5 milyon TL değerinde akaryakıt desteği sağlıyor.

Yaşanan bu zorlu dönemi sağlıklı bir şekilde atlatabilmek için tüm dünyanın el ele vermesi gerektiğini vurgulayan Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, “Bu mücadelede emeği geçen, katkısı olan herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Ülkemizin birlik ve beraberlik içinde bu zor günlerin de üstesinden geleceğine inancımız tam.” dedi.

Shell & Turcas, T.C. Sağlık Bakanlığı’nın Yeni Koronavirüs (COVID-19) enfeksiyonu ile ülke çapında yürüttüğü yoğun mücadeleye destek olabilmek adına, mücadeleye katılan Bakanlık bünyesindeki sağlık çalışanları, ambulanslar ve diğer araçların kullanımı için Bakanlığın uygun gördüğü şekilde dağıtılmak üzere 5 milyon TL değerinde akaryakıt desteği sağlıyor.

Toplumun genel olarak evde kalmasının, bu sürecin sağlıkla ve başarıyla atlatılabilmesi için elzem olduğunu ifade eden Erdem, bununla birlikte bazı sektörlerin, temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için özveriyle çalışmaya devam ettiğini, Shell & Turcas olarak da kesintisiz hizmet verdiklerini vurguladı. Shell, Türkiye’deki faaliyetlerinde, ülke çapındaki istasyon ağı ile güvenli ve sağlıklı bir şekilde müşterilerine hizmet verirken, aynı zamanda kurumsal müşterilerinin toptan akaryakıt, kimyasal, elektrik, doğalgaz ve madeni yağ tedariği için acil ihtiyaçlarını kesintisiz karşılıyor.

Shell Türkiye Ülke Başkanı Ahmet Erdem, “Shell olarak en büyük önceliğimiz çalışanlarımızı, müşterilerimizi, paydaşlarımızı Yeni Koronavirüs (COVID-19) salgınından korumak ve ülkemizde salgınla mücadeleye katkıda bulunmak. Akaryakıt, madeni yağ, kimyasallar, doğalgaz gibi bu mücadele için elzem ürünlerimizi bayilerimiz ve distribütörlerimiz ile beraber kesintisiz olarak müşterilerimize sunmaya devam ediyoruz. İstasyonlarımız, depo ve terminallerimiz ve madeni yağ fabrikamızda ulaşım ve taşımacılığın kesintisiz devamı için özveriyle çalışan personelimize bir kez daha teşekkür ediyorum. Tabii tüm faaliyetlerimizde ilgili mercilerce tavsiye edilen ve tıbbi bilimsel bilgiye dayalı tüm tedbirleri alıyoruz.” dedi.

Herkesin el ele vermesi gereken bir dönemden geçildiğini belirten Ahmet Erdem, “Sağlık Bakanlığımızın ülke çapında yürüttüğü yoğun mücadeleye destek olabilmek adına, mücadeleye katılan Bakanlık bünyesindeki sağlık çalışanları, ambulanslar ve diğer araçların kullanımı için Bakanlığın uygun gördüğü şekilde dağıtılmak üzere 5 milyon TL değerinde akaryakıt desteği sağlamaya karar verdik. Bu mücadelede emeği geçen, katkısı olan herkese yürekten teşekkür ediyoruz. Ülkemizin birlik ve beraberlik içinde bu zor günlerin de üstesinden geleceğine inancımız tam.” dedi.

LG’den Zorlu Dönemlerde Destek

Student learning at home with online lesson
High angle view of video conference with teacher on laptop at home. College student learning maths while watching online webinar, listening audio course. Top view of girl in video call with personal tutor on computer, distance and e-learning education concept.

LG, içerisinde bulunduğumuz zorlu dönemde, evde kalmayı destekliyor, ürün ve hizmetleriyle tüketicilerin yanında olmanın yanı sıra, sağlık kuruluşlarına yaptığı destekle mücadeleye katkı sağlıyor.

LG, kıyafetlerden mutfak eşyalarına kadar pek çok alanda maksimum hijyen sağlayan ürünlerin yanı sıra, tüketicilerin evde kalmalarını destekleyen, son teknolojiye sahip TV ve beyaz eşyalarını kullanıcıya sunuyor. Düzenlediği farklı ve eğlenceli yarışmalarla da tüketicileri evde eğlendiren LG, hizmet sunmaya devam eden teknik servis, müşteri hizmetleri, Whatsapp hattıyla da tüketicilerden gelen soruları yanıtlıyor. İçerisinde bulunduğumuz dönemde sağlık kuruluşlarına destek de veren LG; buzdolapları, TV’ler ve çamaşır makinelerinin yanı sıra, ateş ölçerler, tansiyon aletleri ve tek kullanımlık koruyucu tulum bağışında bulunmaktadır.

LG’den Coronavirüs ile Destek Kapsamında Anlamlı Bağış

LG, Coronavirüs ile mücadele çalışmaları kapsamında kullanılmak üzere, Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası’na bağışta bulundu. LG’nin gerçekleştirdiği bağış kapsamında, LG Buzdolapları, LG TV’ler ve LG Çamaşır Makinelerinin yanı sıra, ateş ölçerler, tansiyon cihazları, tek kullanımlık koruyucu tulumlar da yer alıyor. LG, sağlık alanındaki desteklerini devam ettiirmek adına temaslarını sürdürüyor.

LG Tüketicilerle El Ele

Tüketicilerin evde olduğu şu dönemde, onlara hijyen, eğlence ve eğitim alanlarında destek olan LG, çocukları bir süre evlerinden eğitim alacak tüketicilere de kolaylık sağlıyor. LG Smart TV kullanıcıları, ilk, orta ve lise eğitimlerinin uzaktan eğitim yoluyla verildiği EBA TV yayınlarına, LG Smart TV platformunda bulunan TRT İzle uygulamasından kolayca erişebiliyorlar.

LG, Müşteri Hizmetleri ve Teknik Servis Hizmetleri ile tüketicisinin yanında olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde hizmete açılan 0530 918 65 43 numaralı WhatsApp hattının yanı sıra, LG Müşteri Hizmetleri ve LG Teknik Servisi de, her türlü güvenlik ve hijyen önlemi alınarak hizmetine devam ediyor. Böylelikle, LG tüketicileri, evlerinde oldukları dönemde, her hangi bir teknik sorun nedeniyle mağduriyet yaşamıyorlar.

LG ile Evde de Eğlence Mümkün

Evde geçirilen günlerin en önemli eğlence kaynağı olan TV’ler LG ile yeni bir boyut kazanıyor. OLED ve NanoCell TV’ler üstün görüntü ve ses kalitesi, yapay zeka özellikleri, zengin Smart TV uygulamaları ve şık tasarımlarıyla evinizin yeni eğlence üssü haline geliyor.

LG’nin her sene merakla beklenen, eğlenirken kazandıran yarışması Infogram ise, evden geçirilen bu döneme özel olarak yeniden düzenleniyor. LG Infogram’la 5 farklı kategorideki soruları bilip, verilen görevleri tamamlayan yarışmacılar, çamaşır makinesinden televizyona, akıllı telefondan klimaya birbirinden farklı LG ürünleri kazanma şansı elde ediyor.

Hijyen Her Şeyin Başında Geliyor

Enfeksiyona neden olan bakterileri ve alerjenleri yüzde 99,9’a varan oranda yok ettiği, İngiliz Alerji Derneği ve Intertek gibi uluslararası saygın laboratuvarların yanı sıra, Türkiye’de de Sağlık Bakanlığına akredite olan, bağımsız laboratuvar Ekoteks’ten de tasdik edilen LG “Steam™” özellikli çamaşır makineleri, özellikle enfeksiyon salgınlarının çoğaldığı dönemlerde tüketicilerin en büyük yardımcısı haline geliyor. Yine buhar teknolojisi ile çalışan, LG TrueSteam donanımlı bulaşık makineleri de, buharın doğal sıhhi özelliklerinden faydalanarak tabakları, mutfak aletlerini, bardakları ve tencereleri tamamen temizlemek ve dezenfekte etmek için saf buhar parçacıkları üretiyor.

Ayrıca LG, sosyal medya hesapları aracılığıyla hijyen ve virüslerden korunma konusunda bilgi veriyor.

LG NatureFRESH™ Buzdolabı ise, meyve ve sebzeleri 7 güne kadar daha uzun süre taze tutuyor. Bu da, tüketicilerin sıklıkla alışverişe çıkamadığı dönemlerde, uzun dönemli ihtiyaçlarını depolayıp, ilk günkü tazeliğinde tüketmelerini sağlıyor.

Coronavirüsle mücadelede birlik olmanın önemine değinen LG Türkiye Başkanı Jeff Cheh, “LG Türkiye olarak, biz de “evdekal” çağrısına uymayı, zorunlu olmayan durumlar dışında evden çıkmamayı ve sosyal mesafemizi korumayı bir kez daha hatırlatıyoruz. Bu zorlu süreçte, gerek hizmetlerimiz, gerek ürünlerimiz, gerekse de desteklerimizle Türk halkının ve tüketicilerimizin yanında olmayı kendimize bir borç biliyoruz. Hep birlikte, dayanışma içerisinde, bu dönemi kısa sürede atlatacağımıza olan inancımız tam” şeklinde konuştu.

İş Bankası Grubu’ndan Hastanelere 10 Milyon TL

türkiye sigortalar birliği

Koronavirüs salgını ile mücadeleye destek vermek amacıyla Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü bünyesindeki hastanelerin ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılmak üzere Türkiye İş Bankası Grubu 10 milyon TL’lik kaynak ayrılmasına karar verdi.

Ayrılan kaynağa Türkiye İş Bankası ve bankanın iştiraklerinden Şişe ve Cam Fabrikaları, TSKB, İş Finansal Kiralama, İş Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı, İş Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı, İş Yatırım Menkul Değerler, İş Yatırım Ortaklığı katkı sundu. Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü ile varılan mutabakat kapsamında; sağlık hizmet sunum kapasitesinin güçlendirilmesi amacıyla belirlenecek hastanelerin ihtiyaç duyduğu ventilatör, video laringoskop, maske, tulum, eldiven ve benzeri malzeme/teçhizat tedarik edilecek.

Salgının ülkemizde görülmesinden bu yana toplumun, müşterilerinin ve çalışanlarının sağlığını önceliklendiren tedbirler alan ve bu tedbirleri gelişmelerle uyumlu biçimde sürekli güncelleyen İş Bankası Grubu, salgında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet,yakınlarına sabır ve başsağlığı, tedavi görenlere de acil şifalar diledi.

Kahve Dünyası’ndan Sağlık Çalışanlarına Anlamlı Destek

“Hepimizin Ortak Noktası” söylemiyle Türkiye’yi eşsiz lezzetleriyle buluşturan Kahve Dünyası, yeni tip Koronavirüs (COVID-19) salgınında gece gündüz demeden, özveriyle görevini yapan sağlık çalışanlarına moral ve destek için “Kahramanlarımıza” Paketi hazırladı.

Yeni tip Koronavirüs (COVID-19) salgınıyla ilgili tedbirlerin üst seviyeye çıkarıldığı ülkemizde, “Hepimizin Ortak Noktası” Kahve Dünyası büyük bir özveri ile gece gündüz demeden çalışan sağlık çalışanlarına anlamlı bir destek kararı aldı.

Toplum olarak yaşadığımız bu zor günlerde Kahve Dünyası, ilk etapta İstanbul’daki hastanelerde görevli sağlık çalışanlarına moral vermek için, “Kahramanlarımıza” Paketi hazırladı. Paket içerisinde sağlık çalışanlarının hem enerjisini artıracak hem de onları zinde tutacak çeşit çeşit kahve ve çikolata ürünleri yer alıyor.

Yaptıkları destekle ilgili açıklamada bulunan Kahve Dünyası Genel Müdürü Kaan Altınkılıç, “Koronavirüs tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de maalesef hayatımızı hiç olmadığı kadar olumsuz etkiledi. Ülke olarak önemli bir süreçten geçiyoruz. Yetkili merciler gerekli tüm önlemleri alıyor. Bu mücadelede ön saflarda ise sağlık sektörümüzün değerli çalışanları yer alıyor. Kahve Dünyası olarak emeklerini çok kıymetli gördüğümüz sağlık çalışanlarımızın yanlarında olduğumuzu hissettirebilmek ve bir nebze de olsa morallerini yüksek tutmak amacıyla onlar için özel bir içerik hazırlamak istedik. İlk etapta İstanbul’daki belirli hastanelere destek vererek başladık. Hedefimiz en kısa zamanda tüm sağlık çalışanlarımıza ürün desteğimizi sağlayabilmek. Kahve Dünyası olarak bu zorlu dönemde gerektiğinde üzerimize düşen sorumlulukları üstlenmeye devam edeceğiz. Toplum olarak yetkililerin aldıkları önlemlere uyarak, birlikte hareket ederek bu günleri geride bırakacağımıza olan inancımızın tam olduğunu da ifade etmek isterim. Bu vesileyle önemli bir bilgilendirmeyi sizlerle paylaşıyorum. Kahve Dünyası olarak, tüketicilerin sosyal medya üzerinden gerçekleştirdiği yoğun destek talepleri üzerine, kamuoyunu bu desteğe dahil edebilmek ve daha çok sağlık çalışanımıza ulaşabilmek için “Kahramanlarımıza” paketimizi, isteyen herkesin destek sağlayabileceği bir bağış mekanizmasına dönüştürdük. Bağışta bulunarak sağlık çalışanlarımıza moral vermek isteyen herkesin www.kahvedunyasi.com online mağazamız üzerinden destek vermesine imkan tanıdık. Bu kapsamda online mağazamız üzerinden yapılan birer adet her bağışa karşılık biz de Kahve Dünyası olarak bir adet paket daha bağışlayacağız.” dedi.

Sabancı Topluluğu’ndan 150 Bin Tanı Kiti ve Covid-19 Aşısı için 1.7 Milyon Lira Bağış

default

Türkiye’nin en büyük gıda ve tarım şirketi Tiryaki Agro Gıda CEO’su Süleyman Tiryakioğlu, tüm dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan Covid-19 salgınından dolayı ‘gıda krizi yaşanır mı’ iddialarına karşılık “Tüm Türkiye vatandaşları bu konuda rahat olsun. Bugüne kadar olduğu gibi, bugün ve yarın da bereketli topraklarımızın bizlere verdiği nimetleri kesintisiz olarak sofralarınıza getirmeye devam edeceğiz” dedi.

Türkiye’nin en büyük gıda ve tarım şirketi Tiryaki Agro Gıda, dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan Covid-19 (Koronavirüs) salgını nedeniyle oluşabilecek gıda ve tedarik zinciri sorunu risklerine karşın var gücüyle çalışmaya ve üretmeye devam ediyor. 20 fabrikası, 1500 çalışanı ve anlaşmalı çiftçileriyle hiçbir aksama olmaması adına ekstra önlemler alan Tiryaki Agro’nun CEO’su Süleyman Tiryakioğlu, “Böylesine zorlu bir süreçte tüm gıda üretim ve tedarik zinciri konusunda planlamalarımızı yaptık. Vatandaşlarımız rahat olsun. Türkiye’mizin bereketli topraklarının bereketli ürünlerini sorunsuzca sofralarına taşımaya devam edeceğiz” dedi.

5 kıtada 80 ülke ile ticaret yaparak Türkiye ekonomisine katkı sunduklarını belirten Tiryaki Agro Gıda CEO’su Süleyman Tiryakioğlu, “Yarım asrı aşkın süredir, Türkiye’mizin bereketli topraklarında üreterek hem güzel ülkemizin sofralarına misafir olduk, hem de dünyanın dört yanına gerçekleştirdiğimiz ihracatla bayrağımızı her zaman gururla temsil ettik. Tiryaki Agro olarak 20 fabrikamız, 1500 kişiyi aşkın çalışma arkadaşımız ve yüz binlerce emektar çiftçimizle beraber, bu zorlu dönemde de Anadolu’nun bereketini sofralara taşımak için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye olarak devletiyle ve milletiyle çok büyük ve güçlü bir aileyiz. Vatandaşlarımız rahat olsun. Herhangi bir gıda krizi ile asla karşılaşmayacağız. Kendimize yetebileceğimiz, buna imkan sağlayan çok bereketli topraklarımız, olağanüstü gayret gösteren çiftçilerimiz ve bunu işleyip sofralara taşıyan dünya çapında tesislere sahibiz” dedi.

Tedarik zincirine ekstra önlem

Bakliyat, tahıl, kuruyemiş, organik gıda, yem ve yağlı tohumlar gibi tarım ürünlerinin işlenmesi ve tedarik zincirinin yönetimini gerçekleştirdiklerini söyleyen Süleyman Tiryakioğlu şunları

söyledi: “Türkiye’nin dört bir yanında yer alan fabrikalarında üretimlerine devam ederken, tedarik zincirinin de aynı şekilde işlemesi için de ekstra önlemler alıyoruz. İş birliği yaptığımız, tedarik zincirimizin tüm unsurları ile koordineli bir çalışma ile vatandaşlarımıza en doğal ve en uygun gıdayı götürmeye devam edeceğiz.”

2 milyar dolar ciro, 80 ülkeyle ticaret

Türkiye’nin özel sektördeki en büyük tarım ihracatçısı konumunda olan Tiryaki Agro, Türkiye’de olduğu gibi dünyanın farklı noktalarında da üretim gerçekleştiriyor. 2 milyar doları aşkın cirosu, 6 milyon ton üzeri ticaret ve üretim kapasitesi ve 1 milyon tona yaklaşan depolama kapasitesiyle, 14 ayrı bölgede 20 fabrikada tedarik zincirini verimli yöneterek Türkiye’nin bölgesel gücü olmaya devam ediyor.

Koronavirüs ve Ülkemize Etkileri

Koronavirüs salgını nedeniyle birçok büyük işletme, satış faaliyetlerini durdurup mağazalarını kapattı. Tüketicilerin gıda ihtiyaçlarını karşılamak için birçok market zinciri de online ticaret faaliyetlerine önem verdi. Salgından dolayı bir şekilde işten çıkarılan işçilerin artması sonrasında Migros, Sanal Market’te görevlendirmek üzere 1.000 kişi alacağını duyurmuştu.

İnsanların AVM, market gibi kalabalık ortamlarda bulunmak istememesi nedeniyle virüsün ilk tespit edildiği günden bu yana internetten alışveriş oranı fazlasıyla arttı.

İnternet alışverişlerinde en çok harcama yapılan kalemlerin başında kolonya ve dezenfektan gibi hijyen ürünlerinin olduğu görülüyor. Migros’un açıklamasında en çok, temel gıda ve hijyen ürünlerine talep gösterildiği söylenirken Getir bu ürünleri su, sabun, kolonya, makarna, bakliyat, konserve gıdalar ve un olarak belirtiyor.

Getir 9 Mart’tan itibaren bu salgın için tedariki nasıl yönetebilecekleri konusunda gerekli önlemleri aldıklarını ve merkez depo stoklarını 2-3 katına çıkarttıklarını belirtti.

Garanti BBVA ise ATM’lerindeki günlük para çekme limitini 5.000 TL’ye çıkardı ve ATM’lerini tüm banka kartlarının işlemlerine ücretsiz hale getirdi.

Ayrıca 18 Mart 2020’den itibaren mağazalardaki ödemelerde de hijyenik ve güvenli olması açısından temassız ödeme limiti 120 TL’den 250 TL’ye çıkartıldı.

İnsanların çoğu uzun zamandır evden çalışıyor ve öğrenciler de eğitim öğrenimlerini yine evden gerçekleştiriyor.

İş saatleri dışında evde yapabilecek aktiviteler arayan insanların bir kısmı da bu vakti kendilerine ayırmayı tercih ediyor. Uzun zamandır okumak istedikleri kitaplara ya da izlemek istedikleri filmlere başlayanların sayısı bir hayli fazla. Fakat bunun yanında insanlar kendilerini geliştirmeye ve kendilerine yatırım yapmaya da vakit ayırıyor. Online eğitimleri izleyerek/okuyarak kendisine yatırım yapan ve bu uzun süreçte mesleki gelişimine katkı sağlayan insanların iş hayatlarında bir adım önde olacağı sanırım bariz bir gerçek.

Buyer Network Öğrenme Merkezi, yönetici ve profesyonellerin mesleki gelişim ve eğitimine yönelik sunum, vaka ve dersleriyle tam da bu ihtiyacı karşılamayı hedefliyor. Pazarlama, Satınalma, Dış Ticaret ve daha birçok farklı alanda; alanında uzman kişilerce hazırlanan eğitimler ile kariyerinize yatırım yapabilir ve bitirdiğiniz derslerin sonunda alacağınız sertifika ile CV’nizi güçlendirebilirsiniz.

Sabancı Topluluğu’ndan 150 Bin Tanı Kiti ve Covid-19 Aşısı için 1.7 Milyon Lira Bağış

Sabancı Topluluğu, tüm dünyayı etkileyen Covid-19 ile mücadeleye destek için yeni bir adım daha atıyor. Sabancı Topluluğu, Sağlık Bakanlığı’na Covid-19 ile mücadele için 150 bin adet tanı kiti ve Covid-19 aşı ve serumunun geliştirilmesi için yapılan çalışmalarda kullanılmak üzere 1.7 milyon lira bağış yapacak.

Türkiye’nin ve dünyanın “dayanışma” kavramına en çok ihtiyaç duyulan bir dönemden geçtiğini belirten Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, “Bu zorlu süreçte de dayanışma ruhu ile ülkemiz ve insanımız için imkanlarımızı seferber ediyoruz. Bu salgından ancak bilim ve teknoloji ile çıkacağımıza inanıyoruz. Bu inanç ile Sabancı Topluluğu’nun tüm teknoloji ve bilim imkanlarını seferber ettik” dedi.

Alper şöyle devam etti, “Türkiye aldığı hızlı ve doğru kararlar ile bu küresel salgını en uzun süre sınırları dışında tutmayı başaran ülkelerden biri oldu. Ancak bugün 200’ü aşkın ülkeye yayılan Covid-19 ile sınırlarımız içinde mücadele ediyoruz. Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere, tüm sağlık çalışanlarına bu zorlu süreçteki olağanüstü çabaları için minnettarız. Bu mücadelenin başarıya ulaşması için de, Türkiye’de yaşayan her bireye ve bu ülkenin her kurumuna büyük sorumluluklar düşüyor. Covid-19 vakaları ülkemizde de görülmeye başladığı andan itibaren Sabancı Topluluğu olarak bu sorumluluğumuzun bilinci ile hareket ettik. Kordsa ve Sabancı Üniversitesi iş birliğinde faaliyet gösteren Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi’nin tüm altyapısını Covid-19 tedavisinde kullanılan medikal cihazların ve parçaları ile sağlık çalışanlarının kişisel koruyucu ürünlerinin tasarım, analiz ve prototiplerinin üretilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın kullanımına açtık. Yine Sabancı Üniversitesi tarafından geliştirilen ve kullanıldığı yüzeylerde 3 aya kadar hijyen sağlayan 10 ton Antimic adlı yeni nesil dezenfektanı Sağlık Bakanlığı’na bağışladık. Şimdi de yine Sağlık Bakanlığı’na 150 bin adet Covid-19 tanı kitini bağışlıyoruz. Ayrıca Covid-19 aşı ve serum geliştirme çalışmalarında kullanılmak üzere de 1.7 milyon liralık bir desteği yine Sağlık Bakanlığı’na aktarıyoruz. Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) de altyapısını bu araştırmalara açarak aşı ve serum geliştirme çalışmalarına aktif destek verecek”.

Türkiye’nin küresel Covid-19 salgının yarattığı sıkıntılı günlerden olabilecek en az hasarla ve en hızlı şekilde çıkacağına inandığını belirten Cenk Alper, “Türkiye’nin Sabancı’sı olarak, 90 yılı aşkın süredir olduğu gibi bugün de ülkemize olan sorumluluğumuzla çalışmaya devam edeceğiz”dedi.

Küresel İlaç Sektörü 1,5 Trilyon Dolara Koşuyor

KPMG Türkiye’nin ‘Sektörel Bakış 2020 – İlaç Raporu’na göre, küresel ilaç sektörü sürekli artan taleple büyümeye devam ediyor. Geçen yıl 2018’e göre yüzde 4 büyüyen sektör 1,3 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştı. 2020-2023 arasında yüzde 4,5 büyümeyle 1,5 trilyon doları aşması bekleniyor. Türkiye’deki ilaç sektörü ise 2019’da yaklaşık yüzde 30’luk rakamla son dört yılın en hızlı büyüme oranını gerçekleştirdi

KPMG Türkiye’nin hazırladığı ‘Sektörel Bakış 2020 – İlaç Raporu’nda ilaç sektöründe 2019 ve 2020 değerlendirildi. KPMG Türkiye İlaç ve Sağlık Sektör Lideri Hakan Orhan, ortalama yaşam süresindeki artışın da desteklediği sektörün, dünyada yaygınlaşan sosyal devlet kavramıyla, sürdürülebilirlik sorunu yaşamadan büyüdüğünü söyledi. Orhan, “Hızla artan teknolojik gelişmeler; sektörün kendi sınırlarının ötesine geçmesine yardım ederken yepyeni açılım alanları yaratıyor. Mesela Ar-Ge harcamaları üst seviyede olan sektör, verimliliklerini artırabilmek ve müşteri erişiminde optimum noktayı yakalayabilmek için büyük veri işleme ve blok zinciri kullanımlarını devreye alıyor. Sektör, sadece tedavi amaçlı ilaçlar alanında değil, yaşam kalitesini artırmaya yönelik tüketici ürünlerinde büyüme kaydediyor. 2023’te 1,5 trilyon dolar sınırını aşması beklenen büyüme gelişmiş ekonomiler öncülüğünde sağlanacak. Brezilya, Çin ve Hindistan pazarları büyümeye katkı verecek” dedi.

Orhan, dünya genelinde reçeteli ilaç satışlarının yıllık yaklaşık yüzde 7 büyümeyle 2024’te 1,1 trilyon dolar büyüklüğe ulaşmasının beklendiğini kaydetti. Hakan Orhan, “En hızlı artış, katma değeri yüksek olan ‘yetim ilaçlar’ kategorisinde görülecek. Jenerik ilaç satışlarındaki artış görece sınırlı kalacak. Jenerik ilaçların 2019 yılında toplam reçeteli ilaç satışları içindeki yüzde 9,4 seviyesindeki payının 2024 yılında yüzde 7,4’e gerileyeceği; yüzde 16,0 olan yetim ilaçların payının ise yüzde 20,2’ye çıkacağı tahmin ediliyor” diye konuştu.

KPMG Türkiye’nin ‘Sektörel Bakış 2020 – İlaç Raporu’ndan bazı başlıklar şöyle:

En çok kanser ilaçları için para ödeniyor

  • Temel tedavi alanlarına göre ilaç satışlarında en yüksek pay büyük bir farkla onkoloji hastalıklarında. 2018 sonu itibarıyla yüzde 14,3’lük pazar payına sahip olan bu segmentin, 2024 pazar payı tahmini yüzde 19,4. Bu tahmin, 2024 itibarıyla ilaç için harcanan 5 TL’nin 1 TL’sinin kanser hastalıklarının tedavisine yönelik olacağına işaret ediyor.
  • Teknoloji şirketlerinin iki katı Ar-Ge/Satış oranına sahip olan sektör, Ar-Ge harcamalarını geçtiğimiz yıllara kıyasla biraz daha sınırlasa da büyütmeye devam edecek. 2018’de reçeteli satışlara oranı yüzde 21,6 olan Ar-Ge harcamaları oranının 2024 yılında yüzde 18’e gerilemesi bekleniyor. Rakamsal olarak ise 2019’un toplam Ar-Ge harcama tutarı 182 milyar dolarken 2024 tahmini 213 milyar dolar olacak.
  • Kanserden sonraki en büyük rakam anti diyabet ilaçlarında. Bu kapsamdaki ilaç satışlarının dört katından fazlasına ulaşacağını gösteriyor.
  • 2018-2024 tahminlerinde pazar payı bileşik ortalama büyüme hızı itibarıyla (CAGR) onkoloji ilaçlarını geride bırakacağı öngörülen iki segment ise immünosupresanlar ve dermatoloji ilaçları.

Türkiye’de küresel rekabet kapasitesi var

  • Türkiye ilaç sektörü, büyük potansiyeli ve yüksek teknolojili üretim kabiliyeti ile öne çıkıyor. Coğrafi konumu ve görece makul maliyet yapısı ile de küresel rekabete girebilecek kapasiteye sahip. Buna rağmen sektörel dış ticaret açığı ve Ar-Ge’ye yeterli kaynak ayrılamaması temel sorunlar olarak devam ediyor.
  • 2019 yılında piyasaya 327 yeni reçeteli ürün girdi. Söz konusu ilaçlar içinde adet bazında en fazla paya sahip olan grup antibiyotikler olurken yeni ilaçların toplam satış hacmi içindeki payı 400 milyon TL olarak gerçekleşti. Pazara yeni giren eşdeğer ilaçların adedi ise 272 olarak kayda geçti.
  • Türkiye ilaç pazarı 2019 yılının ilk üç çeyreğinde hastane ve eczane kanalında toplam yüzde 30,2 artışla 29,5 milyar TL’ye ulaşmıştır. Kutu ölçeğinde ise yüzde 1,3 büyüme ile 1,74 milyar kutu satışı gerçekleşmiştir. Sektördeki büyümenin temel kaynağı döviz kurlarına bağlı fiyat güncellemelerinden kaynaklanan fiyat artışları; bunu mevcut ürünlere olan talep artışı ve daha yüksek fiyatlı ürünlere olan artan eğilim ve pazara yeni giren ürünler takip ediyor.

Fiyat artışlarının etkisi

Türkiye’de sektörün pazar büyüklüğü 2019 Eylül itibariyle 29,5 milyar TL’ye adetsel hacim ise 1,7 milyar seviyesine ulaştı. Bu da sırasıyla pazarda yüzde 30 ve adette yüzde 1’lik büyüme anlamına geliyor. Tutar hacmi ile adet hacmi arasındaki önemli büyüme farkını 2019 yılında referans ilaçların ortalama fiyatlarının yüzde 30, eşdeğer ilaçların ortalama fiyatlarının ise yüzde 32 artmasıyla açıklamak mümkün.

Yerli üretimde satış hacmi büyüdü

  • 2019’un ilk dokuz ayında ithal edilen ilaçların satış hacmi yıllık bazda yüzde 25 artarken, adetsel olarak yüzde 9 daraldı. Buna karşılık yerli üretimde satış hacmi yüzde 37 gibi önemli bir oranda artarken adetsel hacimde de yüzde 3’lük bir büyüme izlendi.
  • Bu ayrışmada ithal ürünlerin fiyatlarının daha hızlı artmasının yanında yerli üretime yönelik eğilimin etkili olduğu görülüyor. İthal ilaçların fiyatları Eylül 2019 itibarıyla yıllık bazda ortalama yüzde 37 arttı. Türkiye’de üretilen ilaçların fiyat artışı ise yüzde 33 olarak gerçekleşti.

2015’ten bu yana en yüksek büyüme

Yurtiçi ekonomik aktivitede 2018’in ikinci ve 2019’un ilk yarısındaki ciddi durgunluğa rağmen ilaç sektörü göreceli olarak güçlü bir şekilde büyüme trendini koruyor. Türkiye’de ilaç sektörü geçen yıl yaklaşık yüzde 30 büyümeyle dikkat çekti. 2015 yılından bu yana yaşanan en hızlı büyümeyi gösteren bu oran, 2014-2019 ortalama büyümesini de yüzde 11,7 gibi çarpıcı bir seviyeye taşıdı. Sektörün, yerli üretimin artırılmasına yönelik motivasyondan aldığı güçle ve artan taleple birlikte büyüme trendini sürdürmesi bekleniyor. Üstelik TL’nin görece zayıflayan pozisyonu da ihracat hacmini destekleyerek bu trendin devamını sağlayacak bir temel oluşturuyor.

Biyoteknolojik ilaçlar revaçta

  • Biyoteknoloji, sektörün en revaçta yatırım alanlarından. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de bu alana yönelik ilgi ve yatırımlar artış trendinde. Türkiye ilaç ithalatının yüzde 46’sını biyoteknolojik ürünlerin oluşturduğu düşünüldüğünde, konunun önemi daha da ortaya çıkıyor. Sektörde, bu alana yönelik ruhsatlandırmada yeni bir modelin çıkması beklentiler arasında.

2019’da biyoteknolojik ilaç kategorisinde 11 referans ve 4 biyobenzer olmak üzere toplam 15 ilaç pazara girdi. Geçen yılın ilk 9 ayında satışların toplam değeri 10 milyar TL’yi aştı.

Hepsiburada’dan Sağlık Çalışanlarına Anlamlı Destek

hepsiburada

Türkiye’nin Hepsiburada’sı, COVID-19 salgınına karşı yürütülen mücadelede Türkiye’nin yanında. Hepsiburada, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” milli dayanışması kapsamında, sağlık personelinin kullanımı için T.C. Sağlık Bakanlığı’na, 500 bin adet cerrahi maske ve 500 bin adet muayene eldiveniyle destek verdi.

Daima her şeyden önce sağlık, hijyen ve güven diyen Türkiye’nin lider e-ticaret platformu Hepsiburada, COVID-19 salgınının birey ve toplum sağlığına karşı yarattığı tehdidin bilinciyle sağlık çalışanlarının kullanımına sunulmak üzere, “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” milli dayanışması kapsamında, T.C. Sağlık Bakanlığı’na 500 bin adet cerrahi maske ve 500 bin adet muayene eldiveniyle destek oldu.

Hepsiburada CEO’su Murat Emirdağ, “Tüm dünyanın ve ülkemizin mücadele ettiği COVID-19 salgınında, büyük özveriyle çalışan sağlık personeli tarafından kullanılacak maske ve eldivenlerin, ülkemizin verdiği mücadeleye bir nebze katkı sağlamasını diliyor, tüm doktorlarımıza ve sağlık çalışanlarına minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.” dedi.

Hepsiburada Gebze Akıllı Operasyon Merkezi’nde COVID-19 salgınına karşı üst düzey tedbirlerin alındığını açıklayan Emirdağ, “Hepsiburada olarak, müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarını özenle karşılarken gerek onların gerek çalışanlarımızın ve gerekse tüm toplumun sağlığını azami düzeyde koruyacak hijyen kurallarına uyarak, Türkiye’nin dört bir yanına kesintisiz teslimat yapmaya devam ediyoruz.” dedi.

Emirdağ, “Operasyon merkezimize gelen her ürün detaylı bir şekilde sterilize edildikten sonra depomuza kabul ediliyor. Aynı şekilde, siparişler de yine gerekli hijyen tedbirlerini alan ekibimiz tarafından paketleniyor. Sonrasında, tüm siparişler dezenfeksiyonu sağlanmış araçlarla en güvenli şekilde yola çıkıyor ve Hepsiburada teslimat ekipleri tarafından hijyen kurallarına uygun olarak teslim ediliyor.” diye ekledi.

Emirdağ sözlerini, “Benzer tedbirlerin ekosistemimiz içindeki tüm iş ortaklarımız tarafından da hayata geçirilmesi için gereken destek ve katkıyı düzenli olarak sağlamaya devam ediyoruz. Bu vesileyle, başta sağlık çalışanlarına, güvenlik güçlerine, market çalışanlarına, üretim ve operasyon görevlilerine, Türkiye’de e-ticaret alt yapısını destekleyen her gün teslimat yapan kargo kuryelerine ve gece gündüz demeden sahada çalışan tüm gizli kahramanlara ayrı ayrı teşekkürlerimi iletiyorum.” diyerek tamamladı.